♦_TAŞHAN'DA ZAMAN_♦

[*AHISKALI*]

TAŞHAN'DA ZAMAN...



Hani bazen insanın canı maziyi çeker , biraz tatlı bir hüzün arayıp demlenmek ister; işte bunun için birebir mekanların başında gelir Taşhan…



Sivas’taki üç beş Osmanlı yapısından birisidir ve sanki şehirdeki birçok Selçuklu yapısına yabancı gibi durur; mahçup ve sessiz…




İçinde eski zamanların sarhoşluğuyla adeta yıllar öncesinden bize alaturka renkler sunar…Şehrin göbeğinde, ona yabancı bir misafir gibi bakar…




Kimbilir içinde ne sevdalar ne hayaller ne hüzünler ne çaresizlikler saklıdır?..Her gün onu ziyaret edenlerin kimbilir kaç çeşit hikayesi vardır…





Bazen bir bardak demli çayın tadında onunla dalar gideriz eskilere…Bazen derdimizi bazen hüznümüzü arada bir de neşemizi söyleriz bu dert küpüne…




Biz her gün onu bırakıp gitsek de o asla bizi bırakmaz… Biz ne kadar vefasızlık da etsek o o kadar vefalıdır…






Eğer bir gün canınız bir bardak sıcak demli çay bir simit ve biraz da yalnızlık ve tatlı bir hüzün çekerse Taşhan hep aynı yerinde iyi bir ev sahibi olarak sizi bekler…

[Kardelencicegi]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

[LaEdri]

Emeğiniz için teşekkür ederim hocam.
Taşhan'da maziye dalıp,beliki de hüzünlenmek için illa çayla demlenmek gerekmiyor.Taşhan zaten içler acısı,insanı kendi bile hüzünlendirmeye yetiyor.Özel mülkiyetin olduğu vakıf eseri;Taşhan..

[HAYALKAFE]

çok güzel bir çalışma olmuş emeğinize sağlık....

[Salim58]

çok teşekkürler kardeşim bize bu güzel resimleri görme imkanı verdiğin için eline emeğine sağlık

[Glock23]

Tesekkurler emeginiz icin.
Tarihi eserlerimize neden hakedildigi onem verilmiyor?

[*AHISKALI*]

okuyup ilgi gösteren herkese teşekkürler...

[Rallim58]

Taşhan denince gençliğim gelir aklıma...

Taşhan denilince,yaşadığım çoğu tatlı anılarım gelir aklıma...

Patron İstanbuldan geldiğinde, en az 15-20 sandık dolusu malzeme de peşinden gelirdi... Kimilerinde, ayakkabı-terlik, kimilerinde çanta-patik...

Sığmazdı bunların hepsi mağazaya... Götürürdük doğru depoya... Hemen her mağazanın deposu vardı yukarı katında, şimdilerde herbiri çay ocağı olan dükkanlarda...

İstanbuldan gelen o malzemelerin yukarı taşınması bizleri yoruyor olsada tatlı bir yorgunluktu...

Taşhan denilince akla gelir; ayakkabı-terlik, çanta-patik... Oysa unutulmaz Ses Plakevini, Çamlıca kolonyalarını bir çoğu bilmez...

Ses Plak sahibi Ümran Zifiryemez'in emektar çırağı olan Nihat ağbimiz dinletirdi, Müslüm'ün, Orhan'ın, Ferdi'nin, son çıkan kasetin şarkılarından dökülen nağmeleri...

Hoş bir seda sarardı Taşhanı...

Ortaya kurulan sabah kahvaltılarını...

Ortaklaşa, yaptırılan etli ekmekleri...

Komşu mağazaya giren müşteriye yine komşunun, tezgahtarlık yaparak onun malını satmaktan zevk duyan o mazideki tezgahtarlıkları...

Turistlerin akın akın ziyaretleri esnasındaki güleryüzlü muhabbetler samimiyetleri...

Özledim ben o günleri, mazide kalan yaşananları...

Özledim ben tezgahtarlığı, bu dünyadan taşınanları...

TAŞHAN SENİ ÇOK SEVİYORUM...

Not : Konu için, Ahıskalı kardeşime çok teşekkür ediyorum...

[ayten58]

allahım sizden razı olsun yaa ne kadar güzel düşünmüşünüz elinize emeğinize yüreğinize sağlık kardeşim çok teşekkür ederiz paylaşımınız için.

[besyo_cu]

Taşhan ne yazıkki Sivasımıza yakışmıyacak nitelikte bakıma acilen ihtiyacı var üst kata çıkarken o merdivenlerın kokusunu kelimeler ile ifade etmeme bile gerek yok o kadar vahim yani bilen bilir o kokuyu...

Ama herşeye rağmen ayrı bir güzellik vardır Taşhanda sizi saran , rahatlatan sıcacık bir yerdir. Hemen hemen her gün uğrar çay içeriz benım Taşhan'da her zaman gittim yer ise reklam olmasın fotograflarda da tam ismi çıkan F.... Cafedir yolunuz düşerse her zaman beklerım ...

Paylaşım ve Fotolar için çok teşekkur ederim.