Günün haberi

[Salim58]

Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde bir erin eline pimi çekilmiş el bombası vererek 4 erin şehit olmasına neden olduğu gerekçesiyle tutuklanan teğmen Mehmet Tümer'in avukatı Veysel Demirok davadan çekildi.

İddiaya göre 17 Ağustos'ta Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde Koçyiğitler Piyade Taburu'nda Teğmen Mehmet Tümer, er İbrahim Öztürk'ün eline, nöbette uyuduğu gerekçesiyle pimi çekilmiş el bombasını vermişti. Bombanın patlaması sonucu Öztürk ile birlikte yanında bulunan erler İbrahim Yaman, Osman Altın ve Mesut Bulut'un şehit olmuştu. Teğmen Mehmet Tümer, olayın ardından çıkarıldığı 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde ?Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan tutuklanmıştı.

Teğmen Tümer'in avukatlığını yapan Elazığ Barosu avukatlarından Veysel Demirok davadan çekildi. Demirok sadece davadan çekildiğini söylerken, Tümer'in avukatlığını Elazığ Barosu avukatlarından Behiç Cantürk'ün aldığı belirtildi. Davanın 14 Ekim günü yapılacak ilk duruşmasına teğmen Tümer'i savunmak için avukat Cantürk'ün gireceği bildirildi.

[altuntas58]

Savaş uçakları Kuzey Irak'a gitti
Savaş uçakları Kuzey Irak'a gitti
09 Eylül 2009 Çarşamba 19:23
Hakkari'nin İran ve Irak’a sınırı bulunan Şemdinli İlçesi’nde akşam saatlerinde uçak hareketliliği görüldü.

Hakkari'nin İran ve Irak’a sınırı bulunan Şemdinli İlçesi’nde akşam saatlerinde uçak hareketliliği görüldü.

Türk Silahlı Kuvvetleri PKK'lı teröristlerin hain tuzaklarına karşı bölgede sürdürülen operasyonlara savaş uçakları ve helikopterler de destek veriyor. 2 savaş uçağı bugün saat 16.30 sıralarında Şemdinli İlçesi üzerinden Kuzey Irak'a yöneldi.

[Salim58]

Ercan Doğan Bildiriyor - Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Bosna-Hersek maçında oyunun son bölümünde gol fırsatları yakaladıklarını ancak değerlendiremediklerini söyledi.
Fatih Terim, maç sonrasında düzenlediği basın toplantısında, maçı kazanmak istediklerini ancak berabere kaldıklarını belirterek, ''Özellikle ikinci yarı ve maçın son 20 dakikasında goller bulabilirdik'' dedi.


Bosna-Hersek'in gruptaki avantajının sürdüğünü vurgulayan Terim, ''İlk yarıda rakibimiz öne geçebilirdi ama ikinci yarı sonuç 5-3 lehimize bitebilirdi. İlk yarıya çok iyi başladık. Golü bulduk, ardından şahsi hatalar yaptık. Frikikten gol yedik'' diye konuştu.

Deneyimli teknik adam, iddialarını sonuna dek kovalayacaklarını vurgulayarak, ''Bugün kazansaydık play off'a biz giderdik'' dedi

[altuntas58]

Tekin'den AKP'ye istifa yanıtı!
14 Eylül 2009 Pazartesi 16:34
Gürsel Tekin "ispatlayın istifa ederim" dedi. Babuşçu "işte belge buyur et" dedi. Tekin "acınacak haldeler, belge benim elimde" diye yanıt verdi.

'Derelerin islahını kim engelledi?' sorusu olay çıkardı. İlk önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş selin ardından yaptığı ilk açıklamada suçu CHP'nin üzerine atmıştı. "CHP derelerin ıslah edilmesini engellemek için CHP dava açtı" demişti. CHP İl Başkanı Gürsel Tekin de ''Eğer dava varsa CHP İstanbul İl Başkanı olarak istifa etmeye hazırım" diye yanıt vermişti.

Bu polemik devam ediyor. AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu "Boğluca Deresi'ndeki imarının iptali için Mahkemeye başvuranlardan ikisi CHP'li. Sayın Tekin sözünün eri misin, dürüst müsün göreceğiz?" diyerek onu istifaya çağırdı.

Tekin'in cevabı gecikmedi: "Ne belgesini açıkladı. Belge benim elimde. Senin kendi müdürün açmış davayı Sayın Topbaş" dedi.

Tekin şunları söyledi:

"Namuslu bir bürokratın feryadı var. Bakın İstanbul’un derelerini toprak dökümleriyle yaptılar. Bütün bölgeleri havadan izliyorum diyen bir ismi görevden aldılar.

Yaklaşık 40 kişi ölmüş hiçbir şey yapmıyorlar. Dönüp CHP İstanbul İl Başkanı gereğini yapsın diyorlar.

NE BELGESİ AÇIKLADI, BELGE BENİM ELİMDE!

Ne belgesini açıkladı. Belge benim elimde. O dönemde belediye geçici ruhsat vermiş. Kaldı ki bu belediye ruhsat vermişse Büyükşehir onayı olmadan verme şansı yok. Vermişse de cezasını ödesin.

Siz 16 yıldır İstanbul’u yöneteceksiniz, sonra da şu şöyle oldu da bu böyle oldu da.. Acınacak bir durum.. İftira diyorlar, ne iftira?

Bir kamuoyu görevi yapmayacak mıyız? Suskun mu duracağız? Ayın 7’si 8’si CHP’de ses yok.. Basın mensubu arkadaşımıza “Bugün acı günümüzdür” deyip yanıt vermiyorum. Ayın 9’unda ortada belediye başkanı yok açıklama yapıyoruz. Sonra belediye başkanı çıkıp konuşuyor ilk sözü CHP..

BELGELER BAKANA SUNULMUŞ

Yazıklar olsun biz de saatlerce dinledik acaba ne belgesi açıklayacak diye. Sayın Başkan’ı ve bizi izleyenlere birkaç şey söylemek istiyorum.

1- Namuslu bir bürokrat belgeleri Bakan’a kadar sunmuş.
2- İSKİ Genel Müdürü diyor ki ben 67 tane plan iptal etme davası açtım. Kime açıyor? Topbaş’a.. Senin kendi müdürün açmış davayı Sayın Topbaş. Bırak CHP’nin açtığı davayı. Siz kendi genel müdürünüzün açtığı davaları ne yaptınız?

İSTİFA YANITI

Eğer bu sorunlar çözülecekse ben istifa edeyim. Bir tek iftira söylesinler. İftirayı kendileri attılar. Kamer TIR parkı kimin? Buraya nasıl ruhsat verdiniz?

Benim söylemiş olduğum dere yataklarının tamamına gitsinler, bunların çalışması devam ediyor mu etmiyor mu?

3. köprüyü açıkladık. Sayın Topbaş onayladı, Başbakan başka şey söyledi, Bakan başka şey söyledi. Ayıptır. Kendilerinin tastiklediği haritayı göstereceğim.

[Salim58]

SEL felaketinin yaşandığı Basın Ekspres yolu üzerinde yer alan şirketler, suların da çekilmesiyle zararlarını tespit etmeye devam ediyor. 27 yıldır Milli Savunma Bakanlığı’na ve İçişleri Bakanlığı’na askeri bot ve ayakkabı üretimi yapan Örsel Kunduru da selden zarar gören firmalar arasında yer alıyor. Bodrum katının ve zemin katının sular altında kaldığını söyleyen Örsel Kundura Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Örsel, “Makina parkurumuzun yüzde 70’i sulara gömüldü. Tanesi 1.5 milyon Euro olan enjeksiyon makinalarımız zarar gördü. Ne kadarını kurtarabileceğimiz hakkında hiçbir fikrimiz yok. Eğer makineleri kurtaramazsak 6 aya kadar üretim yapamayız. Zararımız 20 milyon TL” diye konuştu. 10 bin metrekarelik fabrikalarında günde 5 bin çift üretim yaptıklarını ifade eden Örsel şunları söyledi: “Fabrikada sular çekildi. 30 bin çifte yakın zor koşullara dayanıklı askeri botumuz da selden zarar gördü. Binlerce ayakkabı çamur altında kaldı. Jandarma ve Milli Savunma Bakanlığı’na göndermek için hazırlıyorduk. Çünkü malı bitirmeden askeriyeye yükleme yapılamıyor. Yani askeriyenin botları da sular altında kaldı. Sigortamız var ama ne olacak bilmiyoruz

[altuntas58]

"Ayak kokusu" kavgası kanlı bitti!
01 Ekim 2009 Perşembe 14:12
Trende iki kişi arasında "ayak kokusu" yüzünden kavga çıktı. Kavga kanlı bitti. Bir kişi hayatını kaybetti.
Bilecik'te yolcu treninde çıkan bıçaklı kavgada bir kişi öldü.

İstanbul-Ankara seferini yapan Anadolu Ekspresi'nde yolcu olarak bulunan Taner U. (31) ile Orhan Uğur (49) arasında ''ayak kokusu'' meselesi yüzünden tartışma çıktı.

Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi sonucu Taner U, yanında taşıdığı bıçakla Orhan Uğur'u göğsünden bıçakla yaraladı.

Ağır yaralanan Uğur, Bilecik Devlet Hastanesindeki tedavisinin ardından sevk edildiği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Şüpheli Taner U'nun gözaltına alındığı olayla ilgili soruşturma sürüyor.

[Salim58]

MHP, Erdoğan'ın DTP'lileri ifade vermekten kurtaracak formülü için 'hodri meydan, hadi halka gidelim' dedi.
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önerdiği DTP'liler için anayasa değişikliğine imza atmayacaklarını belirten Vural "Hodri meydan, hadi halka gidelim" dedi.

Vural, TBMM'de konuya ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı. Vural, Başbakan Erdoğan'ın DTP'lilerin ifade krizi için anayasa değişikliğine yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine "Başbakan, anayasanın nasıl değiştirileceğini dahi bilmiyor. Anayasayı değiştirmek için 383 imza gerekir. Başbakan'ın 338 milletvekili var. AKP ile DTP koalisyonu birlikte imzalarlar, Meclise getirirler. 330'un üzerinde bir sayı ile kabul edileceğine göre ve kabul sayısı da 367'in altında olacağı için millete giderler, millet de hükmünü verir. Sayın Başbakan, hodri meydan diyoruz, buyurun. AKP-DTP koalisyonu birlikte anayasa değişikliğini getirin, Türkiye'de, bölücü faaliyetlerde bulunanları dokunulmazlık zırhına kavuşturacak anayasa değişikliğini imzalayın, sonra millete gidin. Bakalım millet ne hüküm verecek? Milletten kaçmanın anlamı yok. Başbakan'a hodri meydan diyorum, karnından konuşmasın. Yüreklice imzasını atsın, imzasıyla Meclise getirsin." şeklinde konuştu.

DOKUNULMAZLIK KONUSU
Vural, 2007'de, dokunulmazlıkların kaldırılması için Meclis'i dolaştıklarını ancak destek alamadıklarını ifade etti. Vural, Başbakan'ın dokunulmazlığı kaldırmak yerine, dokunulmazlık zırhının güçlendirilmesini istediğini ileri sürdü. Vural, şunları söyledi: "Başbakan, bunu bir kriz olarak adlandırıp, bu krizden de kendisi için fırsat penceresi oluşturmuştur. TBMM, suç işleme yeri değildir. TBMM, Türk milletinin birlik ve bütünlüğüne kurşun sıkanları destekleyenlerin oluşturduğu bir parlamento değildir. 'Terör örgütü propagandası yapan, 'terör örgütüdür demedikçe, DTP ile görüşmeyeceğim' diyen bir Başbakan'ın, bugün terör örgütü üyesi veya propagandası yapmaktan dolayı yargılanmanın önünü kesmek için adım atmasını da milletimizin takdirine sunuyorum. Başbakanın 'U' dönüşleri vardır. Bu adımlar, PKK terör örgütüne, Kandil'e af getirmek isteyen bir siyasal zihniyetin atmak istediği adımlardan ilki olarak da değerlendirilebilir

[altuntas58]

Başbakan, bunu bir kriz olarak adlandırıp, bu krizden de kendisi için fırsat penceresi oluşturmuştur. TBMM, suç işleme yeri değildir. TBMM, Türk milletinin birlik ve bütünlüğüne kurşun sıkanları destekleyenlerin oluşturduğu bir parlamento değildir. 'Terör örgütü propagandası yapan, 'terör örgütüdür demedikçe, DTP ile görüşmeyeceğim' diyen bir Başbakan'ın, bugün terör örgütü üyesi veya propagandası yapmaktan dolayı yargılanmanın önünü kesmek için adım atmasını da milletimizin takdirine sunuyorum

HALA BÖYLE BİR BAŞBAKANIMIZIN OLDUĞUNA İNANAMIYORUM
Ben inanamazken bazıları hala savunmasını yapıyor hayretler içinde kalıyorum

[Salim58]

Bahçelievler Mahallesi'nde bulunan Ahmet Erdoğan İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi S.U.'nun kura sonucu sınıfının değişmesine tepki gösteren Yavuz Murat Uslu isimli veli, kentin en işlek yeri olan Gazipaşa Caddesi'nde insanların şaşkın bakışları arasında okul idaresini protesto ettiğini açıklayan pankart astı.

Kızı S.U.'nun okullar açıldığından bu yana sınıfı ve öğretmeni değiştiği için okula gitmediğini iddia eden Uslu, sonuç alıncaya kadar değişik eylemler yapmaya devam edeceğini söyledi.

Zonguldak Milli Eğitim Müdürü Harun Girgin, gazetecilerin konuyla ilgili sorusu üzerine, velinin bir hafta önce ellerine ulaştırdığı dilekçesi üzerine okulda soruşturma başlattıklarını, 2 ilköğretim müfettişinin de konuyu araştırmak üzere görevlendirildiğini ifade etti.

Girgin, 109 öğrencinin eğitim gördüğü 3 sınıfın 4'e çıkarılmasının, öğrenci velisi için sevinilecek bir durum olması gerekirken, yapılan bu eyleme bir anlam veremediklerini belirterek, "Okulumuzun 2. sınıfında toplam 109 öğrenci var. Adaletli bir şekilde, öğretmen ve bütün velilerin huzurunda çekilen bir kura sonucu 3 olan sınıf sayısı 4'e yükseltildi. Dolayısıyla sınıf başına öğrenci sayısı 30'un altına düşürüldü. Tamamen iyi niyetle yapılmış ve öğrencilerin daha kaliteli bir sınıf ortamında eğitim almasını hedefleyen bu uygulama veli için daha iyi değil mi? Kendisi dilekçe verdi, başka okullardan öğrencilerin geldiği yönünde iddiaları da var; iddialara karşı okulda inceleme başlattık. Ama çocuğunu okula göndermeme gibi bir durumun suç olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

[altuntas58]

İşte günün alkışlanacak haberi İşte


Türkiye'de yalnız insan sevgisi değil hayvan sevgisi ve yaşama saygı bilinci de gelişiyor. İşte Denizli'den sizlere insanlık namına oldukça güzel bir haber:

Denizli Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü kaza müdahale ekibi, Ankara asfaltındaki yaralı köpek için emniyet şeridi oluşturarak, Sokak Hayvanları Rehabilitasyonu ekiplerinin gelmesini bekledi.

Pamukkale yönüne giden ve plakası belirlenemeyen bir otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen köpeğe çarptı.

İhbar üzerine kaza yerine gelen Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, yaralı köpeğin yattığı yönde emniyet şeridi oluşturarak Denizli Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği'ne durumu bildirdi. Polis, bu sırada trafik akışını tek şeritten sağladı.

Trafik polislerinin bilgilendirmesi üzerine kaza yerine gelen Sokak Hayvanları Rehabilitasyon aracındaki görevliler, ağır yaralı köpeğe yaptıkları ilk müdahalenin ardından, köpeği araca alarak Denizli Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği'ne götürdü.

Klinikteki Veteriner Hekim Sinan Kılınç'ın müdahalelerine rağmen kurtarılamayan köpek, klinik morguna kaldırıldı.


- DUYARLI TRAFİK POLİSLERİNE TEŞEKKÜR -


Denizli Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği sorumlu veteriner hekimi Emine Dangal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, durumu öğrenen trafik polislerinin yaptığı çağdaş ve duyarlı uygulamanın kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

Gün boyu bu tür olaylarla karşılaştıklarını, ancak her zaman bu şekilde duyarlı davranılmadığını belirten Dangal, ''Trafik polislerine yaklaşımlarından dolayı teşekkür ederiz'' dedi.

Dangal, ''Çok memnun olduk. Çünkü maalesef hayvanları sevmeyen insanlar da çok fazla. Çok tepki gösteren insanlar var. Sadece havlıyor diye gürültüsünden korkup şikayet edenler var. Çok üzülüyoruz. Çünkü onların da yaşama hakkı var. Onlarla olan diyalog, sevgi olarak geri dönüyor'' diye konuştu.

Yaralı köpeğe müdahale eden veteriner hekim Sinan Kılınç de köpeğin geldiğinde kalp ritminin çok düşük olduğunu ve fazla acı çekmemesi için mecburen uyutmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Ölen köpeğin klinik morguna kaldırıldığını anlatan Kılınç, ''Trafik polislerinin bu davranışı, Türkiye'de örnek teşkil edecek. Çoğu yerde sokak hayvanlarına iyi davranılmıyor. Örneğin gazetelerde yer alan Van'daki olaylar. Bu gibi kişilere polisimizin yaptığı bu davranış örnek olsun. Polisimize bu davranışından dolayı teşekkür ediyor, bundan sonra da bu şekilde duyarlı çalışmalarını sürdürmelerini rica edyoruz'' diye konuştu.