Tarihini Bilinmeyenlerini, Coğrafyalarını Başkaları Çizer

[fırtına110]

Türk toplumunun tarih sevgisi diğer milletlerle kıyaslandığında tartışmasız bir şekilde ilerdedir.Tarihine laf söyletmeyi kabul edemez.Hatta bunun için rahatlıkla kavga dahil her şeyi yapar.
Fakat, kendilerine tarih ile ilgili bazı sorular sorulmaya başlandığında önce hamasi ifadeler,gururlu birkaç klasik bilgiler,sorular artmaya başladığında ise,b,ilgi eksikliği,kem kümler,sonrada kızgınlılar başlar.Çünkü,tarihimizle ilgili bilgilerimiz ya çok sığdır,ya gururumuzu okşayan üç beş kuru bilgiden ibarettir.Maalesef biz tarihimizi bilmiyoruz,yada çok az biliyoruz.
Evet,tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer.Bu söz birçok anlamı içerisinde taşıyan muhteşem bir sözdür.Tabi ki anlayana.Hakikaten dünya tarihinin en çok devlet kuran milleti olma özelliğimiz varken,çağlar açıp çağlar kapatan büyük hakanlarımız,sultanlarımız varken,biz neden bunları pek bilmeyiz.Neden sadece kuru cihangirlik peşinde koşarız.
Su uyur,düşman uyumaz demiş ya atalarımız,neden demiş bu sözü.Biz sözü tarihi mücadele örneğine dayandırarak açıklayalım.Biz ki bilinen beş bin yıllık bir tarihe sahip bir milletiz. Böyle bir milletin düşmanı da çok olur,dostu da.Vatan diye bellediğimiz nice topraklarımız,sınırlarımız vardı,kanımızla suladığımız topraklarımız.Şimdi nerede bu topraklarımız,nerede kaldı sınırlarımız.Söyleyelim,eller aldı.Çünkü eller çalışıyor,araştırıyor,okuyor,m ücadele ediyor,yılmadan yorulmadan,üf demeden bize göre yanlış amaçlar için uğraşıyorlar.Bunun sonucunda da ellerine cetvelleri alıp senin sınırın şurası diyerek coğrafyamızı çiziyorlar.
Türk gençliğinin yapması gereken iş,tarih şuuruna varmak,bunun içinde çok okumak,araştırmak,çalışmak,Tür k ve dünya tarihini öğrenmek, geçmişte yaptığımız hataları çok iyi bilip ders çıkarabilmek,günümüz dünyasının gerçeklerini de çok iyi görebilmektir.Geçmişe fazla takılmadan,ama asla unutmadan,geleceğimize yön vermek durumundayız.
Türk tarihi müthiş ibretlik olaylarla doludur.Okuyup,araştırarak,ibr etler alarak,bugünü ve yarını belirlemede öncü güç olmak olmak durumundayız.Yoksa tarihimiz bizden davacı olur.Tarihimizden güç alarak,yarınlarımızı güçlü kılmak mecburiyetimiz var.Yeter ki tarihimizden utanmayalım,kuru gururdan uzak duralım yeter.

Osman AZMAN
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

[Salim58]

paylaşımın için teşekkürler

tarihimizi ve geçmişimizi bilmemiz bizim için son derece önemli

[fırtına110]

sağol salim kardeş alakan için

[Salim58]

fırtına110 Nickli Üyeden Al?nt?

sağol salim kardeş alakan için

ne demek kardeş emek verip konu açmıssın vaktimiz oldukça okuyoruz

[suzii]

geçmişimiz örnek almadan atacağımız her adım bizi bir adım daha uçuruma yaklaştıracaktır.
ilginizden dolayı çok teşekkürler emeklerinize sağlık

[altuntas58]

Orta Asya'dan gelen TÜRKLER .
Cumhuriyetin ilk yılları. Sık sık balolar veriliyor. O balolar Cumhuriyetin yeni yeni oluşturulmaya çalışıldığı gelenek ve göreneklerinin görücüye çıktığı alanlar. Kadınlar Avrupai tarzda giyimleri ile salonlarda yerlerini alıyorlar. Beyleri de Cumhuriyetin ya bürokrat takımından ya da yeni yeni türeyen zenginler sınıfının temsilcileri. Topluma örnek olacak yeni bir hayat tarzını sunmakla görevliler. Cumhuriyet kendi aristokrat kadrolarını yetiştirmektedir. Bir yandan Gazi'nin gözüne girme telaşı, diğer yandan da dünya nimetlerinden dilediğince faydalanma hırsı ile salonda karı-koca foksrat yapıyorlar. Zaman zaman dostça eşler değiştiriliyor, dansa devam! Hayat tüm hızıyla yaşanıyor ve inkılaplar her geçen gün daha da yerleşiyor. Bu baloların en belli başlı mekanları ise İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı, Ankara'da Ankara Palas Oteli salonları. Yine bir gün Ankara'da bir balo veriliyor. Düzenleyense Kızılay. Atatürk elinde viski kadehi ile dolaşan uzun boylu bir beyi dikkatle süzüyor. Yanına yaklaşan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Araş:

- Paşam, Amerikan gazetecisidir deyiveriyor. Daha sonra Tevfik Rüştü Aras'ın Atatürk'le tanıştırdığı Amerikalı gazeteci arasında şu konuşmalar geçiyor;

- Hangi ırktansınız?

- Amerikalıyım.

- Hayır, siz Amerikalı değil, Türksünüz.

Şaşkına dönen Amerikalıya Atatürk şu cevabı veriyor:

- Kristof Kolomb'dan elli yıl önce Türkler Amerika'yı keşfetmişler. Siz Amerikalılar Orta Asya'dan hicret etmiş Türklersiniz.

Amerikalı saatlerce Atatürk'ü dinledikten sonra:

- Hayatımda tanıdığım en harikulade insanla karşı karşıyayım diyerek hayretler içerisinde geceden ayrılıyor.

Atatürk, bir takım tarih tezleri ileri sürüp, bunları etrafına ikna yolu ile inandırmaya çalışırken bu faaliyetten rahatsız olanlar da vardır. İnkılapların sahibi kalınca bir tarih kitabına gömülmüş okurken Türk Tarih Kurumu Başkanı Vassaf Çınar,

- Paşam, tarihle ilgilenip kafanı yorma. 19 Mayısta kitap okuyarak mı Samsun'a çıktın? sorusunu yöneltiyor.

Bu sözde gizli bir "Herkes işini yapmalı" uyarısı vardır. Bunu sezen Gazi şu cevabı veriyor:

- Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım.

[fırtına110]

suzi sağol ilgin için

[sibelYILMAZ]

fıtına ( osman ) abi sağolasın böyle çok güzel ve gerçekten çok önemli bir konuya değindiğin için Allah razı olsun, hepimizin üstüne çok görev düşüyor bu konuda....

[qio]

Tarihini önemsemeyen bilmeyen bir milletin ulusal arenada söz hakkı yoktur.

[Dilsad Hatun]

Nerden geldigini bilmezsen Nereye gidecegini bilemezsin .

Seyh Edebalinin Vasiyetini her Tûrk evladi okumalidir !

Emegine saglik ....