Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Bunları biliyormuydunuz ? - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Serbest Alan > Serbest Kürsü
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Arama Bugünki Mesajlar Forumlar? Okundu Kabul Et

Serbest Kürsü Serbest Konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 23.04.2012, 16:19   #1
mansur58
Usta Yiğido
 
mansur58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mansur58 Şuan mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38

Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 641 mansur58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Bunları biliyormuydunuz ?

Bunları biliyormuydunuz ?

Yahudilerden Müthiş İtiraf: 1967 yılında Pariste düzenlenen dünya Yahudi Kongresi'nin zabıtları arasında bulunan bir belgedeki kayıtlara göre bir delegenin : "Evet bugün bağımsız bir devletimiz var ama mesut muyuz? Osmanlı'nın devrindeki gibi huzurlu muyuz? Samimiyetle ve hepinizin içinden geçenleri dile getirdiğime inanarak söylüyorum ki hayır! Bizim bu dünyada huzurlu ve emniyetli yaşamamız. ( Osmanlı'yı yeniden kurmaya bağlıdır!" diyerek bir gerçeği itiraf ettiğini

Çağdaşlaşma Yolunda: 1930'lu yılların Türkiyesi'nin Urla gibi bir Ege şehrinde dahi açlıktan insanların öldüğünü... Ortalama bir memurun aylık maaşının 50 lira olduğu bu dönemde, çağdaşlaşma yolunda(!) 75 000 lira gibi büyük paralar ödeyerek heykel yaptırdığımızı.

Kendinizi Türklere Emanet Edin: 16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türk orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafından kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" ünvanı verilen Boğdan Beyi Büyük Stefan'ın ölüm döşeğin de, evlatlarına gayet ibretli bir şekilde: "Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız Asla Rus'a yanaşmayın. Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler" diyerek nasihat ettiğini

Talan Edilen Mirasımız: Şanlı Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazinin mübarek anası Hayme Hatunun Domaniç’teki türbesini ulu hakan Abdülhamid Han'ın, ecdadına hürmetinin ifadesi olarak büyük bir itina ile tamir ettirip pencerelerini atlas perdelerle kaplattırdığını ve zeminini de Hereke dokuması muhteşem bir halı ile, döşettiğini . . . Daha sonraları iş başına gelen Halk Partisi döneminde ise o muhteşem halının türbeden gasp edilerek, partinin İnegöl ilçe yöneticilerinin kapılarına paspas yapıldığını ve atlas perdelerinin de kaymakamlık binasında kullanıldığını...

Ecdadımızın Silinmez İzleri: 1976 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde, deniz suyunu tatlı suya çeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişen dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir. İlki Osmanlılar'ın 1800.lü yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsiz mirasından habersiz yaşayan elçimizi mahcup ettiğini

Bitmeyen Osmanlı Sevgisi: Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. Cihan Savaşından sonra elimizden çıkmasına rağmen, o topraklarda yaşayan halkın hala büyük bir hasretle "Osmanlı, Osmanlı " diye sayıkladığını .. Budapeşte'den gelen bir yazarımıza bir Boşnak,ın'. "Madem ki İstanbul'a gidiyorsun Allah aşkına o şehrin toprağını benim için öp Allah benim canımı İstanbul'u görmeden . alması!" dediğini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin , boyunlarına muska diye Osmanlı parası taktıklarını…(5) Biliyor muydunuz.

Avrupa'da Akıncı Korkusu: 1534 yılında Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde. Osmanlı akıncılarının yaklaştığını görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyetin ihdas edildiğini ve bu memuriyetin ancak 1956 yılında, Viyana Belediye Meclisince. Artık bir Osmanlı tehlikesi kalmadığından, bu vazifenin lüzumu yoktur" diye bir karar alınarak iptal edildiğini...

Cennette Yer: Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı, akıncılarının Avrupa içlerinde at oynattığı bir dönemde. kilisede bir papazın vaaz verirken"Dünya hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduğunu... " söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaatten bazılarının büyük bir ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarımızdan çıkaran Türkler hiç Cennet'te yer bırakırlar mı?" dediklerini.

Batışın Remzi: Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayına karşılık, yıkılışımızı remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe Sarayının Avrupa'dan borç alınan para ile, 9 ton altın ve 41 ton gümüş kullanılarak inşa edildiğini.

Ağaca Asılan Zekat Parası: Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanın. günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, üzerine de: "Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al diye yazdığını ve o kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını.

Osmanlı Arması: Merhum Necip Fazıl Kısakürek in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğu mecmuasının bir sayısının kapağında, Osmanlı arması işlemeli sanat eseri bir kumaş resmini yayınlayınca, "padişahlık propagandası yapmak " gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını ve kendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir şekilde: İçinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı arması var Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" Diye haykırdığını.

Pasaport Farkı: Şanlı Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra, son derece üzgün ihtiyar bir Ürdünlünün, elindeki yeni Ürdün pasaportuyla İsviçre sefaretine giderek: "Herkes bu pasaportla alay ediyor Eskiden Osmanlı pasaportum varken selam dururlardı. Ben Osmanlı teb'asıyım ne olur bunu değiştirin" diye sefaret yetkililerine yalvardığını…

Türk Köşesi:
Devlet i Aliye yi Osmaniye'nin üç kıtada at oynatıp buyruk yürüttüğü ihtişamlı dönemlerinde, Avrupa'da Türk hayat tarzı ve modasının çok tesirli hale geldiğini Evlerinde Türk köşesi bulundurmayan sosyete mensuplarının ayıplandığını.

Reformun Böylesi: 0 zamana kadar sadece batılıların kendi aralarında düzenledikleri balolara, yanlış batılılaşma hareketinin bir parçası olarak Türk devlet adamları da katılınca 11829), baloda bulunan bir Fransız kadının oldukça doğru bir teşhiste bulunarak Türkler reforma, bitirmeleri gereken yerden başladılar dediğini .

Birinci Dünya Savaşının Vahşet Yılları: Birinci Dünya savaşı sıralarında Musul'da halkın açlıktan perişan durumlara düşüp hergün sokaklarda kadın-erkek çocuk-ihtiyar birçok insanın inleye inleye ölüme gittiklerini ve buna bir çare bulunamadığını… Açlıktan ölen bu zavallı çocukların etlerini kasap dükkanlarında koyun ve kuzu eti diye satan veya aşçı dükkanlarında pişirip halka yedirme vahşetini gösteren on-oniki kişinin idam edildiğini.

Hayal Müessesesi: Teb'asını "Emanetullah" olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini. Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını. . (18/a) İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini.

Üçüncü Dünyanın Kobayları: Batıda ilaç üretmekle ilgili yönetmeliklerin son derece ağır olup, bir ilacın piyasaya çıkarılmadan önce kobaylar üzerinde yeterince deneme yapılması gerektiğini ve bunun ise uzun ve pahalı bir süreç olduğunu . Buna çare bulan batılı hümanistlerin(!), yeni geliştirdikleri denenmemiş ilaçları üçüncü dünya ülkelerine pazarlayarak hem para kazanıp, hem de milyonlarca gönüllü kobay üzerin de ilaçlarını denediklerini İlaç iyi çıktığı takdirde mallarını batıda pazarladıklarını, kötü çıktığında ise foyası çıkana kadar üçüncü dünya ülkelerine satmaya devam ettiklerini .

İçi Yivli Toplar ve Ecdadımızın Sızlayan Kemikleri: Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Savaşı'nda, ileri görüşlü babası Sultan II Bayezid' ın icadı olan "içi yivli topları kullanarak büyük başarılar elde ettiğini.. Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu büyük icadını tarih kitaplarımızda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafından icad edildi" diye okutma gafletini göstererek ecdadımızın kemiklerini sızlattığımızı.

Bediüzzaman,ın Rızık Hususundaki Hassasiyeti: Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin 1924 yılı yazında Van'daki Erek dağına çıkarak bütün vaktini tesbihat ve münacat ile geçirdiği günlerde, yanında bulunan talebelerinin dağlardaki yaban elmalarını koparıp yemek istemeleri üzerine Üstad'ın onlara izin vermeyip "Bizim hissemiz bağlar ve bahçedekilerdir Bizim rızkımızı Cenab-ı Hakk oralarda tayin etmiştir. Bu yabani meyveler yabani hayvanların rızkıdır. Onların kısmetine dokunmamamız gerekir" dediğini…

Milletlere Göre Fiyat Farkı: Osmanlı'nın son döneminde (1850) İstanbul'da uzun yıllar kalmış bir batılı tarihçi olan M A Ubicini'nin şehirde yaşayan değişik milletlerin karakter yapılarını öğrendikten sonra, hatıralarında: "Bir kaide olarak, Ermeni ye istediği paranın yarısını, Ruma üçte birini, Yahudi ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslümanla alışveriş ettiğiniz zaman istediği fiyattan emin olunuz ve istediğini veriniz"diye yazdığını…

Batıda ve Osmanlı'da Yalan: 1717 - 1718 yılları arasında İstanbul'da İngiliz elçiliği yapan G.Montagu'nun hanımı Lady Montagu'nun Osmanlı toplumundaki ticaret ahlakı ile alakalı hatıraların da, oldukça enteresan bir şekilde: "İngiltere'de yalancılar yaptıklarıyla öğünürler. Burada ise (Osmanlı'da) yalan söylediğinden emin olunduğu zaman yalancının alnına kızgın demir basılıyor. Bu kanun eğer bizde uygulanırsa ne kadar güzel yüzün bozulduğu, ne kadar kibar sınıfına mensup kişilerin kaşlarına kadar inen peruklarla dolaşmaya mecbur kaldıkları görülür. diye yazdığını…

Marks'ın Hayranlığı: Şeyh Şamil liderliğindeki Kafkas halkının, istilacı Ruslara karşı olan istiklal savaşlarında göstermiş oldukları büyük direniş karşısında Karl Marks' ın: "Hürriyetin nasıl elde edilmesi lazım geldiğini Kafkasya dağlılarından ibretle öğreniniz. Hür yaşamak isteyenlerin nelere muktedir olduğunu görünüz. Milletler, onlardan ders alınız. .. " diyerek hayranlığını itiraf etmek zorunda kaldığını..

Osmanlı Devleti'nde ağaçlara çok kıymet verilip koruma altına alındığını: Sultan ll. Abdülhamid devrinde, Belgrad ormanlarına zarar verip ormanı tahrip ettikleri için bir köyün kitle halinde sürgün edildiğini.

(Derleme)

Kalın sağlıcakla
__________________
“belki” ler dünyasında…
“keşke” lerle yaşarken…
“iyiki” diyeceğimiz insanlarda var
mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı mansur58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 23.04.2012, 22:23   #2
Kardelencicegi
Navigator
 
Kardelencicegi - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kardelencicegi Şuan Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5439 Kardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

__________________
Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor...
Alt 25.04.2012, 18:11   #3
sivaslınet
Usta Yiğido
 
sivaslınet - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sivaslınet Şuan sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 02.03.2016 06:48

Üyelik Tarihi: 11.09.2011
Mesajlar: 2.221
Tecrübe Puanı: 681 sivaslınet FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

1- "Kopyacı" diye nitelenen arkadaşımız artık taktik değiştirmiş olacak ki "alıntı" yerine "derleme" yazmayı tercih etmiş. Derlemenin anlamı, kaynaklardan bilgi toplayıp yeni bir makale hazırlamaktır.

2- Halbuki arkadaşımız tam yirmi değişik sitede yayınlanan bu makaleyi yirmibirinci olarak kopyalayıp buraya yapıştırmış.

3- Bilimde bir tezin doğru olması için o tez belgeye, bulguya, deneye dayandırılmalı.

4- Yukardaki iddiaların tümü atmaca. Hiç bir belge ve bulguya dayandırılmamış. Sadece sıkılmış. Mesela birisi; Osmanlı yargısı insanların yüzüne kızgın demir yapıştırıyormuş. Külliyen yalan.

5- Belge ve bulguya dayanmayan yalanların buraya yapıştırılması etikle bağdaşmaz.
__________________
Ezberlerimizin yerini bilgiler almalı..
sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı sivaslınet'e Teşekkür Ediyor...
Alt 25.04.2012, 20:57   #4
mansur58
Usta Yiğido
 
mansur58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mansur58 Şuan mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38

Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 641 mansur58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

Osmanlıya karşı yeminli küfürcü olunca değerlendirme de böyle olur. Yeminli küfürcüden başka bir şey beklenemez. İşte kimliksizlik her türlü kullanıma açıktır.

Kimliksizlik hastalığının en önemli belirtierinden bir tanesi de kendi tarihine küfretmektir. Bu konuda da hiç şaşırtmadın bizi.
Allah kimseyi kimlik hastalığına düşenlerden etmesin. Düşenlerin halini ibretle izliyoruz.
__________________
“belki” ler dünyasında…
“keşke” lerle yaşarken…
“iyiki” diyeceğimiz insanlarda var
mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 26.04.2012, 09:00   #5
sivaslınet
Usta Yiğido
 
sivaslınet - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sivaslınet Şuan sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 02.03.2016 06:48

Üyelik Tarihi: 11.09.2011
Mesajlar: 2.221
Tecrübe Puanı: 681 sivaslınet FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

Alıntı:
mansur58 Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
İşte kimliksizlik her türlü kullanıma açıktır.
"Bizim dergahımızda her türlü kimliğe yer vardır" diyen Humanist Hz. Mevlana yolundayım.

Geçmiş iletilerimde kimliğimi paylaştığımda, içinde "insan sevgisi" de olmak üzere on madde de açıklamıştım.

Ama sen bu on kimlik içinde "tribüncülük" ve "kutsalların istismarcılığı" olmadığı için, diğer kimlikleri kimlikten saymıyorsun.

Ne yaparsın, bu iki kimlik te benim yapıma uymuyor.

Sn. Antropolog, "Özgürlük" konusunda tek kelime söyletemedik. Hiç olmazsa mesleki Branşını kullanıp bize şu "Humanizm'i(insan sevgisi)" konusunu biraz anlatırmısın? Yararlanalım.

Bu konuda da yüksek bilgilerini esirgersen bizlerden, son kez de, "demokrasi ve ileri demokrasi" konusunda bizleri aydınlatmanı rica edeceğim. Lütfederseniz tabii..

"Bunları biliyormuydunuz" başlığına iyi konular olurlar.
__________________
Ezberlerimizin yerini bilgiler almalı..
sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar sivaslınet'e Teşekkür Ediyor...
Alt 26.04.2012, 10:12   #6
sivaslınet
Usta Yiğido
 
sivaslınet - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sivaslınet Şuan sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 02.03.2016 06:48

Üyelik Tarihi: 11.09.2011
Mesajlar: 2.221
Tecrübe Puanı: 681 sivaslınet FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

Alıntı:
mansur58 Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Osmanlıya karşı yeminli küfürcü olunca değerlendirme de böyle olur.
Osmanlı için "demirle dağlıyorlar" demek mi küfür, yoksa dağlama işine "külliyen yalan" demek mi küfür? Keza diğerleri..

Kaldı ki benim gibi tarihsel diyalektiği özümleyen birisi, bilimin gelişmediği çağlarda bir takım olumsuz yargılamaların olduğunu zaten doğal görür. Neden küfür etsin ki?

Bu saldırgan tutumunla açılan başlıkları bir bir kapattırdın. Sıra buna geldi.

Tüm iletilerimde bırak küfürü, kişiye yönelik "bilmiyorsun" nitelemesinden başka sözümü göremezsin.

İftiracılık kimliği üçüncü kimliğin galiba. Bak dinimiz iftiracılar için ne diyor:

Alıntı:
Nûr 14: Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
__________________
Ezberlerimizin yerini bilgiler almalı..
sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar sivaslınet'e Teşekkür Ediyor...
Alt 26.04.2012, 17:58   #7
mansur58
Usta Yiğido
 
mansur58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mansur58 Şuan mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38

Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 641 mansur58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

Alıntı:
sivaslınet Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
"Bizim dergahımızda her türlü kimliğe yer vardır" diyen Humanist Hz. Mevlana yolundayım.
Şimdi de Mevlana nın yoluna girmişsiniz. Gelişmeden memnunum ama güvenmek için zaman lazım.

Mevlana'dan

Ben sağ olduğum müddetçe Kur'ân'ın kölesiyim.
Ben Muhammed Muhtâr'ın yolunun tozuyum.
Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse,
Ben ondan da bîzârım, o sözlerden de bîzârım.


Kimileri Mevlana'yı hümanist gördü, kimileri antropolog, kimileri sosyalizme yakın, kimileri kemalizme uygun gördü. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi büyük İslam düşünürlerinden kırıntılar kapmaya çalışarak kendi beşeri ideolojilerine dayanak yapmaya çalıştılar. Ama bir şeyi hep gözardı ettiler. Mevlana bunların hiç birisi değildi bilakis yukarıdaki dörtlükte dile getirdiği gibi Kur'an'ın kölesi, Hz muhammet Mustafa'nın ayağının tozuydu. Yani bir MÜslümandı.

Pergelinin ucunu İslam'ın merkezine koyup diğer ucuyla nefsin ve şeytanın tuzaklarıyla hüsran içerisinde kıvranan İnsanlığa dönerek; Allah'ın affına ve rahmetine çağırıyordu. İster putperest, ister mecusi, ister yahudi, hiristiyan... ne olursan ol yine de gel çünki Allah tevbe edenleri affedendir.

''Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden ve sizin yaptıklarınızı bilen O'dur. '' (Şura 25)

Yani yolundan sapmış bütün insanlığı Allah'a kul ve Onun mesajını getiren elçisi Hz Muhammet Mustafa ya ümmet olmaya çağırıyordu.

Hz Mevlana'nın kim olduğunu ve ne olduğunu soranlara karşı; Yukarıdaki dörtlükte kendi kendisini kısa ve öz olarak tarif etmiştir. Gerisi boş laflardır. Kendisi de şikayetçi olacağını şu sözlerle ifade ediyor.

Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse,
Ben ondan da bîzârım, o sözlerden de bîzârım.
__________________
“belki” ler dünyasında…
“keşke” lerle yaşarken…
“iyiki” diyeceğimiz insanlarda var
mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı mansur58'e Teşekkür Ediyor...
Alt 27.04.2012, 04:39   #8
sivaslınet
Usta Yiğido
 
sivaslınet - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sivaslınet Şuan sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 02.03.2016 06:48

Üyelik Tarihi: 11.09.2011
Mesajlar: 2.221
Tecrübe Puanı: 681 sivaslınet FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

Alıntı:
mansur58 Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Şimdi de Mevlana nın yoluna girmişsiniz. Gelişmeden memnunum ama güvenmek için zaman lazım.
Gelişmeden memnunmuş. Sen kimsin de benim gelişmeme ölçü koyuyorsun? Herkesin inancı kendine. Allah katında kimin gerçek müslüman olduğu belli olmaz. Hele de bu iftiracılık yapıp ve inancını başkaları için kullanıyorsa.. Önce tarihime küfrettiğim cümlemi bul. Bulamazsan iftiracı nitelemem devam edecek.

Tekrar konuya dönelim:

Kopyalayıp yapıştırma yapmaksızın, Açtığın "bunları biliyormuydunuz" başlığı altında, şu "Özgürlük, Humanizm, Demokrasi, İleri Demokrasi" hakkında yazarmısın.

İnsanlara not vermeyi bırak ta, bir antropolog olarak bilgi paylaş. Çok daha erdemlidir.
__________________
Ezberlerimizin yerini bilgiler almalı..
sivaslınet isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 27.04.2012, 12:42   #9
mansur58
Usta Yiğido
 
mansur58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mansur58 Şuan mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38

Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 641 mansur58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

Hz Mevlana kimi neye davet etmişti ? Ama sakin kafayla cevapla sinirlenmeden...

İftira dediğin konuya ayrıca bir antropolog olarak cevap vereceğim. Önce Mevlana'nın daveti.
__________________
“belki” ler dünyasında…
“keşke” lerle yaşarken…
“iyiki” diyeceğimiz insanlarda var
mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 27.04.2012, 22:57   #10
mansur58
Usta Yiğido
 
mansur58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
mansur58 Şuan mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38

Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 641 mansur58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Bunları biliyormuydunuz ?

Müzikle tedavi yöntemi

Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde Edirne Şifahanesi’nde müzikle yapılan tedaviden uzun uzun bahseder. Yüzyıllar sonrası müzikle tedavi tekrar gündemde. Hem de atalarımızın icra ettiği makamlarda.

Müzikle tedavide ilk kez laboratuara dayalı sonuçlar alınmak üzere. Bir Türk Bilim adamının öncülüğünde Avusturya'da kurulan 'Rosenau Türk Müzik Terapi Okulu 9 yıldır faaliyetlerini sürdürmekte. Münih Yüksek Müzik Akademi’sinde ise 4 yıllık doğu müziği terapi eğitimi pilot proje olarak başlamış. Ve şimdiden akademik seviyede müzik terapistleri yetişmiş bile.

Berlin'de bulunan Urban Hastanesi'nde yapılan bir çalışmada ise hangi müziğin hangi organı ne şekilde etkilediği araştırılmış. Sonuç oldukça şaşırtıcı; 200 yıl önce yazılmış 'Haşim Bey Mecmuası’nda anlatılanlarla ayni sonuçlar alınmış. Haşim Bey Mecmuası’nda semalarla hangi makamın vücudun hangi organını etkilediği bakin nasıl açıklanmış:

• Rast makamı rahatlık veriyor.
• Uşşak, karamsarlıktan kurtarıyor,
• Hüseyni makamı iç organlardaki spazmı, yani kasılmayı çözüyor,
• Buselik ve Nihavent kan dolaşımını düzenliyor, kaşları rahatlatıyor,
• Hicaz makamı büyüklük kompleksini tedavi ediyor, ayrıca ürogenital sistemi olumlu etkiliyor.
• Rehavi beyni boşaltıyor, insana sonsuzluk duygusu veriyor.
• Acemaşiran akli geliştiriyor, ayrıca doğumu da hizlandiriyor.

Bugün rağbette olan yüksek frekanslı müziğin ise fiziksel ve ruhsal dengeyi harap ettiği ve kişilik bozukluğuna yol açtığı kesin. Özellikle kudurmuşçasına kolbastı tepişme rezaletleri ne işe yarar acaba ?

Ne dersiniz, tedavi için hazırlanacak müzik kasetleri ve CD'lerin eczanelerde satılması yakin değil mi?
__________________
“belki” ler dünyasında…
“keşke” lerle yaşarken…
“iyiki” diyeceğimiz insanlarda var
mansur58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bunları biliyormuydunuz ? gCweb Hertelden 6 10.06.2009 12:37
TÜRK GİBİ KUVVETLİ OL!!! barikat58 Serbest Kürsü 31 07.03.2009 18:11
Bunları Biliyormuydunuz? fertelliyim Arşiv 0 31.03.2008 12:19
Bunları biliyormuydunuz!-1 Serd@r Arşiv 2 04.12.2007 13:34


WEZ Format +2. ?uan Saat: 07:48.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.