|
|
#71 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2210
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
islam'da Zorlama Yoktur,
Yaptirim Mekanizmasi Vardir ikrah'in insanlari kötü bir ise zorlamak anlamina geldigini söylemistik. Ayrica yeryüzünü bir sinav alani olarak düzenleyen Rabbimiz iman konusunda da insanlarin zorlanamayacagini, dogru olanin bireysel ve kollektif iradeyi harekete geçirmek oldugunu birçok ayette bize ögütlemektedir. Dinde ikrah yoktur. Ancak iyiligi emretmek, kötülügü engellemek mü'minlerin hem ferdi hem de toplumsal-siyasal görevleridir. Çünkü mü'minler Allah'in hükümlerini kendi nefslerinde yasamakla, adaleti ikâme etmekle, zulmü engellemekle yükümlüdürler. Emretmekte de ikrah olmamalidir. Dinde zorlama yok demek, hiçbir denetim ve yaptirim yok demek degildir. Birçok ayet ve Rasulullah'in örnek uygulamalari islam'da denetim mekanizmasi oldugunu göstermektedir. "Emr-i bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker" görevimizden söz eden asagidaki ayetler dikkatle incelenmelidir: "Sizden, iyiye çagiran, uygun olani emreden ve kötülügü yasaklayan bir topluluk olsun. iste onlar basariya ulasanlardir" (3/Al-i imran, 104, Ayrica bkz. 3/Al-i imran, 110). Ortada eger bir emir ve yasak var ise yaptirimdan söz etmemek mümkün degildir. ilahi olsun, beseri olsun her otorite özünde siyasi olsun veya olmasin bir yaptirim barindirir. Ancak yaptirim, kontrol ve denetleme araçlari karsi tarafa haksizlik doguracak sekilde kullanilmamalidir. Günlük hayatta bile verdigi sözü yerine getirmeyen birini taahhüdünde durmasi için çesitli denetim mekanizmalari gelistirilmistir. Söz verdigi günde borç vb. taahhüdlerini yerine getirmeyene, haksizlik yapmadan akitlerine bagli kalma konusunda yaptirim uygulamak nasil dogalsa, ayni sekilde Allah Teala ile iman akdi imzalayan birini, akitlerine bagli kalma konusunda belli yaptirimlara tâbi tutmak da bir denetlemedir. Çünkü iman tezahürleri ile anlamlidir. Dinin gerektirdigi ritüelleri yerine getirmeyen kisiye mü'minlerin olusturdugu otoritenin yaptirim uygulamamasi onu kendi haline birakmasi mümkün degildir: "Biz onlari yeryüzüne yerlestirsek namaz kilarlar, zekati verirler, uygun olani emrederler, fenaligi yasak ederler. islerin sonucu Allah'a aittir" (22/Hacc, 41). Kur'an'daki farziyet ifade eden bütün emirler bir tür ilahi iradenin insan hayatina müdahale istegidir. Nitekim dinin temel ibadetleri, Allah Teala'nin tesekkül ettirilmesini istedigi toplumsal, siyasal yapiyi ilgilendiren konular Kur'an'da çogu zaman emir kipi ile ifade edilen ilahi buyruklar seklinde geçmektedir: "Namazi bitirdiginizde Allah'i anin, ayakta iken, otururken ve uzanmis halde ve yeniden güvenliginizi sagladinizda namazlarinizi (eksiksiz) eda edin. Namaz bütün mü'minler için (günün) belli zamanlari ile kayitli kutsal bir yükümlülüktür" (4/Nisa, 103). En zor sartlarda, savas aninda bile namazin tümden terkine izin vermeyen Rabbimiz kisaltmaya ruhsat tanimaktadir. Mü'min oldugu iddiasinda olan bir kimsenin temel bir ibadeti yapip yapmamasi onun vicdani sorumluluguna terkedilemeyecek kadar ciddi bir konudur. Anlasilacagi gibi emir ve yasak, bir seyin nasil yapilmasi gerektigini belirleyen bir normdur. Normlara uymayanlara yaptirim uygulamak da yerine göre siyasal otoritenin, yerine göre toplumsal otoritenin kontrolündedir. Özetle ikrah, bir iste kisiyi tercihte bulunmaya icbar etmek, kötü bir fiil islemeye zorlamaktir. Ancak bir kimsenin üstlendigi bir taahhüdü yerine getirmesini istemek, ikrah degildir. Mesela, borç akdini yerine getirmeyene uygulanan yaptirim mesrudur. Bu, bazen sosyal kontrol mekanizmalari araciligi ile olurken, bazen de hukuki denetimlerle olur. Fakat birisini borçlanmaya ya da borçlu olmadigi halde borçluymus gibi ödeme yapmaya zorlamak ikrahtir. |
|
|
|
|
|
#72 |
|
Yiğido
![]() ![]() KARAKAYA83 Şuan
Son Aktivite: 04.07.2009 11:21
Üyelik Tarihi: 24.01.2008
Yaş: 42
Mesajlar: 71
Tecrübe Puanı: 658
![]() |
KONU İÇİNDE KONU ÖLE WALLA AMA MİLLET NE KONUŞTUNU BİLMİYO BE ABİİ
|
|
|
|
|
|
#73 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2210
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
ve bir insan müslümanlığını yaşıyamıyorsa bu tür olanaklara ihtiyac duyar benim bildiğim müslüman sadece nüfüsta geçmemelidir onu yaşamalı heran ALLAH,ı anmalı bu insan ancak müslümanlığı yaşayabilir.
hayırlı cumalar.. |
|
|
|
|
|
#74 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() puar Şuan
Son Aktivite: 29.04.2010 15:08
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 45
Mesajlar: 803
Tecrübe Puanı: 823
![]() |
o dediğiniz kişinin kendi sorunu...düşünün kanadada doğuyorsunuz Allah korusun katolik bir ailenin ferdisiniz :( nasıl bi duygu nasıl çıkarsınız işin içinden.
__________________
Gönülleri fetheden, beyan talâkatı değil hareket talâvetidir.
|
|
|
|
|
|
#75 | |
|
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() sivaslihakan Şuan
Son Aktivite: 16.09.2015 22:16
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 48
Mesajlar: 303
Tecrübe Puanı: 772
![]() |
Alıntı:
bizim dinimizde ayrililk yoktur biz bütün peygamberlere iman ederiz... peygamber efendimiz (sav) in bi hadisinden yola cikarak "nasil yasarsan öyle ölürsün nasil ölürsen öyle hasrolursun"bizde elhamdülillah müslüman olarak yasiyoruz ,ya kadinlarimiz ! imam Hz.alinin hanimi Fatimanin örtüsünü Fatimalarimiz üzerlerindemi atsin? Allahu taala hazretleri diyorki "yeryüzünde bozgunculuk cikartanlar bu dünyadada cezasini bulur ahirettede" MAIDE 33 ALLAH (CC) NURUNU TAMAMLAYACAKTIR kurani kerimin hükümleri degismedi vede kiyamete kadar degismeyecektir bazilari istesede istemesede |
|
|
|
|
|
|
#76 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() puar Şuan
Son Aktivite: 29.04.2010 15:08
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 45
Mesajlar: 803
Tecrübe Puanı: 823
![]() |
Uzun lafın kısası Ahirette hepimiz eşitiz kimsenin hakkı kalmaz...
Cennet annelerimizin ayağının altındadır,
__________________
Gönülleri fetheden, beyan talâkatı değil hareket talâvetidir.
|
|
|
|
|
|
#77 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2210
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
|
#78 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1072
![]() ![]() ![]() |
lütfen moddan rica ediyorum , anlamsız yere sürüklenen bu ve benzeri başlıkları kapatalım sorumluluk bende kalmasın, kimsenin inancını sorgulayacak , tartacak, değerlendirecek haddi kendimde görmüyorum görmem, arkadaşlarımın inancını yaşayışını rencide etmek zedelemek gibi bir niyetim asla yok olamaz, dinin değerlerine karşı kusur etmek benim işim değil olamaz, herkes bildiğini inandığı gibi yaşamak yaymak zorunda hisseder bu normaldir, ama benim açtığım bu konunun her yaştan her eğitimden her sosyal düzeyden insanın orasından burasından tartışmak hem bana hem diğer görüş fikir , inanç sahibi arkadaşlarıma haksızlık olur,
bu sebeple rica ediyorum kilitleyin
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
|
|
|
|
|
#79 |
|
Yiğido
![]() ![]() Efe Cemil Şeker Şuan
Son Aktivite: 09.10.2009 13:25
Üyelik Tarihi: 11.12.2007
Yaş: 46
Mesajlar: 120
Tecrübe Puanı: 668
![]() |
Laikler için her şey serbest
İzmir'de Yurtsever Yurttaşlar Platformu öncülüğünde gerçekleştirilen 'Laiklik' yürüyüşünde Atatürk'le Lenin'in fotoğrafı yan yana taşındı. Lenin için 'Atatürk'ün en büyük müttefiki' ifadesi kullanıldı. Laiklik ilkesinin Anayasa'ya girişinin 71. yıldönümü vesilesiyle gerçekleştirilen yürüyüşe Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, siyasi parti ilçe başkanları ile bazı sendika ve sivil toplum temsilcileri katıldı. Belediye bandosu eşliğinde gerçekleşen yürüyüş, Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın mezarından başlayıp Anayasa Meydanı'nda son buldu. Burada düzenlenen saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından 'Çağdaş Yaşam'cıların da içinde yer aldığı Yurtsever Yurttaşlar Platformu'nun kaleme aldığı bildiri okundu. Bildiride, sivil anayasa çalışmaları dayatma olarak nitelendirildi. AK Parti iktidarı döneminde ülkenin hızla kutuplaşmaya gittiği savunuldu. Yurtsever Yurttaşlar'ın 'cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileri' olduğu savunuldu. 10. Yıl Marşı eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşte üniversitelerde başörtüsü özgürlüğü aleyhine pankart ve dövizler taşındı. Yurtsever Yurttaşlar Platformu, geçtiğimiz Cumhuriyet Bayramı'ndan önce kuruldu. Platform, Karşıyaka'da faaliyet gösteren 30'dan fazla sivil toplum kuruluşu ve sendikalar tarafından oluşturuldu. Yurtsever Yurttaşlar Platformu'nda, Çocukları Koruma Vakfı, Atatürkçü Düşünce Derneği Karşıyaka Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Türk Kadınlar Birliği gibi kuruluşlar yer alıyor.
__________________
Ne Anlattığınız Değil,Karşınızdakinin Ne Anladığı Önemlidir. |
|
|
|
|
|
#80 |
|
Yiğido
![]() ![]() Efe Cemil Şeker Şuan
Son Aktivite: 09.10.2009 13:25
Üyelik Tarihi: 11.12.2007
Yaş: 46
Mesajlar: 120
Tecrübe Puanı: 668
![]() |
Hüseyin Öztürk
İmam-Azam Ebu Deniz Baykal Öncelikle İmam-ı Azam Ebu Hanife Efendimizden özür dilemek isterim. O mübarek adını hiç mübarek olmayan biriyle aynı hizada yazdığım için, İmam-ı Azam’ın engin hoşgörüsüne sığınıyorum. Allah’tan da af diliyorum. Başka kızacaklar varsa onlar umurumda değil. Bana kızacaklar önce kendilerine baksınlar ve hayatlarında neyin yanlış, neyin doğru olduğunu gözden geçirerek, kendilerinden kimlerin razı olup olmadığına dikkat etsinler, böylece çevrelerine bir iyilik yapmış olsunlar. Gelelim İmam-ı Azam Ebu Deniz Baykal’a. İnsan olan insan biraz utanır. İslâm dininden ve mensuplarından nefret eden birinin, kalkıp da İslâm adına konuşması, bir de üstelik fetva vermesi, akıl dağıtması, çok bilmişlik yapması büyük ayıplardandır. Yahu bu insanlar Türkiye’yi ve halkı tanımamak için yıllardan beri öyle direniyorlar, öyle direniyorlar ki, bir tek bu yönlerini takdir ediyorum. “İnatçılık ve inkarcılıkta” kimse bunların eline su dökemez. Elle tutulur, gözle görülür tek artıları, inatçılık ve inkarcılık. Erbakan Hocam siyaset sahnesinde olsaydı eminim şöyle derdi: “Din adına fetva vermek kim, sen kim be adam, hadi öte hadi öte. Din adına yaptığınız zulümleri bu millet daha unutmadı, hafızasında yaşatıyor.” Din adına fetva vermek veya din adına yapılan zulümler hakkında çok uç noktadan bir iki örnek vereyim. Malum zihniyet sahiplerinin günlük konuşmalarda, “Allah” diyenleri bile suçlu saydıkları günlerde çok komik başka icraatları da olmuştur. İmam-ı Azam Ebu Deniz Baykal ve aynı çizgide yürüyenlerin, Din-i İslâm denilince ne kadar ürktüklerini anlatmak bakımından şunları kaydetmekte fayda vardır. İnönü’nün rüzgar ekip, fırtına gibi “insan ve inanç” biçtiği günlerdir. O zamanlar TRT adına tek kanallı radyoda bir şarkı programı vardır. Şarkılar icra edilirken, şarkının birinde şu söz geçer: “Yanıyor mu yeşil köşkün lambası.” Sözlerinin içinde sırf “yeşil var, yeşil de türbe rengidir” diye bu şarkı derhal yasaklanır. Sadece bu şarkı değil, içinde dini ve milli duyguları hatırlatan bütün şarkılar ve türküler yasaklanır. Yasaklanan türkülerden biri de; “Elif dedim be dedim, yar ben sana ne dedim” diye başlayan türküdür. Kütahya yöresine ait olan bu türkünün sözlerinde sadece; “Elif dedim be dedim”den başka herhangi bir dini ve milli hatırlatma yapan söz yoktur. Türkü, “hasretlik, gurbetlik ve aşk” üzerine söylenmiş bir türküdür. Bu türkü de yasaklanır içinde “Elif ve be” var diye. Bunları da geçelim, bu familyanın çocuklarında da yine dini ve milli değerleri akla getirecek isimlere pek rastlanmaz. Bırakın bu isimleri çocuklarına vermelerini, Ahmet, Osman, Hüseyin, Ali, ömer, Mahmut, Mehmet, Hasan gibi isimlere sahip olanlara dahi bir dönem devlette görev verilmemiştir. “Bu isimlerin dini temelleri vardır” diye. Dışişleri Bakanlığı bunların başında gelir. Rahmetli özal ve bu iktidara kadar Dışişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan başta büyükelçiler, konsoloslar ve diğer dış temsilcilik görevlerinde bulunan isimler arasında yukarıda saydığım adlara rastlamak mümkün değildi. The İmam Deniz Baykal’ın atası İsmet İnönü Cumhurbaşkanı iken iyi niyetli biri; “Efendim bu halk Müslümandır, siz oları görmezden geliyorsunuz ama millet Cuma namazına giden Cumhurbaşkanını çok sever” dediğinde rivayete göre İnönü’nün şöyle cevap verdiği söylenir: “Ben Cuma namazını köşkte kılıyorum.” İmam-ı Azam Ebu Deniz Baykal ne der bilmem ama bildiğim kadarıyla söyleyeyim; Cuma namazının şartı camide ve cemaatle kılınmasıdır. Kısacası, Sayın Baykal’ın din adına konuşabilmesi için gerçekten biraz insaf sahibi olması gerekir. Bu ülkede dini otorite olarak devletin resmi kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı vardır ve Başkan Sayın Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da bu konuda sözünü söylemiştir. İnsan hiç olmazsa devletin kurumuna ve başkanına saygı duyar.
__________________
Ne Anlattığınız Değil,Karşınızdakinin Ne Anladığı Önemlidir. |
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|