Günün haberi

[WåñTêd_øØ7]

Basın açıklamasında, "Kurtlar Vadisi, doğruları söylemeye ve yanlışları teşhir etmeye devam edecektir" denildi.

İsrail'in Pana Film ve Kurtlar Vadisi Pusu dizisine yönelik protesto ve baskı kurma girişimi ters tepti. Pana Film, yaptığı açıklama ile İsrail'e sert cevap verdi:

"Basına ve kamuoyuna;

Pana Film olarak yapımcılığını üstlendiğimiz Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde İsrail’in savaş suçu işlediği ifadesine yer vermemiz üzerine, İsrail Dışişleri Bakanlığı, Tel Aviv Büyükelçisi’ni çağırarak, ülkesi adına duyduğu üzüntü ve rahatsızlığı dile getirmiş.

İsrail, başta Birleşmiş Milletler raporları olmak üzere, birçok uluslararası insan hakları örgütünün hazırladığı raporlarda defalarca savaş suçlusu ilan edildi.

İsrailli yetkililerin Filistinli çocuklara olan hassasiyetinin derecesini, başta İsrail halkı olmak üzere, dünya kamuoyu ibretle seyrediyor. Filistinli çocuklar, en temel yaşamsal hakları olan beslenme, sağlık, eğitim gibi haklardan mahrum ediliyor. Birleşmiş Milletler bayrağı altındaki çocukları bombalamaktan çekinmeyen İsrail yönetimi, neden Kurtlar Vadisi dizisinde yaptıklarının anlatılmasından rahatsız oluyor?

Kurtlar Vadisi Irak filminde, İsrailli bir doktorun organ kaçakçılığına karıştığını gösteren sahneler de eleştirilmiş ve yalanlanmıştı. Ancak kısa bir süre önce bizzat İsrailli kaynaklar, bu sahnenin doğruluğunu kanıtlayan gerçekleri ortaya çıkardılar.

İsrail yönetimi, insanlık dışı uygulamalarının teşhirini diplomatik yollardan engellemeye çalışmak yerine, bir an önce Filistinli çocuklara uyguladığı vahşeti durdurmalıdır.

Kurtlar Vadisi, doğruları söylemeye ve yanlışları teşhir etmeye devam edecektir."

kaynak:yazete

[WåñTêd_øØ7]

Milli Eğitim Bakanlığından, ''eğitimcilerini şehit veren bir bakanlığın, şehitlik gibi yüce bir mertebeyi ve bu makamın sahiplerinin adlarını sonsuza kadar yaşatacak okullardan çıkarmak gibi bir gayesinin asla olmayacağı'' belirtildi.


Milli Eğitim Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, dün bir gazetede ''Okul isimlerinden şehit, Prof. kalkıyor'' başlıklı haber yayımlandığı ve haberin televizyon kanallarına da konu olduğu belirtildi.
Söz konusu haberde, ''Antalya'da geçen ay yapılan İl Milli Eğitim Müdürleri Değerlendirme Toplantısı'nda Milli Eğitim Bakanlığının onayladığı karara göre okul adlarında şehit, Prof, albay gibi unvanların olmayacağının belirtildiği'' ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Haberdeki iddiaların aksine, Sayın Bakanımız Nimet Çubukçu'nun başkanlığında 25 Aralık 2009 tarihinde Antalya'da yapılan değerlendirme toplantısında ne bu konu gündeme gelmiştir ne de bu yönde bir karar alınmıştır. Bunun yanı sıra mevcut okulların isimlerinin değiştirilmesi yönünde Sayın Bakanımızın herhangi bir talimatı da olmamıştır.
Eğitimcilerini, kendi öğretmenlerini şehit veren bir Bakanlığın, şehitlik gibi yüce bir mertebeyi ve bu makamın sahiplerinin adlarını sonsuza kadar yaşatacak okullarımızdan çıkarmak gibi bir gayesi asla olmayacaktır.''


kaynak:Zaman

[kolsuz_kerim]

tabi olmasın bende şehit tuncerde okudum şehitlerimizin ismini taşıması ne kadar güzel bi olay unutulmadıklarını bildiriyo

[kolsuz_kerim]

israil kurtlar vadisi ne türkiyedende rahatsız ama elinden bişe gelmiyo allah fırsat verse bunlara bizide filistin gibi tek kalemde silerler

[LaEdri]

Kuretlar Vadisi ülkemize,gençliğine verdiği zararın,tahribatın da farkında mı acaba?

[altuntas58]

Çocuklara terörist baskısı

Terör örgütünün, sokak gösterilerine katılmaları, polise taş atmaları için mahallelerindeki genç ve çocuklara baskı uyguladığı, Adana'da gerçekleştirilen operasyonda, gösterileri düzenlediği ve yaşıtlarına baskı kurduğu belirlenen 6 kişinin yakalandığı öğrenildi.

Son aylarda özellikle terör örgütü elebaşının cezaevi koşulları bahane edilerek artan izinsiz gösterilerde ön plana atılan çocuklar, dışlama, yasaklama gibi yöntemlerle sokağa çekilmeye çalışılıyor.

Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğünün yaptığı araştırmalar, aynı sokakta oturan gençlerden örgüt sempatizanlarının önce yanına birkaç arkadaşını alarak, gösterilere katılmayanların evine giderek görüşme yaptığını ortaya çıkardı.

Örgüt adına konuşanların ''gösterilere katılmazsan, mahallede ne alışveriş yapacağın bakkal kalır, ne de konuşabileceğin kimse'' diye baskı kurarak diğer vatandaşları da sokak eylemlerine zorladığı belirlendi.

''KİMSE BENİMLE KONUŞMUYOR''

Özellikle çocukların bu baskıya sıklıkla maruz kaldığı belirtildi. Çocukların oyun oynamasına bile izin verilmezken, özellikle ağabeyi veya babası örgütle bağlantılı olan yaşıtlarından baskı gördüğü öğrenildi.

Bir emniyet yetkilisi, bunun en çarpıcı örneğini yaşadığı bir konuyla ilgili bilgi verirken, şunları kaydetti:
''İzinsiz gösterilerde görevlendirildiğimiz sırada bir çocuk hıçkırıklar içinde ağlayarak bizlerin gözünün içine bakıyordu. Bir arkadaşımın vasıtasıyla çocuğu yanıma çağırdım. Neden böyle ağladığını sorduğumda, 'Kimse benimle konuşmuyor, onlarla oyun oynamama izin vermiyor' diye cevap verdi. Nedeni olarak da 'Size taş atmamı istiyor, ancak annemler karşı çıkıyor' dedi. İlk kez 'mahalle baskısı' denilen şeyi bu kadar yakından hissettik. Daha sonra aynı sıkıntıyla farklı noktalarda birçok gencin karşılaştığını gördük. Hatta gözaltına alınanların ifadelerinde bile açık olarak yer alıyor.''

Örgüt sempatizanlarının, gösterilere katılmamakta direnenlerin markete, fırına veya okula giderken kullanacağı ara sokakları kapatarak, ''geçişine izin vermediği'' de tespit edildi.

Baskı politikalarında şiddeti sıklıkla kullanmayan örgüt sempatizanlarının, tüm bu yaptıklarına karşın halen gösteriye gelmeyenlerin ise evlerinin camlarını taşladıkları, hatta gösteriler sırasında polise atarmış gibi molotofkokteyli attıkları belirlendi.

''BASKI VE SALDIRI'' GRUBU

Adana'da gösterilerin yoğunlukla gerçekleştiği Ova ve Şakirpaşa mahallelerinde düzenlenen bir operasyonda, 18 yaşından küçük S.B, R.B. ve S.A. ile O.E. (19), A.Ö. (20) ve A.B. (19) gözaltına alındı.
Zanlıların bir kısmının eylemlere katılımcı toplayabilmek için baskı kurduğu, diğerlerinin ise gösterileri organize ederek, polise karşı saldırıda ön sırada yer aldığı belirlendi.

Gözaltına alınanların evlerinde yapılan aramada yüzlerini gizlemeye çalıştıkları poşu, parmak izi bırakmamak için kullandıkları eldiven, molotofkokteyli, torbalar içinde özel olarak toplanmış taşlar, misket ve sapan ile hava fişek için özel düzenek ele geçirildi.

Zanlılardan O.E'nin (19) hava fişek için özel düzeneği kullandığı belirlendi. Havai fişekleri roketatar gibi kullanan O.E'nin birleştirdiği fişekleri, tahtadan rampanın üzerine bantladıktan sonra omuzuna alarak polise karşı kullandığı belirlendi.A.Ö. ve A.B'nin ise mahalledeki gençlere baskı kurarak,
sokak eylemlerine çağrıda bulunduğu tespit edildi.Gözaltına alınan zanlılar, çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı.

[Salim58]

Zamlı memur maaşları belli oldu


Memur maaşları bu yıl 36 lira ile 121 lira arasında arttı. En düşük memur maaşı 1218 liradan 1254 liraya yükseldi.

Bakanlar Kurulunun yüzde 0,115'lik enflasyon farkı ve yüzde 2.5'lik Ocak zammı çerçevesinde memur maaş katsayılarının yeniden belirlemesinin ardından zamlı maaşlar da belli oldu.

Yeni katsayılar, eş ve çocuk yardımıyla birlikte memur maaşlarını 36 lira ile 121 lira arasında artırdı.

Hizmetli maaşı 1218 liradan 1254 liraya, 9'un 2'sindeki öğretmen maaşı 1453 liradan 1496 liraya, 7'nin 1'indeki doktor maaşı 1870 liradan 1923 liraya, 9'un 3'ündeki polis maaşı 1934 liradan 1.988 liraya, müsteşar maaşı da 4546 liradan 4667 liraya yükseldi.

Yeni katsayılarla aile yardımı 86,07 liraya, çocuk yardımı 2 çocuk için 43,03 liraya çıktı. Aile ve çocuk yardımı alan bir memurun asgari geçim indirimi de 27,34 lira oldu.

ZAMLI MAAŞLAR

Yeni katsayıların ardından evli, eşi çalışmayan ve 2 çocuğu bulunan devlet memurlarının aile ve çocuk yardımı ile buna göre hesaplanan asgari geçim indirimi dahil eski ve yeni maaşları şöyle:

[ayten58]

yaa çok sağolsun başbakan nede güzel düşünmüş memuru işçiyi esnafı artık memur ve işçilerimiz bu artışla tatil bile yaparlar dimi ne mutlu allah razı olsun başbakandan vijdanı büyük ölçüde rahatlamıştır kafayı yastığa koyduğunda vijdanının sesi kesin iyi yaptın büyük bir sevaba daha imza attın diyordur.

[altuntas58]

80 yaşındaki Gülsüm nine kocaya kaçtı


Sitene Haber Ekle Kazan Bumerang

Konya’nın Seydişehir İlçesi’de 80 yaşındaki 3 çocuk annesi Gülsüm Arslan, çocukları izin vermeyince kendisiyle evlenmek isteyen Kazım Yıldız’a kaçtı.

Kavak Köyü’nde yaşayan Gülsüm Arslan, yaklaşık 2 ay önce yaşlılık maaşını almaya gittiği bankada sıra beklerken Akçalar Beldesi’nde yaşayan kendisi gibi yaşlılık maaşını almaya gelen 3 çocuk babası 80 yaşındaki Kazım Yıldız ile tanıştı. Kazım Yıldız, kısa bir süre sonra Gülsüm Arslan’la evlenmek istedi. Fakat Gülsüm Arslan’ın çocukları evliliğe onay vermedi. Bunun üzerine Gülsüm Arslan 10 Aralık Perşembe günü ‘hastaneye gidiyorum’ diyerek evden ayrıldı. Gülsüm Arslan’ın eve geri dönmemesi üzerine torunu Mahmut Arslan (25), babaannesini aramaya başladı. Arslan, ilk olarak hastaneye gitti. Aramasından sonuç alamayan Mahmut Arslan durumu jandarmaya bildirdi.

SEVGİLİSİNİN EVİNDE BULUNDU
Jandarmanın babaannesi Gülsüm Arslan’ı 3 gün boyunca aradığını anlatan Mahmut Arslan, şunları söyledi:
“Babaannem, ‘hastanaye gidiyorum’ diyerek evden ayrıldı. Eve geri gelmemesi üzerine ben hastaneye gittim. Hastane personeline babaannemin fotoğrafını gösterdim. Gören olmadığı söylendi. Durumu jandarmaya haber verdim. Aramaya devam ettiğimiz sırada babaannemi Akçalar Beldesi’nde oturan Kazım Yıldız’ın istemeye geldiğini öğrendim. Kazım Yıldız’ın babaannemi kaçıracağını düşünerek durumu jandarmaya bildirdim. Babaannem, Jandarma ekipleri tarafından Kazım Yıldız’ın evinde bulundu. Fakat babaannemin kaçırılmadığı kendi isteği ile gittiği ortaya çıktı. Durumu halam Hatice Üzümcü ile Marmaris’te yaşayan amcam Ahmet Arslan’a anlattım. Amcamın ise bu haberden sonra kalp krizi geçirdiğini öğrendim.”

Yaşlı aşıklar, yılbaşından önce nikah kıydıracaklarını söyledi.

[Salim58]

Hizbullah İsrail için füze aldı



Lübnan'da yayımlanan Nahar gazetesinin, İngiliz savunma dergisi Jane's Defense'e dayanarak verdiği haberde, Suriye'nin geliştirdiği karadan karaya füzelerin, İran'ın Fatih 110 isimli 250 kilometre menzilli, vurduğu yerde ağır hasara yol açan füzelerin benzeri olduğu belirtildi.

Derginin askeri muhabiri Alon Ben David'in İsrailli askeri kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, M-600 füzeleri, ilk kez Lübnan'a getirildi.

SURİYE YAPIMI

Dergideki yazıda, İsrailli kaynakların, Suriye'nin Hizbullah'ı silahlandırmak için her türlü desteği verdiği ve Suriye'ye gönderilen her türlü askeri malzemenin, Hizbullah'ın eline ulaştığı konusunda hiçbir tereddütlerinin bulunmadığı iddia edildi.

David yazısında, İsrail'in, Suriye'nin Hizbullah'a Rusya yapımı orta menzilli karadan denize SS-N-26 füze sistemi ve SA-2 savunma sistemleri ilettiğinden endişe ettiğini de belirtti.