Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Serbest Alan > Atatürk ve Sivas
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Atatürk ve Sivas Atattürk ve Sivas



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 01.04.2009, 11:38   #1
kaanansay
Yiğido
NO AVATAR
 
kaanansay Şuan kaanansay isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 04.02.2015 20:09

Üyelik Tarihi: 01.04.2009
Mesajlar: 101
Tecrübe Puanı: 561 kaanansay FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Ausrufezeichen Atatürk'ün Komünizm Tehlikesine Karşı Uyarısı

Doğuda Kan Döken Bölücü Örgüt, Ateist ve Komünist Bir Örgüttür

Komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük düşmanıdır. Her görüldüğü yerde ezilmelidir. (M. Kemal Atatürk)


Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizm (komünizm)dir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler (komünistler), yalnız Avrupa'yı değil, Asya’yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır. (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95)

Bölücü terör örgütü, her eylemi, her sloganı ve her bildirisiyle komünisttir. Ancak bölge halkı bu konuda son derece bilgisizdir ve eli kanlı örgüt militanlarını kimi zaman kürt halkı adına savaşan, kürt milliyetçisi gerillalar olarak algılamaktadır. Bölgedeki halkımızın büyük bölümü dindardır. Dolayısıyla bölücü örgütün gerçek hedeflerini ve ateist yapısını anladığında örgüt aleyhinde tavrı çok daha kesin olacaktır. Bu sebeple örgütün ateist ve komünist kimliği geniş kapsamlı bir karşı propaganda ile halkımıza duyurulmalıdır. Bu konuda radyo, TV ve basın da kullanılarak çok etkin bir çalışma yapılması gerekmektedir.

Burada bir etnik kavga değil, komünist ve dinsiz bir hareket söz konusudur. Kürt milliyetçiliği görüntüsü tamamen sahtedir ve bölge halkının gözünü boyamaya yöneliktir.

Örgütün Marksist-Leninist bir yapıda olduğu, gerek savcılık iddianamelerinde, gerek MİT raporlarında gerekse mahkeme kararlarında sabittir. Kaldı ki örgütün komünist olduğunu anlamak için çok ayrıntılı bir araştırmaya bile gerek yoktur. Çünkü örgütün uzun yıllar kullandığı bayrağında komünizmin en bilinen simgesi olan orak-çekiç motifinin yer alması bile konunun ispatı için yeterlidir. (Bu amblem daha sonra strateji ve taktik değişikliğine giden örgüt tarafından değiştirilmiştir.) Örgütün kuruluş kongresinde yer alan ve örgütün internet sitesinde göze çarpan ifadeler de, marksizme olan sadakati net olarak ortaya koymaktadır:

Marksist-Leninist teori çok iyi özümsenmelidir. Önder kadrolar sık sık Marksizm’e müracaat etmeli, Marksizm’in uygulanmasını başlangıç şekli yapmak için bu öğretiyi gerçekten özümsemeliler. ...Biz Sosyalizmi siyasal sorunun çözümlenmesinde daha çok bir eylem kılavuzu olarak ele alacağız. Mutlaka böyle bir öğretinin temsilcisi olarak, böyle bir öğretinin savunucusu olarak, bunun en önemli koşulu olarak bulunulan ülkenin siyasal iktidar meselesine uygulayarak, mevcut iktidarı parçalamada bir araç olarak, bir eylem kılavuzu olarak kullanarak üzerimize düşeni yapacağız.

Örgüt liderinin, 13. kuruluş yıldönümü mesajından:

Sosyalizm yıkıldı, komünizm yıkıldı diyenlere en iyi cevap olarak, tam tersine, sosyalizmin en güçlüsü, en doğrusu, en yücesi PKK'da Gerçekleşmiştir diyoruz.

Örgüt liderinin 1 Mayıs 1982 tarihli konuşmasından:

Ama şunu iyi bilmeliyiz ki, Kürdistan tarihi bugün çağa ulaşmak istiyorsa, tamamıyla işçi sınıfı gerçeğine dayanmak zorundadır. Ne kadar elverişsiz koşulları yaşarsa yaşasın, işçi sınıfının objektif gücüne ve onun eylem kılavuzu olan bilimine, Marksizm-Leninizm’e dayanmak zorundadır ve dikkat edilirse bizim varlık nedenimiz tümüyle bu gerçek etrafında oluşmuştur. ...Eğer o aşiret duvarları, o feodal çitler aşılmasaydı, modern düşünce, en devrimci düşünce olan Marksizm-Leninizm kafalarımıza sıçramayacaktı, onun için zemin bulamayacaktı.

Fikri Mücadele, Terörün Kökönü Kurutacak Tek Yöntemdir

Bölücü terör, fikri yönden yenilgiye uğratılmadıkça sonuca ulaşmak imkansızdır. Gerçekten de konunun askeri ve polisiye tedbirlerle çözümlenmesine imkan olmadığı ortadadır.

Fikren ezilen, ideolojisi çökertilen örgüt militanlarının hızla iradi gücü yok olacak, moral çöküntüsü meydana gelecek ve örgüt böylelikle imha edilecektir. Örgüte dış güçlerce sağlanan destek muazzamdır. Ne kadar operasyon yapılırsa yapılsın örgütün silahla, topla, tüfekle çökertilmesi imkansızdır. Ancak fikren bozguna uğrarsa yok olur.

Komünizmi besleyen ve taze kan sağlayan materyalist eğitimdir. Materyalizmi hayat felsefesi olarak benimseyen fertleri komünist ideallere ikna etmek oldukça kolay olmaktadır.

Örgüt, liderinin Din Sorununa Devrimci Yaklaşım isimli kitabında yer alan, Dinin devrime karşı tehlikeli bir biçimde kullanılmasını engellemek ve İslamiyet’i devrim hizmetinde iyi bir işleve kavuşturmak gerekir. (sayfa 55) direktifi doğrultusunda dindar doğu insanına dine saygılıymış gibi yaklaşmakta, bir yandan da Darwinist-materyalist eğitim vermektir.

Örgütün eli kanlı liderinin yazdığı kitaplar tümüyle evrimci izahlarla doludur. Terör örgütünü durdurmak ve ülke genelinde toplumsal birlik ve beraberliği sağlamak için öncelikli olarak terörü besleyen komünizmin temeli olan Darwinizm’in yerle bir edilmesi gereklidir. Çünkü Güneydoğu’da bölücü örgüt tarafından sürdürülen Darwinist propaganda örgüte yeni militanlar ve destekçiler kazandırmaktadır. Bölücü örgütün fikri alt yapısı ayakta durdukça terörün ardı arkası kesilmeyecektir. Bu fikirler sadece Kuzey Irak’ta değil, artık bölge halkının arasında da varlığını hissettirmektedir. Askeri önlemler önemli olmakla birlikte asıl acil ve gerekli olan fikrin yok edilmesidir.

Terörün beyninin hedef alınması gerekir. Terörün beyni Darwinizm, materyalizm ve ateizm üçlüsüdür. Bunlar yıkıldığında, terörün psikolojik gücü yerlebir olacaktır.

Bataklık kurutulmadan teröre karşı mücadelenin başarıya ulaşması mümkün değildir.

Bataklık varoldukça sorun bitmeyecek, terör üretimi devam edecektir. Bataklık kurutulduğunda yani Darwinizm’in etkisi yok edildiğinde fikri gücü elinden alınan bölücü örgüt tam manasıyla bozguna uğrayacak ve dağılıp gidecektir. Çünkü bir komünist, fikri gücünü kaybederse bütün gücünü kaybeder ve eyleme kalkışacak gücü kendinde bulamaz hale gelir. Vücut beynin emrini dinlemez, fikri yıkılan terörist olduğu yere yığılır kalır, kıpırdayamaz olur. Komünizm batıl bir düşüncedir. Düşünce düşünceyle yıkılır, Darwinizm anti-Darwinizm ile, materyalizm de anti-materyalizm ile yıkılacaktır.



Sivil Halka ve Devlete Karşı Uygulanan Terör, Komünist Bölücü Örgütünden Temel Yöntemidir

Bölücü terör örgütü, son zamanlarda daha ziyade askerlerimizi hedef almakta, bölge halkına karşı eylemlerden kaçınmaktadır. Hiç şüphesiz amaç, örgütü kürt kökenli vatandaşlarımızın menfaatleri için devletle savaşan bir gerilla grubu görünümüne büründürmek ve bölge halkında sempati oluşturmaktır. Oysa örgütün 80’li yıllarda kundaktaki bebeklerden yaşlı insanlara hiçbir ayırım gözetmeden bölge halkına karşı giriştiği toplu katliamlar hafızalardan silinmemiştir. Bölücü örgüt, komünist ideallere ulaşmak için geçmişte her türlü vahşete tereddüt dahi etmeden yönelmiştir. Bundan sonra da gerektiği anda silahlarını masum sivil halka doğrultacağına hiç kuşku yoktur.

Bölücü örgütün bölge halkını sindirmek, yıldırmak ve kendisine itaate mecbur bırakmak için giriştiği eylemlerin tamamı komünist ideologların kitaplarında tarif edilen yöntemlerdir. Örgüt, her türlü propaganda tekniğinde olduğu gibi katliamlarda ve terör eylemlerinde de Marks, Engels, Stalin, Mao gibi komünist önderlerin kitap ve uygulamalarını kendine rehber edinmiştir.

Terör, komünist örgütlerin hedefe ulaşmak için kullandığı en bilindik ve etkin bir yöntemdir. Komünist liderler terörü vazgeçilmez bir silah olarak görmüş ve takipçilerine şiddetle tavsiye etmişlerdir. Bu liderlerden Lenin’in terör talimatları oldukça dikkat çekicidir:

Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak... Devletin hazinelerinden paraları almak... Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır. (Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında, Homizuri G.P., Moskova 2005)

Propagandacılar her grubu basit bomba formülleriyle donatmalılar... Gruplar derhal askeri eğitimlerine, operasyonlara katılarak başlamalılar. Bazıları bir casusun öldürülme işini veya bir polis karakolunu basma görevini üstlenmeli. Bir kısmı ise banka soymalı. (V. İ. Lenin, Collected Works, Moscow, Cilt 9 s. 346)

Sadece geniş halk kitleleriyle doğrudan bağlantılı olan bireysel terörist hareketler değer taşırlar. (V. İ. Lenin, Collected Works, Moskova, cilt 35, s. 238)


Eğer kitleler kendiliğinden ayağa kalkmazsa, hiçbir şey başaramayız. Spekülatörlere karşı terör uygulamadığımız -hemen oracıkta kafalarına bir kurşun sıkmadığımız- sürece hiçbir yere varamayız. (V.I. Lenin, Polnoye Sobraniye Soçineniy, Moskova, 1958-1966, cilt XXXV, s.311)

Trotsky: Fakat ihtilal, ihtilalci sınıftan emrindeki bütün yöntemlerle gayesine varmasını talep eder; eğer gerekirse silahlı bir ayaklanma ile, eğer mecbur olursa terörizmle. (Ann Arbor, Leon Troçki, Terörizm ve Komünizm, University of Michigan, 1963, s. 58)


Bir Marksist-Leninistin, komünist ideolojinin gerektirdiği terörist eylemi yapması komünistleri adeta büyüler. Yapılan katliamları, bombalama eylemlerini ve şiddeti şeytani bir hazla ve takdirle karşılayıp hayranlık duyarlar. Bu sebeple Avrupa’daki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki Darwinist-Marksist görüşlü insanların teröre karşı olması beklenemez. Bu Marksist felsefenin ruhuna-mantığına aykırı olur. Kınama mesajları, uyarmalar böyle kitleleri hiç ilgilendirmez.

Darwinist-Marksistler teröristleri, -güya- feodalizme karşı savaşan, devrimci güçler olarak görürler. Teröristler, Ho Chi Minh gibi tarihe geçen kan dökücüleri saygı ile anarlar.

Halk Ayaklanması Bölücü Örgütün Hedefidir

Bölücü örgüt liderinin ifadeleri hiçbir yorum veya tartışmaya mahal bırakmayacak netliktedir. Terör örgütünün ve onu organize edip destekleyen güçlerin hedefi, bölgedeki kürt halkını etnik kökeni bahane ederek kışkırtmak ve doğu bölgelerimizden başlayıp tüm Türkiye’yi içine alacak büyük bir ayaklanmayı başlatmaktır.

Bölücü örgüt liderinin 1975 yılında kaleme aldığı ve örgütün manifestosu niteliğindeki 68 sayfalık “Kürdistan Devriminin Yolu” isimli broşürdeki görüşler esas alınarak hazırlanan parti programında Halk Savaşı (ayaklanma) hakkındaki ifadeler:

Devrimimizin 3. özelliği, halkın geniş güçlerinin seferber edildiği uzun vadeli bir mücadele çizgisine sahip olmasıdır. Bu çizgi pratikte kendisini Uzun vadeli halk savaşı biçiminde şekillendirir. Uzun süreli halk savaşı temelinde, bütün mücadele biçimlerinin kullanılmasını içerir. Devrimimizin 4. temel özelliği, sadece Kürdistan’la sınırlı olmayıp çevresini de derin etkisi altına alması ve bölgesel çapta gelişmesidir.

Lübnan’da 1981 yılında ilki gerçekleştirilen ve bölücü örgütün adıyla anılan konferanstaki ifadeler de oldukça önemlidir:

Özenle hazırlanmış bir gerilla mücadelesinin gelişimi içinde ve onunla birlikte geniş kitlelerin ayaklanmasıbeklenmektedir... Bu durum şimdiden akılda tutulmalı, halk ayaklanmasının hazırlıkları ve sorunları daha şimdiden partinin gündemine getirilmelidir.

Bölücü örgüt liderinin hazırladığı Ayaklanma Taktiği Üzerine Tezler ve Görevlerimiz isimli 1992 tarihli broşürde ise şu ifadeler yer almaktadır:

Halkımız gerçekten ayaklanmak istiyor. Planlı ve örgütlü bir biçimde, başına büyük badireler getirmeyecek bir önderlikle ayaklanmak istiyor. Son iki yıllık deneyimler ve özellikle de son bir yıllık çarpıcı deneyimler tartışma götürmez bir gerçeklikle halkımızın büyük çoğunluğunun ayaklanmaya evet dediğini, onay verdiğini gösteriyor.
kaanansay isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 01.04.2009, 11:42   #2
kaanansay
Yiğido
NO AVATAR
 
kaanansay Şuan kaanansay isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 04.02.2015 20:09

Üyelik Tarihi: 01.04.2009
Mesajlar: 101
Tecrübe Puanı: 561 kaanansay FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Ausrufezeichen Dindar Bir Vatan Evladı: Atatürk

Dindar Bir Vatan Evladı: Mustafa Kemal Atatürk

Yarım yüzyılı aşkın bir süredir bazı ideolojik çevreler tarafından Türk halkına son derece çarpık bir mantık aşılanmaya çalışıldı.

Oysa, Atatürk’ün hayatı ve düşünceleri araştırılıp incelendiğinde, materyalist kesimlerin öne sürdükleri bu tür iddiaların bütünüyle gerçek dışı olduğu ortaya çıkar. Gerek Atatürkü yakından tanıyan kişilerin aktardıkları bilgiler, gerekse Atatürkün hayatını anlatan güvenilir kaynaklar incelendiğinde, Atatürkün sarsılmaz bir Allah inancına sahip, Kuran-ı Kerimi kendisine rehber edinmiş samimi bir Müslüman olduğu görülecektir.

Atatürk’ün sağlam bir İslam inancına sahip olduğu, çeşitli vesilelerle yaptığı konuşmalarda da açıkça kendini göstermektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimizin ortaya koyduğu uygulamaları incelediğimizde de, bunların dinimizin özüne ve Kuran-ı Kerimde tarif edilenlere uygun olduklarını görürüz.

Atatürk’ü dinden uzak ve materyalist bir kişi olarak göstermek isteyenler şunu iyi bilmelidirler ki, Atatürk hayatı boyunca, temelini materyalizmden alan komünizme karşı büyük bir mücadele vermiştir. Bu konuyla ilgili olarak da, Şurası unutulmamalıdır ki; Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir. (Faruk Şükrü Yersel, Eskişehir Gazetesi, 1926) talimatını vermiştir.

Bizlere yani Türk Ulusuna düşen vazife ise Atamızı, onun ilkelerini, fikir ve düşüncelerini en doğru bilgilerle tanımak, halkımıza tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmaktır.

Atatürk, Allahın birliğini, büyüklüğünü şu samimi sözlerle ifade etmiştir:

Ey Millet! Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah’ın selameti, atıfeti ve hayrı üzerinize olsun. Koyduğu esas kanunlar, Kurân-ı Azimüşşandaki ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhunu vermiş olan dinimiz son dindir. Ekmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, hakikate uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi ve tabii kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekirdi. Bütün ilahi kanunları yapan Cenab-ı Haktır. (Atatürkün S ve D. c. 2, s. 93)

Atatürk, Kuran-ı Kerime olan bağlılığını onu Kitab-ı Ekmel yani (En Mükemmel Kitap)8 diye tanımlayarak dile getiriyordu. Dolmabahçe Sarayı ve Çankaya Köşküne hafızları çağırtarak sık sık Kuran okutmuş, ayetler üzerinde incelemelerde bulunmuş ve hafızlarla meal ve tefsir konularında fikir alış verişinde bulunmuştu.

Atatürk özel sohbetlerinde pek çok kez dindar olmanın gerekliliğinden, Peygamber Efendimizin hayatından, Asr-ı Saadet ve Hülefayı Raşidin (dört halife) dönemlerinden, dinimizin yüceliğinden, Allahın kudretinden söz etmiştir. İslam Dininin son ve mükemmel din, Peygamberimiz (sav)in de son peygamber olduğunu her fırsatta vurgulayan Atatürk, ulusuna da dindar olmayı, dinini öğrenmeyi öğütlemiştir.

Atatürk, dinimizin akıl ve mantığa uygun olduğunu da aşağıdaki sözleriyle belirtmiştir:

Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, İslamın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. O şey dinidir. Eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı. (Atatürkün S.D. II, 1923, s. 127)

İslam Dini hakkında bu kadar güzel fikirlere sahip olan ve her ortamda bu düşüncelerini dile getiren Atatürk, açıktır ki Allahtan korkan, Allahın emirlerini elinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışan bir Müslümandı. Atatürk, Çanakkale Zaferinde çarpışan Türk askerlerinin iman ruhunu şöyle anlatmıştır:

Çanakkale İslâmla korundu diyen Atatürk şöyle devam ediyor: Öleni görüyor. Üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. En ufak bir fütur (yılgınlık) bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kurân, cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyor. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur. (Atatürkün S ve D. c. 2, s. 93)

Atatürk; Peygamber Efendimizi çok iyi tanımış, onun üstün özelliklerini çeşitli vesilelerle anlatmıştır:

O, Allahın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonuca kadar O, ölümsüzdür. (Dr. Utkan Kocatürk, Atatürkün Fikir ve Düşünceleri, Atatürk ve Din Eğitimi, A. Gürtaş, s. 26)

Onun hak peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar. Hz. Muhammed (sav)in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedirde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir; Onun peygamber olduğunun en kuvvetli işareti işte bu savaştır. (Hakikati Tasvir, Ş. Günaltayın Anıları, A. Gürtaş, s. 26)


Atatürk’ün Hz. Muhammed (sav)e yönelik övgü dolu sözleri ise şöyledir:

Bütün dünyanın Müslümanları Allahın son peygamberi Hz. Muhammedin gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammedi örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyetin hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler. (Urduca Yayınlarda Atatürk, A.Ü. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yayını, 1979, s. 70-71)

Büyük bir inkılap yapan Hazreti Muhammed (sav)e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir. (Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s.)


Atatürk, laikliği, din ve vicdan özgürlüğünün temeli olarak kabul etmiştir. Bize düşen görev, Atatürkün de yaptığı gibi, İslamı savunmak ve Allahın dinini insanlara öğretmektir.

Şurası unutulmamalıdır ki; Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir.

Darwinist, materyalist zihniyetle dünyada milyonlarca insanın ölümüne neden olan bu kanlı diktatörler, hadislerin tabiriyle AHİR ZAMAN DECCALLERİDİR.

Tam bir Türk milliyetçisi ve Türk-İslam Birliği taraftarı olan Atatürkün Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir. sözü onun tüm bu deccallere ve zihniyetlerine karşı olduğunu göstermektedir. Komünizmle mücadele eden Atatürk ayrıca Türk-İslam Birliğinin en büyük savunucularından biri olarak bu birliğin önemine şöyle dikkat çekmiştir:

Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk Birliği`ne inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır.
kaanansay isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sabiha Serin Siir Kösesi Sabiha Serin Şiirler 169 02.09.2010 10:50
ATATÜRK'ÜN DİKKAT ÇEKTİĞİ TEHLİKE: KOMÜNİZM HaYLaZ Atatürk ve Sivas 16 29.12.2008 20:55
SABRETMEK seva Dini sohbet 0 13.08.2008 10:51
'Darbeye Karşı Ses Çıkar' yürüyüşü Serd@r Dünya ve Türkiye'den Haberler 2 18.06.2008 23:01
ZINA bulutbey1978 Muhtelif konular 24 24.04.2008 16:00


WEZ Format +2. ?uan Saat: 12:33.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.