Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Serbest Alan > Şiirler > Anneye şiirler
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Arama Bugünki Mesajlar Forumlar? Okundu Kabul Et



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 08.05.2009, 16:53   #1
seva
Usta Yiğido
 
seva - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
seva Şuan seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 31.08.2010 20:51

Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2152 seva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz sein
Standart Engelli anne olmak

Tarifi en zor duygulardan biri herhalde anneliktir. Yine belki de hayatta üstlendiğimiz en zor görevlerden biri de annelik olarak değerlendirilebilir.
Hamilelik döneminden çocuğunuzla ilk karşılaşmanıza, onun günden güne büyümesine kadar bir ömür boyu süren bir ilişkiden söz ediyoruz.
Önce insanın fizik yapısında bir dönüşüm oluyor, bedeninizde ayrı bir varlık taşıdığınızı öğreniyorsunuz. Ancak bir annenin üstesinden gelebileceği sancılı bir doğum yaşıyorsunuz.
Size küçük, gözleri yumuk bir canlı getiriyorlar. İçinizi anlatılmaz duygular kaplıyor. Hele onu sizin göğsünüzün üzerine bıraktıkları ilk an, onun kokunuzu ala ala sizi tanıması. Minicik bir canlının hayatta kalma dürtüsüyle size sarılışı, ilk emzirmenin sizi ve bebeğinizi kan ter içinde bırakan telaşı.Tüm bunlar taşıdığınız sorumluluğun kafanıza bir daha hiç çıkmamacasına kazınmasına, gönlünüzde hiç kaybolmamacasına yer edinişine neden oluyor. Onun ilk hareketleri, ilk gülüşü, kısacası her anı bir olay haline geliveriyor yaşantınızda. Konuşmanızın, düşünmenizin, hareketlerinizin, ilişkilerinizin odak noktası bebeğiniz oluyor.
Ve bir gün herhangi bir nedenle bedeninizin bir kısmını kullanamaz hale geliyorsunuz.
Bu evde iş yaparken, yolda yürürken, arabayla bir yere giderken, işyerinizde her hangi bir nedenle geçireceğiniz kazayla olabilir. Veya ani gelişen bir hastalığın ürünü olabilir. Bir anda yaşamınızın kalan kısmını “engelli” bir insan, ama ondan ötesi engelli bir “anne” olarak sürdürmek gerçeğiyle karşılaşabilirsiniz.
Belki pek bilinmiyor, ülkemizdeki engellilerin büyük çoğunluğunu süreklilik kazanmış hastalar oluşturuyor. Diğer engel türleri ki en çok da ortopedik engelliliğin nedenlerinin başında ise kazalar ve yine hastalıklar geliyor.
Tuhaf ama kaza denilince bizim ülkemizde bunun anlamı göz göre göre gelen türler her halde ilk sırayı alır. Yani aslında kaza değil, bile bile yapılmış hataların kurbanlarıyız çoğumuz. Bunu ancak yaşadıktan sonra oturup düşündüğümüzde anlıyoruz.
Türkiye’de engelliğin aslında büyük çoğunlukla önlenebilir nedenlerle meydana geldiğini anladığımızda hep geç kalmış olmanın acısını taşıyoruz. İşin daha kötüsü, toplum olarak gördüğümüzü hemen unutuyoruz, yani ders almayı da pek bilmiyoruz. Sonuçta binlerce insan kişisel olarak veya toplum olarak kendi koyduğumuz kurallara uymamanın ağır bir bedelini ödüyoruz. Ve maalesef “akıllanmamakta” kararlı görünüyoruz.
Genç bir annenin, çocuğunun kendisine en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda engelli kalmasının ne demek olduğunu anlatmak kolay değil. Doğuştan engelli olan biri ile sonradan, hele ilerleyen bir yaşta engeli olmak bir biriyle kıyaslanmayacak duygular yaratıyor.
Doğuştan engelli bir kişi, gelişimi boyunca bir takım becerileri beraberinde ediniyor, bir çok sorunu küçük yaşta kendini eğiterek çözebiliyor.
Buna karşılık sonradan engeli olan, bedeninin bir kısmını veya önemli bir kısmını kullanamayan bir insan için yeni ve alışılması hiç de kolay olmayan bir yaşam başlıyor.
Önce kendinizle, çevrenizle, başınıza gelen olayın nedenleri, niçinleriyle kavga ediyorsunuz. Herkes size düşman gibi görünüyor, herkesi yaşadığınızın sorumlusuymuş gibi düşünüyorsunuz.
Kimi zaman kendinize küsüyorsunuz. Yapmak isteyip de yapamadıklarınız sizi hayata bağlayan her bir bağı zorluyor.
Öte yandan bir anne olduğunuzu, hayatının geri kalanında sizin desteğinize ihtiyacı olan çocuğunuza karşı sorumluluklarınız sizi kıskıvrak sarıyor. Yapamayacağınızı, çocuğunuzu besleyip, büyütemeyeceğinizi düşünmeye ve korkmaya başlıyorsunuz.
Bir başkasının, bu sizin en yakınınız olabilir; eşiniz, anneniz, kardeşleriniz olabilir yardımına muhtaç olarak çocuğunuzu büyütmeye kendinizi alıştırmaya çalışıyorsunuz.
Hareket yeteneğini büyük oranda kaybetmişseniz, çocuğunuz sizden her yardım isteğinde, yatağında acıktığı veya altını kirlettiği için ağladığında, daha kötüsü hasta olduğunda ona koşamamanın ne demek olduğu nasıl anlatılır ki?
Çocuğunuzun evin dışındaki sosyal yaşamında, parkta, okulda herhangi bir yerde yanında her an olamamak nasıl bir acıdır, tarif edilebilir mi?
Ülkenizde hükümetler, yerel yönetimler, özel veya kamu kurumları kurallara uygun yollar, binalar, araçlar yapmadıkları için evinize hapsolmuşsanız, çocuğunuzla evinizin dışında nasıl ilişki kurabilirsiniz?
Onun sevinçlerini, başarılarını nasıl tanık olur, üzüntülü anlarında yanında hemen nasıl destek olabilirsiniz?
Bunları hep sizin yerinize birilerinin yapması, ne kadar yakınınız olsa da kabul edilir değil. İnsana anneliğini eksik hissettiren, hatta bazen kahrettiren şeyler.
Derken çocuğunuz büyüyor, ilişkinizin olması gerekenden farklı bir biçim alıyor. Çocuğunuz görüyor ki siz de aslında bakıma ihtiyaç duyan bir kişisiniz. Bir süre sonra çocuğunuzun çocuğu olmaya başlıyorsunuz.
Bu durum genellikle çok ilerleyen yaşlarda normaldir, hani insan yaşlanınca yeniden çocuklaşır diye. İşte o yaşlılık dönemlerinde büyüyen çocuklar annelerine, babalarına çocukları gibi davranmaya başlarlar.
Bu ilişki engelli annelerde ve elbette babalarda çok erken bir dönemde görülür. Çocuklar küçücük yaşlarında küçücük omuzlarına düşen ağır sorumluluğu taşımaya çalışırlar. Kimi çok iyi, kimi ağır aksak bu yükü sırtlanır gider.
Erken yaşta, değişik bir olgunluk, sorumluluk bilinci gelişir. Siz anne olarak onu elinizden geldiğince doğrudan veya dolaylı takip ederken, o da sizi izlemeye çalışır.
Engelli anne olmak ülkemizde zoru başarmanın adıdır. Hatta imkânsızı başarmak da diyebiliriz.
Ve bunda engelli annelere destek veren annelerin, teyzelerin, yeğenlerin ve elbette çocuklarınızın büyük payı vardır.
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle,
Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


CANDA ÖZÜR OLMAZ...
seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 20.06.2009, 18:46   #2
Kardelencicegi
Navigator
 
Kardelencicegi - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kardelencicegi Şuan Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5441 Kardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: Engelli anne olmak

Tsk ederim emegine saglik sevacigim.
Anne olmak cok zahmetli bir seydir ayni zamanda COK ulvi bir duygudur.

CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR.
__________________
Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 20.06.2009, 18:50   #3
sivaslii58
Usta Yiğido
NO AVATAR
 
sivaslii58 Şuan sivaslii58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 12.10.2009 19:05

Üyelik Tarihi: 07.06.2009
Mesajlar: 582
Tecrübe Puanı: 601 sivaslii58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Engelli anne olmak

Alıntı:
seva Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Tarifi en zor duygulardan biri herhalde anneliktir. Yine belki de hayatta üstlendiğimiz en zor görevlerden biri de annelik olarak değerlendirilebilir.
Hamilelik döneminden çocuğunuzla ilk karşılaşmanıza, onun günden güne büyümesine kadar bir ömür boyu süren bir ilişkiden söz ediyoruz.
Önce insanın fizik yapısında bir dönüşüm oluyor, bedeninizde ayrı bir varlık taşıdığınızı öğreniyorsunuz. Ancak bir annenin üstesinden gelebileceği sancılı bir doğum yaşıyorsunuz.
Size küçük, gözleri yumuk bir canlı getiriyorlar. İçinizi anlatılmaz duygular kaplıyor. Hele onu sizin göğsünüzün üzerine bıraktıkları ilk an, onun kokunuzu ala ala sizi tanıması. Minicik bir canlının hayatta kalma dürtüsüyle size sarılışı, ilk emzirmenin sizi ve bebeğinizi kan ter içinde bırakan telaşı.Tüm bunlar taşıdığınız sorumluluğun kafanıza bir daha hiç çıkmamacasına kazınmasına, gönlünüzde hiç kaybolmamacasına yer edinişine neden oluyor. Onun ilk hareketleri, ilk gülüşü, kısacası her anı bir olay haline geliveriyor yaşantınızda. Konuşmanızın, düşünmenizin, hareketlerinizin, ilişkilerinizin odak noktası bebeğiniz oluyor.
Ve bir gün herhangi bir nedenle bedeninizin bir kısmını kullanamaz hale geliyorsunuz.
Bu evde iş yaparken, yolda yürürken, arabayla bir yere giderken, işyerinizde her hangi bir nedenle geçireceğiniz kazayla olabilir. Veya ani gelişen bir hastalığın ürünü olabilir. Bir anda yaşamınızın kalan kısmını “engelli” bir insan, ama ondan ötesi engelli bir “anne” olarak sürdürmek gerçeğiyle karşılaşabilirsiniz.
Belki pek bilinmiyor, ülkemizdeki engellilerin büyük çoğunluğunu süreklilik kazanmış hastalar oluşturuyor. Diğer engel türleri ki en çok da ortopedik engelliliğin nedenlerinin başında ise kazalar ve yine hastalıklar geliyor.
Tuhaf ama kaza denilince bizim ülkemizde bunun anlamı göz göre göre gelen türler her halde ilk sırayı alır. Yani aslında kaza değil, bile bile yapılmış hataların kurbanlarıyız çoğumuz. Bunu ancak yaşadıktan sonra oturup düşündüğümüzde anlıyoruz.
Türkiye’de engelliğin aslında büyük çoğunlukla önlenebilir nedenlerle meydana geldiğini anladığımızda hep geç kalmış olmanın acısını taşıyoruz. İşin daha kötüsü, toplum olarak gördüğümüzü hemen unutuyoruz, yani ders almayı da pek bilmiyoruz. Sonuçta binlerce insan kişisel olarak veya toplum olarak kendi koyduğumuz kurallara uymamanın ağır bir bedelini ödüyoruz. Ve maalesef “akıllanmamakta” kararlı görünüyoruz.
Genç bir annenin, çocuğunun kendisine en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda engelli kalmasının ne demek olduğunu anlatmak kolay değil. Doğuştan engelli olan biri ile sonradan, hele ilerleyen bir yaşta engeli olmak bir biriyle kıyaslanmayacak duygular yaratıyor.
Doğuştan engelli bir kişi, gelişimi boyunca bir takım becerileri beraberinde ediniyor, bir çok sorunu küçük yaşta kendini eğiterek çözebiliyor.
Buna karşılık sonradan engeli olan, bedeninin bir kısmını veya önemli bir kısmını kullanamayan bir insan için yeni ve alışılması hiç de kolay olmayan bir yaşam başlıyor.
Önce kendinizle, çevrenizle, başınıza gelen olayın nedenleri, niçinleriyle kavga ediyorsunuz. Herkes size düşman gibi görünüyor, herkesi yaşadığınızın sorumlusuymuş gibi düşünüyorsunuz.
Kimi zaman kendinize küsüyorsunuz. Yapmak isteyip de yapamadıklarınız sizi hayata bağlayan her bir bağı zorluyor.
Öte yandan bir anne olduğunuzu, hayatının geri kalanında sizin desteğinize ihtiyacı olan çocuğunuza karşı sorumluluklarınız sizi kıskıvrak sarıyor. Yapamayacağınızı, çocuğunuzu besleyip, büyütemeyeceğinizi düşünmeye ve korkmaya başlıyorsunuz.
Bir başkasının, bu sizin en yakınınız olabilir; eşiniz, anneniz, kardeşleriniz olabilir yardımına muhtaç olarak çocuğunuzu büyütmeye kendinizi alıştırmaya çalışıyorsunuz.
Hareket yeteneğini büyük oranda kaybetmişseniz, çocuğunuz sizden her yardım isteğinde, yatağında acıktığı veya altını kirlettiği için ağladığında, daha kötüsü hasta olduğunda ona koşamamanın ne demek olduğu nasıl anlatılır ki?
Çocuğunuzun evin dışındaki sosyal yaşamında, parkta, okulda herhangi bir yerde yanında her an olamamak nasıl bir acıdır, tarif edilebilir mi?
Ülkenizde hükümetler, yerel yönetimler, özel veya kamu kurumları kurallara uygun yollar, binalar, araçlar yapmadıkları için evinize hapsolmuşsanız, çocuğunuzla evinizin dışında nasıl ilişki kurabilirsiniz?
Onun sevinçlerini, başarılarını nasıl tanık olur, üzüntülü anlarında yanında hemen nasıl destek olabilirsiniz?
Bunları hep sizin yerinize birilerinin yapması, ne kadar yakınınız olsa da kabul edilir değil. İnsana anneliğini eksik hissettiren, hatta bazen kahrettiren şeyler.
Derken çocuğunuz büyüyor, ilişkinizin olması gerekenden farklı bir biçim alıyor. Çocuğunuz görüyor ki siz de aslında bakıma ihtiyaç duyan bir kişisiniz. Bir süre sonra çocuğunuzun çocuğu olmaya başlıyorsunuz.
Bu durum genellikle çok ilerleyen yaşlarda normaldir, hani insan yaşlanınca yeniden çocuklaşır diye. İşte o yaşlılık dönemlerinde büyüyen çocuklar annelerine, babalarına çocukları gibi davranmaya başlarlar.
Bu ilişki engelli annelerde ve elbette babalarda çok erken bir dönemde görülür. Çocuklar küçücük yaşlarında küçücük omuzlarına düşen ağır sorumluluğu taşımaya çalışırlar. Kimi çok iyi, kimi ağır aksak bu yükü sırtlanır gider.
Erken yaşta, değişik bir olgunluk, sorumluluk bilinci gelişir. Siz anne olarak onu elinizden geldiğince doğrudan veya dolaylı takip ederken, o da sizi izlemeye çalışır.
Engelli anne olmak ülkemizde zoru başarmanın adıdır. Hatta imkânsızı başarmak da diyebiliriz.
Ve bunda engelli annelere destek veren annelerin, teyzelerin, yeğenlerin ve elbette çocuklarınızın büyük payı vardır.

Sana katiliyiorum.Cok güzel anlatmissin....Yüregine ve gönlüne saglikkk....
sivaslii58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 20.06.2009, 19:46   #4
kronik
Alt Forum Yöneticisi
NO AVATAR
 
kronik Şuan kronik isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 14.12.2020 17:41

Üyelik Tarihi: 01.05.2008
Mesajlar: 7.292
Tecrübe Puanı: 1339 kronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz seinkronik kann auf vieles stolz sein
Standart Cevap: Engelli anne olmak

yeryüzündeki en zor meslek annelik olsa gerek üstelik hiç bir karşılık beklemeksizin yapılan fedakarlık da cabası
__________________
ummadıklarım adam olurken, adam dediklerim insan bile olamamış!
kronik isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 20.06.2009, 20:03   #5
bahar5834
Usta Yiğido
 
bahar5834 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
bahar5834 Şuan bahar5834 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 23:10

Üyelik Tarihi: 25.01.2009
Mesajlar: 6.805
Tecrübe Puanı: 1237 bahar5834 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Engelli anne olmak

yer yuzenden sadece ama sadece gerçek sevgi anne sevgısıdır hiç bir karşik beklemeden canı pahasına bir sevgi annesidir



'Biraz kül, biraz duman o benim iste..'


eline sağlık seva çok guzel bır paylaşim...
__________________
Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir.
bahar5834 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20.06.2009, 22:02   #6
HaZaN
Usta Yiğido
 
HaZaN - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
HaZaN Şuan HaZaN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 14.05.2013 14:36

Üyelik Tarihi: 03.11.2008
Mesajlar: 16.918
Tecrübe Puanı: 2265 HaZaN SITEMIZE IŞIK ŞACIYORHaZaN SITEMIZE IŞIK ŞACIYORHaZaN SITEMIZE IŞIK ŞACIYORHaZaN SITEMIZE IŞIK ŞACIYORHaZaN SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR
Standart Cevap: Engelli anne olmak

En kutsal göeve ve dünyanın en zor işi anne olmak hele birde engelli anne iseniz işte o zaman çok çok daha zor annelerin haklarını hiç bir zaman ödeyemeyiz ALLAH onları başımızdan eksik etemesin .

Dünyaya bir can veremek.
Onun giyiminden uykusuna,
Mutluluğundan açlığına düşünmek,
Onun için en iyi olanı düşünmek,

İşte bunları yapabiliyorsan senden daha güzel anne olamaz.
__________________
Huzuru kendi içimizde bulamassak başka yerde aramak boştur.
HaZaN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 21.06.2009, 15:52   #7
Salim58
Moderator
 
Salim58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Salim58 Şuan Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 57
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10 Salim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekannt
Standart Cevap: Engelli anne olmak

En kutsal göeve ve dünyanın en zor işi anne olmak hele birde engelli anne iseniz işte o zaman çok çok daha zor annelerin haklarını hiç bir zaman ödeyemeyiz ALLAH onları başımızdan eksik etemesin .amin
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder...
Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
MERKEZ ÇAYGÖREN KÖYÜ (CİRİN) iozgur Köylerimiz (Sivas Köyleri) 1367 26.05.2012 08:25
ZOR ŞEYDİR TÜRK OLMAK barikat58 Serbest Kürsü 10 28.06.2009 17:42
TÜRK OLMAK!!!! barikat58 Serbest Kürsü 10 17.03.2009 14:56
Aslinda Çok Şeydİr TÜrk Olmak yerliturkuaz Serbest Kürsü 3 31.01.2009 22:31
Engelli Anne Baba Olmak seva Hertelden 1 16.10.2008 17:44


WEZ Format +2. ?uan Saat: 12:15.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.