Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Haberler > Anasayfa Haberler
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Anasayfa Haberler Sivas Haberler



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 02.10.2007, 14:19   #1
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart SSPE (SSP) HASTALIĞI NEDİR?

Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) kızamık mikrobunun yol açtığı bir beyin hastalığıdır.

Çocuklukta geçirilen kızamığın ağır ya da hafif olması SSPE oluşumu riskini etkilemez. Hatta döküntü olmadan (gizli) geçirilmiş kızamıklardan sonra da SSPE olabilir. Kızamıkların %20’ye varan bir oranı döküntü olmadan seyretmekte ve tanı almamaktadır.

Kızamık hastalığının ülkemizde halen görülmesi, hatta salgınlara yol açması nedeniyle SSPE de ortadan kaldırılamamaktadır.

Açılımı Subakut Sklorezan Panansefalit olan hastalığa kızamık geçirildikten sonra beyne yerleşen virüs neden oluyor. Virüs hastalığın bitiminden sonraki 10 yıl içinde tekrar aktif hale geçiyor ve beyinde büyük tahribata yol açıyor. Kesin tedavisi olmayan virüsün yayılmasını geciktiren ilaçlarla hastalığın seyri yavaşlatılabiliyor.

SSPE, ( Subacute sclerosing panencephalitis ) temel düzeyde açıklayacak olursak kızamık virüsü enfeksiyonunun (beyin iltihabı) sebep olduğu bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Kızamık veya kızamık benzeri bir virüsün sebep olduğu az rastlanan ölümcül bir nörolojik hastalık olarak da tanımlayabiliriz. Hastalık kızamık aşısı olmayan çocuklarda daha fazla görülmektedir.

SSPE, özellikle çocuklarda, nadirde olsa yetişkinlerde görülebilen bir hastalıktır. Genellikle kırsal bölgelerdeki erkeklerde kızamık enfeksiyonundan bir kaç yıl sonra veya 10 yıl sonra bile ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Ülkemizde daha çok Güneydoğu Anadolu Bölgesinde rastlanan bir hastalıktır.Hastalık yetişkinlerde de görülmekle beraber erkek çocuklarda kız çocuklara nazaran daha sık rastlanmaktadır.

Hastalığın sebep olduğu patolojik değişiklikler özellikle tek bir organda, beyinde gerçekleşmektedir. Hastalarda sırasıyla spastiklik, koma ve 6 ila 12 ay içinde ölümle sonuçlanan ilerlemeli beyin işlevi kaybı görülür..

SSPE önceleri tipik bir nörolojik hastalık örneği olarak düşünülmesine rağmen, günümüzde kompleks bir temel nörolojik sorun olarak tanınmaktadır. Bu hastalık, nadir olarak, genelde bir milyon çocukta bir vaka olarak görülmesine karşın, son 40 yıldır bilimsel literatürde daha kapsamlı bir şekilde yer almaktadır. Modern tıpta henüz kesin bir tedavisi yok. Ancak hastalığın seyri yavaşlatılabilmektedir.

SEBEBİ:

SSPE (subacute sclerosing panencephalitis) beyin iltihabı ile belirli ilerleme kaydeden nörolojik bir hastalıktır. Hastalık kızamık virüsünün reaktivasyonu yani aktif hale gelmesinden veya kızamık virüsüne uygunsuz bir immün yanıt verilmesi sonucu gelişebilir.

SSPE hastalığına kızamık hastalığı geçirildikten sonra beyine yerleşen kızamık virüsü neden oluyor. Kızamık geçirdikten 1 ile 10 yıl arasında hastalığın belirtileri başlıyor ve virüs beyinde tahribata yol açıyor.

Kızamık virüsünün hangi şekilde ve değişiklikler sonucu SSPE’ ye yol açtığı hala sırrını korumaktadır. Ayrıca SSPE virüsünün topluluk içinde bulaşarak yayıldığı iddiası bilimsel hiç bir kanıta sahip değildir.

BELİRTİLERİ:

Önceden normal gelişimi olan bir çocukta (ya da genç erişkinde) birkaç hafta birkaç ay içinde gelişen; yürümede bozulma, unutkanlık, konuşmada bozulma, davranış değişikliği, başın öne doğru düşmesi ya da vücutta gevşeme, silkinme şeklinde çok kısa süreli nöbetler en tanımlayıcı belirtilerdir. SSPE hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. Ancak bazı hastalarda (yaklaşık 10 hastadan birinde) ilerlemenin olmaması, hastalıkta duraklama, hatta kendiliğinden iyileşmenin görülmesi mümkündür Başlangıç bulguları hafıza kaybı, irritabilite (uyarılara yanıt vermede görülen bozukluklar), nöbetler, istemsiz kas hareketleri ve/veya davranış değişiklikleridir.

SSPE hastalığının ilerlemesi ise 4 aşamada meydana geliyor:
1. Dönem: Unutkanlık, sinirlilik
2. Dönem: Sıçramalar başlıyor. Tek başına yemek yiyemiyor
3. Dönem: Hasta yatağa bağımlı hale geliyor. Burundan sıvıyla besleniyor
4. Dönem: Komaya giriyor. Yıllarca sürebilecek koma ölümle sonuçlanıyor.

TEDAVİ:

SSPE hastalığından korunmanın en önemli yolu kızamık aşısı olmak, kızamık aşısı olmamış çocuklarda hastalığın görülme riskinin aşı yapılana göre 20-30 kat daha fazla olduğu bilinmektedir. Hastalığın en erken 6 hafta içinde ölüme sebebiyet verdiğini belirten doktorlar, iyi bakımla 20-25 yıl daha yaşayan vakalara rastlandığını belirtiyorlar. Tıbben kesin tedavisi olmayan bu hastalığın, sadece virüsün yayılmasını geciktiren ilaçlarla seyri yavaşlatılabiliyor.

Konu Sivaslilar.Net tarafından (02.10.2007 Saat 15:02 ) değiştirilmiştir..
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:20   #2
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart HASTALIĞA BAĞLI PROBLEMLER

KABIZLIK: Kabızlık, bağırsak gazları çok sık karşılaştığımız bir sorun bunun için ebegümecini yoğun gaz içinde papatya çayını önerebiliriz ikisinin de oldukça etkili olduğu test edildi.

BALGAM: Çok önemli bir problem halledilemediği zaman vakumla balgamı aldırmak zorunda kalabilirsiniz. Ebegümeci, susam yağı, keten tohumu gibi bitkiler balgamın sökülmesine yardımcı olsa da en etkili yöntem yüz üstü yatırmak ve bebekliğinde yapıldığı gibi avuç içi ile kürek kemiklerinin arasına onu rahatsız etmeyecek şekilde hafif hafif vurarak balgamı çıkarmaya çalışmak.

ATEŞ: Yine eski bilgilerimize başvuracağız. Genelde ılık suyla yerine göre soğuk su ateşli bölgelere kompres yapmak. Ateşli durumlarda sık sık ateşin derecesini ölçün panik yapmayın bu hastalık esnasında ateşin olması savaşın devam ettiğini gösterir hem toksinlerin atılmasına da yardımcı olur yeter ki sınırı aşmasın üst sınır 38 ondan sonrası tehlikeli olabilir.

YUTKUNMA GÜÇLÜĞÜ: Çiğneyebiliyorsa ağzına sakız verin yutup yutmadığını kontrol edin emzik ve biberonlar (eğer çocuk kabul ediyorsa) yutkunmanın sürekliliğini sağlıyor.

AĞLAMALAR: Ağlamanın sebebini bulup halletmeye çalışın çiş, kaka, gaz sancısı vs… her hangi bir ağrı ebeveynler açısından rahatsız edici bir durum ama aylarca “ııh” sesini bile duyamayacağınız anların da olabileceğini düşünüp şükredebilirsiniz üstelik ağlama bir çok siniri faaliyete geçireceğinden buna olumlu bir durum gözüyle de bakabiliriz.

TERLEMELER: Özellikle kafa bölgesinde yoğun terlemeler olabilir sebebi genellikle aşırı elektriktendir saçlarını kısa tutmanız ve terli bölgeleri kurutarak hastayı rahatlatabilirsiniz terlemeye de tehlikeli boyutlarda olmadığı müddetçe olumlu gözle bakabiliriz.

DİŞ GICIRDATMALARI: Aşırı elektrik deşarjından kaynaklanır yapacak tek şey etkisini azaltmaya çalışmak bunu da eczanelerden alacağınız dişlikler vasıtasıyla yapabilirsiniz.

KASILMALAR: RİVOTRİL ve LİORESAL Bu ilaçlar, artık yürüyemeyen ve fazla kasılması olan hastalarda kasları gevşetmek için verilir. Yeşil reçete ile verilmektedir. Bunların dozu çocuğun kasılma derecesine göre ayarlandığı için genellikle hekimler anne ve babalara şöyle öneriyor: günde verilebilecek en yüksek miktar damladır (ya da tablettir). Kasılmaların derecesine göre bundan daha fazla yetinebilirler. Deneyerek dozu ayarlayabilirsiniz. Fazla gelirse uyku yapar, o zaman dozu azaltırsınız. (aileler doz ayarlamada zorluk çekiyorlarsa çocuklarını doktora sık götürerek dozu ona da ayarlatabilirsiniz.) hekimler bu ayarlamayı aileye bırakmaktadır.

SSPE HASTALIĞINA BAĞLI PROBLEMLER VE TAVSİYELER

1.AĞLAMALAR

Ağlamaların sebebi çoğunlukla,

a) Gaz sancısı

b) Kaka problemi (kabızlık)

c) Çiş problemi (idrarda tutukluluk)

d) Kasılmaları (kas ağrıları oluşuyor)

e) Yutma göçlüğü (boğazlar, bademcikler, yutak borusunun dralması)

f) Yanlız kalmaları

g) Sevmediği şeylerin yedirilmesi

h) Vücutta meydana gelmiş olan bir enfeksiyonun rahatsızlığı

2.ATEŞ

Karşılaştığımız 2 tür ateş vardır.

a)Hastalığımızdan kaynaklanan ateş:

Bu ateş çoğunlukla38 dereceye kadar çıkan ateştir. Vücudun kendisi hastalığa karşıgöstermiş olduğusavunma cinsi ateştir. Bu ateş hastalığımız süresince karşımıza çok çıkacaktır. Panik yapılacak bir durum değildir.Yin de sık sıkölçmek gerekir. Bu arada ateş düşürücü şuruplar kullanılır. Sürekli bezle müdahale edilir. Koltuk altı ve kasıkları ıslatarak çocuğa uygulayın.

b)Enfeksiyonun sspe hastalığıyla birleştiği ateş:

bu ateş çoğunlukla 40, 41 derece’ye kadar çıkar. Böyle bir durumda evde oyalanmayıp, doktoragitmek gerekir. Enfeksiyonu öğrenip ona göre müdahale edilip, oluşan bu mikrobu bir an önce yok etmek lazımdır. Bu da antibiyotikle halledilir. Bağışıklık sisteminin daha da düşmesi çocuğun ölmesine sebep olur. Bunun için iğneli antibiyotikle tedavi etirin.Bu arada oluşan kilo kaybında da çocuğu ek besin olarak hazır mama takviye edilen, özellikle MİLUPA’nın her türlüsü mevcuttur. Kilo almasıhem enfeksiyonun yok olmasına, hemde sspe hastalığına faydası çok büyüktür. (Enfeksiyonla beraber havaleler ve kasılmalar artar.)

a)sirke ile baş, koltuk altı ve kasık bölgelerine pamuk veya bez yardımı ile ıslatarak, tanpon yapılır, sık sık değiştirilir.

b) Ilık banyo yaptırılır.

c) Gün içerisinde 38;5 dereceden yukarıda ise doktora başvurulmalıdır, çünkü başka bir enfeksiyon ile birleşmemiş ise kasılma ve havaleler artar, yapılacak ilk iş enfeksiyonu öğrenmek ve antibiyotik ile (iğne hastalığa müdahale edilmelidir), (hap veya şurup ile oyalanmamalıdır.)

3.AĞIZ VE BOĞAZ İLTİHABI

Ağzının içini mümkün mertebe temiz tutmalıyız. Dişleri günde 2-3 kez fırçalamalıyız. Karbonatlı suylada her gün bir kez dezenfekte edin. Özellikle dilin üzerindeki beyaz tabakayı diş fırçası yardımı ile temizlerseniz, oradaki sinirleri de uyarıp, zaman içerisinde dilini kullanmasına fayda sağlarsanız, tat almasına da sebep olursunuz. Boğazına yapacağınız masajda çok faydalı olacaktır.

Masaj:Baş parmağınızla, işaret parmağınızı çocuğun boğzındaki gırtlağın yanlarındaki damarlara koyup, yukarıdan aşağıya doğru biraz bastırarak asmanız onu rahatlatır. Aynı zamanda buradaki kasları hareket ettirdiğinden dolayı çocuktaki yutma refleksini kuvvetlendirir. Yeme+Yutkunmadaki zorluklar ortadan kalkar. Her yemekten önce yapınız. Zaman içerisinde farkı anlayacaksınız.

Balgam:Limon suyunu damlatarak kullanmak çok faydalıdır. Balgamın üzerine düştüğü için onu içindeki asitle parçalar. Kimi zaman yutar kimi zaman çıkarır. Önemli olan onu sökmesidir.

Ebegömeci, ıhlamur, su, bal, tarifesi çok daha geçerlidir, bu çay da balgamı öksürterek söktürür.

Masaj: Her ikisinde de; çocuğunuz öksürdüğü zaman da onu oturur vaziyete alıp, kaldırarak önden göğsünün yanlarına arkadan göğsün hizasında olan sırtının yanlarına avucunuzun içi ile üçgen çeklinde, elinizin içinde hava bırakarak çocuğa vurunuz, halıyı döver gibi pat pat sesleri çıkacaktır. Bu tanponla onun içindeki balgamı kopartırsınız. Bunun uygulanması şarttır. Çünkü göğüste toplanan balgam ciğerleri sarar, çocuğun nefes almasını önler, tabi kalbi tıkar. Nasıl bu durumu çözmek lazımdır. Bu masajı her seferinde vuruşları 25-25 ön, 25-25 arka olmak üzere günde 2-3-4 her ne kadar yapasanız o kdar balgam atar. Çıkarmasa da balgamı çiş ve kakasında muhakkak çıkar.

a) Polen, bal ile yedirilir.

b) Karadut şurubu yavaş yavaş içirilir.

c) Okaliptus suyuna pekmez veya bal karıştırılarak içirilir.

d) Okaliptus yağı ile masaj yapılır. Başparmağımız ve işaret parmağımız ile yukarıdan aşağıya doğru gırtlağın her iki yanındaki kaslar ovulur.

e) Ebegümeci, su, bal kaynatılır, demlenerek içirilir.

4.DİŞ GICIRDATMALARI

Aşırı elektrik deşarjından kaynaklanır. Eksik doz rivotrilden de kaynaklanıyor. Rahatsız edilmekten özellikle uyurken yerinin değiştirilmesi vb sebeplerden oluşmaktadır. Eczanelerden alacağınız dişlikler vasıtasıyla bu sorunu biraz azaltırsınız

Gün içerisinde ayaklarını içine su dolu bir kapta 5-10 dk. Bekletiniz. Kışın su ılık olsun, yazınsa serin, onu çok rahatlatır. İçine 2 damla papatya ve lavanta yağı damlatabilirsiniz. Mümkünse gün içerisinde 1 defa düş aldırın.

Yazın toprağın içine bir oyuk açıp, içine dolduracağınız su ile ayaklarını içine sokmanızda onu rahatlatır. Toprak onun enerjisini alır.

Bakır bir telli eline bağlayıp, telin bir diğer ucunu toprağa gömerek enerjisini attırabilirsiniz.

Çocuklarımız hareket etmedikleri için vücutlarındaki enerji birikimi oluşup elektrik akımı yüksek oluyor. Fizyoterapi, vücuda hareket yaptırmanızda onun kasılmalarına, diş gıcırdatmalarının azalmasına çok iyi gelecektir.

5.YUTKUNMA GÖÇLÜĞÜ

Bizim can noktanız olan çok önemli bir harekettir. Bu hareketin gitmesi demek çocuklarımızın ölmesi demektir. Beynin en son unutuğu bir harekettir. Bu hareketi çocuğumuza unutturmamamız gerekiyor. Bunu ona anlatmalısınız. Yaşaması için gerekli olduğunu ve bunu yapabileceği, ona güvendiğinizi, sizin için onun ne kadar gerekli olduğunu ve sizi seviyorsa bu hareketi hiç unutmamasını onun beynine motive edin. Yani şartlandırın, öğretin, yemen lazım, yutman lazım, hastalığı yenmen için bunu yapmalısın, yapabilirsin vb..

Dile kaşık ile bastırarak önce uyarın, sonra mamasını verin her bir kaşık mamadan önce başka bir kaşık yardımı ile dili uyarıp sonra mama yedirin.

Yemek yemeden önce kendine ait bir diş fırçası ile ıslak olsun, dili bastırarak, ovarak, dişetlerine masaj yaparak, dişlerini fırçalayarak dili uyarıp, yemek yedireceğinizi söyleyip öyle besleyin. Unutmayınki bu çocuklar sizi duyuyor, ona söylediğiniz her sözü de anlıyor. Ama cevap veremiyor.

Ağzını açmıyorsa, dudaklarının üzerine, çene kemiklerine, boğazına baş ve işaret parmaklarınızla masaj yapın ağız çevresini uyarın. Sevdiği yemekleri, kolay yiyeceği şeyler verin.

Yutma göçlüğünden dolayı Kilo gitti ise zaman kaybetmeden Milupanın hazır mamalarından yedirin. Tavsiye ettiğiniz hareketleri yaparsanız ve mamayı yedirirseniz zaman içerisinde kaybedilen kilolar alınacağından çocuğun bağışıklık sistemi düzelecek, bu zorluk da ortadan kalkacaktır. Çocuğunuz zaman içerisinde katı yiyecekler dahi yiyecektir. Mamayı da yadirmede güçlük çekiyorsanız kilo da çok çok gitmiş ise sonda bağlatabilirsiniz. Bu şekilde beslenirken de orada sıvı olarak birşeyler yuturun ama şu varki bir çok hasta bu dönemden geçti, tavsiye etiğiniz bu önlemi kaideye alın, bu dönemler çok zor da olsa geçiriliyor. İnsanoğlu herşeyi başarabilir, yeterki azimli olsun, Allaha dua etsin. O bizi bağışlayan, gören işiten, ve duyandır, onun istediği olur. Kuluna karşı her zaman merhametlidir. Bize tek yardım eden “O” dur sabrın sonu selamettir. İnşallah bu kötü günler geçecek Allah yavrularımızı bize bağışlıyacaktır.

Hayatta tek değilsiniz, sadece sizin başınızda , sizin hanenizde değil bu acılar, sadece sizin yüreğiniz kanamıyor. Bizler bir ididk on olduk, on idik yüz olduk, bin olduk. Gelin bir olalımi birlikten güç doğar birbirimize yardım doğar, çocuklarımıza şans doğar.

6.ASAB BOZUKLUĞU:

Karabaş otounu kaynatıp üzüm pekmezi ile içilir.

7.BALGAM (Flegma):

a) limonu ağız içine bir kaç damla şeklinde sıkarak verilebilir.

b) Karabaş otu kaynatılır, içilir.

c) Sirke çay kaşığı ile içirilir.

d) Sarmısak ile süt kaynatılarak içirilir.

e) İncirle süt kaynatılarak içirilir,

f) Bal tuz ile karıştırılarak yedirirlir.

g) Kekik suyu ile kaynatılıp sirke ilave edilip içirilir.

8.BAĞIRSAK İLTİHABI – KOLİT:

a) Keten tohumu bal-macun yapılıp yemeklerden önce bir kaşık yedirilir.

b) Kantaron kaynatılır, birer bardak içirilir.

c) Büğürtlen yedirilir.

d) Papatya ıhlamur kaynatılarak içirilir.

9.BAŞIN GENEL HASTALIKLARINDA:

Karabaş otu kaynatılarak içirilir.

10.BAYILMA VE BAŞDÖNME:

a) Soğan koklatırılır.

b) Yabani nane koklatırılır.

c) Limon ve portakal suyu içirilir.

11.DİL ŞİŞKİNLİĞİ:

a) Çemen suyu ile kaynatılır. Yada yavaş yavaş içirilir

b) Rezene ile su kaynatılıp, bal ilave edilir, ağızda tutulur.

12.DİL İLTİHABI:

a) Ada çayı ile gargara yapılır, yada yavaş yavaş içirilir

b) Ahududu çayı ile gargara yapılır, yada yavaş yavaş içrilir.

c) Meyan kökü çayı ile gargara yapılır, yada yavaş yavaş içirilir.

d) Dilin üzeri ve ağız içi karbonatlı, su ve diş fırçası ile fırçalanır ovulur,

13.DİŞ ÇÜRÜMESİ:

Dişetlerini kuvvetlendirmek, dişleri fırçalamak gerekir.

a) Biberiye, böğürtlen, defne tohumu sirke kaynatılıp, elde edilen mayi ile gargara yaptırılır.

b) Ebegümeci su ile kaynatılıp gargara yaptırılır.

c) Papatya su ile kaynatılıp gargara yaptırılır.

14.EL VE AKAY TİTREMELERİ:

a) Karabaş otu su ile kaynatılıp bal ilave edilerek içirilir.

b) Kekik su ile kaynatılıp bal ilave edilerek içirilir.

c) Hatmi kökü su ile kaynatılıp bal ilave edilerek içirilir.

d) Turunç çiçeği su ile kaynatılarak bal ilave edilerek içirilir.

e) Sarmısak yedirilir.

15.FELÇ:

a) Havuç, mandalina, ceviz, badem, hurma, ayva, hoşaf, polen, çörek otu, kereviz tohumu, zeytinyağı ve hindistan yağı yedirilmeli.

b) Ambel koklatılır.

c) İğde kaynatılarak birer bardak içirilir.

d) Biberiye kaynatılarak içirilir.

e) Yasemin yağı ile masaj yapılır.

g) Hastaya deniz ve kum banyosu yaptırılır.

16.GAZLAR:

a) Rezene su ile kaynatılıp içirilir.

b) Kekik, nane ve su kaynatılarak içirilir.

c) Anason ve su kaynatılarak içirilir.

d) Zencefil ve su kaynatılarak içirilir.

e) Çörek otu, havuç, sarımsak, ayva ve enginar yedirilir.

f) Karabaş otu ve su kaynatılarak içirilir.

g) Biberiye ve su kaunatılarak içirilir.

17.GRİP:

a) Ihlamur, limon ve su kaynatılarak içirilir.

b) Adaçayı ve su kaynatılarak içirilir.

c) Portakal, mandalina ve elma yedirilir.

d) Sarmısak yedirilmeli, en az günde bir tane kullanılmalı.

e) Papatya, nane ve su kaynatılarak içirilir.

f) Biberiye ve su kaynatılarak içirilir.

g) Masaj: Boyun ile omuzun birleştiği yerin tam ortası, kuvvetlice ovulur.

18.GÖZLERİ KUVVETLENDİRME:

a) Böğürtlen yedirilir.

b) Karabaş otu kaynatılarak içirilir.

c) Badem yedirilir.

d) Saf zeytinyağı göz çevresine sörülür.

e) Havuç yedirilir.

f) A vitamini kullanılır.

19.HIÇKIRIK:

a) Nane ve su kaynatılarak içirilir.

b) Limon ağzına damlatılır ve su verilir.

20.İDRAR YOLU İLTİHABI:

a) Arpa su ile kaynatılarak içirilir. 4 su bardağı suya iki çorba kaşığı arpayı 15 dakika kaynatılarak 3 kere 1 fincan içirilir. Yada yarısı olabilir.

b)Ebegübeci su ile kaynatılarak içirilir.

21.İDRAR TUTUKLULUĞU:

a) Papatya çiçeği, kereviz ve su kaynatılarak içirilir.

b) Kiraz sapı ve su kaynatılarak içrilir.

c) Ayrık otu ve su kaynatılarak içrilir.

d) Maydanoz ve su kaynatılarak içirilir.

e) Prasa ve zeytinyağı yemeği yedirilir.

f) Bal ve su kaynatılarak içirilir.

g) Yüz üstü yatırılarak, karın kısmına baskı uygulanır.

h) Ayaklarını karnına doğru ileri ve geri hareket ettirilir.

22.İŞTAHI AÇMAK:

a) Nane ve su kaynatılarak şeker ilave edilerek içirilir.

b) Yemeklerde karabiber kullanılır.

c) Çörek otu bal ile yedrilir.

d) Kekik ve su kaynatılarak içirilir.

e) Cıva perçemi su kaynatılarak içirilir.

f) Kantoron çiçeği su kaynatılarak içirilir.

23.KABIZLIK:

a) Her akşam sebze yemeği yedirilir.

b) Ebegümeci, bal ve su kaynatılarak içirilir.

c) Kuru erik ve su kaynatılarak içirilir.

d) Sinameki ve su kaynatılarak içirilir.

e) Hıyar, kereviz, domates, havuç suyu, zeytinyağı, susamyağı, yoğurt, semizotu, kayısı, elma patlıcan, bamya, kabak ve keten tohumu yedirilir.

24.KANSIZLIK:

a) Yumurta, süt, pekmez, dut, badem, kuru üzüm, polen, hurma, ceviz yedirilir.

b) Kantaron ve su kaynatılarak içirilir.

c) Maydanoz ve su kaynatılarak içirilir.

d) Biberiye ve su kaynatılarak içirilir.

e) Cıva perçemi ve su kaynatılarak içirilir.

25.KARACİĞER:

a) Enginar yemeği yedirilmeli, enginar yaprağı su ile kaynatılarak içrilir.

b) Kereviz su ile kaynatılarak içirilir.

c) Ardıç tohumu su ile kaynatılarak içirilir.

d) Maydanoz su ile kaynatılarak içirilir.

e) Biberiye su ile kaynatılarak içirilir.

f) Kekik su ile kaynatılarak içirilir.

g) Zeytinyağı, limon suyu aç karnına sabah içirilir.

26.KUSMA:

a) Nane limon suyu ve şekerli su kaynatılarak içirilir.

b) Ihlamur, su ve bal karıştırılarak içirilir.

c) Kekik ve su kaynatılarak içirilir.

d) Adaçayı ve su kaynatılarak içirilir.

27.ÖKSÜRÜK:

a) Kuru incir, hurma ve su kaynatılarak içirilir.

b) Süt, kuru incir kaytılarak içirilir.

c) Süt, sarmısak ile kaytılarak, bal karıştırılarak içirilir.

d) Keten tohumu, bal ile aç karına yedirilir.

e) Limon kabuğu, tarçın ile karıştırılarak yedirilir.

f) Ebegümeci ayva çekirdeği, mandalina kabuğu su ile kaynatılarak içirilir.

28.UNUTKANLIK:

a) Kuru üzüm günde 15-20 tane yedirilir.

b) Fıstık içi, elma, kabak ve soğan yedirilir.

29.UYKUSUZLUK:

a) Papatya su ile kaynatılarak içirilir.

b) Biberiye su ile kaynatılarak içirilir.

c) Ihlamur su ile kaynatılarak içirilir.

d) Adaçayı su ile kaynatılarak içirilir.

e) Nane, su ile kaynatılarak içirilir.

f) Yatak odası maviye boyanması iyi gelir.

g) Akşam yemekleri sarmısaklı yoğurt yedirmek faydalıdır.

30.ZAYIFLAMA:

a) Süt, pekmez, tatlı badem yedirilmeli.

b) Keten tohumu, bal, incir, fındık, muz yedirlmelidir.

c) Çam fıstığı, pirinç, sütlaç, kestane, ördek eti, zencefil tozu ve sütle karıştırılarak yedirilir.
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:20   #3
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart YAKALANMA SEBEPLERİ

1.1987-1998 Yıllarında Kızamık aşısının 12. ve 15. aylarında yapılan aşının 9. aya çekilmesinden dolayı, bu yıllar arasında kızamık vakalarının çok olduğu görülmüştür bazı uzman hekimlerin uyarısına rağmen 2. doza geçilmemiştir. Kısaca bu dönemlerde tek doz aşı yapılmasından dolayı sspe hastalığı artmıştır.
2.Aşıların bayat olmasından,
3.Aşıların yanlış vurulmasından,
4.Anne Antikorlarının 9. aya kadar korumaması ve bu sürede kızamık geçirmesi yada tam tersi anne antikorlarının yüksek olması aşı yapıldığında anne antikorlarının güçlü gelmesi,
5.Aşı 9. ayda yapılırsa %85 koruyucu özelliğine sahip buda %15 SSPE Hastalığına yakalanma riski var demektir. Gelişmiş ülkelerde genelde 12. ayda yapılıyor, sebebi aşının %95 koruyuculuğu olduğu için ama onlarda kızamık geçiren yok. ondan 12 ayda vuruluyor. Şu an ülkemizde 12. ay 6 veya 7 Yaş arasında aşı yapılıyor.
6.Diğer Sebepler %5-10
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:23   #4
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart 2- HASTALIĞIN BELİRTİLERİ ve OLGULARI NELERDİR ?

2- HASTALIĞIN BELİRTİLERİ ve OLGULARI NELERDİR ?

Önceden normal gelişimi olan bir çocukta (ya da genç erişkinde) birkaç hafta birkaç ay içinde gelişen; yürümede bozulma, unutkanlık, konuşmada bozulma, davranış değişikliği, başın öne doğru düşmesi ya da vücutta gevşeme, silkinme şeklinde çok kısa süreli nöbetler en tanımlayıcı belirtilerdir. Tanı için EEG uyku ve uyanıklık dönemlerini kapsayacak şekilde çekilmeli, ve belden alınan suda (beyin-omurilik sıvısında) vücudun kızamık mikrobuna karşı yaptığı maddeler (antikor) ölçülmelidir (belden su alınmasının sağlık açısından önemli bir riski yoktur: doktorunuza da sorunuz).Şüphede kalınan durumlarda bu tetkikler iki hafta sonra tekrarlanır. SSPE hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. Ancak bazı hastalarda (yaklaşık 10 hastadan birinde) ilerlemenin olmaması, hastalıkta duraklama, hatta kendiliğinden iyileşmenin görülmesi mümkündür

SSPE hastalığının belirtileri 4 devreye ayrılabilir;dönemler ve süreleri her hastada farklı olup bazen çok süratli geçiş gösterebilir.
1-Davranış bozuklukları, zekâda gerileme, okul başarısında azalma, halüsinasyonlar. Bu dönem 2 yıla kadar uzayabilir.
2-Miyoklonik silkinmeler. Bunlar epileptik olmayan, ekstrapiramidal silkinmelerdir. Bu dönem 3-12 ay sürer.
3-Ekstrapramidal fonksiyonların kaybına ait bulguların (rijidite,koreoatatoid hareketler) ön plana geçtiği dönem. Bu dönemde yüz ifadesizleşir, mimikler silinir. Miyoklonik nöbetler görülmez olur. Süre 3-18, genellikle 6-8 aydır.
4-Otonomik bozukluklar, ağızdan beslenmenin bozulması, koma. Hastalık %85 oranında progressif seyir gösterir ve 4 devrede ölümle sonuçlanır.
Geri kalan %15 vaka remisyon periyotlarıyla gidebilir, uzun süre stabil kalabilir, ilerleme durup plato çizebilir ya da çok yavaş seyredebilir. Remisyona girenler de genellikle 7-10 yıl sonra ekzrbasyonla kaybedilirler.

SSPE OLGULARI
SUBAKUT SKLEROZAN PANENSEFALİT:
OLGU SUNUMU ve LİTERATÜRÜN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE), ilk olarak 1933 yılında Dawson tarafından tanımlanmıştır.1 Kızamık infeksiyonunun nadir görülen geç dönem komplikasyonudur (1/300.000).2 Hastalığın görülme yaşı literatürde 2 ile 32 gibi geniş bir aralıkta verilse de, en sık 5 -15 yaşları arasında izlenir.2-4 Hastaların % 50 kadarı özellikle 2 yaşından önce kızamık infeksiyonunu klinik olarak geçirmiş veya kızamık aşısı olmuş kişilerdir.2,5 Hastalık hızlı seyirlidir; semptomlar ortaya çıkmaya başladıktan sonra 6-24 ay içinde ölüm görülür. Literatürde yalnızca % 5 olguda iyileşme izlenmiştir.
2 Hastalık genellikle entelektüel seviyede bozukluklar ve kişilik değişiklikleri ile başlar. Daha sonra myokulonus, tek taraflı hareket bozuklukları, grand mall epilepsi ve görme bozuklukları ortaya çıkar. Haftalar, aylar içerisinde myokulonus tabloya hakim olur, daha sonra hastalar yatağa bağımlı hale gelirler. Bu dönemde myokulonus için tipik EEG dalgaları izlenebilir.2,4 Bunun dışında görüntüleme yöntemleri ile ve EEG ile tanı koydurucu, spesifik bulgu yoktur. Hastalarda nadiren koriyoretinit görülebilir, hastalar dekortikasyon ya da deserebrasyon ile kaybedilirler.2,4,6 Hastalığın tanısı serum veya BOS'ta kızamık antikorlarının saptanması ve beyin dokusunda virusun gösterilmesi ile olur.2,7,8
25 yaşında bir tıp öğrencisinde beyinden stereotaktik yöntemle alınan biyopsi ile tanı konulan SSPE olgusu, ayrıntılı morfolojik bulgular ve literatür bilgisi ışığında değerlendirilerek sunulmuştur.
OLGU
25 yaşında erkek, Kenya'lı tıp öğrencisi, davranış değişiklikleri, görmede azalma,vücut hareketlerinde yavaşlama şikayetleri ile Nöroloji Kliniğine başvurdu. Kraniyal BT'de sol parieto-oksipitalde kontrast tutmayan hipointens, MR'da T1'de hipointens, T2'de hiperintens lezyon saptandı. Radyolojik incelemeleri sonucu ayırıcı tanıda infeksiyon, iskemik lezyon, tümör ve özellikle lenfoma bulunduğundan stereotaksik beyin biyopsisi alınmasına karar verildi.


Şekil 4. A) İntranöronal viral inklüzyon (okla işaretli) ( H+E x 1000); B) Oligodendroglia hücresinde intranükleer viral inklüzyon (okla işaretli) (H+E x 1000)

Şekil 5. İmmunhistokimyasal kızamık virus antijeninin gösterilmesi (IPX x l000).


Şekil 1. MR incelemede sol parieto-oksipitalde hafif derecede kontrast tutan, temporal loba ilerlemiş lezyon

Şekil 2. Damar çevresini manşon gibi kuşatan, ayrıca nöropilde dağılmış lenfoplazmositer iltihabi infiltrasyon (H+E x 200)

Şekil 3. A) Belirgin myelin kaybı ve mononukleer iltihabi infiltrasyon (Luxol fast blue x 400); B) Reaktif astro gliozis ( IPX GFAP x 400)








Hastanın laboratuar tetkiklerinde, kanda lökositoz (14.600/ mm3) dışında patolojiye rastlanmadı. Beyin omurilik sıvısının incelenmesinde protein miktarı artmış bulundu. Ayrıca % 72 lenfosit, %11 monosit saptandı. Serolojik testlerde EBV IgG (+) IgM (-), Kızamık Virus IgG (+) IgM (-) ve Herpes Simpleks Virus IgG (+) bulundu. EEG'de sol hemisferde doku kaybını yansıtan yaygın düzensiz aktivite saptandı.

Hastanın 1 ay sonraki BT ve MR'ında lezyonun ilerlediği, sadece parieto-oksipitalde kalmayıp temporale doğru yaygınlaştığı saptandı (Şekil 1). Üç hafta sonra hastalık için sık rastlanan bulgu olan myoklonik jerkler izlenmeye başladı. Teşhisten yaklaşık üç ay sonra hasta kaybedildi.

Şekil 1. MR incelemede sol parieto-oksipitalde hafif derecede kontrast tutan, temporal loba ilerlemiş lezyon.

Patolojik bulgular: Stereotaktik beyin biyopsisinde en büyüğü 0,6 x 0,2 x 0,2 cm ölçülerinde 4 adet beyin dokusu elde edildi.

Rutin (H+E) incelemede, kortikal ve daha çok beyaz cevhere ait kesitlerde, beyaz cevherde daha ağır olmak üzere damarları manşon gibi kuşatan ve nöropile de infiltre olan, çoğunluğunu lenfositlerin oluşturduğu mononükleer iltihabi hücre infiltrasyonu dikkati çekti (Şekil 2).

Şekil 2. Damar çevresini manşon gibi kuşatan, ayrıca nöropilde dağılmış lenfoplazmositer iltihabi infiltrasyon (H+E x 200)

Parankimde dağınık reaktif mikroglial hücre artışı,seyrek nöron fagositozu (nöronofaji) mevcutu. Luksol Fast Blue+ Nissl boyası ile myelin kaybı saptandı (Şekil 3A). Ayrıca belirgin reaktif astrogliozis (GFAP +) görüldü (Şekil 3B).

Şekil 3. A) Belirgin myelin kaybı ve mononukleer iltihabi infiltrasyon (Luxol fast blue x 400); B) Reaktif astro gliozis ( IPX GFAP x 400)

Beyaz cevherde oligodendroglialar ve kortekste nöronlarda intranüklear eozinofilik inklüzyonlar saptandı (Şekil 4 A,B).

Şekil 4. A) İntranöronal viral inklüzyon (okla işaretli) ( H+E x 1000); B) Oligodendroglia hücresinde intranükleer viral inklüzyon (okla işaretli) (H+E x 1000)

İmmunhistokimyasal olarak Kızamık virüsün primer antikor ile özellikle nöronların sitoplazmalarında ve oligodendrogliaların nüvelerinde virus nükleokapsidine uyan şekilde pozitif reaksiyon izlendi (Şekil 5). İn situ hibidrizasyon yöntemi ile JC virus (Progresif Multifokal Lökoensefalopati etkeni), Herpes simleks virusu ve Ebstein Barr virusunun varlığı araştırıldı, negatif sonuç elde edildi.

Şekil 5. İmmunhistokimyasal kızamık virus antijeninin gösterilmesi (IPX x l000).

TARTIŞMA

SSPE, oldukça nadir rastlanan, santral sinir sisteminin yavaş virus infeksiyonlarındandır. Çoğunlukla çocukluk döneminde saptanır; median yaş yedi olarak bildirilmektedir.1 Ancak nadir olarak sunulan olguda olduğu gibi genç erişkinlerde de görülebilir. SSPE literatürde belirtildiği gibi, fatal seyreden efektif tedavisi olmayan viral ensefalitler arasında yer almakla birlikte nadiren spontan remisyon da gösterebilmektedir.9 Klinikte 2 yaşın altında kızamık infeksiyonun geçirilmiş olması, yaşlı anneler, sosyoekonomik durumun bozuk olması, kalabalık aileler, çok kardeşlilik predispozan faktörler arasındadır.5 Ancak bu olguda hastalık teşhis edildiğinde bilinç yerinde olmadığından anamnezde kızamık infeksiyonunu geçirme yaşı öğrenilememiştir. Hastanın serumunda kızamık IgG pozitifliği infeksiyonun varlığı yönünde pozitif bulgudur.

Hastalığın klinikte hızlı seyrine paralel olarak beyin dokusunda makroskobik değerlendirmede pek fazla değişiklik görülmez. Ancak uzun süre yaşayan yavaş seyirli hastalarda değişik derecede kortikal atrofi ve tutulan beyaz cevher alanlarında kıvamda sertleşme (gliozis) vardır.1,2,10 Özellikle akut dönemde leptomenenjit görülebilir, hastalık ilerledikçe geriler, yerini gri ve beyaz cevher tutulumu alır. SSPE serebrumda frontal ve temporal loblar başta olmak üzere tüm kortikal yapıları, bazal gangliaları ve beyaz cevheri tutar.2,10,11 Bizim olgumuzda da parieto-oksipital ve daha sonra da temporal lob tutulumu izlendi, serebellum tutulumunu düşündüren radyolojik bulgular saptanmadı. Literatürde de serebellum ve medulla spinalis tutulumunun nadir olduğu bildirilmektedir.2,10,11 Mikroskobik olarak hastalığın etkilediği kortekste nöron kaybı, infekte nöronların fagositozu "nöronofaji" izlenir.1,2,4 Beyaz cevherde ise özellikle oligodendroglialar infekte olur. Oligodendroglial tutuluma bağlı sekonder demiyelinizasyon görülür. Genellikle orta yoğunlukta lenfoplazmositer iltihabi infiltrasyon vardır. Bu infiltrasyon daha çok damarlar çevresinde, onları kuşatır tarzdadır. Gri ve beyaz cevherde belirgin mikroglial hücre artışı mevcuttur. Hastalığın dönemine bağlı olarak, giderek artan reaktif astrogliozis izlenir.1,2,4,10 Bu mikroskobik bulguların hepsi olgumuzda küçük biopsi materyelinde saptandı. Ayrıca literatür ile uyumlu olarak gri cevherde nöronlarda, beyaz cevherde ise daha çok oligodendroglialarda intranükleer ve intrasitoplazmik eozinofilik inklüzyon-lar görüldü (Şekil 4). Bu inklüzyonlar lezyonu ilk tanımlayan Dawson tarafından "Cowdry A" inklüzyonları olarak isimlendirilmiştir.2,4,10,11 Bizim de saptadığımız gibi immunhistokimyasal olarak viru-sun varlığını göstermek mümkündür (Şekil 5). Ayrıca elektron mikroskobik inceleme, PCR ve in-situ hibidrizasyon ile viral nükleokapsit saptanabilir.1,2,4,10,12-15

SSPE'de akut kızamık infeksiyonlarında izlenen çok çekirdekli Wartin Finkelday hücreleri görülmez.2 Uzun süren olgularda kortekste nöronlarda Alz-heimer Hastalığındaki gibi "nörofibriler yumaklar" saptanabilir.1 Sunulan olguda olduğu gibi hastalık santral sinir sistemine (SSS) sınırlıdır; fakat nadiren periferik sinir tutulumuna sekonder miyopatik değişikliklerin tabloya eklendiği bildirilmiştir.16,17

Literatürdeki çeşitli viral ensefalitlerde görülebilecek ayırıcı tanıya yardımcı patolojik özellikler Tablo I'de özetlenmeye çalışılmıştır.10 Spesifik olmamakla birlikte viral ensefalitlerde ön tanıda yardımcı olabilecek, viral inklüzyonlara ait özellikler Tablo II'de verilmektedir.10

Beyin dokusundaki morfolojik bulgular sunulan olguda olduğu gibi; parankimal hasar (nöronofaji, demiyelinizasyon), mikrogliyal proliferasyon, lenfo-plazmosit üstünlüklü özellikle damarları manşon gibi kuşatan iltihabi hücre infiltrasyonu, nöronal ya da glial hücre içi inklüzyonların varlığı (intranükleer/ intrasitoplazmik), reaktif astrogliozis ise öncelikle aktif viral ensefalit düşünülmelidir.

SSPE'de hastalığın patogenezi tam açık değildir. Primer kızamık infeksiyonunda santral sinir sistemi tutulumu (SSS) hemen hiç görülmez. Bu infeksiyondan 2 ile 21 yıl sonra SSPE görülüyor olması önceleri farklı bir kızamık virusu suşunun neden olduğunu ya da immun sistem bozukluğunun sorumlu olabileceğini düşündürmüş ise de bu savları çürütecek veriler elde edilmiştir.1,2,4 Yakın geçmişte yapılan çalışmalar kızamık virüsünün yapısında insan vücuduna girdikten sonra bazı değişikliklerin oluştuğu yönündedir. Bu değişiklikler santral sinir sistemine yerleşen virusta uzun süren latent dönem sonunda mevcut olan M protein (M), membran füzyonuna neden olan glikoprotein (F) ve hemaglutinindeki (H)'deki yapısal değişikliklerdir.1,4,18,19 Virusun yapısındaki bu değişiklikler sonucu mutant virus oluştuğu, bu mutantın beyin dokusunda protein sentezleyerek çoğalabildiği ve immun sistemden yoksun beyin dokusunda infeksiyon oluşturduğu gösterilmiştir. Ayrıca hastalarda kızamık virusu ile henüz tanışmadan virusa karşı antikor ile karşılaşmış olmanın rolü olduğu belirtilmektedir. Bunu destekleyen bulgular 2 yaşın altında kızamık infeksiyonu geçirenler (henüz anneden gelen antikorların var olması), erken aşılananlar ve infeksiyon sırasında immunglobulin yapılan çocuklarda SSPE'in daha sık görülmesidir.1,4 Mutant virus SSS'de öncelikle nöronları infekte eder. Önceleri yanlızca intranükleer virus varlığı saptanırken yapılan araştırmalar nöronal uzantılar, akson ve dendritlerde de virusun varlığını göstermiştir.11,16 Oligo-dendrogliaların ikincil olarak olaya katıldıklarını ve böylece sekonder demiyelinizasyon meydana geldiği düşünülmektedir.11,20 Fakat oligodendrogliaların nasıl kontamine oldukları tam olarak bilinmemektedir.11 Multipl skleroz hastalığının etyolojisinde de kızamık virusunun benzer şekilde rol oynadığı sanılmaktadır.20

Çocukluk dönemi ve genç erişkinlerde hızlı klinik seyir gösteren santral sinir sistemi tutulumlarında akut viral ensefalitler ve yavaş virus infeksiyonları akılda tutulmalıdır. Tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için infeksiyonun kesin tanısı şarttır. Oldukça nadir rastlanan SSPE olgusunda olduğu gibi küçük beyin biyopsisi kesin tanı için yeterli olabilmektedir.

ÖZET
Subakut sklerozan panensefalit kızamık infeksiyonunun oldukça nadir görülen, fatal seyreden bir komplikasyonudur. Literatürde insidensi 1/300.000 olarak verilmektedir. Hastalık primer infeksiyonu 2 ile 21 yıl takiben ortaya çıkar.

25 yaşında erkek hastada klinik ve radyolojik olarak hızlı seyirli beyin tutulumu nedeni ile yapılan stereotaksik biopside SSPE tanısı konulan olgu sunulmaktadır.

Biopsinin değerlendirilmesinde sekonder demiyelinizasyon, lenfositik infiltrasyon, oligodendroglia ve nöronal hücrelerde immunhistokimyasal olarak kızamık virus primer antikoru ile pozitif reaksiyon veren viral inküluzyonlar saptandı.

Olgunun diğer viral ensefalitler ile ayırıcı tanısı yapılarak literatür bilgisi ışığında değerlendirildi.

KAYNAKLAR
Esiri MM, Kennedy PGE. Virus Disease. Greenfields's Neuropathology'de. Ed. Adams JH, Duchen LW. Altıncı Baskı. Londra, Sidney, Auckland, Arnold 1997; Vol. II 39-42.
Hamilton R L,Wiley C A. Neuropathology of Viral Infections of the Nervous System (Ch 17). Textbook of Neuropathology Ed. Davis RL, Robertson DM. 3. baskı, Baltimore, William- Wilkins, 1997; 984-988.
Modlin JF, Jabbour JR, Witte JJ, Halsey NA. Epidemiologic studies of measles vaccines and subacute sclerosing panencephalitis. Pediatrics 1977; 59: 505-12.
Dyken PR, Maertens P. Viral Infections. Pediatric Neuropathology. Ed: Duckett S. Baltimore, Williams- Wilkins 1995;403-422.
Zilber N, Kahana E. Enviromental risk factor subacute sclerozing panencephalitis. Acta Neurol (Scan) 1998; 98: 49-54.
Dyken PR. Subacute sclerosing panencephalitis. Current status. Neurologic Clinics. Pediatric Neurology. Ed: Swaiman KF. Phila-dephia, W.B. Saunders, 1985.
Horta-Barbosa L, Fuccillo DA, Sever JL, Zeman W. Subacute sclerosing panencephalitis isola-tion of measles virus from a brain biopsy. Nature 1969; 221: 974.
Connolly JH, Haire M, Hadden DSM. Measles immunoglobulins in subacute sclerosing pan-encephalitis. Br Med J 1971; 1: 23-25.
Singer C, Long AE, Suchowesty O. Adult onset subacute sclerosing panencephalitis: case report and review of the literature. Mov Disord 1997; 12: 342-53.
Budka H. Viral Infections (Ch 8). Neuro-pathology the Diagnostic Approach. Ed: Garcia JH. 1. baskı. St Louis, Baltimore: Mosby 1997; 353-378.
Allen IV, Mc Quamid S, McMahon MP, Kirk J, Mc Connell R. The significance of measles virus antigen and genome distribution in the CNS in SSPE for mechamisms of viral spread and demiyelination. J Neuropathol Exp Neurol 1996; 55 : 471-480.
Baram TZ, Gonzalenz I, Xie ZD. Subacute sclerosing panencephalitis in an infant: Diagnostic role of viral genome analysis. Ann Neurol 1994; 36: 103-108.
Esiri MM, Oppenheimer DR, Brownell B, Haire M. Distribution of measles antigen and immunglobulin containing cells in the CNS in subacute sclerosing panencephalitis. J Neurol Sci 1981; 53:29-43.
McQuaid S, Isserte S, Allan GM, Taylor MJ, Allen TV, Cosby SL. Use of immunocytochemistry and biotinylated in situ hybridization for detecting measles virus in central nervous sytem tissue. J Clin Pathol 1990;43: 329-333.
Kirk J, Zhou AL, Mc Quaid S, Cosby SL, Allen IV. Cerebral endothelial infection by measles virus in subacute sclerosing panencephalitis: Ultrastrural and in situ hybridization evidence. Neropath Apply Neurobiol 1991; 17: 289-297.
Budka H, Lassmann H, Popow, Kraupp T. Measles virus antigen in panencephalitis. An immunomorphological study stressing dendritic involvment in SSPE. Acta Neuropathol 1982; 56 : 52-62
Shankar SK, Talby AB, Arunodaya GR, et al. Peripheral neuropathy in subacute sclerosing panencephalitis immunohistochemical and ultrastructural evidence. Clin Neuropathol 1998; 17: 15-18.
Cathomen T, Naim HY, Cattaneo R. Measles virus with altered envelope protein cytoplasmic tails gain cell fusion competence. J Virol 1998; 72:1224-1234.
Hall WW, Lamb RA, Choppin PW. Measles and subacute sclerosing panencephalitis virus proteins: Lack of antibodies to the M protein in patients with subacute sclerosing panencephalitis. Proc Natl Fed Sci 1979; 76: 2047-2054.
Poser CM. Notes on the pathogenesis of subacute sclerosing panencephalitis. J Neurol Sci 1990; 95 : 219-214.
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:25   #5
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart AKAPUNKTUR -BİO ENERJİ-MANYETİK YATAK TEDAVİLERİN SSPE HASTALIĞINDA YERİ

AKAPUNKTUR

Akapuntur SSPE hastalığında yararı şu şekildedir. SSPE hastalığının koplikasyonlarından dolayı ( kasılma, nöbet, iştah açıklığı, kabızlık, rahat hissetme, uyku bozukluğu ) gibi SSPe hastalarını rahatlamasını sağlıyor bu rahatlamadan dolayı hastanın Bağışıklık sitemi güçleniyor bağışıklık sistemi güçlendiği zamanda SSPE hastalığı ile savaşma güçlenir ve neticede hastada iyi doğru ilerlemeler kaydedilir. Beyindeki virüse bire Bir bir iyileştirme sağlamaz kısacası bağışıklık sistemini kuvvetlendirir sspe hastalığındaki Yukarıdaki bağsettiğimiz koplikasyonlar olmaz.


BİO ENERJI

Bio Enerji SSPE hastalığında yararı şu şekildedir : Bio enerji de akapunturda anlattıklarımızın aynısıdır. Yalnız uzmanını bulmak gerekli birkaç seansta bir faydası olmaz

MANYETİK YATAK

Manyetik Yatak SSPE hastalığında yararı şu şekildedir: Manyetik yatakta akapunturda Bağsettiğimiz gibi yararı sağlar çok bağalı olduğu için sspe fazla kullanılmamıştır ama manyetik yatakta bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.


Bu üç uygulama birçok SSPE hastası denemiş ve denemektedir SSPE hastalığı beyinde hücre için bir virüs olduğu için direk bir fayda sağlamaz yalnızca SSPE hastalığında doğan yan rahatsızlıklarda yararı vardır hastalarda rahatlama olmaktadır. Yapılan araştırmalar ve uygulamar bu sonuçları çıkarmıştır.Çalışmalarımız devam etmekte herhangi bir iyi bir sonuca ulaşıldığında Tüm SSPE hastaları ile paylaşılacaktır.
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:28   #6
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart Hastalığın seyrine göre, hastalarda şu şikayetler olmaktadır;

Hastalığın seyrine göre, hastalarda şu şikayetler olmaktadır;
- BALGAM: Aşırı balgam ve balgamı çıkaramama gibi sıkıntılar hastalığın ilerlemesi ile görülmektedir. Balgam, sinirlerin görevini yapamaması sonucu yutkunma ve öksürme refleksinin etkisizleşmesi nedeniyle birikerek hastada sorun oluşturmaktadır. Bu sorun doktorların önerilene uyularak aşılmalıdır. Balgam söken bitkiler kullanılabilir, ancak bu bölgede sinirler çalışmadığı için sorunun çözümünde herhangi bir fayda sağlaması zor olur. Hastalığın tedavisi ile sinirler tekrar çalışmaya başladıkça bu sorun yavaş, yavaş ortadan kalkacaktır.
- ATEŞ: Hastalığın başlangıcından itibaren sık, sık ateşlenme görülmektedir. bunun nedeni ise beyindeki enfeksiyondan olmaktadır. Her türlü enfeksiyonlu hastalıkta ateşlenme olur ve bu ateşlenme hastalıkla bağışıklık sisteminin savaşından olduğu bilinerek normal ve olumlu karşılanmalıdır. Ancak 38 derecenin üzerindeki ateşin düşürülmesi için uğraşmalı ve bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.
Ateş düşürmek için ilk müdahale olarak çocuk soyulmalı ve eklem yerlerine sirkeli ılık su sürülebilir, ayrıca ılık su ile yıkanabilir ve alına yaş bez konarak sık, sık yenilenir. ateş düşürücü olarak şu bitki çayları kullanılabilir; at kuyruğu, papatya, ısırgan, söğüt yaprağı ve sumak.
-KABIZLIK: Hastalığın ilerlemesiyle sindirim sistemine hükmeden sinirlerin görevini yapamadığından kaynaklanır. özellikle yatalak durumdaki hastalarda daha bariz şekilde görülür. Bu rahatsızlıkta hastalığın tedavisi ile sinirlerin görevini yapmaya başlaması ile düzelebilir. Kabızlığı gidermek için, sinameki bitki çayından, çay gibi demleyip sabah, öğle ve akşam birer fincan 10 yaşın üzerinde olanlara birer çay bardağı içirilir, veya keten tohumu çayı içirilir. Keten tohumu ile kabızlık giderilmesi daha faydalı olur. Bu bitki çayları fazla kullanılırsa ishal yapabilir. İshal olunması halinde kullanılan miktar azaltılarak gaita normal hale getirilmelidir. Kabızlık aşırı şekilde olursa bir sağlık kuruluşunda lavman yaptırılmalı.
SSPE hastalarında bağırsak bozukluğu yanı kabızlık önemli sorun teşkil eder ve hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Çünkü bağırsaklarda gerekli ve düzenli emilim olmayacağı için beslenme bozukluğu hastalığı olumsuz yönde etkileyecektir.
ÖNEMLİ NOT: Hasta sahipleri kabızlığı gidermek için veya kabızlık sorunu olmasa da eczanelerden alacakları bir puvar yardımı papatya suyu ile lavman yaparlarsa ve lavmandan 3-5 saat sonra bir fincan ay çiçek yağını puvar yardımı ile bağırsaklara verirlerse sinirlerin beslenmesinde çok fayda sağlar ve hastanın hareketlerinde olumlu gelişmelere neden olabilir.
Papatya suyu şu şekilde hazırlanmalı; bir litre suya bir çay bardağı dolusu papatya konur 5 dakika kısık ateşte kaynatılır 20 dakika demlenir çift kat tülbentten süzülür ve vücut sıcaklığından lavman yapılır. Bağırsaklara verilecek ay çiçek yağıda vücut sıcaklığında olmalıdır.
-KARIN AĞRILARI: Bu şikayet kabızlıkla bağlantılı olabileceği gibi bağırsak veya karın zarı enfeksiyonlarından da kaynaklanabilir. Nedeni belirlenip ona göre tedavi yapılmalıdır.
-AĞIZ İÇİ VE BOĞAZDA ENFEKSİYON: Bu tür şikayetler hastalığın dışa vurması olarak değerlendirilmeli ve hatta olumlu bir gelişme olarak görülmelidir. Ancak hastanın bu enfeksiyon ve yaralardan acı duymaması için, doktor tavsiyesi ile ağız yaralarını gideren ilaçlar kullanılmalı veya mikrop kırıcı ve enfeksiyon giderici, adaçayı, kekik ve karanfil bitki çaylarından bir tatlı kaşığı kadar gargara yaptırılacak şekilde sık aralıkla içirilmelidir.
SSPE hastalığının tedavisinde çok olumlu katkı sağlayan " BUHARA KARIŞIK BİTKİSEL ÇAYI " kullanılmasını tavsiye ederiz.
Ayrıca hastaların yastıkları altına mıknatıs konulmalı, mıknatıs kandaki demiri çekeceği için hastalıktan kaynaklanan beyin hasarının azalmasına ve hastalığın seyir'inin yavaş fakat tedavisinin daha hızlı olmasını sağlayabilir.
Buhara karışık bitkisel çayı kullanan hastaların hepsinde olumlu gelişmeler gözlenmiştir. iyileşme başladıktan sonra hastaların ağız ve boğaz enfeksiyonlarında zaman, zaman nüksetme görülebilir, hatta ikinci veya üçüncü aylarda ağızdaki enfeksiyonlara benzer şekilde el, ayak veya vücudun başka kısımlarında da görülebilir. Bu durum hastalığın iyileştiğine işaret eder. Hastalık bu şekilde de vücuttan atılmaktadır.
BUHARA ÇAYI KAYSERİDEN NURİ BEYDEN TEDARİK EDEBİLİRSİNİZ
0 352 2317254-2226929 0532 4309360
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:31   #7
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart FİZİK TEDAVİ

FİZİK TEDAVİ

Artık yürüyemeyen ve fazla kasılması olan hastalarda mutlaka yarar sağlar. Evde uygulanan masajlar, kol-bacaklara, özellikle de el ve ayaklara çekme ve uzatma, açıp-kapama haraketleri her gün yaptırılırsa eklem, kireçlenmeleri, buna bağlı ağrılar önlenebilir.

Başımızdan başlıyacağız, iki kaşın arasındaki noktayı alnından yukarısı saç başlangıcı olan yerden yani başın tam orta kesiminden başlayarak, tepesine ve ensesine kadar başparmağınızla ovun. Vücudumuzda ve beynimizdeki bütün sinirler buradan geçiyor. Bu sinirleri uyarmanız çok önemlidir. Daha sonra yine başparmağınızla ense kökünden sonraomur iliğine gidin. Bu omuriliğin aralarını ovun; ister yerfıstığı yağıyla, ister zeytinyağı ile ister felç yağı ile, çok bastırmadan sadece uyarın. Kuyruk sokumuna kadar omurilik aralarını uyarın. Bu yağlar oraları besler. Günde 1-2 kere yapın (Başa sörmüyorsanız, sadece omuriliği 2 günde bir yıkayın ki çocuğunuzun vücudu onu güzel emsin, yarasın el, kol ayak, eklem yerlerine de sürebilirsiniz. Özellikle zeytinyağı, balık yağı ile kasılan yerlerini ovarsanız zaman içerisinde kasılan kollar kendini açar, Zeytinyağı ile bütün bedeni ovmanız bedeni de besler, kasları dabesler. Ovamıyorsanız günde en az 1 yemek kaşığı aç karnına içiriniz.

Masaj : imkanınız varsa fizyoterapi yaptırın, yoksa en azından 2-3 kere para ile gidip onun yaptıklarını öğrenin bu hareketleri çocuğa uygulamanız balgamından kurtulmasından tutun bütün hastalığın sbebi olan diğer hastalıklarımızın geçmesine, hafiflemesine yarar.

Tavsiye edilen masaj:
a) Önce sağ tarafa 10-15 defa, sonra sol tarafa, 15 defa çevirin öne ve arkaya 10 15 defa yatırın kaldırın, eğiltin.
b) Kollarını, çocuğu yatırın elini yukarı, aşağı başa doğru 15 defa getirin. Sonra yanlara 15 defa, sonra kollarını açıp kapatın 15 defa göğsüne doğru, sonra el bileklerini sağa sola çevirin parmaklarını öne arkaya yatırın. El bileğini öne-arkaya yatırın, her hareketi 15 defa her iki kolda ve her iki elde yapın. Ellerde dönme oluşmaz.
c) Ayaklar, karnına doğru tek ayak çalışın, ayağı karnına doğru itin, sonra sizin karnınıza doğru gelsin ayağı 15 defa yapın. Sonra ayağını kırmadan yukarıya doğru kaldırın 15 defa sonra ayağını kırmadan yanlara açınyine 15 defa sonra ayağını karnına çekerek yattığı yerebastırın 15 defa sonra ayakbileği el bileği gibi sağa sola çevirin 15 defa sonra ayak bileğini öne-arkaya doğru hareket ettirin. Özellikle arkaya doğru ittirmeniz basar durumuna getirmek belki çocuğun canını acıtbilir. Ama o kadar faydalıdır ki ayakbileğindeki kasın gerilmesi onun ayağa kalktığında basmasını sağlar, ayaklarda dönme olmaz, kemik oluşmaz, ayak bileğinde döşme oluşmaz, ayak ve kol hareketlerini yapınca;eklemlerde kireçlenme olmaz. Kaslarda erime olmaz. Kabızlık olmaz, idrar tutukluluğu olmaz, tam hareketler çocuğun heryerine faydalıdır.
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:32   #8
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart 1- KULLANILAN İLAÇLAR.

1- KULLANILAN İLAÇLAR.

İSOPRİNOSİNE
TEGRETOL
DEPAKİN
RİVOTRİL
A VİTAMİNİ, E VİTAMİNİ
İNTERFERON REBİF, AVONEX İĞNE
LİORESAL HAP
İMMÜNGLOBULİN (İVİG)

Kısacası bu ilaçlar özellikle SSPE hastalığının ilaçları değil başka beyin hastalıklarına üretilen ilaçlar bir nebze sspe hastalığına yararı olacağı için kullanılan ilaçlardır. Yararı %20-30 civarında, en yakın zamanda da

Bugün için hastalığın tam ve kesin çözümü olacak bir tedavi yöntemi yoktur. Hastalığın ilerlemesini durdurabilen, bir miktar iyileşme sağlayabilen tedavi yöntemleri uygulanmakta, bunlarla % 20 veya 30 hastada bir miktar yarar sağlanabilmektedir.

Bu ilaçlar hastanın yaşına, kilosuna, ailenin temin etme olanaklarına göre ağızdan alınan veya iğne şeklinde seçilen ilaçlardır.

Son yıllarda yüksek miktarda verilen vitaminlerin AIDS gibi inatçı virüs enfeksiyonlarında yarar sağladığı gösterildiği için SSPE hastalarımıza A, C ve E vitaminlerini çocuklar için yüksek sayılabilecek, ama onlara uygun dozlarda vermekteyiz.

İğne Tedavisi kimlere verilir: Bugünkü bilgilere göre yaşı 8 ve üzerinde olan, yatalak olmayan, ve hastalığı süratli ve ateşli seyretmeyen hastalarda 3 aylık bir deneme süresi için verilip yarar görülürse yıllarca devam edilmektedir.


1. İSOPRİNOSİNE-TABLET HAP : Yararı ise hastalığın gecikmesini sağlıyor, yani yaşama süresini uzatıyor. Türkiye’de maalesef yok tamamen ithal ilaç. Bu ilaç çok zor uğraşlar sonucunda elde ediliyor. Emekli sandığından raporla kolay alınabiliniyor. SSK dan ise çok fazla uğraşmalar sonucunda alınabilse bile Bağkur'dan almak neredeyse imkansız, Özel Hastanelerde ve Eczanelerde ise 1 kutusu 150-160 YTL civarında satılmaktadır.

2. TEGROTOL-HAP VE ŞURUP

3. DEPAKİN-HAP VE ŞURUP : Bu iki ilaç SSPE hastalığında denge sağlayıcı özelliği vardır. Bu ilaç hastanın kilosuna göre verildiğinden çok dikkat edilmesi gereken bir ilaç. Kesinlikle Doktor kontrolünde verilecek dozajın mililitresi belirlenmeli ve doz verilirken bu ölçüye çok dikkat edilmelidir. Bu ilaçtan dolayı zaman zaman kanda tegretol depakin ölçülmelidir. (Kanda karbamazapin tahlili )

4. RİVOTRİL ve LİORESAL : Bu ilaçlar, artık yürüyemeyen ve fazla kasılması olan hastalarda kasları gevşetmek için verilir. Bunların dozu çocuğun kasılma derecesine göre ayarlandığı için genellikle hekimler anne ve babalara şöyle öneriyor: günde verilebilecek en yüksek miktar damladır (ya da tablettir). Kasılmaların derecesine göre bundan daha fazla yetinebilirler. Deneyerek dozu ayarlayabilirsiniz. Fazla gelirse uyku yapar, o zaman dozu azaltırsınız. (aileler doz ayarlamada zorluk çekiyorlarsa çocuklarını doktora sık götürerek dozu ona da ayarlatabilirsiniz.) hekimler bu ayarlamayı aileye bırakmaktadır.

5. A VİTAMİNİ-E VİTAMİNİ : Özellikle kullanılmalı

6. İNTERFERON-REBİF-AVONEX-AŞI İĞNE : Bazı doktorlar iyi geliyor diyor bazıları da iyi gelmiyor diyor hasta yakınlarının inisiyatifine bırakıyorlar bir çok hasta ile yapılan görüşmelerde bazıları iyi geldiğini bazıları da iyi gelmediğini söylüyorlar.

7. İMMÜNGLOBULİN ( İVİG ): Kan ürünü mutlak hastanede verilmesi gerekiyor. Yararı bağışıklık sistemini güçlendiriyor


Kısacası bu hapların özellikle SSPE hastalığının ilaçları değil başka beyin hastalıklarına üretilen ilaçlar bu hastalık Avrupa'da yok gibi sadece 2.ci 3 dünya ülkelerinde daha çok Türkiye de tahminlerimiz 2 bin ile 3 bin dolayında hasta var bunu bu siteden istatistik bölümünden inşallah uygulayacağız. Başarabilirsek sağlık bakanlığının yapmış olduğu açıklamalarda nüfus artışı olduğu için hastalık fazla yokmuş ama ülkemizde durmadan artıyor ve artmaya devam edecek,



2- TEDAVİLER

SSPE tedavisinde karşılaşılan en önemli zorluk virüsün hücre içinde ve korunmuş durumda olmasıdır. İnterfron’un sistemik, intratekal kullanımı denenmiştir. İntrventriküler kullanılışından az sayıda hastada iyi sonuç alındığını bildiren bazı yeni yayınlar vardır. Üzerinde halen en fazla durulan ilaç isopronise dir. Hem immunomodülatör, hem antiviral tetkilere sahip olduğu düşünülmektedir. 500 mg lik tabletleri mevcuttur. Doz 100 mg/kg olacak şekilde 3 veya 4 e bölünerek verilir. Kullanma süresi 10 yıla kadar uzayan vakalar yayınlanmıştır. Gözlenmiş bir yan etkisi yoktur. SSPE’nin seyrinde spontan remisyonlar ya da duraklamalar da görülebildiğinden, bir tedavi yönteminin yararı hakkında kesin konuşmak zordur. Ancak genel izlenim olup yan etkisi de görülmediğinden bütün hastalara kullanılması önerilir. İnterferon hücre içi enfeksiyonlarında virüs replikasyonunu önleyebilen bir ajandır. Bu nedenle SSPE gibi viral enfeksiyonlarda kullanımı ön görülmektedir. İnterferonun intramüsküler ve intratekal kullanımının kısmen hastada düzelme sağladığı bildirilmiştir. İnterferon omaya rezervuarı kullanılarak intraventriküler olarak haftada 5 gün ve 6 hafta süre ile 1 mega ünit/m² günde olmak üzere verilmelidir. Ateş, iştahsızlık, kusma gibi yan etkilerin yanında hemopoetik sistemle böbrek, karaciğer gibi organlarda geçici fonksiyon bozuklukları yaptığından hastalar yakından izlenmektedir. Bunun dışında hastaların miyoklonik atakları için klonazepam, sodyum valproat, difenilhidantoin, karbamazepin ilerleyen dönemlerde uyku bozuklukları için nitrazepam kullanılabilir.

SSPE’li çocuğunuz hastalığın ileri dönemlerine kadar sizin konuştuklarınızı anlayabilir, gülebilir, üzüntülü durumlarda o da üzülür. Onunla konuşun, anlatın, sevdiği müzik çaldığında ellerini tutup el çıptırın, sık sık, gerekiyorsa yastıkla destekleyerek kucağınıza oturtun, misafir gelince onu da aranıza katın. Onun bebekliği uzun süren çocuğunuz olarak düşünün. SSPE çocuğa ağrı-acı veren bir hastalık değildir: bu koşullarda da olabildiğince mutlu olmasını sağlayın.
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 02.10.2007, 14:33   #9
Sivaslilar.Net
Site Habercisi
NO AVATAR
 
Sivaslilar.Net Şuan Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.847
Tecrübe Puanı: 900 Sivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz seinSivaslilar.Net kann auf vieles stolz sein
Standart Müzikle Tedavi

DEDE KORKUT
MÜNÖR PENYAYONİK

Pentatonik müzik, kendine güven ve kararlılık duygusunu oluşturur. Sefa neşe huzur verir. BEYİNDE ALFA VE TETA TİTREŞİMLERİNİ ARTTIRIR. Tarans hali oluşturup yüksek sezgi ve kişilik gelişimini sağlar,daği bebek ruğu geliştirir.

Çocuklara 8-10 yaşına kadar pentatonik mizik dinletilmesi özellikle tavsiye edilir. Bu müzikten SSPE hastaları yararlanabilir.

Su sesi,balina sesi,gülen çocuklar,kuç sesi,anne-bebek sesleri,gülen bebek sesleri,bülbül sesi,Kuzu sesi,at yürüyüşü sesi,anne karnındaki bebeğin kalp sesleri vardır .

RAST MAKAMI

Gece yarısı ve seher zamanları etkilidir. Soğuk organlar olan kemik, beyin ve yağlara etkilidir. Fazla uyumayı engeller. Düşük nabzın yükselmesine yardımcı olur. Özellikle çocuk bünyesinde nem hakim olduğu için; bu nedenle oluşan dengesizlikleri düzeltir. Akıl hastalıklarına iyidir. Sarı safra bağlantılıdır. Erkek karakter gösterir. Gündüz, Salı günleri etkisi fazladır. Oğlak burcu ve su ile ilişkilidir. Tedavi değeri yüksek olan dört esas makamdan birisidir. Sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. Felç illetine devadır. Başa ve göze etkilidir. Kaslara tesiri vardır. En eski makamlardandır. Farsça "doğru" "dosdoğru" "sağ" ve "gerçek" demektir. Spazmı çözücü özelliği nedeniyle spastik ve otistik hastaların tedavisinde yararlıdır. Mars gezegeni ile bağlantılıdır

PENTATONİK MELODİLER

Pentatonik müzik, Asya kökenli Türk musikisinin en önemli ve karakteristik özelliğidir. Bir gam içindeki 7 sesten ikisinin azalması ile, 3 adet tam ve 2 adet 1,5 sesten olmak üzere 5 sesten oluşmuştur. Kendine güven ve kararlılık verir, rahatlık sağlar. Çocuklara, 9-10 yaşına kadar sadece pentatonik müzik dinletilmesi tavsiye edilmektedir.

NEVA MAKAMI

Kara safra bağlantılıdır. Dişi özellik gösterir. Gece ve kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkisi fazladır. Göğsün sağ tarafına, böbreklere, omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır. Üzüntüyü giderir ve lezzet verir. Gönül okşayan makam adıyla bilinir. Kötü fikirleri kovduğu, cesaret ve yiğitlik verdiği, gönül sevinci oluşturduğu ileri sürülür. Kuvvet ve kahramanlık duyguları meydana getirir. Akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. En eski makamlardandır. Buluğ çağındaki kız çocuklarının kadın hastalıklarına tedavi etkisi vardır. "Ses, seda, makam ve ahenk" demektir.


BÜZÜRK MAKAMI

Fecirden kuşluk vaktine kadar etkili olmaktadır. Kara safra, dişi ve gece bağlantılı olup, Merkür gezegeni ve Çarşamba günü ile ilgilidir. Zihni temizler, vesvese ve korkuyu def eder. Fikre yön verir. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklara yararlıdır. Güç kazandırır. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür (basen) için etkilidir. Farsça "büyük" demektir. Yedi-sekiz asırlık bir makamdır


ZENGÜLE MAKAMI

Venüs etkisi. Toprak tabiatlı, sıcak ve nemli. Günbatımından sonra etkilidir. Hava bağlantılıdır. Kan, erkek, gündüz ve Cuma günü ilişkisi vardır. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunur. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkilidir. Beyin hastalıkları ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok eder. XIII. asırdan önce Hicaz makamından ayrılarak oluşmuştur. Hayal ve sırlar telkin eder, uyku verir masal duygusu verir. Farsça "çıngırak, def pulu, zil" demektir. İran mitolojisinde bir Türk kahramanın adıdır


HİCAZ MAKAMI

Sıcak özellik gösterir. Jüpiter bağlantılıdır. Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi fazladır. Kuru- soğuk nedenli hastalıklar için faydalıdır. Kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi vardır. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazladır. Alçakgönüllülük duygusu verir. Düşük nabız atımını yükseltir ve göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır. En eski makamlardandır. Zengüle ve Zirgüle makamları ile yakınlık gösterir. Adını Arabistan'daki Hicaz bölgesinden almıştır.



MEVLEVİ-SUFİ

Gölgeler,yakarış,Devri alem kervan yollar semadan toprağa, dalgalar yakamoz
Sivaslilar.Net isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 05:10.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.