Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
İMRANLI'DAN ESİNTİLER... - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > İlçelerimiz ve Köylerimiz (Sivas ilçeler) > İlçelerimiz > İmranlı
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Arama Bugünki Mesajlar Forumlar? Okundu Kabul Et

İmranlı İmranlı İlçesi ve Köyleri



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 02.01.2009, 18:59   #1
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart İMRANLI'DAN ESİNTİLER...



İmranlı ve çevresinin, tarihi süreç içerisinde Hitit, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyeti altına kaldığı bilinmektedir. Yine tarihi kaynaklarda bölgenin zaman zaman Müslüman Arapların eline geçtiği ve Malazgirt savaşı sonrasında da Bizanslılar ile yapılan anlaşma gereğince Kızılırmak yayının dışında kalan yerlerin doğusu ile beraber bu bölgenin Türk idaresi altına girdiği kaydedilmektedir. İmranlı ve çevresinde 1075 yılında Danişmentliler, 1174 yılında Selçuklular, 1243 Köse Dağı Savaşından sonra Moğollar 1340’lı yıllarda Eretna Beyliği, 1381-1398 yılları arasında Kadı Burhaneddin ve daha sonra da Osmanlılar hüküm sürmüştür. Yıllardır farklı kültürlerin kardeşçe bir arada yaşadıkları bir bölge olan İmranlı ilçesinin ilk defa kimler tarafından ve ne zaman kurulduğu bilinmemekle beraber bölgenin canlılığı 73 harbi olarak bilinen 1876 Osmanlı-Rus savaşıyla artmıştır. İmranlı geçmişinde çok yoğun bir orman dokusuna sahip olmasıyla bilinir. Bu sebepten devrinin önemli bir yerleşim yeri olan Zara’nın doğusunda kalan bu yörede dikkate değer bir yerleşim yeri bulunmamaktadır. Batılı araştırmacı Sinclair 1372 yılında Zara’nın doğusundaki bugünkü İmranlı civarının aşırı derecede ormanlaşmış olduğunu ve belki de bu yüzden çok az sayıda seyyahın Zara’nın doğusunda şimdiki karayolu istikametinde seyahat ettiğini ileri sürmektedir. İmranlı ve civarında önemli herhangi bir kentin olmaması ve bölgenin aşırı ormanlık olması gibi sebeplerden dolayı, 17. yüzyılda yaşamış olan Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi dahi Sivas’tan Erzincan’a ve Erzurum’a Zara ve Suşehri üzerinden seyahat etmiştir. Bu tespit bazı Sivas Salnameleri (Yıllık) tarafından da desteklenmektedir. Hicri 1308 (1890 – 1891) tarihli Sivas Salnamesi’ne göre de Zara kazasının Abaş ve Çit nahiyelerinde görkemli bir orman bulunmaktadır. Selçuklu ve beylikler zamanında bölgeye Türkmen, Oğuz, Yörük ve diğer Türk boyalarından göçler olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan Abdülmecit zamanındaki göçler sebebiyle de fazla nüfusa sahip olmayan bölgenin demografisi yeniden şekillenmiştir. Kanuni zamanındaki göçler hakkında fazla bilgi olmamakla birlikte Sultan Abdülmecit zamanında kuzeyde Kızılırmak’ın çıkış yatağı olan İmranlı bölgesine göçler ve yerleşimler olmuştur. Bu zamanda, bölgenin toprağı verimli, suyu ve havası temiz, ormanları bol idi. 19. yüzyılın son çeyreğinde, 93 Harbi olarak da bilinen 1876–1878 Osmanlı–Rus Savaşından dolayı Erzurum ve Kars illerinden bölgeye devlet eliyle göçler yaşanmıştır. Göçmenlerin sayısı çok fazlaydı ve bölgeye gelenlerin büyük bir kısmı devlet tarafından şimdiki İmranlı İlçe merkezinin bulunduğu bölgeye yerleştirilmişlerdir. Bugün İmranlı olan arazi satın alınarak muhacirlerin iskanı sağlanmıştır. 1870 Sivas Salnamesi'nde 271 hanedeki 1378 muhacirin bölgeye yerleştirildiği yer almaktadır. İmranlı'nın yazılı kaynaklarda geçen ilk ismi olan Çit Sahrası, bu göçlerden sonra nahiye olmuş ve böylece Çit Bucağı adını almıştır.Yazar Aziz B.Erdeşir Astrabadi'nin Farsça yazılan Bezm-i Rezm adlı kitabının 494.sayfasında Çit'ten şöyle bahsedilmektedir.Kadı Burhaneddin, Kemah Valisini tedip için Çit Sahrasına indi. “Kadı Burhaneddin ve Devleti” adlı kitabında Doç. Dr. Yaşar Yücel de 143.sayfada aynı konudan bahsetmektedir. Bu bilgilere göre, yazılı olarak 1340 yılından beri İmranlı ve çevresi Çit olarak bilinmektedir. 1890'da Sultan II. Abdülhamit döneminde Hamidabad olarak değiştirilen nahiyenin ismi, Hicri 1321 (1905) Sivas Salnamesi'nde de Hamidabad olarak geçmektedir. Bölgeye ikinci göç hareketi 1911-12 yıllarında yaşanmış olup 1911 yılında ise Hamidabad ismi Ümraniye olmuştur. 1 Ocak 1948 tarihinde çıkarılan bir kanunla Ümraniye ilçe statüsüne kavuşmuş ve ismi İmranlı olarak değiştirilmiştir. İlçe olduktan sonra normal bir gelişim gösteren ilçenin nüfusu, önceleri artış gösterirken çeşitli sebeplere bağlı olarak son yıllarda azalma göstermiştir. 1990 nüfus sayımında 21649’a düşen toplam nüfus 2000 nüfus sayımında ise 13883 olarak tespit edilmiştir.




İMRANLIDAN ESİNTİLER

Doksan üç harbiyle Kars'tan geldiler
Yollarda türlü eziyetler çektiler
İmranlı'yı yeni bir yurt bildiler
İlk yerleşen muhacirler nicoldu

Hamit a-bad idi eskiden adı
Ümraniye diye çağrıldı bir zaman
Kırksekizde ilçe oldu İmranlı
Sorun hele il olması ne zaman

Arkası kızıldağ önü kapalı
Tezgahlarda halı, dağlarda balı
Kimi düzgün kıravat kola yakalı
Resmi geçit yapan beyler nicoldu

Her hastaya koşardı iğneci Süleyman
Kalaycı Mehmet'in adı her zaman başkan
Yazlarımız sıcaktı ya kışlar pek yaman
Saçaklardan sarkan buzlar nicoldu

Bahar aylarında Kızılırmak coşardı
Bayram şenliklerinde gençler koşardı
Türlü çeşit göçmen kuşlar yaşardı
Bakın hele leyleklerin yuvaları nicoldu

Yazın çıkıp şen edenler yaylayı
Düğünlerde çekerlerdi halayı
Ayyıldızdan süzerlerdi ovayı
Deyin hele o sürmeli gözler nicoldu

Kazamıza şekil verip düzelten
Kır Nuru'yla siyasette çekişen
Eski reis diye adı yerleşen
Süleyman efendiler şimdi nicoldu

Okulda şen idiler öğrenciler olunca
Emekler verdiler bizlere bunca
Sabit,Mahir,Muharrem hoca
Osman,İbrahim,Recep hocam nicoldu

Kızıldağın tepesinde her zaman kar
Çarşımız geniş ama sokakları dar
Şerife halamın kara erikleri var
Almalarım diyen Nazir dayım nicoldu
Belediye başkanları yarışıtı
Zaman geçti hizmetleri karıştı
İbrahim'le Recep çavuş çalıştı
Sorun hele Kalfa dayım nicoldu

Fayık dayının yumurtası kolunda
Gençler dolaşırdı köprü yolundu
Savaş anılarını anlatırdı okulda
Deyin hele Gazi Mustafa Çavuş nicoldu

Devgır Ziya otubüsün en önünde giderdi
Kimi yolcusu neşeli kimiside kederli
Abdüsselam ile garajcılık ederdi
Bakın hele Mehrali'nin cıgarası söndümü

Irmağın o yanı mahallemiz Durucan
iki insan söylesem biri Pala Hasan
Diğeri emektar Dülger Gavara ustam
Sorun hele Hamo dayı nicoldu

Hasan dedem yemez-içmez derlerdi
Minever halam ince elekten elerdi
Genç gelinler-ergen kızlar yerlerdi
Yeşil yemlik, madımaklar nicoldu

Şakir dayım lokantayı açardı
Etrafa türlü kokular yayardı
Tam onun önünde üzüm satardı
Bakın hele Durak dayım nicoldu

Nurya hala, Anşa hala keyvancılık yapardı
Konu komşu yardımlaşır koşardı
Kur'an, Yasin okur iken coşardı
Deyin hele Asya ebem nicoldu

Cenazeler mezarlığa gidende
Gelip geçenlere selam verende
İmam olan talkın, dua edende
Aramızdan eksilenler nicoldu

Kime şiir okur kimi sazınan
Kimi türkü söyler hoş avazınan
Günde beş vakitte okurdu ezan
Hocam dayım, Kemal hocam nicoldu

Halıt dayım tellal oldu bağırdı
Camcı Bekir ağa gayet ağırdı
Bu güzel türküleri kimler çağırdı
Sorun hele Ramiz Teber nicoldu

Gülteze'yle Ahmet ağa defineler arardı
Çocuklarda çiğdem navruz toplardı
Çayırlarda dana kuzu otlardı
Ekin ekip çift sürenler nicoldu

Kızılırmak ingin akar yazları
Çevresinde söğüt, kavak sazları
Sürüsüyle dolaşırdı kazları
Bakın hele Sefer dayım nicoldu

Kısmetin neredeyse sen arada bul
Gurbetçiler gelirdi elinde bavul
Sebo Zurna çalardı, gardaşı Davul
Sorun hele halay çeken gençler nicoldu

Otuz emmim şekil verdi baltaya
Hamdi beyle, Remzi beyde girdi çıktı davaya
Ramazanda hep bakardık havaya
Top patlatan Cinağa dayım nicoldu

Maksut dayım çok işleri bilirdi
Arkadaşı Topal usta çilingirdi
Onları destekleyen gazeteci Enver'di
Sorun hele Ehmet emmim nicoldu

Çarşı içi sıra sıra dükkanlar
Bakkal Kemal, Terzi Nihat esnaflar
Hergün ayrı çeşit bir film oynar
Bakın hele Yıldız Sineması nicoldu

Sırım İsmail'in gönlü hoşmudur
Lillo Abid'in tabakası boşmudur
Apşahinin ekmekleri taşmıdır
Mahalle fırınlarımız şimdi nicoldu

Isak beyde ekinin biçenler
Harmanlarda buğdayını seçenler
Değirmenden sırayınan geçenler
Dursun beyler, Durmuş beyler nicoldu

Bayram olur davul zurna vurulur
Döğüş biter mahkemeler kurulur
Şahitlere sıra ile sorulur
Bakın hele Topal Mahmut nicoldu

Sınıkçısı, sünnetçisi, berberi vardı
Bunca yaraları acep kim sardı
Köylüsü, kentlisi hep barabardı
Ceviz, Aşık atan gençler nicoldu

İğne atsan yere düşmez pazarı
Köylüler satardı malı-davarı
Hapishaneden seyrederdi onları
Sorun hele Ziya dayım nicoldu

Salim fidanlardan bir orman kurdu
O cennet yeşillik bizlerin yurdu
Şah tepeye çıkan dizler dururdu
Tahta oluk-buz gözeler nicoldu

Bir zamanlar eti-sütü pek boldu
Yıllarca dağlarına insanlar doldu
Belki şimdilerde gülleri soldu
Bakın hele Yaylalarımız veran mı oldu

Kalos usta demircilik yapardı
Kurban ağa kahvesin açardı
Gençlerinen Çokda güzel yaşardı
Deyin hele Nurettin ustam nicoldu

Zara ile futbol maçı yapılırdı adada
İlhan açıkta oynar, Mecit-Durak geride
Panter Ünal kalede, Kartal Hasan ileride
Sorun hele sahalarda Omo vardı nicoldu

Goncilin,İbangilin bayırlar
Irmağın kıyısı sıra sıra çayırlar
Halı, kilim, buğday yıkardı kızlar
Bacalarda bar çekenler nicoldu

Alıçgilden, Piliçgilden, Kılıçgilden ne haber
Düğünlerde mevlütlerde yemek yerdik beraber
Pilav, yahni, çorba, tatlı çeşitler
Sofralarda çirli, haşıl, hıngel vardı nicoldu

Kimi sevdiğini ağaçlara yazardı
Kimileri göre göre yüreğine kazardı
Analardan bacılardan göz yaşları sızlardı
Kavuşamadan giden sevdalılar nicoldu

İlk bahar acı eserdi yeller
Yün eğirip kilim dokuyan eller
Ağıt yakıp mani söyleyen diller
Sorun hele kapısını kitleyenler nicoldu

Bir zamanlar sağ sol deyip çatıştık
Bazı birbirimizi görüp savuştuk
Şimdi aynı mekanlarda buluştuk
Ayrı düşen eski dostlar nicoldu

Ali söyler İmranlı'dan maniler
Cıbılların cemiyeti vardı haniler
Bütün hemşerilerime burdan sevgiler
Sorun hele Aziz Dedem-Molla Ahmet nicoldu

Ali KARTAL
























__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor...
Alt 02.01.2009, 19:04   #2
veysel
Usta Yiğido
 
veysel - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
veysel Şuan veysel isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 26.02.2012 10:24

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 26
Mesajlar: 3.774
Tecrübe Puanı: 1059 veysel FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...

Eline Saglik Arif Amca Hos bir Ilcemiz Senin Sayende Tarihi Bilgileri Ögrenmis Olduk Devamini Bekleriz
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
veysel isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar veysel'e Teşekkür Ediyor...
Alt 03.01.2009, 17:48   #3
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...






Sivas ilinin en doğusunda bulunan ilçesidir ve il merkezine 104 km uzaklıktadır.İlcenin yüzölcümü 1.229 km2 ve denizden yüksekligi 1650 metredir. Imranli, dogusunda Erzincan iline bagli Refahiye ilcesiyle, güneyinde Divrigi, batisinda Zara ve kuzeyinde ise Susehri ve Akincilar ilceleriyle komsudur.Ilçenin günümüzde merkez ilceden baska Karacaören isimli bir bucagi, 102 köyü ve 38 mezrasi vardir.

İklimi
Ilcenin iklimi step ikliminden Karasal iklime geçiş özellikleri gösteren bir yapıdadır.İlçe Karadeniz,D.Anadolu ve İç Anadolu bölgesinin kesistiği biryerde olmasından ötürü ilçe içerisinde çok değişik mevsimsel farklılıklar göstermektedir. ilçenin Kızıldağa bakan bölümü yılın 9 ayı çok soğuk olup sadece 3 ayı bahar mevsimi özelliği gösterir. çengelli dağı kısmına bakan bölüm ise nispeten daha sıcak ve tarım için daha uygun özellikler gösterir. Kis aylari kar yagisli ve cok soguk gecer. Yazlari ise kisa süreli, sicak ve kurak gecer. Ilcede genelde ilkbahar ve sonbahar aylarinda bol miktarda yagis düser.

Ulaşım
Ankara-Sivas-Erzincan illerinin birbirine bağlayan kara yolunun ilçeden geçmesi ilçeyi olumlu yönden etkilemektedir. İlçe bu kara yolu ile Sivas iline 106 km’dir. 1988–1989 yıllarında Köy Hizmetleri Müdürlüğünce ilçeyi Suşehri ilçesine bağlayan bir stabilize yol yapılmış ve halen kullanılmaktadır.

Akarsuları Ve Yeraltı Suları
İlçenin akarsu olarak en büyük ırmağı Kızılırmak’tır.Günümüzde Kızılırmak'ın Çukuryurt Köyü kısmında sulama ve HES amaçlı bir baraj yapılmıştır. Fıratın bir kolu olan görelis deresi İmranlı'nın güneydoğu kısmında ayrıca Kızılırmak'ın bir kolu olan acıdere çayı ise İmranlı'nın Güneyinde yer almaktadır. ilçede onlarca dere mevcut olup hemen hemen her köyün kendi deresi mevcuttur. Yeraltı suları olarak ilçenin kuzeyinde Purlar(jipsli karstik arazi) olarak bilinen mevkide bulunmakta kimi yerlerde yüzeye çıkmaktadır. bu sular jipsden kaynaklanan co2 çözünürlüğü çok minerallerle dolu olup suları acıdır.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor...
Alt 03.01.2009, 17:58   #4
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...

KIZLAR SİNİSİ

Kızılırmak, Kızıldağ'dan doğar. Kızıldağ'da 'Beş Gözeler' denilen su kaynağının yakınlarında, peri bacalarına benzeyen kayalıklar vardır. Halk arasında buranın adı 'Kızlar Sinisi'dir.

Efsaneye göre çok eski zamanlarda bir gelin alayı, Kızıldağ yamaçlarından geçerken eşkiya hücumuna uğrar. Eşkıya düzlükteki yolu kestiği için, düğün alayı Kızıldağ'a tırmanmaya başlar. Gelin, eşkiya elinden kurtulamayacağını anlayınca Allah'a yalvarır. 'Ya onları taş kes, ya beni taş kes' der. Düğün alayı o anda Kızıldağ'ın yamacında taş kesilir.

Gerçekten de o yörede, uzaktan bakıldığında, dağın yamaçlarına yayılmış ve bir düğün alayını anımsatan irili ufaklı kayalar görülür; hatta bunların arasında bir çeyiz sandığı bile vardır.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor...
Alt 03.01.2009, 18:07   #5
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...

YEMEK ADETLERİMİZ

İmranlı ilçemizde halk az da olsa tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır.Bunun için genellikle önceden (eski yıllarda ) sabahları kahvaltıda; Mahalle fırınında bişirilmiş taş fırın ekmeği veya saçta bişirilmiş yufka,süt, peynir,tereyağı,yumurta,yoğurt kaymağı, süzme yoğurt, çökelek, bal, bazen bir değişiklik olsun diye hamur işleri (bişi, çökelekli, patatesli, yağlı katmer, kete,mafiş yufka böreği) yapılıp yenirdi.


Şimdileri ise bu adetleri yapanlar az kaldı. İlçedeki büyük fırınlardan alınan taze sıcak pide ve somun, sabahları sütün yerini çay tereyağının yerini hazır margarin,zeytin vb. gibi şeyler aldı,Ama sabahleyin erkenden kalkıp kahvede bir yudum çay içmenin tadı ve zevki bambaşkadır.

Genellikle gençlerin ve orta yaşlıların alıştığı gelenek öğlenlerini kasap Yusuf amcanın( Kıs Yusuf)'un fırında kızarttığı kuzu kellesini almak sıcak ekmekle yemek zevki başkaydı.

ÖĞÜN OLARAK YAPILAN YEMEKLER

Sebzeli çorba, herle çorbası,haşıl,patates türü yemekler,içli köfte, pancar kavurması, ekmek aşı, yoğurtla yapılan yemek çeşitleri, sıkma köftesi,(sulu köfte) yaprak sarması,(üzüm yaprağı) madımak çorbası ve pastırmalı madımak, evelik yemeği ve çorbası, etli yemekler, patlıcan türü yemekler,tavukla yapılan yemek çeşitleri,lahana pilavı, lahana sarması, yahni,keleçoş, etli bulgur pilavı, kuzu kulağı kavurması,gelin parmağı kavurması, Kızılırmak tutulan balıklar, etli hingel (Mantı), yağlı hıngel,, karışık kızartmalar, babiko, kırmızı ve yeşil mercimek türü yemekler, ciğer kavurma, ciğer yahni, avuk kızartması, Kuru fasulye , nohut , pırasa , ıspanak yemeği,ıspanak kavurması, pastikan çorbası, erişte,uğut, tarhana çorbası,şalgam çorbası, fırın yumurta, kuşkuş, taze fasülye, soğan mıklası, bulgur pilavı biber dolması, telce kavurması fasulye salatası, marul ve domates salatası, kısır, bad, patlıcan salatası, ekşi, zerde, hasıda, hurma, kavut, ağut, avuz, çökertme, un helvası, baklava sulu börek keşkül, komposto çeşitleri erik kurusu(aşma),vişne,kayısı,üzüm ,elma vb.gibi turşu olarak pazik turşusu,pazik kökü(turp), armut, alıç, lahana turşusu, salatalık turşusu, domates turşusu, kelek turşusu, havuç, patlıcan ve karışık fasulye turşuları. Tatlı olarak (Aşure) sütlaç, kadayıf, kabarcık, yufka tatlısı, muska tatlısı vs. gibi.
Kışın taze yazlık sebze olmadığından sebze kurutma ve konserve türü şeyler hazırlanır,kışın bunlar tüketilir.Gücü yeten kışlık kavurmasını hazırlar


İLÇEMİZ YÖRESİ GELENEKSEL YEMEKLER TARİFLERİ HAŞIL :

Yörenin tipik bir yemeği olan haşıl, hep birlikte tek bir kaptan yenir. Haşıl yapılırken ince yarma önce bulamaç şeklinde sütle birlikte pişirilir. Sonra ortası açılır ve üzerine tereyağı dökülür. Çevresine sarımsaklı yoğurt gezdirilir.İsteğe göre üzerine kışlık için hazırlanan kavurmadan konarak hep birlikte afiyetle yenir.


MADIMAK

Malzemeler

1 Kg Madımak
2 Adet kuru soğan
500 gr Kemikli kuşbaşı et
1 Tatlı kaşığı tuz kırmızıbiber
Çemen veya Pastırma
1/2 bardak bulgur veya pirinç
2 Yemek kaşığı salça
1 Yemek kaşığı katı yağ

Yapılışı:

Madımakları ayıklayıp yıkadıktan sonra ince ince doğrayın.Yağla birlikte biraz kavurun. Eti koyun,suyunu çekene dek arada bir karıştırarak pişirin.Tuz,salça,biber,çemen (Pastırma)ve madımakları koyun,yeterince su ekleyip 5-10 dk kaynatın.Sonra da bulgur veya pirinci katın.


AFİYET OLSUN



MANTI

Malzemeler:

Un
Tuz
500 gr Az Yağlı Kıyma
1 Kg Yoğurt
Sarımsak
250 gr Tereyağı
3 yemek kaşığı Salça
1 Demet Maydanoz
1 Adet kuru soğan


Yapılışı:

Hamur iyice yoğrulur Yufka şeklinde açılır,(Az kalınsı şekilde)sonra yufka enine, boyuna eşit parçalar halinde kesilir(Küp şeklinde) içine evvelce hazırlanmış kıyma konur.Bohça şeklinde kapatılır.Kaynamakta olan suyun içine atılır ve haşlanır.Piştikten sonra suyu süzülür.Geniş bir tepsiye alınır. Üzerine sarımsaklı bol yoğurt ve kızdırılmış tereyağı veya salça karıştırılarak hazırlanan yağ dökülerek yenir.İsteğe bağlı olarak sulu şeklinde de yenilir.

AFİYET OLSUN



TARHANA

Malzemeler:

Un-tuz
Tarhana otu
3-4 kg domates
1 kg süzme yoğurt
1 demet maydanoz
1/2 kg sivri biber (tatlı ya da acı olabilir)
2 demet nane

Yapılışı:

Domates,biber,maydanoz ve taze naneyi yıkayıp,ince şeklinde doğrayın.Yoğurt ve tuzu ilave edip karıştırın.Elenmiş un ile katı bir hamur yapın, bir kaba koyup üzerini kapatın ve 6-7 gün bekletip mayalanmasını bekleyin Her gün yoğurun,sulanırsa un ilave edilir. Mayalanma sonunda bir örtü üzerine küçük parçalar halinde dökün.Parçalar biraz kuruyunca ufalayın. Kuruduktan sonra kevgirden(Elekten) geçirip gölgede iyice kurutun.Bez bir torbaya koyup saklayın.

AFİYET OLSUN




İÇLİ KETE

Malzemeler :

1. 1 kg un
2. Adet yumurta
3. 1 su bardağı yoğurt
4. 1 su bardağı sıvı yağ
5. 1 su bardağı eritilmiş tereyağı
6. Tuz

Yapılışı:

Bütün malzemeyi karıştırarak,hamuru yoğurun. bir buçuk saat kadar dinlendirin,Beş parçaya (Yumağa)ayırın.Yumakları oklava ile kalınca açın.Diğer yanda 250 gr unu,iki çorba kaşığı yağ ve tuzla kavurun. Bunu açtığınız yufkaların birer kenarına döküp,rulo yaptıktan sonra, gül şekli alacak biçimde kıvırın. Üzerine elinizle hafifçe bastırıp, yumurta sarısı sürün ve orta hararetli fırında pişirin.

AFİYET OLSUN




HINGEL

Malzemeler :

Un-Tuz-Yoğurt-Sarımsak-Yumurta-Tereyağı

Yapılışı :

Un,tuz,yumurta ve su karıştırılarak hamur haline getirilir,Hamur eşit şekilde yumaklara bölünür.Yumaklar yufka halinde (az kalın) şekilde açılır, kurumaya bırakılır. Bütün yumaklar bittikten sonra küçücük üçgen veya kare şeklinde kesilir. Geniş bir tencerede su kaynatılır.(Makarna suyu gibi) kaynayan suyun içerisine dökülerek haşlanır, haşlanan hıngel süzülerek bir tepsiye dökülür,yoğurt ve sarımsak karışımı malzemenin üzerine dökülüp karıştırılır.Tavada kızdırılan tereyağı hıngelin üzerine dökülerek yenir.İsteğe göre yoğurtsuz ve sarımsaksızda yenir.Genellikle kış ayları için evlerde bir miktar yapılır.

AFİYET OLSUN





PANCAR

Kök pancarının yeşil yaprakları toplanır temizce yıkanır,ufak parçalar halinde (Ispanak gibi)doğranır ve kaynatılır.Daha sonra suyu sıkılır.Bir tencereye yağ soğanla birlikte salça ve baharatlar konarak kavrulur.Bu işlemden sonra üzerine yumurta kırılarak kavrulma işlemi bitirilir, suyu sıkılan pancar parçaları tencerede hazırlanan malzemenin içine konup iki-üç dakika kavrulur,sıcak olara servis yapılır.
Kök pancarının yapraklarından sarmada yapılır sap kısımlarının turşusuda olur.

KAVURMA

Kış için hazırlanan bir yemek çeşididir. Hali vakti yerinde olanlar tarafından yapılır. Kesilecek olan hayvanlarının besili olmasına (etli olmasına) dikkat edilir.Kesilecek olan hayvanlar(Sığır,Koyun,Keçi)dır .Genellikle büyük baş hayvan kesilir,bunun yanında sığır eti yağsız olduğundan ete lezzet versin ve yumuşak olsun diye yanında koyunda kesilir. Kesilen hayvanların Kemikleri ve etleri birbirinden ayrılır,kemiklerin etli olmasına dikkat edilir.Kemikler kışın yemeklere katılacağından ufak parçalara bölünür, kavurma sacı dediğimiz büyük bir kapta kaynatılır ve kavrulur,işlemi biten kemikler kaplara konarak kışın kullanmak üzere kaldırılır.Kemiklerden ayrılan etler kuşbaşı şeklinde doğranır,kavurma sacı dediğimiz büyük bir kapta kaynatılır ve kavrulur. İşlemi biten etler yağ tenekelerine veya çinko kablara konur,üzerine kuyruk yağı veya iç yağ eritilerek dökülür,soğumaya bırakılır.Soğuk bir yerde saklanır.Bu etten kış mevsiminde azar azar alınarak kahvaltılık olarak yada üzerine yumurta kırılarak veya yemeklere katılarak yenir.


AFİYET OLSUN




BABİKO

Malzemeler :

Kepekli buğday unu
Tereyağı
Yoğurt
Salça
Yumurta
sarımsak
Tuz

Yapılışı :

Kepekli buğday unu,tuz ve su ile yoğrularak ekmeklik hamur haline getirilir,yuvarlak bir şekil aldırılır,(Kömbe şekli)Üstüne güzel kızarması için yumurta ve salça karıştırılarak sürülür.İçinde maya olmadığından kabarma yapmaz,hazırlanan Kömbe taş fırında pişirilir.Yoğurt ayran yapılır içine sarımsak konur, fırında pişen kömbe Bir tepsinin içerisine küçük parçalar halinde doğranır.Sarımsaklı ayran üzerine dökülür. Bir tavaya tereyağı konur. eriyen tereyağı kömbe'nin üzerine dökülerek yenir.

AFİYET OLSUN




EVELİK ÇORBASI

Malzemeler :

1. Evelik otu
2. Yarma
3. Yoğurt
4. Nane
4. Tereyağı
5. Tuz

Yapılışı :

Taze evelik otu toplanır,yaprakları ayıklanır ince ince doğranır,yıkandıktan sonra süzülmeye bırakılır.Temizlenmiş yarma yıkandıktan sonra haşlanır, geniş bir tencerede yoğurt çırpılarak su ilave edilip inceltilir (Ayran gibi yapılır)ocakta kaynatılır.İçine haşlanan yarma,evelik otu ve tuz ilave edilerek 5 dk.pişirildikten sonra ocaktan indirilir.Tavada kızdırılan tereyağı ile nane çorbanın üzerine dökülür.

AFİYET OLSUN



HERLE AŞI

Bir miktar un tereyağında iyice kavrulur, üzerine bir miktar su konur ve devamlı karıştırılır. 15-20 dakika kaynatılır ve sıcak içilir. Bu çorba bilhassa kış aylarında yapılır.

DÜĞÜN ADETLERİMİZDE YEMEK

Düğün adetlerimizde gelen misafirlere sofra kurmak gelenektir,hiç kimse aç gönderilmez.Her düğün sahibi bu geleneğe uyar, güçünün yettiği kadar çeşitli yemekler yaptırır.Geleneksel olarak yapılan yemek çeşitlerinden bazıları şunlardır.
Etli teze fasulye yahnisi,etli kuru fasulye,etli nohut,patates yahnisi,etli türlü, bulgur pilavı, pirinç pilavı,üzüm yaprağı sarması, yoğurtlu hamur çeşitleri, Aşure, helva,sütlaç,baklava, vb. gibi.


BAYRAM ADET YEMEKLERİMİZ

Her iki dini bayramda her hane elinden geldiği kadar çeşitli yemekler yapmaya çalışır.Bayram namazından çıkılırken ilçedeki misafirler,yolcular, kimsesizler, resmi daire erkanı,askerler vb.gibi.kişiler ilçe halkı tarafından evlerinde misafir edilir bayramlarını neşe içinde geçirmeleri sağlanır.Bu gelenek hala devam etmektedir.

RAMAZAN ADETLERİ

Ramazanda ilçede oruç tutmayan pek azdır.Eskiden ramazanda tombala türü oyunlar düzenlenir,bunun geliri İmranlı spora bırakılırdı.Gençler sahur vaktine kadar arkadaşlar arasında eğlenir Arif restoranda (arif amcanın yeri yazıda) höllük toprağında demlenen çaylardan içilir,sahur zamanı evlere gidilir

İÇLİ KÖFTE

Malzemeler:

250 gr dana kıyma
1 kg çiğ köftelik bulgur
1 çorba kaşığı dövülmüş kişniş
tuz

İç Malzemesi

750 gr dana-kuzu kanşımı iri çekilmiş kıyma
iki çorba kaşığı tereyağı
kırmızı pul biber
1 demet maydanoz
100 gr ceviz içi
3 baş soğan
ayçicekyağı
karabiber
tuz

Yapılışı:

Soğanları tereyağında pembeleşinceye kadar kavurun, üzerine kıymayı ilave edip, tekrar beraberce kavurun. İçine karabiber, kırmızı biber, tuz ve doğranmış maydanoz katın ve ateşten alın. Kırık cevizi ilave edin. Bulgur, dövülmüş kişniş ve tuzu karıştırın, su katıp hamur haline getirin. 250 gr kıyma katıp, iyice yoğurun. avuç içine sığacak büyüklüğünde top hamur yapın tekrar avuç içinizde açın ve içine hazırladığınız karışımdan koyup, kapatın. Elinizle üzerine biraz bastırıp yassıltın. Kızgın ayçiçek yağında alt üst ederek kızartıp, servis yapın.

KETE

Malzemeler:

1 kilo un
1 paket katı yağ
1 tatlı kaşığı tuz
2 bardak süt
Aldığı kadar un
Maya



Yapılışı:

Yağ hariç bütün malzemeler yoğrulup, hamur haline getirilir, dinlenmeye bırakılır. Dinlendirilen hamur yumaklar halinde parçalara ayrılır. Parçalar oklavayla açılıp yufka haline getirilir, tavada eritilen katı yağ açılan yufkanın içine yeteri derecede sürülür, yufka rulo yapılıp, kenara konulur. Rulo yapılan hamurlar tekrar bıçakla ortadan kesilerek yuvarlanıp oklavayla üzerine bastırılır. Üzerine yoğurt sürüldükten sonra fırına verilir.

AFİYET OLSUN


LAVAŞ (TAŞ FIRIN EKMEĞİ)

Malzemeler :

Un-Tuz-Maya-Yoğurt

Yapılışı :

Un,tuz,maya,su ilave edilerek geniş bir kabda (teknede)yoğrulur,sonra hamur ekşimesi için dinlendirilir.Dinlendirilen hamur yumaklar yapılarak dizilir.Yoğurt,ve su ilave edilerek koyu ayran şeklini olacak şekilde hazırlanır.Yumakların üzerine karışımdan sürülerek hamur açılır.Daha sonra elle uzatılarak kürek dediğimiz aletin üzerinde yayılarak sıcak taş fırına verilir. Ayrıca açılmadan yuvarlak pide şekli verilerek pişirilebilir.

AFİYET OLSUN

KÖMBE

Malzemeler :

1. Kg Un
2. 300 gr. Kavurma
3. 3 yemek kaşığı tereyağı
4. 2 adet soğan

Yapılışı :

Un,az tuz ve suyla yoğrularak hamur haline getirilir ve ikiye ayrılır.İkiye ayrılan hamurlar 2-3 mm. kalınlığında açılır. Hamurlardan bir tanesi altı yağlanan tepsinin içine konur. Üzerine kavurma, rendelenmiş soğan karıştırılarak yayılır. Bunların üzerine diğer hamur konarak kızgın fırına sürülür.Altı üstü iyice kızardıktan sonra birkaç yerinden bıçakla uzunlamasına kesilerek bir tavada eritilen tereyağı üzerine dökülerek yenir.

AFİYET OLSUN

KELEÇOŞ

Yaz aylarında mayalanan yoğurtlar torbalara doldurularak süzme yoğurt haline getirilir.
Bilahare torbalardan çıkarılan yoğurt, topaklar haline getirilerek tepsiye dizilir ve kurutulur.Kurumuş olan bu yoğurtlar torbalara konarak kışın yenilmek üzere evin münasip bir yerine asılır.Keleçoş yapmak için torbadan çıkarılan kurutulmuş parçalar bir tencereye konulur.Üzerine yeterince sıcak su dökülüp,bir müddet sonra çözülmeye ve ayran haline gelmeye başlar.Tepsiye ekmek doğranır, ayran haline gelen yoğurta sarımsak katılır ekmeklerin üzerine dökülür,eritilmiş tereyağı ilave edilerek yenir.

AFİYET OLSUN

UN HELVASI

Malzemeler :

1. 250 gr tereyağı veya (Katı yağ)
2. 1 kg un
3. 500 gr toz şeker
4. az tuz
5. 150 gr iri taneli ceviz içi
6. 500 gr su

Yapılışı :

Yağı tencereye koyup eritin,sonra unu üzerine ekleyin un kıvama gelinceye(Kahverengi bir renk alıncaya) kadar devamlı karıştırın.Un kavrulduktan sonra içine cevizleri katın önceden hazırlamış olduğunuz (500 gr şeker- 500 gr su)soğuk şerbeti üzerine dökün suyu çekene kadar karıştırın, sonra tabaklara bölerek servis yapın.

AFİYET OLSUN

UĞUT

Özellikle kışın yenen bir yemek çeşididir. Harman sonunda kışa hazırlık yapılırken uğut'un buğdayı ayrılır.

Hazırlanışı :

Yemeklik buğday temizlendikten sonra yıkanıp bir çuval içerisinde çillenmeye bırakılır.Çillenen buğdaylar gölge olan bir yere serilerek kurumaya bırakılır,buğdaylar tamamen kuruduktan sonra değirmende un şeklinde öğütülür.Buğday siyahımsı bir renk alır.

Yapılışı :

Evde isteğe göre un su veya süt,maya ve tuz ilave edilerek hamur haline girilir.Yapılan hamur mayalanmaya bırakılır.Mayalanan hamurlar yumaklar halinde parçalara ayrılır.Yumaklara yuvarlak (kömbe gibi) şekil verilerek üzerine yoğurttan yapılan bulamaç sürülerek taş fırında pişirilir.Pişen uğutlar orta kısmından açılarak üzerine kızdırılmış tereyağı dökülerek yenir.

AYRANLI ÇORBA

Malzemeler :

1. 1 su bardağı aşurelik buğday
2. 4 su bardağı yoğurt
3. 1 çay bardağı nohut
4. 1 çorba kaşığı nane
5. 1 çay kaşığı tuz
6. 1 çay bardağı kuru fasulye

Yapılışı :

Aşurelik buğday,nohut ve kuru fasulye temizledikten sonra yıkayıp bir tencerede ıslatılmaya konur,ıslatılan malzemeler ateşe konarak kaynatılır,pişen malzemeler ocaktan alılarak soğumaya bırakılır.Başka bir kabda yoğurt su katılarak ayran şeklinde hazırlanır.Sonra soğuyan malzemelerin üzerine dökülerek karıştırılır.Bir tavada yağ kızdırılarak nane katılarak kavrulur, hazırlanan karışımın üzerine dökülür.

AFİYET OLSUN

ŞALGAM ÇORBASI

Malzemeler:

1. 5-6 Adet şalgam
2. 1 Tas (Kase) bulgur
3. 100 gr. kıyma,(kuşbaşı),(kavurma)
4. 2 Yemek kaşığı Tereyağı
5. 2 Adet soğan

YAPILIŞI:
Şalgamlar iri göz rendeden geçirilir. İstenirse tuzla ovularak acı suyu çıkarılır. Tere yağı,doğranmış soğan ile kavrulur. İsteğe göre kıyma, kuşbaşı et,kavurma hangisi varsa 1-2 litre kaynayan suya önceden hazırlanan kavrulmuş soğanla birlikte konur 1 kase dolusu bulgur,et hepsi bir arada kaynatılır.Bulgur pişmek üzere iken rendelenmiş şalgamlar atılır. O da pişince ateşten indirilir.

AFİYET OLSUN



KESME AŞI

Malzemeler :

1. 250 gr Un
2. 3 adet yumurta
3. tuz
4. 250 gr Yeşil mercimek
5. Nane
6. 1 çay bardağı sıvı yağ
7. 1 Yemek kaşığı pul biber

Yapılışı :

3 yumurta,un az tuz katılarak hamur hazırlanır,hamur yufka şeklinde açılır (Az kalın şekilde)erişte gibi kesilir ve bir bez üzerine serilir,kuruması için biraz dinlendirilir.Bu arada mercimek haşlanır. Pişen mercimeğin üzerine kesilmiş olan hamur ilave edilir,15-20 dakika kaynadıktan sonra ateşten indirilir.Bir tavada önceden hazırlanmış olan hamurdan yapılmış küp biçiminde kesilmiş olan parçalar yöresel adı (GILİK)sıvı yağda nane ve pul biberle birlikte pembeleşinceye kadar kavrulur ve tencerenin içine dökülür,Sıcak olarak yenir.

AFİYET OLSUN
























__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor...
Alt 03.01.2009, 18:09   #6
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...

Yöre Bitkileri Kuş burnu :Kayalık ve kıraç yerlerde orman açıklarında tarla ve yol kenarlarında yetişen gül güllerden dikenli bir ağaçtır. Çay , reçel ve hoşafta kullanılır. Şilang yüksek dereceden vitamin ve mineral deposudur. C vitaminin yoğunluğu portakal ve mandalinaya göre 100 kat fazladır. Sindirim sistemine, bağırsak enfeksiyonlarına ve kabıza karşı birebir iyileştirici ve rahatlatıcı özelliği vardır. Bitki yeterince tanındığından dolayı burada fazla tanıtılmaya gerek duyulmamıştır.
Nevruz çiçeği : Yöremizin en güzel çiçeklerinden biridir. Rengi vişne çürüğü rengine benziyor. Bu çiçeğin çiçeği ve kökü tazeyken yenilebilir.
Nane :Genellikle dere kenarlarında olur , küçük yapraklıdır. Tazeyken yörede ayran çorbasında kullanılır. Çorbaya çok lezzetli bir tat katar kurutulup kışın baharat yerinede kullanılmaktadır.
Kenger : Dikenli bir ottur. Yerde ilk çıktığında dikensizdir. Büyüdükçe dikenleşir ortasında “ Neri ” denilen bir dal çıkar. Bu dal tohum verir. Bu dal soyularak yenir. Çok lezzetlidir. Kerengin sakızı ünlüdür.
Yonca : Dört yaprağıyla tanınır. Tazeyken çok yiyen hayvanlara dokunur ve zehirler. Bu nedenle hayvanlara taze iken verilmez kurutulup verilir. Sulamayla iki veya üç defa biçilir.
Isırgan otu : Çok yapraklı ve tek dal şeklindedir. Yeşilken insan vücuduna dokunulduğunda şişme ve kaşıntı yapar ; ancak buna rağmen şampuan ve çeşitli sağlık sorunlarının iyileştirilmesinde kullanılır. Dere kenarlarında ve sulak bölgelerde ve yerlerde yetişir. Özellikle romatizmaya iyi geldiği söylenir. Bölgemizde çok çeşitli ve güzel bitkiler bulunmaktadır ; ancak detaylı araştırmalar ve kayıtlar olmadığından dolayı bitkilerin tamamı bilinmemektedir.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 03.01.2009, 18:12   #7
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...

GİYİM KUŞAM & YÖRESEL OYUNLAR-YÖREMİZ OYUN & EĞLENCELER

YÖRENİN HALK OYUNLARI, HALK MÜZİĞİ SAZLARI

Halk Oyunları; Genellikle Zara, Hafik ve Sivas'ın genelinde oynanan oyunlardır. İmranlı İlçesinin figür ve hareketleri, kendine has özellik taşır. Genel olarak ilçe merkezi ve köylerinde oynanan oyunlar şunlardır; Sivas halayı, Meyro, Düz kırma (Kara hisar düzü),Dik (Lazın Diki), Hoş bilezik, Temirağa, Üçayak, Ters oyun, Kartal,
Çubuk sallama, Azgar diki, Diz kırma, Sertlik, Koçara, Sarhoş,Del locan, Nare, Tam zara, Ağırlama, Kaşlık kabak oyunu; ayrıca yörede büyük özellik teşkil eden Semahlar da oynanmaktadır. Kırık Semahı,Kırklar Semahı, Turnalar Semahı gibi.
Halk oyunlarında, özellikle davul zurna çalınır. Ayrıca bağlama,Gırnata ve cümbüş de çalınmaktadır.
Kıyafet olarak kızlar şalvar, üç etek, gömlek ve üzerine yelek Giymektedir. Ayaklarında çarık olup, genelde yün çorap giyerler. Başlarına ise fes taktıkları gibi, yalnızca Puşu da bağlanmaktadırlar. Erkek kıyafetleri ise şalvar, potin, beyaz çorap gömlek üzeri yelek ve cepkenden ibarettir.
Yörede, kadın erkek karma oyunlar oynandığı gibi, kadın ayrı, erkek ayrı oyunlar da oynanmaktadır.


Geleneksel Erkek Giysisi :

Eski yıllarda,araştırıldığında yöre de yaşlılar ve gençler aynı tarzda giyindikleri görülmektedir.Erkeklerin giyim-kuşamları araştırıldığında, başlarına
poşu yada "hindi" bağlar, kalın kumaştan yapılan fes takarlarmış,fes erkek giyim-kuşamında yaygın başlık biçimidir, üzerlerine giyilen gömlekler ise genelde İnce ak ipekten, ketenden ve dırılmadan (ince kumaştan) yapılır, yakası düz olur omuzdan düğmeliymiş,bu gömleklereişlik denirmiş. Gömlek üstüne pek çok düğme bulunan kolsuz yelek giyerlermiş. Bele şal bağlanır, Pantolonlar kalın kumaştan yapılırmış,bu pantolonlara "şayak" yada "zıvga" denirmiş kalçadan büzgülü diz kısmından aşağısı dar, diz üstünden yukarısı bol olurmuş,(İngiliz pantolonuda denir) Ak-kara kırçal nakışlı çoraplar koyun yününden yapılırmış. Tokalı çarık, kulaklı yemeni, yüksek ökçeli ve sivri burunlu "iskarpin" yaygın giyilen ayakkabı türleridir.Erkek çocukları da ayakkabı olarak, naylon ayakkabı ve lastik giydirilirmiş Son yıllarda erkeklerin bu giyim şekli terk edilmiştir.
Günümüzün gerektirdiği modern giyim kuşam şekli benimsenmiştir.

Geleneksel Kadın Giyimi :

Kadınlarda fes yörenin yaygın başlık türüdür. Önüne ipekli yemeni-krep dikilir yada bağlanırmış. Uçları yandan sallanırmış. Günlük giyimde her zaman fes kullanılmazmış. "Değirmi" denen düz, "hindi" denen renkli ve desenli tülbentler bağlanır. "İşlik" denen iç giysileri de ak bezden elde dikilirmiş. Üstte omuzlardan ve belden "kırmalı" üç etek biçiminde "peşli" denen entarileri giyilir. Kollar geniş ve "dilmeli" olurmuş. parçaların ikisi öne, birisi arkaya gelir, aradaki "sayvanlı" dır, (astarlı). Kara yünden yada ketenden yapılmış, nakışlı, çevresi oyalı önlükler bağlanırmış. Bele bağlanan el örmesi yün kuşaklarda kullanılırmış Kolların yırtmaçlısı da yırtmaçsızı da geniş ve sarkık olurmuş. Entarilerin tümü yakasız, önden göğüs altına dek düğmelidir. Özel günlerde sırmalı ve işlemeli cepken de giyilirmiş. Kadife üstüne sırmalılara "kadama" denir. Alta bel ve parçaları uçkurları "tuman" (şalvar biçimli, bol dikmeli don) giyilir. Parçalar çoraba dek uzanır. Renkli ve desenli çoraplar mevsimine göre ince yada kalın yünden örülürmüş. Kelik, yemeni, çarık geleneksel kadın ayakkabılarıdır. Bunların yerini giderek kara lastik ve plastik ayakkabılar almıştır.
Dışarılık giysi olarak çarşaf, Cumhuriyet sonrasında da uzun süre kullanılmıştır. Günlük yaşamada tülbent, baş örtüsü kullanılmaktadır. Buna yaşmaklamak denir. Yaşlı kadınlar "namazlık"(Atkı) denen uzunca bir baş örtüsü kullanır. Son zamanlarda, manto biçimi üst giyiminde yaygınlaşmıştır.
Kadınlarda günümüzün gerektirdiği tesettür şekli ve modern giyim kuşam benimsenmiştir.


OYUNLAR VE EĞLENCELER

Aşık Oyunu;

Aşık,koyun ve keçinin arka ayak dirseğinden çıkan kemiğe denilir.Bunlarla oynanan oyuna da Aşık Oyunu denilir. Aşığın irisine "Eneke" denilir. Eskiden evlerin çoğunun üzeri toprak kaplı ve çatısız olduğundan aşık oyunu baca denilen bu yerlerde oynanırmış.En az iki kişi olmak üzere 4-5 kişi ile oynanırmış. İki türlü oyun şekli olup eskiden gençler ve orta yaşlı kişiler tarafından oynanırmış.Şimdilerde bu gelenek unutulmuştur.

Misket Yuvarlama ;

En az 4 en çok 10 kişi tarafından oynanan bir oyundur.Düz bir yerde oynanır, oyuna girecek kişiler tarafından birer misket yan yana dizilir.4-5 metre uzağına düz bir çizgi çizilerek oyunda olan kişiler misketleri dizdikleri yerden çizdikleri çizgiye en yakın atabilmek için bir misket yuvarlarlar,en yakın atan birinci olur,sırasıyla yakın atanlar arka arkaya dizilirler.Dizilen misketlerin sağ veya sol baştan mı vurulacağı kararı verilir,binci sıradaki oyuncu ayakları çizgiyi geçmeyecek şekilde ilk misketi yuvarlar kara verilen baş taraftan misketi vurursa misketlerin hepsini alır,yok yan tarafından vurursa vurduğu misketten itibaren olanları alır.Hiç vuramazsa arkasında sırada olan devam eder,misketler bitene kadar devam edilir.

Hot;

Gençlerin, çayırlık yerlerde 3-4 kişi ile oynadıkları bir oyundur. Oyunda bir kişi ebe seçilir. Ebe, belli bir mesafeden kaleye vurmaya çalışır. Kale başındaki diğer oyuncular tarafından ellerindeki uçları kaba sopalarla taş kaleden uzaklaştırılmaya çalışılır. Bu oyun ebenin taşı kaleye vurmasına kadar sürdürülür.Şimdilerde bu oyun 13-14 yaşlarında çocuklar tarafından oynanmaktadır.

Gizlenpöçük (Saklambaç);

Çocukların oynadığı bir oyundur. Ebe gözlerini kapatıp, tespit edilen rakama kadar sayarken, diğer çocuklar saklanırlar. Ebe gözlerini açıp onları bulmaya çalışır. Bu oyunun birçok çeşidi vardır.Bu oyun 11-12 yaşına kadar olan çocuklar tarafından oynanmaktadır.

Ceviz Atmak;

Gençlerin severek oynadığı bir oyundur. İsteyen herkes oyuna katılabilir. Yere büyük bir çivi çakılıp, çivinin üzerine para konur (Madeni Para). Belirli mesafede çizgi çekilip, ayaklar çizgiyi geçmeyecek şekilde cevizlerle parayı düşürmek için atılır. Kim
vurursa parayı o alır. Para başındaki oyuncuda toplanan cevizlerle oyuna devam eder.Bu oyun ara sıra çocuklar ve gençler tarafından oynanmaktadır.

Çelik - Çomak;

İki veya daha fazla kişinin oynadığı oyundur. Bir oyuncu, yere konulan iki taş üzerindeki çomak denilen kısa çubuğu elindeki uzun sopa ile vurup uzaklaştırır. Diğer oyuncu çomağın düştüğü yerden taşlara vurmaya çalışır. Vurunca yer değiştirilir. Vurama-yınca uzun sopa kullanılarak çomakla sayı sayılır. Kim çok sayı yaparsa o kazanır. Bu oyun eşli olarak fazla kişi ile de oynanabilir.Bu oyun çocuklar tarafından oynanmaya devam edilmektedir.
.

Para dizme oyunu;

Bu oyun misket veya cevizle en az 2 en çok 5 kişi tarafından oynanır.oynanacak para değerine karar verilir örneğin;(50 kuruş - 1 lira - 2,5 lira ) paralar sırayla yan yana dizilir,6-7 metre uzağa düz bir çizgi çizilir, para dizilen yerden çizilen çizgiye doğru misket veya cevizler atılır.Çizgiye en yakın atan birinci olur,arkadan sırayla gelinir.Birinci olan dizilen paralara vurmak için dikkatli bir şekilde ceviz veya misketi paralara vurmaya çalışır,vurduğu paraları alır.vuramazsa arkadan gelen devam eder.

Misket oyunu;

3 kişi tarafından oynanan bir oyundur.Düz bir yere normal büyüklükte bir üçgen çizilir.oyuncular birer adet misketi üçgenin köşelerine koyarlar.3-4 metre uzağına düz bir çizgi çizerler,oyuncular ellerindeki misketleri en yakın atmak için baş ve işaret parmağı arasına alarak yuvarlarlar,en yakın atan birinci olur.arkadakiler sırayla gelir.birinci olan üçgene doğru misketi yuvarlar.en yakın atan birinci olur,birinci üçgenin köşelerindeki misketleri vuracağına güvenirse misketi yuvarlar yok,vuramayacağını anlarla diğer oyuncuların misketlerine vurmaya çalışarak oyundan uzaklaştırır.tekrar üçgenin köşelerindeki misketleri vurmak için atış yapar ancak attığı misket üçgenin içinde kalmayacak şekilde olması gerekir üçgenin içinde kalırsa yanar oyundan çıkar diğer oyuncular devam eder.Başarılı olan misketleri toplar.

__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor...
Alt 03.01.2009, 18:19   #8
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...

ŞİİRLER


KIZILIRMAK

Kızıldağın gözlerinden damlayan,
Yastın Kızılırmak sele mi döndün?
Yarıp toprakları kayarak tastan,
Aştın Kızılırmak yele mi döndün?

Şaşıyorum hiç bitmeyen gücüne,
Akil ermez kuvvetine gücüne,
Dalga dalga akıp baraj içine,
Düştün Kızılırmak pile mi döndün?

Dağlardan düzlere süren hareket,
İlçem İmranlı'ya süs ve bereket,
Kalmışmıdır görmediğin memleket;
Gezdin Kızılırmak yola mı döndün?

Ağacın,çiçeğin yeşil yaprağı,
Sen ettin ovayı,bahçeyi,bağı,
Şifa vermek için tası,toprağı,
Destin Kızılırmak bele mi döndün?

Çocukluğum geçti senin suyunda,
Bu Sentezi gezer idi kıyında,
Simdi kaldı diye elin köyünde
Küstün Kızılırmak ele mi döndün?





İMRANLIM

Dört tarafını çevirmiş dağlarla, tepeler,
Kızılırmak geçer gider bağrını deler,
Delikanlılar uzanmış çayırlara sere serpeler,
Seninde derdin çok imranlım.

Kuzeye baksan Suşehri, ile Akıncılar,
Batıdan gelir sana hep yolcular,
Doğuda kalmış Refahiye,ve Erzincanlılar,
Güneyine kimse uğramaz imranlım.

Seninle baharı, yazı yaşamak başkadır,
Hep içimizde çatma yaylanın özlemi vardır,
Herkes akrabadır, kardeştir, candır,
Lale ile sümbülün boldur imranlım.

Baş edilemeyecek karın tipin vardır,
Halkının dilinden dökülenler baldır,
Geçim kaynağın balcılıkla hayvanlardır,
Kimsesiz kalmışsın sen imranlım.

İlkbaharda yağan bol yağmurların,
Bereketlidir senin ekilmeyen toprakların,
Yetim kalmışsın yok arayıp soranın,
Belki senide hatırlayan olur imranlım.

Dillere destandır davullu, zurnalı düğünlerin,
Unutulmaz ramazanda o eğlenceli günlerin,
Bağrından çıkmıştır çok delikanlı yiğitlerin,
Herkes sana hayran imranlım

İlham verir sana genç güzel kızların,
Dağlarda çalınır türkülerin sazların,
Hep neşe kaynağıdır senin çocukların,
Sevmedim diyen yok seni imranlım

Değiştin artık kalmadı eski tadın tuzun,
Tarihte hiç kimseden geri kalmadın,
Boşuna verilmedi sana bu şanlı adın,
Dillere destan oldun imranlım

Sevgilerle güzellikte hep sen arandın
Yıllar geçsede hiç unutulmadın,
Damarlarımız içinde dolaşan kandın,

Bizler seni nasıl unuturuz imranlım.





ŞİRİN İMRANLI

Kızıldağ karlıdır semaya bakar
Meşhur kızılırmak bu dağdan çıkar
Eğer set vurmazsan etrafı yıkar
Çoşa gelmiş akar selin imranlı

Dağların yüksektir. dumanlı başım
Hiç bir yerde yoktu senin bir eşin
Ilıktır yazların soğuktur kışın
İlk baharda açar gülün imranlı

Çoşkun kızılırmak çağlayıp akar
DAğların taşların mis gibi kokar
Suların tatlıdır sanki bir şeker
Meşhur tereyağın balın imranlı

Kuzuların gezer kızıldağ bağında
Çiçeklerin kokar karşı bayırda
Kalbimin bülbülü öter bu yerde
Sanki süslenmiş gelin imranlı

Güzel yurdumdan örnek almışsın
Genç kaderinde fikre dalmışsın
Turuzim yolunda hasret kalmışsın
Her zaman yüzün gülsün şirin imranlı

İşte bundan sonra eyledim sefer
Her yana uzandı kolun imranlı




GEL HELE GEL KARDAŞ
BAK KÖYÜMÜN HALİNE

Çıkayım dedim Kızıldağın beline,
Bakayım hele İmranlının haline,
Baykuşlar konmuş gonca gülüne,
Gel hele gel kardaş bak köyümün haline

Sönmüş artık tütmüyor Baba ocakları,
Şefkate hasret kalmış Ana kucakları,
Yaşlılara kalmış köy ve bucakları.
Gel hele gel kardaş bak köyümün haline

Haydar babamın hali hal değil,
Küsmüş konuşmaz dili dil değil,
Parça parça olmuş elleri el değil,
Gel hele gel kardaş bak köyümün haline

Toz topraktan yüzü yüze benzemiyor,
Konuşuyor ama sözü söze benzemiyor,
Yaşıyor ama yazı yaza benzemiyor,
Gel hele gel kardaş bak köyümün haline




GARDAŞ SEN SİVASIN NERESİNDENSİN

Dur gardaş!Bir selam ver geç dostuna,
Yabancı değilsin bizim eldensin,
Endamın gururun bize benziyor;
Yiğidin Harman Olduğu Yerdensin?

Sivaslısın gardaş tanıdım seni,
Neredensin söyle gardaş ilçeni,
Bilirim ben Sivasımdan göçeni,
Gardaş,sen Sivasın neresindensin ?

Gür sesiyle yükseklerden haykıran,
Sarılırsın Sivasıma doğrudan,
İşsizlikten göç ettin sen de yurdundan,
Gardaş,İmranlının neresindensin?

Yiğitler diyarı,aslan ilinden,
Dostların soyundan,aşık dilinden,
Badelerle dolu pirler elinden,
Gardaş,Sen Sivasın Neresindensin?







__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor...
Alt 03.01.2009, 18:21   #9
Arif Coşkun
Moderator
 
Arif Coşkun - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arif Coşkun Şuan Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10 Arif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende ZukunftArif Coşkun hat eine strahlende Zukunft
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...

TÜRKÜLER

KIZILIRMAK TÜRKÜSÜ

Köprüye varınca köprü yıkıldı
Üç yüz atlı birden suya döküldü
Nice yiğitlerin beli büküldü

Nettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yarimi

Tüfek getirinde şu kartalı vuralım
Dalgıç getirin de allı gelini bulalım
Biz gelinsiz köye nasıl varalım

Nettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yarimi

Elinin kınası soldu mu ola
Gözünün sürmesi soldu mu ola
Evde kaynatası duydu mu ola

Nettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yarimi

Kızılırmak parça parça olaydın
Her bir parçan bir yerlerde kalaydın
Sende benim gibi yarsız kalaydın

Nettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yarimi

Altı kardeş idik bindirdik ata
Hürü'yü yolladık üç köyden öte
Kızıl ırmağa varınca oldu bir hata

Nettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yarimi

Evde kaynanası evi bezedir
Yolda kaynanası yolu gözedir
Gelinsiz haneyi kim bezedir

Nettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yarimi

Atlılarda kapaltını dolaşır
Yengelerde kuzu gibi meleşir
Kara haber güveyiye ulaşır






OY GÜZELLER GÜZELLER

Hey güzeller güzeller
Gerdana gül dizerler

Gelin kızlar oynıyak / güzeller güzeller
Bu oyuna doymıyak / güzeller güzeller
Sonradan gelenleri / güzeller güzeller
İçimize koymıyak / güzeller güzeller

Hey güzeller güzeller
Gerdana gül dizerler

Karşıda kavun yerler / güzeller güzeller
Bizde varsak ne derler / güzeller güzeller
Otursak bizde yesek / güzeller güzeller
Şu şunu sevmiş derler / güzeller güzeller

Hey güzeller güzeller
Gerdana gül dizerler





MALE

Üç güzel geliyor bağlardan beri
Taramış zülfünü (male male)vermiş tımarı
Ak göğsün üstünde (male male)zemzem pınarı
Almadın beni sarmadım seni

Çermiğin altında derin bir dere
Şaşırdım aklımı(male male)gideyim nere
Alıp kaçsam seni (male male)uzak bir yere
Almadın beni sarmadım seni

Çermiğin altında büyük bir kaya
Cemalin benzettim(male male)güneşe aya
Görmedim emeğim (male male)gitti hep zaya
Almadın beni sarmadım seni

__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin"
Arif Coşkun isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor...
Alt 03.01.2009, 20:52   #10
abdussvs
Usta Yiğido
 
abdussvs - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abdussvs Şuan abdussvs isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 16.04.2012 13:47

Üyelik Tarihi: 01.02.2008
Yaş: 44
Mesajlar: 544
Tecrübe Puanı: 647 abdussvs FAZLA SÖZE GEREK YOKabdussvs FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart Cevap: İMRANLI'DAN ESİNTİLER...




Çok güzel bir paylaşım olmuş. Şiirlerde ayrı bir güzellikte. emeği geçenlerden Allah Razı Olsun...


__________________




Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum.....



abdussvs isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar abdussvs'e Teşekkür Ediyor...
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 16:54.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.