|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Ozanlarımız Ozanlarımız Hakkında |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
14.05.2007, 22:13 | #1 |
Editör
SivasLady Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 43
Mesajlar: 2.501
Tecrübe Puanı: 10
|
MESLEKİ
Dolanı dolanı gelir
Ölüm yavaşça yavaşça Kalem alıp yaz derdimi Gülüm yavaşça yavaşça Şu dünyaya güvenilmez Ölmeyince kan kesilmez Mesleki’m artar eksilmez Zulüm yavaşça yavaşça Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Mescitli (Kertme) köyünde 1848’de doğdu. Asıl adı Bekir’dir. Babası çiftçi Halil ağa daha o çocukken öldü. Anası onu büyütmek için çok sıkıntı çekti. Bekir, biraz büyü yünce köy odalarına gidip gelmeye başladı. Oralarda halk şiir ve hikayelerini dinleyip öğrendi. Köyünden Fatma adlı kıza tutuldu. Bir gün Delik- taş köyüne uğrayan Aşık Ruhsati’yle karşılaştı. Sesini beğenen Ruhsati onu yetiştirmeyi üstlendi. Birlikte köy köy dolaştılar, düğünlerde derneklerde saz çalıp şiir söylediler. Ustası ona Mesleki adını taktı. Babasının diretmesi yüzünden Bekir, sevgilisini kaçırmak zorunda kaldı. Fakat mutluluğu çok sürmedi. Birkaç yıl sonra karısı soğuk algınlığından kışın öldü, geride üç çocuk bıraktı. Konu komşunun yardımıyla Mesleki yeni den evlendi. 1930’da Kertme’de öldü. Dadaloğlu ile Emrahı çok seven ve Ruhsati’den etkilenen Mesleki, toplumsal gerçeklere ustası kadar ilgi göstermedi, daha çok aşk, ölüm, ayrılık, mutsuzluk temlerini işledi, ama çevresindeki bazı yerel durumlara değinmekten de geri durmadı.
__________________
Sadece Susmak İstiyorum... Yalan İnsanları Kaale Almadan... Haklıyken Haksız Gözüksem Bile Kendimi Savunmadan... HUZUR Bulmak İstiyorum Gözlerimi Kapayıp Kimseyi Anmadan... Sessizliği Dinlemek İstiyorum,Yüzüme Gülüp Arkamdan Konuşulanları Duymadan... |
14.05.2007, 22:13 | #2 |
Editör
SivasLady Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 43
Mesajlar: 2.501
Tecrübe Puanı: 10
|
--->: MESLEKİ
Eserlerinden bazıları:
DOLANI DOLANI GELİR Dolanı dolanı gelir Ölüm yavaşça yavaşça Kalem alıp yaz derdimi Gülüm yavaşça yavaşça Söyünmüyor bir dem narım Sevda oldu öz diyarım Güz dedi geçti baharım Selim yavaşça yavaşça Garip gönlüm durmaz oldu Gözüm ırak görmez oldu İşe güce varmaz oldu Elim yavaşça yavaşça Sevdiğim bu yana bakmaz Kaş eğip kirpiğin yıkmaz Kırıldı kanadım kalkmaz Kolum yavaşça yavaşça Şu dünyaya güvenilmez Ölmeyince kan kesilmez Mesleki’m artar eksilmez Zulüm yavaşça yavaşça GÖNÜL YAYLASINDA ÜÇ GÜL AÇILMIŞ Gönül yaylasında üç gül açılmış Ak gül kırmızı gül hele sarı gül Birbirinden güzel doğmuş ayılmış Ak gül kırmızı gül hele sarı gül Birisi olmuştur başlar belası Biri domurlanmış ateş paresi Birisi de İrem bağı lalesi Ak gül kırmızı gül hele sarı gül Nevbahardır yaylalara göçülmüş Yelinden dolu bade içilmiş Elvan elvan olmuş taze açılmış Ak gül kırmızı gül hele sarı gül Aşık isen terkeyleme himmeti Ustamdan gayriya etmem minneti Birin Mesleki’ye yerse Ruhsati Ak gül kırmızı gül hele sarı gül SEN DE YİTİRMİŞSİN CÜMBÜŞÜ Sen de yitirmişsin eski cümbüşü Yoksa farıdın mı belalı dağlar Akıttım gözümden kan ile yaşı Tarih üç yüz beşe geleli dağlar Tor sunalar sende gezmez mi oldu Sakiler badeni süzmez mi oldu Aşıklar medhini yazmaz mı oldu kalmazmış insanın kemali dağlar Şimdiki devranda geçim zor oldu Okudum manayı dersim hiç oldu Arkacında boş sürüler nic’oldu Başı koç yiğitli kaleli dağlar Olma Meslek gibi zarı terkeyle Terkeyle sitemi arı terkeyle Gel miras kalacak karı terkeyle Yalandır dünyanın temeli dağlar SAKİ BAŞIN İÇİN BİR ÇARE YETİR Saki başın içini bir çare yetir Ateş aldı yüreğimde yangın var Yanaktan dudaktan bir katre getir Ateş aldı yüreğimde yangın var Hasretlik yakıyor gülleri harı Sardı kıvılcımlar kurb ü civarı Seyreyle söner mi gönlümün narı Medet medet deryalarda yangın var Bir gün olur Mesleki’yi ararsın Niye böyle sevdalıyı kınarsın Alışırsın tutuşursun yanarsın Yakın gelme üzerimde yangın var AZRAİL SERİME ÇÖKTÜĞÜ ZAMAN Azrail serime çöktüğü zaman Kırılır kanadım kol yavaş yavaş Mevlam nasip etsin din ile iman Akar gözlerimden sel yavaş yavaş Yüksek uçan gönül yorulur bir gün Mizan terazisi kurulur bir gün Herkesin ettiği sorulur bir gün Döner mi yarabbi dil yavaş yavaş İl keyfi yetirdin çaldın çağırdm her çeşitten yedin sürdün savurdun İşte toprak senin vatanın yurdun Çekilir fenadan el yavaş yavaş Kabrim üzerine dikerler taşı Kimin gölgesine saklarsın başı Baba oğul görmez kardaş kardaşı Gider geri dönmez yol yavaş yavaş Isıcak ılıman suyum koyarlar İyi kötü elbisemiz soyarlar Mesleki’yim öldüğümü duyarlar Girer salacama il yavaş yavaş YARABBİ BİR SAHİP BİR ÇOBAN GÖNDER Yarabbi bir sahip bir çoban gönder Koyun belli değil kurt belli değil Kalmadı safası bezm-i cih Dev belli değil dert belli değil Ağniyalar dile destan oldular Cümle fıkaraya hasman oldular Tavşan yürekliler aslan oldular Yiğit belli değil mert belli değil Halim arz edecek hakim bilinmez Ahır vakit bu gözyaşım silinmez Azdı yaralarım hekim bulunmaz Yara belli değil dert belli değil Ey Mesleki artık gönül farıyor Gam gasavet dört yanımı sarıyor Bütün alem çıkmış vatan arıyor Yayla belli değil yurt belli değil SANA BİR ÇİFT CEVABIM VAR GUZELİM Sana bir çift cevabım var güzelim Kerem eyle darılırsan demeyim Seni özge candan sevmek emelim Yokuşuna yorulursan demeyim Bir sen bir ben ikimiz de burada Rakiplerse kol kol olmuş sırada Artık eksik söz çok olur arada Kulak verip kırılırsan demeyim Gönül aynasını sildim ışıttım Meslek’in gönlünü sana düş ettim Bugünlerde bir suçunu işittim Eğer bana yar olursan demeyim KADİR MEVLA'M SENDEN BİR DİLEĞİM VAR Kadir Mevla’m senden bir dileğim var Ver bana bir yavru gönlüm eğlesin Ellere vermişsin nedir günahım Ver bana bir yavru, gönlüm eğlesin Bir yavru isterim hem dudu dilli Kiraz dudaklı da gerdanı benli Bir elma yanaklı incecik belli Ver bana bir yavru, gönlüm eğlesin! Tavus kuşu gibi göğsü nakışlı Güvercin topuklu keklik sekişli Yavrusun aldırmış şahin bakışlı Ver bana bir yavru gönlüm eğlesin Misli bulunmasın dünya yüzünde Altın saçı topuğunda dizinde Mesleki’nin yüreğinde özünde Ver bana bir yavru gönlüm eğlesin
__________________
Sadece Susmak İstiyorum... Yalan İnsanları Kaale Almadan... Haklıyken Haksız Gözüksem Bile Kendimi Savunmadan... HUZUR Bulmak İstiyorum Gözlerimi Kapayıp Kimseyi Anmadan... Sessizliği Dinlemek İstiyorum,Yüzüme Gülüp Arkamdan Konuşulanları Duymadan... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|