Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
KANGAL-Deliktaş - Sayfa 4 - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > İlçelerimiz ve Köylerimiz (Sivas ilçeler) > İlçelerimiz > Kangal
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Kangal Kangal İlçesi ve Köyleri



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 18.04.2009, 19:58   #31
alix_özdemir
Yiğido
 
alix_özdemir - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
alix_özdemir Şuan alix_özdemir isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 11.08.2011 01:07

Üyelik Tarihi: 20.01.2006
Yaş: 38
Mesajlar: 129
Tecrübe Puanı: 681 alix_özdemir FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

Deliktaşlı değilim ama Âşık Ruhsati'nin memlekti olması ve mezarının burada bulunması, oraya karşı ayrı bir sevgi oluşturuyor bende. Ayrıca "Sinan58_34"ün de yazısında olduğu gibi Ruhsati'yi tama anlamıyla tanıtamadık ve daha acısı biz Sivaslılar bile onu tam manasıyla tanıyamadık. Umarım bunu gelecek nesildeki yetişmiş Deliktaş ve Sivas insanı yapar. Saygılarımla...
__________________
;) ;) HAYATINIZDAN ÜÇ BÜYÜĞÜ SİLİN ;) ;)
alix_özdemir isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı alix_özdemir'e Teşekkür Ediyor...
Alt 19.04.2009, 01:32   #32
barikat58
Usta Yiğido
 
barikat58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
barikat58 Şuan barikat58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 06.04.2016 17:19

Üyelik Tarihi: 03.01.2007
Mesajlar: 15.450
Tecrübe Puanı: 2180 barikat58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

komşu köyümüz olan aşık ruhsatinin köyü deliktaşlı hemşerilerime saygı ve sevgilerimi sunuyorum
barikat58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı barikat58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 19.04.2009, 01:38   #33
sinan58_34
Yiğido
 
sinan58_34 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sinan58_34 Şuan sinan58_34 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 31.01.2010 13:23

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 37
Mesajlar: 118
Tecrübe Puanı: 697 sinan58_34 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

SAYGILAR BIZDEN .............................. ....
__________________
[SIGPIC][/SIGPIC]İSTANBUL SİVASSSPOR TARAFTAR DERNEGİ
sinan58_34 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar sinan58_34'e Teşekkür Ediyor...
Alt 17.05.2009, 16:30   #34
Salim58
Moderator
 
Salim58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Salim58 Şuan Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 57
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10 Salim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekannt
Standart Cevap: --->: KANGAL-Deliktaş

Alıntı:
merkez_reis Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
deliktaşlı hemserim varsa beklerim

sivasspor_emre@hotmail.com
seni bi gören bide göremiyor kardeş genelde gündüzleri olmuyon sonsuz selamlar
Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Salim58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 17.05.2009, 17:21   #35
ayten58
Yasaklı
NO AVATAR
 
ayten58 Şuan ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 19.03.2010 20:23

Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Yaş: 61
Mesajlar: 11.519
Tecrübe Puanı: 0 ayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

bizi bir nebzede olsa bilgilendirdiğin için çok teşekkür edrim sinan kardeş harika bir mezar ve deyişler bende y.karahisarlı olarak gurur duyuyorum komşu köyümden
ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar ayten58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 18.05.2009, 10:29   #36
AKÇAMAGRALI58
Tecrübeli Yiğido
 
AKÇAMAGRALI58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
AKÇAMAGRALI58 Şuan AKÇAMAGRALI58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 04.12.2012 20:05

Üyelik Tarihi: 18.07.2007
Yaş: 57
Mesajlar: 395
Tecrübe Puanı: 654 AKÇAMAGRALI58 Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

çok teşekkürler hemşerilerim paylaşım için ruhsatiler veyseller kolay yetişmedi.
evet veysel desen herkes bilir ama ruhsati pek tanıtılmadı galiba buda bundan sonra siz sayın hemerilerim deliktaşlılara düşer onun şahsını ve eserlerini tanıtmak bir görevdir selamlar...
AKÇAMAGRALI58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı AKÇAMAGRALI58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 18.05.2009, 11:07   #37
seva
Usta Yiğido
 
seva - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
seva Şuan seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 31.08.2010 20:51

Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2155 seva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz sein
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

DELİKTAŞ TARİHİ
Deliktaş, ismini köyün yakınlarında bulunan “delik taş”tan almış olup Osmanlı kayıtlarında “Delikli-taş köyü” olarak anılmaktadır. Köy tarihi Bağdad Caddesi üzerinde bulunmakta olup, Osmanlı döneminde çok önemli ve stratejik bir konumda bulunması nedeniyle önemli derbent(karakol)lerden biri idi. Anadolu’nun orta kolu güzergâhında bulunan Deliktaş bölgesi, İstanbul’dan çıkarak Osmanlının Diyarbakır, Erzurum, Van, Şam, Halep, Bağdat ve Arabistan gibi vilayetlere giden yolların geçiş noktasında bulunmaktaydı. Bu kadar önemli ve yoğun bir yolcu güzergâhında bulunan Deliktaş’ın etrafında bir takım tehlikeler dolaşmaktaydı. Bu tehlikeler aynı zamanda bu güzergâhtan geçen yolcuları da tehdit etmekte hatta buradan geçen yolcu ve kervanları soyarak Deliktaş’ın yakınlarında bulunan dağlık bölgelere ve mağaralara saklanmakta idi. Osmanlının tabiri ile Deliktaş bölgesi “eşkıyanın cevelengâhı” /“eşkıya yatağı” haline gelmişti. Bu nedenle burada bir han yapılarak planga (küçük kale) cami çeşme ve imaret yapılması, derbentçi (karakol bekçisi) tayin edilmek üzere konar-göçer Türkmenlerden yerleştirilmesi hususunda 1764 yılında teşebbüse geçildi. Karaman Valisi Feyzullah Efendi tarafından bu yıllarda başlayan Planga ve han inşaatı 1767 yılında ancak bitirilebildi. Bu tarihte Deliktaş Derbendi’ne 50 asker tayin edilerek bu hanın ve bölgenin emniyetinin sağlanması amaçlandı. 1762 yılında Reyhanlı Aşiretinden bir bölük getirilerek buraya iskânı sağlandı. 1777 yılında ise burada yapılan han, cami ve hisar tam faaliyete geçirilerek 200 asker daha görevlendirildi. Deliktaş Derbendi’nin halkının görevi güzergâhtaki gelip geçen yolcuları koruyarak hazineyi muhafaza etmekte, kış mevsiminde kapanan yolları ve özellikle de Yağdonduran mevkiini kardan temizlemekte, posta tatarlarının eşkıyanın tasallutuna maruz kalmadan bu bölgeden geçişini sağlamakta idi. İşte Deliktaş halkı bu ve benzeri güvenlik tedbirlerini sağlanması için derbentçi tayin edilmiş ve bu görevleri karşılığı olarak vergi, askerlik ve diğer mükellefiyetlerden muaf tutulmuşlardı.
Deliktaş’tan tarih boyunca birçok yolcu gelip geçmiş, kimi burada konaklamış kimi ise burayı bir geçiş güzergâhı olarak kullanmıştır. Birçok Osmanlı devlet adamı, paşası ve subaylarıyla birlikte Avrupa’dan gelen seyyahların da Deliktaş’a uğradıklarını görmekteyiz. Bu seyyahlardan biri de Adrien Dupre’dir. 1807 yılının 26 Eylülünde Deilktaş’a gelen seyyah izlenimlerini şu şekilde anlatmaktadır: “…bir müddet sonra silahlı üç kişiye rastladık. Eğer sayıca biz onlardan fazla olmasaydık bize saldıracakları kesindi. Bu yol Malatya’ya kadar hırsızlarla, eşkıyalarla dolu imiş. Küçük bir koyakta kısa bir süre önce katledilen bir çuhadarın mezarını gördük. Tepesinde delik bir kayanın bulunduğu dağın üzerinden geçip küçük bir Türk Köyü olan Deliktaş’a vardık. Köyde hasat daha yeni yapılmıştı. Çeçler henüz dışarıdaydı. Yolar pek güvenli olmadığından yolumuza devam etmek için bu köyde ertesi güne kadar beklemeye mecbur kaldık. 27 Eylül sabah saat 7’de Deliktaş’tan 15 kişilik bir muhafız gurubuyla hareket ettik. Muhafızların bazısında tüfek, bazılarında tabanca, diğerlerinde sopalar ve kamalar vardı. Güzel bir yolu bir müddet takip ettikten sonra bazı aşiretlerin sürüleriyle birlikte yazın gelip yerleştikleri çorak ve gayr-i meskûn yörelerden geçtik. Buralarda demir ve bakır ihtiva eden çok sayıda taşlar vardı. “
Yine 1878 yılında Deliktaş’a uğrayan seyyahlardan Henry Tozer ise izlenimlerini şöyle aktarmaktadır: “Sivas’ı 12 Ağustos sabahı saat 6’da terk ettik. Harput’a gitmek üzere izlenmesi gereken yol Bağdat’a giden posta yoluydu. Anlatılanlar bu yolun oldukça ıssız bir bölgeden geçen bir yol olduğu yönündeydi. Bizimle yola çıkan zaptiyenin bize yol boyunca eşlik etmesi gerekiyordu…
Hep güneye doğru yol aldık. Eteklerinde ki yeşil çayırlarla dağdan gelen berrak ırmağın ikiye ayırdığı vadinin güneydoğusuna yöneldik. Yukarıda solumuzda azametle yükselen kireçtaşı teperli bulunmaktaydı. Fakat bunların aşağısında, vadinin karşısındakiler ise, volkanik kayalardı. Aşağı indikçe bodur ardıç ağaçlarının rast gele serpildiği dağlık bir aşlana yaklaştık. Ağaçların kalın gövdelerinden çok yaşlı oldukları anlaşılıyordu. Yoldan 4,5 metre yukarıda Deliktaş olarak adlandırılan ve tabanında sığ bir mağara bulunan kayaya ulaştık. Arkasındaki geçit ve yakınındaki köy ismini bu kayadan almıştı. Bu köyde konakladığımız ev, Sivas’ta bize ev sahipliği yapan Kangal ağası’nın bir yakınına aitti. Kangal ağasının atalarının memleketi olan Kangal kasabası ise izlediğimiz yolun solunun biraz aşağısında kurulmuştu. Burada daha önce gördüklerimizden pek farklı olmayan geniş bir odaya yerleştik. Bu evin daha öncede 1838 yılında Kont Von Moltke’nin kaldığı ev olduğunu seyahatnamesindeki bir mektubunda okuduğum için biliyordum. Moltke, o tarihte Türk ordusunda askeri danışmandı ve Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın Güneydoğu Anadolu’ya kadar gelen kuvvetlerini durdurabilmek için buradan geçmiş. Moltke yöreden mart ortalarında Prusyalı ve Türk Subaylarıyla etrafın karlarla kaplı olduğu, lapa lapa kar yağdığı bir gün Deliktaş Geçidi’ne ulaşmış, Kont Voltke mektubunda şunları yazıyor:
“Bazı dere beyler tarafından yapıldığı sanılan bu geçitte, oldukça sağlam bir kalenin kalıntıları dikkatimi çekti. Reşit Paşa burada yolun güvenliğini sağlamak amacıyla bir “ayan”ı görevlendirmişti. ;At üstünde yorucu geçen bir yolculuktan sonra, ayanın evine davet etmesi bizi çok sevindirdi. Ocakta muazzam bir ateş çatırdıyordu. Geniş odanı tavanı sık köknar mertekleriyle örtülmüştü, üzerlerine de toprak çekerek sıkıştırmışlardı. Bunlar çatı vazifesini görüyordu. Yerler temiz halılarla örtülüydü. Ağaçtan ince direkler, kibar misafirlere mahsus olan orta kısmı, uşaklar için olan yerden ayırıyordu. Minderlerin üzerine uzandık. Çok geçmeden, üzerinde bir Türk yemeğini teşkil eden bir sürü sahanın bulunduğu büyük sac tepsi geldi. Sahanlar tahta kaşıklar ve uzun yarı ipekli bir el havlusu fakirlerin de zenginlerin de yemek servisini teşkil ediyordu. Güzel bir Rus çayı Türk arkadaşlarımın pek hoşuna gitti. “
Seyyahların da bahsettiği gibi Bağdat anayolu üzerinde bulunan Deliktaş’ta bulunan han, bu yoldan gelip geçen yolcuların ve kervanların en önemli uğrak yerlerinden biri olarak tarihte çok büyük bir işlev görmüştür.

XIX. yüzyılın ikinci yarısında Deliktaş derbendi Kangal ve Alacahan nahiyeleri ile birlikte Sivas Mutasarrıflığı tarafından idare olunmakta ve Sivas sancak merkezinin güneyinde yaya yürüyüşü ile 12 saat mesafede bulunmaktaydı.
Hicri 1287 yılı Sivas Vilayeti Salnamesine göre Deliktaş’ın 1870’li yıllarda Sivas Sancağına bağlı Nahiye merkezi olduğunu görmekteyiz. Nahiye müdürlüğünü ise Abdullah Ağa yapmakta idi. Deliktaş Nahiyesi’nin toprakları da Üsküdar’da bulunan Atik Valide Sultan Vakfı’na bağlı bulunması nedeniyle vergi bakımından vakıflar idaresine bağlıydı.
Söz konusu salnamede, Deliktaş’a bağlı bulunan 4 köyde 143 hane ve 399’ı Müslim 152’si gayr-i Müslim olmak üzere 551 nüfus bulunmaktaydı.
1872 tarihinde ise Deliktaş Nahiye müdürlüğünü Salih Ağa yapmaktadır.

1881 yılına gelindiğinde Deliktaş Nahiyesi müdürlüğünü yine Salih Ağa yapmaktadır. Müdür muavini Ohannes Ağa olup, Azalar ise Mehmet Ağa, Ahmet Ağa, Fazlı Ağa, Osman Ağa, Abdulkadir Ağa ve Asadır Ağadan oluşmaktaydı. Nahiyeye bağlı 4 köyde toplam 411 hane bulunmaktadır. Bu 4 köyde yaşayanların nüfusu ise kadın erkek toplam 1914 kişiyi bulmaktadır. 1884 yılı sayımında nahiye merkezi olan Deliktaş’ın nüfusu ise 1180 kişi idi. Bu tarihlerde Deliktaş’ta 1 İlk mektep bulunmakta olup bu mektepte 103’ü erkek ve 22’si kız olmak üzere toplam 125 öğrenci okumakta idi.
1891 yılının Şubat ayında Basteke’ye gitmek üzere İstanbul’dan yola çıkan Sultan Abdülhamit’in Askeri Danışmanlarından Binbaşı Abdulkadir Efendi’nin yolu Deliktaş’tan geçmektedir. 13 Şubat 1891 tarihinde bir Cuma günü Deliktaş Köyü’ne gelen Abdulkadir Efendi Cuma namazını kılmak üzere köy camisine uğrar. Yıkık dökük ve adeta içine girilemez hale gelmiş olan köy camisinde Cuma namazını eda ettikten sonra köylülerle konuşma imkânı bulur ve bu arada köylülerin istek ve şikâyetlerini de dinler. Bu şikâyetleri Padişah’a iletmek üzere Mabeyn-i Hümayun (Padişahın Özel Kalem Müdürlüğü) kalemine hitaben şu yazıyı kaleme alarak telgraf çeker.
“Padişah Hazretlerinin İkinci Danışmanı’na
Basteke’ye gitmek üzere Sivas Vilayeti’nde anayol üzerinde bulunan Deliktaş Köyü’ne Cuma günü geldim. Deliktaş Köyü ve civarı 300 haneden ibaret olup hepsi İslam olduğu halde 5 vakit namazda namazlarını kılacak camileri harap olmuş durumdadır. Köy halkı ise fakir olduğu için bu camiyi yaptırmaya güçleri yetmemektedir. Bu caminin yapılması için 30 liraya ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu camiyi yaptırmanın çok büyük sevabı bulunmaktadır. Deliktaş Köyü halkının bana yapmış oldukları istirhamları üzerine bu konuyu arz eylemiş bulunmaktayım. 1 Şubat 1306 ( 13 Şubat 1891)
Binbaşı Abdulkadir “
Deliktaş’ın Bağdad Caddesi üzerinde bir geçiş güzergâhında bulunması, verimli ve geniş arazilere sahip olması nedeniyle, tarihimizde 93 harbi olarak bilinen 1877–78 Osmanlı-Rus Harbi sonrasında kaybedilen Osmanlı topraklarından gelen muhacirlerin iskânı için bir cazibe merkezi olmuştur. Daha önceleri Kafkas muhacirlerinde olduğu gibi Kars ve Terekeme (Karakalpak) muhacirleri de bu bölgede iskân edilmiştir.
Bunun sonuçlarından biri olarak bölgede idari ve asayiş sorunları baş göstermiş, mevcut idari yapı ile bu sorunların üstesinden gelinemeyeceği görülmüştür. Özellikle bölgenin güvenliğini sağlamakla görevlendirilen Deliktaş ve Alacahan derbentlerinin bu görevleri yapmadıkları gibi birbirleriyle de sürekli kavgalı olmaları yetkililere acil önlemlerin alınması gerekliliğini hatırlatmıştır. Kangal bölgesini idari ve asayiş bakımından düzene sokacak ve söz konusu derbentlerin görevlerini yapacak yani bir yapının oluşturulması amacıyla Kangal nahiyesinin “Kaza”ya tahvili çalışmalarına başlandı. Bu çalışmaların neticesi olarak 9 Nisan 1902 tarihinde Sivas Valiliği maiyet memuru Ahmet Muammer Bey, Kangal Kazası’nın ilk kaymaka mı olarak göreve başladı. Bu tarihten itibaren Deliktaş Nahiyesi Kangal Kazasına bağlanarak Nahiye Müdürlüğüne Abdullah Ağa tayin edildi.
Osmanlı Döneminin son Salnamesinde ise Deliktaş Nahiye Müdürü olarak Ahmet Hamdi Efendi’yi, Kâtip olarak Halid Efendi’yi, İlk Mektep öğretmeni olarak Dursun Efendi’yi, Polis olarak da Hasan Efendi’yi görmekteyiz.
Deliktaş, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da nahiye konumunu sürdürmekte idi. 1935 yılı Sivas Vilayet Bülteni’ne göre nahiyeye Acıyurt, Pöhrenkli, Kalburveran, Yeni Karahisar, Mağara, Eski Karahisar, Kertme Ağca mescit, Kertme Karacaveran, Viranlıca, ,İmam damı, Tahtalı, Hüyüklü yurt, Çat, Baş çayır ve Geven köyleri bağlı bulunmakta idi. Bu yıllarda Deliktaş Nahiye müdürlüğü görevini ise Sedat Özkan yapmakta idi.
Salih Şahin
Arşiv Uzmanı

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle,
Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


CANDA ÖZÜR OLMAZ...
seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı seva'e Teşekkür Ediyor...
Alt 18.05.2009, 12:01   #38
Salim58
Moderator
 
Salim58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Salim58 Şuan Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 57
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10 Salim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekannt
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

Alıntı:
seva Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
DELİKTAŞ TARİHİ
Deliktaş, ismini köyün yakınlarında bulunan “delik taş”tan almış olup Osmanlı kayıtlarında “Delikli-taş köyü” olarak anılmaktadır. Köy tarihi Bağdad Caddesi üzerinde bulunmakta olup, Osmanlı döneminde çok önemli ve stratejik bir konumda bulunması nedeniyle önemli derbent(karakol)lerden biri idi. Anadolu’nun orta kolu güzergâhında bulunan Deliktaş bölgesi, İstanbul’dan çıkarak Osmanlının Diyarbakır, Erzurum, Van, Şam, Halep, Bağdat ve Arabistan gibi vilayetlere giden yolların geçiş noktasında bulunmaktaydı. Bu kadar önemli ve yoğun bir yolcu güzergâhında bulunan Deliktaş’ın etrafında bir takım tehlikeler dolaşmaktaydı. Bu tehlikeler aynı zamanda bu güzergâhtan geçen yolcuları da tehdit etmekte hatta buradan geçen yolcu ve kervanları soyarak Deliktaş’ın yakınlarında bulunan dağlık bölgelere ve mağaralara saklanmakta idi. Osmanlının tabiri ile Deliktaş bölgesi “eşkıyanın cevelengâhı” /“eşkıya yatağı” haline gelmişti. Bu nedenle burada bir han yapılarak planga (küçük kale) cami çeşme ve imaret yapılması, derbentçi (karakol bekçisi) tayin edilmek üzere konar-göçer Türkmenlerden yerleştirilmesi hususunda 1764 yılında teşebbüse geçildi. Karaman Valisi Feyzullah Efendi tarafından bu yıllarda başlayan Planga ve han inşaatı 1767 yılında ancak bitirilebildi. Bu tarihte Deliktaş Derbendi’ne 50 asker tayin edilerek bu hanın ve bölgenin emniyetinin sağlanması amaçlandı. 1762 yılında Reyhanlı Aşiretinden bir bölük getirilerek buraya iskânı sağlandı. 1777 yılında ise burada yapılan han, cami ve hisar tam faaliyete geçirilerek 200 asker daha görevlendirildi. Deliktaş Derbendi’nin halkının görevi güzergâhtaki gelip geçen yolcuları koruyarak hazineyi muhafaza etmekte, kış mevsiminde kapanan yolları ve özellikle de Yağdonduran mevkiini kardan temizlemekte, posta tatarlarının eşkıyanın tasallutuna maruz kalmadan bu bölgeden geçişini sağlamakta idi. İşte Deliktaş halkı bu ve benzeri güvenlik tedbirlerini sağlanması için derbentçi tayin edilmiş ve bu görevleri karşılığı olarak vergi, askerlik ve diğer mükellefiyetlerden muaf tutulmuşlardı.
Deliktaş’tan tarih boyunca birçok yolcu gelip geçmiş, kimi burada konaklamış kimi ise burayı bir geçiş güzergâhı olarak kullanmıştır. Birçok Osmanlı devlet adamı, paşası ve subaylarıyla birlikte Avrupa’dan gelen seyyahların da Deliktaş’a uğradıklarını görmekteyiz. Bu seyyahlardan biri de Adrien Dupre’dir. 1807 yılının 26 Eylülünde Deilktaş’a gelen seyyah izlenimlerini şu şekilde anlatmaktadır: “…bir müddet sonra silahlı üç kişiye rastladık. Eğer sayıca biz onlardan fazla olmasaydık bize saldıracakları kesindi. Bu yol Malatya’ya kadar hırsızlarla, eşkıyalarla dolu imiş. Küçük bir koyakta kısa bir süre önce katledilen bir çuhadarın mezarını gördük. Tepesinde delik bir kayanın bulunduğu dağın üzerinden geçip küçük bir Türk Köyü olan Deliktaş’a vardık. Köyde hasat daha yeni yapılmıştı. Çeçler henüz dışarıdaydı. Yolar pek güvenli olmadığından yolumuza devam etmek için bu köyde ertesi güne kadar beklemeye mecbur kaldık. 27 Eylül sabah saat 7’de Deliktaş’tan 15 kişilik bir muhafız gurubuyla hareket ettik. Muhafızların bazısında tüfek, bazılarında tabanca, diğerlerinde sopalar ve kamalar vardı. Güzel bir yolu bir müddet takip ettikten sonra bazı aşiretlerin sürüleriyle birlikte yazın gelip yerleştikleri çorak ve gayr-i meskûn yörelerden geçtik. Buralarda demir ve bakır ihtiva eden çok sayıda taşlar vardı. “
Yine 1878 yılında Deliktaş’a uğrayan seyyahlardan Henry Tozer ise izlenimlerini şöyle aktarmaktadır: “Sivas’ı 12 Ağustos sabahı saat 6’da terk ettik. Harput’a gitmek üzere izlenmesi gereken yol Bağdat’a giden posta yoluydu. Anlatılanlar bu yolun oldukça ıssız bir bölgeden geçen bir yol olduğu yönündeydi. Bizimle yola çıkan zaptiyenin bize yol boyunca eşlik etmesi gerekiyordu…
Hep güneye doğru yol aldık. Eteklerinde ki yeşil çayırlarla dağdan gelen berrak ırmağın ikiye ayırdığı vadinin güneydoğusuna yöneldik. Yukarıda solumuzda azametle yükselen kireçtaşı teperli bulunmaktaydı. Fakat bunların aşağısında, vadinin karşısındakiler ise, volkanik kayalardı. Aşağı indikçe bodur ardıç ağaçlarının rast gele serpildiği dağlık bir aşlana yaklaştık. Ağaçların kalın gövdelerinden çok yaşlı oldukları anlaşılıyordu. Yoldan 4,5 metre yukarıda Deliktaş olarak adlandırılan ve tabanında sığ bir mağara bulunan kayaya ulaştık. Arkasındaki geçit ve yakınındaki köy ismini bu kayadan almıştı. Bu köyde konakladığımız ev, Sivas’ta bize ev sahipliği yapan Kangal ağası’nın bir yakınına aitti. Kangal ağasının atalarının memleketi olan Kangal kasabası ise izlediğimiz yolun solunun biraz aşağısında kurulmuştu. Burada daha önce gördüklerimizden pek farklı olmayan geniş bir odaya yerleştik. Bu evin daha öncede 1838 yılında Kont Von Moltke’nin kaldığı ev olduğunu seyahatnamesindeki bir mektubunda okuduğum için biliyordum. Moltke, o tarihte Türk ordusunda askeri danışmandı ve Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın Güneydoğu Anadolu’ya kadar gelen kuvvetlerini durdurabilmek için buradan geçmiş. Moltke yöreden mart ortalarında Prusyalı ve Türk Subaylarıyla etrafın karlarla kaplı olduğu, lapa lapa kar yağdığı bir gün Deliktaş Geçidi’ne ulaşmış, Kont Voltke mektubunda şunları yazıyor:
“Bazı dere beyler tarafından yapıldığı sanılan bu geçitte, oldukça sağlam bir kalenin kalıntıları dikkatimi çekti. Reşit Paşa burada yolun güvenliğini sağlamak amacıyla bir “ayan”ı görevlendirmişti. ;At üstünde yorucu geçen bir yolculuktan sonra, ayanın evine davet etmesi bizi çok sevindirdi. Ocakta muazzam bir ateş çatırdıyordu. Geniş odanı tavanı sık köknar mertekleriyle örtülmüştü, üzerlerine de toprak çekerek sıkıştırmışlardı. Bunlar çatı vazifesini görüyordu. Yerler temiz halılarla örtülüydü. Ağaçtan ince direkler, kibar misafirlere mahsus olan orta kısmı, uşaklar için olan yerden ayırıyordu. Minderlerin üzerine uzandık. Çok geçmeden, üzerinde bir Türk yemeğini teşkil eden bir sürü sahanın bulunduğu büyük sac tepsi geldi. Sahanlar tahta kaşıklar ve uzun yarı ipekli bir el havlusu fakirlerin de zenginlerin de yemek servisini teşkil ediyordu. Güzel bir Rus çayı Türk arkadaşlarımın pek hoşuna gitti. “
Seyyahların da bahsettiği gibi Bağdat anayolu üzerinde bulunan Deliktaş’ta bulunan han, bu yoldan gelip geçen yolcuların ve kervanların en önemli uğrak yerlerinden biri olarak tarihte çok büyük bir işlev görmüştür.

XIX. yüzyılın ikinci yarısında Deliktaş derbendi Kangal ve Alacahan nahiyeleri ile birlikte Sivas Mutasarrıflığı tarafından idare olunmakta ve Sivas sancak merkezinin güneyinde yaya yürüyüşü ile 12 saat mesafede bulunmaktaydı.
Hicri 1287 yılı Sivas Vilayeti Salnamesine göre Deliktaş’ın 1870’li yıllarda Sivas Sancağına bağlı Nahiye merkezi olduğunu görmekteyiz. Nahiye müdürlüğünü ise Abdullah Ağa yapmakta idi. Deliktaş Nahiyesi’nin toprakları da Üsküdar’da bulunan Atik Valide Sultan Vakfı’na bağlı bulunması nedeniyle vergi bakımından vakıflar idaresine bağlıydı.
Söz konusu salnamede, Deliktaş’a bağlı bulunan 4 köyde 143 hane ve 399’ı Müslim 152’si gayr-i Müslim olmak üzere 551 nüfus bulunmaktaydı.
1872 tarihinde ise Deliktaş Nahiye müdürlüğünü Salih Ağa yapmaktadır.

1881 yılına gelindiğinde Deliktaş Nahiyesi müdürlüğünü yine Salih Ağa yapmaktadır. Müdür muavini Ohannes Ağa olup, Azalar ise Mehmet Ağa, Ahmet Ağa, Fazlı Ağa, Osman Ağa, Abdulkadir Ağa ve Asadır Ağadan oluşmaktaydı. Nahiyeye bağlı 4 köyde toplam 411 hane bulunmaktadır. Bu 4 köyde yaşayanların nüfusu ise kadın erkek toplam 1914 kişiyi bulmaktadır. 1884 yılı sayımında nahiye merkezi olan Deliktaş’ın nüfusu ise 1180 kişi idi. Bu tarihlerde Deliktaş’ta 1 İlk mektep bulunmakta olup bu mektepte 103’ü erkek ve 22’si kız olmak üzere toplam 125 öğrenci okumakta idi.
1891 yılının Şubat ayında Basteke’ye gitmek üzere İstanbul’dan yola çıkan Sultan Abdülhamit’in Askeri Danışmanlarından Binbaşı Abdulkadir Efendi’nin yolu Deliktaş’tan geçmektedir. 13 Şubat 1891 tarihinde bir Cuma günü Deliktaş Köyü’ne gelen Abdulkadir Efendi Cuma namazını kılmak üzere köy camisine uğrar. Yıkık dökük ve adeta içine girilemez hale gelmiş olan köy camisinde Cuma namazını eda ettikten sonra köylülerle konuşma imkânı bulur ve bu arada köylülerin istek ve şikâyetlerini de dinler. Bu şikâyetleri Padişah’a iletmek üzere Mabeyn-i Hümayun (Padişahın Özel Kalem Müdürlüğü) kalemine hitaben şu yazıyı kaleme alarak telgraf çeker.
“Padişah Hazretlerinin İkinci Danışmanı’na
Basteke’ye gitmek üzere Sivas Vilayeti’nde anayol üzerinde bulunan Deliktaş Köyü’ne Cuma günü geldim. Deliktaş Köyü ve civarı 300 haneden ibaret olup hepsi İslam olduğu halde 5 vakit namazda namazlarını kılacak camileri harap olmuş durumdadır. Köy halkı ise fakir olduğu için bu camiyi yaptırmaya güçleri yetmemektedir. Bu caminin yapılması için 30 liraya ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu camiyi yaptırmanın çok büyük sevabı bulunmaktadır. Deliktaş Köyü halkının bana yapmış oldukları istirhamları üzerine bu konuyu arz eylemiş bulunmaktayım. 1 Şubat 1306 ( 13 Şubat 1891)
Binbaşı Abdulkadir “
Deliktaş’ın Bağdad Caddesi üzerinde bir geçiş güzergâhında bulunması, verimli ve geniş arazilere sahip olması nedeniyle, tarihimizde 93 harbi olarak bilinen 1877–78 Osmanlı-Rus Harbi sonrasında kaybedilen Osmanlı topraklarından gelen muhacirlerin iskânı için bir cazibe merkezi olmuştur. Daha önceleri Kafkas muhacirlerinde olduğu gibi Kars ve Terekeme (Karakalpak) muhacirleri de bu bölgede iskân edilmiştir.
Bunun sonuçlarından biri olarak bölgede idari ve asayiş sorunları baş göstermiş, mevcut idari yapı ile bu sorunların üstesinden gelinemeyeceği görülmüştür. Özellikle bölgenin güvenliğini sağlamakla görevlendirilen Deliktaş ve Alacahan derbentlerinin bu görevleri yapmadıkları gibi birbirleriyle de sürekli kavgalı olmaları yetkililere acil önlemlerin alınması gerekliliğini hatırlatmıştır. Kangal bölgesini idari ve asayiş bakımından düzene sokacak ve söz konusu derbentlerin görevlerini yapacak yani bir yapının oluşturulması amacıyla Kangal nahiyesinin “Kaza”ya tahvili çalışmalarına başlandı. Bu çalışmaların neticesi olarak 9 Nisan 1902 tarihinde Sivas Valiliği maiyet memuru Ahmet Muammer Bey, Kangal Kazası’nın ilk kaymaka mı olarak göreve başladı. Bu tarihten itibaren Deliktaş Nahiyesi Kangal Kazasına bağlanarak Nahiye Müdürlüğüne Abdullah Ağa tayin edildi.
Osmanlı Döneminin son Salnamesinde ise Deliktaş Nahiye Müdürü olarak Ahmet Hamdi Efendi’yi, Kâtip olarak Halid Efendi’yi, İlk Mektep öğretmeni olarak Dursun Efendi’yi, Polis olarak da Hasan Efendi’yi görmekteyiz.
Deliktaş, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da nahiye konumunu sürdürmekte idi. 1935 yılı Sivas Vilayet Bülteni’ne göre nahiyeye Acıyurt, Pöhrenkli, Kalburveran, Yeni Karahisar, Mağara, Eski Karahisar, Kertme Ağca mescit, Kertme Karacaveran, Viranlıca, ,İmam damı, Tahtalı, Hüyüklü yurt, Çat, Baş çayır ve Geven köyleri bağlı bulunmakta idi. Bu yıllarda Deliktaş Nahiye müdürlüğü görevini ise Sedat Özkan yapmakta idi.
Salih Şahin
Arşiv Uzmanı
.............................. .............................. .................
bizim köyü benden iyi biliyon kardeşim sağolellerine sağlık tüm kardeşlerime sonsuz selamlar
Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Salim58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 21.05.2009, 12:42   #39
Salim58
Moderator
 
Salim58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Salim58 Şuan Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 57
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10 Salim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekannt
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

deliktaşlıyızda bi deliktaşlı bulamadık neyseki sitenin tamamı hemşerimiz kardeşimiz
Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Salim58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 24.05.2009, 07:04   #40
Salim58
Moderator
 
Salim58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Salim58 Şuan Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 57
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10 Salim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekanntSalim58 ist jedem bekannt
Standart Cevap: KANGAL-Deliktaş

Alıntı:
sinan58_34 Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
cok guzel resimler paylasmıssınız emeginize saglık koyume bak be tertemiz pırıl pırıl bende asık RUHSATİ hakkında birseyler paylasım bari

AŞIK RUHSATI
Türkiye de Sivas denilince insanların aklına iki şey gelmektedir, bunlardan birisi Aşık Veysel diğeri ise dünyaca ünlü Kangal Köpeği dir. Ancak Sivasta öyle bir Halk Şairi yetişmiştir ki onun hakkkıyla bilinmemesi ve ikinci derecede zikredilmesi bir haksızlıktır. Bu onun yeterince tanınmadıgından ve tanıtılmadığından kaynaklanmaktadır. Burada kısada olsa Sivas ın yetiştirdiği ender şahsiyetlerden Aşık Ruhsati yi tanıtacagız.
Ruhsati aslen Sivas ın Deliktaş köyünde 1835- 1911 yılları arasında yaşamıştır. On iki yaşında babasını kaybeden Ruhsati uzun müddet Deliktaş ağaları`nın yanında azaplık yapmıştır. Daha sonra hayatın çetin şartlarına karşı çeşitli işlerde çalışarak mücadele vermiştir. Kimi zaman degirmenlerin su işlerinde çalışmış, kimi zaman da köyünde kiracılık, rençberlik ve çobanlık yapmıştır.
Asıl adı Mustafa olup Ruhsati mahlasını kullanmıştır. Ruhsati kuvetli bir tahsil görmese de kısmen Arapçayı bilmekte, Ebced hesabını da yapabilmektedir. Daha yakın zamanlara kadar Türkiye de kendisi hakkkında yeterli araştırma yapılmamıştır, öyleki şiirleri nin ortaya çıkarılmasında ABD Kaliforniya Üniversitesin de bulunan Ruhsati Cönkünden istifade edilmiştir.
Ruhsati aşıklığı genç yaşta elde etmiştir. Kendisi bunu bade içmesine bağlamaktadır. Bazı şiirlerinde bu durumu açıkça ifade etmektedir. Şiirlerini irticalen söyleyip saz çalmamıştır. Şirlerin`den anlaşıldığına göre kendisi Nakşibendi tarikatina mensubtur. XIX. yüzyılın seçkin halk şairlerinden olan Ruhsati, şiirlerinin çoğunu hece vezni ile yazmıştır. Ancak aruz vezni yahut hecenin 14 ve 15`li şekilleri ile şiirler (divanlar) yazdığı da olmuştur. Uğru ile Kadı Hikayesi`ni 473 beyitte aruz vezni ile yazmıştır. Şiirleri kendisinden sonra gelen şairler üzerinde etkisini göstermiş ve bir Aşık Ruhsati kolu oluşmuştur.
Şiirlerin`den bazı parçalar:
Küçücükten meyil verdim ben sana
Dür ile mercana degişmem seni
Lutfeyle sevdiğim cevretme bana
Deryayı ummana degişmem seni
Çık salın sevdiğim izzü naz ile
Bağ ile bostana değişmem seni
Methetsem kaleme gelmez söz ile
Çifte bedestana degişmem seni
Gören aşık can bağışlar yoluna
Mail oldum yüzde çifte halına
Yüz bin altın zülüflerin teline
Taht-i al- Osman`a değişmem seni
.............................. ..........
Yenile bir şuha gönül düşürdüm
Açılmış goncası bağları taze
Kement kurmuş gamzesinden ok atar
Çekti bu sinemi dağları taze
Yavru şahın kanatlanmış kol açar
On üçünden ondördüne yol açar
Domur domur çiçeklenmiş gül açar
Hemen sarılacak çağları taze
.............................. .................

Nasihatim budur sana bir öğüt
Sözünü bilmeyen kuldan ırak ol
Yoklamadan geçme herbir dereyi
Dibi görünmeyen gölden ırak ol
Bazı köşeleri saymazsam hele
Sayılı fırtına başa pek bela
Akıbet getirir işine hile
Aslı velet başı kelden ırak ol
Eğer akil isen bu sözümde dur
Vadinde durmazsa hem aslını sor
Sag gözü egr` olsa sol gözü de kör
Kulak sağır kıç topaldan ırak ol
Nasihatim budur alana kelam
Dür döker ağzından vasfetmez kalem
Dağ başında adam olmaz vesselam
Şeriat bilmeyen ilden ırak ol
Aşık isen bir alışkın saza düş
Salik isen bir dogruca ize düş
Evlenirsen bir bakire kiza düş
Yıdızı sönmüş duldan ırak ol
Eğer yiğit isen sıradan kalma
Mesnet oldum diye fakiri yolma
Nasihatim budur iç güvey olma
Avradından gelen maldan ırak ol
Ruhsati diyor ki doğrudur sözüm
Hakk`ın dergahına tutmuştur yüzüm
Sinnim seksen oldu görmüyor gözüm
Yaz bahar ayında selden ırak ol
.............................. ......................

Daha senden gayri aşık mı yoktur
Nedir bu telaşın ey deli gönül
Hele düşün devr-i Ademden beri
Neler gelmiş geçmiş say deli gönül
Günde bir yol duman çöker serime
Elim ermez gidem kisb ü karime
Kendi bildiğine doğrudur deme
Gel iki adama uy deli gönül
Şu yalan dünyadan ümidini üz
Inanmazsan bak kitaba yüz be yüz
Hanen mezaristan malın bir top bez
Daha doymadıysan doy deli gönül
Baktım iki kişi mezar eşiyor
Gam kasavat geldi boydan aşiyor
Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor
Gelde bu rüyayı yor deli gönül
Birgün bindirirler ölüm atına
Yarın iletirler Hak`ın katına
Topraklar susamış adam etine
Hep ağzını açmış hey deli gönül
Mevlam kanat vermiş uçamiyorsun
Bu nefsin elinden kaçamıyorsun
RUHSATI dünyadan geçemiyorsun
Topraklar başına vay deli gönül
Ruhsati`den bir hatıra:
Halk Ruhsati`ye:
-Sümmani mi üstün sen mi, diye sorar.
Ruhsati de onları meraktan kurtarmak için Sümmani`ye bir mektup gönderir. Mektubun bir yerinde;
-Bana Erzurum`dan bir tosun al, ama rengi beyaz olmasın, sarı olmasın, kara olmasın, boz olmasın..... Diye bütün renkleri yazar ve mektubun cevabını bekler.
Haftalar sonra Sümmani den cevap gelir. Mektupta şunlar yazılıdır:
-Istediğin tosunu aldım. Almak için pazartesi gelme, salı çarşamba gelme, perşembe cuma gelme, cumartesi pazarda gelme, başka ne zaman gelirsen gel, tosun hazır.
Ruhsati, Sümmani Baba`nın yanına gider.
-Bugün günlerden ne, çarsamba. Ben sana bugün gelme demedim mi? Deyince Ruhsati, oradakilere sorar. Onlarda bir ağızdan; Bu gün Bayram cevabını verirler.





ASIK RUHSATİNİN MEZARI




SİNAN KARDEŞİM ELLERİNE SAĞLIK İNŞALLAH NASİP OLURSA BU YIL RUHSATİ ŞENLİKLERİNE KATILACAĞIM
Salim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Salim58'e Teşekkür Ediyor...
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 09:05.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.