Dindar gençlik yetiştirmek.....

[LaEdri]

_DuMaN_58 Nickli Üyeden Al?nt?

Şuraya bir virgül koymak istiyorum, anayasaya göre çalışması belki yasaktır başörtülü kardeşlerimizin ama çalışılan yerin amiri bilerek yasakçı olmadıktan sonra çoğu kamu kuruluşunda çalışmaktadırlar. Özellikle hastanelerde gayet serbesttir. Ama halen bazı kurumlarda bazı amirler diretiyor bu konuda.

İnsiyatifle değil,kanunla korunması gerekir.

[_DuMaN_58]

LaEdri Nickli Üyeden Al?nt?

İnsiyatifle değil,kanunla korunması gerekir.

Ben böyle düşünmüyorum. Ne insiyatif ne kanun. Müslüman bir ülkede birilerinin başörtüyle çalışması için neden kanun çıksın yada çalışmaması için neden kanun çıkarırlar. Biz müslüman bir ülke değil miyiz. Ne gerek var bunlara.

Söylemek istediğim şu, herşey insanların akıllarında bitmeli. Örnek: Çöpleri yere atmayın, çöp kutusuna atın. diye bir kanun çıkarmaya gerek var mı. Yok. Biz de biliyoruz ki müslümanlıkta uyulması gereken bir durum var. Bunun kamu kurumlarında da uygulanması gerektiğini anlatmak için kanun çıkarmaya gerek yok bence.

[LaEdri]

_DuMaN_58 Nickli Üyeden Al?nt?

Ben böyle düşünmüyorum. Ne insiyatif ne kanun. Müslüman bir ülkede birilerinin başörtüyle çalışması için neden kanun çıksın yada çalışmaması için neden kanun çıkarırlar. Biz müslüman bir ülke değil miyiz. Ne gerek var bunlara.

Söylemek istediğim şu, herşey insanların akıllarında bitmeli. Örnek: Çöpleri yere atmayın, çöp kutusuna atın. diye bir kanun çıkarmaya gerek var mı. Yok. Biz de biliyoruz ki müslümanlıkta uyulması gereken bir durum var. Bunun kamu kurumlarında da uygulanması gerektiğini anlatmak için kanun çıkarmaya gerek yok bence.

Ben de aynı şeyi söylüyorum..
Kamu kurumlarında çalışanalrın kılık-kıyafet yönetmeliği var.O yönetmelikte başın açık olması gerektiği yazar.Bugün hala okullarda öğretmenelr başını açıyor,diğer memurlar da farklı değil.Başörtüsüyle çalısması için kanun olmamalı ama başörtüsü yasaklayaan madde çıakrılamalı..

[Alibaba58]

Bu ülkede güvenilecek ne kaldı anlamıyorum. KPSS sınavına gireceğiz kopya skandalı çıktı. Sınavlar ertelendi, ve iptal edildi. Ne oldu? Kim çıkıp bir açıklama yaptı. Olayın üstü kapandı. Onlarca şehit verdik hepsi unutuldu. Kürt açılımı dediler sanatçıları topladı ne oldu? Alevi açılımı dediler alevilere hangi hakkı verdiler? Erdoğan ile Büyükanıt arasında Dolmabahçe'de yapılan görüşmelerde neler konuşuldu? Bunları ve daha nicelerini bilmiyoruz. Bizi kim yönetiyor? Halkın sorunlarıyla kim ilgileniyor? İşsizliğe kim çare oluyor? Kadınlar devletten yardım istedikleri halde kocaları tarafından göz göre öldürülüyor? Kim buna dur diyebiliyor. Tabi bizim için önemli olan konu din, dindarlık, türban. Çünkü biz dini onlardan öğrendik onlar olmasa kimsenin inancı yoktu. Bu ülkeyi kim bu hale getirdi. Hala gerçekleri göremiyoruz.

[serhat3358]

İnsanlarımız bazı konuları çok çabuk unutuyorlar bu zamana kadar bizim bir numaralı gündemimiz hep irtica hep laiklik oldu.Hiçbir zaman ne terör,ne işsizlik nede başka bir sorunumuz hiç bir numaralı gün demimiz olmadı.Yıllarca irtica adı altında insanlara etmediklerini bırakmadılar.Öyleki şehit ailelerini törenlerde aşağılama boyutuna kadar vardı(türbanlı diye)...28 ŞUBAT kararları adı altında öyle kararlar aldılar ki bakın bunlar nelerdi .1. --spoiler--
milli guvenlik kurulu'nun 28 subat 1997 tarih ve 406 sayılı kararına ek-a (rejim aleyhtarı irticai faaliyetlere karşı alinması gereken tedbirler)

1-anayasamızda cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer alan ve yine anayasanın 4'üncü maddesi ile teminat altına alınan laiklik ilkesi büyük bir titizlik ve hassasiyetle ko
28runmalı, bunun korunması icin mevcut yasalar hiçbir ayırım gözetmeksizin uygulanmalı, mevcut yasalar uygulamada yetersiz görülüyorsa yeni duzenlemeler yapılmalıdır.

2-tarikatlarla bağlantılı özel yurt, vakıf ve okullar, devletin yetkili organlarınca denetim altına alınarak tevhid-i tedrisat kanunu gereği milli egitim bakanlığı'na devri sağlanmalidir.

3-genç nesillerin körpe dimağlarının öncelikle cumhuriyet, atatürk, vatan ve millet sevgisi, türk milletini çağdas uygarlık düzeyine çıkarma ülkü ve amacı doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve çesitli mihraklarin etkisinden korunması bakımından:

a-8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalı.

b-temel eğitimi almış çocuklarin, ailelerinin isteğine bağlı olarak, devam edebileceği kuran kurslarının milli eğitim bakanlığı sorumluluğu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal duzenlemeler yapılmalıdır.

4-cumhuriyet rejimine ve atatürk ilke ve inkılaplarına sadık, aydın din adamları yetiştirmekle yükümlü, milli eğitim kuruluşlarımız, tevhid-i tedrisat kanunu'nun özüne uygun ihtiyaç düzeyinde tutulmalıdır.

5-yurdun çesitli yerlerinde yapılan dini tesisler belli çevrelere mesaj vermek amacıyla gündemde tutularak siyasi istismar konusu yapılmamalı, bu tesislere ihtiyaç varsa, bunlar diyanet işleri baskanlığı'nca incelenerek mahalli yönetimler ve ilgili makamlar arasında koordine edilerek gerçekleştirilmelidir.

6-mevcudiyetleri 677 sayılı yasa ile men edilmis tarikatların ve bu kanunda belirtilen tüm unsurların faaliyetlerine son verilmeli, toplumun demokratik, siyasi ve sosyal hukuk duzeninin zedelenmesi önlenmelidir.

7-irticai faaliyetleri nedeniyle yüksek askeri şura kararları ile turk silahli kuvvetleri'nden (tsk) ilişkileri kesilen personel konusu istismar edilerek tsk'yi dine karşıymış gibi gostermeye çalışan bazı medya gruplarının silahlı kuvvetler ve mensupları aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır.

8- irticai faaliyetleri, disiplinsizlikleri veya yasadışı örgütlerle irtibatları nedeniyle tsk'dan ilişkileri kesilen personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı ile teşvik unsuruna imkan verilmemelidir.

9- tsk'ya aşırı dinci kesimden sızmaları önlemek için mevcut mevzuat çerçevesinde alınan tedbirler; diğer kamu kurum ve kuruluşları, özellikle üniversite ve diğer eğitim kurumlari ile bürokrasinin her kademesinde ve yargı kuruluslarında da uygulanmalidir.

10-bu maddenin tam metnini turkiye'nin uluslararası ilişkilerini ilgilendirdiği icin yayınlayamıyoruz.

11-asırı dinci kesimin turkiye'de mezhep ayrılıklarını körüklemek suretiyle toplumda kutuplaşmalara neden olacak ve dolayısıyla milletimizin duşmanca kamplara ayrılmasına yol açacak çok tehlikeli faaliyetler yasal ve idari yollarla mutlaka önlenmelidir.

12-t.c. anayasası, siyasi partiler yasası, türk ceza yasası ve bilhassa belediyeler yasası'na aykırı olarak sergilenen olayların sorumluları hakkında gerekli yasal ve idari işlemler kısa zamanda sonuclandırılmalı ve bu tur olayların tekrarlanmamasi için her kademede kesin önlemler alınmalıdır.

13-kıyafetle ilgili kanuna aykırı olarak ortaya çıkan ve türkiye'yi çağdışı bir görünüme yöneltecek uygulamalara mani olunmalı, bu konudaki kanun ve anayasa mahkemesi kararları taviz verilmeden öncelikle ve özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında titizlikle uygulanmalıdır.

14-çeşitli nedenlerle verilen, kısa ve uzun namlulu silahlara ait ruhsat işlemleri polis ve jandarma bölgeleri esas alınarak yeniden düzenlenmeli, bu konuda kısıtlamalar getirilmeli, özellikle pompalı tüfeklere olan talep dikkatle değerlendirilmelidir.

15-kurban derilerinin, mali kaynak sağlamayı amaçlayan ve denetimden uzak rejim aleyhtari örgüt ve kuruluşlar tarafından toplanmasına mani olunmalı, kanunla verilmiş yetki dışında kurban derisi toplattırılmamalıdır.

16-özel üniforma giydirilmiş korumalar ve buna neden olan sorumlular hakkında yasal işlemler ivedilikle sonuçlandırılmalı ve bu tur yasa dışı uygulamaların ulaşabileceği vahim boyutlar dikkate alınarak, yasa ile öngörülmemiş bütün ozel korumalar kaldırılmalıdır.

17-ülke sorunlarının çözümünü "millet kavramı yerine ummet kavramı" bazında ele alarak sonuçlandırmayı amaçlayan ve bölücü terör örgütüne de aynı bazda yaklaşarak onları cesaretlendiren girişimler yasal ve idari yollardan önlenmelidir.

18-büyük kurtarıcı atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklar ve atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındakı 5816 sayılı kanunun istismar edilmesine fırsat verilmemelidir.

28 subat 1997 tarih ve 406 sayılı mgk kararı'nın eki'dir. . Bu kararlar sonuçda dindarların canını yaktı.O zamanın kahramanları FADİME ŞAHİN LER ALİ KALKANCILAR ondan sonra bir daha gözükmediler.

[Sabiha Serin]

Din üzerinden siyaset yapılmaz.
Her kim olursa olsun, hiçbir amaçla dinimizi kullanamaz, buna hakkı yoktur.
Bunu yapmak hem en büyük günah, hemde en büyük gaflete düşmektir.
Din Allah ile kulu arasında gizemli ve sır olmalıdır.İbadetin gizli yapılması makbuldür.Hiçbir kimse Allah ile kulu arasındaki bağı ve inancı bilemez.

Din üzerinden reklam da yapılmaz. Ama ne oluyor dikkat ettinizmi acaba.
Belki farkında değilsiniz ama Televizyonlarda her Cuma akşamı Başbakanın hangi camide Cuma namazı kıldığı haber oluyor. İşte bu çok yanlış. Eğer sen bu görevini gerçekten reklam değilde yüreğinde Allah'a inancın ve dini vazife olarak yapıyorsan neden medyayı peşine alıp camiye gidiyorsun.Hatta makam aracınca bile değil herhangi bir araçla camiye git seni kimse görmesin Cuma namazını kıl dön.İşte asıl sevap budur.

Her zaman şunu söylerim. Her türlü dini görevlerimizi yaparken tantana yapmadan sessiz ve gizli yapmalıyız yoksa makbule geçmez.Ben her namaz vaktinde namaza başladığımda evdekilere şunu söylerim: " Namazım bitene kadar telefonum çalarsa namazda olduğumu sakın kimseye söylemeyin dışarıda falan dersiniz" diyorum. Namaz kıldığınızı herkesin bilmesine gerek varmı?Bu görev Allah ile senin aranda olmalıdır.

DİNİMİZDE İBADETİN GİZLİ OLMASI MAKBULDÜR derdi rahmetlik annem.Mekanı cennet olsun.

Şimdi Başbakan ne yapıyor din üzerinden siyaset yapıyor.Halkımızda bu oyuna çok güzel inanıyor ve onun peşinden gidiyor.

Kısacası gençlerimizin maşallah aklı başında onlar ne zaman ne yapacağını çok iyi bilecek karakterdedir. Ne başbakan nede başka birisi gerek gençlerimizi gerekse herkesin dini duygularını yönlendirmeye hakkı yoktur.

DİNİMİZİ KULLANARAK DİN ÜZERİNDEN RANT SAĞLAMAYA DA KİMSENİN HAKKI YOKTUR.İBADET GİZLİDİR VE ASLA REKLAMI OLAMAZ.AKSİ HALDE EN BÜYÜK GÜNAH BUDUR.DİNİ GÖREVLERİMİZİ YÜREĞİMİZDE ALLAH SEVGİSİ İLE GİZLİ VE GİZEMLİ OLMARAK YERİNE GETİRMELİYİZ.

BU KONUDA NE BAŞBAKANIN NE DE BAŞKASININ ASLA KUKLASI OLMAYINIZ.

BEN BUNU SÖYLER BUNA İNANIRIM...

[LaEdri]

Sabiha Serin Nickli Üyeden Al?nt?

Din üzerinden siyaset yapılmaz.
Her kim olursa olsun, hiçbir amaçla dinimizi kullanamaz, buna hakkı yoktur.
Bunu yapmak hem en büyük günah, hemde en büyük gaflete düşmektir.
Din Allah ile kulu arasında gizemli ve sır olmalıdır.İbadetin gizli yapılması makbuldür.Hiçbir kimse Allah ile kulu arasındaki bağı ve inancı bilemez.

Din üzerinden reklam da yapılmaz. Ama ne oluyor dikkat ettinizmi acaba.
Belki farkında değilsiniz ama Televizyonlarda her Cuma akşamı Başbakanın hangi camide Cuma namazı kıldığı haber oluyor. İşte bu çok yanlış. Eğer sen bu görevini gerçekten reklam değilde yüreğinde Allah'a inancın ve dini vazife olarak yapıyorsan neden medyayı peşine alıp camiye gidiyorsun.Hatta makam aracınca bile değil herhangi bir araçla camiye git seni kimse görmesin Cuma namazını kıl dön.İşte asıl sevap budur.

Her zaman şunu söylerim. Her türlü dini görevlerimizi yaparken tantana yapmadan sessiz ve gizli yapmalıyız yoksa makbule geçmez.Ben her namaz vaktinde namaza başladığımda evdekilere şunu söylerim: " Namazım bitene kadar telefonum çalarsa namazda olduğumu sakın kimseye söylemeyin dışarıda falan dersiniz" diyorum. Namaz kıldığınızı herkesin bilmesine gerek varmı?Bu görev Allah ile senin aranda olmalıdır.

DİNİMİZDE İBADETİN GİZLİ OLMASI MAKBULDÜR derdi rahmetlik annem.Mekanı cennet olsun.

Şimdi Başbakan ne yapıyor din üzerinden siyaset yapıyor.Halkımızda bu oyuna çok güzel inanıyor ve onun peşinden gidiyor.

Kısacası gençlerimizin maşallah aklı başında onlar ne zaman ne yapacağını çok iyi bilecek karakterdedir. Ne başbakan nede başka birisi gerek gençlerimizi gerekse herkesin dini duygularını yönlendirmeye hakkı yoktur.

DİNİMİZİ KULLANARAK DİN ÜZERİNDEN RANT SAĞLAMAYA DA KİMSENİN HAKKI YOKTUR.İBADET GİZLİDİR VE ASLA REKLAMI OLAMAZ.AKSİ HALDE EN BÜYÜK GÜNAH BUDUR.DİNİ GÖREVLERİMİZİ YÜREĞİMİZDE ALLAH SEVGİSİ İLE GİZLİ VE GİZEMLİ OLMARAK YERİNE GETİRMELİYİZ.

BU KONUDA NE BAŞBAKANIN NE DE BAŞKASININ ASLA KUKLASI OLMAYINIZ.

BEN BUNU SÖYLER BUNA İNANIRIM...

Bu ülkede en çok dini ve Atatürk'ü kullananlar kazanmıştır.Atatürk'ü kullananalr bugüne kadar ülke yönetiminin başındaydı hep orası ayrı..
Ancak bu iktidarın dini kulandığını hiç düşünmüyorum.Bugüne kadar sadece dinini yaşamak isteyen insanlara yapılan zulümleri silmek,kaybettikleri hakkı vermek için uğraşıyor.
Ayrıca başbakan2ın7/24 peşinde olan gazeteciler vardır.Öyle sanıyorum ki başbakan'ın günlük programalrı bu gazetecilere kolaylık olsun diye dağıtılıyor da olabilir.Yoksa başbakan gazeteler haber salıp,ben cumaya gidiyorum gelin çekin demiyor..Cuma namazı da evde tek başına kılınamıyor..Ayrıca evinde hangi ibadetleri yaptığını biliyor musunuz?Yok..Demek ki o da dinini evinde,gizlice yaşıyor

[Sabiha Serin]

LaEdri Nickli Üyeden Al?nt?

Bu ülkede en çok dini ve Atatürk'ü kullananlar kazanmıştır.Atatürk'ü kullananalr bugüne kadar ülke yönetiminin başındaydı hep orası ayrı..
Ancak bu iktidarın dini kulandığını hiç düşünmüyorum.Bugüne kadar sadece dinini yaşamak isteyen insanlara yapılan zulümleri silmek,kaybettikleri hakkı vermek için uğraşıyor.
Ayrıca başbakan2ın7/24 peşinde olan gazeteciler vardır.Öyle sanıyorum ki başbakan'ın günlük programalrı bu gazetecilere kolaylık olsun diye dağıtılıyor da olabilir.Yoksa başbakan gazeteler haber salıp,ben cumaya gidiyorum gelin çekin demiyor..Cuma namazı da evde tek başına kılınamıyor..Ayrıca evinde hangi ibadetleri yaptığını biliyor musunuz?Yok..Demek ki o da dinini evinde,gizlice yaşıyor

Sayın LaEdri
Sizinle asla tartışmayacağım, bunada zaten gerek yok. Sadece şunu diyorum.
Ne yazıkki Türkiye sizin gibi tek taraflı ve sabit düşünen, Ülkemizde yaşanan gerçekleri görmek istemeyen, yaşananlardan ders almayan bir ulus kitlesi sayesinde bu hale gelmiştir.
Son günlerde TBMM nin hali içler acısı ve Türkiye için en acı tablodur, yazık.
Eğer halen bu iktidar dini kullanmıyor diyebiliyorsanız daha sözüm yok sadece pes diyorum.
Bu konu kapatılana kadar da siteye giriş yapmayacağım. Çünkü sabit düşünenler ve görülmek istenenleri görmezden gelenler ile tartışmaya gerek yok. Ne diyeyim Allah sonumuzu hayretsin. Din üzerinden de siyaset yapanlara diyorum ki" Herkes bir gün eştiği kuyuya düşer"....

[LaEdri]

Sabiha Serin Nickli Üyeden Al?nt?

Sayın LaEdri
Sizinle asla tartışmayacağım, bunada zaten gerek yok. Sadece şunu diyorum.
Ne yazıkki Türkiye sizin gibi tek taraflı ve sabit düşünen, Ülkemizde yaşanan gerçekleri görmek istemeyen, yaşananlardan ders almayan bir ulus kitlesi sayesinde bu hale gelmiştir.
Son günlerde TBMM nin hali içler acısı ve Türkiye için en acı tablodur, yazık.
Eğer halen bu iktidar dini kullanmıyor diyebiliyorsanız daha sözüm yok sadece pes diyorum.
Bu konu kapatılana kadar da siteye giriş yapmayacağım. Çünkü sabit düşünenler ve görülmek istenenleri görmezden gelenler ile tartışmaya gerek yok. Ne diyeyim Allah sonumuzu hayretsin. Din üzerinden de siyaset yapanlara diyorum ki" Herkes bir gün eştiği kuyuya düşer"....

Siz "dini kullanıyorlar" deyince çok boyutlu düşünüyorsunuz,ama ben "dini kullanmıyorlar" deyince tek taraflı mı düşünmüş oluyorum Sabiha Hanım?..Bu ülke geride kalan 80 yılık süreçten çok iyi dersler çıkardı zaten..

[KAOS]

La edri sen ne ..... adamsın..
Şu an insanların tüm kamu kuruluşlarında bir yere atanmak için nerden torpil buluyorlar sence?
İhale almak için hangi fetocu kişiden alınmış mektuplar veriliyor sence..
Şimdi sen sıra bizde de dersin..
Dini bal gibi kullanıyorlar, bal gibi ceplerini doldurmak için, bal gibi uçkurları uğruna yaptıklarını mağruz göstermek için, bal gibi oy almak için, bal gibi kadro için...
Sence dinin bunları için kullanılır mı..
De de zaten yakışır....
Utanmazlık riyakarlık etmeyin..
Şu ana kadar içinde bulunduğum kurumda her fikirden insanlara kadrolar verildi, sırası gelince atamaları yapıldı,
Şu an sıkıyorsa bir Atatürk'çüyü bir kadroya atasınlar da göreyim..
Baş örtüsüne izin çıkacak mış.
E o zaman biri de yarın gelir. ..çımı açarak işe gelmek istiyorum derse buna ne diyeceğiz..
Kurallar vardır...
Benim nasıl işe geleceğim açıktır..
Hiç bir kamu kuruluşu çalışanı (mesela doktor) muhataplarına (mesela hastalarına) nasıl düşündüğünü gösterir bir simge üzerinde olduğu halde yaklaşamaz. Boynuna haç, Alinin kılıcı, Fenerbahçe forması, üzerinde olduğu halde ya da orası burası açık karşılayamaz..