Okuduğunuz kitaplar-Öneriler

[ceylankimya]

leblebi82

çok sağolasın yiğido ALLAH razı olsun...
hepsini not aldım...

[ceylankimya]

"KİTAPLARI RAFLARA KOYARAK DOST OLAMAZSINIZ, ONLARA DOSTLUĞUNUZU OKUYARAK GÖSTEREBİLİRSİNİZ!..." m.c.

[ceylankimya]

Bugün size yakın zamanda okuduğum Eylül romanını kısaca özetleyeceğim...
Eylül romanında süreyya bey ve suat hanım evlidirler. Süreyya yazları ailesiyle birlikte geçinmekten sıkılır ve sürekli boğazda yalı olmasını ister. Suat hanım en sonunda babasından aldığı para ile boğazda yalı kiralarlar. Mutlu bir yuva olur ama zaman öyle şeyler gösterir ki şaşırıp kalırsınız...
Aileye ziyarete gelip giden Necip'in Suat'a gösterdiği saygı şiddetli bir sevgiye dönüşür. Suat ve Necip'in arasındaki engel Süreyya'dır. Suat en sonunda Süreyyadan ayrılamayacağına karar verir. bu iki sevgi bir yangında yok olur gider...

[leblebi82]

Bu eser aynı zamanda Türk Edebiyatının ilk psikolojik tahlil romanıdır bildiğim kadarıyla.

[ceylankimya]

leblebi82 Nickli Üyeden Al?nt?

Bu eser aynı zamanda Türk Edebiyatının ilk psikolojik tahlil romanıdır bildiğim kadarıyla.

Evet gardaş kusura bakma yazmayı unutmuşum ALLAH razı olsun...

[ceylankimya]

'Televizyonu kapat, kitap oku'




Bursa'da Fethiye ilköğretim okulu öğrencileri, "televizyonu kapat, kitap oku" kampanyası düzenledi.


'Televizyonu kapat, kitap oku'

Bursa'da Fethiye ilköğretim okulu öğrencileri, "televizyonu kapat, kitap oku" kampanyası düzenledi. Kampanyada bir ay boyunca en çok kitap okuyan öğrenciler ödüllendirilirken, mahalle muhtarı, esnaf, belediye, polis ve Milli Eğitim Müdürlüğü de kampanyaya destek verdi.
Fethiye İlköğretim Okulu ve Okul Aile Birliğinin işbirliğiyle "Fethiye İlköğretim Okulu Okuyor" isimli kampanya başlatıldı. Öğrencilere kitap okumayı sevdirmek ve televizyonun etkisinden kurtarmak gayesiyle başlatılan projede, sürekli kitap okuma alışkanlığının kazandırılması hedefleniyor.
Okumaya bütün öğrencilerin katılımını temin etmek ve onları teşvik etmek için " kitap oku, özet çıkar, ödül al" sloganıyla her sınıfta en çok okuyan öğrencinin ödüllendirilmesine başlandı. Kampanya çerçevesinde ilk ödül törenine Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, veliler ve çok sayıda kişi katıldı.
Fethiye Mahalle Muhtarı Hüseyin Ormanlı, okul kütüphanesine 100 kitap hediye ederek kampanyaya destek olacağını ifade ederek, başarılar diledi. Nilüfer Belediyesi, birinci olan öğrencilere özel kalem hediye ederken, mahalledeki pastane öğrencilere baklava ikram etti. Fethiye İlköğretim Okulu Aile Birliği Başkanı Tahir Ak, okuma kampanyası ile birlikte okul kütüphanesini daha da zenginleştirmek ve çekici hale getirmek için kitap bağış kampanyasının da başladığını ifade etti. Kampanya çerçevesinde her ay sonu bir tören düzenlenecek ve en çok okuyan öğrenci ödüllendirilecek.


İHA

[ceylankimya]

Okumayan toplum dedikodu üretir


Hamza AYDOĞDU
Eğitime %100 Destek Projesi Genel Koordinatörü

Araştırma, sorgulama, üretkenlik beklediğimiz nesil, magazin dedikoduları arasında kayboluyor. Kitapla barışık olmayan, okumayan toplum sefalete sürüklenir

Toplumsal erozyonun had safhada olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu öylesine bir fırtına ki; kökleri sağlam olmayan her ağacı sürükleyip götürüyor... Bu sürükleniş yediden yetmişe herkesi olumsuz bir şekilde etkiliyor... Fırtınadan ve sürüklenişten kurtulmak adına atılan adımlar da yetersiz kalıyor. Gözümüzün önünde sele kapılıp giden binlerce insanımızı görmemize rağmen tedbir almıyor; kalınlaşan gaflet uykusundan bir türlü uyanamıyoruz.. Üreten, okuyan, araştıran, sorgulayan bir nesli beklerken; dedikodu üreten, magazin programlarına mahkum olan, televole kültürüyle yetişen bir gençlikle karşılaşıyoruz... Başladığımız noktayla geldiğimiz nokta arasındaki uçurumu görünce de başlıyoruz haykırmaya: 'Ne olacak bu insanların hali!'!...

Her toplum bir kitaba dayanır... Senin kitabın hangisi sorusunu soranlara istihzayla bakıyor; kitapla barışık bir toplum olmadan kendimizi Avrupa'ya kabul ettirmeye çalışıyoruz. Unutulmamalıdır ki; medeniyetler kalemlerden neşet eden kitapların eserleridir. Bütün büyük uluslar bir taraflarını bilgeliğe dayandırırlar.

Kitapla barışık olmayan bir toplum, kültür ve ahlak normlarına bağlı kalmayan, hedefsizce hareket eden, sadece şekli düşünen, içerikten yoksun olan, günlük dedikoduların bulanık ırmağında gelişi güzel akan bir toplumdur...

Kitapla barışık olmayan bir toplum; aydınını küçümser ve onu sefalete terk eder. Sözde aydın ve sanatçılara prim verir. Onları zirveye taşır... Böylece o ülkenin yetişmiş insanları bir yığın haline gelir. Yığın haline gelen bir millet de payidar olamaz.

Düşünceyi ve okumayı küçümsüyoruz. Kitaba harcadığımız parayı, sigara, kumar ve eğlence için harcadığımızla kıyaslarsak, yerin dibine geçmemiz gerekir.

'Niçin kitap okumuyoruz?' sorusu üzerinde yapılan bir araştırmanın sonucundan çıkartılan şu maddeler insanı dehşete düşürüyor. Türk toplumunda; okumak, zeki olmayanların kullandıkları bir araç olarak görülmekte, bir çekingenlik meydana getirmektedir. Kamuoyunda hayranlık toplayanlar okuyanlardan çok, güzellik, zenginlik gibi nitelikleriyle ön planda bulunanlardır.

Bugün külutürel programların az olması, gün aşırı her kanalda magazin ve dedikodu programlarının revaçta olması bu araştırmayı her yönüyle destekler mahiyettedir.

Her türlü olumsuzlukta dünya ülkeleri arasında ilk üç sıradan hiç düşmeyen ülkemiz; meaalesef okumada son sıralara demir atmıştır.

En çok kitap satın alan ülke sıralamasında almanya birinci gelirken, Türkiye sonuncudur. Gençlerimizi % 69'u uzun zamandır kitap okumadıklarını söylemektedirler. Rusya'da 2549 kişiye bir halk kütüphanesi düşerken, Türkiye'de kütüphanelere üye olan insan sayısı 7 milyon, Fransa'da 16 milyon ve Meksika'da ise 39 milyondur.

*Rusya'da yılda 82 bin kitap basılırken, bu rakam ülkemizde 7 bindir.

*Kişi başına düşen kitap sayısı Rusya'da 18 bin, ABD'de 12 bin, Almanya'da 2 bin 700 iken; Türkiye'de 7 adettir.

Gazete ve dergilerimiz ise okunmayacak kadar az basılmaktadır. Okumayan toplumlar, kökü toprakta olmayan ağaçlar gibi yıkılmaya ve çürümeye mahkumdur.

Bu rakamlar gösteriyor ki; toplum olarak kitap okumuyoruz. Kitapsız toplum ise, muhakeme yeteneği sürü idrakine indirgenmiş, gündelik hazlarla kuşatılıp güdülmeye müsait hale getirilmiş bir toplumdur. Kitaptan uzaklaştırılan bir toplum, düşünceden uzaklaştırılır, düşünceden uzaklaşan toplum ise; sürekli dedikodu üretir.

Bu ülkede sürekli televole kültürü pompalayan ve dedikodu üretenlerin fildişi kulelerden topluma yön vermeye çalışmaları, okumayan bir toplumun aynada yansıyan traji komik yüzüdür.

Evet, dedikodu ve magazini seviyoruz; çünkü okumuyoruz.

Hepimiz bir ana prensibi çok iyi kavramalı ve bunun üzerinde sürekli düşünmeliyiz: 'Bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça, gaflet ve gafletten doğacak felaket azalmaz.'

[sevgi dijital]

bende bir çok kitap okudum ayrıca hızlı okuma eğitimi aldım
YAHUDİNİN TAHTA KILICI ( bu kitapta yahudilerin türklerin başına ne beelalar açtogını anlatıyor özellikle atatür/ün ölümü ve beni Türk hekimlerine emanet edin sözünü neden söylediği konularına, asala örgütüne, pkk ya, filistine, türk aile yapısını bozma çalışmalarına ermeni meselelerine kısacası osmanlıdan günümüze kadar her şeye değiniyor tavsiye ederim

8, GÜN (bu kitap amerikada hizbullahın useme bin ladin'in amerikanın göbeğinde bir nükleer bir bomba patlatma çalışmasını anlatan sürükleyici bir roman

[sevgi dijital]

daha bir sürü kitap var müsait oldukca yazarım

[ceylankimya]

Her sabah eğitime ‘kitap okuma’ töreniyle başlıyorlar




Rize'nin Çayeli ilçesindeki özel bir ilköğretim okulunda yönetim yalnızca öğrencilere değil personele de kitap okuma kuralı koydu.

Öğrencisinden öğretmenine müdüründen aşçısına kadar herkesin 20 dakika kitap okuyarak güne başladığı okulun müdürü Harun Var, son yıllarda ülke genelinde bir okuma seferberliği başlatıldığını, kendi okullarında da geçen yıldan bu yana öğrencilerin her sabah derslerden önce 20 dakika kitap okuduklarını söyledi. Uygulamayı öğrencilerin okuma alışkanlığını kazanması amacıyla yaptıklarını ifade eden Var;

''Ancak bir kurumda hep birlikte hareket edilmezse istenilen hedefe ulaşılamayacağını gördük. Bu nedenle biz de bununla ilgili nasıl bir uygulama yapabileceğimizi düşündük. Daha sonra öğrencilerin yanında okulda bulunan bütün personelin de sabah mesaiye başlamadan önce kitap okumalarını kararlaştırdık'' dedi.

Söz konusu uygulamayı bu yıl başından itibaren uyguladıklarını belirten Var, şöyle konuştu:

''Uygulamamızda sabah işlerimize başlamadan önce mutlaka 20 dakika kitap okuyoruz. Öğretmeni, öğrencisi, müdürü, aşçısı, temizlikçisi, muhasebeci, herkes istisnasız bütün işlerini bırakarak her sabah 20 dakika kitap okuyor. Başka bir iş yapılmasına kesinlikle müsaade etmiyoruz. Mutlaka yapılması gereken başka bir iş varsa o zaman erken gelinmesini istiyoruz.''

Harun Var, uygulamanın oldukça verimli olduğunu ve herkesin uygulamadan memnun kaldığını vurgulayarak, artık personelin sabah işten önce zevkle kitap okuduğunu, bunun da kendilerini gururlandırdığını kaydetti. Bu uygulamanın dışında da öğrencilerine evlerinde kitap okumaları için ödev verdiklerini ve öğretmenlerinin bunu takip ettiklerini belirten Var, bazı velilerin evlerinde kitap okuma saatinde çocukları ile birlikte kitap okuduklarını söyledi.

Var, her ay sonunda herkesin ne kadar kitap okuduğunun belirlendiğini, en fazla kitap okuyan öğrenciye değişik ödüller verildiğini kaydetti. Öğrenciler ise her sabah derse başlamadan önce kitap okumaktan memnun olduklarını dile getirerek, ''Sürekli kitap okumaya başladıktan sonra kelime hazinemiz arttı. Artık okuduklarımızı daha iyi anlıyoruz. Derslerimizde daha başarılı oluyoruz'' dediler.

kaynak: AA