PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : SIVAS FİRMALARINI NE KADAR TANIYOR


Sayfa : [1] 2

doganay
28.02.2008, 00:05
Merhaba arkadaşlar;

Bu bölümde Şirketler hakkında kısa kısa yazılar yazılmış ve tanıtımlar kısa tutulmuş. Yiğidolar diyarı SIVAS'ımızda sanayimizin gözbebeği bacalı bacasız sanayimizi ve şirketlerimizi ne kadar tanıyıp tanıtıyoruz. Stand ve fuarlardan ziyade bu forumda ne kadar tanıtıyoruz.

Bu sitede mutlaka SIVAS'ta sanayide çalışan dostlar vardır. Bu forumun içinde bize firmalarını tanıtsınlar ki daha iyi tanıyalım ve benim gibi SIVAS'ı dışarıdan tanımaya çalışan aşıklar ve SIVAS'lılar da dışarıya SIVAS2ı tanıtsın ne dersiniz?

Buyrun ne kadar hızlı ve aktif hareket edeceğiz.

Haydi SIVAS sevdalısı YİĞİDOlar..

Bu forum sohbet forumu olsun.

Saygı ve sevgilerimle

doganay
28.02.2008, 00:07
Buyrun ilk kısa tanıtım benden....

Bir önceki forumda kısaca AKTİF AUTOMOTİVE firmasından bahsetmiştim.

Bana kısaca bu firma hakkında bilgi aktarabilir misiniz?

Saygılarımla

doganay
28.02.2008, 00:10
Bir kısa tanıtım daha,

PACO çok mükemmel bir firma olarak biliyorum. Gelişimi göz kamaştırıyor. Yöneticisinden, Mühendisine, İşçisine kadar hepsine teşekkürler.

Bu firmayı tanıyan dostlar biraz daha tanıtın lütfen...

doganay
28.02.2008, 00:12
Ayrıca,

Organize Sanayi Bölgesinde LENS fabrikası vardı, İsmini hatırlayamıyorum (ne olur bağışlayın hatırlayamadım) . Duydugum kadarıyla mükemmel bir fabrika imiş.

İşletmeyi iyi tanıyanlar, tanıtalım lütfen.

doganay
28.02.2008, 00:13
SIVASI'ın gurur abidesi firmalarından biri ESTAŞ

ESTAŞ'ı bu bölümde de tanıtalım lütfen..

leblebi82
28.02.2008, 00:14
ÜÇYILDIZ AHŞAP METAL SANAYİ AŞ.

Bu firmayı neden tanıtmak istedim. Ben onları Sivas'ın görünmeyen kahramanları olarak görüyorum. Memleketimiz için Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikalarında işvereninden işçisine kadar canla başla çalışıyorlar. Sivas'ın istihdamına katkıda bulunuyorlar.

Ahşap ve Metal sanayi, Piknik malzemeleri ve 70'den fazla farklı ürün yelpazesi ile Sivas'ın önümüzdeki yıllardaki gururu olmak için dev adımlar atıyorlar. Firmayı bu kadar övdüğüm için belki herhangibir bağlantım olduğunu düşünüeceksiniz ama kesinlikle hiçbir ilgim yok. Yapmış oldukları çalışmaları takdir ediyorum o kadar. İlerleyen günlerde Sivas ÜçYıldız Metal Ahşap Sanayi firmasını ayrıntılı bir şekilde tanıtırım inşallah.

doganay
28.02.2008, 00:19
Sayın leblebi82 ,

İnsanların firmalarla baglantısının olması benim için daha önemli ve hatta çalışanlar ile sahiplerinin tanıtması daha iyi olur. Çalışan ve tanıyan insan en iyi tanıtır. Benim amacım SIVAS'ın gurur abidelerini ve incilerini gelecekte ses getirecekleri tanıtmaktır (ben buna inanıyorum)

Sagılarımla

leblebi82
28.02.2008, 00:21
Sayın leblebi82 ,

İnsanların firmalarla baglantısının olması benim için daha önemli ve hatta çalışanlar ile sahiplerinin tanıtması daha iyi olur. Çalışan ve tanıyan insan en iyi tanıtır. Benim amacım SIVAS'ın gurur abidelerini ve incilerini gelecekte ses getirecekleri tanıtmaktır (ben buna inanıyorum)

Sagılarımla

O zaman şöyle ifade ediyim. Sivas'ta faaliyet gösteren bütün sanayi kuruluşları hakkında az çok bilgi sahibiyim. Özellikle bir dönem hepsini yakın takibe almıştım. Son birkaç gündür pek ilgilenemiyorum ama yine de firmalarımız hakkında çalışmalarıma devam ediyorum.

doganay
28.02.2008, 00:26
O zaman şöyle ifade ediyim. Sivas'ta faaliyet gösteren bütün sanayi kuruluşları hakkında az çok bilgi sahibiyim. Özellikle bir dönem hepsini yakın takibe almıştım. Son birkaç gündür pek ilgilenemiyorum ama yine de firmalarımız hakkında çalışmalarıma devam ediyorum.


O zaman en mükemmel bilgiyi sizden alacagız demektir. Lütfen bilgileriniz eksik etmeyiniz, Siz ne kadar çok bilgileriniz aktarırsanız bizler o kadar iyi tanır ve tanıtırız.

Bilgi paylaşımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Hatta SIVAS'a geldiğimde sizinle tanışıp, bir çay içmek isterim.

Sevgi ve sayılarımla

doganay
28.02.2008, 00:29
İsmini şu an hatırlayamadıgım, Organize Sanayi Bölgesinde yeni kurulmakta olan (üretime başladı mı bilemiyorum) Koltuk kanepe üretim fabrikası vardı. Üretim tesisi çok güzeldi. İnşallah üretime başlamıştır.

doganay
28.02.2008, 00:31
SIVAS'lı bir dostum bana, "SIVAS'ta mermer fabrikaları çoktur" demişti. SIVAS'a gittiğimde ilk olarak o dikkatimi çekmişti.

Dogru mudur?

doganay
28.02.2008, 00:32
Ayrıca yakında yine o güzel SIVAS'a yakın bir dostumu ziyarete geleceğim.

Bana Sanayi ve tanıtım anlamında gezilmesini önerdiğiniz yerler nereleridir?

Saygılarımla

wealth
28.02.2008, 02:11
tiffany Tugara kanepe karaca a.s ben yurt disinda kaliyorum buraya mal gonderiyor hemde cokkk ondan cok iyi biliyorum

wealth
28.02.2008, 02:13
DOGRU PEN SIMDI ISE DOGUS A.S SIMDI ORGANIZEYE TASINIYOR. BEN ONLARLA CALISIYORUM YURT DISINA FRANSAYA KAPI PENCERE VB GIBI ESYALAR SATIYOR VE MONTAJ YAPIYORUM.
SOZDE DEGIL OZDE SIVASLIYIM DIYENLER MILLIYETCILIK YAPSINLAR

doganay
28.02.2008, 23:27
Merhaba arkadaşlar,

Bu hafta sonu SIVAS'ta olacağım. Organize Sanayiini yakından tanıma imkanı bulacagım. Sizlere daha geniş bilgiler aktarabilirim.

Bu bilgileri SIVAS ta yaşayan hemşehrilerin tanıtmasını ve ilgi göstermesini beklerim.

doganay
28.02.2008, 23:28
SIVAS'ta yatırım yapan ve yatırımlar yapmaya devam eden SIVASlı ve SIVAS dışından işadamları var arkadaşlar. Yakın gelecekte SIVAS halkı bunu çok iyi görecektir.

doganay
28.02.2008, 23:35
tiffany Tugara kanepe karaca a.s ben yurt disinda kaliyorum buraya mal gonderiyor hemde cokkk ondan cok iyi biliyorum

Arkadaşlar,
Aranızda bu firmayı yakından tanıyan var mı? Bu firmaların sıkıntıları ve rahatlıkları nelerdir? Tekstil hammadde sıkıntısı yaıyorlar mı? Tecrübeli personelleri var mı? Bunlar da sanayiinin yaşaması ve ayakta kalması için bir etkendir. Ayrıca makina yedekparça bulmak ne kadar kolay? Yan sanayi ne kadar oluşmuş?

saygılarımla

doganay
28.02.2008, 23:37
DOGRU PEN SIMDI ISE DOGUS A.S SIMDI ORGANIZEYE TASINIYOR. BEN ONLARLA CALISIYORUM YURT DISINA FRANSAYA KAPI PENCERE VB GIBI ESYALAR SATIYOR VE MONTAJ YAPIYORUM.
SOZDE DEGIL OZDE SIVASLIYIM DIYENLER MILLIYETCILIK YAPSINLAR

Bu firma hammaddesini kendisi mi üretiyor yoksa şehir dışından mı alıyor? Ne kadar navlun ödüyor? Sıkntıları ve rahatlıgı nelerdir? Bu sıkıntıları nasıl rahatlıga dönüştürebilir,?

doganay
28.02.2008, 23:38
Arkadaşlar

Yukarıda sordugum iki firma için soruları da sanayimizin sıkıntıları ve rahatlıkları için yorumlayabiliriz? Bunlara çözümleri nasıl bulur ve sanayide çalışan istihdam gücünü arttırabiliriz.

Lütfen bu konuda özellikle SIVAS'ta aşanan hemşehrilerimizden yorum bekliyorum. Bu yorumu en iyi yapacak arkadaşımız tahminimce leblebi82 arkdaşımızdır

BOUN
29.02.2008, 06:57
Bence Sivas sanayisinin gururu ve en büyük sanayi kuruluşu Sivas Demir Çelik fabrikasıdır. Sivas-Malatya yolu üzerinde kurulması planlanan 2.OSB bölgesindedir. Bursalı işadamı Erol Evcil'in mal varlığına TMSF tarafından el konulmasının ardından burası da TMSF'ye geçti ve şu an atanan kayyum tarafından işletiliyor. Bu fabrika için en mühim sıkıntı devlete önceki dönemlerden kalan borçları diye biliyorum. Bu borçlar yüzünden sık sık haciz tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu yüzden fabrika için kurtuluş yolu güçlü bir yerli veya yabancı şirkete satılması ve sadece hurda demir işlemesi değil direkt Divriği'den çıkan demirin işleneceği bir yatırım yapılması olarak gözüküyor. Bu şekilde hem fabrikada istihdam edilen insan sayısı bir kaç misline çıkacaktır hem de demir-çelik yan sanayisi Sivas'ta gelişerek Sivaslı işadamlarıiçin yeni iş alanları ve işsizler için yeni istihdam kapısı açılmış olacaktır. Ancaaaaak, gel gör ki DSP-MHP iktidarı döneminde yapılan özelleştirmeyi alanlar ve şu an ki TMSF ekibi basından takip edebildiğim kadarıyla mülkiyet hususunda anlaşamamaktadır, bu yüzden fabrikanın satışı gerçekleştirilememektedir ve olan yine Sivas'a ve Sivaslıya olmaktadır....

BOUN
29.02.2008, 07:02
İstanbul'dan takip edebildiğim kadarıyla son zamanlarda TV ve radyolarda reklamını izlediğim ve duyduğum DERMOKİL isimli bir kozmetik firması var. Herşeyden önce bu sektörde Sivaslı bir firmanın üretim yapıyor olması ve ulusal pazarda ürünlerinin tanınıyor ve satılıyor olması guru verici bir durum. Fakat firma hakkında çok fazla malumat sahibi değilim. Bu firmamıza rekabet ortamında başarılar. İstanbul'da ve Türkiye'nin dört bir köşesinde ürünlerini market ve kozmetik mağazalarının raflarında görebilmeyi temenni ediyorum... Eminim Sivaslı hemşerilerim kendi memleketlerinde üretilen bu ürüne sahip çıkacaklardır.

BOUN
29.02.2008, 07:05
SIVAS'lı bir dostum bana, "SIVAS'ta mermer fabrikaları çoktur" demişti. SIVAS'a gittiğimde ilk olarak o dikkatimi çekmişti.

Dogru mudur?


Son iki yıldır Sivas'ta en çok ihracat yapan firmalar mermer firmaları. En büyükleri Emmioğlu, Fimar, Tramertaş... Fakat memlekete uzak kaldığımız için malumatımız bu kadar.:mad:

doganay
12.03.2008, 21:55
Hafta sonu Oraganize Sanayi Bölgesini bastan sona kadar gezdim. Hayran kaldım. Gerçekten gelişime oldukça aççık. Bir iki yıl sonra bunu hep beraber göreceğiz.

Abdurrahman 58
12.03.2008, 21:57
Ayrıca,

Organize Sanayi Bölgesinde LENS fabrikası vardı, İsmini hatırlayamıyorum (ne olur bağışlayın hatırlayamadım) . Duydugum kadarıyla mükemmel bir fabrika imiş.

İşletmeyi iyi tanıyanlar, tanıtalım lütfen.

zaraccom adlı TÜRKİYEDE başka yerde olmayan lens fabrikası

aozdemir
12.03.2008, 22:04
"Ayçelik" ısıtma sistemleri üreten bir fabrika var.

doganay
12.03.2008, 22:13
Sayın serrkan bilgilendirmeniz için teşekkür ederim.

Gerçekten çok güzel bir fabrika bu fabrikayı gezme imkanım oldu. Harika bir işletme, işletme yönüyle bir iki eksiği var fakat Türkiye'de çok büyük bir eksiği tamamlamış

doganay
12.03.2008, 22:15
"Ayçelik" ısıtma sistemleri üreten bir fabrika var.


Bu fabrikayı görme imkanım olmadı. İnşallah gelecek ziyaretlerimde tanıma imkanı bulurum

Forumda bu fabrikada çalışşan varsa mutlaka bu arkadaşlarla da tanışmak isterim.

doganay
12.03.2008, 22:24
Bu hafta sonu PACO çelik dövme fabrikasını da gördüm. Mükemmel bir fabrika avrupaa güzel işler yapıyor. Otomotiv sektöründe iddialı bir işletme olacak. Çalışanlarını tebrik ederim.

doganay
12.03.2008, 22:25
Yılmaz Teknik Makina çok güzel bir işletme Çok büyük ihaleler ve işler yapıyor. Tebrikler

Bu fabrikada çalışan arkadaşlar var ise mutlaka tanışmak istiyorum.

Bu ve bunu giib fabrikaların yan sanayileri nerede ve nasıl bu konuda araştırmalarım var.

doganay
12.03.2008, 22:27
AKTİF AUTOMOTİVE geleceği çok parlak işletmelerden biri daha..

Bu firmayı da iyi takip edin arkadaşlar..

doganay
12.03.2008, 22:27
Yeni kurulmakta olan Tekstil fabrikalarına dikkat diyorum.

doganay
12.03.2008, 22:28
Organize sanayi yakın zamanda güzel olacak gerçekten çok güzel. Bir iki yıl sonra o boş olan araziler kalmayacak. Buna inanın arkadaşlar.

doganay
12.03.2008, 22:31
Yılmaz Teknik Makina çok güzel bir işletme Çok büyük ihaleler ve işler yapıyor. Tebrikler

Bu fabrikada çalışan arkadaşlar var ise mutlaka tanışmak istiyorum.

Bu ve bunu giib fabrikaların yan sanayileri nerede ve nasıl bu konuda araştırmalarım var.

Bu fabrikanın bir benzeri Bursa da var. Bursa'daki fabrikanın son yılını çok iyi biliyorum. Beş yıl önce 1000m2 kapalı alanı olanfabrikanın şu an 12 000m2 kapalı alanı var. Bu işletme şu an yurt dışına ihalelere giriyor. Harika işler yapıyor. Yılmazlar Teknik Makinayı gördüğümde aklıma Bursa daki firmanın gelişim süreçleri geldi. O konuyu da ayrıca zamanım oldugunda anlatırım.

doganay
12.03.2008, 22:33
Benden başka yazan yokmu arkadaşlar.

Yukarıda yazdıklarıma yorum yapacak olan arkadaşımız yok mu?

Lütfen yorumlarınızı bekliyorum

doganay
13.03.2008, 13:39
Sayın berat demir

Ben SIVAS organize sanayisini tanımaya çalışıyorum. Internet üzerinden araştırıp, firma isimleri üzerinden liste yapmayı beceremiyorum. Vaktim oldukça ayda bir defa SIVAS a gelip Organize Sanayi bölgesini geziyorum ve bazı firmalarla görüşme imkanım oluyor. bu görüşmelerim bazıları kısa bazıları uzun oluyor. Zamanla da firmaları daha yakından tanımış oluyorum.

Bu ziyaretlerim sonucunda SIVAS ta gerçekten büyümeye açık firmaları çok yakından tanıma imkanım oldu. Öyle firmalar var ki bir iki yıl sonra bu firmaların Türkiye'de bir çok ilde bu firmaların isimleri duyulacaktır. Bu firmalardan bazıları kendilerini Türkiye de isimleri ile tanıtmışlardır. Bazıları da yapmış oldugu ihracat ile tanıtmaktadır. Bu çalışmaların sonuçlarını yakın zamanlarda hep beraber göreceğiz.

Saygılarımla

doganay
13.03.2008, 15:20
sayın berat demir,

Anlayamadıgım şey, osb gibi bir birim ınternet şubesini niçin güncellemezler bilemem. Şu an Sıvas osb de inşa halinde ve çalışan o kadar güzel firmalar var ki , ama bu firmalar osb tarafından fazla tanıtılmıyor.

doganay
13.03.2008, 15:26
Aktif automotive ile ilgili olarak AKTİF AUTOMOTİVE topıcınde benden bilgi isteyen arkadaşlar vardı.

O arkadaşlarımıza kısaca bu firma ile ilgil olarak şunu söyleyebilirim.

Bu firmanın kurucusu otomotiv yan sanayinin Istanbul, Gebze, Sakarya, Tekirdağ ve Bursa gibili illerde kuruldugu bölgeye yatırım yapmayıp SIVAS'a yatırım yapmıştır, yatırım yapmaya da devam ediyorlar. Gerçekten de çok zor şartlarla mücadele ediyorlar (Bu problemleri vaktim oldugunda sizlere aktaracağım, ki bunu otomotiv yan sanayinin Sıvas problemleri altında toplayabilrim.) Otomotvi yan sanayi kültürünü orada oluşturmaya çalışıyorlar. Gerçekten çok zor bir misyon üstlenilmiştir. (Bu firmanın yanında PACO firması da aynı misyonu üstlenmiştir.) Önümüzdeki yıllarda bu firmanın gelişimi hep beraber görülecektir.

BOUN
14.03.2008, 16:16
Yeni kurulmakta olan Tekstil fabrikalarına dikkat diyorum.

Takip edebildiğim kadarıyla şu an faaliyet gösteren tekstil fabrikaları arasında en göze çarpanları Le Faxx, Ön yıldız, Yıldırım, Dörtgenler tekstil vs.

Sivasımızın gururu olan bu firmaların sayılarının ilerleyen yıllarda hızla artmasını ben de temenni ediyorum, çünkü hızlı göç veren Sivas'ta boşalan kırsal nüfusu istihdam edebilecek tekstil yatırımlarına özellikle ihtiyacımız var.

BOUN
14.03.2008, 16:20
sayın berat demir,

Anlayamadıgım şey, osb gibi bir birim ınternet şubesini niçin güncellemezler bilemem. Şu an Sıvas osb de inşa halinde ve çalışan o kadar güzel firmalar var ki , ama bu firmalar osb tarafından fazla tanıtılmıyor.


Bu konuda OSB müdürlüğünün daha aktif olması gerekir. Sivas'ta üretim yapan firmalarımıza dış dünyayla iletişimde, tanıtımda ve ulaşımda Sivas OSB müdürlüğünün OSB sayfasını yeterli ve güncel bilgilerle donatarak destek olmasını bekliyoruz.

BOUN
14.03.2008, 16:24
Sivas OSB'de üretim yapan firmalardan bahsederken son yıllarda ciddi yatırımlar yapan ve markalı ürün üreten gıda firmalarından bahsetmezsek ayıp olur!:)

Şu an için adı aklıma gelen ve helve, reçel, şekerleme üretimi yapan firmalarımızdan bazıları: Hesaş, Pınar, Fyore...

Sivaslı hemşerilerimiz arasında hemşerilerimizin sahip olduğu bu markaların bilinirliğinin artması gerektiği ve hemşerilerimizin bu markalardan satın alarak destek vermesi gerektiği kanaatindeyim...

doganay
31.03.2008, 22:10
ARkadaşlar merhaba;

Kısa bir aradan sonra yine yazmaya devam.

Son günlerde Bursa'dan Sivas için bir haber duydum (Ne kadar doğrudur bilemiyorum.).

Gıda sektörünün Bursa da büyüyen Türkiye'nin tanınmış firması SÜTAŞ önümüzdeki yıl SİVAS ta yatırım yapacak ve büyük bir fabrika kuracakmış. Benim duyumum budur. İstihbarat SÜTAŞ'ın içinden ama yine de temkinlli olarak yazıyorum.

İnşallah bu duyduklarım dogrudur.

Tüm SIVAS'lı dostlarımıza hayırlı olmasını dilerim.

SÜTAŞ'ı çok iyi bilirim, çok güzel bir firmadır. En son AKSARAY da büyük bir fabrika kurdu.

Hayırlı olur inşallah.

doganay
31.03.2008, 22:19
Arkadaşlar,

Daha öncede söylediğim gibi, bir firmanın özel projeleri için hemen hemen her ay bir hafta sonu SİVAS'a geliyorum. Bu ziyaretlerim sırasında bir akşam boş vaktim oluyor. Siteden arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunmak için, özellikle Sanayide işyeri sahibi, yönetici, çalışan arkadaşlar varsa sohbet etmek ve tanışmak isterim. Özellikle otomotiv yan sanayi üretimleri konusunda fikir alışverişinde bulunmak isterim. Siteden arkadaşlarımın yazılarını mesajlarını bekliyorum.

Saygılarımla

doganay
31.03.2008, 22:21
sn leblebi nin bir yazısı vardı
"Dizayn Grup Tarıma Giriyor"
Bu yaızyı okuyunca sevindim. İnşallah Dizayn Grup yatırımlarını Sivas'ta yapar. Sivaslılar faydalanır.

doganay
31.03.2008, 22:25
sn muratmihrican'ın
BEREKET TARIM MAKİNALARI
isimli bölümünde firma tanıtımı vardı. Tanıtımı daha geniş olarak bu bölümde yapmanızı rica edeceğim.

Firmanız tarım makinalarının satışını ağırlıklı olarak nereye yapıyor. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerine satışınız var mıdır? Pulluk imalatında pulluk adedi kaçlıktır? Ürün gamınız konusunda daha detaylı bilgileri buraya aktarırsanız emmnun olurum.

Saygılarımla

leblebi82
31.03.2008, 22:46
Bu fabrikanın bir benzeri Bursa da var. Bursa'daki fabrikanın son yılını çok iyi biliyorum. Beş yıl önce 1000m2 kapalı alanı olanfabrikanın şu an 12 000m2 kapalı alanı var. Bu işletme şu an yurt dışına ihalelere giriyor. Harika işler yapıyor. Yılmazlar Teknik Makinayı gördüğümde aklıma Bursa daki firmanın gelişim süreçleri geldi. O konuyu da ayrıca zamanım oldugunda anlatırım.

Yılmaz Teknik Makina sahibi Nihani Yılmaz Bey ile yaptığım görüşmede birçok konuda sorunlar yaşadıklarını söyledi. Umarım işletmecilerimiz önlerini daha net görecek duruma gelirler.

doganay
31.03.2008, 22:53
Yılmaz Teknik Makina sahibi Nihani Yılmaz Bey ile yaptığım görüşmede birçok konuda sorunlar yaşadıklarını söyledi. Umarım işletmecilerimiz önlerini daha net görecek duruma gelirler.

sayın leblebi82 dostum, Yılmaz Teknik Makina sahibi sayın Nihani Yılmaz bey'in sıkıntısı eğer yerel yönetim sıkıntısı değilde teknik konularda ise Nihani beye elimden geldiğince destek olmaya çalışırım. Sivas sanayicisinin sıkıntılarının başında teknik yetersizlikler olan yedek parça ve yan sanayi oluşturma sıkıntısı gelmektedir. bu sıkıntılar da aşılabileek sıkıntılardır. Şu an danışmanlık yaptıgım şirkette bu tip sıkntılar vardı. yapmış oldugum çalışmalar sonucunda (firmanın iyileştirme ve yan sanayi oluşturma çalışmaları) firmamız güzel kârlar oluşturmaya başladı. Nihani bey ile tanışıp sıkıntıları hakkında fikir alışverişinde bulunmak isterim. Çözümlenemeyecek hiç bir şey yoktur. Önemli olan yol gösterenin olmasıdır.

Saygılarımla

doganay
31.03.2008, 22:56
Yukarıda Yılmazlar Teknik Makina gibi Bursa da bulunan firmanın en büyük sıkıntılarının başında yan sanayi oluşturma problemi ve yardımcı malzeme tedariği geliyordu. Bu sıkıntıları profesyonel bir çalışma ile aştı. Şu an sayılı firmalar arasında.

Önemli olan kararlılıkla yapılacak olanları adım adım gerçekleştirmektir.

leblebi82
31.03.2008, 22:57
sayın leblebi82 dostum, Yılmaz Teknik Makina sahibi sayın Nihani Yılmaz bey'in sıkıntısı eğer yerel yönetim sıkıntısı değilde teknik konularda ise Nihani beye elimden geldiğince destek olmaya çalışırım. Sivas sanayicisinin sıkıntılarının başında teknik yetersizlikler olan yedek parça ve yan sanayi oluşturma sıkıntısı gelmektedir. bu sıkıntılar da aşılabileek sıkıntılardır. Şu an danışmanlık yaptıgım şirkette bu tip sıkntılar vardı. yapmış oldugum çalışmalar sonucunda (firmanın iyileştirme ve yan sanayi oluşturma çalışmaları) firmamız güzel kârlar oluşturmaya başladı. Nihani bey ile tanışıp sıkıntıları hakkında fikir alışverişinde bulunmak isterim. Çözümlenemeyecek hiç bir şey yoktur. Önemli olan yol gösterenin olmasıdır.

Saygılarımla

Valla inşallah geldiğiniz zaman sizi mesela Üçyıldız A.ş. sahibi Sayın Bilal Bey ile tanıştırmak isterim. Sivas'ın geleceği parlak kuruluşlarından birisi olarak görüyorum. Bunu işletme sahiplerinin gözlerinden anlamak mümkün. Gerçekten çalışmayı seviyorlar. Yeniliğe açıklar. Daha iyi yerlere geleceklerini düşünüyorum.

doganay
31.03.2008, 23:04
Benim Sivas'ta sanayi firmalarında gördüğüm problemlerin başında yardımcı malzeme tedariğinin zorlugudur. Bu firmalarda bir civata, perno , pim gibi malzeme ihtiyacı oldugunda yakın illerden veya İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa bigi illerden tedarik edecektir ki, bu da değişik problemleri beraberinde getirir (bu problemler anlatmakla bitmez).

Benim şu an çalıştıgım firmada kısa bir çalışmadan bahsetmek istiyorum. Firmamızın bir malzeme ihtiyacı Bursa'dan bir satıcı firmadan karşılanıyordu. Bursa'daki firma bu malzemeyi Sivas'ı tanımadıgı için peşin para ile veriyordu ve fiyatı yüksek idi. İlk iş olarak Bursadaki o firma ile görüşüp peşin alımları vadeliye çevirdik. Hemen alternatif firma arayışına başladık. Yapmış oldugumuz çalışma sonucunda iyileştirme maliyeti minimum %10 civarındadır.

Önemli olan araştırmayı iyi yapmak ve firmayı tanıtmaktır

Daha anlatacagım örneklerim çoktur.

Problemleri olanlar varsa buradan elimden geldiğince destek vermeye çalışırım.

Saygılarımla

leblebi82
31.03.2008, 23:06
İstanbul'dan takip edebildiğim kadarıyla son zamanlarda TV ve radyolarda reklamını izlediğim ve duyduğum DERMOKİL isimli bir kozmetik firması var. Herşeyden önce bu sektörde Sivaslı bir firmanın üretim yapıyor olması ve ulusal pazarda ürünlerinin tanınıyor ve satılıyor olması guru verici bir durum. Fakat firma hakkında çok fazla malumat sahibi değilim. Bu firmamıza rekabet ortamında başarılar. İstanbul'da ve Türkiye'nin dört bir köşesinde ürünlerini market ve kozmetik mağazalarının raflarında görebilmeyi temenni ediyorum... Eminim Sivaslı hemşerilerim kendi memleketlerinde üretilen bu ürüne sahip çıkacaklardır.

Evet Dermokil (Kilden Gelen Güzellik :) ) Sivas'ın en önemli marka adaylarından birisi. Sahibi aynı zamanda Tuğra Kanepe & Tiffany Mobilya'nın da sahibi olan Ünal Karaca'dır.

doganay
31.03.2008, 23:07
Valla inşallah geldiğiniz zaman sizi mesela Üçyıldız A.ş. sahibi Sayın Bilal Bey ile tanıştırmak isterim. Sivas'ın geleceği parlak kuruluşlarından birisi olarak görüyorum. Bunu işletme sahiplerinin gözlerinden anlamak mümkün. Gerçekten çalışmayı seviyorlar. Yeniliğe açıklar. Daha iyi yerlere geleceklerini düşünüyorum.

Sayın leblebi82 dostum, sayın Bilal bey ile tanışmaktan büyük bir onur duyarım. Hatta Sivas'a gelmeden önce problemleri hakkında bilgi sahibi olursam onlar için kısa bir araştırma ve çalışma yapabilirim. Önemli olan sıkıntıları bilmektir.

Gerekirse e-mail adresimi veya tel numaramıda iletebilirim.

Şunu çok iyi biliyorum ki Sivas'ta müthiş çalışmayı seven ve yatırım yapmayı isteyen iş adamları var.

leblebi82
31.03.2008, 23:09
Sayın leblebi82 dostum, sayın Bilal bey ile tanışmaktan büyük bir onur duyarım. Hatta Sivas'a gelmeden önce problemleri hakkında bilgi sahibi olursam onlar için kısa bir araştırma ve çalışma yapabilirim. Önemli olan sıkıntıları bilmektir.

Gerekirse e-mail adresimi veya tel numaramıda iletebilirim.

Şunu çok iyi biliyorum ki Sivas'ta müthiş çalışmayı seven ve yatırım yapmayı isteyen iş adamları var.

Evet inşallah faydalı çalışmalar yapılabilir. Benim Tokat Ticaret Odası ve Tokat sanayicisi ile de aram iyidir. Bu anlamda kıyaslama imkanımız da olabilir.

doganay
31.03.2008, 23:11
Evet inşallah faydalı çalışmalar yapılabilir. Benim Tokat Ticaret Odası ve Tokat sanayicisi ile de aram iyidir. Bu anlamda kıyaslama imkanımız da olabilir.

Öncelikle sizinle fikir alışverişinde bulunmaktan büyük onur duyacağım. Sivas ve Tokat veya Yozgat sanayisi veya sanayicisi ile tanışmak ve fikir alışverişinde bulunmak ve elimden geldiğince de yardımcı olmak isterim.

doganay
31.03.2008, 23:14
Anadolu sanayicisin sıkıntıları gerçekten çok büyük ve bu sıkıntılara ragmen çözümler üretip, kazanmaya büyümeye çalışıyorlar. O sanayicileri tüm kalbimle takdir ediyorum. Onların sıkıntılarını çok çok iyi anlıyorum.

Sıkıntıları aşmak çok kolay sadece sıkıntıları tespit edip, nerede ne yapacagını iyi bilmek gerekir.

berat.demir
01.04.2008, 18:43
2008 mart ayı teşvikleri sivas firmaları yatırımları

15 89402 YUSUFOĞULLARI TARIM ÜRÜNLERİ GIDA VE HAYVANCILIK PETROL SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TARIM - Hayvancılık
400 ADET/DÖNEM Büyükbaş Hayvan Besi
3.740.000 ytl yatırım
28.02.2008
20 ADET/GÜN Kesimhane
772 M3 Soğuk Hava Deposu
40 kişilik istihdam
17 TON/GÜN Yem Üretimi
SİVAS İmranlı Yolu 4.Km. Zara / SİVAS KOMPLE YENİ YATIRIM
TEŞVİK

berat.demir
01.04.2008, 18:45
22 89242 TUĞUT PETROL OTOMOTİV TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. MADENCİLİK - İşleme KDV İstisnası 1.660.000 ytl yatırım
30 kişilik istihdam
90000 M2/YIL Mermer Fayans işleme
SİVAS Çevre Yolu Kardeşler Mah.No.2/9 SİVAS KOMPLE YENİ YATIRIM
TEŞVİK

berat.demir
01.04.2008, 18:47
38 89091 SOYÇELİK ZİRAİ ALETLER HIRD. DEM. ÇEL. İNŞ. HAYV. TAR. GIDA ODUN KÖMÜR OTO. NAK. İTH. İHR. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. İMALAT - Gıda ve İçki KDV İstisnası 24000 TON/YIL Bakliyat Tasnif ve Paketleme
380.000 ytl yatırım
5 kişilik istihdam
SİVAS Pınar Önü Mah.No.23 Gürün / SİVAS KOMPLE YENİ YATIRIM
KOBİ

berat.demir
01.04.2008, 18:50
256 89302 ÖZ ULAŞ ELEKTRİK OTOMOTİV TEMİZLİK İNŞAAT TAAHHÜT TİCARET VE SANAYİ A.Ş. İMALAT - Makina İmalat 600 ADET/YIL Og Direği 500 ADET/YIL Trafo Direği
2000 ADET/YIL Ag Direği
1500 ADET/YIL Aydınlatma Direği
SİVAS Afyon Sok.Emiroğlu İşhanı K:1 No:17 SİVAS KOMPLE YENİ YATIRIM 10 kişilik istihdam
KOBİ 774.130 ytl yatırım

berat.demir
01.04.2008, 18:52
arkadaşlar yani mart ayında sırf bu yatırımlardan sivas ta 100 kişi iş sahibi olacak hayırlı olsun

altuntas58
01.04.2008, 18:55
Arkadaşlar birde sivasımızın bacasız sanayisi var onada dikkat cekmek isterim kaplıcalarımız başta Balıklı cermik olmak üzere Sıcak ve soğuk cermiklerimizde birer fabrika sayılır yeterki ehli kişiler calıştırsın buralardan onlarca insanımız ekmek yiyor dışardan gelen yerli ve yabancı turistten onlarca para giriyor şehrimize bununda kıymetini bilelim

leblebi82
01.04.2008, 21:15
Birkaç ay önce İstanbul'dan bir işadamı gelmişti. Sivas veya Suşehri için projesi vardı. Almanlarla ortak büyük bir proje düşünüyordu. Kendisine Sivas'ta faaliyetini yapmasını tavsiye ettim. İnşallah önümüzdeki günlerde konuyla ilgili olumlu haberler duyarız.

Yine İstanbul'dan bir müddet önce gelip Sivas'ta "Sucuk" üzerine yatırım yapmayı düşünen bir girişimcinin bazı engellerle karşılaştığını duydum. Tabi bizim buraya has gibi görünen bazı konular insanı üzüyor.

doganay
04.04.2008, 10:10
Arkadaşlar,

Geçenlerde yaşadıgım bir problemden dolayı aklıma bir konu geldi,

Sitemizi takip eden sanayici, işadamı, mühendis, maliyet analisti, satınalmacı arkadaşlarımız varsa, konunun içinde bulunan sorumuza nasıl bir çözüm üretebilirlerdi.

Eskişehir de bir firma için yapmış oldugum çalışmada cirosu aylık 600-800 000 (bin) YTL olan bir prje var. Bu proje proseslerinin birinde özel bir iamlat prosesi var ve bu proses Eskişehirde yapılmıyor. Bu prosesin imalatını Eskişehi dışarıdan (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa) yaptırmak gerekiyor.

Projenin özel durumu nedeniyle, proses satın aldıgınız bölgede takip edilmeli, kaliteli bir işçilik, ucuz maliyet, zamanında teslimat gerekiyor.

Bu projeyi minumum maliyetle nasıl sonuçlandırırdınız?

Kârınız ne olurdu? İstihdam artışınız ne olurdu?

Haydi arkadaşlar, beyin fırtınası yapalım.

Saygılarımla

doganay
04.04.2008, 10:13
Arkadaşlar,

Yukarıdaki konuyu benzer bir soru daha sorayım.

İşletmenizde imalatta kullandıgınız yardımcı malzemelerinizden (cıvata, pul, pim, koli, kesici aletleri) ekonomik olarak nasıl tedarik edersiniz?

İyileştirme proje çalışmasını nasıl yapardınız?

Bunların cevaplarını beraber verelim. Öncelikler sizlerden yorum bekliyorum

Saygılarımla

doganay
04.04.2008, 12:53
Arkadaşlar;

Sanayide bulunan firmalarımızı ne kadar tanıyoruz başlıgımızın altında yapmış oldugumuz yazışmalarımızda katılımcı arkadaşlarımızın özellikle Sıvas'ta bulunan bu fabrikalarda çalıan ve işyeri sahibi, yönetici arkadaşlarımız olmasını isterim. Böyle arkadaşlarımız varsa, hem firmalarımızı iyi tanımış olur ve hem de problem çözümlerine rahat ulaşırız.

Ayrıca; Aramızda yurtdışından katılımcı arkadaşlarımız var. Onaların Sıvas'a katkısı ileride (bu forumun içinde) oluşturabileceğimiz bazı konu, tartışma ve bölümlerde yardımları olur. Bu konuda bazı projelerim var. Ama ;

Sıvas'ta ve yurtdışından katılımcı olan arkadaşların sanal alemin dışında ciddi ve güvenilir dostluklarla katılımcı olmaları gerekmektedir. Ciddi çalışmalarımız inanın önümüzdeki dönemde ses getirecektir.

Zamanla bazı projelerimi sizlere aktarmaya çalışacagım. Bu konuda projeve fikri olan arkadaşların cevaplarını bekliyorum.

Sıvas için ne yapabiliriz? Haydi bu forumu canlandırıp, canlı tutmaya devam edelim. Güzel ses getirecektir.

Saygılarımla

doganay
04.04.2008, 13:09
ÜÇYILDIZ AHŞAP METAL SANAYİ AŞ.

Bu firmayı neden tanıtmak istedim. Ben onları Sivas'ın görünmeyen kahramanları olarak görüyorum. Memleketimiz için Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikalarında işvereninden işçisine kadar canla başla çalışıyorlar. Sivas'ın istihdamına katkıda bulunuyorlar.

Ahşap ve Metal sanayi, Piknik malzemeleri ve 70'den fazla farklı ürün yelpazesi ile Sivas'ın önümüzdeki yıllardaki gururu olmak için dev adımlar atıyorlar. Firmayı bu kadar övdüğüm için belki herhangibir bağlantım olduğunu düşünüeceksiniz ama kesinlikle hiçbir ilgim yok. Yapmış oldukları çalışmaları takdir ediyorum o kadar. İlerleyen günlerde Sivas ÜçYıldız Metal Ahşap Sanayi firmasını ayrıntılı bir şekilde tanıtırım inşallah.

Sayın leblebi82 dostumuz forumun ilk sayfasında bu firmayı kısaca tanıtmış. Bufirmanın aynı imalatını yapan Bursa da tanıdıgımbir firma vardı. Bir zamanlar bazı problemleri vardı. Noktasal çözümlerle bu promlerlerini aştılar. Almış oldukları kısa birdanışmanlık neticesinde satış arttırma projesi gerçekleştirdiler. Şu anda yükselen birtrendle büyümeye devam ediyorlar.

Üç Ahşap Metal Sanayi firmasının en büyük problemi nedir, sıkıntıları nelerdir? Tahmin ediyorum. Sıkıntıların çözümü basittir.

Bu ve buna buna benzer firmaların tanıtımının arttırılmasını, problemlerin ve çözümlerinin forumda yazılmasını rica edeceğim. İnanın bu forumdaki dostlarçok şeyler başaracaktır.

Saygılarımla

doganay
04.04.2008, 13:15
arkadaşlar yani mart ayında sırf bu yatırımlardan sivas ta 100 kişi iş sahibi olacak hayırlı olsun

Sayın berat demir dostumuz Sıvas için yeni yatırım yapan firmaları tanıtmış. Sivas'ta 100 kişi iş sahibi olacak demektir. Ayrıca bunun etkisi olarak da 500 kişi yemek yiyecek demektir.

Lütfen bu tanıtımlara devam edelim.

Saygılarımla

Ertugrul
04.04.2008, 13:35
Arkadaşlar,

Geçenlerde yaşadıgım bir problemden dolayı aklıma bir konu geldi,

Sitemizi takip eden sanayici, işadamı, mühendis, maliyet analisti, satınalmacı arkadaşlarımız varsa, konunun içinde bulunan sorumuza nasıl bir çözüm üretebilirlerdi.

Eskişehir de bir firma için yapmış oldugum çalışmada cirosu aylık 600-800 000 (bin) YTL olan bir prje var. Bu proje proseslerinin birinde özel bir iamlat prosesi var ve bu proses Eskişehirde yapılmıyor. Bu prosesin imalatını Eskişehi dışarıdan (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa) yaptırmak gerekiyor.

Projenin özel durumu nedeniyle, proses satın aldıgınız bölgede takip edilmeli, kaliteli bir işçilik, ucuz maliyet, zamanında teslimat gerekiyor.

Bu projeyi minumum maliyetle nasıl sonuçlandırırdınız?

Kârınız ne olurdu? İstihdam artışınız ne olurdu?

Haydi arkadaşlar, beyin fırtınası yapalım.

Saygılarımla

Zor bir konu, proses imalatının aynı şehirde yapılmıyor olması kontrol zorluğunu ve artı bir taşıma maliyetini beraberinde getirecektir. Bu 4 şehirde aynı kalitede,hızda ve maliyette bu prosesi üretiyorsa Ankara'yı tercih etmekte fayda var. Eskişehir'e en yakın il Ankara ve demiryolu bağlantısı olduğu için taşıma maliyetide aşağı çekilebilinir. Sürekli kontrol gerektiren hassas bir proses üretimi ise bağımsız bir kontrol mühendisi ile anlaşılıp imalat aşamaları sürekli kontrol edilebilinir.

berat.demir
04.04.2008, 15:21
12 88802 KOÇAKLAR FIRINCILIK GIDA TUR.NAK.İNŞ.İNŞ.MLZ.MÜH.PET.HU B.BAK.ZİR.HAY.TAR.KAĞIT MET.VE PLS.AMB.DAY.TÜK.MAL.MAK.TAAH.O TO.TEM.VE İH.MAD.İMA.VE PAZ.İTH. İMALAT - Gıda ve İçki
15000000 ADET/YIL Muhtelif Ekmek Üretimi
1.450.000 ytl yatırım
30 kişi istihdam
03.01.2008
SİVAS Yeni Mah.Çiçekli Cad.No.54 SİVAS KOMPLE YENİ YATIRIM
TEŞVİK

berat.demir
04.04.2008, 15:23
88807
03.01.2008
SİVAS
KOBİ
2725 SAYILI GEMEREK TARIM KREDİ KOOPERATİFİ İMALAT - Gıda ve İçki

KOMPLE YENİ YATIRIM

75000 TON/YIL Yem Bitkileri Paketleme
320.000 ytl yatırım
0
10 kişilik istihdam


Fevzi Çakmak Mah.Tutsan Cad. Gemerek / SİVAS

berat.demir
04.04.2008, 15:25
89020
28.01.2008
SİVAS
KOBİ
FIRAT UN VE UN MAMULLERİ TARIM HAYVANCILIK GIDA VE İHTİYAÇ MADDELERİ İNŞAAT TAAHHÜT TAŞIMACILIK İMALAT İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

Erzincan Yolu Üzeri Koyulhisar / SİVAS

İMALAT - Gıda ve İçki

MODERNİZASYON

18240 TON/YIL (Mevcut) Un İmalatı
367.500 ytl yatırım
0
5 kişilik istihdam

berat.demir
04.04.2008, 15:27
88870
10.01.2008
SİVAS
KOBİ
KAPSAM YAPI KİMYASALLARI DOĞALGAZ MAKİNA MÜHENDİSLİK İNŞAAT TAAHHÜT AKARYAKIT PETROL HAYVANCILIK MEDİKAL İTH. İHR. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.

Gökmedrese Mah.Örtmeli Sok.No:10 SİVAS

İMALAT - Pişmiş Kil ve Çim.Ger.

KOMPLE YENİ YATIRIM

2000000 M2/YIL Alçı Levha
960.600 ytl yatırım
300 dviz yatırımı
70 kişi istihdam

berat.demir
04.04.2008, 15:32
88717
24.12.2007
SİVAS
KOBİ
S.İ.M. METAL OTOMOTİV MAKİNA PLASTİK TEKSTİL DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI ELEKTRİK ELOKTRONİK NAKLİYE KIRTASİYE İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

OSB 80.Yıl Blv.No.12 SİVAS

İMALAT - Demir Çelik

KOMPLE YENİ YATIRIM

750 TON/YIL Saç İşleme Tesisi
(Saç Dilimleme, Boy Kesme)
1.800.000 ytl yatırım

40 kişilik istihdam

doganay
04.04.2008, 15:38
Zor bir konu, proses imalatının aynı şehirde yapılmıyor olması kontrol zorluğunu ve artı bir taşıma maliyetini beraberinde getirecektir. Bu 4 şehirde aynı kalitede,hızda ve maliyette bu prosesi üretiyorsa Ankara'yı tercih etmekte fayda var. Eskişehir'e en yakın il Ankara ve demiryolu bağlantısı olduğu için taşıma maliyetide aşağı çekilebilinir. Sürekli kontrol gerektiren hassas bir proses üretimi ise bağımsız bir kontrol mühendisi ile anlaşılıp imalat aşamaları sürekli kontrol edilebilinir.

sayın cagar, harika yorumunuz için teşekkür ederim. Yorumunuzdaki en güzel cümle "bağımsız bir kontrol mühendisi ile anlaşılıp imalat aşamaları sürekli kontrol edilebilinir" . Projenin bütün maliyetinin iyileştirilmesi ve zararı bu bagımsız görevlendirilen kontrol mühendisi, proje mühendisi veya danışman tarafından gerçekleştirilir.

Evet arkadaşlar, yorumlara devam, daha fazlacevapları olmalı bu sorunun.

Katılımcı arkadaşlarımıza şimdiden teşekkür ederim.

doganay
04.04.2008, 15:40
88717
24.12.2007
SİVAS
KOBİ
S.İ.M. METAL OTOMOTİV MAKİNA PLASTİK TEKSTİL DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI ELEKTRİK ELOKTRONİK NAKLİYE KIRTASİYE İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

OSB 80.Yıl Blv.No.12 SİVAS

İMALAT - Demir Çelik

KOMPLE YENİ YATIRIM

750 TON/YIL Saç İşleme Tesisi
(Saç Dilimleme, Boy Kesme)
1.800.000 ytl yatırım

40 kişilik istihdam

Böyle bir firmanın Sıvas'ta kurulması harika bir atılım. Yatırımcı işadamlarını tebrik ederim. Sivas'ın önemli eksiklerinden birini kapatmışlar. Böyle bir firmanın istihdamı gelecekte 40 kişiden fazla olacaktır. Buna benzer firmaların personel istihdamı minimum 50 kişi (oturmuş bir firma) oluyor.

doganay
05.04.2008, 09:18
Arkadaşlar,

Geçenlerde yaşadıgım bir problemden dolayı aklıma bir konu geldi,

Sitemizi takip eden sanayici, işadamı, mühendis, maliyet analisti, satınalmacı arkadaşlarımız varsa, konunun içinde bulunan sorumuza nasıl bir çözüm üretebilirlerdi.

Eskişehir de bir firma için yapmış oldugum çalışmada cirosu aylık 600-800 000 (bin) YTL olan bir prje var. Bu proje proseslerinin birinde özel bir iamlat prosesi var ve bu proses Eskişehirde yapılmıyor. Bu prosesin imalatını Eskişehi dışarıdan (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa) yaptırmak gerekiyor.

Projenin özel durumu nedeniyle, proses satın aldıgınız bölgede takip edilmeli, kaliteli bir işçilik, ucuz maliyet, zamanında teslimat gerekiyor.

Bu projeyi minumum maliyetle nasıl sonuçlandırırdınız?

Kârınız ne olurdu? İstihdam artışınız ne olurdu?

Haydi arkadaşlar, beyin fırtınası yapalım.

Saygılarımla

Arkadaşlar merhaba;

Bu projede yapmış oldugumuz çalışmayı kısaca anlatayım;

Bu proje çok özel ve aylık toplamda da yıllık cirosu yüksek bir imalat projesi idi. İmalat süreçlerinden bazıları projeyi alan firmada bulunmuyor ve dışarıdan hizmet satın almak gerekiyordu. Firma proje ile ilgili olarak çalışabileceği illeri tespit etmiş ve araştırma yapmış. Bursa araştırması sırasında bir dostum tarafından benden yarım istendi. Eskişehirde projeyi inceledim. Projede bir iki özel proses satın alınacaktı. Projenin tekliffiyatını öğrendikten sonra (firma bu konuda oldukça şeffaf davrandı ve bütün proje detaylarını benimle paylaştı) onlara birhaftalık çalışma sonrasında teklifimi verdim. Bursa da iki firma buldum, öyle bir fiyat teklifi verildi ki, nakliye dahil projenin iyileştirme maliyeti %6 oldu. En yakın bölge Ankara olsa idi ayrıca nakliye verilecekti. Aylık 300 000-€ cirolu bir işin iyileştirme maliyetini hesaplayabilirsiniz herhalde.

Bu tip çalışmalar sadece ekip ve karşılıklı güven ile sonuçlandı. Proje üç aydır hiç aksamadan devam ediyor. Araştırmayı yapacak olan kişi veya gurubun çok çok iyi olması gerekiyor.

Firmalarda görevli arkadaşlarımız masa başında telefonla bilmediğibölgelerin araştırmalarını yaparken aldıgı fiyatlar gerçekten yüksekolabiliyor. Ama obölgeyi vesektörüiyi tanıyan biri sizin projenizde inanılmaz iyileştirmeler yapabiliyor. Bu insan sadece sizinle imalatçı arasında bir güven köprüsü oluşturuyor. Önemli olan bu.

Şu an sanayide inanılmaz ekonomik, kaliteli, kalıcı olarak işe ihtiyacı olan öyle firmalar var ki. Sadece araştırmak önemli.

Çok sevdiğim bir söz vardır.

DOĞRU YERDE DOĞRU ZAMANDA OLMAK

Saygılarımla

doganay
05.04.2008, 09:24
Arkadaşlar,

Yukarıdaki konuyu benzer bir soru daha sorayım.

İşletmenizde imalatta kullandıgınız yardımcı malzemelerinizden (cıvata, pul, pim, koli, kesici aletleri) ekonomik olarak nasıl tedarik edersiniz?

İyileştirme proje çalışmasını nasıl yapardınız?

Bunların cevaplarını beraber verelim. Öncelikler sizlerden yorum bekliyorum

Saygılarımla

Merhaba arkadaşlar,

Bu sorumuza da kısa bir cevap vereyim;

Firmanızın ihtiyacı olan malzemeleri SIVAS'ta en yakın bir firmadan alabilirsiniz. İhtiyacınız yüksek adet ve, veya çeşitte ise, o bölgeyi iyibilen birinden yaptırcagınız bir araştırma sonucunda imalatçılara yada toptancılara ulaşıp, daha ekonomik fiyatlarla alım yapabilirsiniz.

Ayrıca bu tip ürünlerin satışı için de direkt imalatçılarla anlaşıp daha ekonomik fiyatadaalım yapabilirsiniz.

Saygılarımla

doganay
07.04.2008, 13:14
Merhaba arkadaşlar;

leblebi82 dostumun OSB de bulunan Lens fabrikası ile ilgili bir haberi vardı. Başka bir topıcte okumuştum. Lens fabrikası üretimde ihracata başlamış.

Ben bu ihracatın geçen yıldan itibaren başladıgını biliyordum. Yanılıyor musum acaba?

leblebi82 dostuma verdiği bilgiler için teşekkür ederim.

doganay
07.04.2008, 13:15
Arkadaşlar;

SIVAS'ta 2006-2007 yıllarında ihracatı en yüksek firma hangisi?

Benim bildiğim kadarıyla 2007 yılında (yanlış hatırlamıyorsam) PACOfirması olarakbiliyorum. Bu ihracat verilerini nereden alabilirim.

SAygılarıımla

doganay
07.04.2008, 13:17
Bu topıcın adına yakışır bir şekilde SIVAS'lı dostlarımızın bildiği ve tanıdıgı firmaları burada tanıtmalarını rica ederim. Firmaları daha fazla tanıtıp, tanıyalım, desteğe ihtiyacı olanlara destek verelim.

doganay
09.04.2008, 11:23
Arkadaşlar merhaba ben geldim.

Bilgi paylaşımlarına devam edelim lütfen.

Katılım ne kadar fazla olursa, problem çözümü, bilgi alışverişi o kadarçok olur.

BİRLİKTEN KUVVET DOGAR

Saygılarımla

doganay
09.04.2008, 11:25
Arkadaşlar,

Katılımı çogaltmak ne yapmalıyız. Biliglerinizi aktarır mısınız?

Özellikle de SİVAS'ta yaşayan ve çalışan hemşehrilerimizin katılımını nasıl attırabiliriz?

Saygılarımla

doganay
09.04.2008, 11:27
Bir fikrim olacak acizane,

Aramızda Sivas sanayisinde çalışan dostlarımız varsa, firmalarının veya yakında bulunan firmaların gelişimi, problemleri, gelecek yatırımları yada geçmişten geleceğe sanayi hakkında bilgiler aktarırsa memenun olurum.

bu sayede SIVASımızın ınternette daha iyi tanıtılacagını düşünüyorum.

Bu konuda acizane fikrimi forum yöneticimize aktarmıştım.

Sizlerinde fikirlerinizi bekliyorum.

Saygılarımla

berat.demir
09.04.2008, 12:08
sn. Doğanay bey ben de sizinle aynı fikirdeyim. siz sivas osb ye bizden daha çok uğruyorsunuz. bize osb nin son durumu hakkında bilgiler verebilirsiniz. örneğin şu anda osb de kaç firma faaliyette, kaç firma inşaa halinde, kaç firma proje aşamasında. osb de kaç işçi çalışıyor vb. osb firma listesi. bunu da osb genel müdürlüğüne uğradığınız zaman bu bilgilere ulaşırsınız. daha sonra firma listelerine bakarak bu firmaları tek tek analiz ederiz. sizden bu bilgileri heyecanla bekliyoruz. ancak bilgiler güncel olmalı. yani mart 2008 bilgileri olursa seviniriz

altuntas58
09.04.2008, 13:02
Senelerdir sivas organize sanayi bölgesi sivasımıza istihdam için bir umut kaynağı olmuştur ben sivas dışında yaşadığım için bilgi sahibi değilim çok merak ediyorum acaba sivasımıza kurulan bu organize sanayi bölgesinden beklenen istihdam elde edildimi edildiyse acaba kac insanımız buralardan ekmek yiyor bu konu hakkında bilgisi oan arkadaşlarımızdan rica etsem bizleri bilgilendirirmi acaba???

doganay
09.04.2008, 14:39
sn. Doğanay bey ben de sizinle aynı fikirdeyim. siz sivas osb ye bizden daha çok uğruyorsunuz. bize osb nin son durumu hakkında bilgiler verebilirsiniz. örneğin şu anda osb de kaç firma faaliyette, kaç firma inşaa halinde, kaç firma proje aşamasında. osb de kaç işçi çalışıyor vb. osb firma listesi. bunu da osb genel müdürlüğüne uğradığınız zaman bu bilgilere ulaşırsınız. daha sonra firma listelerine bakarak bu firmaları tek tek analiz ederiz. sizden bu bilgileri heyecanla bekliyoruz. ancak bilgiler güncel olmalı. yani mart 2008 bilgileri olursa seviniriz

Sayın berat demir,

Sivas osb deki bilgileri buraya aktarmak ne kadar dogrudur bilemiyorum. Ben özellikle ayda bir defa Sivas'a gidiyorum. Orada her ay bir önceki aydan farklı gelişmeler, firmaların yeni inşaatları yükseliyor. Bu sevindirici, benim özellikle aradığım, bu firmalarda çalışan arkadaşlarımız varsa ; yada sanayi ile ilgili bilgisi (sayın leblebi82 gibi) olan arkadaşlarımızdan bilgileri paylaşmak.

Ben Siivas sanayisinin ihracat bilgilerine tam olarak osb nin sitesinden ulaşamadım. Bu nedenle rica ettim. Ayrıca sitenin ne kadar güncel oldugunu bilemiyorum.

Bu bilgi paylaşımlarını hep beraber yapacagız.

Ben yine araştırmalarıma devamedeceğim ve bilgilerimi sizlerle paylaşacagım.

Son bilgilerimden biri osb de kurulu bulunan firmalardan iki üç firma yurtdışından güzelprojeler getiriyorlar. Bu projelerin faydasını Sivas halkı en kısa zamanda görecektir.

doganay
09.04.2008, 14:42
Senelerdir sivas organize sanayi bölgesi sivasımıza istihdam için bir umut kaynağı olmuştur ben sivas dışında yaşadığım için bilgi sahibi değilim çok merak ediyorum acaba sivasımıza kurulan bu organize sanayi bölgesinden beklenen istihdam elde edildimi edildiyse acaba kac insanımız buralardan ekmek yiyor bu konu hakkında bilgisi oan arkadaşlarımızdan rica etsem bizleri bilgilendirirmi acaba???

Sayın altuntaş,

Sivas osb nin istihdam kayıtları hakkında detaylı bilgi bulamadım. Ama geçen aylarda OSB de yöneticiolarak çalışan bir dostumdan bu sayının 5000 den fazla oldugunu söylemişti. Ama tam istihdam sayısını bilemiyorum. Bu konuda da araştırmalarım devam ediyor.

Catli58
09.04.2008, 14:49
Dono (Ufuk Camasirlari) nun sahibide Sivasli

doganay
09.04.2008, 16:12
Merhaba arkadaşlar;

SIVAS OSB internet sitesinden almış oldugum verilere göre ; kısa bilgilendirmeler aktarayım.
(Not: Sitenin Ana sayfasında en son 31,05,2007 tarihli haberler var. Bu nedenle aşagıdaki bilgilerin güncelliğinden şüpheliyim.)

Firma Rehberi - İnşaat Halindeki Firmalar

İsim Görev Tel Faks
SİPARS LTD. ŞTİ. Makarna 0 346 227 75 27-227 75 28
FAHRİ EĞİCİ Tarım Makineleri 0346 221 20 20 0346 221 20 20
AK-AY-DO SAN. VE TİC. LTD. Yapı Kimyasalları 0216 390 40 14 0216 390 40 15
ALİ YILDIRIM Plastik 0346 225 54 56
AŞKIM LTD. ŞTİ. Makarna 0346 227 75 27-227 75 28
AS GÖKKUŞAĞI TİC. Ve SAN. LTD.ŞTİ. Mobilya 0346 211 43 25 0346 211 43 25
GÖKÇELER MAK. TİC.SAN.LTD.ŞT. Plastik Enjeksiyon 0346 224 20 14 0346 223 29 10
AK-ÇA ÇORAP SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Tekstil 0212 876 57 20-482 27 71 0212 876 57 36
ÖZ KAREN TİC.SAN.LTD.ŞTİ. Güpür 0346 226 46 11
ARTSAN DOĞALTAŞ SAN TİC Mobilya 0216 526 05 86-412 04 03
KIZILIRMAK PLASTİK LTD. ŞTİ. Plastik Boru 0346 218 10 88-225 10 51
VEYSEL DURSUN Parke İmalatı 02122758030-03462222801 0212 275 83 70
ÇEV-KA GERİ DÖN. TİC.LTD.ŞTİ. Plastik 0346 222 16 32
KÜPELİ ASANSÖRLERİ A.Ş. Asansör 0346 221 11 84-226 38 54 0346 225 41 26
ÖZ MURAT ORMAN ÜRÜNLERİ Mobilya 0346 221 76 93 0346 221 29 46
MİRALAY MOBİLYA Mobilya 0346 226 41 52
KERVANSARAY MOBİLYA Mobilya 0346 215 13 39
ÖYKÜ MOBİLYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Mobilya 0346 218 12 33-223 83 43
ERŞAH KAROSER Karoser 0346 215 12 66
ALTUNBAŞ İNŞ. LTD. ŞTİ. Mermer 0346 223 95 43
OKUL İNŞAAT İnş. Malz 0346 222 21 34
ARS İNŞ. LTD. ŞTİ. Mobilya 0346 223 96 77
ATA-ER Ltd. Şti. Metal Mutfak Eşyası 0346 225 63 81
YÜZER MÖBLE (NADİR YÜZER) Mobilya 0346 221 31 83
IŞIK BORU PROFİL SAN TİC LTD. ŞTİ. Demir Dograma 0346 221 38 36
AKIN KURUYEMİŞ TİC VE SAN A.Ş. Kuruyemiş 0346 226 13 29
UYGUN ORMAN ÜRÜNLERİ TİC VE SAN LTD. ŞTİ. Orman Ürünleri 0346 221 23 76
ÖZ ÜLKER KONFEKSİYON Tekstil 0346 221 68 91
TUĞBA İNŞ.LTD.ŞTİ. Mermer 0346 221 79 83 0346 221 79 80
KANTARLAR TİC. LTD. ŞTİ. Demir Dograma 0346 221 25 44 0346 223 85 35
ÖZTUNÇLAR SAN LTD. ŞTİ. Tekstil 0346 223 26 88

doganay
09.04.2008, 16:14
Firma Rehberi - Proje Safhasındaki Firmalar

İsim Görev Tel Faks
BEŞLER PREFABRİK DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. Pref. Konteynır 0 216 491 67 44 0 216 390 90 25
HÜSEYİN YILDIRIM Galvenizli Sac 0212 287 98 76
NECİP İMAMOĞLU Makine 0 346 223 94 14 0 346 223 30 95
ÖZBEŞLİ TİC. SAN. A.Ş. Grafit 0 346 226 26 74 0 346 226 45 74
ÖRYILDIZ TEKS. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. İplik 0 346 218 11 96 0 346 218 11 99
EMMİOĞLU MERMER A.Ş. Mermer 0 346 223 34 04 0 346 223 82 16
ÖZ KALENDEROĞLU MER.SAN.LTD.ŞTİ. Mermer 0 346 211 52 60
APRODİSİAS MARBLE NAK.MAD.A.Ş. Mermer 0232 342 71 21 0232 342 71 26
KAPTANLAR İNŞ. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. Bims Tuğla 0 346 221 84 58 0 346 223 40 25
TREXTA TR DERİ SAN. VE TİC. A.Ş. Deri Aksesuar 0282 758 32 94 0282 758 32 99
ÇETİN OKUL (OKUL İNŞAAT) Statik Boya 0 346 218 14 75
DENDİ MOB. TİC. SAN. LTD. ŞTİ. Çelik Kapı 0 346 218 14 28 0 346 218 14 27
OCAKLAR MAKİNE LTD. ŞTİ. Çelik Kasa 0 346 218 13 84
YILTAŞ A.Ş. Pref. Yapı Malz. 0 346 218 11 71 0 346 221 26 28
HANİFİ KALAYCI (GÜÇLÜ MAKİNE) Tarım Makineleri 0 346 215 12 33 0 346 215 04 81
ORTAKLAR SMS MOB. LTD. ŞTİ. Mobilya 0 346 218 12 49
KALENDER İNŞ. TİC. VE SAN.LTD.ŞTİ. Yalıtım Malz. 0 346 221 40 09 0 346 223 69 75
ZEKİ UYGUN (UYGUN AL.) Al. Profil 0 346 222 19 98 0 346 223 94 47
MERVE İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Tarım Makineleri 0 346 226 45 27
ALİ ALTAN YILDIRIM (YILDIRIM AS) Asansör 0 346 221 78 63
AVAN YAPI İNŞ.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Mobilya 0 346 221 58 61 0 346 221 22 35
DAVUT ŞEKER (PAK-TEM) Makine İmalatı 0 346 226 45 58
İ.F.M. TEM. TİC. SAN. LTD. ŞTİ. Kağıt Ambalaj 0 346 221 60 44
TANMAKSAN TİC. LTD.ŞTİ. İnş. Makineleri 0216 314 83 43 0216 313 48 50
A.MURAT BIÇAKCIOĞLU Kağıt Ambalaj 0 346 226 15 89-222 55 58 0 346 223 67 36
A.MURAT BIÇAKCIOĞLU Kağıt Ambalaj 0 346 226 15 89-222 55 58 0 346 223 67 36
SERKAN ARSLAN Kalıp ve Zincir 0216 496 08 61 0216 398 63 22
ÖZCANLAR AL. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Al. Çerçeve 0 346 226 34 19 0 346 226 34 19
ÇINAR PROFİL SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Plastik Granül 0216 378 82 82 0216 378 88 83
HAMLE TİC.LTD.ŞTİ. Oto Yedek Parça 0 346 221 52 82 0 346 221 52 90
ÖZBÜTÜNER TİCARET Ahşap Mut. Eşyası 0 346 221 50 64 0 346 221 50 64
AKCASU YAĞ GIDA TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. Gıda 0 346 218 15 13 0 346 218 15 13
ROSİ MOBİLYA TİC. SAN. LTD. ŞTİ. Mobilya 0 346 221 60 44
AR-GE YAPI KİM. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Yapı Kimyasalları 0 346 226 15 38 0 346 226 15 48
ÖZMERSAN MER. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ Mermer 0 346 225 25 44 0 346 225 42 28
VURAL KARD. TİC.VE SAN.LTD.ŞTİ. Plastik 0 346 222 49 37 0 346 222 49 37
VEYSEL UYMAZ Mobilya 0 232 237 97 38 0 232 237 97 38
BAYATOĞLU MOB. TİC.SAN.LTD.ŞTİ. Mobilya 0 346 225 52 63
SADIKLAR MOBİLYA Mobilya 0 346 221 89 30
EVCE MOBİLYA TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. Mobilya 0 346 223 49 50 0 346 221 72 07
SİTEC Tek. San. ve Ltd. Şti. Oto Yan Sanayi
SİTEC Tek. San. ve Ltd. Şti. Oto Yan Sanayi 00490212 208408
Fatma KARAHAN Gıda 0212 278 43 09 0212 278 43 09

doganay
09.04.2008, 16:15
Firma Rehberi - Üretimini Durduran Firmalar

İsim Görev Tel Faks
TUĞUT PETROL LTD. ŞTİ. Mermer 0 346 223 14 51
KAYALAR ORMAN ÜRÜNLERİ Demir Doğrama 0 346 222 09 68
ALPAYSAN ALÇIPAN LTD. ŞTİ. Gübre 0 346 225 17 61
Halis Plastik Boru San. Tic. Ltd. Şti. Plastik 0 346 218 16 64
ABDULAZİZ DİLEK Beton Yapı Elemanları
BALLISARI KAVUÇUK SAN.TİC.A.Ş Mobilya 0 346 218 15 50 0212 546 66 01
M.Cemalettin Akbaş Mobilya 0 346 224 40 09
AŞKIN MERMER SAN. A.Ş. Mermer 0346 226 35 15 0346 226 15 97
ORKİM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. PVC 0346 226 14 40 0346 226 36 62
AYDOĞAN DEMİR SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Demir Dograma 0346 2181210-0216 6344821 0216 634 48 21
HALİS TOPÇU Tarım Makinaları 0346 225 79 51
GÖK-YIL METAL SAN VE TİC. A.Ş. İnşaat Malzemesi 02124161772-02125466601 0212 253 22 61
DOĞUSAN EMAYE SAN.TİC.A.Ş. Emaye Kaplama 0346 218 12 65
ASLI MOBİLYA A.Ş. Mobilya, Koltuk, Kanepe 0 346 218 13 91 0 346 218 13 95

doganay
09.04.2008, 16:17
Firma Rehberi - Üretimdeki Firmalar

İsim Görev Tel Faks
SİMER MERMER LTD. ŞTİ. Mermer
Akarlar San. Tic. Ltd. Şti. Mobilya 0 346 218 15 44-222 24 39
ÖZ KAREN TİC.SAN.LTD.ŞTİ. Güpür 0 346 226 46 11
Resul KAYA Mobilya 0 346 218 10 79 0 346 211 43 25
SİVAS BOYA SANAYİ Boya İmalatı 0 346 218 10 74-223 94 14
AYDOĞAN DEMİR SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Demir Doğrama 0 346 218 12 10
KAMÇI KUY.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Altın İmalatı 0346 2215573-0212 5128441
ÜÇ-TEM İNŞ. TİC. SAN. LTD. ŞTİ. Mobilya 0346 223 73 32
BİPORE INC Tıbbi Malzeme 0346 225 12 80-222 30 71 0346 222 30 80
FİMAR MERMER A.Ş. Mermer 0346 222 50 00-211 73 73 0346 222 50 05
PACO UMFORM TECHNIK Çelik Dövme 0049 021224846
AYÇELİK ISI LTD. ŞTİ. Kalorifer Kazanı 0346 226 43 93 0346 226 42 48
AKTİF AUTOMOTİVE TEC TİC. LTD. ŞTİ. Otomobil Yan Sanayi 0346 218 12 80-224 11 62
YILDIRIM TİC.LTD.ŞTİ. Tekstil 0346 221 11 25 0346 221 28 12
3 YILDIZ AHŞAP METAL PLASTİK Mobilya 0346 226 40 28-211 57 21
AKCASU İnş. Tic. San. Ltd. Şti. Yag İmalatı 0346 226 21 15
F.Y.O.R. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Gıda 0346 225 30 11-226 46 77
SBB VANA LTD.ŞTİ. Vana 0346 2181498-99,2252918 0346 223 12 95
SİVAS TİCARET MER.A.Ş. Mobilya 0346 221 00 94 0346 221 00 94
ASAL Day. Tük. Mal. Ltd. Şti. Plastik 0346 215 04 18
ÖZYILDIZLAR PETROL TİC. LTD. ŞTİ Sünger 0346 218 13 64-221 07 97
Yuvacı Tekstil SAN. VE TİC. A.Ş. Tekstil 0346 218 14 60
GÖKÇELER MAK. TİC.SAN.LTD.ŞT. Demir Dograma 0346 224 20 14 0346 223 29 10
EBUBEKİR SIDDIK SOLAR Tekstil 0212 6773450 0212 5044169
IŞIKOĞLU SAN VE TİC LTD ŞTİ. Mobilya 0346 218 14 64
HULUSİ YALÇIN Karoser 0346 218 12 40 0346 218 12 42
DÖRTGEN TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş. Tekstil 0346 218 14 67-68 0212 886 69 93
Newland O.G.F. Ltd. Şti. Gübre 0346 224 97 96
Çevik Çelik Kapı Tic.San.Ltd.Şti. Çelik Kapı 0346 218 13 11-211 03 01
MEHMET PEHLİVAN Oto Yedek Parça 0212 254 58 14
SIVASAN İNŞ. TİC. LTD. ŞTİ. Cam Mozaik 0346 222 35 84 0346 221 49 87
ANADOLU TIP TİC VE SAN. A.Ş. Tıbbi Malzeme 0346 218 14 18-225 74 08
BE-TA LTD.ŞTİ. İnşaat Malzemeleri
LEFAKS TEKS. DIŞ TİC. LTD.ŞTİ. Tekstil 0346 218 15 05-0212 651 0212 655 03 31
DENDİ MOB. VE OR. ÜR TİC SAN LTD ŞTİ. Mobilya 0216 4431329-0346 2181428 0216 443 13 29
BİLİM KİMYA LTD. ŞTİ Deterjan 0 346 218 14 22-226 12 12 0 346 218 14 23
NET BOR TİC. VE SAN. A.Ş. Plastik Boru 0 346 218 14 11-223 37 08 0 346 224 65 79
ATAKAN GRUP SAN TİC LTD.ŞTİ. Demir Dograma 0 346 218 14 41-221 41 84 0 346 218 14 44
KOZA BÜRO MOB.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Mobilya 0 346 218 12 25-218 12 26 0 346 218 12 27
ÜMİT ŞARKÜTERİ SAN VE TİC LTD ŞTİ Gıda 0 346 223 68 52
ÜMİT GIDA SAN TİC LTD ŞTİ. Gıda 0 346 218 10 21 0 346 218 10 98
GENÇ BİLGİ A.Ş. Boya İmalatı 0 346 218 12 37-221 71 98
SERİ CAM SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Cam Mozaik 0 346 218 14 26-221 42 75 0 346 226 25 55
UBA TEKS. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Tekstil 0 346 218 12 41
BİO-VET LTD.ŞTİ. Hayvansal İlaç 0 346 218 11 77 0 346 218 11 77
ORTAKLAR SMS LTD. ŞTİ. Koltuk+Kanepe 0 346 218 12 49
YAY-KA TİC VE SAN A.Ş. Yaylı Yatak 0 346 218 11 41
TAHİR KAVDIR Koltuk+Kanepe 0 346 218 13 65
WOODENLAND LTD.ŞTİ. PVC Plastik 0 346 218 13 10
ÖZKAYA GIDA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Kuruyemiş 0 346 218 13 52 0 346 218 13 54
ALPAN PROFİL TİC. SAN LTD. ŞTİ. Demir Dograma 0 346 218 12 82-84 0 346 218 12 85
TUĞRA KANEPE LTD.ŞTİ. Koltuk+Kanepe 0 346 218 13 17-19 0 346 218 13 19
ÖZDE KANEPE LTD.ŞTİ. Koltuk+Kanepe 0 346 218 12 87 0 346 218 12 89
YILMAZ TEKNİK DEMİR DOĞ. Demir Dograma 0 346 218 10 82
YILDIRIM ÇORAP SAN VE TİC A.Ş. Çorap 0 346 218 11 26-27,218 11 0 346 225 58 69
YUNUS MOBİLYA TİC VE SAN LTD.ŞTİ. Koltuk+Kanepe 0 346 218 12 78 0 346 218 12 43
OCAKLAR MAK.SAN. LTD.ŞTİ. Elektrik Malzemesi 0 346 218 13 84-223 25 66 0346 218 13 87
GENCER POLYESTER A.Ş. Plastik Su Deposu 0 346 218 10 56-221 11 93 0 346 221 00 97
GENCER LTD. ŞTİ. Strapor 0 346 218 10 56-221 11 93 0 346 221 00 97
GÖKSEL ARAS Mobilya 0 346 218 12 94-225 72 72 0 346 218 12 92
EMMİOĞLU MERMER AŞ. Mermer 0 346 218 12 00 0 346 223 34 04
ÖN YILDIZ SAN. TİC.LTD.ŞTİ. Tekstil 0 346 218 11 96-98 0 346 218 11 97
AK MERMER SAN.TİC. A.Ş. Mermer 0 346 218 11 60-61,221 14 0 346 223 80 08
TRAMERTAŞ A.Ş. Mermer 0 346 218 13 80
BAY-TEM A.Ş. Sentetik Çuval 0 346 218 11 80 0 346 218 11 79
HAKSAN ISICAM SAN A.Ş. Isı Cam 0 346 218 11 52-221 36 00
ESTAŞ A.Ş. Eksantrik Mili + Döküm 0 346 218 12 20 0 346 218 12 31
MERT MEDİKAL TİC VE SAN A.Ş. Naylon Poşet 0 346 218 13 30 0 346 215 01 52
AKGÜL KARDEŞLERTİC. SAN. LTD. ŞTİ. Küp Şeker 0346 218 12 80-226 10 60
AKTES ISI LTD.ŞTİ. Kalorifer Kazanı 0 346 218 13 70 0 346 218 13 22
BAK ÇİVİ VE TEL A.Ş. Çivi ve Tel 218 13 36 218 13 36

doganay
09.04.2008, 16:17
İnşaat Halindeki Firmalar (31)

Proje Safhasındaki Firmalar (43)

İnşaatını Durduran Firmalar (1)

Üretimini Durduran Firmalar (14)

Üretimdeki Firmalar (71)
Sivas Organize Sanayi Bölgesi Müdürlügü (1)

doganay
09.04.2008, 16:22
Arkadaşlar,

Yukarıdaki bilgileri OSB sitesinden aldım. Fakat sitenin güncelliğinden şüphe duyuyorum. Çünkü en son 2007 tarihlihaerler ana sayfada duruyordu.

berat.demir dostumuzun isteği dogrultusunda osb sitesindeki kayıtları aktarmayaçalıştım. Umarım güncel bilgilerdir.

Saygılarımla

Ertugrul
09.04.2008, 16:25
İnşaat Halindeki Firmalar (31)

Proje Safhasındaki Firmalar (43)

İnşaatını Durduran Firmalar (1)

Üretimini Durduran Firmalar (14)

Üretimdeki Firmalar (71)
Sivas Organize Sanayi Bölgesi Müdürlügü (1)

Bu rakamlar pek iç açıcı değil, özellikle kurulmuş hazır firmalardan 14 tanesinin üretimini durdurması çok ilginç?
İnşaat halinde ki 31 firma umarım bir an önce tesisleşmeyi tamamlar ve üretime geçer.

doganay
09.04.2008, 16:27
Bu rakamlar pek iç açıcı değil, özellikle kurulmuş hazır firmalardan 14 tanesinin üretimini durdurması çok ilginç?
İnşaat halinde ki 31 firma umarım bir an önce tesisleşmeyi tamamlar ve üretime geçer.



Sayın cahar,

Özellikle belirtmiştim. Kayıtların güncel olmadıgını düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde SİVAS'a ziyaretim olacak. Vakit bulursam özellikle sanayide bu firmalarla ilgili araştırma yapmayı düşünüyorum

Ertugrul
09.04.2008, 16:30
Sayın cahar,

Özellikle belirtmiştim. Kayıtların güncel olmadıgını düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde SİVAS'a ziyaretim olacak. Vakit bulursam özellikle sanayide bu firmalarla ilgili araştırma yapmayı düşünüyorum

Sizden gelecek bu konuda ki haberleri merakla bekliyorum. İnşallah bu olumsuz tablo güncelleme sorunundandır.

berat.demir
09.04.2008, 18:40
Sivas osb deki bilgileri buraya aktarmak ne kadar dogrudur bilemiyorum. Ben özellikle ayda bir defa Sivas'a gidiyorum. Orada her ay bir önceki aydan farklı gelişmeler, firmaların yeni inşaatları yükseliyor. Bu sevindirici, benim özellikle aradığım, bu firmalarda çalışan arkadaşlarımız varsa ; yada sanayi ile ilgili bilgisi (sayın leblebi82 gibi) olan arkadaşlarımızdan bilgileri paylaşmak.

Ben Siivas sanayisinin ihracat bilgilerine tam olarak osb nin sitesinden ulaşamadım. Bu nedenle rica ettim. Ayrıca sitenin ne kadar güncel oldugunu bilemiyorum.

Bu bilgi paylaşımlarını hep beraber yapacagız. demişsiniz. ama ben şunu anlamadım doğanay bey:Sivas osb deki bilgileri buraya aktarmak ne kadar dogrudur bilemiyorum. abi asıl bu bilgileri bu ortama aktarmak çok önemli. ama bu bilgileri buraya aktarırken internetteki bilgileri değil de son güncel bilgileri aktarmak önemli. güncel bilgilere ulaşmak için de sizin gibi değerli abilerimizin sivas osb deki yetkili insanlardan aldıkları son bilgiler olması önemli. sizden beklentimizin sebebi de siz osb ye bizden daha sık uğruyorsunuz. uğradığınızda son bilgileri osb müdürlüğünden öğrenebilirsiniz. örneğin mayıs ayında osb ye gittiğinizde mayıs ayında üretime başlayan firmaları buraya yazabilirsiniz. biz de osb ye gittiğimizde biz de öğrenip biz de yazarız. firmaları tek tek analiz ederiz.

berat.demir
09.04.2008, 18:43
Sizden gelecek bu konuda ki haberleri merakla bekliyorum. İnşallah bu olumsuz tablo güncelleme sorunundandır.

bu tablo kesinnikle günceleme sorunundan. ben geçen sene de sivas osb sitesine girmiştim aynı bilgiler yazıyordu bu sene de aynı bilgiler yazıyor. osb nin web sitesi maalesef hiç güncellenmiyor. o yüzden güvenilir bilgiler değil. orada inşa halinde yazan firmaların bir çoğu üretime başladı

doganay
10.04.2008, 00:34
Sivas osb deki bilgileri buraya aktarmak ne kadar dogrudur bilemiyorum. Ben özellikle ayda bir defa Sivas'a gidiyorum. Orada her ay bir önceki aydan farklı gelişmeler, firmaların yeni inşaatları yükseliyor. Bu sevindirici, benim özellikle aradığım, bu firmalarda çalışan arkadaşlarımız varsa ; yada sanayi ile ilgili bilgisi (sayın leblebi82 gibi) olan arkadaşlarımızdan bilgileri paylaşmak.

Ben Siivas sanayisinin ihracat bilgilerine tam olarak osb nin sitesinden ulaşamadım. Bu nedenle rica ettim. Ayrıca sitenin ne kadar güncel oldugunu bilemiyorum.

Bu bilgi paylaşımlarını hep beraber yapacagız. demişsiniz. ama ben şunu anlamadım doğanay bey:Sivas osb deki bilgileri buraya aktarmak ne kadar dogrudur bilemiyorum. abi asıl bu bilgileri bu ortama aktarmak çok önemli. ama bu bilgileri buraya aktarırken internetteki bilgileri değil de son güncel bilgileri aktarmak önemli. güncel bilgilere ulaşmak için de sizin gibi değerli abilerimizin sivas osb deki yetkili insanlardan aldıkları son bilgiler olması önemli. sizden beklentimizin sebebi de siz osb ye bizden daha sık uğruyorsunuz. uğradığınızda son bilgileri osb müdürlüğünden öğrenebilirsiniz. örneğin mayıs ayında osb ye gittiğinizde mayıs ayında üretime başlayan firmaları buraya yazabilirsiniz. biz de osb ye gittiğimizde biz de öğrenip biz de yazarız. firmaları tek tek analiz ederiz.


Sayın berat demir,

SIVAS OSB nin gelişimi hakkında bilgilendirmeleri elimden geldiğince aktarmaya çalışacagım. Ben OSB de bulunan bir iki fabrikaya ayda bir geliyorum. Ama benim ziyaretlerim genelde hafta sonları oluyor. bu nedenle de yeterli bilgileri OSB merkezinden alma imkanım olmuyor. Ben de her gezim sonrasında görmüş oldugum gelişmeleri buraya aktarmaya çalışacagım. biz de osb ye gittiğimizde biz de öğrenip biz de yazarız. firmaları tek tek analiz ederiz Sizinde dediğiniz gibi, gelişimleri hep beraber yardımlaşa yazarak bilgi alışverişinde bulunalım. Ne yaparsak SİVAS için yapacagız. SİVASlılar , Türkiye kazanacak.

doganay
10.04.2008, 00:40
Ayrıca SİVASlıara sevindirici bir haber...

SİVAS OSB de kurulan olan bir iki firma çok güzel ve büyük projelerle hizmet atılımı yapacaklar. Gelişimi çok yakından SİVAS lılar görecektir. O işletmelerin personel sayısı yakın bir zamanda iki katına çıkacaktır.

(Benden firma ismi istemeyiniz lütfen. Firma ismi vermem şimdilik yanlış olur, ama birkaç ay sonra bu firmayı rahatlıkla açılayabilirim.)

Bu projenin iyileştirme maliyeti ve projelendirme çalışmalarını bizzat yönetiyorum. Bunların sonucunu SİVASlılar çok yakından göreceklerdir.

Saygılarımla

doganay
10.04.2008, 00:41
SİVASa 2009 yatırımlarında SÜTAŞ'ın yatırım yapacagını daha öncede belirtmiştim (Tabiik bunu duyum olarak söylemiştim)..

Takip etmeyi unutmayınız..

Saygılarımla

BOUN
10.04.2008, 09:58
SİVASa 2009 yatırımlarında SÜTAŞ'ın yatırım yapacagını daha öncede belirtmiştim (Tabiik bunu duyum olarak söylemiştim)..

Takip etmeyi unutmayınız..

Saygılarımla

Sütaş gibi büyük ve prestijli bir firma Sivasımıza yatırım yaparsa bununla gurur duyarız. Bu haberi sizden duyduğumuza göre gelişmeleri de inşallah sizin verdiğiniz bilgilerden takip ederiz.:)

Bu yatırımın gerçekleşmesini ve Sivas tarım ve hayvancılığına katkıda bulunmasını temenni ediyorum.

berat.demir
10.04.2008, 10:04
AKMERMER A.Ş.
Ak Mermer A.S. olarak Sivas 1. Organize Sanayi Bölgesinde 15.000 m 2 açik ve 4.000 m 2 kapali alanda faaliyette bulunmaktayiz. Amasya ilinde bej mermer ocagi, Sivas ilinde ise Onix, Sari Traverten ve Beyaz Traverten ocaklarimiz vardir.

Mermer ve traverten blok satisimiz oldugu gibi muhtelif ebatlarda da satislarimiz mevcuttur.

Afrika, Brezilya, Çin, Hindistan, Ispanya, Italya, Isveç, Norveç gibi ülkelerden granit ithal etmekte olup, Almanya, Fransa, ABD, Ukrayna, Moskova, Litvanya, Irak gibi ülkelere ihraç etmekteyiz. Ayrica bu ülkelere mermer ve travertende hem blok hem de ebatli malzeme ihracati yapmaktayiz.

Ithal granitlerde Istanbul Ümraniye'deki ana depomuzda ve Sivas'taki yerlerimizde satmaktayiz.

Sivas Ilinde CLARA ismiyle çorap üretimimiz olup, üretimimizin büyük bölümünü ihraç etmekteyiz.

berat.demir
10.04.2008, 10:11
TRAMERTAŞ
Hakkımızda


2002 Yılında Sivas ilinde kurulan TRAMERTAŞ Soğukçermik bölgesindeki ocaklarından ürettiği traverten bloklarını, Sivas Organize Sanayi bölgesinde 15.000 m2 açık alan, 3.500.m2 kapalı alan üzerinde kurulu fabrikasında , dünya traverten pazarı kalitesinde işleyerek müşterilerine sunmaktadır. Fabrikasında yaklaşık 100 personeli ile kurulduğu günden bu yana 24 saat üretim yapmaktadır.

Traverten Ocaklarımız fabrikamıza 20 km. mesafededir. Ocaklarımızda mevsim şartlarından dolayı yılın 6-7 ayı 24 saat çalışarak hammadde ihtiyacımızı karşılamaktadır. Büyük kısmı mevsimsel olarak yaklaşık 20 kişi de ocaklarımızda istihdam edilmektedir.

Travertende SCABOS adını kendine özgü nitelikleri ile markalaştırarak marka tescil belgesini de alan TRAMERTAŞ, yine yüksek rezervli ocaklarından elde edeceği özellikli, travertenlerini de ayni anlayışla markalaştırma hedefi taşımaktadır .

Tecrübesini, genç kadrosunun dinamizmi ile doğaltaş sektörüne yansıtan TRAMERTAŞ, bugün 5 kıtada 10 dan fazla ülkeye ihracat yapan bir şirkettir. Bugüne kadar Amerika pazarı hedefinde ilerleyen TRAMERTAŞ, bugün Avrupa’dan gelen taleplerle birlikte hedefini tüm dünya pazarları olarak geliştirmektedir.

Dünyada Doğaltaş Zenginliği tescil edilen Türkiye’de, TRAMERTAŞ pazara sunduğu SCABOS traverteni ile, bu zenginliğe yeni bir ürün katmış olmanın haklı gururunu yaşamaktadır.

berat.demir
10.04.2008, 10:15
EMMİOĞLU MERMER

Fabrikamız, Sivas Organize Sanayi Bölgesinde 7.000 metrekare kapalı, 15.000 metrekare açık alan olmak üzere toplam 22.000 metrekare alanda üretim yapmaktadır. 300.000 metrekare yıllık kapasitemiz ile müşterilerimize kaliteli hizmet vermenin gururunu yaşıyoruz.

Bölgedeki en büyük mermer fabrikası olan fabrikamızda, en son teknoloji yerli ve yabancı makinelerle kaliteden ödün vermeyen bir üretim yapılmaktadır. Firmamız programına aldığı yeni yatırımlar çerçevesinde ilave ekipman ve makine alım işlemlerini sonlandırmak üzeredir
Fabrikamızda Fraccaroli & Balzan aritma sistemi kullanilmakta olup çevreye duyarli üretim yapılmaktadır.

leblebi82
10.04.2008, 11:05
O zaman size güncel bilgileri vereyim ;

1. Organize Sanayi Bölgesinde 404 hektar alan var bildiğiniz gibi. Bunun 305 hektarı sanayi parseli. Geri kalan yol, park, yeşil alan, sosyal tesis v.b.

197 Hektar tahsisi yapılan parsel alanı var. 108 Hektar boş parsel alanı.

Toplam Parsel Sayısı : 481
Sanayi Parsel Sayısı : 449
Arıtma Tesisi Parsel Sayısı : 2
Tahsis Olunan Parsel Sayısı : 284
Boş Parsel Sayısı : 165
Yatırımcı Firma Sayısı : 158
Üretime Geçen Firma Sayısı : 77
Üretimini Durduran Firma Sayısı : 12
İnşaatını Durduran Firma Sayısı : 1
İnşaat Halindeki Firma Sayısı : 26
Proje Safhasında Olan Firma Sayısı : 42


İnşallah daha müsait bir zamanda detaylı bilgi verebilirim. Şu anda zamanım kısıtlı olduğu için bunları verebildim sadece. Bilgiler günceldir.

berat.demir
10.04.2008, 11:13
bana göre üretimdeki firma sayısı 80 in üzerindedir. bilgiler için tşk. ederiz

leblebi82
10.04.2008, 22:27
bana göre üretimdeki firma sayısı 80 in üzerindedir. bilgiler için tşk. ederiz

Bugün yeni bir haber aldım. Kimyasal yapı alanında faaliyet gösterecek yeni bir fabrikanın hazırlıkları yapılıyor. Büyük bir yatırım olacakmış.

sivaslihakan
11.04.2008, 00:37
sivasta holding varmi????????????????????????? ??????????

berat.demir
11.04.2008, 08:26
Sivas artık kabuğunu kırdı

11.04.2008 - 00:39

Uzun yıllar kendi kaderine terk edilerek, çok büyük sıkıntılar yaşanan ilimiz için dertlenmeyeceğim, derdimi de kimselere söylemeyeceğim. Zira Sivas artık kabuğunu kırdı.

SİVAS'TAN / Naci YILDIZ

sivas@dunya.com

Bundan 34 yıl önce aramızdan ayrılan, sazı ve sözüyle dünyaca üne kavuşmuş Sivaslı şair Aşık Veysel'in anısına atfetmek üzere, makaleme onu anlatarak başlamak istiyorum.

Hep söylerim; 'Şairin şiirine kulak vermek gerekir' diye. Zira şairler bulunduğu çevreden, yaşadığı ilden ve daha sonra da ülkesinden ilham alarak dağarcığını doldurur. Sohbetlerinde bulunmaktan büyük keyif aldığım Aşık Veysel Şatıroğlu da öyle yapardı. Ülkenin gündemini yakından takip eder, kamuoyunu ilgilendiren bir şey yaşanmış ise veya yaşanacaksa onu hemen kendi süzgecinden geçirir ve şiir olarak topluma sunardı.

Aşık Veysel, okuma yazma bilmemesine ve yedi yaşından itibaren görme yeteneğini kaybetmiş olmasına rağmen, sazı ve sözü ile yaşadığı şehre çok büyük katkıları oldu. Öyle ki, ellerinde çerçeveli diplomaları bulunan ve çevresinde büyük paralar kazanan insanlardan daha çok yaşadığı şehre ve ülkeye faydası dokundu. Aşık Veysel, bir mısrasında şöyle sesleniyor:

Derdimi dökersem derin dereye

Doldurur dereyi düz olur gider.

İşte Sivas aynen Veysel'in dizelerindeki durumu yaşıyordu. Uzun yıllar kendi kaderine terk edilerek, çok büyük sıkıntılar yaşanan ilimiz için dertlenmeyeceğim, derdimi de kimselere söylemeyeceğim. Zira Sivas artık kabuğunu kırdı.

Sivas'ta son yıllarda çok güzel gelişmeler yaşanıyor. Sanayi bölgelerinde gözle görünür bir canlanma var. Yatırımcıların birbirleriyle yardımlaşması fikir alış verişinde bulunmaları şahsen beni son derece memnun ediyor. Geçmişte 'yakınma kültürü', bardağın sadece boş tarafını görüp, dolu yanını görmemek Sivas'ta oldukça yaygındı. Sorunlarımızı demokratik ortamda bir araya gelip tartışma kültürü maalesef yok denecek kadar azdı. Sivas için bunlar çok geride kaldı. İnsanımız artık kazanmasını ve kazandırmasını biliyor. Sivas bundan böyle göç veren iller arasında olmayacaktır.

Son dönemde ilimize atanan valiler de oldukça verimli oldular. Şu anki valimiz Veysel Dalmaz da Sivas'ın her meselesini çözmek için büyük çaba ve gayret gösteriyor. Dalmaz, bir ilin kalkınmasında sanayinin lokomotif görev yaptığını çok iyi biliyor. Ben aynı duyguları başta Belediye Başkanı Sami Aydın, TSO Başkanı Osman Yıldırım, diğer oda ve sivil toplum örgütlerinin de taşıdığına yürekten inanıyorum.

Sivas'ta tüm bu gelişmeler yaşanırken, Sivasspor'un Süper Lig'de gösterdiği başarı da bize ayrı bir mutluluk yaşatıyor. Sivasspor örneğinde olduğu gibi, yeter ki şehirde sorumluluk taşıyan herkes elini taşın altına koysun. Her alanda Süper Lig'e çıkarız!

berat.demir
11.04.2008, 08:29
Bugün yeni bir haber aldım. Kimyasal yapı alanında faaliyet gösterecek yeni bir fabrikanın hazırlıkları yapılıyor. Büyük bir yatırım olacakmış.

üstad eyvallah. çok sağol bu bilgi için. osb ile ilgili verdiğin bilgi ise 2007 yılına ait. 2008 yılında açılan fabrikalarla beraber 80 den fazla fabrika faaliyeette tahminimce.

BOUN
11.04.2008, 08:59
EMMİOĞLU MERMER

Fabrikamız, Sivas Organize Sanayi Bölgesinde 7.000 metrekare kapalı, 15.000 metrekare açık alan olmak üzere toplam 22.000 metrekare alanda üretim yapmaktadır. 300.000 metrekare yıllık kapasitemiz ile müşterilerimize kaliteli hizmet vermenin gururunu yaşıyoruz.

Bölgedeki en büyük mermer fabrikası olan fabrikamızda, en son teknoloji yerli ve yabancı makinelerle kaliteden ödün vermeyen bir üretim yapılmaktadır. Firmamız programına aldığı yeni yatırımlar çerçevesinde ilave ekipman ve makine alım işlemlerini sonlandırmak üzeredir
Fabrikamızda Fraccaroli & Balzan aritma sistemi kullanilmakta olup çevreye duyarli üretim yapılmaktadır.



Bildiğim kadarıyla Sivasımızda en çok ihracat yapan firmaların başında mermer firmaları geliyor. Hatta ihracat sıralamasında Emmioğlu mermer birinci Fimar mermer ikinci diye biliyorum.

Mermer sektöründe faaliyet gösteren firmalarımıza başarılar diliyorum. Umarım daha fazla ihracatla ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlarlar. Ayrıca Sivasımızda daha fazla istihdam sağlamalarını temenni ediyorum.

Yanlız bu hususta bir şeyi vurgulamak gerekiyor: Sayın Valimizin de belirttiği gibi mermeri ocaktan çıkartıp kütük halinde dışarıya satmak yeterli katma değeri sağlamıyor. Eğer mermer işleme tesisleri ve teknolojisi Sivaslı firmalarımız tarafından daha yoğun bir şekilde kullanılabilirse ilimizde hem daha fazla katma değer üretilmiş olur hem de daha fazla istihdam sağlanmış olur.

Firmalarımıza başarılar....

BOUN
11.04.2008, 09:01
sivasta holding varmi????????????????????????? ??????????

Bildiğim kadarıyla sadece bir tane holding var Sivasımızda. Aşağıdaki adresten ziyaret edebilirsin:

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
11.04.2008, 09:12
Bu arada Sivas'ta tam olarak OSB içerisinde olmasa bile civarında faaliyet gösteren ve yavaş yavaş markalaşmaya başlayan sucuk ve pastırma tesislerine değinmekte fayda var. Zira hayvancılığı doğrudan, tarım faaliyetlerini ise dolaylı olarak ilgilendiren bu sektörde firmaların katma değeri yüksek ürünler üretmeye başlamaları ve markalaşmaları Sivas ilinin zenginleşmesi ve istihdam açısından gerçekten çok önemli.


Aşağıda bu alanda faaliyet gösteren firmalarımızdan sadece bir kaçının web adresi var. Buradan ziyaret edip detaylı bilgi alabilirsiniz.


Güler Sucukları [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]ülersucuk.com/


Tan Sucukları [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
11.04.2008, 09:24
Arkadaşlar aşağıdaki haberde ismi geçen firmanın Sivas'ta üretime geçtiğini duymuştum. Şu anki durumu nedir, Sivas'taki arkadaşlarımız bize bilgi verebilirlerse memnun oluruz. Haberde de belirtildiği gibi gerçekten yüksek teknoloji gerektiren ve Sivasımız için gurur kaynağı bir yatırım. Haber bir kaç yıl evvelinin haberi ancak yatırım hakkında malumat vermesi açısından mühim. Buyrun okuyun:




'Türkiye, sağlık cihazının üretiminde bölgede üs olacak'

Ameliyatlarda kullanılan tıbbi malzemelerin birçoğunu ithal eden Türkiye, gurbetçi bir işadamının Sivas'a kuracağı fabrika sayesinde dışa bağımlılıktan kurtulacak.



Durmuş Koç, ABD'nin New Jersey eyaletinde suni damar, anjio plastik katater, balon katater, kan toplama setleri üzerine üretim yapan fabrikasının bir benzerini Sivas Organize Sanayiiye taşıdı. Burada imal edilen ürünler ayrıca Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu'ya ihraç edilecek. Önümüzdeki ay deneme üretimlerine başlayacak fabrikadan piyasaya yıllık 150 bin tıbbi malzeme sürülecek. Türkiye, 1980'de sadece 109 milyon dolarlık tıbbi malzeme ithalat ederken, 1997 yılında bu rakam 1,657 milyar dolara çıktı. Bugün ise toplam tedavi gideri ödemesi 16 milyar YTL. Bu rakamın tam 7 milyar yeni lirası ithal tıbbi malzemelere ait.

Teşvik Yasası kapsamındaki illere son bir yıl içerisinde yapılan yatırımlardan yurtdışında yaşayan gurbetçiler de nasibini aldı. Uzun yıllar Türkiye'de kuracağı fabrikanın hayaliyle yaşayan işadamı Durmuş Koç, nihayet bu isteğini gerçekleştirdi. Memleketi Sivas'tan 37 yıl önce eğitim amacıyla ayrılan Durmuş Koç, Amerika'ya giderek New Jersey Fairleigh Dickinson Üniversitesi Makine Mühendisliği'ne kaydoldu. Başarılı bir öğrencilik döneminin ardından mezun olan Koç, İsveçli bir bayanla evlenerek ABD'ye yerleşti. Üç çocuk sahibi Türk işadamı, New Jersey'de kurduğu işyerini büyütürek fabrikaya dönüştürdü. Tıp alanında 11 buluş sahibi işadamı, patentli ürünlerini Amerika ve Avrupa'ya pazarlamaya başladı. Kısa zamanda Amerika'nın önde gelen işadamları arasında ismi anılan Durmuş Koç'a Türkiye'nin sayılı işadamlarından ortaklık teklifi geldi. Ancak, İstanbul'da değil, Sivas'ta bir fabrika kurmak istediğini belirterek, teklifleri geri çevirdi. Koç, 'Bipore İnc' adlı firmanın şubesini Sivas'ta faaliyete geçirdi. Amcasının oğlu Çağdaş Gayretli'yi şubenin başına geçiren işadamı, bu ay Türkiye'ye gelerek fabrikanın son halini inceleyecek. Gayretli şu bilgileri verdi: "17 Ağustos'ta fabrika tamamlanacak ve deneme üretimlerine başlayacağız. Bütün makineler Amerika'daki fabrikadan gelecek. Oradan gelen hammadde burada işlenecek ve satışa sunulacak. Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu'nun merkezi Türkiye olacak. Talepler belli. Amerika'daki fabrika özellikle Çin'den gelen talebe yetişemiyordu. Artık Çin'e katater, suni insan damarı gibi tıbbi malzemeleri buradan göndereceğiz."

BOUN
11.04.2008, 09:34
Evet kaldığımız yerden devam edelim.:) Sırada ilimizde son yıllarda yine gelişmekte olan alçı ve yapı kimyasalları sektöründe faaliyet gösteren bir kaç firmanın web adresini vermeye geldi. Artık siz tıklayıp incelersiniz...


BMT Alçı [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


BETTA Alçı [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
11.04.2008, 09:48
Sadece internette gezinerek Sivasımızın bir çok firması hakkında malumat sahibi olunabilir. İnsan bazen 'Ya hu Sivas'ta böyle firmalar da mı varmış' diyerek şaşırıyor. Aşağıdaki haber de yine Sivas OSB'de faaliyet gösteren bir firmayla alakalı ve sadece bir kaç ay evvel Referans gazetesinde yayınlanmış. Bu firmayı ve yöneticilerini tebrik eder başarılar dilerim.




Bio-Vet'in hedefi yeni yurtdışı pazarlar ile 13 milyon YTL ciro


07.02.2008 | Mine Özdemir | Haber



Sivas'ta 6 yıl önce hayvan hastalıklarına yönelik aşı üretim tesisi kuran Çetin Yıldırım, iç pazarda yakaladığı başarıyı yurt dışına taşımak için harekete geçti. Irak'ın ardından; Sudan, Türki Cumhuriyetleri, Ürdün, Suriye ve Arap ülkelerine ihracata hazırlanan girişimci, yerli veya yabancı bir ortaklıkla pazar payını artırmayı planlıyor.

Veteriner hekim Çetin Yıldırım 6 yıl önce Sivas'ta kurduğu Bio-Vet aşı fabrikasıyla, iç pazarda yüzde 35'lik pay almayı başardı. Şimdi de dış pazarlarda büyümeyi hedefleyen Yıldırım; Irak, Sudan, Türki Cumhuriyetleri, Ürdün, Suriye ve Arap ülkelerine ihracata hazırlanıyor.
Uzun yıllar aşı üretiminin dünya pazarındaki konumunu araştıran Yıldırım, dünyada sadece 15 ülkede aşı üretilmesi ve pazar payının geniş olması nedeniyle bu sektöre adım atmaya karar verdi. Devlet kuruluşlarında da veteriner tekniker olarak görev alan Yıldırım, Birinci Organize Sanayi Bölgesi'nde toplam 10 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteren fabrika kurdu. İlk yıllarda 20 kişinin çalıştığı fabrikada bugün 6 veteriner hekim, 2 biyolog, 3 kimyager, 5 laborant olmak üzere toplam 34 kişi yer alıyor. Fabrikada başta viral bakteriyel, parazit ve veteriner aşıları olmak üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı onaylı koyun ve keçiler için çiçek, konsantre enterotoksemi, süt kesen, sığırlara yönelik yanıkara, koyunlar için hepatitis aşısı ve buzağılar için septisemi serumu üretiliyor. Aşıları yurt içi pazarının yanı sıra Irak'a da ihraç eden Yıldırım, 1 ay içinde 50 bin dolarlık ihracat gerçekleştiriyor. Şirket, şimdi Sudan, Türki Cumhuriyetleri, Ürdün, Suriye ve Arap ülkelerinden gelen talepler doğrultusunda bu ülkelere ihracata hazırlanıyor.

Şap aşısı üretim tesisi yolda
Hayvancılık sektörünün en büyük sorunlarından birinin hastalıklar olduğunu belirten Yıldırım, ürettikleri aşı çeşitlerinin hayvanların doğumundan ölüme kadar geçireceği bütün hastalıkları kapsadığını dile getiriyor. Dünyadaki teknolojik gelişmelerin hayvancılıkta koruyucu hekimliğin ön plana çıkardığını ifade eden Yıldırım, hayvan hastalıklarına karşı en ucuz iyileştirme yönteminin aşılama olduğunun altını çiziyor. 10 adet ruhsatlı aşıya sahip olduklarına dikkat çeken Yıldırım, Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte Türkiye'de bulunmayan aşıları üretmeyi amaçladıklarını ifade ediyor. İngiltere ve İsrail gibi birçok ülkede şap hastalığıyla mücadele edildiğini vurgulayan Yıldırım, dünyada talep gören aşıları üreteceklerini kaydediyor. İlacın tedavi etmediği şap gibi bazı hastalıkların sadece aşılama yoluyla önlenebileceğini söyleyen Yıldırım, bu nedenle şap aşısı üretim tesisi kurduklarını ifade ediyor. 2 bin metrekare kapalı alanda Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan ikinci tesisin makine ve ekipman alımıyla ilgili görüşmelerinin devam ettiğine işaret eden Yıldırım, "Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Avrupa Birliği (AB) ve Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi'ne (KOSGEP) projeler sunduk" diye konuşuyor.

İç Pazar payı yüzde 35
Türkiye'deki hayvan mevcuduna yetecek kadar üretim kapasitesine sahip olduklarını vurgulayan Yıldırım, şu an yarım kapasiteyle çalıştıklarını kaydediyor. Yıldırım, aşıların belli dönemlerde tüketildiği için stok yaptıklarının altını çizerek, yaklaşık 15 milyon doz olmak üzere 150 bin şişe aşı üretimi yaptıklarını dile getiriyor. İç pazar paylarının yüzde 35 olduğuna dikkat çeken Yıldırım, bu oranı kısa vadede yüzde 50, uzun vadede yüzde 80 artırmayı amaçladıklarını ifade ediyor. Yıldırım, 2007 yılında 4 milyon YTL yıllık ciro elde ettiklerine dikkat çekerek, 2008'de ciroyu 13 milyon YTL'ye çıkaracaklarını söylüyor. Yıldırım, tüm gelişmelerin yanı sıra yerli veya yabancı bir ortak arayışı içinde olduklarını kaydediyor. Koyun ve keçilerde görülen çiçek hastalığını önleyen çiçek aşısı da ürettiklerini de söyleyen Yıldırım, "Üretilen çiçek aşısıyla geçen yıl 5 milyon koyunun çiçek hastalığına yakalanmasını önledik. Bu çalışmayla Türkiye ekonomisine çok büyük katma değer yarattık" şeklinde konuşuyor. Son günlerde tohum üretimi (sperma) ve enjektör üretimiyle ilgili iki proje üzerinde çalıştıklarını ifade eden Yıldırım, enjektör üretiminin Türkiye'de sınırlı yapıldığını ve dünyada çok fazla bilinmediğini dile getiriyor.


Kaynak: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
11.04.2008, 10:34
Sivas OSB'de farklı bir alanda üretim yapmakta olan bir başka firmamız SBB vana. Firmanın web sitesinde yıllık üretim miktarı, varsa ihracat yapılan yerler vs gibi detaylı bilgiler yok ama yine de fikir edinmeniz açısından tıklayarak gezinebilirsiniz!



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
11.04.2008, 10:59
Sivas OSB'de istihdama en çok katkıda bulunan ve benim şahsen sayılarının artmasını en çok arzuladığım firmalar tekstil ffirmalarıdır. Gururumuz olan bu firmalardan sadece üç adedinin web adreslerinden girerek ziyaret edebilirsiniz.


Yuvacı Tekstil [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


Ön Yıldız Tekstil [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]******/


LeFaxx Jeans [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

altuntas58
11.04.2008, 11:15
Sivas OSB den verdiğiniz haberlerden dolayı sizileri kutlarım verdiğniz haberleri okuyunca göğsüm kabardı demekki sivasımızada bayağı yatırım yapılıyormuş inşallah bu yatırımların daha büyüğü yapılır ve devamı gelir

leblebi82
12.04.2008, 11:17
üstad eyvallah. çok sağol bu bilgi için. osb ile ilgili verdiğin bilgi ise 2007 yılına ait. 2008 yılında açılan fabrikalarla beraber 80 den fazla fabrika faaliyeette tahminimce.

Sivas TSO'nun Vizyon isimli resmi dergisinin yeni çıkan son sayısına göre bu bilgiyi verdim. Muhtemeldir ki 2008 gelişmeleri eklenmemiş olabilir.

BOUN
13.04.2008, 11:55
O zaman size güncel bilgileri vereyim ;

1. Organize Sanayi Bölgesinde 404 hektar alan var bildiğiniz gibi. Bunun 305 hektarı sanayi parseli. Geri kalan yol, park, yeşil alan, sosyal tesis v.b.

197 Hektar tahsisi yapılan parsel alanı var. 108 Hektar boş parsel alanı.

Toplam Parsel Sayısı : 481
Sanayi Parsel Sayısı : 449
Arıtma Tesisi Parsel Sayısı : 2
Tahsis Olunan Parsel Sayısı : 284
Boş Parsel Sayısı : 165
Yatırımcı Firma Sayısı : 158
Üretime Geçen Firma Sayısı : 77
Üretimini Durduran Firma Sayısı : 12
İnşaatını Durduran Firma Sayısı : 1
İnşaat Halindeki Firma Sayısı : 26
Proje Safhasında Olan Firma Sayısı : 42


İnşallah daha müsait bir zamanda detaylı bilgi verebilirim. Şu anda zamanım kısıtlı olduğu için bunları verebildim sadece. Bilgiler günceldir.



Sivas OSB'de şu an 77 fabrikanın faal olduğunu düşünsek ve OSB dışındaki üç-beş fabrikayı, ayrıca ilçelerdeki faal fabrikalarıda bu rakama dahil etsek Sivas genelinde çalışır durumda bulunan fabrika sayısı ancak 100 rakamını birazcık aşıyor olabilir.

Sivas 2023 vizyonunda belirtildiği gibi eğer iki OSB'de en az beş yüz sanayi tesisi hedefine ulaşılmak isteniyorsa açıkça görülüyor ki Sivas'ta her yıl en az 30 fabrikanın üretime geçmesi lazım bu süreçte.

Yani.....

Daha alınması gereken çoook yol var! Allah yatırımcımızın, sanayicimizin yardımcısı olsun. Tabii bu arada elinde sermayesi olanlara biraz da girişimci ruh versin. Her köşe başına market açmakla, her yıl 150-200 dairelik inşaat dikip sıcak parayı cukka etmekle ne istihdama katkıda bulunulabilir ne yeterli katma değer üretilir ne ihracat yapılır ne de refah seviyesi yükselir!

doganay
13.04.2008, 18:38
Sayın boun;

Bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederim.

alix_özdemir
15.04.2008, 17:31
Arkadaşlar aşağıdaki haberde ismi geçen firmanın Sivas'ta üretime geçtiğini duymuştum. Şu anki durumu nedir, Sivas'taki arkadaşlarımız bize bilgi verebilirlerse memnun oluruz. Haberde de belirtildiği gibi gerçekten yüksek teknoloji gerektiren ve Sivasımız için gurur kaynağı bir yatırım. Haber bir kaç yıl evvelinin haberi ancak yatırım hakkında malumat vermesi açısından mühim. Buyrun okuyun:




'Türkiye, sağlık cihazının üretiminde bölgede üs olacak'

Ameliyatlarda kullanılan tıbbi malzemelerin birçoğunu ithal eden Türkiye, gurbetçi bir işadamının Sivas'a kuracağı fabrika sayesinde dışa bağımlılıktan kurtulacak.



Durmuş Koç, ABD'nin New Jersey eyaletinde suni damar, anjio plastik katater, balon katater, kan toplama setleri üzerine üretim yapan fabrikasının bir benzerini Sivas Organize Sanayiiye taşıdı. Burada imal edilen ürünler ayrıca Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu'ya ihraç edilecek. Önümüzdeki ay deneme üretimlerine başlayacak fabrikadan piyasaya yıllık 150 bin tıbbi malzeme sürülecek. Türkiye, 1980'de sadece 109 milyon dolarlık tıbbi malzeme ithalat ederken, 1997 yılında bu rakam 1,657 milyar dolara çıktı. Bugün ise toplam tedavi gideri ödemesi 16 milyar YTL. Bu rakamın tam 7 milyar yeni lirası ithal tıbbi malzemelere ait.

Teşvik Yasası kapsamındaki illere son bir yıl içerisinde yapılan yatırımlardan yurtdışında yaşayan gurbetçiler de nasibini aldı. Uzun yıllar Türkiye'de kuracağı fabrikanın hayaliyle yaşayan işadamı Durmuş Koç, nihayet bu isteğini gerçekleştirdi. Memleketi Sivas'tan 37 yıl önce eğitim amacıyla ayrılan Durmuş Koç, Amerika'ya giderek New Jersey Fairleigh Dickinson Üniversitesi Makine Mühendisliği'ne kaydoldu. Başarılı bir öğrencilik döneminin ardından mezun olan Koç, İsveçli bir bayanla evlenerek ABD'ye yerleşti. Üç çocuk sahibi Türk işadamı, New Jersey'de kurduğu işyerini büyütürek fabrikaya dönüştürdü. Tıp alanında 11 buluş sahibi işadamı, patentli ürünlerini Amerika ve Avrupa'ya pazarlamaya başladı. Kısa zamanda Amerika'nın önde gelen işadamları arasında ismi anılan Durmuş Koç'a Türkiye'nin sayılı işadamlarından ortaklık teklifi geldi. Ancak, İstanbul'da değil, Sivas'ta bir fabrika kurmak istediğini belirterek, teklifleri geri çevirdi. Koç, 'Bipore İnc' adlı firmanın şubesini Sivas'ta faaliyete geçirdi. Amcasının oğlu Çağdaş Gayretli'yi şubenin başına geçiren işadamı, bu ay Türkiye'ye gelerek fabrikanın son halini inceleyecek. Gayretli şu bilgileri verdi: "17 Ağustos'ta fabrika tamamlanacak ve deneme üretimlerine başlayacağız. Bütün makineler Amerika'daki fabrikadan gelecek. Oradan gelen hammadde burada işlenecek ve satışa sunulacak. Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu'nun merkezi Türkiye olacak. Talepler belli. Amerika'daki fabrika özellikle Çin'den gelen talebe yetişemiyordu. Artık Çin'e katater, suni insan damarı gibi tıbbi malzemeleri buradan göndereceğiz."

Gerçekten müthiş bir haber. Dünya ekonomisinde büyük bir paya sahip olan ve çok hızlı gelişme kaydeden bir alanda yatırım yapılması büyük kazanç. İnşallah bu kuruluş öncü olur ve Sivasımızda benzer yatırımlar artar.

doganay
18.04.2008, 09:44
Kent haber ınternet sayfasından alıntı;

Sivas'taki Türkiye Demiryolları Makineleri Sanayi Anonim Şirketi (TÜDEMSAŞ) Almanya'da vagon imalatı ve taşımacılığı yapan firmaların ilgi odağı oldu.

Alman Demiryolları Deutsche Bahn'ın ziyaretinin ardından Alman VTG firması yetkilileri de ülke demiryolları taşımacılığının ihtiyacı olan yük vagonlarını karşılayabilmek için TÜDEMSAŞ Genel Müdürlüğünde bir dizi incelemelerde bulundu.

TÜDEMSAŞ'IN faaliyetlerini anlatan sine vizyon gösteriminin ardından yapılan karşılıklı görüşmelerde özelikle tanker vagonu imalatı ve yedek parçaları üretimi konusu üzerinde duruldu.

Alman VTG firması Proje Müdürü Matthias Vornhusen ve Satın Alma Müdürü Gunnar Schwarcke yaptıkları açıklamada VTG 'nin Almanya'da petrol ve petrol ürünleri taşımacılığı ve vagon kiralama işi yapan Avrupa çapında bir özel sektör taşımacılık kuruluşu olduğunu söyledi.

Vornhusen, şunları kaydetti;
"Bu anda 48 bin 200 adet yük vagonu parkıyla Almanya'dan tüm Avrupa'ya taşımacılık yapıyoruz. Ancak yıllık 800 ile bin adet yük vagonuna ihtiyacımız olması sebebiyle yaptığımız araştırma sonucunda TÜDEMSAŞ ile de görüşerek taleplerimizi iletmek istedik. Sizlerin taleplerimizi karşılayacağınıza inanıyoruz" dedi.

TÜDEMSAŞ Genel Müdürü Halil Torun ise şunları söyledi;
"Demiryolu taşımacılığı sektöründe Avrupa çapında bir taşımacılık firması olan VTG yetkililerinin şirketimize duydukları ilgi ve alakaya teşekkür ediyorum..Kendilerine görüşmelerimizde tanker yük vagonu imalatı ve yedek parça üretimi talepleri doğrultusunda elimizden gelen katkıyı sağlayabileceğimizi söyledik. Bu ziyaretler personelimizin ve bizim çalışma şevkimizi de açıkça daha da artırmaktadır. TÜDEMSAŞ dünya çapında vagon firmalarının ilgi odağı haline gelmiştir" dedi.

Torun, ayrıca bundan önce olduğu gibi bundan sonrada bu tür girişimlerimizle Sivas ekonomisini de doğrudan ilgilendiren uzun vadeli bir iş birliğinin arayışı içinde olma gayretlerini bütün yoğunluğu ile sürdüreceklerini söyledi.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 09:47
Kent haber ınternet sayfasından alıntı;

KENTGİRİŞİMCİLER PROJESİ TANITILDI.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivas Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) tarafından yürütülen Kadın Girişimciliğini Destekleme Projesi Gürün ilçesinde de tanıtıldı.

Gürün Esnaf Odası salonunda gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını SESOB Genel Sekreteri Hüseyin Özfidan yaptı. Türkiye Esnaf ve Sanatlar Konfederasyonu ve Sivas Birliğin çalışmaları hakkında bilgi veren ve tanıtım yapan Özfidan, daha sonra projeyi değerlendirdi.

Esnaf Odaları Birliği tarafından yürütülen projenin ilçelerde ilk olarak Gürün'de tanıtıldığını ve katılımdan da son derece memnun olduğunu belirten Özfidan, merkezdeki kursların tamamlanmasının ardından kursiyerlerin taleplerinin değerlendirilerek ilçede de bu eğitimlerin verilebileceğini kaydetti.

Kadın Girişimciliğini Destekleme Projesi Merkez Yöneticisi Füsun Çetinde projenin uygulama aşamaları ve eğitim sistemi hakkında bilgiler vererek, katılımcıları bilgilendirdi. SESOB'un öncülüğünde şu anda merkezde başlayan olan projede, uzman kişilerin eğitimci olarak katıldığını vurgulayan Çetin, deneyim paylaşım grup toplantılarından bireysel danışmanlığa kadar birçok alanda eğitim verildiğini kaydederek şunları söyledi; "Kadın Girişimciliğini Destekleme Projesi ile kadın girişimcilerimizi vereceğimiz eğitim ile iş dünyasında daha aktif rol almalarını istiyoruz. Vereceğimiz eğitimle iş sahibi olmak isteyen kadınlarımızın hangi yolu izlemeleri, hangi alanlara yönelmeleri, iş dünyasında daha aktif rol almaları konusunda yol göstereceğiz, onlara rehber olacağız. Bölümler halinde yapılacak olan kurslarımız 10'ar gün sürecek. Kurs bitiminde ise kursiyerlerimize belge verilecek."

Katılımcılardan son derece memnun olduklarını vurgulayan Gürün Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nail Çakıcı ise, kurslara katılan bayanların aile ekonomisine katkı sağlaması amacıyla bir proje geliştirdiklerini belirterek, düzenlenecek olan kurslara katılan bayanlara yönelik olarak tekstil alanında faaliyet gösteren büyük firmalarla görüştüklerini söyledi. Görüşmelerin sonunda yapılan anlaşma ile ev hanımlarının da para kazanacağını vurguladı.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

LaEdri
18.04.2008, 10:01
sivasımız gerçekten yavaş da olsa bir büyüme içine girmiş durumda.....bunda belediye başkanımızın gerçekten büyük gayretler içine girmesi ve son dönemde atanan valilerimizin hepsinin son deree verimli olmasının katkısı büyük..şahsen erzurumdayım valiyi ve belediye başkanını zırhlı araçlarının dışında bir yerde gören insan sayısını çok çok az...böyle bir vali ve böyle bir belediye başkanımız da olabilirdi..şuanki valimiz veysel dalmaz ve önceki hasan canpolat zaten bir numara...inşallah hep daha ileriye atılımlar yapacağız..

doganay
18.04.2008, 16:55
Gürünlü vatandaşlarımız için bir haber;

Sivas'ın Gürün İlçesi'nde kaymakamlık tarafından bazı okullardaki bakım ve onarım çalışmalarında görevlendirilecek 10 işçinin çalıştırılacağı belirtilerek, işsizlere çağrıda bulunuldu.

Edinilen bilgiye göre Gürün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın İş-Kur ve AB ile ortaklaşa toplum yararına hazırlamış olduğu proje kapsamında, 8 ilköğretim okulunun bakım-onarım işlerinde çalıştırılmak üzere 10 işçi alınacağı öğrenildi.

4 ay süreyle çalıştırılacak olan işçilere asgari ücretten yüzde 10 daha fazla ödeme yapılacağı öğrenilirken, müracaat ve geniş bilgiler için Gürün Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile görüşülebileceği belirtildi.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 16:58
SİVAS yük treni merkezi olabilir;

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Çok güzel bir haber okuyalım lütfen. Ben sevindim dogrusu. İnşallah gerçekleşir

doganay
18.04.2008, 17:01
ERDEMİR YÖNETİMİ DİVRİĞİ LİLERİ İŞTEN ÇIKARIYOR.

İlginç bir haber...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:06
90 MİLYON EURO'DA SİVAS NE KADAR PAY ALACAK?

"Bu kalkınma projesinde AB fonlarından 90 milyon Euro yardım söz konusudur. Bu miktardan hangi ilin ne kadar pay alacağı, üreteceği projeye göre olacak.




Yozgat Vali Yardımcısı Hasan Kayhan, Avrupa Birliği (AB) Bölgesel Kalkınma Programı Fonlarından yararlanmak için tüm kamu kurum ve kuruluşlarının proje hazırlaması gerektiğini söyledi.
Vali Yardımcısı Kayhan, Orta Anadolu Kalkınma Birliğinin Kayseri merkez olmak üzere Sivas ve Yozgat illerinden oluştuğunu belirterek, "Bu kalkınma projesinde AB fonlarından 90 milyon Euro yardım söz konusudur. Bu miktardan hangi ilin ne kadar pay alacağı, üreteceği projeye göre olacaktır. O nedenle ne kadar kaliteli ve nitelikli proje üretirsek, fonlardan o derecede faydalanırız" dedi.
AB Bölgesel Kalkınma Birliği Fonlarından yararlanmak için eğitim çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Kayhan, "Daha önce eğitim çalışmaları yaptık ve 6 tane daha yapacağız. Yerel kalkınma girişimleri, sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili, kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgili proje hazırlama çalışmaları yapıldı. Bu çerçevede Devlet Planlama Teşkilatından (DPT) proje çağrısı bekliyoruz. DPT Proje çağrısı yapar yapmaz, bize proje rehberi gelecek ve o rehberler içersinde hangi projelere ne kadar yardım yapılacağı, kimlerin yararlanabileceği, projelerin içeriğinde neler olacağı rehberlerde yer alacak. Bunları da biz duyuracağız" şeklinde konuştu.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:07
SİVAS,PROJEDE PİLOT BÖLGE İÇİN YARIŞIYOR


Yerel Yönetim Reformu Programına Destek Projesi kapsamında 11 belediye ve 3 özel idare, projenin uygulanması için pilot bölge olmak için yarışıyor. Türkiye genelinde seçilecek olan bir özel idare için Karabük, Sivas ve Uşak yarışıyor.




Uşak İl Genel Meclisi, Yerel Yönetim Reformu Programına Destek Projesi kapsamında dün denetlendi. Vali Kayhan Kavas'ın da katıldığı toplantıda, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Proje Danışmanı Ferhat Emil, İl Genel Meclisi üyelerine proje hakkında geniş bilgiler verip projenin uygulanması konusunda görüş alışverişinde bulundu. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve AB uyum yasaları çerçevesinde yeni bir süreç başladığını ifade eden Ferhat Emil yaptığı konuşmada, "Proje için Türkiye genelinde 3 bin 200 belediye ve 81 vilayete çağrı yaptık. Yerel Yönetim Reformu Programına Destek Projesi'nin uygulanması için 279 başvuru yapıldı.Bu başvurular çeşitli kriterlerde değerlendirilerek 14 başvuru finale kaldı. Şu anda 11 belediye ve 3 özel idare, projenin uygulanması için pilot bölge olmak için yarışıyor. Türkiye genelinde seçilecek olan bir özel idare için Karabük, Sivas ve Uşak yarışıyor. Biz bu 3 ili de ziyaret ederek İl Genel Meclisi'ni yerinde inceliyoruz. İlk incelememize de Uşak'tan başladık. Burada edindiğimiz bilgileri seçim kuruluna bildireceğiz.
Seçim kurulu belli kriterleri ortaya koyarak 3 ilden birini pilot bölge olarak seçecek. Proje personel eğitimi ve idari destek sağlayacak. AB uyum yasaları çerçevesinde biz bu projeyi hazırlarken AB üyesi olan ve bu süreçten geçen Macaristan, Polonya gibi ülkelerin yaptıklarını inceledik. Proje, Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı tarafından yürütülüyor. Pilot il seçildiğinde biz bütçe süreci, hizmet kalitesi ve eğitim konularında destek sağlayacağız. Ayrıca özel idarelerin yaptığı hizmetleri de ele alıp değerlendireceğiz" dedi.
Proje Danışmanı Ferhat Emil, daha sonra İl Genel Meclisi üyelerine çeşitli konularda sorular yönelterek Yerel Yönetim Reformu Programına Destek Projesi hakkındaki düşüncelerini dinledi. İl genel meclisi çalışanları ve meclis üyeleri, "Uşak'ın sorunlarını çözmek için uyum içerisinde çalıştıklarını belirterek, "İlkler şehri olan ilimizde bir ilki daha gerçekleştirmek istiyoruz. Bu projede pilot il olmak için istekliyiz ve bu kapasiteyi kendimizde görüyoruz. Pilot il seçilmemiz halinde elde edilecek verilerin verimli ve gerçekçi olacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Yerel Yönetim Reformu Programına Destek Projesi'nin hazırlanmasında pay sahibi olan ve Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Uşak Valisi Kayhan Kavas ise, "Uşak Belediyesi ve İl Genel Meclisi'nin projenin uygulanması konusunda finale kaldı. İkisi birden pilot il seçilmesi halinde çok başarılı bir uygulama süreci yaşanacaktır. Personelimize güveniyorum ve Uşak'ın bu işin üstesinden gelebilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum" dedi.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:11
TSO’DAN PARTİLERE ZİYARET

Haber: Pınar Ağca
Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Osman Yıldırım ile yönetim kurulu üyeleri, il ve ilçe teşkilat oluşumunu yeni tamamlayan partileri ziyaret etti. Ak Parti Sivas İl ve İlçe Teşkilatlarıyla ziyaretine başlayan TSO heyeti daha sonra CHP İl Teşkilatını ziyaret etti. Ak Parti İl ve İlçe teşkilatı tarafından karşılanan TSO Başkanı Osman Yıldırım ve yönetim kurulu üyeleri, İl Başkanı Zeki Kılıç’a ve İlçe Başkanı Turan Topgül’e yeni görevlerinin hayırlı olması temennilerinde bulundular. Yeni yönetim ile birlik ve beraberlik içerisinde çalışmak istediklerini belirten TSO Başkanı Yıldırım, kentin menfaatine olacak her konuda siyasilerin yanında yer alacaklarını söyledi.


Ak Parti ziyaretinin ardından CHP İl Teşkilatını ziyaret eden Yıldırım, CHP İl Başkanı Bülent Renda Deniz ile bir araya geldi. Muhalefet ne kadar iyi çalışırsa, iktidarın da o derece iyi çalışacağına vurgu yapan Yıldırım, her partiye aynı mesafede olduklarını da sözlerine ekledi.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:14
VERGİ REKORTMENLERİ İLE İLGİLİ HABER

HABER MERKEZİ - 09.04.2008
Rekortmenler açıklandı.
Sivas Defterdarlığı, 2007 yılı vergilendirme dönemine ait gelir vergisi rekortmenlerini açıkladı.
Defterdarlık, 2007 yılı kazançları üzerinden 2008 yılında verilen gelir vergisi beyannamelerine göre en yüksek gelir vergisi ödeyecek mükelleflerin belirlendiğini duyurdu.
Gelir vergisi sıralamasında müteahhit Çetin Okul 200 bin 806,33 YTL ile birinci olurken, noter Cevdet Gür 161 bin 466,19 YTL ile ikinci, noter Ahmet Zeki Katran ise 147 bin 907,14 YTL ile üçüncü oldu.
Vergi rekortmenleri listesinde ilk 10 arasında yer alan diğer rekortmenler ise şu isimlerden oluşuyor:
“Noter Mehmet Sevim 136 bin 776,47 YTL, hastane işletmecisi Baki Çoban 84 bin 187,48 YTL, eczacı Bahadır Eren 83 bin 213,57 YTL, avukat Ayşe Sezin Benel 75 bin 837,46 YTL, halı-kilim ve benzeri alanda Rasim Akkaya 75 bin 306,82 YTL, akaryakıtçı Kadir Gürsoy 69 bin 251,28 YTL, eczacı Faruk Tuç 66 bin 226,03 YTL.”
Sivas Defterdarı Duran Salihoğlu, vergi ödeyerek devlet hazinesine önemli katkılarda bulunan gelir vergisi mükelleflerine teşekkür etti.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:22
KADINLAR KREDİLENDİ

HABER MERKEZİ - 08.03.2008
Kadınlar kredilendi.
Maddi durumu iyi olmayan kadınları sosyal ve ekonomik yaşama katarak kendi işlerini kurmaları amacıyla, başlatılan Mikro Kredi Projesi kapsamında ilimizde de 9 kadına kredileri verildi.
Valilik toplantı salonunda düzenlenen bilgilendirme toplantısında görüşlerini dile getiren Vali Veysel Dalmaz, dar gelirli kadınlara küçük de olsa sermaye vermek üzere geliştirilen uygulamanın güzel bir metot olduğunu söyledi.
Vali Dalmaz, “Amacımız toplumsal yaşamımızın temel direği olan kadınlarımızı daha güçlü kılmak, bireysel yeteneklerini ve becerilerini ortaya çıkarmak ve bu doğrultuda onlara gelir kazandırmaktır” dedi.
Kadın girişimcilere mikro kredi uygulamasının Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelmesiyle daha da anlam kazandığını ifade eden Vali Dalmaz, yoksulluk ve sosyal sorunlar gibi olumsuz kavramlardan her zaman kadınların daha fazla etkilendiğini söyledi. Kadınların, Türkiye’nin yarınları olan çocukların ilk ve en etkili öğretmenleri olduklarını da dile getiren Vali Dalmaz, “Nice kahramanlar, nice büyükler, nice ulu kişiler yetiştirmiş olanlar analardır. Bu analarımızın, kadınlarımızın kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor” dedi.
Kadınların, Türk milletinin geleceğini de şekillendirdiğini ifade eden Vali Dalmaz, şunları kaydetti: “Bu nedenle kadının sosyal hayata aktif olarak katılması, bilinçlenmesi, üretmesi ve ürettiğini en iyi şekilde pazarlayabilmesi, gelir elde edebilmesi son derece önemlidir. Toplumsal yaşamımızın temel direği olan kadınlarımızı daha güçlü kılmak, bireysel yeteneklerini ve becerilerini ortaya çıkarmak ve bu doğrultuda onlara gelir kazandırmak amacıyla Valiliğimiz, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ile 29 Ocak tarihinde bir protokol imzaladı. Burada hep birlikte ilk adımını attığımız mikro kredi uygulamasıyla dar gelirli ailelerin ayağına kadar gitmekte, kefaret, teminat, ipotek gibi bankaların kredi vermede aradığı şartlar aranmadan bankacılık hizmeti adeta onların ayaklarına kadar götürülmektedir” dedi.
100 KADIN BAŞVURDU
İl Özel İdaresi’nin desteğiyle ilimizde hayata geçirilen mikro kredi uygulamasına bugüne kadar yaklaşık 100 kadının başvuruda bulunduğunu dile getiren Vali Dalmaz, eğitimlerini tamamlayan kadınlara kredilerinin verildiğini söyledi.
Vali Dalmaz, şöyle devam etti: “İlimizde başvurular mikro kredi şubesi tarafından değerlendirilmiş ve her biri 5’er kişilik 12 grup oluşturulmuştur. Bu gruplar girişimciliğin yanı sıra, çocuk bakımı, kişisel bakım, sağlıklı yaşam gibi konularda da bir haftalık eğitime tabi tutulmuşlardır. Eğitimleri tamamlanan üç grubumuz kredi almaya hak kazanmış olup diğer gruplarda eğitimlerinin ardından kredi alacaklardır” dedi.
AİLE VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAYACAKLAR
Kadınların aldıkları kredilerle aile ve ülke ekonomisine katkı sağlayacaklarını da söyleyen Vali Dalmaz, “Kadınlarımız almış oldukları kredileri kendi maharet ve hünerleri doğrultusunda en akıllı şekilde kullanacaklardır. Kredilerini alacak olan kadınlarımız bugünden itibaren aile ekonomilerine katkı sağlayıp üretken hale gelmiş olacaklardır. Sivaslı hanımlarımızın bugün ödenecek olan 700 YTL’lik krediler ile kendilerine duydukları inanç ile güzel işlere imza atacaklarına, hem ailelerine hem de ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacaklarına eminim” dedi.
Türkiye Grameen Mikro Kredi Bölge Müdürü Esat Akgül ise yaptığı konuşmada, dar gelirli olup, kendi hesabına çalışmak isteyen herkese iş kurması için küçük bir sermaye niteliği taşıyan mikro kredilerin verildiğini söyledi.
Akgül, ilk yıl için öngörülen kredi miktarının 100 ile 700 YTL arasında olduğunu ancak kredi alan kadının girişimcilik ruhu ve potansiyeli dikkate alınarak mikro kredinin her yıl bin YTL’ye kadar artırılabildiğini söyledi.
Yapılan konuşmaların ardından 9 kadına mikro kredileri Vali Veysel Dalmaz, Vali Yardımcısı Zafer Ataman, İl Genel Meclisi Başkanı Turan Erkut, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mahmut Kayhan ve Vali Veysel Dalmaz’ın eşi Sıdıka Dalmaz tarafından verildi.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:23
SİVAS KURUMLAR VERGİSİ ROKERTMENLERİ

HABER MERKEZİ - 26.02.2008
Kurumlar Vergisi ve gelir vergisi rekortmenleri belirlendi.
Defterdar Duran Salihoğlu’ndan edinilen bilgilere göre, 2007 yılında verilen beyannamelere göre en yüksek kurumlar vergisini Yıltaş verirken ikinci sırada Sivas Sağlık ve Poliklinik Hizmetleri, üçüncü sırayı ise Ek-İl İnşaat aldı. En Yüksek Gelir Vergisinde ise birinci sırayı Mehmet Akyıldız, ikinci sırayı Süleyman Kocagözoğlu, üçüncü sırayı ise Cevdet Gür aldı. Çarşamba günü Kütük evde düzenlenecek olan ödül töreninde ayrıca 40 yıldan fazla mükellefiyeti olan mükelleflere de onur belgesi verilecek.
KURUMLAR VERGİSİ
2006 yılı kazançları üzerinden 2007 yılında verilen beyannamelerine göre en yüksek kurumlar vergisi ödeyen 10 rekortmen mükellef açıklandı.
Kurumlar Vergisinde geçen yıl olduğu gibi faaliyeti Akaryakıt olan Yıltaş Uluslar arası Taş.Tur.595.479.68 TL ile birinci sırada ye alırken, ikinci sırada ise Hastaneler ve Sağlık Hizmetlerinde 267.161.64 TL ile Sivas Sağlık ve Poliklinik Hizmetleri, üçüncü sırada İnşaat dalında 217.124.33 TL ile Ek-İl İnşaat,dördüncü sırada Tıbbı araçlarda 160.527.52 TL ile Üçel Kimya ,beşinci sırada beyaz eşya satışında 132.413.38 TL ile Oflazlar, altıncı sırada mermercilikte 117.390.37 TL ile Turmer Mermer Madencilik, yedinci sırada sağlık hizmetlerinde 101.883.40 TL ile Özel Sivas Diyaliz Sağlık Hizmetleri,sekizinci sırada akaryakıtta 98.075.40 TL ile Yerliyurt Petrol, dokuzuncu sırada kömür satışında 96.821.96 TL ile Sivas Kömür Tevzii ,ve 10.sırada ise mermercilikte 95.222.53 TL ile Özmermersan Mermer yer aldı.
GELİR VERGİSİ
Gelir Vergisinde ise müteahhit Mehmet Akyıldız 424.992.37 TL ile birinci sırada yer alırken, ikinci sırada İnşaat Malzemeleri Toptan Satış yapan224.466.72 TL ile Süleyman Kocagözoğlu, üçüncü sırada ise 149.080.34 TL ile noter Cevdet Gür, dördüncü sırada ise 132.943.08 TL ile Tıbbı Araçlar faaliyetinde bulunan Ahmet Doğan, beşinci sırada 126.997.10 TL ile müteahhit Mustafa Cesur, altıncı sırada ise 108.310.93 TL ile Müteahhit Mehmet Recai Toydemir, yedinci sırada 91.624.85 TL ile eczacı Bekir Mutlu, sekizinci sırada 89.621.77 TL ile noter Ahmet Zeki Katran, dokuzuncu sırada 85.573.92 TL ile eczacı Arzu Öner Büyüktanır ve 10.sırada ise 77.685.47 TL ile eczacı Bahadır Eren yer aldı
ONUR BELGESİ ALACAKLAR
Çarşamba günü Kütük evde düzenlenecek olan vergi rekortmenleri töreninde ayrıca 40 yıldan fazla mükellefiyeti olan Hubiyar Balk, Servet Kadıoğlu, İsmet Tanrıkulu, Nihat Kılıç, Necati Özsevim, Mehmet Koçak, Mehmet Sarı ve İbrahim Aydın’a da onur belgesi verilecek.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:25
YILDIRIM ÇORAP FABRİKASIİLE İLGİLİ GÜZEL BİR HABER

Sivas ve İstanbul΄da üretim yapan bir çorap firması, çok sayıda Avrupa ülkesinin de bulunduğu dünyanın çeşitli ülkelerine çorap ihracatı yapıyor.
Sivas 1. Organize Sanayi Bölgesinde ve İstanbul΄da fabrikası bulunan Yıldırım Çorap İmalat Ticaret ve Sanayi A.Ş΄nin yönetim kurulu başkanı Hayrettin Yıldırım, yaptığı açıklamada, 1962 yılında İstanbul΄da kurulan firmalarının 46 yılı aşkın süredir çorap sektöründeki faaliyetleri ve titiz üretimiyle zaman içerisinde hızla büyüdüğünü söyledi.
Erkek ve kadın çorabı, kız ve erkek çocuk çorabı ve çamaşır üretimi olmak üzere geniş renk, çeşit ve yelpazesiyle müşterilerine hizmet sunduklarını ifade eden Yıldırım, bu amaçla sürekli iyileştirme ve geliştirme faaliyetlerinde bulunduklarını belirtti.
Müşteri memnuniyeti ve şikayetlerini inceleyerek mevcut aksaklıklar varsa düzeltici, önleyici faaliyetler gerçekleştirerek satış sonrasında da müşteri memnuniyetini sağladıklarını bildiren Yıldırım, tamamen müşteri odaklı üretim anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi.
Türkiye΄nin sınırlarını aşarak dünyanın en önde gelen markalarından birisi olduklarını ifade eden Yıldırım, ΄΄Ayak sağlığını ve konforunu sağlayacak en kaliteli ham maddeyi kullanarak, üretimin her aşamasında kusursuz kalite anlayışını benimseyen Yıldırım Çorap, müşteri istekleri doğrultusunda tüm üretimlerinde insan ve kalite anlayışını benimsemiştir΄΄ diye konuştu.
DÜNYANIN ÇEŞİTLİ ÜLKELERİNE ÇORAP İHRACATI
2 makine ile üretime başlayan firmalarının bugün 500 makinesiyle Türkiye΄nin en geniş makine parkuruna sahip firmalarından biri olduğunu ifade eden Yıldırım, Yıldırım Çorabın İstanbul ve Sivas΄ta 75 bin metre kare açık alan içerisinde, 25 bin metre kare kapalı alanında faaliyette bulunduğunu belirtti.
560 kişilik personeliyle yılda 36 milyon çift çorap üreten firmalarının son 20 yılda uluslararası pazarda da önemli ölçüde yer edindiğini kaydeden Yıldırım, bugün Almanya, Fransa, İngiltere, ispanya, İsviçre, Portekiz, ABD, Romanya, Fas gibi ülkelere ihracat yaptıklarını kaydetti.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:31
SİVAS'A HAFİF RAYLI SİSTEM

Hayalimiz gerçekleşiyor

2008-03-23 19:10
--------------------------------------------------------------------------------

Sivas'ın özellikle Üniversite ile ulaşımını kolaylaştıracak olan Hafif Raylı Sistem için kolları sıvayan Türk Ulaşım-Se



Sivas'ın özellikle Üniversite ile ulaşımını kolaylaştıracak olan Hafif Raylı Sistem için kolları sıvayan Türk Ulaşım-Sen ilk hızlı treni üretti. Türk Ulaşım-Sen'in 2 yıl önce çalışmalarına başladığı Hafif Raylı Sistem Projesi'nde sona gelindi. Proje kapsamında tamamen Türk Malı olan Hızlı Tren Ulaştırma Bakanlığı'nın da tam desteğini alarak tamamlandı. TCDD Genel Müdürlüğü Ankara Behiçbey Tesislerin'de üretilen Trenin tamamen Türk malı olduğu ve Türk mühendisler tarafından üretildiği belirtildi.
TÜDEMSAŞ'TA ÜRETİM
Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanı Nurullah Albayrak ve Genel Sekreter İlker Çelikus gazetemizi ziyaret ederek Yazı İşleri Müdürümüz Hacı Zafer'e projenin Sivas ayağını anlattı. Hızlı trenin üretim çalışmalarının 2 yıl önce Türk Ulaşım-Sen üyelerinin ortaklığıyla başladığını belirttiler. Şu anda bir trenin hazır olduğunu ve bundan sonra seri üretime geçileceğini söyleyen Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanı Nurullah Albayrak üretimin Sivas Tüdemsaş Tesislerinde yapılması için girişimlerin başlatıldığını söyledi. Bu sayede ilimizde yeni bir istihdamın daha oluşturulacağını söyleyen Albayrak "projemiz ilk başta hayal gibiydi. Fakat şu anda bu hayalimizin gerçekleştiğini gördük. İlk hızlı trenimizi tamamladık. Bundan sonra seri üretime geçilecek. İlk trenimizi TCDD Genel Müdürlüğü'nün Behiçbey Tesisleri'nde yaptık. Bu trenin biz Sivas Tüdemsaş Tesislerin'de üretilmesini talep ettik. Genel Başkanımız ve Ulaştırma Bakanımız'a bu konuyu ilettik. Onlarda sıcak baktı. Şu anda bu konudaki görüşmeler devam ediyor" dedi.
Hafif Raylı Sistem’in Sivas için kaçınılmaz bir fırsat olacağını da söyleyen Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanı Nurullah Albayrak, “bakın bu proje eğer Sivas’ta gerçekleşirse, hem hızlı, hem güvenli hemde ucuz bir ulaşım sağlanacak. Biz biz projenin ilk Sivas’ta yapılması için Genel Başkanımız ve Ulaştırma Bakanımızla görüşmeler yaptık. Onlar konuya olumlu baktılar. Bizim hedefimiz, Valiliğimiz, Belediye Başkanlığımız, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğümüz ve sendikamızında içeresinde bulunduğu bir konsessus oluşturup çalışmaları hızlandırmak. Bu sistem Sivas’ta çalışmaya başladığı zaman tüm hemşehrilerimiz rahat ve şu anki ulaşımın dörtte biri kadar ucuz ulaşım imkanı bulacak.” dedi.
HIZLI GÜVENLİ VE UCUZ ULAŞIM
Hafif Raylı Sistem’in Sivas için kaçınılmaz bir fırsat olacağını da söyleyen Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanı Nurullah Albayrak, “bakın bu proje eğer Sivas’ta gerçekleşirse, hem hızlı, hem güvenli hemde ucuz bir ulaşım sağlanacak. Biz biz projenin ilk Sivas’ta yapılması için Genel Başkanımız ve Ulaştırma Bakanımızla görüşmeler yaptık. Onlar konuya olumlu baktılar. Bizim hedefimiz, Valiliğimiz, Belediye Başkanlığımız, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğümüz ve sendikamızında içeresinde bulunduğu bir konsessus oluşturup çalışmaları hızlandırmak. Bu sistem Sivas’ta çalışmaya başladığı zaman tüm hemşehrilerimiz rahat ve şu anki ulaşımın dörtte biri kadar ucuz ulaşım imkanı bulacak.” dedi.
TAMAMEN TÜRK MALI
Hafif Raylı Sistem projesinin her şeyiyle Türk patentli olduğunu ifade eden Albayrak “trenin vidasına kadar tüm malzemeleri Türk Malı. Projeyi hazırlayanlar ve treni yapan mühendis ve çalışanlarda Türk. Bu bizim için bir gurur kaynağı. Teknik özellikleri ile de Avrupa bile bir ilki gerçekleştirdik. Çok mutluyuz ve ülkemize böyle bir projeyi kazandırmaktan çok gururluyuz. Bu projenin yapımında büyük emeği geçen Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Nazmi Güzel ve OTDÜ Yüksek Makine Mühendisi Sebahattin Çelik’e de çok teşekkür ediyoruz” dedi.
PROJE TANITILACAK
Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanı Nurullah Albayrak, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Nazmi Güzel ve OTDÜ Yüksek Makine Mühendisi Sebahattin Güzel’in yakın bir zamanda Sivas’a gelerek projenin tanıtımını yapacağını ve Sivas ayağında ne gibi çalışmalar yapılacağını anlatacaklarını söyledi. Albayrak, bu konuda Türk Ulaşım-Sen Sivas Şubesi olarakta bir dosya hazırladıklarını ve bu projenin Sivas’a kazandırılması için gereken her şeyi yapacaklarını ifade etti.
TRENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ
Trenin özellikle sağlıklı ulaşım konusunda büyük önem arz ettiğini söyleyen Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanı Albayrak “trenin teker (boji) çapları 30 cm mevcut trenlerin teker çapları 110 cm’dir. Buda trenin devrilme, savrulma gibi riskini sıfıra indirmektedir. Motor gücü 1600 hp olup yakıttan müthiş derecede tasarruf sağlamaktadır. Tekerlekleri süspansiyonlu olup motordan alınan güç yani kinetik enerji elektrik enerjisine çevrilerek depolanıp daha sonra bu enerji tekrar kullanılmaktadır. Tren seri üretime geçildiğinde anahat yolcu trenleride proje kapsamındadır. Ülkemizin enerjiye bağımlı olduğu düşünülürse ülkemiz için olumlu bir projedir” şeklinde konuştu.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
18.04.2008, 17:33
2007 YATIRIM YILI OLDU

2007 yatırım yılı oldu

2008-03-19 18:41
--------------------------------------------------------------------------------

Sivas İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Veysel Dalmaz başkanlığında yapıldı.



Sivas İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Veysel Dalmaz başkanlığında yapıldı.
Vali Dalmaz, İl Genel Meclisi Salonunda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, yatırımlarla dolu bir yılın geride bırakıldığını belirtti.
Sivas'a tahsis edilen ödeneklerle özellikle yatırımcı kuruluşların bu ödeneklerin harcanması konusunda büyük gayret gösterdiğini ifade eden Vali Dalmaz, şunları kaydetti:
''Burada öncelikle özverili çalışmalarından dolayı ilimize tahsis edilen ödeneklerin yerinde, zamanında, en iyi şekilde harcanmasında emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum. Bizler il valisi olarak gerek yerel kaynaklarımızla, gerekse merkezi idareden gelen ödenekleri en iyi şekilde değerlendirme noktasında daire amiri arkadaşlarımızla beraber koordine içerisinde çalışıyoruz. İl Valisi olarak benimde görevim arkadaşlarımızın önündeki engeli kaldırarak, onların daha rahat çalışması, hizmeti daha seri, daha ekonomik ve daha kaliteli bir şekilde vatandaşımıza sunması konusunda ön ayak olmak ve onlarla birlikte hareket etmektir.''
Vali Dalmaz, kentte sırasıyla ulaştırma, kırsal altyapı, eğitim, sağlık, enerji, tarım, kültür ve turizm sektörlerinin yatırım harcamalarında en fazla payı alan sektörler olduğunu kaydetti.
Belediye Başkanı Sami Aydın da, belediyenin 2007 yılı içerisinde yaptığı çalışmaları anlattı.
Aydın, 2008 yılı içerisinde Sivas'ta cadde ve sokaklarda pazar yerlerinin kalmayacağını, kentsel dönüşüm projeleri ile kaldırım yenileme ve çevre düzenleme çalışmalarının bu yıl da devam edeceğini söyledi.
Yatırımcı kuruluşların müdürleri de, koordinasyon üyelerini kurumlarının 2008 yılı içerisinde yapacağı çalışmalar hakkında bilgilendirdi.
Toplantıya, ilçe kaymakamları, belediye başkanları ile yatırımcı kuruluşların birinci derece yetkilileri katıldı.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:04
Proton otomotiv sektöründe iddialıProton Ulumotor Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Ulubaş son dönemde ekonomide yaşanan ekonomik durgunluğun otomotiv piyasasına etkisi değerlend.İşte o ropörtaj:

16 Nisan 2008 17:55

1-) Türkiye’nin lokomotiflerinden otomotiv sektörü 2007'de ciddi daralma yaşadı. Ayrıca Türkiye de vergi oranlarının çok yüksek seyretmesi sektöre ne denli darbe vuruyor? Mevcut oranların düşmesi pazarı nasıl etkileyecek?

Otomotiv sektörü, diğer sektörler gibi 2007 yılında geçirdiğimiz 2 seçimden etkilendi. Ancak bu etkilenme, satış rakamlarına sanıldığı kadar olumsuz yansımadı. 2007 toplam satışları, hedeflenenin % 4,5 altıda yaklaşık 595.00 adet olarak kapandı. Ülkenizdeki vergi oranları Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça yüksek. AB ortalamasında %18-20 arasında tahsile edilen vergiler, Türkiye’de 1600 cc’de % 60lara kadar çıkıyor. Motor hacmi arttıkça, ödenen verilerde artıyor. Sektör temsilcileri olarak bizler, hükümet yöneticileri ile biraraya geldiğimizde, vergi sisteminde kademeli olarak indirimler yapılması konusunda görüşlerimizi bildirmekteyiz. Ancak sıfır otomotiv satışı ile elde edilen vergi gelirinin, toplam vergi tahsilatında önemli bir oran oluşturması, hükümetin bu konudaki kararını etkiliyor.

2-) 2008 de patlaması öngörülen otomotiv sektörünün durumunu nasıl değerlendirebiliriz?

2007 yılı toplam satışları ve hükümetin verdiği beyanatlar, 2008 yılında da yükselen bir satış grafiği olacağı izlenimi vermekte idi. Ancak, biz Amerikan Bankacılığındaki kaynaklı sorunları 8 aydır dikkatle izlemekte ve temkinli davranmakta idik. Yani kapıdaki Globak Tehlikenin farkındaydık.Bu na ilaveten Parti kapatma davasının açılması yönündeki kararın da etkisi ile, tüm sektörler gibi otomotiv sektörünün de bir krizle girmesi olağandır.

Otomotiv, rize en önce giren ve en son çıkan sektör olması itibari ile, bu durumdan çok etkilenecektir. Zira bankalar ve finans kurumlarının kredi faizlerini yükseltmesi veya kredi vermemesi, ayrıca kurdaki artıştan kaynaklanan fiyat yükselmeleri müşterileri olumsuz etkileyecek ve bu konu da satışlara olumsuz yansıyacaktır. Zira otomotivde ki satışların % 85’lik kısmı banka kredileri ile yapılmaktadır.

3-) Yabancı sermayenin Türkiye'ye bakış açısı nedir? Sizlerin de bildiği üzere ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler her sektöre yabancıları çekmekte ve fonların bu anlamda ülkemize aktığını biliyoruz...

Ülkemiz genç nüfüsu, kalifiye elemanları, kuvvetli yan sanayi yatırımları ve verimliliği ile, Otomotiv sektörüne yatırım yapacak yabancıların göz bebeğidir. Bugüne kadar yapılan yabancı yatırımları incelediğimizde, otomotiv dışında üretime yatırım yapan yabancı yok gibidir. Bankacılık ve finans sektörü gibi ağırlıkta hizmet sektörüne yatırım yapan yabancıla nedense üretim yatırımlarına pek girmemektedir.

Ancak biz markamızı, ülkemizde yatırım yapma konusunda ikna çalışmalarına devam etmekteyiz. Yıllık 200.000 araç üretim kapasitesindeki ve % 60 yerli parça kullanılacak böyle bir tesisin Türkiye ye kazandırmak için, İstanbul’da gerçekleşen Proton Dünya Distribütörler Toplantısı sırasında girişimlere devam ettik. T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı da bize destek vererek, ükemizin avantajlarını Proton CEO’su Zainal Abidin’e bizzat açıkladı.

3-) Bazı gibi markaların Türk tüketicisinin alım gücüne daha fazla hitap etmesi sebebiyle gelecekte şanslarının artacağı ne derece doğru?

Ülkemiz bugünkü alım gücü sebebi ile, daha ucuz markaları tercih etmektedir. Geçenlerde Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan veriye göre, 2007 yılında kişi başı Milli Gelir 9.333 Amerikan Doları olarak gerçekleşmiştir. Gelir seviyesini artması ile birlikte, ucuz araçların fiyat-fayda nispetleri dikkate alacak olan Türk Halkı, uzun vadede daha doğru kararları verecektir.

4- ) Bir dönem eski distribütörden mütevelli yaşanan servis ve yedek parça sorunlarını tüketicinin kafasından silme çalışmalarınızı takip etmiştik. Ne kadar başarı sağlandı.Malezya'nın ülkemize 2 gelişi olarak yorumlanan atağı nasıl bir başarı grafiği izleyecek?

Eskiden kalan imajı silmek üzere yaptığımız çalışmaların üzerine, araç satışını da arttırmak üzere kampanyalar düzenliyoruz. Bunun yanı sıra Proton’un global gelişme planına uygun çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu plana uygun olarak satış hedeflerimizi belirledik. 2010-11 döneminde, kendi segmentimizde %3 Pazar payına ulaşmayı hedefliyoruz.

5-) Proton tüm dünyada yeniden yapılanıyor ve yeni stratejileri neler olacak?

Proton’un stratejisini 3 ana başlıkta toplayabiliriz.

1. Gelişen Pazarlara Odaklanma ; Öncelikli hedef ASYA, ÇİN, HİNDİSTAN, ORTADOĞU, KUZEY AFRIKA ve TÜRKİYE üzerinden AVRUPA ile TÜRKİ CUMHURİYETLERİ ve AVRUPA’dır. Bununla birlikte özellikle kültürel bağlantıları da kullanarak Pazar çalışmaları yapılmaktadır.

2. Pazara uygun araçlar üretme ; Doğru Zamanda, Doğru Yerde, Doğru Araçlarla Paranın tam karşılığı ürünlerin üretilmesi hedeflenmektedir.

3. Maliyeti düşürmek amacı ile, yeni ve çok amaçlı üretim tesisleri planlanmakdadır.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:16
Dünyanın en büyüğü sıkıntıya girdiDünyanın en büyük motor üreticisi Harley-Davidson şirketi ekonomik sıkıntıya girdi. Şirket, 700'den fazla kişinin işine son verdi. 105 yıllık motor devi Harley-Davidson'ın satışları yüzde 12.8 oranında azaldı.
ÇİN 105 YILLIK DEVİ FENA ÜZDÜ

19 Nisan 2008 15:00

Dünyanın en büyük motor üreticisi Amerikalı Harley-Davidson şirketi ekonomik sıkıntıya girdi. Şirket, 700'den fazla kişinin işine son verdi. Milwaukee merkezli, 105 yıllık motor devi Harley-Davidson'ın 2008'in ilk çeyreğinde ABD satışları yüzde 12.8 oranında azaldı.

Firmanın karı yüzde 2.5 oranında azalarak 187 milyon dolara düştü. Harley-Davidson yönetimindeki Jim Ziemer, 'hayal kırıklığı' içinde olduklarını belirterek, "Ancak, firma zamanın ekonomik zorluklarına boyun eğmeyecek kadar şanslı. Bizler güçlü bir marka olmanın yanı sıra, harika bir şirketiz" yorumunu yaptı. 1903'te Wisconsinli okul arkadaşları William Harley ve Arthur Davidson tarafından kurulan firma, bugün dünya çapında tanınan bir motor efsanesi haline geldi. Şirket, hızları nedeni ile çoğunlukla polis merkezlerine üretim yapıyor.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:17
'Yabancı yatırımcı cenneti olacağız'Başbakanlığa bağlı Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, önümüzdeki aylarda Türkiye'ye, istihdam ağırlıklı, sıfırdan büyük yatırımlar geleceğini bildirdi.

18 Nisan 2008 12:10



Korkmaz bu arada, dünyanın önde gelen sağlık, gençleşme ve güzellik merkezi yapmak için İzmir'in Çeşme ilçesine, yabancı yatırımcılardan büyük ilgi olduğunu söyledi.

Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, Türkiye'ye yabancı yatırımcı ilgisi ve doğrudan yatırımlar konusundaki sorularını yanıtladı.

Türkiye'deki turizm merkezlerinin, yabancılar açısından önemli ilgi odağı olduğunun altını çizen Korkmaz, “Çeşme üzerinde çok büyük bir projeyle ilgileniyoruz. Buraya, sağlık ve güzellikle ilgili uluslararası önemli bir yatırımcı ilgisi var. Bu yatırım, Çeşme'yi, gençleşme, sağlık, güzellik ve termal tedavi merkezi haline getirmeyi amaçlıyor” şeklinde konuştu.

“DOĞRUDAN YATIRIMLARIN BİRİNCİ AMACI İSTİHDAM OLACAK...”

Doğrudan yatırımlardaki birinci öncelik ve yatırımlardaki stratejik yaklaşımın 'istihdam sağlayıcı' yatırımlar olacağını belirten Korkmaz, Türkiye'nin istihdam artırıcı yatırımlarına acil ihtiyacı bulunduğunu söyledi.

Korkmaz, önümüzdeki aylarda, Türkiye'ye, istihdam ağırlıklı, sıfırdan büyük yatırımlar geleceği müjdesini de verdi.
Türkiye'nin, büyüyen otomotiv sektörünün yassı çelik ihtiyacının her geçen gün arttığını vurgulayan Korkmaz, “Türkiye'deki otomotiv sektörü, yassı çelik ihtiyacının yüzde 55'ini yurt dışından ithal ediyor, şimdi biz bunun Türkiye'de üretimini amaçlıyoruz.

Önümüzdeki haftalarda, Mersin'de olduğu gibi, Karadeniz'de de önemli bir yassı çelik yatırımını açıklayabileceğiz” dedi.

Erdemir'in yıllık 3,5 milyon ton üretiminin dışındaki yassı ürün ihtiyacı ithalatla karşılanıyor. Otomotiv sektöründeki hızlı gelişme nedeniyle ise Türkiye'nin yassı ürün ihtiyacı her geçen yıl artıyor.

Türkiye'de yatırım yapan ya da yapmaya hazırlanan otomotiv şirketlerinin teknik araştırma-mühendislik birimlerine de talip olduklarını belirten Korkmaz, “biz, yabancı şirketlerin, yabancı otomotiv şirketlerinin mühendislik birimlerini de Türkiye'ye getirmelerini istiyoruz ve bu hizmetlerin, Türkiye'den yurt dışına ihraç edilmesini istiyoruz, çünkü bu alanların katma değer oranı çok yüksek düzeydedir” şeklinde konuştu.

TÜRK KOBİ'LERİNE YENİ İŞ FIRSATI...

Türkiye'deki KOBİ'lerin dünyaya açılmasını hızlandırmak ve yatırım imkanları artırmak için yeni bir çalışma içinde olduklarını ifade eden Korkmaz, yeni çalışmaları konusunda şöyle konuştu:

“Yatırımları daha da arttırmayı amaçlayan ve WEB temeline dayalı yeni bir planımız var. Bir iki ay içinde uygulamaya başlayacağımız bu yeni plan çerçevesinde, uluslararası alana açılmak isteyen ve stratejik partner arayan tüm şirketlerimizi WEB sayfasında sergileyerek, ortak ticaret ve yatırım imkanlarını geliştireceğiz.
İlleri ziyaret ederek, her ile özel yatırım potansiyelini yerinde görüyoruz. Amacımız tüm illeri ziyaret ederek, Türkiye'nin yatırım haritasını çıkarmak olacak.”

AJANSIN ÇALIŞMALARI...

Türkiye'ye daha çok yabancı sermaye çekmek için, stratejik ülkelerde bir ağ kurduklarını belirten Korkmaz, ABD'de Amerikalı, Almanya'da Alman, İtalya'da İtalyan, Japonya'da Japon, Çin'de Çinli uzman personelden oluşan 15 kişilik bir ekip kurduklarını kaydetti.

Fiili olarak göreve başladıkları 2007'nin başından buyana 600 uluslararası yatırımcıyla görüşerek, Türkiye'deki yatırım hacmini arttırmaya gayret ettiklerine dikkati çeken Korkmaz, “Magna şirketinin, Türkiye'ye sıfırdan ve doğrudan yatırım yapması için ikna ettik. Otomotiv şirketi Magna gibi büyük yatırımcıları Türkiye'ye getirmek için gayretlerimiz devam ediyor. Büyük boyutlu yatırımları, önümüzdeki 2-3 ay içinde Türkiye'ye getireceğiz” dedi.

Alpaslan Korkmaz, bir ülkeye doğrudan yatırım çekebilmenin üç ana unsuru bulunduğunu belirterek, bu unsurları, “global şartlar, eğitim ve tedarik zincirinin iyi bir analizi” olarak sıraladı.

15 kişilik yurt dışı ekibin, yatırımcıları Türkiye'ye getirmek için yoğun bir çaba içinde olduklarını vurgulayan Korkmaz, Ajansın çalışmaları konusunda şu bilgiyi verdi:
“Bu arkadaşlar, dokuz sektörel ana eksen çerçevesinde, 50 milyon doların üzerinde sermaye sahip şirketlerle temasa geçerek, Türkiye'de yatırım için bilgilendirmede bulunuyorlar. Yabancı ülkelerde faaliyet gösteren uzman arkadaşlar, yatırımcıları ikna ettikten sonra, bulundukları ülkeden uçağa bindirerek Türkiye'ye gönderiyorlar. Biz de bu yatırımcıları, hava alanında karşılayarak programlarını organize ederek, Türkiye'deki yatırım alanlarını gösteriyoruz.
Yatırımcının Türkiye'ye gelmesinden önce ve yatırımda bulunmasına kadar tüm işlemleri tek elden en hızlı şekilde gerçekleştiriyoruz.

Türkiye'de, doğrudan yatırım açısından kurumsal bir altyapıyı kurmuş durumdayız. Türkiye'ye gelen yatırımcı artık 20-25 masa dolaşmıyor, biz tüm işlemleri tek elden tamamlıyor ve yatırımcının istediği istihdam için gerekli olan çalışma iznini bile alarak yatırımcının ayağına getiriyoruz.

Ajansın misyonu, dünyada, Türkiye açısından bir farkındalık yaratmaktır. Yani Avrupa'yı, Orta Asya'yı, Kafkasları, Orta Doğu'yu, Balkanları ve Kuzey Afrika'ya yatırım yapmayı düşünüyorsanız, Türkiye, ilişkileriyle, altyapısıyla ve genç-eğitimli işgücüyle Türkiye 'doğru ülkedir' imajını yerleştiriyoruz.”

TÜRKİYE'NİN TANITIMI BÜYÜK ŞİRKETLERLE YAPILIYOR...

Bu arada Türkiye'de başarılı olmuş yabancı yatırımcılarla birlikte reklam yapmaya başladıklarını vurgulayan Korkmaz, “Hyundai'ye, Fiat'a, Toyota'ya gittik. Yüksek teknoloji şirketleriyle görüştük, örneğin Microsoft Türkiye'ye 79 ülke bağlı durumda, bu tanıtım açısından büyük bir avantaj, Microsoft'un, Seattle'daki merkezi dışındaki en büyük ve stratejik merkezi Türkiye'de bulunuyor. Biz Microsoft yetkililerine, tanıtım olayını 79 ülkede bizimle paylaşma önerimizi kabul ettiler” dedi.

Büyük uluslararası şirketlerin Türkiye'yi tanıtmalarının önemine dikkat çeken Korkmaz, bu farklı tanıtım kampanyaları konusunda şöyle konuştu:

“The Financial Times gazetesinde ilk aşk öyküsünü biz yazdık, bu karşılıklı sevgiye dayalı tanıtımla ilgili çok olumlu tepkiler aldık. 'Microsoft-Türkiye'yi, Türkiye de Microsoftu seviyor' diye kırmızı kalpli bir reklam tanıtımı gerçekleştirdik.

Microsoft'un üst yöneticisi, reklamlarda, Türkiye'ye neden geldiklerinin sebebini anlatarak, 79 ülkeyi Türkiye'den yönettiklerini ifade ediyor. Mango, dünya üretiminin yüzde 30'unu Türkiye'de yaptığı ve tüm dünya gençleri tarafından sevildiği için, Mango'nun da Türkiye tanıtımında desteğini aldık.

Hazırladığımız WEB sayfasına, iki alda 50 binin üzerinde ziyaretçi girişi oldu. Biz, hangi ülke daha çok hangi sektöre giriyor diye kontrol ediyor ve en çok ziyaret edilen alanları daha da genişletiyoruz.”

“ÇİN'DE, YETERLİ EĞİTİMLİ İŞ GÜCÜ YOK...”

Öte yandan dünyanın en çok yatırım çeken ülkelerinden Çin faktörünü de değerlendiren Korkmaz, Çin'in, dünyanın en büyük ülkesi olmasına rağmen, yeterli oranda eğitimli nüfusunun olmadığının altını çizdi.

Korkmaz, “Pekin'de doğru dürüst bir bilgisayar mühendisi dahi bulamazsınız, ayrıca dünya ile iletişim kurabilecek bir yabancı dil bilgisine de sahip değiller, işte burada, Türkiye'deki eğitimli iş gücünün önemi rekabet açısından ortaya çıkıyor. Türkiye'nin teknisyen, yani ara iş gücü ihtiyacına sahip bulunuyor” şeklinde konuştu.

Korkmaz ayrıca, siyasi istikrarı bozucu hareketlerin, uzun uğraşı sonrası kazanılan güven ortamını bozacağı ve yatırım kararlarını olumsuz etkileyebileceğini sözlerine ekledi.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:35
Otomotiv Üretimi Nereye Kayıyor?

Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers (PwC), gelecekte, otomotiv üretimindeki büyümenin yüzde 40’ının Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’den geleceğini belirtti.

PwC tarafından hazırlanan ’’2006 yılı Küresel Otomotiv Finansal Değerlendirme Raporu’’, geçen yıl hızlı büyüme gösteren Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’i mercek altına aldı. Rapora göre, otomotiv üretimindeki büyümenin yüzde 40’ı bu ülkelerden gelecek.

Raporda, küresel ekonomideki konumları gün geçtikçe gelişen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in, yatırımcıların gözdesi olduğu belirtilirken, söz konusu 4 ülkenin hafif araç üretimindeki artışın yüzde 40’ını karşılayacağı ve sektördeki gelecek küresel kapasite artışının yüzde 52’sini oluşturacağı ifade edildi.

Otomotiv sektörünün geçen birkaç yılı iflaslarla, yeniden yapılanma çalışmaları ve fabrika kapatmaları ile geçirdiği belirtilen raporda, otomotiv sektörünün yeni pazar şartlarına uyum sağlamaya çabalamasıyla birlikte büyük yapısal değişikliklerin de hız kazandığı kaydedildi.

Raporda, yüksek hammadde fiyatları, ’’bıçak sırtı’’ sayılabilecek düzeyde sağlanan kar marjları gibi yeni koşulların küresel rekabette yoğun artışların yaşanmasına zemin hazırladığı belirtildi.

Rapora göre, söz konusu 4 ülkeden Rusya’da otomotiv pazarı, ekonominin en hareketli sektörlerinden biri. Dolar cinsinden bakıldığında Rusya otomotiv pazarı geçen üç yılda yüzde 27 oranında bir büyüme gösterdi ve büyümenin devam etmesi bekleniyor.

Hemen hemen bütün büyük küresel araç üreticilerinin Hindistan’da üretim tesisi kurduğu ifade edilen raporda, ucuz maliyet avantajına ek olarak şirketlerin bu ülkede yeni araştırma ve tasarım merkezleri açtığı bildirildi. Raporda, Çin’in, ABD, Japonya ve Almanya’nın ardından dünyadaki 4. büyük araç üreticisi olduğu, Çin’in, 2005’te küresel otomotiv sektöründeki büyümenin yüzde 23’ünü karşıladığı kaydedildi.

Kaynak: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:36
Dünya Otomotiv Ticareti

Günümüzde dünya ticaretinde iki trendin yan yana ve iç içe yaşadığı görülmektedir. Bunlardan birincisi, yalnız otomotiv sektörünü değil, bütün sektörleri ve ekonomileri yakından etkileyen, ticaretin serbest düşünce ve tam rekabet ortamında olabildiğince liberalleşmesini amaçlayan "küreselleşme" düşüncesi, ikincisi de çeşitli biçimlerde ortaya çıkan "korumacılık" eğilimleridir.

Otomotiv sektörü dünya ölçeğinde gerçekleştirilen üretim miktarı, ihracat ve ithalatta 1997 yılı itibariyle dünya genel ticaretinden elde eedilen %9.4 oranındaki payı, yüksek pazarlama tekniği ve satış sonrası servis olarak "global ürün" konumundadır. Ancak, ticaret esas itibariyle ABD, AB ve Japonya gibi üç

piyasada yoğunlaşmıştır. 1997 yılı verilerine göre, bu üç pazar dünya otomotiv ürünleri piyasasının %86’nı, oluşturmaktadır.

Japonya’nın fiyat, kalite, model zenginliği, satış sonrası servis anlayışı, tüketici tercihlerinin belirlenmesi konularında ulaştığı anlayış, Japon otomobil yapımcılarına ihracatta mukayeseli üstünlük gücü sağlamaktadır. Japonya’nın dünya otomobil piyasasında pazar payını giderek artırması, Avrupa Birliği başta olmak üzere, diğer ülkeleri kendi üreticilerini korumaya yönelik tarife ve miktar kısıtlaması gibi bazı Önlemler almaya yöneltmiştir. Bu çerçevede AB ile Japonya arasında 1991-1999 yılları arasında, Japonya’dan AB ülkelerine otomobil girişlerini düzenlemeye yönelik bir "anlayış belgesi" imzalanmıştır. Bu anlayış belgesine göre; Avrupa Birliği’nde 1999 yılında otomobil ve 5 tona kadar olan ticari araç piyasasının 15.1 milyon üniteye çıkması ve Japonya’nın AB pazarındaki payının 2.43 milyon adet ile %16.1 olması öngörülmüştür.

Otomotiv ürünleri ihracatının, dünya genel ihracatı içerisinde 1980-1985 yılları arasında %5.0 olan payı, 1985-1990 arasında %14.0, 1990-1997 arasında %7.0 ve 1995, 1996 ve 1997 yıllarında sırasıyla %14.0, %5.0 ve %5.0 olduğu görülmektedir.

Batı Avrupa Ülkelerinin genel ihracatında otomotiv ürünlerinin payı, 1990 yılında %10.6, 1996 yılında %10.8 ve 1997 yılında %10.9’dur. Bu ülkelerin ithalatında ise sırasıyla %9.5, %9.7 ve %10.2 paya sahiptir.

Kuzey Amerika Ülkeleri toplam ihracatının 1990 yılında %11.7’si, 1996 yılında %12.0’si, 1997 yılında %12.1’i otomotiv sanayii ürünlerinden oluşmaktadır. Bu ülkelerin ithalatındaki payı ise %16.4, %14.7 ve %15.3 olmuştur.

Asya ülkelerinin genel ihracatı içinde otomotivin payı 1990, 1996 ve yıllarında %9.7, %7.1 ve%7.2 olarak gerçekleşmiştir.

1-Bölgeler Arası Ticaret
Bölgeler arasında ve bölge içi gerçekleştirilen otomotiv sanayi ürünleri ticaretini, 1990-1997 yılları ortalama artış yüzdelerini esas alarak bölgeler arası ticari yoğunluğun Batı Avrupa’dan Kuzey Amerika ülkelerine %4 ile en yüksek seviyede, Asya’dan Kuzey Amerika ülkelerine yönelik ticaretin ise %1 ile en düşük seviyede olduğu dikkati çekmektedir. Bölge içi ticaretin %9 ile en yüksek seviyede Asya ülkeleri arasında, %5 yıllık ortalama artış yüzdesi ile en düşük oranda Batı Avrupa Ülkeleri arasında gerçekleştiği görülmektedir.

Diğer taraftan, 1996 yılında Asya’dan Kuzey Amerika’ya yapılan ihracatta %6 azalış olmuştur. 1996 yılı itibariyle Asya ülkelerinin kendi aralarında, Kuzey Amerika Ülkelerinin kendi aralarında gerçekleştirdikleri otomotiv sanayi ürünleri ihracatı, 1990-1996 dönemindeki ortalama artışın gerisinde kalmıştır. Buna karşılık Batı Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya ve Avrupa Ülkelerinin kendi aralarında gerçekleştirdikleri ihracat artış yüzdesi 1990-1997 döneminde kaydedilen ortalama artış oranının üzerinde gerçekleşmiştir.

1997 yılında Batı Avrupa Ülkelerinin kendi aralarında gerçekleştirdikleri ihracat %2 ve Asya Ülkelerinin kendi aralarında gerçekleştirdikleri ihracat %3 oranında azalmıştır. Aynı yıl Kuzey Amerika ülkeleri arasında gerçekleştirilen ihracat %10, Batı Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya yapılan ihracat %15 ve Asya’dan Batı Avrupa’ya olan ihracat ise %12 atış göstermiştir.

Otomobil piyasasında Güney Kore farklı gelir düzeyindeki alıcıları etkileyebilecek fiyatı ve çeşitli ölçekte geliştirdiği modelleri ile otomobil piyasasındaki pazar payım artırmakta; Avrupalı otomobil üreticilerinin ABD ve Japonya’dan sonra yeni rakibi olarak ortaya çıkmaktadır.

Yukarıda verilen rakamlar esas alınarak dünya otomotiv sanayi üretimi ve ticareti değerlendirildiğinde; bölgeler arasında transplant üretimin artarak, sektörde global ürün homojenliğine yaklaşıldığı ve korumacılık Önlemlerinin giderek yerini serbest rekabet ortamında oluşan piyasa şartlarına bırakmakta olduğu ve kıtalar arası ticaretin küresel pazarlama kavramı doğrultusunda arttığı görülmektedir.

2-Ülkeler Arası Ticaret
Sektörde ticari etkinliği ülkeler bazında ele aldığımızda ABD, Almanya, Kanada, İngiltere, Fransa, Belçika-Lüksemburg, İtalya, İspanya, Japonya, Hollanda, Avusturya, Avustralya, İsviçre, İsveç ve Portekiz’den oluşan ilk 15 ülkenin otomotiv ithalatı 1980, 1990 ve 1996 yıllarında dünya otomotiv ithalatının sırasıyla % 68,1’ni, %80,1’ni ve %77,0’sini oluşturmaktadır. Almanya, Japonya, ABD, Kanada, Fransa, İspanya, Belçika-Lüksemburg, İngiltere, İtalya, Meksika, Güney Kore, İsveç, Hollanda, Avusturya ve Brezilyamdan oluşan ilk 15 ihracatçı ülkenin aynı yıllardaki payı ise sırası ile %93,2, %95,7 ve %94,4’dür.

Dünya otomotiv ürünleri ticaretinde ABD, Almanya ve Japonya’dan oluşan ilk üç ülke 1980, 1990, 1996 ve 1997 yılları arasında ihracatta sırasıyla %53.5, %52.9 ve %46.1 %49.0; ithalatta ise aynı yıllarda %27.0, %35.5 ve %35.3 ve 45.6 oranlarında pay almışlardır. Ancak, 1980 ve 1990’lı yıllarda otomotiv sektöründe Asya’da ve Avrupa’da yeni yapımcı ve ihracatçı ülkelerin yer alması ile bu ülkelerin, 1996 yılında 1980 yılına göre dünya otomotiv ürünleri ihracatındaki payları %3.3 oranında azalmış; ithalattaki paylan ise %29.6 oranında artmıştır

Bu ülkelerden ABD 1980-1996 döneminde ithalatta ortalama %20’nin üzerindeki payı ile ilk sırada, ihracatta ise %12 civarındaki payı ile üçüncü sırada yer almaktadır. Almanya’nın ihracatta 1980 ve 1990 yıllarında %21 civarında olan payı, 1996 yılında %18,5 olmasına rağmen ilk sıradaki yeri değişmemiştir. Japonya dünya otomotiv ürünleri ihracatında 1980 yılında %19,8, 1990 yılında % 20,8 paya sahipken, 1996 yılında payı %15,9’a gerilemiş ancak ikinci sıradaki yeri değişmemiştir.

Diğer taraftan, İspanya ihracatta 1980 yılında % 1,8 olan payını 1990 yılında %3,7’e ve 1996 yılında da %5,4’e; ithalatta ise 1980 yılında %0,9’a 1990 yılında % 3,1’e ve 1996 yılında %3,8’e yükselterek Meksika, Güney Kore gibi sektörde gelişme kaydeden ve ihracat artışı sağlayan ülkeler arasında ilk sırada yer almıştır.(Bknz.tablo:4)

3-Güney Doğu Asya Krizin Otomotiv Sektörüne Etkileri
1960’lı yıllardan itibaren ekonomik kalkınmalarında büyük sıçrama kaydeden Güney Kore, Singapur, Malezya, Endonezya’yı da içine alan uzak doğu ülkeleri "Asya Kaplanları" olarak anılmaya ve yatırım, üretim ve ihracatta gelişmekte olan bir çok ülke için model olarak gösterilmeye başlanmıştır. Bölge ülkeleri kaydedilen gelişmelere paralel olarak yabancı yatırımcıların gözdesi olmuş, giderek yabancı kaynakların ekonomi içindeki etkisi artmıştır. Ancak, son yıllarda bölgeye giren para reel ekonomiye kaynak yaratmak yerine kısa vadeli kazanç sağlayan spekülatif yatırımlara yönelmiştir. Uzun vadeli projelerin kısa vadeli kaynaklarla desteklenerek gereksiz yeni kapasite yaratılması ve doların özelikle Japon yeni karşısında değer kazanması sonucu ihracatta beklenen artışların gerçekleştirilememesi, bu ülkeleri geri ödemelerde sıkıntıya sokmuştur. Bölge ülkelerinde yaşanan bu olumsuz gelişmeye paralel olarak, uluslararası finans kurumları ve spekülatörler bölge ekonomilerini dikkatle izlemeye almışlardır.

Bölge ekonomilerinde görülen bu olumsuz gelişmelere bağlı olarak, 1997 yılı başlarından itibaren yabancı kaynaklar geri dönmeye ve bölge ülkelerinde büyüme eksi değerlerle ifade edilmeye başlamışlardır.

Bu gelişmeler çok geçmeden otomotiv sektöründe etkisini göstermiştir. İhracatta görülen düşüşler, yüksek kapasitede ve stokla çalışmak zorunda kalan otomotiv yapımcısı bazı firmaların iflas etmesine ya da el değiştirmesine sebep olmuştur. Ancak, bölgede görülen ekonomik kriz sadece bölgeyi etkilemekle kalmamış, diğer kıtalarda da etkisini göstermiştir.

Uluslararası Otomotiv Sanayicileri Birliği (OICA) tarafından açıklanan geçici üretim rakamlarına göre, 1998 yılında Dünya motorlu taşıt araçları üretimi %2.6 oranında azalarak 53.7 milyon adede düşmüştür. Aynı yıllarda dünya otomobil üretimi de 39.1 milyon adetten %1.7 oranında azalarak 38.5 milyon adede gerilemiştir.(Bknz Tablo:5)

1998 yılında dünya otomotiv üretiminde en büyük üretim düşüşü %19.0 ile Güney Amerika ülkelerinde yaşanırken, bunu %11.0 oranlarındaki düşüş ile Asya-Okyanusya izlemiştir.

Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri gerek toplam üretimde gerekse otomobil üretiminde %16 oranında üretim artışı gerçekleştirmiştir. Avrupa Birliği ülkelerinde ise %8.0 oranında üretim artışı sağlanmıştır.

Dünya Motorlu taşıt araçları ihracatı %5.3 oranında artış göstermiştir. İhracat Asya-Okyanusya’da kayda değer bir değişme göstermezken, Avrupa Birliğinde %8.0 artmış, NAFTA ülkelerinde %7.9 oranında azalmıştır.

Asya-Pasifık bölgesinin en büyük otomotiv üreticileri olan Japonya’da üretim %8.4 oranında azalarak yaklaşık 10 milyon adede, Güney Kore’de %30.9 gibi yüksek oranda azalarak 2 milyon adede gerilemiştir.

Asya-Pasifık pazarında 1998 yılında satışlar %19,3 oranında azalmıştır. Satışlar Endonezya’da %82.1, Tayland’da %71.1, Malezya’da %63.4, Güney Kore’de %51.0, Japonya’da %15.5 oranlarında azalmıştır. Ancak, Avustralya %15.7, Tayvan %10.4 ve Çin Halk Cumhuriyeti %3.4 oranında satışlarını artırmışlardır.

Diğer taraftan, ihracatta kaybedilen performansın yeniden yakalanmasına yönelik olarak bazı bölge ülkelerinde devalüasyona gidilmiştir. Bu politika bilhassa Batı Avrupa’ya yönelik ihracatta, 1998 yılı sonlarına doğru olumlu sonuçlarını göstermeye başlamıştır.

1998 yılında Batı Avrupa ülkelerinde trafiğe yeni kaydedilen araçların sayısı dikkate alındığında, Güney Kore ve Japon otomobillerinin satışlarını artırmakta oldukları ve Asya-Pasifık Krizinin otomobil satışları üzerindekietkisinin azalmakta olduğu görülmektedir. Batı Avrupa Bölgesinde otomobil satışları Finlandiya’da %17.2, İspanya’da %16.0, Portekiz’de %14.1 İrlanda da %14.5, Belçika’da %14.1, Fransa’da %12.9, Almanya’da %4.6, İngiltere’de %3.4 artmıştır. Avrupa Birliğinde satışlarda kaydedilen artış ortalaması ise %6.5’dir.

Diğer taraftan, satışlar İtalya’da %0.5, Norveç’te %4.2 oranlarında azalmıştır.

Güney Kore firmalarının Batı Avrupa ülkelerindeki satışları %32 (320,797 adet) oranında en yüksek artış seviyesini yakalamıştır. Mercedes %22.8 (534,519 adet), VW grubu %10.1 (2,188,957 adet), Japon Firmaları %8.9 (1,473,393 adet), GM grubu %0.1 (1,395,442 adet) artmış, Ford Grubu %2.5 (1,268,676 adet) Fiat Grubu %0.4 (1,371,317 adet) oranlann azalmıştır.

Batı Avrupa Ülkelerinde reel ekonominin, Asya-Pasifık ülkelerine göre daha güçlü ve spekülatif finansman yatırımlarının daha düşük oranlarda olması, bu ülke ekonomilerinin global ekonomik krizden daha fazla etkilenmesini önlemiştir.


Kaynak:[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:37
Temel Sorunlar ve Riskler

SWOT ANALİZİ .

Sektörün Güçlü Yanları
Sektörün Zayıf Yanları

-Mevcut kurulu kapasite ve yan sanayinin potansiyeli

-Yabancı ortakların gücü

-Çok iyi yetişmiş, girişimci insan gücü ve rekabetçi iş gücü maliyeti

-Teknolojik Bilgi Birikimi

-Kalite yönetim sisteminin varlığı

-İhracat deneyimi

-Tümü ile kayıt altında üretim ve ticari faaliyet ile güvenilir vergi --kaynağı olması

-Oturmuş, köklü dağıtım/Pazarlama örgüt yapısı


-Teknik mevzuat ve ilgili alt yapı eksikliği

-Ana sanayi, yan sanayi ve pazarlama örgütleri arasında yetersiz entegrasyon

-İstikrarsız iç pazar

-Düşük kapasite kullanma oranından kaynaklanan yüksek üretim maliyeti





Sektörle İlgili Fırsatlar
Sektörle İlgili Tehditler

-Talep potansiyeli

-İhracat potansiyeli

-Üstün Geoekonomik konum ve bölgesinde uluslararası üretim merkezi -için aday tek ülke olma niteliği

-Bilateral ilişkiler: AB, ECO, BDT, KEİB, G-8 Ülkeleri ve Kafkasya

-İhracata yönelik stratejik yapılandırma çalışmalarının başlatılması
-Kullanılmış taşıt aracı serbest ithalatı

-Üreticiler arasında küresel yapılanma ve dünyadaki kapasite fazlası

-Plan ve strateji eksikliği

-Ekonomik ve politik belirsizlik, Devlet kurumları arasında koordinasyon eksikliği

-Mevcut yabancı sermaye nezdinde kredibilite eksikliği

-Teknik mevzuat altyapısının kurulmaması



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:39
Sektördeki Büyük Firmalar

Türk otomotiv piyasasına 1996 yılına kadar, yoğun koruma önemleri nedeniyle yerli üreticilerin hakim olduğu görülüyordu. Türk otomotiv piyasası 1960’lı yıllarda yabancı üreticiler ve Türk sanayi grupları arasında kurulan ortaklıklar sonucunda oluştu. 1970’li yılların başında kurulan Tofaş (Fiat ve Koç Grubu ortak girişimi), Oyak Renault (Oyak Grubu ve Renault ortaklığı) ve Ford Otosan (Ford ve Koç Grubu ortaklığı), piyasada yeni girişlerin artış gösterdiği 1990’lı yılların başlarına kadar piyasada baskın durumda oldular. 1990’ların başında Türkiye, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğine girmeden önce, Toyoto ve Opel üretime başladılar. Böylece yerli üretici sayısı beşe yükseldi. Gümrük birliğinden sonra Honda ve Hyundai de yerli üretime başladı ve yerli üretici sayisi 7’ye yükseldi. 1999 yılında, yerli üreticilerden Ford-Otosan binek otomobil üretimini durdurdu ve hafif ticari araç üretimine yöneldi. Bununla birlikte Ford-Otosan tekrar ihracat ağırlıklı üretime başlayacak ve buradan tüm dünya’ya otomobil satışı da gerçekleştirecek. Buna karşın Opel 2000 yılında Türkiye’deki üretimini durdurdu. Diğer taraftan Toyoto ve Honda’da yabancı ortaklar hisselerini devralmak suretiyle hakim konuma geçtiler ve ihracata yönelik yatırımlara ağırlık verdiler.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:39
Üretim

Sektörde kurulu kapasite toplamı 931,550 adet/yıl olup mamul bazında dağılımı aşağıda sunuluyor:


Otomobil üretiminde bulunan 7 firmada (Tofaş-Fiat, Renault, Hyundai Assan, Toyotosa, Honda, Ford Otosan, Opel) toplam mevcut kurulu kapasite 690,000 adet/yıl,
Çekici üretiminde bulunan 2 firmada (MAN ve Otoyol) toplam kurulu kapasite 2,450 adet/yıl,
Kamyon üretiminde bulunan 8 firmada (Ford Otosan, BMC, M.Benz Türk, A.Isuzu, Temsa, Otoyol, Chrysler, MAN) toplam kurulu kapasite 58,200 adet/yıl,
Kamyonet üretiminde bulunan 9 firmada (Hyundai Assan, Karsan, Ford Otosan, Temsa, BMC, Chrysler, Otokar, Otoyol, A. Isuzu) kurulu kapasite 63,000 adet/yıl,
Otobüs üretiminde bulunan 4 firmada (M.Benz Turk, Temsa, MAN, BMC) olup toplam kurulu kapasite 4,900 adet/yıl,
Minibus üretiminde bulunan 6 firmada da (Ford Otosan, BMC, Hyundai Assan, Karsan, Otokar, A.Isuzu) toplam kurulu kapasite 34,200 adet/yıl.
Üretim rakamlarına baktığımızda 2002 yılında 357,217 adet olan toplam motorlu araç üretimi yüzde 57 artarak 2003 yılında 562,466 adet olduğunu görüyoruz. Kriz nedeni ile üretimin çok düşük olduğu 2002 yılına gore 2003 yılında otomobil üretimi yüzde 44, ticari araç üretimi yüzde 68 arttı. Traktör üretimi ise 2002 yılına oranla yüzde 170 oranında arttı. 2002 yılında traktör üretimi önceki yıla gore yüzde 29 oranında azalmış ve son 25 yılın en düşük üretim adetlerine gerilemişti. Bu nedenle 2003 üretimi çok yüksek seviyede artmış görünüyor.

2002 yılına göre 2003 yılında üretim, büyük kamyonda yüzde 86, küçük kamyonda yüzde 3, kamyonette yüzde 67, midibüste yüzde 55, otobüste yüzde 67, minibüste yüzde 122 oranında arttı. 2002 yılında bu kalemlerde üretimin tamamında düşüş görüldü. 2003 yılında 294,116 adet otomobil üretildi ve toplam motorlu taşıt üretimi 562,466 adet oldu. 2002 yılına oranla toplam üretim 2003 yılında özellikle ihracata bağlı olarak yüzde 57, otomobil üretimi yüzde 44 oranında arttı.

Tipler
Aralık ayı üretimi
12 aylık üretim
Yüzde değişim


2002
2003
2002
2003
Aralık
12 ay

Otomobil
17,777
40,564
204,198
294,116
128
44

Ticari araçlar
17,745
31,068
142,367
239,556
75
68

Taşıt araç.top.
35,522
71,632
346,565
533,672
102
54

Traktör
965
2,143
10,652
28,794
122
170

Genel toplam
36,487
73,775
357,217
562,466
102
57


2003 yılında gerçekleşen 347 bin dolayındaki ihracat ve iç pazarda talebin artması tüm ürünlerde üretimi artırarak devamını sağladı. Toplam üretim en yüksek seviyesine ulaştı ve 1993 yılına gore yüzde 27, 2000 yılına gore yüzde 24 arttı

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:40
Otomotiv Sektöründe Yerlileştirme Potansiyelini Sorgulama Projesi
Süleyman DİLSİZ
İş Geliştirme Uzmanı

Otomotiv sektörünün rekor haberlerine basında her gün rastlar olduk. En son okuduğum haber; 2010 yılına kadar Türkiye’nin otomotiv üretiminde 2 milyonlu rakamlara yaklaşacağı ve Avrupa’nın ilk 3 ülkesi arasına gireceği belirtildi Geçtiğimiz yıl 14,5 milyar Dolar ihracat gerçekleştirmiş ve bu yıl da 20 milyar Dolar olacağı tahmin edilmekte. Bir diğer önemli haber de; 13 Nisan tarihli ve 26492 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yatırım teşvik tebliği idi.

Bu tebliğin amacı, dünya otomotiv devlerinin yeni model üretiminde Türkiye’yi tercih etmesini sağlayabilecek avantajlar sunmak. Otomotivde yeni model üretimi için ithal edilen yedek parçalardan gümrük vergisi alınmayacak. Bu tebliğle, yatırım ve yeni model üretimine yönelik araç yatırımlarında aksam ve parçaların ithali gümrük vergisinden muaf tutulacak. Bölgesel ve sektörel kısıtlamalarda göz önüne alınarak proje bazında yapılacak değerlendirme sonucunda, teşvik edilen kullanılmış makine ve ekipmanlar teşvik belgesine bağlanarak destekten yararlanabilecek. Kullanılmış komple tesisler müsteşarlıkça değerlendirilip, teşvik belgesi kapsamında ithal edilebilecek. Ancak burada sıkıntı teşviğin sadece yeni model üretimini kapsaması. Kapasite artırımıyla ilgili yatırımlar ve mevcut modellerin yenilenme yatırımlarını içermemekte.

IMF’nin sıkı para programına rağmen, el altından bu tür teşviklerle sektörün desteklenmesi sevindirici. Ancak kalıcı teşvik, yüksek ithal malzeme oranının yerlileştirilmesi ile alternatif tedarik kolaylıklarını ana sanayiye sunarak, maliyet avantajı sağlamak, daha kalıcı ve ciddi rekabetçi avantaj oluşturacağı düşüncesindeyim. Bu eksende değerlendirirsek, yapısal problemler;

>>Ana sanayinin ithal malzeme oranının Fransa’da yüzde 5, Almanya’da 12, İtalya’da 12, İngiltere’de 18, Japonya’da 6, G. Kore’de 0,4 iken Türkiye’de 70 olması dikkat çekici.

>>Türk otomotiv yan sanayiinin bir aracın yüzde 92’sini üretebilme yetkinliğine rağmen, yüksek ithal malzeme oranı ve pazar içindeki satışlarda ithalin payının yüzde 45 olması da sorgulanması gerekmekte.

>>Ana sanayinin ithal malzeme kullanım oranının 80 olan firmayla 30 olanın aynı teşvik kapsamında değerlendirilmesi yerlileştirmenin sunabileceği faydanın yeterince benimsenmediğinin ve teşvik edilemediğinin kanıtı.

>>Diğer taraftan her ne kadar sektörde döviz paritelerinin önemli etkileri gözlense de, ihraç edilen taşıt sayısında veya ekipmanında miktar artışı olmasına rağmen parasal değerde düşüş olması cari açık açısından önemli.

Ele aldığımız problemler paralelinde yerlileştirmeyi bir sosyal sorumluluk projesiyle ilgili sivil örgüt ve sanayicilerle üniversitelerin bilimsel araştırmalarıyla ele almayı öneriyorum.

Projede amaç; yan sanayi yetkinliğini ve atıl kapasitesini ele alarak, ithal edilecek malzeme oranını gelişmiş ülke düzeyine çekerek, kalıcı ihracat döviz gelirleri sağlamaktır. Yerlileştirmeyi ürün geliştirme politikalarına mesnet oluşturarak, daha çok modelin ülkemizde üretilmesini, kalıcı rekabetçi avantaj sağlamak ve yerlileştirmeyi ülke gündemine taşımaktır.

Otomotivde yerlileştirme, ülkelerin AR-GE altyapılarının ve devlet-sanayici işbirliklerinin inşası, sürekliliği ve diğer sektörlere model oluşturabilecek önemli bir sektör. Yerlileştirme yatırımlarında önemli bir parametre üretim adetleridir. Türkiye önümüzdeki yedi yıl içinde toplam 33 yıllık toplam üretimini aşacağı tahmin edilmekte. Ülkemizde özellikle hafif ticari araç üretiminde kapasitesi ve yan sanayinin yetkinliği yerlileştirme çalışmaları için çok elzem.

Bu proje ile taşıt ve parça dış ticaretinin zaman içindeki değişimi irdelenmeli. Taşıt aracı cinsine, ülkelere, parça ve aksamda GTİP numaralarına göre ithalat ve ihracatın verilerinin çıkarılması ve yıllar içindeki değişimin değerlendirilmesi ve hangi araçlara ilişkin olarak hangi parçaların ithal edildiğinin belirlenmesi önemli. İthal edilen parçaların Türk yan sanayisinin güçlü olduğu yani Türkiye’de kolaylıkla üretilebilen ancak ithal etmek zorunda olduğu parçalar belirlenip, yurtiçinde üretilmesinin işletme maliyeti ve ihracatının gelir analizleri ithal malzemenin kıyası da ele alınmalı.

Savunma sanayinin altyapısını oluşturan, kayıt dışının neredeyse hiç olmadığı bu sektörde Sanayi Bakanlığı’nın SANTEZ, AB’nin 7. çerçeve anlaşması kapsamında bu projeyi fonlayıp, yerlileştirmenin ilk önce otomotiv sektörü için, sonrasında da, tekstil, beyaz ve kahverengi eşya vb. diğer montaj ağırlıklı sektörler için ele alınması kalıcı sinerji barındırmakta. TİM, KOSGEB, Sanayi Bakanlığı, TAYSAD, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve üniversitelerin katılımıyla geliştirilecek bu sosyal sorumluluk projesiyle değer zinciri oluşturulabilir.

Geleceğin önemli pazarlarından olan Rusya, Orta ve Doğu Avrupa’ya yakınlık avantajı, Çin otomotiv markası Chery’nin ülkemizde yatırım için harıl harıl araştırdığı, Hyundai, Toyota’nın yeni model, Proton, Daewoo, VW ve PSA Gruplarının yeni yatırım karar arefesinde oldukları dönemde bu proje daha da önem kazanmakta. Ana sanayinin konuşlandığı Macaristan, Slovakya, İran, Rusya, Romanya ve Çek Cumhuriyeti’ne yakınlık avantajıyla sunabileceği yeni geliştirdiği ürünlerle gelecek Türkiye’sinin sanayi altyapısını oluşturabilecektir. Kalıcı katma değerle, sektörün yapısını montaj yapısından, parça üreten, geliştiren yapıya büründürecek ve ithal malzeme oranı yüzde gelişmiş ülkeler düzeylerine çekebilecektir.


Acaba otomotiv sektöründe yerlileştirme altyapısını sorgulayarak, üniversite sanayi işbirlikleri ile sanayi altyapısını geliştirebilecek midir? Örneğin; Sabancı Üniversitesi’nde malzeme, YTÜ’de motor, İTÜ’de elektrik ve ateşleme, Hacettepe’de aks ve hareket sistemleri, ODTÜ’de klima ve bilgisayar sistemleri, Ege’de tekstil, Uludağ’da cam laboratuarları kurarak, bölgesinin ve dinamik sektörünün testlerini yapan, ürünlerini geliştiren, akredite, uluslar arası referans alınan laboratuarları bu sayede kurabilecek midir? Hem de onca ortak laboratuar kurma desteği ve AB hibe programları varken.

Acaba Türkiye bunu başarabilecek midir? Yoksa montajla, kısıtlı katma değeri ile ihracatı yoksullaştırmaya devam mı edecektir?

Kaynak: Dünya Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:41
Makine Sektörünün Türkiye’deki Durumu

Türk makine sanayinin başlangıcı 1950’li yıllara dayanmaktadır. 1950 yılında makine sektöründe ilk büyük ölçekli sanayi yatırımı yüzde 100 devlet eliyle gerçekleştirilmiş olup, özel sermayeli firmalar ise 1960’lı yıllarda oluşmaya başlamıştır. Türkiye’de Makine İmalat Sanayi, devlet teşebbüsüyle kurulmasına rağmen bugün itibariyle kamu iştirakleri büyük ölçüde yerini özel sektör firmalarına bırakmıştır.

Makine sanayi, ülkemizin diğer sektörlerine göre son yıllarda büyük gelişim gösteren, katma değer performansı diğer imalat sanayisi sektörlerine göre daha başarılı olan ve ihracatını sürekli olarak Türk sanayi ortalamasından daha hızlı geliştiren önemli bir sektör olmuştur.

1990–2002 yılları arasında kapasite kullanım oranlarına bakıldığında 2000 yılında makine sanayinde KKO yüzde 76,4 ile en yüksek değerine ulaşmış olup, 2002 yılında yüzde 69,8 olarak kaydedilmiştir. 1990–2002 dönemi için kapasite kullanım oranları ortalaması yüzde 69 olmuştur.

Makine sanayinde faaliyette bulunan çoğu firma KOBİ (Küçük ve Orta Ölçekli İşletme) niteliğinde olmakla birlikte, ülkemizdeki ucuz işgücü ve gelişmiş mühendislik becerileri, makine imalatçılarının uluslararası pazarlarda rekabet şansını arttıran unsurlardır. Türk makine sanayinde her türlü parça ve aksamın yüksek kalitede ve rekabet edebilir fiyatlarda üretimi yapılmaktadır. Üretim sürecinde yerli girdi oranı yüzde 80–85 civarındadır.

Makine İmalat Sanayi ihracatı son yıllarda sürekli artan bir trend içerisindedir. Ülkemizdeki makine ve aksam imalatçılarının önemli bir kısmı iç pazardaki daralma sonrasında 1995 yılından itibaren başta AB ülkeleri olmak üzere ihracata yönelmiş olup, bunu da AB Direktiflerine ve diğer teknik düzenlemelere uyumlu bir şekilde gerçekleştirmişlerdir. Diğer taraftan, ihracatçılarımızın önemli bir bölümü "CE" işaretine sahip konumdadır. Türk Makine İmalat Sanayiinde üretilen ürünlerin uluslararası piyasalarda rekabet edebilirliğini arttıran unsurların başında; nispeten düşük seviyede olan mühendislik ve işçilik ücretleri gelmekte olup, emek yoğun olan üretim konularında firmalarımızın teknolojik birikimleri de bir diğer önemli etkendir.

Son yıllarda dünyada müşteri istekleri doğrultusunda makine imalatına yönelme eğilimi söz konusudur. Ek bir mühendislik çalışması gerektiren bu talepler, Batı ülkelerinde fiyatların artmasına sebep olmaktadır. Ülkemizde ise işçilik yanında, mühendislik hizmetlerinin de nispeten ucuz olması, makine imalatçı firmalarının rekabet gücünü arttırmaktadır ve bu üstünlük yakın gelecekte de devam edecektir.

Müşteri istekleri doğrultusunda imalatta, mühendislik ve işçilik ücretlerinin düşük olmasının yanında, oldukça emek-yoğun olan bu üretim konularında Türk firmalarının teknolojik birikimleri rekabete imkân verecek düzeydedir. Bu olumlu yapı, ülkemizdeki Makine imalatçılarının, bazı Batılı firmalarla gerektiğinde işbirliği yaparak üçüncü ülkelerde, özellikle Rusya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetlerindeki tesislerin yenilenmesi veya yeni yatırımların gerçekleştirilmesi imkânını arttırmaktadır.

Kaynak: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:42
Üretime Genel Bir Bakış

Makine imalat sanayi, imalat sanayisi içinde özel bir öneme sahip. Ülkelerin gelişme sürecinde imalat sanayi içerisinde makine imalat sanayisinin payı giderek artış gösteriyor.

Birkaç makine tipi dışında, bu sektörde seri imalat teknikleri uygulanıyor. Son yıllarda dünyada, müşteri istekleri doğrultusunda makine imalatına yönelme eğilimi sözkonusu. Türkiye’de işçilik yanında mühendislik hizmetlerinin de nispeten ucuz olması makine imalatçı firmaların rekabet şansını arttırıyor. Ayrıca ucuz işçilik ve mühendislik hizmetlerinin yanı sıra emek yoğun olan bu üretim konularında firmaların teknolojik birikimleri rekabete imkan verecek düzeyde. Bu olumlu yapı ülkemiz makine imalatçısının bazı batı firmaları ile gerektiğinde iş birliği yaparak üçüncü ülkelerle tesislerin yenilenmesi veya yeni yatırımların gerçekleştirilmesi şansını arttırıyor.

Sektörün kapasite kullanım oranı yaklaşık yüzde 78. Sektörde 338 adet orta ve büyük ölçekli firma, 9822 adet küçük ölçekli firma faaliyet gösteriyor. Yabancı sermayeli 17 adet firma mevcut. Sektörün yabancı sermaye içindeki payı yüzde 0,02. Sektörde yerli katkı oranı yüzde 80 civarında.

Makine İmalat Sanayi Üretimi (Değer: Milyar TL, 1998 yılı fiyatlarıyla)

Mallar
2001
2002

İçten Yanmalı Motor ve Türbin
15.151
16.500

Pompa-Kompresör-Musluk-Vana
131.315
136.000

Mil Yatağı ve Dişli
37.815
39.000

Sanayi Fırın ve Ocağı
19.151
19.745

Kaldırma ve Taşıma Teçhizatları
70.888
74.000

Diğer Genel Amaçlı Makineler
152.732
156.000

Takım Tezgahı
39.529
41.500

Metalürji Makinesi
10.476
10.800

Maden ve İnşaat Makinesi
40.753
42.171

Gıda ve Tütün İşleme Makinesi
65.193
67.500

Tekstil ve Deri İşleme Makinesi
129.883
133.909

Silah ve Mühimmat
95.732
98.000

Diğer Özel Amaçlı Makineler
30.854
31.811

BYS Ev Aletleri
423.943
447.000

Buzdolabı
169.200
177.000

Çamaşır Makinesi
65.555
72.000

Diğerler
189.188
198.000

TOPLAM
1.263.414
1.313.936


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:43
Sektörün Beklentileri

Sektörün gelişimi sağlamak için firmaların beklentileri şöyle sıralanabilir.

Kapasite optimizasyonu
Fabrika tezgah gücünün arttırılması
Yatırım planlarının ve amortisman maliyetlerinin düşürülmesi

Sektördeki Firmalar

Semmak Makine İmalat San. Ve Tic.Ltd.Şti.
Kıranda Plastik Kalıp ve Makine Parçaları Ltd.Şti.
Flash Kalıp
Has Kalıp
Kalekalıp
Ake Atalay
Ege Teknik
Beyçelik Kalıp ve Oto San.Paz. ve Tic.A.Ş.
Metal Makine
Dalgıç Kalıp Metal ve Plastik San.Tic.Ltd.Şti.
Torsan Plastik ve Otomotiv San.Dış Tic.Ltd.Şti.
Tezmak San.
Modern Teknoloji
Aras Paslanmaz Metal
Assan Kalıp Çeliği ve Isıl İşlemi
Erol Makine
Coşkunöz Metal
Sarıgözoğlu Hidrolik Makine ve Kalıp San.A.Ş.
Akdeniz Plastik


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:44
Makine İhracatı, 5 Yıl İçinde Otomotivi Geçerek Liderliği Yakalar"


Küresel piyasalardaki dalgalanma, aşırı değerli YTL ve artan maliyetlere rağmen Türkiye’nin ihracat artışı sürüyor. Son yıllarda en önemli ihracat ataklarından birini makine ve aksamları sektörü yaptı.

Sektör, 2007’de bir önceki yıla göre yüzde 37’lik artışla yaklaşık 9 milyar dolara yaklaştı. Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (OAMAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, makine sektörünün, 4-5 yıl içerisinde otomotivi geçerek, ihracatta liderliği ele alacağını söyledi. Dalgakıran, Türkiye’nin teknoloji üretmediğini, satın aldığı teknolojiyle üretim yaptığını belirterek, teknoloji üretimini üstlenecek baş aktörün, makine sektörü olduğunu söyledi.

Sektörün, 2007’de yüzde 37’lik artışla 9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Dalgakıran, "İthalattaki artış yüzde 19’lar civarında oldu. İhracat artışı çok daha yüksek yani. Makası da yavaş yavaş kapatmaya başladık. Makine ve aksamları, Türkiye’nin ihracatı en hızlı artan sektörü konumunda." diye konuştu. Dalgakıran, 2008 yılına iyi bir giriş yaptıklarına da işaret ederek, ihracat artış hızının, yüzde 30-40 seviyeleri arasında olacağını, ancak çeşitli nedenlerden dolayı iç pazardaki daralmanın devam edeceğini tahmin ettiklerini ifade etti. Gelişmiş ülkelerin, makine sektörünü ana sektör olarak kabul ettiğini ve bunun arkasına çok ciddi finansmanlar koyduğunu anlatan Dalgakıran’a göre, ithal makine tercih edilmesindeki sebep, 5-7 yıla varan finansman desteği verilmesi. Türk makine sektörünün, ihracatının yüzde 80’ini gelişmiş ülkelere yaptığını söyleyen Dalgakıran, "Sektörün sorunları çözülürse, Türkiye’nin çok kısa sürede 50 milyar dolarlık makine ihracatına ulaşması hiç sürpriz olmaz.’’ diye konuştu.

Dalgakıran, sektörün dünya ticaretindeki payının binde 5 seviyesinde bulunduğunu vurgularken, "Tabii bu son derece düşük. Türkiye, bu payı yüzde 5’e çıkarabilse, herhalde bütün meselelerini çözmüş olur. Türkiye, makineyi stratejik sektör olarak kabul edip, bunun gereklerini yerine getirirse, Türkiye’ye bu konuda sadece Batı’dan değil, Uzakdoğu’dan da çok ciddi şekilde yabancı yatırımcının geleceğini düşünüyorum.’’ diye konuştu.

Türkiye’de, dünyadaki rakiplere göre çok küçük ve fazla sayıda işletme bulunduğuna dikkati çeken Dalgakıran, gelecek 5 yıllık dönemde, Türkiye’de sektördeki şirketlerin çok ciddi bir konsolidasyon (birleşme) süreci yaşanacağını düşünüyor. Dalgakıran’a göre şirketler belirli ölçeğe gelmek zorunda. Ya bir birleşme sağlayacaklar ya yan sanayi dönüşümü yapacaklar ya da çok ciddi bir yok olma süreci yaşanacak. Dünya ticaretinin yüzde 40’ını otomotiv ve makine sektörleri oluşturuyor. Almanya, Japonya, ABD ve Çin’in dünya makine üretiminde ön sıralarda yer alması, kendi üretim araçlarını üretmeden hiçbir ülkenin kalkınmasını gerçekleştiremeyeceği gerçeğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin, biri enerji, diğeri makine olmak üzere iki büyük ihracat açığı kalemi bulunduğuna işaret eden Dalgakıran, "Eğer Türkiye makine açığını kapatırsa, cari açığını da aynı zamanda kapatmış olacak ve aynı zamanda üretim araçları daha ucuz şekilde kullanılacağı için diğer sektörlerin rekabet gücüne de çok ciddi katkıda bulunacaktır.’’ görüşünü dile getirdi.

"Kalifiye Eleman Bulamıyoruz"
Dalgakıran, Kore, Tayvan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin, öncelikle sektörün önde gelen ülkelerini baz alarak, aradaki mesafeyi kapattığına dikkati çekti. Türkiye’nin de bu yolu izlemesi gerektiğini ifade eden Dalgakıran, şu hususlara dikkat çekiyor: Türkiye, AB’nin teşvik sistemine uyarak, kendi elini kolunu bağlıyor. Avrupa’daki teşvik sistemine değil de kendi ekonomik durumuna göre bir teşvik sistemi uygulamalı. Şu anda bu aradaki makası kapatmadan dünyaya yeni buluşlar ortaya koymak, sektör için çok güç. Bu yüzden teşvik sisteminin, önce bu aradaki makası kapatmaya yönelik uygulanması gerekiyor. Bu tarz bakış açısı yakalanırsa, gerçekten çok işlevsel bir sistem oluşturulur. Dalgakıran, kur nedeniyle firmaların yeni yatırım yapmak için gereken kârlılığı elde edemediğine de değinerek, şunları kaydetti: "Firmalar, yeni yatırım ve yeni istihdam sağlamakta güçlük çekiyorlar. Bunun ana sebeplerinden biri, makine sektörünün konuşlandığı yerlerdeki arazi fiyatlarının korkunç derecede yüksek olması -sektörün yüzde 80’i Marmara Bölgesi’nde- diğeri de kalifiye insan gücünün azlığı. Bir yandan işsizlikten bahsediyoruz, ama bir yandan da sektörümüz, çalıştıracak kalifiye eleman bulamıyor."

Kaynak: Zaman Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:45
Gelişimin Göstergesi, İş Makinaları Sektörü
Rızanur MERAL
İMDER Yönetim Kurulu Başkanı

Ülkelerin gelişmişliğini, ekonomisinin gelişimini ve düzeyini ortaya koyan en büyük göstergelerden birisinin iş makineleri sektörü olduğunu vurgulayan İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, sektörle ilgili genel bir değerlendirmede bulundu. Senelerdir sektör içinde bulunan İMDER Başkanı Rızanur Meral ile genel bir değerlendirme rö*portajı yaptık...


Sektörün büyüklüğünü belirterek. Türkiye ekonomisindeki yerini açıklar mısınız?
Tamamen yatırımlara yönelik faali*yet ve hizmet veren iş ve inşaat ekipmanları ve makineleri sektörü Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüz*de 2’sini oluşturmaktadır. İMDER üyesi kuruluşlar tüm Türkiye’de 7 ayrı coğrafi bölgede yerleşik bölge müdürlükleri, bayi, servis ve yedek parça ağı ile tüm müşteri ve kullanı*cılarına en kısa sürede destek ve hizmet sağlamaktadırlar. Bu doğrul*tuda üyelerimizin yatırımları her ge*çen gün artarak devam etmektedir. 15 bin 500 civarında kişi sektörde istihdam edilmektedir. 2006 yılı itibari ile 600 milyon dolar ihracat, 1,6 Milyar dolar’a yakın tüm sektörün yatırım, ortalama 2006 rakamları ile 4.2 milyar dolara yakın yıllık ciro gerçekleşmektedir. Dünya İş Makineleri pazarı büyüklüğü ortalama yıllık 85 milyar dolar, top yekun Pazar ise 200 milyar doların üzerinde oluş maktadır.

Türkiye iş Makinaları sek*törü büyüklük ve satış adetleri ola*rak 2002 yılında Avrupa’da 16. sıra*da iken 2006 yılı itibari ile Avru*pa’nın 5.büyük pazarı konumuna gelmiştir. Ekonomik istikrarın de*vam etmesi ile her geçen gün yapı*lan yeni yatırımlar, üretim ve artan ti*caret hacmi sonucu 3 yıl içerisinde Avrupa’nın 4. büyük, 10 yıl içerisin*de ise ilk 3 büyük ülke arasına gir*meyi İMDER olarak planlamakta*yız. Türkiye iş Makinaları imalat sa*nayisi üretim hacmi ve değeri olarak Avrupa’nın en büyük 10. ülkesi olmuştur. iş Makinaları Sektörü Genel Satışların ilk 5 aylık karşılaş*tırmasına baktığımızda ise 2006 yı*lının ilk 5 ayına göre sektörümüz yüzde 10 bir büyüme sergilemiş olarak görülmektedir. Bu oranın devam etmesi hepimizin ümidi ama gerçekleşecek 2 seçim sektö*rümüzde ve yatırımlarda biraz etkili olacağı ve genel anlamda 2007 yılso*nunda bu oranın yüzde 12 olarak tamamlanacağı beklenmektedir.

Türkiye’de kullanılan iş makineleri*nin ne kadarı ithal ve ihraç ediliyor?
Tüm sektörün iş makineleri ihtiyacı*nın yüzde 83’ü distribütör yüzde 17’si imalatçı firmalar tarafından karşılanmaktadır. İMDER Üyesi dis*tribütör firmalar yatırımlarını, ürün tedarik, satış, satış sonrası hizmet*ler, yedek parça stoku ve müşteri memnuniyeti üzerine yoğunlaştıra*rak, yatırımcılarımızın ve ülke ekonomisinin hizmeti için çalışmakta*dırlar. Türkiye’de 40 yıldır üretilen iş makinelerinin 2006 verileri ile orta*lama yüzde 33’i ihraç edilmekte, tüm imalat kapasitesinin ortalama ülke talebini karşılama oranı ise yüzde 70’dir. Fakat üyelerimiz tam kapasite ile çalışmamaktadırlar. 15’i AB Üyesi 50’ye yakın Ülkeye ihracat, yaklaşık 10 bin kişi imalat sanayisinde çalışmaktadır. Aynı za*manda iş Makinaları imalatında yer*li ürün kullanım- Katma Değer kulla*nımı yüzde 61,5 oranında gerçek*leşmektedir. Yurtiçinde toplamda 220 civarında yan sanayi firması ile imalat sanayisinde Toplam: 10.500 kişiye bir istihdam sağlayarak ülke*miz ekonomisine bu yönde de katkı*da bulunmaktadır.

İkinci el iş makineleri piyasası hakkında bilgi verir misiniz? Bu konuda yaşanan sıkıntılar nelerdir?
Ülkemize 10 yaşına kadar 38 kalem iş makinesinin ithali serbest bir şe*kilde yapılmaktadır. İç dinamikler ve ithalat ile beraber 2. el iş makineleri genel anlamda fazlalık vermeye baş*ladı. Burada müşterilerin ellerinde bulundurdukları 2. el makineleri sata*rak sıfır makine almaları sektörü doyma noktasına getirmeye başladı. Fakat 2.el iş makine sektörü ihtiyaç*ları fazlası ile karşılayabilecek potan*siyele sahip olmasının yanında artık doyum noktasına geldiği için fazla makineleri da Irak, Suriye, İran paza*rına göndermeye başladı. Tabii bu*nun yanında Avrupa’da 175 bin adet 2. el iş makinesi ve fazlalığı bulundu*ğu göz önünde tutulur ve Türkiye pa*zarının sıfır ve 2.el 15 bin adetler civarında 2006 yılında gerçekleştiği tahmin edilir ise karşımızda ciddi bir risk ortaya çıkmaktadır. İMDER ola*rak biz devletimizin ilgili kurumları ile ortak görüşümüz ülkemizde imalatı yapılan ve ülke talebini karşılayabile*cek üretim kapasitesine sahip olan 4 ana iş makinesinin 2. el ithalat yasa*ğının devam etmeyi yönündedir.

Kamu kurumlarında iş makinelerine talep ne durumda, satışlarda bir hareketlilik söz konusu mu?
Kamu satışları 2 şekilde gerçekleş*mektedir. Birincisi ve en yaygın yön*tem DMO Devlet Malzeme Ofisi ta*rafından yapılan protokol sözleşme*leri ile gerçekleşen satışlardır. Bu satışlar 2006 yılı rakamları ile 1.100 adet civarında olmuştur. Tüm satışla*rın yüzde 10’unu oluşturmaktadır. İkinci önemli unsur ise, açılan aileler ile yapılan satışlardır. Belediye ve di*ğer kamu kuruluşları bu şekilde alım gerçekleştirmektedir. Bu satışların ise tahmini 500 adet civarındadır. Ka*mu satışları 2006 yılı itibari ile 1.600 adet civarında gerçekleşmiştir ve tüm satışlardaki oranı yüzde 15 -17 oranında gerçekleşmektedir Önceki yıllara göre kamu satışları adetsel olarak yerini korumasına rağmen ge*nel satışlar içerisinde oranı yüzde 40’lardan yüzde 15’lere düşmüştür. Bu da yatırımların daha çok özel sek*tör tarafından gerçekleştiğinin bir göstergesidir. Kamu sektörümüzde önemini korumasına rağmen, ekono*mik yapı yatırımlara ayrılan bütçenin artmaması nedeni ile ,kamu alımları yukarıdaki seviyelerde seyrediyor.

Türkiye’deki iş ve inşaat makineleri*nin fiyatlarının durumu nedir? Avrupa’yla karşılaştırır mısınız?
Türkiye de satılan ve üretilen iş makineleri AB norm ve standartlarında ve aynı özelliklere sahip makinelerdir. Dolayısıyla arada bir fark söz ko*nusu değildir. Buda zaten kanunlar*la, zorunlu mevzuat ve standartlarla teminat altındadır. Avrupa ile fiyat kıyaslaması yaparsak, iş makineleri ürünü ve çeşidine göre farklılık arz etmektedir. Ama genel anlamda Av*rupa’dan Türkiye’deki iş makineleri ortalama yüzde 15 daha ucuz oldu*ğunu tahmin ediyoruz. Bunun en önemli etkisi de Ülke pazarımızda gerçekleşen aşırı rekabet şartları ve pazardaki büyümeyle beraber sek*törde sek*törde çok fazla oyuncunun olması. iş Makinaları sektöründe 7 yıl önceki karlar maalesef kalmadı. Artık sek*tör firmaları, az kar, çok satış dolayısı ile ciroya oynamaya başladı. Reka*betin getirdiği konjektür nedeni ile fi*yatlarda artışlarda çok fazla yapıla ma*ması, firmaların imalat ve girdi maliyet*lerinin artması yanında ciddi sıkıntılar*da oluşturmaya başladı. Ayrıca döviz kur dengesi, aşırı kıymetli Türk Lirası ülkemizdeki iş makineleri fiyatlarının AB ülkelerine göre daha düşük olma sına da sebep vermektedir. Tüm bu gelişmeler sektör firmalarını daha temkinli ve dikkatli planlamalar ile ha*reket etmeye zorlamaktadır.


Sektöre ilişkin gelecek yıllarda nasıl bir gelişme öngörüyorsunuz?Beklentileriniz nelerdir?
Ülkelerin gelişmişliğini ve ekonomisi*nin gelişimini ve düzeyini ortaya ko*yan en büyük göstergelerden birisi iş Makinaları sektörüdür. Ülkelerin eko*nomik ve sosyal alanda kalkınmasını sağlamak için yapılması zorunlu olan yol, su, elektrik, baraj, köprü, iletişim ağları, sınai ve evsel atıklar için alt ya*pı ve bütün bu alt yapı üzerine kurula*cak yerleşim alanları ve bu alanlar için yapıları, ekonomik girdi sağlayacak yer altı ve yer üstü madenlerinin işlen*mesi, taşınması vb. daha birçok işlerin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi an*cak iş makineleri ile mümkün olmaktadır. Dolayısıyla, bir ülkenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınmışlığı, sahip olduğu iş makinelerinin sayı ve niteli*ğine bakılarak görülebilir. Bu bağlamda; ülkemizde ekonomik ve sosyal re*fahın bir türlü çağdaş düzeye erişeme*diğinin bir nedeni de sahip olduğumuz iş makinelerinin türü, sayısı ve kalite*sindeki yetersizliktir denilebilir.

Kaynak: Ambar Dergisi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:46
İhracatı ve Tasarımı Öğrendi, Babasının İşine Çağ Atlattı"
Nazım UYAR

Eskişehirli İbrahim Uyar’ın 10 kişilik imalathanesi, oğlu Nazım’ın ihracat ve tasarım bilgisi devreye girince bir anda büyüdü. 150 kişilik istihdama ve 7,5 milyon dolarlık ihracata ulaşan Termosan Isı Sistemleri Dış Ticaret A.Ş. paslanmaz çelik ve özgün tasarımlara sahip ısı panelleri üretiyor ve Paris, Milano ve Moskova’da da showroom açtı.
Eskişehir doğumlu ve geleneksel sanat okulu, tekniker okulu ve Yıldız Üniversitesi üçlemesinin yetiştirdiği elektrik mühendisi İbrahim Uyar, üretim ve kalite bilgisini oğlu Nazım’ın ihracat ve tasarım becerisiyle birleştirince şirketini kısa sürede büyüttü, alanında küresel oyuncu yapmayı başardı. Termosan Isı Sistemleri ve Dış Ticaret A.Ş.’nin (Termosan) ürettiği paslanmaz çelikten ve her biri özgün tasarım ürünü ısı panelleri 46 ülkeye ihraç ediliyor. Geçen yıl 9,5 milyon YTL ciro yapan ve bu cironun 7,5 milyon dolarlık kısmını ihracattan sağlayan Termosan’ın Carisa markalı ürünleri için Paris, Milano ve Moskova’da showroom’lar açıldı. Termosan’ın kurucusu İbrahim Uyar şöyle başlıyor anlatmaya: "Eskişehirliyim ve sanat okulu, tekniker okulu ve Yıldız Elektrik geleneğinde eğitim aldım. Yıldız’da okurken de demiryollarının elektrifikasyon sürecinde yaklaşık 10 yıl çalıştım. 1973’te Fransızların projesi olarak yürütülen elektrifikasyon kapsamında Fransa’ya ve Macaristan’a eğitime de gittim. Daha sonra da Sincan Ankara şantiyesinde 3 sene şef olarak çalıştım."

Devletten ayrıldıktan sonra bir arkadaşının önerisiyle Profilo Mecidiyeköy fabrikasında başmühendis olarak 1 yıl daha çalıştığını anlatan İbrahim Uyar, "Sonra da bir ortağım ve kardeşimle birlikte kendimiz şirket kurduk ve piyasaya atıldık. Önce konfeksiyona ütü makineleri sistemleri kurduk. Sonra elektrikli termosifonlar, kazanlar v.s yaptık. Bu 15-20 yıl sürdü. Küçük bir atölyede üretim yapıyorduk daha çok mühendislik hizmeti vererek para kazanıyorduk. Atölyemizde 8-10 kişi çalışıyordu" diyor.

Oğlu Nazım’ın üniversiteyi bitirdikten sonra bir ihracat firmasına girdiğini ve orada ihracatı öğrendikten sonra ayrılıp kendi başına piyasada ihracat yapmaya başladığını anlatan İbrahim Uyar şöyle devam ediyor: "Kendisi önce çorap ürettirip ihraç etti. Sonra da havlupan ürünler ihraç etti. Annesinden bir daire parası aldı sermaye yaptı ve başarılı oldu. Sonra da havlupan işinde kaliteli üretim bulamayınca bize yani babasıyla ortağına iş teklif etti. Biz de pazarı hazır olan bu teklife evet dedik. Kısa sürede makine parkımızı havlupan üretimi için düzenledik ve üretime başladık. O zamana kadar 10 kişilik bir atölyeydik. Nazım’ın ihracat gücüyle bulunduğum yer yetmez oldu ve Gebze’de 1.100 metrekarelik bir fabrika kurduk. Sonra Gebze’de de bir yatırım yaptık."

Nazım Uyar da şunları söylüyor: "Ben yaz tatillerinde zaten babamın imalathanesinde çalışırdım. İmalatı ve fabrikayı sevmiştim. Kendi başıma dış ticareti öğrenince kaliteli ürünün önemini daha iyi anladım ve babamın işine döndüm. Çünkü ürünlerini ihraç ettiğim firma bana kalite sorunu yaşatmıştı. Türkiye’de, o dönemde, sadece bir firma havlupan üretiyordu. Ben babamların şirketine ortak oldum ve biz de havlupan üretmeye başladık. Yunanistan, İngiltere, İtalya derken şu anda 46 ülkeye ihracat yapıyoruz."

12 Bin Euro’ya Arp Kalorifer Paneli Yaptık
Termosan Satış direktörü Nazım Uyar, Termosan’da paslanmaz çelikten tasarım ağırlıklı çok özel ısı birimleri üretmeye başladıklarını bu ürünlerle bir anda Avrupa’da çok yüksek talep bulduklarını anlatıyor. Uyar, "Hatta şirketimizi satın almak için de çok iyi teklifler geliyor. Ancak birçok iyi bir çıkış trendi tutturduk ve şimdilik şirketimizi satmayı düşünmüyoruz. Bizim ürünler Avrupa’da çok tercih ediliyor çünkü Avrupalı tüketici tasarıma çok önem veriyor. Fiyat o kadar önemli olmuyor. Mesela arp şeklinde altın kaplama çok özel bir ısı paneli yaptık ve 12 bin Euro fiyat koyduk. Diğer müzik aletlerinden de esinlendik. Swarovski taşlı ısı paneli tasarımlar da yaptık. Hemen siparişler gelmeye başladı. Çok modern farklı tasarımlar da ürettik. Klasik ve normal üretimlerimiz de var tabii ki. Alüminyum paneller de üretmeye başladık ama bunlarda da tasarımımızla farklı olacağız. Farklı olmak gerekiyor çünkü rekabette ancak bu şekilde öne geçebilirsiniz."

Kaynak: Hürriyet Gazetesi / Sadi Özdemir

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:48
Çelikte Birleşen Büyük Şirketlerin Hedefinde Nitelikli Ürünler Var

Büyük bir konsolidasyona sahne olan çelikte, büyük aktörler çelik tüp ve paslanmaz çelik gibi nitelikli ürün alanına girmeye başladı. Yılda 17 milyar Dolar’a ulaşan bu alanda Mittal ve US Steel gibi devler alım yarışında.

Dünyanın en büyük çelik şirketi Mittal Steel’in Avrupalı rakibi Arcelor’u geçen yıl satın almasıyla iyice belirginleşen konsolidasyon furyası, sektörün küçük şirketlerine sıçramaya başladı. Üretim açısından ilk 10 içinde yer alan büyük şirketler, birbirleriyle birleşerek sektördeki konumlarını güçlendirmeleriyle birlikte rotalarını pazarın nitelikli ürün üreticilerine çevirdiler. Son olarak US Steel, geçen ay içinde Dallas merkezli Lone Star Technologies’ı 2.06 milyar dolara satın alarak, pazarın çelik tüp alanına giriş yaparken, aynı hafta içerisinde Mittal de sektörün bu alanında ve paslanmaz çelikte büyümeyi amaçladığını açıklamıştı. Başta petrol olmak üzere enerji operasyonlarında kullanılan yüksek değerli boru ve metal ürünleri kapsayan bu pazarın büyüklüğü yılda 17 milyar Dolar’a ulaşıyor.


Mittal ve sektörün diğer oyuncuları bugüne kadar pazar paylarını artırmak ve güçlendirmek adına temel çelik ürünlerini üreten şirketlere yöneliyorlardı. Sektörde son dönemde eğilimin nitelikli ürünlere kayması, bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin de strateji değiştirmelerine neden oldu. ABD’li çelik levha ve boru üreticisi Ipsco, gelirlerine göre dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz çelik boru üreticisi Arjantinli Tenaris ve Finlandiyalı paslanmaz çelik üreticisi Outokumpu Oyj, son dönemde kapasite artırmak için yeni yatırımlar yapmaya başladılar.

Analistleri Şaşırttılar
Sektörün büyük oyuncularının nitelikli alanlara yönelmeleri, konsolidasyon dalgasının ardından yüklerini hafifletmeye başlayacaklarını düşünen analistleri şaşırttılar. Mittal-Arcelor birleşmesinin ardından birçok sektör analisti, şirketin paslanmaz çelik alanından çıkacağını düşünüyordu. Aynı şekilde US Steel’in de petrol sektöründe kullanılan çelik ürünlerini, bu alanda uzmanlaşmış Lone Star, Ipsco veya Vallourec gibi bir şirkete satması bekleniyordu.



Ancak tam tersi oldu. Bugün itibariyle US Steel, yılda 2.8 milyon tonluk üretimiyle Kuzey Amerika’daki en büyük çelik tüp üretim kapasitesine sahip. Şirket Başkanı ve CEO’su John Surma, Lone Star alımının ardından yaptığı yazılı açıklamada, bu alanda büyümeye devam edeceklerini söyledi. Surma, kaynaklı ve kaynaksız boru üretimlerini ve petrol ile doğalgaz sektörlerinde "hem hizmet hem de inovasyonu" artıracaklarını söyledi.

Uzmanlaşma Ve Talep Kilit
Çelik sektöründe, 10 yıllardır büyük oyuncular daha çok yassı ve uzun tip gibi geleneksel ürünlerde pazarın önemli bir bölümüne sahip durumdalar. Bu durum küçük oyuncuların nitelikli ürünlere yönelmelerine neden oldu. Artık, konsolidasyon dalgasının sona yaklaşmasının yanısıra nitelikli ürünlere olan talep de uzmanlaşmanın önemini artırdı. Üstelik, nitelikli ürünler çok uzun bir zamandır küçük şirketlerin elinde olduğundan dolayı burada kâr marjları da oldukça yüksek.



ABD merkezli çelik danışmanlık şirketi First River’ın analisti Tony Taccone, nitelikli ürünlerde kâr elde etmenin geçmişe göre çok daha zorlaştığına dikkat çekti. Wall Street Journal gazetesine nitelikli ürünler alanında görülen son alımları değerlendiren Taccone, "Nakit bolluluğu bulunan küresel büyük şirketler, nitelikli ürün alanındaki oyuncularla ilgilenmeye başladılar. Nitelikli ürün alanında ne kadar uzmansanız o kadar çekici bir hedef haline geliyorsunuz" dedi.

Gelişmekte olan ülkeler lokomotifliğinde küresel ekonomide görülen hızlı büyüme, son yıllarda petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarına ve emtiaya olan talebi artırdı. Üst üste inşa edilen yeni petrol tesisleri ve boru hattı projelerinden kaynaklanan güçlü talep, çelik sektörünün bu alanında fiyatları diğer çelik ürünlerine göre neredeyse 3’e katladı. Çelik tüp ürünlerinin ton fiyatı 2 bin Dolar’a ulaşmış durumda.

Tüp Üreticileri Gözde
Tüp üreten şirketlere, giderek daha çok alım işleminin hedefi oluyor. Haziran 2006’da Tenaris yine ABD merkezli Maverick’i 2.6 milyar Dolar’a satın alarak adeta bir furya başlattı. Bu işlemin ardından Ipsco, 1.46 milyar Dolar’a NS Group’u; Rus çelik üreticisi Evraz Group Oregon Steel’i satın aldı.

Çelik sektöründeki son alım haberi de Hindistan’dan geldi. Hintli Essar Global’in iştiraki Essar Steel dün, Kanadalı çelik üreticisi Algoma Steel’i 1.63 milyar Dolar nakit bedelle satın alacağını açıkladı. Bu yılbaşında da bir başka Hintli şirket Tata Steel, İngiliz-Hollandalı Corus için 12 milyar Dolar’ı gözden geçirmişti. Essar’ın Algoma’yı satın alma işleminin, Kanadalı şirketin Haziran ayında yapacağı genel kurul toplantısında kesinleşmesi bekleniyor.

Kaynak: Referans Gazetesi

doganay
19.04.2008, 14:48
Türkiye, Çeliğin Barometresi Oldu


Londra Metal Borsası CEO’su Martin Abbott, vadeli çelik kontratları için Türkiye’nin Akdeniz bölgesi teslim noktalarından biri seçildiğini söyleyerek, "Türkiye çelikte bölgenin en büyük göstergesi konumunda" dedi.

Londra Metal Borsası’nın pazara sunacağı vadeli çelik kontratları Türkiye’yi dünya çelik ticaretinin merkezlerinden biri haline getirecek. Londra Metal Borsası’nın (LMB) çelik kontratlarında Akdeniz bölgesi için seçtiği teslim noktalarından biri olan Türkiye, hem üretici ve ithalatçı kimliğiyle hem de Akdeniz ve Karadeniz üzerinden Rusya, Ukrayna ve Körfez ülkelerine açılmak için sahip olduğu stratejik coğrafi konumu ile çelik ticaretinde avantajlı konuma geldi. Londra Metal Borsası CEO’su Martin Abbott, Türkiye’nin bölgede önemli bir gösterge olduğunu ve arz-talep dengesinden fiyat istikrarına kadar Türkiye’nin bölgenin birebir performansını yansıttığını söyledi. Steelorbis 2008 Bahar Konferansı’na katılmak için Türkiye’ye gelen Martin Abbott, uluslararası piyasalardaki belirsizlik ve volatilitenin bir anlamda metal piyasasına yaradığını ve yatırımcıların değişen risk algılarında artık metalleri de güvenli liman olarak görmeye başladıklarını kaydetti. Abbott, küresel finans krizi, metal fiyatlarındaki artış, Türkiye ve yeni lanse edecekleri vadeli çelik kontratları ile ilgili soruları yanıtladı.

Londra Metal Borsası çelik kontratları için Türkiye’yi Akdeniz bölgesinin teslim noktalarından biri olarak belirledi. Türkiye’nin bu alanda avantajları nelerdir?
Londra Metal Borsası, Türkiye ve Dubai’yi pazara sunacağımız vadeli çelik kontratlarında Akdeniz bölgesinin teslim noktaları olarak belirledi. Türkiye’nin seçilmesindeki en önemli kriterlerden biri Türkiye’nin hem güçlü bir çelik üreticisi, hem de aynı zamanda önemli bir ithalatçı konumunda bulunması. Aynı zamanda Ukrayna ve Rusya gibi iki önemli çelik üreticisine olan stratejik yakınlığı ve Akdeniz üzerinden Ortadoğu ve Körfez ülkelerine kolay ulaşılabilirliği de Türkiye’yi bir adım öne çıkardı. Arz-talep ve pazar açısından bizim için önemli göstergelerden biri Türkiye. Piyasa derinleştikçe Türkiye önemli bir ticaret merkezi olacak.

Son dönemlerde metallerdeki hızlı yükseliş tamamen Çin, Hindistan, Rusya ve Körfez ülkelerindeki artan talebe paralel tırmanışa geçti. Artık dünya ekonomisi tek motorlu yani sadece ABD ve/veya Avrupa Bölgesi ekonomilerine dayanmıyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin büyüme potansiyelleri ve Asya’nın ham madde talebi fiyatları yukarı çekiyor.

Kaynak: Sabah Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:50
Demir-Çelik Fiyatları Artacak
Metin MÜNİR
Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı


Demir-çelik fiyatlarında 2008’de de büyük artışlar olacak. Nedenine gelmeden önce küçük bir hatırlatma. Demir cevherinin fiyatı her yıl büyük madenciler ile demir-çelikçiler arasında pazarlıkla tespit edilir. Bu fiyat bir yıl boyunca her ikisi taraf için de sabit ve bağlayıcı olur.

2008’in benchmark, yani rehber fiyatı dünyanın en büyük demir cevheri üreticisi olan Brezilyalı Vale ile Thysses-Krupp ve Nippon Steel gibi devler arasında tespit edildi. Artış genelde yüzde 65, kaliteli cevherde yüzde 71’dir. Fiyatları hangi düzeyde etkileyebileceğine için bir örnek vermek gerekirse: Tahminlere göre zam Nippon Steel’in maliyetlerini yüzde 23 oranında artıracak. Son artışla birlikte 5 yılda cevher fiyatları dört misli yükselmiş oldu.

Artış Tüketicilere Yansıtılacak
Piyasanın beklediğinden oldukça büyük gelen zam, dünya ekonomisindeki yavaşlama sinyallerine rağmen, Çin gibi kalkınmakta olan ülkelerdeki demir-çelik talebinin güçlü olmaya devam ettiğini gösteriyor.

Yüksek fiyatlar en çok demir cevheri rezervlerinin büyük bir bölümünü işleten Vale, Rio Tinto ve BHP Billinton (son ikisi İngiliz-Avustralya şirketidir) gibi şirketlerin işine yarayacak. Bu şirketlerin pazarlık gücünün ne kadar artmış olduğunu gösteriyor. Hatırlanacağı üzere, BHP, Rio Tinto’yu satın alma girişimde bulunmuş, bu da, başta Çin, demir-çelik üreticilerini endişelendirmişti. Yeni fiyat endişelerin yerindeliğini kanıtladı. Birleşmeye karşı muhalefetin yoğunlaşması beklenebilir. Artışın bir bölümü demir-çelik ürünlerine yansıyacak ve tüketicilere ödetilecek.

Ereğli İçin Olumsuz Durum
Tasfiye fırınlarında kullanılan kok kömürünün ve navlun fiyatlarının da pahalılaşması bekleniyor. Bu gelişmeler 2008’deki cevher ithal talebinin 11 milyon ton olan Türkiye’de de fiyat artışlarına yol açacak. Ata Yatırım’a göre, Ereğli Demir-Çelik yılbaşından bu yana fiyatlarını yüzde 16 artırdı. Yıl sonuna kadar artışlarının yüzde 40’ı bulması bekleniyor. Ata’ya göre, Ereğli ürünlerine talep hem içeride hem de komşu ülkelerde sağlam olmaya devam ediyor. Gene de sıraya giren zamlar demir cevheri ve kok için neredeyse tamamen ithalata dayanan Ereğli için olumsuzdur.

Fiyat artışı beklentisi ve güçlü talep Asya’daki büyük demir-çelik üreticilerinin hisselerini yukarı itti. Erdemir ise yıl başından bu yana ortalamadan daha çok kaybettirdi. Uzmanlara göre, bunun nedeni, şirketin hammadde konusunda dışa bağımlı olması.

Kaynak: Milliyet Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:51
Dünya Kimya Sektöründe Türkiye

Dünya krom cevheri ihracatının ilk sıralarında yer alan Türkiye, krom kimyasalları üretiminde de oldukça iyi bir yere sahiptir.

Türkiye, dünyadaki en büyük bor rezervlerine sahip ülkedir. Türkiye’de bor madenlerinin çıkarılması ve işlenmesi Eti Holding tarafından gerçekleştirilmektedir. Eti Holding’in, hem ham ürün olarak pazarlayabildiği hem de rafine ürün üretiminde kullandığı iki çeşit konsantre bor cevheri (tinkal ve kolemanit) vardır.

Türkiye ekonomisine, doğrudan ve diğer sektörlere sağladığı ara malı ile de dolaylı olarak büyük katkıda bulunan Türk kimya sanayi 2003 yılı itibari ile 10 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahiptir.

Kaynak: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:51
Türk Tekstilinin Dünyadaki Yeri

Son yıllarda AB’de teknik tekstil ile kaliteli ve markalı ürünler haricindeki üretimin, işgücü maliyetinin daha düşük olduğu ülkelere kayma eğilimi gözlenmektedir. Türkiye hazır giyim ihracatının yüzde 83’ünü (DTÖ verilerine göre) AB’ye yapmaktadır. 1990 yılında imzalanan Gümrük Birliği Antlaşması’nın Türkiye’nin AB’ye olan ihracatında rolü olmuştur. Türkiye tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatında AB ülkelerini geleneksel pazar olarak ifade etmektedir.

Türkiye’nin en fazla tekstil ürünü ihraç ettiği ilk beş ülkeden (Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa) dördü AB üyesidir. Diğer yönden 2000 yılı itibariyle AB’ye yönelik tekstil ürünleri ihracatında Gümrük Birliği öncesine oranla yüzde 32 oranında, konfeksiyon ürünleri ihracatında ise yüzde 19 oranında artış görülmektedir.

AB ülkeleri Çin’de hazır giyim tedarikçileri arasında Çin 1. sırada Türkiye ise ikinci sırada yer almaktadır. AB’nin ithalatında da Çin’in artan derecede önemi vardır. Almanya bu sektörde Çin piyasasındaki en büyük tedarikçi ülkedir. AB’nin ihracatının beşte ikisi bu ülke tarafından Çin ’e yapılmaktadır. Almanya’yı; İtalya, İngiltere, Fransa ve Hollanda izlemektedir.

Kaynak: Yaratım İçerik İletişim
(Bu yazı [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] web adresinde yer alan “Çin’in DTÖ’ne Katılımının AB Ve ABD Pazarları İle Türkiye’ye Etkileri” başlıklı yazıdan derlenmiştir.)


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:52
Türkiye’nin Çin’i Güneydoğu Bölgemiz Olsun"
Abdülkadir KONUKOĞLU
Sanko Holding'in Patronu



Türkiye ekonomisinin temel direklerinden biri olan tekstil son dönemde zor günler geçiriyor. Bir taraftan kur ve maliyet baskısı, diğer yandan sektörün giderek gözden düşmesi, zorlanan ihracatçılar, üreticiler, fasoncular, iplikçiler, dokumacılar...

Sorunları ortak teşhis eden tekstilciler, genelde çözüm önerilerinde de birleşiyor. Ortaya çıkan en somut öneri ise tekstile bölgesel teşvik sağlanması. Hatta bu öneriyi sloganlaştırıp, hazırladığımız tekstil dosyasına isim olarak veriyoruz: "Türkiye’nin Çin’i Güneydoğu Bölgemiz olsun..."

Türkiye’de tekstil sektörü denilince ilk akla gelen isimlerden biri Sanko Holding’in patronu Abdülkadir Konukoğlu. Tam 104 yıldır tekstille uğraşan ailenin bir ferdi olarak sektörle ilgili çok çarpıcı tespitleri, çözüm önerileri, öngörüleri var. Konukoğlu üzerine basa basa ’dolar çok düşük’ diyor. Türkiye’nin ithalat bombardımanı altında olduğunu söyleyen Konukoğlu, kendi müdürlerinin bile bu konuda kavga ettiğini belirtiyor. ’Gelin tekstili Güneydoğu’ya’ taşıyalım diyen Konukoğlu’na göre Türkiye’nin Çin’i o bölgede yaratabiliriz. Tekstilin geleceği konusunda önemli şeyler söylüyor. Bazıları için gelecek fazla umut vermiyor, ama bazıları aradan sıyrılmayı başarabilecek. Peki ya istihdam? Bu konuda ve başka hususlarda da söyleyeceği önemli şeyler var...

Sizce tekstil sektörünün en büyük problemi nedir?
En temel problemimiz döviz kuru. Türk Lirası’nın aşırı değerlenmesinden dolayı ihracatta zorlanıyoruz. Bir taraftan yan girdi fiyatları artıyor, buna karşılık dolar düşünce büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle iplik ve dokuma bölümlerinde fiyat tutmaz hale geldi. Şu anda Türk tekstili ithalat bombardımanı altında. Hindistan’dan, Pakistan’dan Uzakdoğu’dan Özbekistan’dan çok ucuza mal geliyor. Sektörde özellikle tedarikçi firmalar zor duruma düştü. Bu durum ister istemez ihracatı da etkiliyor. Türk tekstili biraz desteklenseydi şimdi 106 milyar dolar olan ihracat 120 milyar dolar olurdu.

Konuşmasında ithalat bombardımanına sık sık vurgu yapan Konukoğlu, ithal ipliğin kendi fabrikalarının müdürlerini bile karşı karşıya getirdiğini anlattı: "Bizim dokuma bölümündeki arkadaşlar, iplik bölümündekilere diyorlar ki, ’kardeşim senin fiyatın yüksek ben gidip ithal iplik edeceğim. Çünkü benim maliyetim senin yüzünden yükseliyor. Yurtdışna göre senin ipliğin daha pahalı. Ben bunu ithal edersem fiyat tuturabilyorum, aksi halde tutmuyor.’

Müdürlerin birbirleriyle böyle kavgaları var. Halen yerli iplik kullanmaya devam ediyoruz ama nereye kadar? Bir yere kadar dayanacağız, dayanamadığımız yerde de ithalata gireceğiz.

Konukoğlu’na göre en büyük sorun belli. Düşük kur ve artan girdi maliyetleri. Peki, bu işin çözümü nedir?
"Girdi fiyatlarının hükümet tarafından desteklenmesi lazım. Tekstilcilerde ’Mısır’a gideyim, Çin’e gideyim, Özbekistan’a gideyim’ gibi düşünceler var. Bizim Güneydoğu Anadolu bölgesi, işte sana Çin. Başka yere gitmeye gerek yok. Ama belirli tedbirlerin de alınması lazım. Hükümet diyecek ki gitmek isteyenlere, ’Gel kardeşim, kur oraya tesisini, ben sana montajda yardımcı olacağım, bina yatırımında teşvik vereceğim, senden 10 yıl vergi almayacağım, enerji paranın bir kısmını almayacağım’...

Asgari ücrette de orası ile İstanbul’u bir tutmamak lazım. Güneydoğu’da da 500 YTL’ye insan çalışıyor İstanbul’da da. Bu dengede zayıflık var. İstanbul’da adam işe gidebilmek için 2-3 dolmuş değiştiriyor. Burada 500 YTL’ye geçinemezsin ama orada 400 YTL’ye rahatlıkla geçinebilirsin."

Konukoğlu, tekstilde çözümün üretimi Güneydoğu’ya kaydırmaktan geçtiğini üzerine basa basa söylüyor. Bu sayede hem yurtdışına gidenler içeride kalacak hem de Türkiye kendi sınırları içerisinde kendi Çin’ini yaratacak...

"Güneydoğu için yaratılacak farklılıklarla şu anda Mısır’a veya başka yere giden işverenlerin Türkiye’de kalacağı kanaatindeyim. Güneydoğu Anadolu’ya verilecek bu teşviklerle tahmin ediyorum biz Türkiye’de kendi Çin’imizi yaratırız. İşçilik daha ucuz, yurtdışına göre verimlilik yüksek... Böylelikle Türk tekstilini biraz kurtarırız gibime geliyor."

Peki, siz bölgeye yatırım yapacak mısınız?
"Bizim şu anda Güneydoğu’ya bir yatırım planımız yok. Ama bölgesel teşvik çıkarsa İstanbul’daki tesisleri söküp taşımayı düşünürüm...

Tekstil bölgesel teşviklerle kurtarılabilir. Aksi takdirde sektör yavaş yavaş geriye doğru gidiyor. Ancak çok iyi ve kaliteli mal üretenler, marka yaratanlar ve büyük firmalar ayakta kalacak. Sadece iplik yapmakla sadece dokuma yapmakla bu işler yürümüyor maalesef..."

Türkiye’nin özellikle Asya ülkelerine göre en büyük avantajlarından biri nedir? Kaliteli üretim... Ne yani, Çin ve Hindistan gibi ülkeler bizden kalitesiz mal mı üretiyor?
"Hindistan’dan mal alarak onlara iş öğretiyoruz. İşi insana müşteri öğretir. Biz şu anda bunları düzelte düzelte kaliteli mal yapmaya alıştırıyoruz. Bence alıştırmamak lazım. Artık onlar da kaliteli mal yapıyorlar. Bundan 4 sene önce biz bunu söylediğimizde kimse dikkate almadı ama adamlar dört yıldan bu yana son derece kaliteli mal üretiyor.

Yurtdışına yatırım yapacak mısınız?
Bu soruyu da sorduk elbette Konukoğlu’na... Görüntü net: Konukoğlu’nun içi burada yarattığı değerleri yurtdışına taşımaya elvermiyor. Dışarıda üretim yapmak Abdülkadir Bey’in içine sinmiyor. "Hem Mısır’a hem de diğer yerlere gittim ama içime sinmiyor. Buradaki tesisi söküp götürmek içime sinmiyor. İşte Türkiye’de Güneydoğu Çin diyorum, Mısır diyorum, Özbekistan diyorum. Eğer siz buralardaki olanakların yarısını Doğu’ya tanısanız buradan kalkıp da kimse gitmez artık oralara...

Konukoğlu bu reçetenin arkasında. Sadece o değil aslında, birçok tekstilci sektörün Doğu’ya taşınması konusunda benzer düşünüyor. Artık top hükümette...

Ben raporumu verdim hükümete. Güneydoğu’ya neler yapılabileceğini sunduk… Dediklerimizin olmaması için bir neden yok. Güneydoğu’da binlerce insan boş. Biz buradan elektirik parası alabiliyor muyuz? Yok... Vergi geliyor mu? Yok... Biz madem buralarda habire para harcıyoruz, oradaki insanlara yardım ediyoruz, peki bunlara balık tutmayı öğretirsek daha iyi değil mi... Oralara iş sahası açarsak, genel olarak yatırımlar giderse bu teşviklerle beraber genişletilirse kötü mü olur? Orada işsizlik önlenirse göç de önlenecek. Yoksa ne kadar altyapı yaparsanız yapın yetmeyecek...

Tekstil bir an önce kaydırmalı. Teşvikler verilmeli, enerji maliyetleri düşürülmeli... İşveren olarak düşünün, İstanbul daha rahat Güneydoğu’ya gitmek ise zor. Ama bir teşvik verilirse... Meşhur bir laf var: ’Deveyi hendekten atlatan bir tutam ottur’ diye... Yani sen orada belirli teşvikleri verirsen insanları çekersin..."

Konukoğlu, Türkiye’nin diğer ülkelere göre rekabet avantajı sağlayabileceğini söylüyor.
Bunu sağlamanın da üç yolu var... "Birincisi çok kaliteli, mal üretmek ve hızlı teslim. Şu anda biz bunu yapabiliyoruz. İkincisi girdi maliyetlerinin düşmesi. Enerji, akaryakıt ve vergilerin bir noktaya gelmesi lazım. Üçüncüsü de yerli malı haftası...

Bugün bakın Kore’ye, ithal mal bulmak çok zor. Pahalı bile olsa kendi mallarını kullanıyorlar. O zaman ne oluyor, kendi havuzunun içerisinde dönüyorsun. İthalat yaptğımızda, evet daha ucuza alıyoruz doğrudur, ama devamlı ithalatla havuzdaki suyu azaltıyorsunuz. Bunun da kimseye bir faydası yok.

Dedesinin dedesi bile tekstilci olan ve 1904 yılında sektöre adım atan ailenin bugünkü temsilcisi Konukoğlu’na kritik bir soru soruyoruz. Tekstilin geleceği ile ilgili karamsar mısınız?
"Benim tekstilin geleceği ile ilgili karamsarlığım yok. Tekstil ölüye de lazım diriye de. Siz hiç çıplak yatan bir adam gördünüz mü? Hem doğumda hem ölümde bile insanlar birşeylere sarılır. Tekstil bitmez. Sadece kaliteli mal üretemeyenler, belirli markalara ulaşamayanlar ve yatırımlarının hesabını iyi yapamayanlar aşağı doğru gider...

İstihdam ne olacak?
Tekstil sektörünün en önemli özelliği emek yoğun bir sektör olması, yani istihdam dostu olması. Bugün Türkiye’de milyonlarca kişi ekmeğini tekstil atölyelerinden, konfeksiyonlardan, ufak tezgahlardan veya dev entegre tesislerden kazanıyor. Bu arada kötü bir haber, özellikle son üç ayda birçok atölye kapısına kilit vurdu veya kapasitesini düşürdü. Ya böyle devam ederse...

"Bazı arkadaşlar diyorlar ki tekstilin bir bölümü kapansa ne olacak. Doğru, bir şey olmaz ama tekstilin istihdam ettiği işçiye evvela iş bulmak lazım. Hiçbir sektör tekstil kadar istihdam yaratamaz. Biraz otomotiv yan sanayi, bir de emek yoğun olan tekstil. Evvela biz belirli noktalara gelmeliyiz ki teksili bırakalım. Tekstil sadece konfeksiyon yapmak değil. Bunun arkasında çiftçi var, pamuk var. Bunlar hep birbirini destekleyen konular. Bence Türkiye’de önce yeni bir sektör bulunacak, işi olmayanlar bu sektöre yerleştirilecek ki tekstili kapatalım.

Herkesin şunu bilmesinde yarar var: Tekstil işsizliği önleyen bir sektör ve bunu desteklemek lazım. Tekstil sektörünün ülke için önemi herkesin malumu. Yarattığı istihdamın yanında Türkiye’ye çok büyük bir ihracat geliri sağlıyor, ticari çarkların dönmesine yardımcı oluyor.

Bu kadar önemli bir sektöre Ankara nasıl bakıyor?
"Hep konuşuluyor yapılacak edilecek diye ama halen ortada bir şey yok. Ama bence geç kalınıyor. Çünkü şunu düşünmek lazım. Eğer bir ülkede bir sektör biterse onu geri getirmek artık çok zor olur. Çünkü müşteri kaybediyorsunuz… İnsan alıştığı yere gider. Bu müşteriler başka yere giderse bir daha buraya zor çekeriz."

Kurlar ne olur?
Tekstilin en büyük sıkıntılarından birinin düşük dolar olduğunu söyleyen Konukoğu’na kurun bundan sonra nereye gidebileceğini sorduk. Aslında bu sorunun kesin bir yanıtı olmadığını da biliyorduk. Konukoğlu da bizim gibi düşünüyor...

"Kuru bilmek çok zor. Kime söylesen hiç doğru düzgün cevap alamıyorsun. En azından enflasyon kadar yükselse yine yeter. Ama o kadar da yükselmiyor. Maşallah bizim para dolardan da eurodan da kuvvetli oldu. Allah ıslah etsin diyelim...

Sanko için artık tekstil bitiyor mu?
Sanko Holding denilince bir zamanlar akıllara sadece tekstil gelirdi. Çok zaman da olmadı aslında, daha 10 yıl önce grubun bütün cirosunu tekstil karşılıyordu.

Peki, şimdi durum nedir?
"Biz 1997’de görmüştük tekstilin gidişatını. Bu nedenle 97’den sonra sektör değiştirdik. Yüzde 99’umuz tekstil iken şimdi yüzde 45’e indi. "Amiral gemisi hala tekstil. Sanko dediğiniz zaman yine akla ilk olarak tekstil gelecek. Tekstil hep bir numara olacak bizim için, çünkü 1904’ten beri bu sektördeyiz. Kapasite olarak bir numarayı bırakmayacağız. Ama diğer sektörler de arkadan gelecek."

Hangi sektörler mesela?
"Şu anda ağırlıklı olarak enerjiye yatırımımız var. 2 milyar dolarlık yatırım söz konusu. Ayrıca makine sanayi ve iş makineleri yatırımı... Airfell olarak da soğutucu, klima, radyatör, kombi, merkezi ısıtma sistemleri yatırımları ve ambalaja yatırımlar var."

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:53
"Tekstilde Üretimi Anadolu’ya Yönlendirmemiz Gerek"
Umut ORAN
Türkiye Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayicileri Meclis Başkanı


Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) ve Dünya Hazır Giyim Federasyonu’nun eski başkanı olan ve sektörde 1992 yılında kurduğu Domino Tekstil ile faaliyet gösteren Oran, sektörün önemli isimlerinden biri.

1963 yılında doğan Oran, iş hayatına Koç Holding’in tekstil şirketi Bozkurt Mensucat’ta başladı. 1992 yılında kendi şirketi Domino Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret AŞ’yi kurdu. 1993 yılında TGSD’ye üye olan Umut Oran, 2002’den 2005 yılı başına kadar da bu derneğin başkanlığını yürüttü. Aynı dönemlerde Avrupa Hazır Giyim Sanayicileri Başkanlığı ve Dünya Hazır Giyim Federasyonu’nun da başkanlığını yürüten Oran şimdi ise TOBB’un Türkiye Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayicileri Meclis Başkanı.

Tekstilde temel sorun olarak girdi maliyetlerini gösteren Oran, özellikle istihdam ve enerji maliyetlerinin yüksekliğinden şikayetçi. Tekstilde kurtuluşun yolunun üretimin rotasını Anadolu’ya kaydırmaktan geçtiğini vurgulayan Oran, sektörle ilgili beklentilerini, düşüncelerini ve hedeflerini anlattı...

Tekstil sektörünün en büyük sorunu nedir?
Genel olarak makro ekonomik yapı ve bununla bağlantılı olarak da Türkiye’deki yatırım ortamı, bugün karşılaştığımız sorunların ana kaynağı. Bu politikaların sonucunda, sadece bizim için değil, bütün sanayici ve üreticiler için temel girdi maliyetleri yükseliyor. Özellikle istihdam ve enerji gibi temel maliyet kalemlerinde bu durum daha somut bir şekilde ortada. Bakın, asgari ücretlinin işverene maliyeti 740 YTL düzeyinde. Bu rakamın 305 YTL’si kesintiler. Türkiye’de işçilik ücretleri saat başına 3 dolara yaklaşırken, bu rakam Mısır’da sadece 0,4 dolar. Üretimi köstekleyen bir başka faktör de yüksek enerji maliyetleri. Son yapılan zamlar ile enerji maliyeti kilowatt başına 8.5 sent düzeyine çıktı. Bu rakam Mısır’da 3 sent...

Sorunlar ortada. Aslında şöyle de diyebiliriz: Sorunlar ortak... Tekstilin diğer patronları da benzer şeyler söylüyor. Özellikle girdi maliyetleri en büyük sorun. Fotoğraf çok açık, peki ya çözümü?
"Biz uzunca bir süredir, sadece sektörün değil genel olarak Türk sanayi ve üreticileri için çıkış noktasının ihracat hedefli, istihdam odaklı bir kalkınma modelinden geçtiğini söylüyoruz. Bu modelin genel çerçevesi ise bölgesel kalkınma perspektifiyle çizilmeli. Yani, tekstil ve hazır giyim sektörünün tasarım, ticaret merkezinin İstanbul olmaya devam ederken, üretimin Anadolu’ya kayması gerektiğine inanıyoruz.

Özellikle emek girdisinin daha yüksek olduğu hazır giyim sektöründe üretiminin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ne kayması için uygun bir ortam oluşturulmalı. İlk adım ise ülke genelinde bölgesel asgari ücret uygulamasına geçmek olmalı. Özellikle İstanbul ve Kocaeli gibi illerde, emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren sanayicilere, üretimlerini Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri’ne taşıma kararı almaları durumunda ekstra taşınma teşvikler sunulmalı. yine, bölgedeki sanayicilere, üreticilere belirli bir süre için, lojistik maliyetler anlamında avantajlar sağlanmalı.

Umut Oran, sektörün güç kazanması ve zemin kaybetmemesi için Türkiye genelinde yapılması gerekenler olduğunun da altını çiziyor... "Türkiye genelinde, enerji ve istihdam üzerinden devletin aldığı vergi ve primler yeniden düzenlenmeli. Burada, sektörlerin sağladığı ihracat, istihdam dikkate alınmalı. Yine bölgelerin kalkınmışlık düzeylerine göre, ihracat ve istihdam konusunda yatırımcılara farklı düzeylerde avantajlar sağlanmalı.

Umut Oran’ın şirketi Domino Tekstil özellikle ihracat konusunda oldukça iddialı. Şirket, Zara, Marks&Spencer, H&M gibi dünya devleri için üretim yapıyor, ürünleri dünyanın dört bir yanında satılıyor. Dolayısıyla tekstil ihracatı ile ilgili söz söyleyebilecek en etkin isimlerden biri de Umut Oran... "Düşük kur politikası, Türkiye’nin genel olarak ihracattaki gerçek performansını gizliyor. 2007 yılında ihracatımız dolar cinsinden yüzde 23 arttı. Ama YTL cinsinden bakarsanız, bu artış yüzde 13 düzeyinde kaldı.

"Umut Oran, tekstil ihracatının lokomotif konumunu sürdürebilmesi için hükümeti göreve çağırıyor... Eğer, hükümet üretimi, reel sektör yatırımlarını desteklerse, tekstil ve hazır giyim sektörü en az önümüzdeki 25 yıl daha Türkiye’nin ihracat ve istihdamında lokomotif görevini devam ettirir. Bunun için, ihracat ve istihdam sağlayan sektörlerin önündeki engelleri kaldıran bir siyasal yaklaşım gerçekleştirilmeli. Yine, teşvikler aracılığıyla sektörün bölgesel bir yapılanmaya yönlendirilmesi gerekiyor. Bu yapıldığı takdirde İstanbul moda, Anadolu üretim, GAP bölgesi ise organik pamuk ve organik tekstil üretim merkezi olur."

Tekstil sektöründe rekabet önemli. Özellikle Uzakoğu ülkelerinin bu sektöre damgasını vurmasıyla kıran kırana rekabet yaşanıyor. Kimisi ucuz işçilikle öne çıkmaya çalışırken, kimisi şirketlere teşvik veriyor, kimisi de kaliteye ağırlık veriyor. Peki Türkiye bu ortamda nasıl rekabet avantajı sağlayabilir?
"Türkiye’nin rakipleri sadece Çin ve Uzakdoğu ülkeleri değil. Bölgemizdeki Mısır, Ürdün ve Fas gibi ülkeler de Türkiye’ye ihracat anlamında önemli rakipleri. Gerek Uzakdoğu gerekse bölgemizdeki rakip ülkelerin avantajı ucuz girdi. Sanayicinin girdi maliyetleri açısından sadece Mısır ile bir kıyaslama yaptığımızda dahi, Türk sanayicisinin rekabetçiliğinin hangi noktalarda zorluk çektiği rahatlıkla görülüyor. Türkiye’de işçilik Mısır’ın beş katı, elektrik 3 katı, doğalgaz ise tam 10 katı.

Türkiye, başta enerji ve istihdam girdilerini düşürecek üretimin önündeki engelleri kaldırmalı. Özellikle, adı geçen ülkeler için rekabetçi şartlar oluşturabilmemiz için öncelikle gelir düzeyinin düşük olduğu Doğu ve Güneydoğu illerinden işe başlanabilir. Çünkü, bu bölgedeki vatandaşlarımızın çok büyük bir bölümü zaten Mısır, Fas, Çin gibi ülke şartlarında yaşıyor."

"Bizim rekabette en büyük avantajımız, sektörün güçlü tedarik zinciri. Türkiye’de pamuktan moda tasarıma kadar sektördeki tedarik zincirinin bütün halkaları son derece güçlü. Şirketlerimiz geçtiğimiz 20 yılda sektörde büyük bir deneyim kazandılar ve patron, yönetici düzeyinden işçisine kadar sektördeki işgücü gelişmiş ülke standartlarına yükseldi. Ayrıca dünyadaki en gelişmiş makine-teknoloji altyapısı da bizde. Yine bütün bunların sonucunda, batılı büyük şirketler nezdinde Türkiye ve Türk şirketleri güvenilir bir tedarikçi konumunda."

Tekstilde en çok konuşulan konulardan biri markalaşma. İtalya, Fransa gibi ülkeler yarattıkları markalarla sektöre hükmediyor. Türkiye’nin ise bu konuda maalesef çok büyük başarıları yok. Peki Türkiye bundan sonra yurtdışında marka olmayı başarabilir mi?
Umut Oran, bu soruya biraz farklı bir perspektiften yanıt veriyor... "Maalesef, ürünlerin markaları ile çıktıkları ülkenin imajı arasında doğrudan bir ilişki var. Türkiye’nin yurtdışındaki imaj problemini çözmediğimiz bir ortamda Türkiye’den uluslararası markaların çıkması çok kolay değil. Türkiye yurtdışındaki insanlar nezdinde, özgürlük, bağımsızlık türban, ılımlı İslam ve ekonomik kırılganlık gibi sorunlarla özdeşleştiriliyor. Bu nedenle Türkiye olarak, eğitim, sağlık ve hukuk gibi temel evrensel alanlardaki sorunlarımızı çözmeye odaklanmalıyız.

Diğer taraftan, Türk şirketleri, birçok batılı şirket nezdinde güvenilir, stratejik tedarikçiler olduğu için kurumsal algı anlamında iyi bir noktada. Ama bu sorunlar burada da elimizi ayağımızı bağlıyor." Tekstil sektörü genel anlamda hükümetten önemli beklentileri olan bir sektör. Çünkü gelinen nokta itibariyle hükümetin desteğine ve teşviğine ihtiyaç duyuyorlar. Sektörün yarattığı istihdam ve ekonomiye katkısının sürebilmesi için hükümetin tavrı da önemli. Umut Oran Ankara’dan beklentilerini şöyle anlatıyor: "Hükümetten tek beklentimiz, ‘kazan-kazan’ bakış açısıyla sektöre yaklaşması. Tekstil ve hazır giyim sektörü bugün, Türkiye’de ihracata ve istihdama en fazla katkı sağlayan sektör. Eğer, sektörün önündeki engeller kaldırılırsa sektör Türkiye’ye daha fazlası kazandırabilir. Bu bağlamda, eğer girdi maliyetleri düşürülürse sektörde kayıtdışı azalacaktır. Böylece hem sektör daha fazla istihdam sağlayacak hem de toplamda devletin vergi gelirleri artacak.

Yüksek girdi maliyetleri sonucunda üreticinin rekabetçiliğini düşüren engeller kaldırılmalı. İstihdam ve enerji maliyetleri üzerinden yapılacak her türlü indirim, sektöre olumlu şekilde yansıyacak."

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:53
Türk Çorabı’nın Dünyadaki Durumu


Türkiye’nin 2005 yılındaki çorap ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 6 artarak 726.3 milyon dolara çıktı. Türkiye’nin çorap ihracatında İngiltere 213.2 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Türkiye’nin 2005 yılında 726.3 milyon dolara yükselen çorap ihracatının yüzde 92’si 14 ülke ve Türkiye’deki bir serbest bölgeye yapıldı.

Türkiye’nin toplam çorap ihracatı 2004 yılında 686.6 milyon dolar. 2003 yılında ise 547.1 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Türkiye’nin toplam örme konfeksiyon ihracatı 6 milyar 707.3 milyon seviyesinde gerçekleşti. Çorap ihracatının toplam örme konfeksiyon ihracatı içindeki payı geçen yıl da 2004 yılında olduğu gibi yüzde 11 seviyesinde kaldı. Türkiye en fazla çorabı İngiltere’ye sattı. Önceki yıla göre yüzde 2 artan İngiltere’ye çorap ihracatı 213.2 milyon dolara yükseldi. İngiltere’ye 2004 yılında 208.1 milyon dolarlık çorap satılmıştı. Almanya 154.3 milyon dolarla çorap ihracatı yapılan ikinci ülke olurken, Fransa’ya 63 milyon, Hollanda’ya 53.9 milyon, ABD’ye 37.5 milyon dolarlık çorap ihraç edildi. En yüksek artışı ise yüzde 41’le İtalya’ya yapılan ihracatta kaydedildi. İtalya’ya yapılan çorap ihracatı 16.3 milyon dolardan 23 milyon dolara kadar yükseldi.


Kaynak: Hürriyet Gazetesi


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:54
200 Bin Dolar’la Güney Afrika’ya Gitti, Battaniyede Dünya Lideri Oldu
Levent ŞENOL

Türkiye’den yurtdışına açılan işadamları, farklı ülkelerde önemli yatırımlara imza atıyor. Yıllar önce İstanbul’dan eşarp satmak için Güney Afrika’ya gelen Sivaslı genç işadamı Levent Şenol, şimdi bu ülkenin en büyük battaniye fabrikasının sahibi haline geldi.

400 kişiye iş imkanı sağlayan fabrikasında 20 milyon Dolar’ı aşkın ciroya imza atan Şenol’un başarı hikâyesi oldukça ilginç. Güney Afrika’da eşarp satışıyla ilgili arayış içinde olan Şenol’un uğradığı ilk adresi Sesli Battaniye’nin sahibi Hazım Sesli’nin ofisi olmuş. Sesli’yi ofisinde görmek isteyip bulamayınca cebinden çıkardığı 200 bin doları bırakıp, "Bu parayı Hazım Bey’e verin bana battaniye göndersin." demiş. Bu sözler o gün girdiği battaniye işinde Sivaslı genç işadamı Levent Şenol’a patronluğun yolunu açtı. Bu ilginç siparişi garip karşılamayan Hazım Sesli’nin gönderdiği battaniyeleri satan Şenol, işler büyüyünce ülkede battaniye fabrikası için kurmak için düğmeye basmış. Türkiye’den battaniye ithalatıyla işlerini büyüten Şenol, şimdi Cape Town’daki Ahlesa Blankets’in fabrikasında günde 3 vardiya battaniye üretimi yapıyor.



Battaniye hediye etmenin bir gelenek olduğu Afrika’da her kabilenin kendine göre bir battaniye stili bulunuyor. Şenol’un sahibi olduğu Ahlesa, birçok Afrika ülkesine on civarında battaniye markası üretiyor. Güney Afrika’daki en prestijli mağazalara battaniye verdiklerini söyleyen Şenol, yeni işkollarına girmeye hazırlandıklarını belirtiyor. Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu’nun etkili hava akımlarından yararlanmayı düşünen Şenol, önümüzdeki günlerde rüzgar santralı kurmayı düşünüyor. Şenol, "Buralarda çok güzel rüzgar güzergahları var. Bunu değerlendireceğiz. 250 MW kadar enerji üretimi gerçekleştirecek santral kurmayı düşünüyoruz. Şu anda çalışmaları hızlandırdık." diyor. Diğer yandan da Hint ve Atlas Okyanusu’nun haşin dalgalarından yararlanmak için enerji üretim tesisleri kuracak. Levent Şenol, evliliğini 1800’lerde Cape Town’a İslam’ı öğretmek için gelip ölene kadar bu ülkede yaşayan Osmanlı ulemalarından Ebu Bekir’in üçüncü kuşaktan torunuyla yapmış.

Kaynak: Zaman Gazetesi/Hüseyin Sümer

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:54
Etiyopya’da Fabrika Aldı, Ülkenin En Büyük Tekstilcisi Oldu

Sait Narin aynı zamanda Etiyopya birinci ligi takımlarından Awasa’yı da satın alarak, takımın başına fabrikasında çalışan Türk mühendislerden birini koydu.

Üç yıl önce Etiyopya’da İtalyanlara ait 3 tekstil fabrikasını satın alan Narin Örme’nin sahibi Sait Narin, 45 milyon euro ciroya ulaşarak ülkenin en büyük tekstil sanayicisi oldu. Etiyopya’daki tek Türk yatırımcı olan Narin, Etiyopya birinci ligi takımlarından Awasa’yı da satın aldı. Takımın başına fabrikasında çalışan Türk mühendislerden birini koyan Sait Narin, fabrikalarında 2007 sonuna kadar çalışan sayısını 3 bin 700’den 10 bin kişiye çıkarmayı hedefliyor. Narin İstanbul’daki fabrikasını ise maliyetler nedeniyle prestij için açık tutuyor.

Adıyamanlı Sait Narin, 15 yıla yakın bir süredir Çorlu’daki fabrikasında kumaş ve iplik üretimi yapıyor. Bu sürede Almanya ve Hollanda başta olmak üzere Avrupa’ya ihracat gerçekleştiren Narin, Türkiye’de girdi maliyetlerinin yükselmesi üzerine ise üretim hacmini azaltıp yurtdışına açılmaya karar veriyor. Kardeşleriyle birlikte dünyanın farklı ülkelerini karış karış dolaşan Narin, sonunda Etiyopya’da İtalyanlardan 40 milyon dolara üç ayrı fabrika birden satın alarak ülkenin en büyük sanayicilerinden biri oluyor.

Türkiye’ye uçakla 7 saat uzaklıkta olan Etiyopya’da faaliyet göstermekten çok mutlu olduğunu ifade eden Sait Narin, "Türkiye’de yüksek maliyetler bizi yurtdışında yatırım arayışına yöneltti. Dünyayı dolaşırken kimsenin gitmeye cesaret edemediği Etiyopya’yı keşfettik. Bu ülkede kalıcı olmak istiyoruz. Bunun için futbol takımına bile sponsor olduk. Amacımız Etiyopya halkının güvenini kazanıp bu ülkede kalıcı olmak" dedi.

Türkiye’de Bir Daha Fabrika Kurmam
Etiyopya’da Türkiye’den çok daha iyi bir yatırım ortamının bulunduğuna işaret eden Narin, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Türkiye’de 12 cent enerji maliyetiyle nereye kadar üretim yapabileceksiniz. Üretim yapanların hepsi zarar ediyor. Çorlu’daki fabrikamda 500 kişi çalışıyor. Ama yüzde 35 kapasiteyle çalışmak zorundayım. Artıramıyorum çünkü maliyetler kurtarmıyor. Zarara rağmen prestij için fabrikamı açık tutuyorum. Düzce’ye de Adıyaman’a da aynı teşvik veriliyor. Bundan sonra yatırım yaparsam ilk önce Özbekistan’ı düşünürüm. Orada da çok cazip yatırım avantajları var. Türkiye’de asla yeni yatırım yapmam."

Etiyopya’da işçilik maliyetlerinin dört kat, diğer maliyetlerin de iki kat daha düşük olduğunu belirten Narin, "Hem kâr ediyoruz hem de Etiyopya’daki yardıma muhtaç binlerce insana iş kapısı açmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diyor. Sait Narin, Etiyopya’daki fabrikalarında istihdam etmek üzere Türkiye’den 50 mühendis götürdüklerini de dile getiriyor ve "Arkadaşlarıma ’Bu ülkeye gelin, yatırım yapın’ desem bana gülerler. Çılgınlık yaptığımı düşünüyorlar. Ama ben sadece kâr etmiyorum, aynı zamanda mutluyum da" diye konuşuyor.

İhracata Vergi Yok
70 milyonluk Etiyopya’da kalifiye olmayan bir işçinin günlük ücreti bir dolar civarında. Üniversiteyi yeni bitirmiş bir gencin aylık ücreti ise 100 dolar seviyesinde. Yurtdışına ihraç edilen hiçbir mal ve hizmet üzerinde herhangi bir vergi bulunmuyor. Yeni bir imalat veya tarımsal sanayi faaliyetinden elde edilen gelir, yatırıma, bölgeye ve ihracat miktarına bağlı olmak üzere 2-8 yıl arasında gelir vergisinden muaf tutuluyor.


Kaynak:Referans Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:56
Türkiye’de Hayvansal Ürünler Üretimi

Türkiye’de kişi başına hayvansal kökenli enerji üretimi Dünya ve Asya ortalamasının altında, AB ortalamasının üçte birinden azdır ve son yıllarda azalmaktadır. Hayvansal kökenli gıda maddeleri üretiminin yetersizliğinde birçok faktörün rolü vardır. Bunlardan ilk akla gelenler nüfus artış hızının yüksekliği, hayvan sayısının azalması ve hayvan başına verimlerin yeterince artırılamaması olarak sıralanabilir. Gerçekten de Türkiye de bu üç unsur da etkilidir. Ama bunlardan özellikle hayvan sayısının azalması oldukça dikkat çekicidir.

Son 20 yıllık dönemde koyun, kıl keçisi, Ankara keçisi, sığır ve manda sayısı ile açılan ipekböceği kutusunda ciddi azalmalar olmuş, sadece kovan sayısı artmıştır. Hayvan sayısındaki azalmanın üretimde düşmeye yol açmaması, hayvan başına verimlerin, bunu karşılayacak oranda artırılmasıyla mümkündür. Türkiye’de birçok ürün için bu sağlanamamış ve ülke üretimi de düşmüştür. Yüksek seyreden nüfus artış hızı ile bu durum bir araya geldiğinde de, süt gibi önemli bazı ürünlerde kişi başına üretimin azalması kaçınılmaz olmuştur.


Türkiye’de kişi başına hayvansal ürünler üretiminde en hızlı artış tavuk eti ve yumurta üretiminde sağlanmış, buna karşılık kişi başına süt üretimi düşmüştür. Tavuğun toplam kişi başına günlük havyasal protein tüketimine katkısı yüzde 30 civarındadır.

Kaynak: Yaratım İçerik İletişim
(Bu yazı Bu yazı T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı 9. Kalkınma Planı (2007–2013) Hayvancılık Özel İhtisas Komisyonu Raporu’ndan derlenmiştir

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:57
Şans Eseri Tanışıp Etiyopya’da 1 Milyon Dolar’lık Modern Çiftçilik Kurdular

Veysel Kaya ve Yakup Özsoy birbirlerinden habersiz gittikleri Etiyopya’da tanışıp bu ülkeden iki ortağı da yanlarına alarak tarım ve hayvancılığa başladı.

Dört ortak, devlet kooperatifinden kiraladıkları bin adet sığırla 8 bin dönüm arazide üretim yapıyor. Veysel Kaya ve Yakup Özsoy, birbirlerinden habersiz iş fırsatı ararken yolları Etiyopya’nın Adis Ababa kentinde kesişti. Etiyopyalı iki girişimci Rushdi Hüseyin (Habeşistan’daki son Osmanlı Başkonsolosu Hacı Tevfik Bey’in torunu) ve İbrahim Metin’i de yanlarına alan Türk girişimciler, bugün devlet kooperatifinden kiraladıkları bin adet sığır ve 8 bin dönüm araziyle modern tarıma başladı. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) Etiyopya’ya geçen hafta düzenlediği gezide Adis Ababa’da tanıştık Kaya ve Özsoy’la. İlginç bir ortaklık öyküleri var.

Çorlu doğumlu olan Veysel Kaya deri sektöründe, Afyonlu Yakup Özsoy ise gıda sektöründe çalışırken ihracat imkânlarını araştırmak için ayrı ayrı Etiyopya’ya gidiyor. Bir süre sonra yolları, Türkiye’nin Etiyopya Ticari Ataşesi Ergüç Ülker’in aracılığıyla kesişiyor.

250 Sığırla Başladılar
Ülker’in girişimleriyle hem birbirlerini hem de Etiyopya vatandaşı Rushdi Huseyin ve İbrahim Metin’i tanıyan iki işadamı ortak yatırım kararı alıyor ve Köprü Hayvancılık adındaki ortak şirketin kuruluş çalışmaları başlıyor.

4 ortak ilk etapta devlete ait, çalışmayan bir kooperatif çiftliğini kiralıyor. 2 ay önce köylerden 250 sığır toplayarak işe başlayan ortaklar, bugün bin baş sığıra sahip. Bu sayının 1 yıl sonra 3 bin adede, daha sonra da çiftliğin kapasitesi olan 4 bin adede ulaşması planlanıyor. Veysel Kaya, Afrika’nın çok bakir olduğunu ve Etiyopya’nın da bu kıtanın merkezi ve en güvenli ülkesi olduğunu söylüyor. Kaya, Etiyopya’nın fırsatlar ülkesi olabileceğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor: “İlk etapta ortaklık yelpazesini geniş tutup minimum 1 milyon Dolar’lık yatırımla başladık. Hedeflediğimiz yere gelebilirsek önümüzdeki yıl yatırım tutarımızın 3 milyon dolar olması yönünde karar aldık. İşlerin durumuna göre daha sonra tekrar değerlendirme yapacağız.”

Et ve Süt Ürünleri de Olacak
Çiftlikte köylerden toplanan zayıf ve küçük hayvanlar, veteriner kontrolünden geçirildikten sonra beslenmeye alınıyor. 2 ay beslenen sığırlar, verimli bir kiloya ulaştıktan sonra kesime verilecek. Asıl amaç, ihracat. İlk ihracat taleplerini de Mısır, Suudi Arabistan ve Dubai’den almışlar. Mısır’a ilk parti 100 sığır gönderilmiş. Daha sonra artan miktarlarda diğer ülkelere de düzenli olarak gönderilecek. Tarım ve hayvancılığın tamamen ilkel şartlarda yapıldığını belirten şirketin Etiyopyalı ortağı İbrahim Metin, modern yöntemlerle hayvancılığın gelişmesine katkıda bulunacaklarını ve örnek olacaklarını anlatıyor ve şunları söylüyor: “Biz çalışmayan ve 40 işçisi bulunan bir çiftliği kiraladık. Çiftliğe bağlı yem fabrikası da var. Bize yem satarak o da çalışmaya başladı. Hayvanları veteriner kontrolünde, bilimsel yöntemlerle besliyoruz. Şu anda canlı olarak satmaya başladık. Bir süre böyle devam edecek. Ama daha ilerde et ve süt ürünleri üreten tesisler de kurmayı planlıyoruz. Böylece hem Etiyopya’nın hem de çevre ülkelerin ihtiyacını karşılayacağız.”

Ortak Sayısı 10’a Çıkabilir
Dört ortak bugünlerde ise yine devletten 8 bin dönüm arazi kiralayarak tarım alanında da gelişmeyi hedefliyor. Asıl hedefleri ise toplam araziyi 100 bin dönüme çıkarmak. Arazide dönemine göre ülkede en çok yetişen susam, soya, kahve başta olmak üzere, buğday, pamuk ve meyve gibi ürünler yetiştirilecek. Ayrıca köylülerden de çeşitli ürün alarak onların ürünlerini değerlendireceklerini söyleyen İbrahim Metin, “Eğer ihracatta da başarılı olursak, köylülerden de satın alarak, ürünlerini değerlendireceğiz” diyor. Bu arada şimdilik 4 olan ortak sayısının, riskleri minimalize etmek için başka ortaklarla 10’a kadar çıkarılması da planlanıyor.

Türk Restoranı da Açacak
Türkiye’de Mimar Sinan Üniversitesi’nden mezun olarak ülkesine dönen İbrahim Metin, Denizlili iki girişimciyle Türk yemeklerinin ikram edileceği restoran açacak. Parlamentonun yakınında kiralanan binada hizmet verecek olan restoran, diplomatlar ve işadamları başta olmak üzere elit bir kesime hizmet verecek. Restoran için 50 bin dolar yatırım yaptıklarını söyleyen İbrahim Metin, “Ağırlıklı olarak Türk mutfağından yemekler vereceğiz. Çünkü Türk mutfağı çok ünlü ve herkese hitap ediyor. Adis Ababa, aynı zamanda Afrika Birliği’nin de başkenti. 1 ay sonra açılışı yapılacak” diyor.

Kaynak: Referans Gazetesi / İsmail Yanmaz

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
19.04.2008, 14:58
180 Milyon Dolar’lık Karton Ambalaj Üretiyor

Arıkan, "Tahta kasalar iyi temizlenmeden tekrar tekrar kullanılabiliyor. Bu da kanserojen aflatoksin kalıntısına bile yol açabiliyor. Buna rağmen Türkiye’de sebze-meyve kasalarının yüzde 80’i tahta" dedi.

Sabancı Holding’in International Paper’la ortak şirketi Olmuksa’nın Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, Türkiye’de sebze-meyve taşınması ve vitrine sunulmasında yüzde 80 oranında tahta kasa kullanıldığını belirterek, "Burada ciddi bir hijyen sorunu var. Çünkü tahta kasalar tekrar tekrar kullanılıyor. Bu durumda aflatoksine (kanserojen madde) yol açmayacak şekilde iyi temizlenmesi gerekiyor" dedi. Arıkan, Türkiye’de kendilerinin de ürettiği tek kullanımlık karton kasaları daha yaygın kullanmasını daha dogru bulduklarını söyledi. Arıkan, Olmuksa’nın cirosunun 180 milyon dolar olduğunu vurguladı.

Piyasadaki 6.5 karton kutudan birinin Olmuksa ürünü olduğunu ifade eden Tuğrul Arıkan, şunları söyledi: "Üretimimizin yüzde 60’ı geri dönüşümlü kağıttan, yüzde 40’ı da ’sıfırdan üretim’ şeklinde yürüyor. Geri dönüştürdüğümüz kağıtlardan yaptığımız ambalajları asla gıda ürünlerine yönlendirmiyoruz. Kullanılmış kağıtları değerlendirerek ürettiğimiz ambalajlar tümüyle gıda dışı ürünlere dönük kullanılıyor. Buzdolabından çamaşır makinesine, küçük ev aletlerine kadar her üründe kullanılan ambalajda geri dönüşmüş kağıtları değerlendiriyoruz."

Lahmacun ve pizzadan, domates, bibere kadar tüm gıda maddelerinde ambalajın hijyen konusuna özen gösterilerek kullanılması gerektiğine dikkat çeken Arıkan, şöyle konuştu: "Gıda ürünleriyle doğrudan teması söz konusu olan ambalajlarda kesinlikle geri dönüştürülmüş kağıt kullanmıyoruz. ’Sıfır kağıt’ dediğimiz ambalaj ürünlerimiz doğrudan gıdalara dönük kullanılır. En azından Olmuksa olarak biz buna çok özen gösteririz."

Karton ambalajda hijyen olayının domates, biber, şeftali gibi sebze ve meyveler için de çok önemli olduğuna dikkat çeken Tuğrul Arıkan, şunlara dikkat çekti: "Meyve-sebzelerin nakliyesinde, vitrine sunumunda kullanılan karton kasalarda da geri dönüşümlü kağıt dahi kullanmayız. Çünkü, o kasalarda da gıda maddelerine doğrudan temas söz konusudur. Ancak, ülkemizde sebze-meyve taşımasında yüzde 80 tahta kasa kullanılır. Tahta kasalar kartondaki gibi tek kullanımlık düşünülmeye kalkılsa, maliyeti çok yükselir. Tekrar tekrar kullanım durumunda da tahta kasaların çok iyi temizlenmesi gerekir. Bunun yapılıp, yapılamadığı konusunda ciddi şüphelerimiz var. O yüzden biz karton kasanın yaygınlaşmasını öneriyoruz."

Karton ambalaj sektörü için en önemli hammaddenin ağaç olduğunu hatırlatan Arıkan, şunları dile getirdi: "Atık kağıtların geri dönüşümüyle elde ettiğimiz hammadde konusunu iç piyasada çözüyoruz. Ancak, ’sıfır kağıt’ için tümüyle ithalat yapıyoruz. İthalatı ortağımızdan gerçekleştiriyoruz. Aslında 1999-2000 döneminde biz de Türkiye’de kendi ormanlarımızı kurmak istedik. Ancak, yetiştirdiğimiz ağaçları kesip kullanma konusunda yetkilileri ikna edemedik."



Kaynak: Hürriyet Gazetesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

cenan58
19.04.2008, 16:17
Merhaba arkadaşlar;

Bu bölümde Şirketler hakkında kısa kısa yazılar yazılmış ve tanıtımlar kısa tutulmuş. Yiğidolar diyarı SIVAS'ımızda sanayimizin gözbebeği bacalı bacasız sanayimizi ve şirketlerimizi ne kadar tanıyıp tanıtıyoruz. Stand ve fuarlardan ziyade bu forumda ne kadar tanıtıyoruz.

Bu sitede mutlaka SIVAS'ta sanayide çalışan dostlar vardır. Bu forumun içinde bize firmalarını tanıtsınlar ki daha iyi tanıyalım ve benim gibi SIVAS'ı dışarıdan tanımaya çalışan aşıklar ve SIVAS'lılar da dışarıya SIVAS2ı tanıtsın ne dersiniz?

Buyrun ne kadar hızlı ve aktif hareket edeceğiz.

Haydi SIVAS sevdalısı YİĞİDOlar..

Bu forum sohbet forumu olsun.

Saygı ve sevgilerimle
MERHABA. KONUNUZ HER NE KADAR ÜRETİM, İHRACAAT VE İSTİHTAM AĞIRLIKLI OLSADA İTHALAT YAPAN FİRMA OLARAKYARDIMCI OLABİLECEĞİM HERHANGİ BİR HUSUS OLDUĞUNDA SİVAS'A GELDİĞİNİZDE FİRMAMIZA BEKLERİM. ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

leblebi82
21.04.2008, 12:05
MERHABA. KONUNUZ HER NE KADAR ÜRETİM, İHRACAAT VE İSTİHTAM AĞIRLIKLI OLSADA İTHALAT YAPAN FİRMA OLARAKYARDIMCI OLABİLECEĞİM HERHANGİ BİR HUSUS OLDUĞUNDA SİVAS'A GELDİĞİNİZDE FİRMAMIZA BEKLERİM. ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Sivas'ta nerede faaliyet gösteriyorsunuz acaba ? Şirketiniz hakkında bilgi verebilir misiniz ?

cenan58
21.04.2008, 13:54
Sivas'ta nerede faaliyet gösteriyorsunuz acaba ? Şirketiniz hakkında bilgi verebilir misiniz ?

Şu anda büro selçuk işhanı 3. katta. firma hakkında bilgiyi vermiş olduğum web adresinden alabilirsiniz.

Abdurrahman 58
21.04.2008, 14:00
Şölen şekerleme sahibi sivaslı ama ne hikmettirki bu abimiz fabrikasını istanbulda açmış...

doganay
21.04.2008, 14:03
MERHABA. KONUNUZ HER NE KADAR ÜRETİM, İHRACAAT VE İSTİHTAM AĞIRLIKLI OLSADA İTHALAT YAPAN FİRMA OLARAKYARDIMCI OLABİLECEĞİM HERHANGİ BİR HUSUS OLDUĞUNDA SİVAS'A GELDİĞİNİZDE FİRMAMIZA BEKLERİM. ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

sayın cenan58, yakında SIVAS'a gelmeyi düşünüyorum. Programım müsait olursa geldiğimde görüşürüz.

Benim BURSA bölgesinden yardımcı olabileceğim birşeyler olursa, vaktim ve imkanım oldukça elimden gelen her tür yardımı yaparım.

Saygılarımla

berat.demir
21.04.2008, 14:28
Sivas Şarkışla Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkanlığndan :

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının kredi desteği ile Müteşebbis Heyet Başkanlığımızın sorumluluğu altında yapılacak olan, Sivas Şarkışla Organize Sanayi Bölgesine ait yol, içmesuyu ve yağmursuyu inşaatlarından müteşekkil altyapı işi, birim fiyat esası ve birim fiyatların her biri için geçerli olmak üzere işin tümüne indirim verilmek suretiyle, kapalı zarf teklif alma usulü ile ihale edilecektir.

1 - İdarenin

Adresi : Hükümet Konağı Şarkışla / Sivas

2 - İhale konusu yapım işinin

a) Niteliği, türü ve miktarı : Sivas-Şarkışla OSB alanına ait yol, içmesuyu ve yağmursuyu inşaatlarından müteşekkil altyapı yapım işi.

b) Yapılacağı yer : Şarkışla / Sivas

c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin noterce tescil edildiği günden itibaren en geç 5 (Beş) gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır.

d) İşin süresi : 20/11/2010 tarihine kadar tamamlanacaktır.

e) Keşif Bedeli (2008 B.F. ile) : 14.480.805,00.- YTL.

f) Geçici Teminatı : 1.013.656,35.-YTL.

3 - İhalenin

a) Yapılacağı yer : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Eskişehir Yolu 7. Km. No. 154 Ana Hizmet Binası 8. Kat Toplantı Salonu ANKARA

b) Tarihi ve saati : 15/5/2008 - Saat 10.00

4 - İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:

İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için aşağıda sayılan belgeleri teklifleri kapsamında sunmaları gerekir:

A) Tebligat için adres beyanı, ayrıca irtibat için telefon numarası ve faks numarası ile varsa elektronik posta adresini de içeren, İhale Komisyonu Başkanlığına hitaben yazılacak başvuru mektubu.

B) Mesleki ve Teknik Yeterliğe İlişkin Belgeler.

1) Mevzuat gereği kayıtlı olunan Ticaret ve/veya Sanayi Odası Belgesi.

2) Teklif vermeye yetkili olunduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri.

3) Vekaleten ihaleye katılma halinde, istekli adına katılan kişiye ait noter tasdikli Vekaletname ile noter tasdikli İmza Beyannamesi.

4) İş Deneyim Belgesi.

İsteklinin, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde yazılı esas ve usullere uygun olarak, kamu veya özel sektöre, bir sözleşmeye bağlı olarak taahhüt edilen ve en az % 70’lik kısmının kusursuz gerçekleştirildiğini gösteren, istekli tarafından teklif edilen bedelin en az % 100’ü oranında ihale konusu iş veya benzer bir işle ilgili İş Deneyim Belgesinin aslının sunulması zorunludur. İş deneyim belgesini tevsik amacıyla belge vermeye yetkili kurum veya kuruluşa ibraz edilen diğer belgelerin aslı veya noter tasdikli örneklerinin de sunulması gerekmektedir.

İş deneyiminde değerlendirilecek benzer işler; yol, içmesuyu, kanalizasyon, yağmursuyu, drenaj, gölet ve baraj yapım işleridir.

5) İsteklinin organizasyon yapısına ve personel durumlarına ilişkin belgeler.

a) İdari Şartnamede belirtilen Teknik Personele ait Taahhütname.

b) Anahtar Teknik Personel

İsteklilerden, ihale tarihinden en az üç ay öncesi itibariyle bünyelerinde çalışmakta olan 1 adet İnş. Yük. Mühendisi veya İnş. Mühendisi anahtar teknik personel istenmektedir. Anahtar teknik personelin deneyim süresinin en az 3 yıl olma şartı aranmaktadır.

6) Makine ve diğer ekipmana ilişkin belgeler.

a) İdari Şartnamede belirtilen Yapı Araçlarına ait Taahhütname.

b) Kendi malı olarak temini istenilen tesis, makine, teçhizat ve diğer ekipmanlar.

İsteklilerden, 1 adet Eks*****or ( yd3 ‘ lük 100 HP), 1 adet Titreşimli Silindir (9-11 ton statik, 18-22 ton dinamik kuvvette), 2 adet Kamyonun kendi malı olarak temini istenmektedir.

C) Ekonomik ve Mali Yeterliğe İlişkin Belgeler.

1) Keşif bedelinin en az % 20’si oranında, bankalar nezdindeki kullanılmamış nakit kredisini ve aynı oranda kullanılmamış teminat kredisini gösterir, ilk ilan tarihinden sonra bankalardan alınacak belge. (Bu belge, ilgili bankanın genel müdürlüğünden teyit ettirilecektir. Faks ile yapılan teyitler, banka şubesinin en az iki yetkilisinin imzasını taşımalıdır.)

2) Bildirim tarihindeki mevduat ve kredi durumu gösterir, kendi beyanı mali durum bildirimi.

D) İdari Şartnamenin 10 uncu maddesinin (a), (b), (c), (d), (e), (g) ve (i) bentlerinde sayılan (ihale dışı bırakılma) durumlarda olunmadığına ilişkin taahhütname.

E) Tüzel kişi istekli tarafından sunulan iş deneyim belgesinin, aynı tüzel kişinin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde sunulacak İş Deneyim Belgesinin Başka Bir Tüzel Kişiye Kullandırılmayacağına İlişkin noter onaylı taahhütname.

F) Ortağı olduğu veya hissedarı bulunduğu tüzel kişiliklere ilişkin beyanname.

G) Keşif bedelinin % 7’si oranında, İdari Şartnamede belirlenen niteliklere ve ekindeki form örneğine uygun olarak, Müteşebbis Heyet Başkanlığımız adına alınacak Geçici Teminat.

H) İsteklinin; yerli istekli olduğuna ilişkin, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen belge.

İ) Son beş yılda bitirilen işlere ait taahhüt bildirimi.

J) İhale dokümanının satın alındığına dair belge.

K) İç Zarf.

Şekli ve içeriği idari şartnamede belirlenen esaslara ve ekindeki form örneğine uygun olarak hazırlanacak kapalı zarf içerisinde teklif mektubunu içeren iç zarf.

Kapalı zarf içerisinde teklif mektubunu içeren iç zarf da dahil olmak üzere ihaleye katılabilme şartı olarak yukarıda istenilen bütün belgeler dış zarfa konularak oluşturulacak teklif dosyasının, en geç ihale günü saat 10.00’a kadar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Eskişehir Yolu 7. Km. 154 Nolu Ana Hizmet Binası 8. Kat 815 Nolu odasına verilebileceği gibi, iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. Belirtilen gün ve saatten sonra teslim edilen veya postadaki gecikmeler nedeniyle ulaşmayan teklifler dikkate alınmaz.

İsteklilerce sunulacak Türkçe dışındaki belgelerin, idari şartnamenin 7.3 uncu maddesinde belirtilen niteliklere uygun olarak sunulması gerekir.

5 - İsteklilerin gerçek veya tüzel kişi olması zorunludur. Ortak Girişim (iş ortaklığı veya konsorsiyum) kabul edilmez.

6 - Bu ihalede, iş deneyim belgesi yerine iş yönetme, iş denetleme ve diploma kabul edilmez.

7 - İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.

8 - İhale dokümanı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Eskişehir Yolu 7. Km. 154 Nolu Ana Hizmet Binası 8. Kat 815 Nolu odasında veya Sivas-Şarkışla Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkanlığının Hükümet Konağı Şarkışla/Sivas adreslerinde görülebilir veya 750,00,-YTL. karşılığı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Eskişehir Yolu 7. Km. 154 Nolu Ana Hizmet Binası 8. Kat 815 Nolu odasından temin edilebilir. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları zorunludur.

9 - İstekliler tekliflerini, birim fiyatların her biri için geçerli olmak üzere işin tümüne indirim vermek suretiyle birim fiyat esası üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekli ile keşif bedeline teklif edilen indirim oranının uygulanması sonucu bulunan toplam sözleşme bedeli üzerinden birim fiyat esaslı sözleşme düzenlenecektir.

10 - Verilen tekliflerin geçerlik süresi, ihale tarihinden itibaren en az 60 (Altmış) takvim günü olmalıdır.

11 - Müteşebbis Heyetimiz, Kamu İhale Kanununa tabi değildir.

doganay
22.04.2008, 08:41
AB Oto Yan Sanayi Pazarı, Gelişen Trendler
ve Türk İhracatçılar İçin Fırsatlar


AB ülkelerinde artan işçilik maliyetleri araç üreticilerini üretimlerini işçiliğin daha ucuz ve esnek koşullarda sağlanabildiği bölgelere taşımaya yönlendirdi. Üretimi taşıma konusu başlangıçta bazı maddelerin temini ile sınırlı iken son yıllarda kompleks parça ve sistemlerin üretilmesine dönüştü. Bugün otomotivdeki üreticiler üretim bantlarını bir bütün olarak Çin, Türkiye, Brezilya, Meksika ve Tayland gibi ülkelere taşıyorlar.

Oto Yan Sanayinde Segmentasyon

Ülkemiz oto yan sanayi üreticileri için AB 170 milyar Euro'nun üzerindeki ithalat rakamı ile önemli bir pazar. Oto yan sanayi pazarında üreticilerin mal tedarik edebileceği iki ayrı segman bulunmaktadır. Bunlardan biri OEM olarak adlandırılan orijinal parça üreticisi pozisyonu diğeri ise After-market olarak isimlendirilmektedir bu da yan sanayi parçalarının üreticiye değil tüketiciye yönelik olarak satış yerlerine verilmesidir.

OEM ve after-market pazarları da doğal olarak araç piyasasındaki gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir.

OEM Pazarı

OEM pazarı araç üreticisine ve üretim hattına ürün tedarik etmektedir. Kullanılan parçalar orijinal parçalar olmakta ve onaylı tedarikçiler tarafından kendi markaları ile üretilmektedir. OEM pazarı AB'de 114 milyarlık ciro ile oto yan sanayi pazarının %72'sini oluşturmaktadır.

OEM pazarındaki parça satışları araç satışlarındaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Bu etkileşim hem satış adetlerini hem de üretim ve tasarım tekniklerinde söz konusu olmaktadır. 1995-1999 döneminde araç satışlarındaki hızlı artış OEM pazarında da çok olumlu etkilere sahne olmuştur.2002 -2001 yıllarında araç satışlarında bir durgunluk yaşandıysa da araç üreticilerinin daha fazla parçayı tedarikçilerine üretim için vermeleri nedeni ile OEM pazarında yine de artış yaşandı. Dikkat edilmesi gereken bir diğer faktör de araçlarda kullanılan güvenlik modülleri, elektronik ekipman ve klima da son yıllarda yaşanan artıştır. 2003 yılı rakamları ile bir aracın fiyatında elektroniğin payı %23 olarak değerlendirilmekte, bu rakamda da yazılımın %20'lik payı olduğu bildirilmektedir. 2010 yılına geldiğimizde bu oranın %35 ve %38'lere ulaşması beklenmektedir.

AFTER-MARKET

After-market 4 ana ürün grubundan oluşmaktadır:
. Orijinal ekipman değiştirme parçaları(replacement -OES)
. Orijinal olmayan parçaların sektörü
. Aksesuarlar
. Yedek parçalar

2004 yılı rakamlarına göre AB after-market piyasasının 50 milyar Euro olarak tahmin edilmektedir. After-market piyasasında orijinal parçalarla orijinal olmayan parçalar arası rekabet söz konusudur. Orijinal olmayan parçalar genel olarak sık sık değiştirilen ve miktarlı olarak üretilen lastik, egzoz gibi parçalardır. Birçok AB ülkesinde parça tasarımı konusunda copyright olmadığından parça üreticileri orijinal parçanın kopyasını yapabilmektedir. Araştırma geliştirme konusunda büyük yatırım söz konusu olmadığından orijinal olmayan parçalar daha düşük fiyata pazara sürülmektedir. Orijinal parçalar ise yetkili dağıtıcı bayi kanallarından satılmaktadır. Motor parçası gibi daha komplike parçalar aftermarket segmanında pek yer almamaktadır.

Aksesuar ve yedek parçalar tüm satış kanallarında satılmaktadır. OEM firmaları tedarikçilerle iş birliği yaparak zaman zaman after-market pazarından kazanmak için OEM yedek parçaları da ortaya çıkarmaktadırlar.

After-market parça piyasası araç satış rakamları ile doğrudan bağlantılı değildir. Bunun bir nedeni bugün üretilen parçaların artan dayanıklılığı ve kalitesi olarak görülmektedir. Diğer yandan daha önceleri 5000 km.de araç bakımı yapılırken bu yeni araçlarda 15.000 kmde veya yılda bir yapılmaktadır. Bir ülkedeki ortalama araç yaşı ya da yeni yürürlüğe konan araç kontrol düzenlemelerinin ise önemli etkisi olabilmektedir. Araç ve ekipman kalitesinde yaşanana artışlar araç tamir ve bakım hizmetlerinde indirimlere yol açmıştır. Toplam araç parkı ve bu araç parkındaki ortalama araç yaşı da karşı bir etken olarak değerlendirilmekte, genel olarak ta after-market satışlarda hemen hemen tüm Ab ülkelerinde artış olduğu görülmektedir.

Araba artık her evde olan standart bir ürün olarak kabul edilmekte, araç sahipleri araçlarını aksesuarlarla isteklerine göre değiştirmek için masraf yapmaktadır. Bu aksesuar pazarı için olumlu olarak değerlendirilirken bir çok malzemenin OEM parça olarak verilmesi de söz konusu olmaktadır. Klima, entegre müzik sistemi gibi parçalar müşteri taleplerini karşılamak üzere standart olarak verilmektedir.

OTOMOTİVDE GÖZLENEN TRENDLER

Otomotiv sanayi bir değişim süreci içindedir. Otomobil üreticileri otomobil ve otomobil markası tasarımı, geliştirilmesi ve pazarlamasında uzmanlaşmış araç montajcısına dönüşmektedir.

Otomobil üreticileri ile birinci zincir tedarikçiler arasındaki ilişki yeni bir içerik kazandı. Bu zincir tedarikçiler komple entegre alt sistemlerin üretilmesinden sorumlu hale geldiler. Bu da tedarikçilerin üretim tasarımı, üretim süreci kontrolü ve sistem tedarikçileri ile iletişim gibi alanlarda yeni sorunluluklar anlamına geliyor. Otomobil üreticileri için minimum talepler olarak değerlendirilen maliyetleri düşürme ve kaliteyi arttırma yanında bu sorumluluklar tedarikçileri organize olma ve sermaye alanında yatırıma yönlendiriyor. Önümüzdeki yıllarda da üretimdeki bu globalleşmenin artarak sürmesi bekleniyor.

Alman Araştırma Enstitüsü(FAW) tarafından 900 parça tedarikçisi ile yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre üreticilerin tedarikçiler üzerindeki fiyat baskısının artması bekleniyor. İnternet üzerinden başlatılan alım stratejisinin buna bir örnek olduğu ifade ediliyor. OEM üretimin çevre konusunda geliştirmeye çok fazla eğilmediği de sonuçlar arasında.

Otomobil Üreticileri

Otomobil üretiminde hedef optimum bir tasarım ile üretim montajı ve koordinasyon alanında mükemmelliği sağlamak. Üreticiler yeni ürünü piyasaya sürme süresini kısaltmaya çalışıyorlar.

Yeni araçlarda yeni teknolojiler ve malzemeler olacak. Akıllı ve daha güvenli araçlar için çip seti gibi elektronik malzeme kullanımı artacak. Çok yakında otomobillerde herhangi bir problem olduğunda dağıtıcı ağı ile iletişim kuran araçların piyasaya çıkması bekleniyor. Güvenlik ve dayanıklılık için sentetik ve metal sentetik karışımı malzeme kullanımı söz konusu.

Sektörde birleşmelerin artması, bağımsız araç üreticilerinin sayısının azalması bekleniyor. AB'de bayi sistemi ile internet ve süpermarket satışları gibi yeni dağıtım olanakları ortaya çıkıyor. Bu da fiyatların düşmesini beraberinde getirecektir. Otomobil üreticileri maliyetlerini tekrar gözden geçirerek üretim ve lojistik süreçlerini ele alacak, fiyat, Ar-Ge ve üretim riski gibi riskleri yine tedarikçilerinin üzerine bırakmaya çalışacaklardır.

Tier 1 (Sistem tedarikçileri grubu)

Tedarikçiler için hedef, rekabetçi fiyatla birlikte çok sıkı spesifikasyonlara göre, kaliteli olarak ve tüm bir sistemi veya modülü içeren üretimleri yapmak haline gelmektedir. Tasarım sürecine katılmak ve modül üretime katkı sağlamak amacıyla teknik yetenekler konusuna ve alt tedarikçiler alanına yatırım yapıyorlar. Kaliteyi arttırırken rekabetçi pozisyonda kalmayı da sürdürmeleri gerekiyor.

Şirket satın almaların ve birleşmelerin yaşandığı bugünden sonra gelecekte 25-35 adet tedarikçinin piyasaya hakim olması bunlara tedarik eden firma sayısının da bugün 3000 iken 750'ye inmesi beklenmektedir. Avrupalı firmalar ABD'de gerçekleştirdikleri satın almalarla %20'lik bir hisseye sahip duruma geldiler.

Finansal alanda yaşanan güçlükler firmaları markalaşmaya ve pazarlama stratejileri geliştirmeye zorluyor. Böylece kar marjlarını arttırma çabası söz konusu. Bazı firmalarda farklı sektörlere geçmeye çalışıyor.

1980'lerden günümüze AB pazarına baktığımızda dikkat çeken noktalar:
. Üretim artıyor, ciro artıyor
. Globalleşme ve ihracat artıyor
. Verimlilik artıyor
. Outsourcing (dışarıdan tedarik) sistemi yaygınlaşırken cirodaki katma değerin payı azalıyor

OEM firmalarını Neler Bekliyor:

. OEM bazında çalışan firmalar piyasa gelişmelerini daha yakından takip ederek anında cevap verecek uyacak durumda olmalılar
. OEM firmaların hem kendi içlerinde hem de tedarik zincirlerinde maliyet düşürüme çalışmaları sürecek
. OEM firmaları risk ve sorumluluğu kendi tedarikçilerine dağıtmaya devam edecekler
. Gelecekte inovasyon için komplex çalışmalar, hız ve yatırım ihtiyacı artmaya devam edecek
. Pazar payı ve karını korumak için OEMler için marka yönetimi daha önemli hale gelecek.
. Çıkartılan yönetmelikler piyasa dinamiklerini değiştirebiliyor ve teknoloji ve risk yönetimini farklı boyutlara taşıyor.

After-Market Pazarındaki Eğilimler

OEM pazarında yaşanan sıkıntılar göz önüne alınınca 2007 yılında 50 milyar Euro'ya çıkması beklenen AB pazarı ülkemiz ihracatçıları için çok ciddi fırsatlar sunabilir. Avrupa'da büyüyen ve yaşlanan araç parkı yanında AB tarafından yürürlüğe konan araç kontrolleri after-market pazarı için parça sağlama imkanı ortaya koyuyor.

Ancak araç üreticileri de bu segmente mal vererek karlılığı sağlamak ve bu pazardan pay almak çabası içindeler. Tüketiciler tarafından tercih edilen aksesuarların zaman içinde araçlarda standart olarak verilmesi söz konusu olabilecek, bu da after-market pazarın payından kayıp anlamına gelecektir. Diğer yandan yeni araçlarda ve parçalarında yakalanan kalite düzeyi de tamir, servis ve parça değişimini de daha düşük seviyeye çekebilecektir.

Dağıtım ağlarının da uluslar arasılaşması ile parça üreticilerine fiyat baskısı yapılması da söz konusu olabilecektir.

Teknoloji ve Araç Tasarımı Konusunda yeni trendler

. Model ve markalar arasında komponent paylaşımı fabrika verimliliğini artırırken geliştirme maliyetlerini aşağı çekmekte daha fazla yeni model çıkartılmasına imkan sağlamaktadır.
. Araçlarda elektronik kullanımı artmaya devam edecektir. Elektronik birçok mekanik fonksiyonun yerini alacaktır.
. Akü voltajının 42 Volta çıkması beklenmektedir.
. 2006 'dan sonra tam bir oto bilgisayarı söz konusu olacaktır
. Hafif metal kullanımı artacak, karışık materyal kompozitleri ile araç ağırlığı azaltılacak ve benzin tüketimi düşürülecektir.
. Çevre kirliliğini kontrol amaçlı önlemler artacaktır(ör. Dizel araç partikül filtreleri gibi)
. Hidrojen motoru gibi yenilikler
. Artık standart hale gelen ABS; hava yastığından sonra ESP türü kontrol sitemleri ile güvenlik konusunda gelişmeler devam edecektir.
. Standart araçların kişiye özel hale getirilmesi
. Aktif ışık sistemleri(LED)

Otomobil Piyasasındaki Gelişmeler

. Çok kişi tarafından kullanılan araçlar, spor amaçlı araçlar yine gözde
. Dizel araç pazarı büyümeye devam ediyor
. Güvenlik standartları artıyor

Parça ve Komponent Piyasası

. Modül bazlı tasarıma yönelim devam ediyor
. Tasarım, Ar,-Ge, finansal risk konusunda parça tedarikçilerinin artan sorumluluğu
. Devam eden fiyat baskısı
. Geri dönüşümlü parça malzeme kullanımı

Aksesuar ve Yedek Parça piyasası

. NAvigasyon ekipmanı
. DVD player, lcd ekran
. Araç telefonu aksesuarları
. Hava temizleyiciler

Garaj Ekipmanı

. Elektronik test
. Teşhis ekipmanı
. Garaj test bandı

Pazar raporunda görebileceğimiz üzere ülkemiz ihracatçılarının da avantajlarını koruyarak Ab pazarından pay almaları ve bu paylarını arttırmaları mümkündür. Ancak pazardaki gelişmelerin ve eğilimlerin yakından takip edilerek bu gelişmeler doğrultusunda ürün hazırlamak veya hizmet sunmak gerekmektedir.

Kaynak:[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
22.04.2008, 08:42
Hırdavat ve El Aletlerinde AB Pazarı

El aletleri profesyoneller yanında DIY (Do it Yourself) türü mağazalarda satışa sunulan genelde ahşap işleme, bakım,inşaat,mekanik bahçe işlerinde kullanılan aletlerdir. Elektrikli ve pnömatik aletler de elektrik motorlu veya şarj edilerek kullanılan matkap türü aletler olarak ele alınmaktadır. Bu aletlerde kablosuz ürünlerin pazarı büyümektedir.

Sanayi Talebi

Genel olarak ürünler tüketiciler tarafından DIY yani Türkiye'deki Koçtaş, Praktiker benzeri mağazalardan alım yapılmakta, onun dışında marangoz tesisatçı gibi profesyonellere pazarlanmaktadır.

El aletleri ve elektrikli aletler türü ürünler açısından AB pazarında ağırlıklı değiştirme amaçlı olarak satın almalar görülmektedir. Tüketiciler ürünleri ya kırıldığında değiştirmekte ya da bir üst modele geçiş yapmaktadır.

Elektrikli aletler pazarda lider konumdadır. Hem ev kullanımı hem de profesyonel kullanımı yaygın olması nedeniyle el matkapları Pazar lideri konumundadır.

Avrupa’da özellikle de DIY mağazalarda çok agresif bir fiyat stratejisi uygulaması söz konusudur,özellikle de no-name ürünler için. Çinli üreticiler bu pazarı Avrupa menşeli ürünlerin %25-30 daha altındaki markasız ürünlerle geliştiriyorlar. Pazar ağırlıklı olarak çok geniş ürün gamı olan çok az sayıda firma tarafından kontrol edilmektedir. Bu alandaki en önemli oyuncular: Atlas Copco, Bosch, Bahco ve Belzer’dir. Türk üreticilerin bu firmaları iyi tanımalı ve pazardaki güçlerini dikkate almalıdır. Elektrikli aletler genel olarak gelişmekte olan ülke ihracatçıları için daha iyi fırsatlar sunmaktadır. Fiyatlardaki erozyon AB dışı ülkelerdeki üretici veya ihracatçı firmalar için fırsat olarak değerlendirilmektedir, çünkü bu firmalar fiyat taleplerine uygun teklifler sunmaktadırlar. Ancak AB dışı ülke üreticilerinin de yasal ürün standartlarına uyması gerekmekte, süreçlerinin ISO’ya uygun olması firma yönetiminin yenilikçi olması piyasa yönelimlerini yakından takip etmesi gerekmektedir.

TÜKETİM

AB hırdavat pazarını genel olarak ele aldığımızda AB tüketiminin toplam 12.700 milyon EUR olduğu, tüketimde en büyük payı 3150 milyon EUR ile Almanya’nın aldığı görülmektedir. Almanya’yı 1250 milyon EUR ile İngiltere, 1210 milyon EUR ile Fransa ,950 milyon EUR ile Belçika ,600 milyon EUR ile Hollanda gelmektedir. İthalat rakamlarında da yine 1611 milyon EUR ile Almanya başı çekmekte, 1034 milyon EUR ile Belçika ikinci sırada gelmektedir. Sıralama İngiltere (995),Fransa (866) ,Hollanda 746 milyon EUR olarak devam etmektedir.

ÜRETİM

Dünyada el aletleri üretimi yapan 100 civarında tedarikçi olduğu bilinmektedir. Bu üreticiler arasında dünya piyasasında %5 Pazar payı olan birkaç üretici bulunmaktadır. BOSCH % 10’luk Pazar payı ile lider konumdadır. Ancak alman üreticiler yüksek iş gücü maliyetleri nedeni ile üretimlerini azaltmaktadırlar. İşgücü maliyetleri Alman üreticilerin rekabet gücünü zayıflatmaktadır. Bir çok üretici üretimlerini ülke dışına taşımaktadır. Burada ülkemiz üretici ve ihracatçıları için de şans olabileceği açıktır.

İTHALAT

AB 7.5 milyar EUR’nun üzerindeki ithalat rakamının %40.6 sı AB dışı ülkelerden karşılanmaktadır.İthal rakamlarında elektrikli ürünler önemli bir yer tutmaktadır. Sıralama yapacak olursak ithalatta dikkat çeken ürünler şöyle yer almaktadır:

Elektro mekanik ürünler
Pnömatik aletler
İkili veya daha fazla ürün içeren setler
El aletleri için değiştirilebilir alet çeşitleri
İngiliz anahtarı, cıvata anahtarı
Bıçak ve kesici aletler
El testeresi
Kerpeten türü
El aletleri
Bahçıvan beli, balta vs

AB ülkelerine en fazla ihracat yapan ülkeler içinde Almanya,Çin, Belçika,Hollanda ve ABD gelmektedir. İthalatın %50 si bu ülkelerden karşılanmakta, kalan % 50 çeşitli ülkelerce sağlanmaktadır.

İHRACAT

AB ihracat ağırlıklı olarak yine AB ülkelerine yapılmakta AB dışında ABD; Singapur, Japonya,Brezilya ve Çin gibi ülkelere ihracat yapılmaktadır.

İHRACATÇILARIMIZ AÇISINDAN FIRSATLAR

İhracatçı firmalarımız için Avrupalı firmanın markası ile özel marka üretim şansı olduğu gibi, pazarda güçlü pozisyonda olan firmalara sanayi alt tedarikçisi olarak işbirliği yapmak imkanı söz konusudur. İngiliz anahtarı, bahçıvan beli, alet setleri önemli ürünler olarak dikkat çekmektedir.

İhracatçıların ürünlerini satabilecekleri profesyonel ve DIY Pazar özellikleri, temel zorunlulukları ve pazarın yapısına ilişkin bilgiler aşağıda yer almaktadır.

PİYASA ÜRÜNLER TEMEL ŞARTLAR YAPI

Profesyonel testere yüksek kalite teknik destek var

Kesici aletler düşük maliyetler alma Yakın Pazar kontağı

Matkaplar Hızlı servis İyi bir servis Bıçak türleri Kolay bulunurluk organizasyonu

Elektro mekanik, Ergonomi Satış ve pazarlama Pnömatik profesyonel, ekibi

aletler

PİYASA ÜRÜNLER TEMEL ŞARTLAR YAPI

DIY bahçıvan beli düşük fiyata satın alma satış ve pazarlama testere orta kalite ekibi

Alet setleri güvenlik müşteri odaklı Elektro mekanik Çok yönlülük yaklaşım

Evde kullanım için Tüketici dostu

aletler görünüm(ambalaj)




Kaynak: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
22.04.2008, 08:43
AB'den Ürün / Pazar Haberleri



Avrupa'da Yükselen bir Trend: Ev Dekorasyonunda Ahşap Malzeme
AB 4.05 milyar Euro'luk tüketici harcaması ile dünyanın ahşap ev dekorasyon malzemeleri alanında en önemli pazarı. Pazarın gelişmesi de bekleniyor. Avrupalı tüketiciler ev dekorasyonuna gitgide daha önem veriyor, ahşap tarzı doğal malzeme kullanım eğilimi de artmaya devam edecek.

AB pazarı ahşap hediyelik eşya ve ev dekorasyonunda oldukça bölünmüş durumda. Piyasadaki en büyük oyuncular İkea; Casa,Habitat gibi perakende zincirleri ile büyük ithalatçı ve toptancılar. Üretime bakarsak üretim de de aynı durum söz konusu daha çok küçük ölçekli üreticiler var yerel anlamda. Herhangi bir ürün grubunda büyük üreticiye rastlanmıyor. İtalya ahşap ev eşyası ve el ürünlerinde en büyük üretici konumunda, ülkede bir çok yerli küçük üretici var.

Geçtiğimiz yıllar itibari ile pazara baktığımızda AB'nin bu pazarı daha çok Uzak Doğu(özellikle Çin) ve Doğu Avrupa(özellikle Polonya) ülkelerine fason üretim şeklinde havale ettiği görülüyor.

AB ülkelerinde ithalatın büyük çoğunluğunun (%70 ve üzeri) AB dışı ülkelerden yapılıyor.2004 yılı verilerine göre gelişmekte ülkeler tarafından yapılan ihracat rakamı toplam AB dışı ithalat rakamı içinde %55'e ulaştı.

AB ülkelerinde en önemli alıcılar Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, Belçika ve Hollanda. Bu ülkeler toplam 25 ülke AB ithalatının %80'ini yapıyorlar. Almanya, Fransa ve İngiltere de en büyük ithalatçılar olarak görülüyor. Hollanda ve Belçika ülke olarak küçük olmakla birlikte ticarete çok yatkın olduklarından özellikle Avrupa içinde olmak üzere tüm dünyaya re-eksport yapma amaçlı olarak yüksek ithalat rakamlarına ulaşıyorlar.

İhracatçılar açısından fırsatlar konusuna geldiğimizde tüketicilerin kendilerine özel olacağını düşündükleri ürünlere yöneldiği görülmekte bu nedenle pazarda niş olacak ürünlerin araştırılması gerekiyor, özgün tasarımlar önem taşıyor. Üreticilerin yeni tasarımlar yanında fiyat/kalite dengesini korumaları gerekiyor. Uzak Doğu ülkelerinin mallarına karşı rekabetçi olmak için organize şekilde hızlı yeni ürün geliştirme yeteneği yanında, oturmuş ve hızlı dağıtım kanalı dağıtım kanallarına sahip olmak gerekiyor.

doganay
22.04.2008, 08:43
Avrupa Birliği Hazır Giyim Sektörü Ve Türkiye İçin İhracat İmkanları

GİRİŞ

Tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye ekonomisi içinde üretim, istihdam ve ihracat açısından büyük öneme sahiptir. 2005 yılı toplam ihracatımız 58.214.310.000 dolar tutarında gerçekleşirken, bunun 11.452.720.000 dolarlık bölümünü hazır giyim ihracatı oluşturmuştur. Böylece, toplam ihracatımızın %19.7' sini hazır giyim sektörü meydana getirmiştir.

Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, tekstil ve hazır giyim sektörü üretiminin yaklaşık yarısını ihraç etmektedir. Sektörde faaliyette bulunan firma sayısı 45 bin civarında olup, bunun %25'i aktif ihracatçıdır. Ayrıca, 500 büyük sanayi kuruluşunun yaklaşık %25'i tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet göstermektedir. Türkiye'de imalat sanayinde faaliyet gösteren 1.667 adet yabancı sermayeli şirketin (74'ü tekstil, 224'ü hazır giyim olmak üzere) 298'i bu sektörde faaliyet göstermektedir.

Dünya tekstil ve hazır giyim sektöründe en büyük üç pazar ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Japonya'dır. Hazır giyim ithalatının %84'ü bu üç pazar tarafından yapılmaktadır. Tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan rekabet AB ve ABD'de yoğunlaşmaktadır.

Giyim ürünlerinde kotalar 01.01.2005 tarihinden itibaren kalkmıştır. Ancak Çin'den yapılan ithalata 2008 yılına kadar kısıtlama getirilmiştir. Kotaların kalktığı 2005 yılından itibaren oluşan yeni ticaret ortamında, AB ve ABD'nin 10 Haziran 2005'ten itibaren tişörtler, pantolonlar, kazaklar gibi ülkemizin de önemli ihracat yaptığı ürün gruplarında Çin'e karşı yeniden kotalar uygulanmaya başlanmıştır. Bu durum ihracatının ağırlıklı bölümünü bu pazarlara yapan Türk firmaları açısından önemli rekabet avantajı sağlamaktadır. Söz konusu tekstil ürünlerinde erişilen kota sınırları bilgisi [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] internet adresinden edinilebilir.

Avrupa Birliği (25) % 77'lik pay ile hazır giyim ihracatımızdaki en büyük pazar olma özelliğini korumaktadır. 2005 yılında AB'ye gerçekleştirilen hazır giyim ihracatı 8.7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkeler bazında bakıldığında 2005 yılındaki en önemli pazarlarımız; Almanya (% 27), İngiltere (%18), ABD (% 8), Fransa (%7), Hollanda (%7), İtalya (% 4), İspanya (%4) ve Danimarka (%3) olarak gerçekleşmiştir.

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tahminlerine göre, kotaların kaldırılmasıyla birlikte, Hindistan ve Çin pazar payını ikiye katlarken, Çin AB'ne en çok ihracat yapan ülke konumunda olacaktır. AB ithalatında Çin'in payı %18'den %29'a çıkmıştır. AB ülkeleri dışındaki ülkelerden ithalatta, Hong Kong, Polonya, Macaristan, Tayvan ve Amerika'dan ithalatta ciddi düşüşler yaşanmıştır. Türkiye'nin payı ise %9'dan %6'ya düşmüştür.

AB-10 ülkelerine deri hariç hazır giyim ihracatında Çin %26 ve İtalya % 13'lük pay ile başta gelmektedir. Türkiye'nin ortalama payı ise %11'dir. Örneğin, Polonya'nın hazır giyim ithalatının %15'i, Macaristan'ın ithalatının % 10'u, Slovenya'nın ise ithalatının %17'si Türkiye tarafından karşılanmaktadır.

AB HAZIR GİYİM TÜKETİMİ

25 AB üyesi ülkede hazır giyim tüketiminde 2001-2004 yıllarında %5.2'lik bir artış yaşanmıştır. Pazar payı 2004 yılında 274 milyar olarak gerçekleşmiş ve bunun %82'si ( 225 ?) dış giyim içindir. Ancak AB ülkelerinin hazır giyim ithalatı son yıllarda yavaşlamıştır. Özellikle 2003 yılında %2'lik bir düşüşle 67.4 milyar ?'ya gerilemiştir. Tedarikçiler arasındaki fiyat rekabeti ve 2003'te doların değerinin euro karşısında %19 oranında düşmesinden kaynaklanarak ortalama ithalat fiyatları %14 oranında düşmüştür. Almanya, İngiltere, İtayla, Fransa ve İspanya 25 AB ülkesi içinde %76'lık bir pazar payına sahiptir. İngiltere ve Avusturya'daki tüketiciler kıyafet üzerine en çok harcama yapan gruptur.

Avrupa Birliği'nde kotalar kalktıktan sonra ithalat, iç talebin yüzdesi olarak, 2005 öncesinde kıyafette % 48.5 iken, sonrasında %51 olmuştur.

doganay
22.04.2008, 08:50
Samand Türkiye'de üretilecek

“Samand” marka otomobili üreten İran'ın Khodro Company (IKCO) firmasının, Türkiye'de yatırım kararı aldığı bildirildi.

--------------------------------------------------------------------------------
17 Nisan 2008 15:15
--------------------------------------------------------------------------------


IKCO'nun Türkiye Distribütörü MYS Otomotiv Genel Müdürü Yiğit Seskır, İran Sanayi ve Maden Bakanlığının Türkiye'de otomobil üretimine yönelik kararı onayladığını, konuya ilişkin duyurunun firmanın resmi internet sitesinde yer aldığını belirtti.

IKCO'nun Türkiye'de bir otomobil fabrikası kurmasını sağlamak amacıyla yaklaşık 2,5 yıldır görüşmelerde bulunduklarını dile getiren Seskır, “İlk olarak Bulgaristan'a yapılması düşünülen yatırımı, uzun süren görüşmelerin ardından Türkiye'ye getirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

Seskır, fabrikanın kurulmasına yönelik MYS Otomotiv ile IKCO arasında tüm imzaların atıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“2009 yılında faaliyete geçmesi planlanan fabrikanın Marmara Bölgesi'ne kurulması düşünülüyor. Faaliyete geçtiğinde Rusya, Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya'ya ihracat bu fabrikadan yapılacak. Fabrikanın, 300 milyon dolarlık ihracat kapısını açması bekleniyor. 'Samand'ın yanı sıra 'Soren' ve yeni çıkacak modeller de burada üretilebilecek. İlk planda yaklaşık 1000 kişi istihdam edilecek.”

IKCO'nun büyüme ve dünyaya açılma kararı doğrultusunda son 2 yılda Azerbaycan, Arjantin, Belarus ve Suriye'ye yatırım yaptığını anlatan Seskır, bunların arasında en büyük yatırımın Türkiye'de gerçekleştirileceğini bildirdi.

FABRİKA YERİ

Seskır, özellikle “Samand”ın yılbaşından bu yana 1600'ün üzerinde satış adedine ulaşmasının, IKCO'nun Türkiye'ye yatırım yapma kararında büyük etkisi olduğuna değinerek, şunları kaydetti:

“İran, Türkiye'ye çok büyük önem veriyor. 19 bin 900 YTL'den satışına başladığımız 'Samand'a Türk tüketicisinin ilgisi çok olunca, bize verdikleri önem daha da arttı. Türkiye'nin her yerinden yatırım yapacağımız yerle ilgili teklifler alıyoruz. Fabrika, incelemelerimizin ardından en iyi yere yapılacak. Bununla ilgili çalışmalarımız aralıksız devam ediyor.”

doganay
22.04.2008, 08:51
Mart'ın şampiyonu Fiat

Fiat, 2007’deki hızlı yükselişini bu yıl da artırarak sürdürmeye devam ediyor

--------------------------------------------------------------------------------
10 Nisan 2008 18:05
--------------------------------------------------------------------------------


2007 yılında Hem ticari hem de binek otomobil kategorisinde pazar payını arttıran tek marka olan Fiat, Mart ayı toplam satışlarında tüm rakiplerini geride bırakarak 8 bin 73 adetlik satışla pazar lideri oldu.

Pazar payını geçen yılın Mart ayına oranla yüzde %28 artırarak yüzde 15’e ulaşma başarısı gösteren Fiat’ın aylık toplam 8 bin 73 adetlik satışının yüzde 57’sini Fiat Ticari Araçlar oluşturdu. Mart ayında satılan 4 bin 595 adetlik Fiat Ticari Araçlar satışlarının içinde, Fiat Doblo 2 bin 828 adetlik satışla liderliğini sürdürdü. Combimix versiyonu ile ilk kez Bursa Fuarı’nda tüketiciler ile buluşan Fiat Fiorino da Mart ayında 681 adet Cargo, 601 adet Combimix satışı ile dikkat çekti.

Fiat Otomobil’de en çok satan Linea oldu

Bursa’da üretilip tüm dünyaya ihraç edilen Fiat Linea, Mart 2008’de Fiat markasının en çok satan binek modeli oldu. Mart ayında 1.121 adet satan Fiat Linea, çıktığı günden bugüne 10.749 satış adedine ulaşmış oldu. Mart ayındaki satışlara göre Fiat Linea’yı 1.087 adetle Albea Sole ve 666 adetlik satış rakamı ile de Grande Punto takip ediyor.

doganay
22.04.2008, 08:52
1001 İşadamı Doğu'ya Yatırım için Kolları Sıvadı

Erzurum da bir araya gelecek işadamları yeni yatırım ve istihdam alanlarını masaya yatırıyor

--------------------------------------------------------------------------------
2 Nisan 2008 13:37
--------------------------------------------------------------------------------

Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu(TUSKON) , Doğu Anadolu Kalkınma İşbirliği Köprüsü' (DAKİK 2008) projesi kapsamında ülke genelinden 1001 işadamını Erzurum'da bir araya getirerek Doğu Anadolu Bölgesi'ne yeni yatırım ve istihdam alanlarını masaya yatırıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bölge milletvekilleri ve TUSKON Başkanı Rızanur Meral'in katılımıyla gerçekleşecek DAKİK 2008 (Doğu Anadolu Kalkınma İşbirliği Köprüsü) 5-6 Nisan 2008 tarihlerinde gerçekleşecek

doganay
22.04.2008, 08:53
Yassı Çelikte dev yatırım

Yassı Çelikte 1,4 milyar dolarlık dev yatırımın temelleri atılıyor Rusya'nın dev Demir Çelik üreticilerinden Magnitogorsk Iron&Steel Works (MMK) ile Atakaş Şirketler Grubu Hatay'ın Dörtyol İlçesinde kuracakları yassı çelik tesisinin ve 10 milyon ton ell

--------------------------------------------------------------------------------
4 Mart 2008 17:10
--------------------------------------------------------------------------------


Rusya'nın dev demir çelik üreticilerinden Magnitogorsk Iron&Steel Works (MMK) ile Atakaş Şirketler Grubu Hatay'ın Dörtyol ilçesinde kuracakları yassı çelik tesisinin ve 10 milyon ton elleşme kapasiteli limanın temellerini hafta sonu atıyor. Yılda 8 milyon ton yassı mamul açığı bunan Türkiye'nin önemli bir kısmını karşılaması beklenen 1,4 milyar dolarlık yatırımı temelini ise Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in atacağı bildirildi. 500 dönüm arazi üzerine kurulacak yatırımın teknolojisi, Almanya, İtalya ve Avusturya'dan sağlandı. 2,5 milyon ton üretim kapasitesi olacağı beklenen yatırımlarının faaliyete geçmesiyle 2 bin 500 kişiye sürekli istihdam sağlayacağını bildiren Atakaş Şirketler Grubu, temel atma törenin Dörtyol'un Kuru Dere Mevkii'nde 15 Mart saat 14.00 da gerçekleşeceğini aktardı. Tesisin 2009'da üretime geçmesini planlayan Atakaş Şirketler Grubu, sadece iç piyasaya değil Körfez ülkeleri ve Uzakdoğu'nun yassı çelik ihtiyacına da cevap vermeyi hedeflediğini açıkladı. Türkiye ve Orta Doğu'daki sıcak rulo, levha, soğuk rulo, galvaniz rulo ile levha, boyalı rulo ve levha ihtiyaçlarını karşılamayı planlayan Atakaş Şirketler Grubu ve Rus ortağı, yassı çelik sektöründe yeni yatırımlar yapılmadığı takdirde Türkiye'nin bu açığının 2015 yılında 20 milyon tona çıkacağını tahmin ediyor. Bu arada Atakaş Şirketler Grubu Başkanı Recep Atakaş ve Rus MMK Yönetim Kurulu Başkanı Rashnikov Viktor Filippovic, İskenderun Yelken Kulübünde geçtiğimiz aylarda yatırım protokolünü törenle imzalamıştı.

doganay
22.04.2008, 08:55
İşverene yüzde 5 indirim müjdesi

Bakanlar Kurulu'nda istihdam paketi kabul edildi, işçi primlerinde yüzde 5'lik indirim yapılacak..

--------------------------------------------------------------------------------
22 Nisan 2008 00:01
--------------------------------------------------------------------------------

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda istihdam paketinin karar bağlandığını belirterek, işçi primlerinde yüzde 5'lik indirim yapılacağını belirtti. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında, görüşülen konularla ilgili açıklamada bulundu.

Bakanlar Kurulu'nda devlet yardımlarının çerçevesine ilişkin kanun tasarısının imzaya açıldığını ifade eden Çiçek, değişik bakanlıklar bünyesinde teşvik destekleme adı altında çeşitli yardımların bulunduğunu, bunların ayrı ayrı yasalarla düzenlediğini belirtti.

Çiçek, yapılacak düzenleme ile bu teşviklerin izlenmesi ve yeni politikaların oluşturulması ve dağınıklığın ortadan kaldırılması için yeni çerçeve yasaya ihtiyaç olduğuna işaret ederek, "Bir çerçeve yasaya ihtiyaç vardır. Bu aynı zamanda Türkiye'nin AB müzakere süreciyle ilgili olarak da Türkiye'nin taahhütleri arasınadır. Türk mevzuatının belirli bir hale getirilmesi, yeknesaklığın sağlanması gerekir. Bu yasa bir yandan da AB müktesabatına uyum açısından önem arzetmektedir, eylem planının da bir parçasıdır. Bu yasa ile devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi, düzenlenmesi ve uygulanmasıyla ilgili yeni politikaların düzenlenmesi açısından önem arzediyor." dedi.

Çiçek, bu yasa çıktığı taktirde işsizlik oranlarının yüksek olduğu bölgelerdeki ekonomik gelişmeyi hızlandırmak daha kolay hale geleceğini belirterek, "Yapısal uyum açısından inisiyatif vermek mümkün olacak. Belli faaliyetleri desteklemek söz konusu. Kültür mirasını ve doğal faaliyetleri koruma konusu da bu yasayla doğrudan ilintilidir." dedi.

Gümrük Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısınında Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını söyleyen Çiçek, "Ortaya çıkan problemlere yeni bakış açısıyla değerlendirme yapmak gerekmektedir. Formalitelerin asgariye indirilmesi, zaman kaybı gereksiz harcamaların önlenmesi. İthalat maliyetlerinin düşürülmesi. İhracat niteliğindeki sanayi için zaman kazandırılması bu yasa ile mümkün olacaktır." diye konuştu.

Türkiye muhasebe standartları kurulu kanun tasarısınında Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını söyleyen Çiçek, "Küreselleşen dünyada ülkeler karar verirken, bu ülkenin ekonomik durumu, finansal raporları dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılmaktadır. Siz muhasebe standartlarını uluslar arası standartlara uygun hale getirmezseniz Türkiye'nin kendisinin hazırladığı raporların güvenilirliği açsından tereddütler meydana gelmektedir. Muhasebme standartlarının da artık bu yasa ile oradaki kriterlere normlara formatlara göre düzenlenmesi gerekmektedir." dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda daha öncede görüşülen istihdam paketi ile ilgili konunun karara bağlandığını belirtti.

Ayrıntılı bir düzenleme olduğunu kaydeden Çiçek, istihdam paketi ile ilgili şu bilgileri verdi: "Eskiden beri iş dünyasının meslek kuruluşlarının talepleri zorunlu istihdam yüklerinin hafifletilmesi ile ilgili. İşveren ve taşeron arasındaki ilişkiyi disipline eden, özürlülerin gençlerin ve kadınların istihdamını teşvik eden. İşsizlerin meslek yeterliliklerini artırarak kistihdama girişlerini kolaylaştıran hükümler var. İşsiz vatandaşlarımızı yeteneklerini geliştirmek, bilgi ve becerilerini artıran eğitim progarmallar olacak. İşsizlik sigortası ödeneğini artırıyor. Bölgesel ve sektörel kalkınmaya destekleyen, bölgesel gelişmişlik farkını kaldıran, o bölgeye daha fazla yatırım öngören düzenleme. İş dünyasının talebi doğrultusunda istihdamı ve işverenin maliyetlerini düşürmeye yönelik işverenin 5 puan prim indirimini öngören madde de yer alıyor. Bu ve içeriğindeki hükümler istihdam açısından önemli kolaylıklar getirmiş olacaktır. "

"İstihdam paketi konusunda seyyanen mi yapılacak. Bir kısmı 2 puan seyyanen, 3 puan sendikalı işçiler için. Kıdam tazminatı konusunda bilgi vermediniz. Bu konudaki düzenleme ne yöndedir? "sorusuna Çiçek, "Derinliğine fazla girmem uygun olmaz. Kıdem tazminatı bu paketin içinde yok." dedi.

Çiçek, istihdam paketiyle ilgili bir soruya ise "Kanun yürülüğe girmeden 5 puanlık indirim mümkün olmaz. Yürürlük tarihi kanunda belli olacaktır. İlkeleri koyduk, bunun bir an önce çıkmasını arzu ediyoruz. Burada bahpsettiğimiz her başlık ekonomiye ayrı bir canlılık getirecektir. GAP gibi yatırımları da büyük ölçüde hızlandıracaktır. Rekabet gücünü de artıracaktır. Maliyetler azalmış olacaktır. "

"Daha deneyimli işçiler işten çıkarılıp gençler alınabilir mi?" sorusuna ise Çiçek, "Genç işsizlerle ilgili, diğerleri kazanılmış hakları ortadan kaldıran hükümler olmaz. Biz iyi niyetle bakıyoruz. İyi niyetle insanların ekmek elde etmesini istiyoruz. Kimseye fırsatçılık imkanı veren hükümler olmaz." şeklinde cevapladı.

doganay
22.04.2008, 09:51
İLGİNÇ MERCEDES HİKAYESİ

MERCEDES

Bu bir hikâye, ya da şehir efsanesi değil.

Yaşanmış bir olayın kahramanından dinlediğim gerçek bir anı. İster
inanın, ister inanmayın cinsinden. Hele bir de son yıllarda satın
aldığınız lüks bir Mercedes sahibiyseniz bence bu yazıyı iki kere
okumanızda fayda var.
Günümüz zenginliğinin simge markası Mercedes otomobillerinin
sağlamlığını, dayanıklılığını bilmeyen yoktur.
Başbakan Tayip Erdoğan'ın Ankara'da bir hastane bahçesi içerisinde
yaşadığı rahatsızlığın ardından meydana gelen ve balyozlu kurtarma
operasyonu daha hafızalardaki yerini koruyor.
Aralarında babaları oldukça nüfuzlu kişiler olan, hatta bir bankanın
en üst düzey yöneticilerinden birinin de oğlunun bulunduğu dört genç,
geçtiğimiz yılın yaz ayında İstanbul Anadolu yakasından babalarının
yeni aldığı otomobille E-5 üzerinden Tekirdağ'a doğru yola çıka rlar.
Amacı olmayan bir gezintidir bu.
Dört arkadaş Silivri'yi de geçtikten sonra hava kararmaya başlayınca
uygun bir yerden geri dönmek isterler. Silivri'den 40-50 km sonra bir
sapaktan geri dönerler. Oto yoldan çıkan gençlerden biri
rahatsızlanır.
Otomobil yolun kenarına çekilir, arkadaşlarına temiz hava aldıran
gençler tarlaların kenarında bir süre yürüdükten sonra geri dönerler.
Arabayı kullanan genç, anahtarı düşürdüğünü fark ettiğinde arabanın
otomatik kilitlerinin kapıyı adeta bir kaleye çevirdiğini anlar.
Dört genç yürüdükleri yol kenarında girdikleri tarla çizileri
arasında
Mercedes'in anahtarını aramaya başlar. Cep telefonlarının cılız
ışıkları ile yarım saatten fazla süren aramanın ardından anahtar
bulunmaz.
Bir çekiciye yükleyip arabayı Anadolu yakasına evin önüne getirmeyi
düşünürler önce, ama arabayı babasından izinsiz aldığı nı söyleyen
genç
bunu kabul etmez. Babasının haberi olacağı ve kendisine kızacağı
endişesiyle iyice paniğe kapılır.
Gençlerden biri, cep telefonundan Mercedes'in İstanbul'daki
temsilcisine ulaşır. Kendini ve aracın yanında bulunan arkadaşlarını
tanıtır. Kendilerine bir servis aracı yollanmasını isteyen genç, bu
konuda olumsuz yanıt alır. Ama ısrarlı çıkış ve siyasi bir nüfuzun
varlığının hissettirilmesi kısa sürede sonuç verir.
Mercedes'in Türkiye ofisinde etkili bir isim, Silivri yakınlarında
gecenin karanlığında bir otomobilin etrafında dolaşan gençlere umut
olur.
Kendilerini arayan Mercedes yetkilisi önce gençlere kullandıkları
araçla ilgili bilinmesi gereken özel bilgiler sorar.
Aracın kime ait olduğu, plakası, araç sahibinin ev iş teli ve
adresleri gibi güvenlikle ilgili bir takım sorular yöneltilir.
Bu bilgilerin doğruluğunun teyit e dilmesinin ardından, yönetici başka
bir telefonla Almanca görüşmelere başlar.
Mercedes yetkilisi, gençlerin en önemli müşterilerinden birinin oğlu
olduğunu telefonda konuştuğu kişiye anlatmaktadır.
Mercedes'teki telefon trafiği devam ederken gençler mahsur kaldıkları
köy yolunda eve dönüşte babalarına ne diyeceklerini düşünürken,
yetkili aracı kimin kullandığını sorar.
Otomobil sahibinin oğlu kendisinin kullandığını söyler.
-Şu anda bulunduğunuz yerden oturduğunuz ev ya da park edeceğiniz
yere
ne kadar sürede ulaşabilirsiniz.
-2 saat 10 ya da 15 dakika içerisindeBu sırada Almanya'daki yetkili
Türkiye'de konuştuğu yöneticiye talimatları iletir.
-Sürücü otomobilin yanına gelsin.
Gençler zaten otomobilin yanındadır.
Beş on sanaye sonra önce otomobilin iç lambası kendiliğinden yanar.
Ardından Park lambaları, sonra motor çalışır. Ardından kapıl arın
kilidi açılır. Telefondan ikinci talimat gelir.
-Sürücü otomobile binsin.
Otomobili kullanan genç ve arkadaşları şaşkınlık içinde otomobile
biner. Direksiyonun kilitli olduğunu fark eder. Bu sorun da 30 saniye
sonra giderilir.
Telefondan son talimat gelir.
-Aracın en son park edildiği yere ulaşması için size 2 saat 20 dakika
izin verildi. Araç 2 saat 20 dakika sonra yeniden stop ettirilecek ve
kapıları kilitlenerek emniyet altına alınacak. Geçmiş olsun iyi
yolculuklar.Otomobilin sürücü koltuğuna oturan genç ve arkadaşları
şoke olmuş durumdadır. O köy yolundan keskin bir U dönüşü yaparak
istenilen süre içinde İstanbul'da Anadolu yakasındaki evin önüne
ulaşmayı başarırlar. Gençler sözü edilen saat ve dakikanın dolmasını
beklerler aracın yanında.
Araç motoru durdurulur ve kapılar kilitlenir.
Yedek anahtarın bile kullanımı iptal edi lirken şirket araç sahibine
bir sonraki gün yeni anahtarını ulaştırır.
Bu olayı anlatan arkadaşım aracın içinde bulunanlardan biridir.
O yaşadıklarını anlatırken başta Susurluk kazası olmak üzere, bütün
Alman malı BMW ve Mercedes marka otomobillerin karıştığı olaylar ve
Türkiye'de çok tartışılan kazalar aklıma geldi.
Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu, Bakan Adnan Kahveci ve Mustafa Taşar
gibi nice değerlerimizin birbiri ardına yollarda kaybettiğimizi
düşündüm. İçim sızladı.
Bakanlarımızın, milletvekillerimizin bindiği güvenlik açısından
'Kale'
olarak nitelendirilen son model lüks otomobillerin aslında tepemizde
dolaşıp duran bir uydunun kör bir frekansında yol aldığını düşündüm.
Parasını bastırıp satın aldığı otomobilin kontak anahtarının bir nevi
mülkiyet sembolü olduğu ülkemizde, binlerce lüks aracın asıl
sahibinin
hâlâ üretici şirket olduğunu hi ssetmek içimi burktu.
Aynı araçlar uzaktan böylesine kontrol edilebiliyorsa, neden içindeki
konuşmalar dinlenmesin, ürettiği sattığı aracı kontrol edebilen güç,
içindeki kişilerin konuşmalarını dinlemeyecek kadar aptal olamaz diye
düşündüm ve ürperdim.

ALINTIDIR:
Mehmet KOCA



Kaynak :

Haber Tarihi: 28.03.2008 10:12:40

doganay
22.04.2008, 09:54
Arkadaşlar merhaba;

Yukarıdaki hikaye konusunda yorumlarınızı bekliyorum. Nasıl bir otomobile biniyoruz. Teknoloji nedir? Hayat nedir?

Saygılarımla

berat.demir
22.04.2008, 10:12
sn. Doğanay bey ben biraz cnc tezgahlarına değineceğim.
Biliyorsunuz Sivas ta otomotiv yan sanayi, alüminyum ve metal sanayi gelişmekte olan sektörler. küçük sanayi esnafı bence 3 ü 5 i bir araya gelip cnc torna tezgahları, cnc işleme merkezi tezgahları almalıdır. böylece işlerini büyülterek Sivas taki otomobil yan sanayine tüdemsaşa ilk etapta fason imalat yapabilirler. daha sonra kendileri markalaşabilir. ayrıca Kayseri deki firmalara da iş yapabilirler. ne diyorsunuz benim bu fikrime

doganay
22.04.2008, 10:21
sn. Doğanay bey ben biraz cnc tezgahlarına değineceğim.
Biliyorsunuz Sivas ta otomotiv yan sanayi, alüminyum ve metal sanayi gelişmekte olan sektörler. küçük sanayi esnafı bence 3 ü 5 i bir araya gelip cnc torna tezgahları, cnc işleme merkezi tezgahları almalıdır. böylece işlerini büyülterek Sivas taki otomobil yan sanayine tüdemsaşa ilk etapta fason imalat yapabilirler. daha sonra kendileri markalaşabilir. ayrıca Kayseri deki firmalara da iş yapabilirler. ne diyorsunuz benim bu fikrime

Sayın berat.demir

Bu harika bir fikir. Ben şu an Bursa'da böyle bir oluşumun (otomotiv grubunda) danışmanlıgını yapıyorum. Bu sektör mükemmel bir sektör. Hatta bu firmalara ekonomiklik anlamında Bursa'dan da seri imalat işleri yönlendirmesi yapılabilir. Sivas'ta bu tür seri imalat işlerinin eksikliği var. Böyle bir oluşum büyük bir boşlugu doldurur. Bu konuda yazacaklarım çok, güzel projelerim var fakat vaktim yok. Müsait oldugumda daha detaylı bilgiler aktarabilirim.

Saygılarımla

doganay
22.04.2008, 10:22
Ayrıca bu konuda oluşum gerçekleştirebilecek iş adamlarına elimden geldiğince desteğimi esirgemem.

Saygılarımla

doganay
22.04.2008, 10:23
Bir eksik konuda plastik enjeksiyon tezgahlarında plastik ürün imalatı. Plastik imalatı geleceğin en güçlü sektörü olacaktır.

Saygılarımla

doganay
22.04.2008, 10:24
Kauçuk presler ve kauçuk parça imalatı...

Şu an Avrupadan gelen en fazla siparişler, plastik enjeksiyondan sonra bu tür işlerdir.

Saygılarımla

berat.demir
22.04.2008, 10:43
sn. doğanay bey yaklaşımınız için çok teşekkür ederim. Sivas ta 4 eylül küçük sanayi esnafı bence bu tür ortaklıklar peşinde koşmalıdırlar.

doganay
22.04.2008, 11:06
Sayın berat.demir

Yukarıda bahsetmiş oldugumuz oluşumlarla ilgili olarak SIVAS sanayisinde bulunan yatırımcı veya sitemizde bu konuya duyarlı olan arkadaşların (yatırımcı ve işadamlarının) talepleri dogrultusunda her tür çalışma gerçekleştirilebilir.

Ben bu konuda her tür bilgi paylaşımına açığım. Sitemizde arkadaşlarımızı çalışmalarımıza davet ediyorum. Bir oluşum gerçekleştirebiliriz.

Saygılarımla

doganay
22.04.2008, 11:08
Bu forumun daha hareketli ve katılımlı olmasını rica ediyorum. Katılımcı arkadaşlarımızın hepsini beyin fırtınasına davet ediyorum.

Saygılarımla

doganay
22.04.2008, 11:11
CNC işleme merkezi tezgahlarının seçim kriterleri:
Giriş

Bilgisayar dünyasındaki gelişmeler insan ırkının tüm yaşamını etkilemiş ve değiştirmiştir. Sanayide, tıp dünyasında, havacılıkta, ulaşımda, ticarette, şov dünyasında, eğitim sektöründe, sinema sektöründe, haberleşmede, genetik araştırmasında görüldüğü gibi birbirinden bağımsız pek çok alanda bilgisayarların ve yazılımların yaşamımızı sadece on yıl öncesine göre ne kadar değiştirdiğini gözlemlemek heyecan vericidir. Bu bakımdan Bilgisayar Yazılımının ve Donanımın insan yaşamını tarih boyunca en fazla etkilemiş iki unsur olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Aynı görüş, daha spesifik bir alan olan Takım Tezgahları sektörü için de geçerli olup son on yılda takım tezgahlarının üretim kalitesi ve prodüktivitesi bilgisayarların etkisiyle mekanik kumandalı tezgahlarla kıyaslanamayacak seviyelere erişmiştir.

İşleme Merkezleri bu tezgah dünyasında özellikleri sebebiyle önem arzederler. Bu çok marifetli, yüksek kapasiteli, uzun ömürlü ve sonuçta pahalı tezgahların seçimi itina ile yapılmalı, hiçbir özelliği şansa bırakılmamalıdır. İşleme Merkezi Seçim Kriterleri satıcı açısından değil de İşletmeci açısından bakıldığında aşağıdaki sınıflara ayrılarak incelenebilir.


1. İhtiyaca uygunluk

Gerekli talaşlı işleme boyutları, işmili devri, motor gücü ve torku, tablanın taşıyabileceği ağırlık (aparat + parça ağırlığı), magazine konulan takım adedi, gereken azami takım çapı ve uzunluğu, konum hassasiyeti ve tekrarlanabilirlik hassasiyeti işparçası resminde gösterilen istekleri karşılamalıdır.

İşlenecek malzeme cinsi, yaş veya kuru kesme şartları, çevre sıcaklığı, elektrik akımının stabilitesi gibi dış faktörler tezgah performansını etkilediği için başlangıçta bunlara göre tedbir alınır.

Kullanılacak kesici takım ve uçların özellikleri tezgah özellikleri ile örtüşmelidir.

2. Hassasiyet değerlerinin uzun yıllar boyunca sağlanması

Tezgah satınalındığında imalatçı tarafından yapılan hassasiyet testi değerlerini gösteren onaylı test sertifikası ile birlikde gelir. Tezgah kurulduktan sonra aynı testler tekrarlandığında bu sertifikada garanti edilen hassaslık değerlerine uygun sonuçlar elde edilmelidir.



Öte yandan imalatçının önerdiği bakım programına uyulmaz ise hassasiyetin sürekli elde edilmesi beklenmemelidir.

CNC tezgahların konvansiyonel tezgahlara nisbetle fevkalade yüklü çalıştırıldığı bir hakikattir. Zira CNC tezgahı pahalı bir yatırımdır ve yatırımın makul bir sürede geri dönmesi bakımından 2 veya 3 vardiya çalıştırılması gerekir. İşleme sürelerini kısaltmak için yüksek kesme hızları ve ağır talaş pasoları kullanılır.Böylece tezgah gövdesinin, yatakların, bilyalı vidalı millerin, ana motorun, işmili yapısının ve genelde tüm diğer mekanik aksamın büyük zorlamalara dayanması, ayrıca mikronlar mertebesindeki başlangıç hassasiyetini uzun yıllar ilk günkü seviyesinde muhafaza etmesi beklenir.

Tezgah seçilirken edinim bedelinden daha önemli olan husus, onun ilk günkü hassasiyetini uzun yıllar muhafaza etmesidir. Zira ucuz bir tezgah bir yıl sonra hassas işleri yapamayacak duruma geliyorsa, sadece kaba işlemeleri yapabiliyorsa aslında çok pahalı bir tezgahdır.

Buna karşı daha pahalı fakat hassasiyetini örneğin on veya onbeş yıl muhafaza eden, arıza sebebiyle durmayan, yedek parçası daima ve çabucak temin edilebilen bir tezgah çok iyi bir yatırımdır.


3. Kullanma kolaylığı

Aşina olmayan kişiler için İşleme Merkezi karmaşık ve işletilmesi zor bir tezgah olarak algılanabilir. Aslında tezgahın karmaşık bir yapıya sahibolduğu doğrudur. Farklı disiplinlerin meyvaları (mekanik, elektrik, elektronik, pnömatik, hidrolik elemanlar, bilgisayar donanımı ve nihayet yazılım) bir araya getirilerek belli bir harmoni içinde çalıştırılmaktadır. Ancak görüntüdeki bu karmaşıklık tezgahın kullanılmasını zorlaştırmaz, aksine kolaylaştırır.

Modern CNC tezgahları operatöre yol gösteren, programlama faaliyetlerini basite indirgeyen yazılımlarla techiz edilmişlerdir. Burada amaçlanan az tecrübeli (dolayısıyla temini kolay ve ucuz) operatörlerin, kısa zamanda ve tezgahın durmasına gerek olmadan parça işleme programını yapması, ekranda simüle etmesi, uygun ise tezgaha ham parçayı yükleyerek işlemesidir.

Bunu yapabilen programlar aslında fevkalade sofistike yazılımlar olup, tezgah bilgisayarında kullanılan çipler de bu yazılımlara uygun ve özel olarak üretilmiştir.

Tezgahın programlamada kullanılan diyalog programlarından birisine ve ayrıca ekranda simulasyon kabiliyetine sahip olması şarttır.

Tezgah üzerinde yapılan programların diskete alınarak saklanması için Floppy disket sürücüsü ve Ofis Bilgisayarı bağlantısı için RS 232-C portu bulunması istenir.

Tezgah bilgisayarı ofislerde kullanılan bilgisayarlara hiç benzemez. Yağlı ve kirli ortamlar, su ve nem, sarsıntı ve titreşim, manyetik alan gibi dış etkenler tezgah bilgisayarını normal fonksiyonlarını icra etmekten alıkoymamalıdır.

Birçok CNC tezgahının yakınında kaynak yapıldığında ve hatta cep telefonuyla konuşulduğunda tezgah bilgisayarı elektromanyetik alan (transient signal) sebebiyle yanlış komut vermekte ve tezgah kendiliğinden bindirmekte ve iş durmaktadır. Hatta fırtınalı havalarda çakan şimşekler ve düşen yıldırımlar dahi tezgahın program dışı saçma sapan hareketler yapmasına yol açabilir. (bu konuda aktüel bir örnek cep telefonlarının şehirlerarası otobüslerin ve üst seviye otomobillerin ABS fren devrelerinde ortaya çıkardığı bozulmalardır) İşin kötüsü ne operatör ne de tezgahın sahibi tezgahın neden bindirdiğini çözemez. Sonuç yüklü tamir bakım giderleri ve yedek parça masraflarının yanında işin uzunca bir süre durmasıdır.

Bunun tek çaresi tezgah kumanda devrelerinde elektriksel, manyetik veya elektromanyetik alanların tesirini sıfırlayacak koruyucu tertibatların kullanılmış olmasıdır. Bu tedbirlerin tezgah imalatçısı tarafından tasarlanması, alınması ve uygulanması arızaların pek çoğunun ortaya çıkmadan önlenmesini ve rantabl bir tezgah işletmesini sağlar. Her birinin patenti alınmış olan bu tedbirler pek çoktur ve bir örnek olarak tezgah kumanda devrelerinde fiber optik kablolama kullanılması gösterilebilir. Fiber optik sistem modüle edilmiş kızılötesi ışınla çalıştığından elektrik ve elektromanyetik alanlardan etkilenmez.


4. Proses kontrolu ve izlenilebilirlik

Modern endüstriyel yöntemler kalitenin üretim sırasında yaratılmasını emreder. Kalite Kontrolu mefhumu terkedilmiştir. Yeni kural Kalite Güvencedir. CNC İşleme Merkezi tam bu kavramı sağlayacak özelliklere sahiptir. Tezgah bilgisayarı programcının (veya CAM yazılımının) girdiği data'yı işleyerek işparçasının teknik resimde gösterilen özelliklere uygun olmasını sağlar, kontrol eder, düzeltir. Bu işlemleri ilk parçadan itibaren devamlı tekrarlar. Kalite güvence için gereken girdileri hazırlar ve istenen bilgisayara gönderir.


Bu anlatılandan çıkan sonuç, İşleme Merkezi denilen makinenin görevinin sadece işparçasını işlemek olmayıp onun kalite güvence mefhumuna uygun olmasının garanti altına alınmasıdır. İşte bu nokta, CNC tezgahlarını diğer tezgahlardan ayıran ve üstün kılan özelliktir.

Örneğin araçlarda kullanılan ve emniyet parçası olarak sınıflandırılan bazı parçaların üretim sırasında vaki işleme şartlarının kayıtlarının on yıl veya daha uzun süreyle muhafaza edilmesi kanun gereğidir. Bu gereksinim CNC İşleme Merkezi kullanıldığında kendiliğinden karşılanır.


5. Yapılan işlerin kontrolu (süperkontrol)

Gerek tezgahın boşta geçen zamanları gerekse operatörün vardiya süresinde ne kadar zaman boyunca çalıştığı tezgah bilgisayarının hafızasına kaydedilir ve istendiğinde çağrılarak ekranda görülür veya printerde bastırılır. Örneğin dün veya evvelki gün, tezgahın işmilinin kaç saat döndüğü, kaç adet parça işlediği, kaç dakika cereyan kesildiği, operatörün tezgahın başından kaç dakika ayrıldığı, tezgahın hammadde yokluğu sebebiyle kaç dakika atıl durduğu, kaç dakika takım ölçme ve ayarlanmasına sarfedildiği, kaç dakika bakım yapıldığı ve buna benzer bir çok bilgiyi tezgah bilgisayarından öğrenmek, diske kaydetmek veya RS232 den kabloyla ofis bilgisayarına taşımak mümkün ve fevkalade faydalıdır.

Bilgiler yazılı olduğundan atölye sorumlusu, operatörün işe geç başlaması veya erken bırakması veyahut belirlenen performansı sağlamaması durumunda derhal gereken tedbirleri alacaktır.


6. Tezgahın güvenirliği

İşletmeci için bir siparişin zamanında yetişmesine bütün birimlerin çaba harcadığı bir sırada üretim tezgahının arızalanması kadar can sıkıcı bir olay yoktur. Günümüzde tam zamanında üretim (Just in time) ihtiyaçları sebebiyle tezgah güvenirliği önem sırasında yukarılara tırmanmıştır. Eğer tezgahınız arızalı ise ve bir aydan bu yana parça bekliyorsa işinizi kaybetmeniz olasıdır. Yedek parça stoklamak bir çözüm olabilir ama büyük mali kaynak gerektirir.

Tezgah üreticileri hatasız tasarım ve kaliteli üretim ile yeterli derecede güvenli tezgah üretebilirler. Buna geçmiş yılların tecrübelerini ve dünyanın çeşitli bölgelerinde çok farklı iş sahalarında çalışan müşterilerden toplanan bilgileri ekleyerek mükemmele yakın tezgahlar çıkarırlar.

Patentlerle korunan innovasyonlar gelişmenin sürekliliğini sağlar. İyi incelenmiş müşteri talepleri teknolojik bilginin kaynağıdır. Firma içi sürekli eğitimler bilgiyi tezgah üreticisine bağlayarak innovasyonları destekler.

Bu sebeplerden dolayı İşleme Merkezi seçiminde üretici firmanın kimliği ve referansları fevkalade öne çıkar.

Mecatronic kelimesi, mekanik ve elektronik aksamın birbiri için en uygun tarzda tasarlanmış ve yapılmış olmasını içerir. Bazı tezgah imalatçıları motorları, enkoderleri, elektrik kumanda ve enerji panolarını piyasadan satın alarak kendi yaptıkları mekanik sistemlere ilave ederler. Böyle tezgahlarda bir arıza ortaya çıktığında mekanik imalatçısı ile elektronik imalatçısı ve elektrikli aletlerin imalatçısı suçu birbirine atarlar, fakat bu arada tezgah sahibinin işi durur.

Bu sebeple tezgah seçiminde mekanik aksamın, elektrikli aksamın, elektronik aksamın, bilgisayarın ve hatta bilgisayar yazılımının bir tek imalatçı tarafından birbiri için tasarlanmış ve üretilmiş olması, servisinin ve yedek parçaların tek elden temin edilebilmesi, tezgahın sahibi ve ondan para kazanan kimse için inanılmaz derecede önemlidir, ancak maalesef bu durum insanın başına gelmeden değeri anlaşılmaz.


7. Geri ödeme süresi

Bir CNC İşleme Merkezi müşterinin mali prensiplerine göre makul bir sürede kendini geri ödüyor ise satınalınır.

Tezgahın takım değiştirme, program yazma ve değiştirme, ölçme gibi prodüktif olmayan zamanlarının minimumda kalması istenir, aksi takdirde geri ödeme süresi artar ve rantabilite azalır.

Tezgah bilgisayarı ve bilgisayara yüklenmiş yazılım yukarıda anlatılan hususları hataya yol açmayacak tarzda gerçekleştirmelidir. Ayrıca program yapımında operatöre yol göstermeli, birçok programları hazırda tutmalı ve operatöre sunmalıdır. Bilgisayar tezgah operasyonlarını sürekli denetlemeli, istenmeyen durumlarda tezgahı durdurmalı ve bir uyarı alarmı ile nerede uygunsuzluk olduğunu operatöre bildirmelidir.

Tezgahın arızasız çalışması geri ödeme süresini kısaltır.

Kaliteli ve bakımlı bir tezgah iş değişikliği veya başka sebeple satıldığında yüksek bir fiata elden çıkarılabilir. Oysa ki ucuz tezgahın ikinci el satış bedeli zarara yol açar.


8. Eğitim, servis ve yedek parça temininde süreklilik

Her tezgah hatalı program, yanlış takım seçimi, operatör hatası, dalgınlık, eksik eğitim ve benzeri sebepler dolayısıyla arıza yapabilir. Önemli olan tezgahı en kısa zamanda standart çalışır konumuna geri getirmektir.

Tezgah bilgisayarı çeşitli olumsuz durumları önceden önleyecek bazı özelliklere sahiptir. Örneğin işmili azami devri 5000 devir/dakika ise programcı 6000 devirlik bir program hazırlasa tezgah buna itaat etmez ve alarm verir, niçin işlem yapmadığını da ekranda bildirir.

Bütün bu durumlarda tezgah çalışmadığında işletmecinin yardımına koşacak tek kurtarıcı, o tezgahın mümessillik şirketinde bulunan servis mühendisidir.

Servis 24 saat / 7 gün esası üzerine kurulmuş olmalı ve gerekli yedek parçayı ya kendi deposundan çıkarmalı ya da en kısa zamanda dış ülkeden getirmelidir.

En ucuz, en marifetli ve en kaliteli tezgahı almış olsak bile servisi yoksa veya müşteri memnuniyetini sağlayacak seviyeden uzak ise, o tezgah işletmesi pahalı bir tezgahdır.

Satılan tezgahın müşterinin atölyesine kurulması, işletmeye alınması, operatörlere ve programcılara eğitim verilmesi, işparçası programının yapılarak parça işlenmesi ve kalite grubu tarafından kabul edilmesinin sağlanması, gerekli yedek parça stokunun yıllar boyunca temin edilmesi, olabilecek arızaların makul bir sürede onarılması, zaman içerisinde müşteri tarafından ihtiyaç duyulan teknik desteğin sağlanması, müşteri açısından olmazsa olmaz konulardır.


9. Sonuç

CNC İşleme Merkezi yatırımı nispeten pahalı ve uzun soluklu bir yatırımdır. Bu yatırım ancak akıl ve bilimin ışığında yapıldığında yatırımcıya ve ülkeye faydalı olabilir.

doganay
22.04.2008, 12:48
İnşaat Sektöründe Malzeme Temini

Teklif bedeli tespitinde, malzeme spesifikasyonları, marka, standart, ihzarat alma durumu gibi malzeme konusundaki sözleşmesel sınırlama / esneklikler dikkate alınmalıdır.

Yerel olarak temin edilebilecek malzemeler ve imalat için uygunlukları araştırılmalıdır.

Yerel satın alma veya ithal etme maliyetleri bulunmalı ve mukayese edilmelidir. Bazı projelerde yerel satın almada vergi olup, proje gümrük muafiyetine sahip olabilir.

Gerekli malzeme miktar ve tutarları fire ve zaiyat oranları dikkate alınarak hesaplanmalıdır.

Kaynak: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
22.04.2008, 12:54
Ford,Nanoteknolojiden Faydalanacak




Haber zamanı: 22/04/2008 - 13:18

• Otomotiv devi Ford, araç performansını artırmak ve daha etkin yakıt kullanımı için nanoteknolojiden faydalanacak.


Ford, otomobillerinde nanoteknoloji kullanımını yaygınlaştırmayı düşünüyor. Nanoteknoloji son aylarda sıkça tartışılmaya başlanan konuların başında geliyor. Kullanım alanını olabildiğince genişletilmeye çalışılan nanoteknolojinin, özellikle kanser hastalığının tedavisi için bir umut ışığı olarak görülüyor.

Ancak nanoteknolojinin kullanımı sadece sağlık alanı ile kısıtlı kalacak gibi değil. Otomotiv devi Ford, araçların önemli kısımlarında nanoteknolojiden faydalanmak konusunda son derece kararlı.

Ford Araştırma ve Geliştirme Mühendisliği'nde görev alan Matthew Zaluzec bu konuda şunları söylüyor: "Otomobil endüstrisi nanopartiküllerini yaratma konusunda artık daha etkin bir konuma geldi. Amacımız nanopartikülleri almak, onları birbirinden ayırmak ve mevcut materyallere dağıtmak. Bu sayede araçlarımız daha hafif ve daha sağlam olurken, yakıt ise daha etkin bir şekilde kullanılabilecek."

Nanoteknolojiden faydalanılması ile, araç içinde ve motor parçalarında daha güçlü ve hafif plastiklerin üretilmesi mümkün olacak. Ford'un nanoteknolojiyle bu denli uğraşmasının ana nedeni, aslında araçlarının ağırlığını göreceli olarak azaltmak. Elbette araçların ağırlığının azalması, Ford araçlarında bir güvenlik zaafiyeti anlamına da asla gelmeyecek.

Yapılan bazı endüstri analizleri de gösteriyor ki, ABD'de 2015 yılına kadar nanoteknolojinin araçlardaki kullanım oranı %70'e kadar çıkacak ve bu teknoloji sayesinde 7 milyar Dolar gibi hayli yüksek bir gelir elde edilecek.

Kaynak:Hürriyet

doganay
22.04.2008, 12:56
Türk yük vagonlarına Alman ilgisi



Haber zamanı: 18/04/2008 - 02:42

• Türkiye Demir Yolu Makinaları A.Ş`de (TÜDEMSAŞ) üretilen yük vagonlarına, Alman Demiryolları`nın ardından Alman VTG firmasının da ilgi gösterdiği bildirildi.

Türkiye Demir Yolu Makinaları A.Ş`de (TÜDEMSAŞ ) üretilen yük vagonlarına, Alman Demiryolları `nın ardından Alman VTG firmasının da ilgi gösterdiği bildirildi.

TÜDEMSAŞ `tan yapılan yazılı açıklamaya göre, Alman VTG firması yetkililerinin, ülke demir yolları taşımacılığının ihtiyacı olan yük vagonlarını karşılayabilmek için fabrikada bir dizi incelemelerde bulundu.

Alman VTG firması proje Müdürü Matthias Vornhusen ve satın alma müdürü Gunnar Schwarcke TÜDEMSAŞ `ta üretilen yük vagonlarını inceledi.

Daha sonra TÜDEMSAŞ Genel Müdürü Halil Torun ile bir araya gelen Alman yetkililer, tanker vagonu imalatı ve yedek parçaları üretimi konusunda görüşme yaptı.

Vornhusen , firmalarının Almanya `da petrol ve petrol ürünleri taşımacılığı ve vagon kiralama işi yapan Avrupa çapında bir özel sektör taşımacılık kuruluşu olduğunu söyledi.

Şu anda 48 bin 200 adet yük vagonu parkıyla Almanya `dan tüm Avrupa `ya taşımacılık yaptıklarını belirten Vornhusen , ``Ancak yıllık 800-1000 adet yük vagonuna ihtiyacımız olması sebebiyle yaptığımız araştırma sonucunda TÜDEMSAŞ ile de görüşerek taleplerimizi iletmek istedik. Sizlerin taleplerimizi karşılayacağınıza inanıyoruz`` diye konuştu.

TÜDEMSAŞ Genel Müdürü Halil Torun ise VTG`nin demir yolu taşımacılığı sektöründe Avrupa çapında bir taşımacılık firması olduğunu duyduklarını belirterek, ``Şirketimize duydukları ilgi ve alakaya teşekkür ediyorum. Kendilerine görüşmelerimizde tanker yük vagonu imalatı ve yedek parça üretimi talepleri doğrultusunda elimizden gelen katkıyı sağlayabileceğimizi söyledik`` dedi.

Şirketlerine yapılan ziyaretlerin personelin ve kendilerinin çalışma şevkini artırdığını söyleyen Torun , TÜDEMSAŞ `ın dünya çapında vagon firmalarının ilgi odağı haline geldiğini ifade etti.
Torun , Sivas ekonomisini doğrudan ilgilendiren uzun vadeli bir iş birliğinin arayışı içerisinde olduklarını kaydetti.

leblebi82
23.04.2008, 18:58
Şölen şekerleme sahibi sivaslı ama ne hikmettirki bu abimiz fabrikasını istanbulda açmış...

Bir fabrikaları da Gaziantep'te yanılmıyorsam.

doganay
24.04.2008, 15:25
sn. Doğanay bey ben biraz cnc tezgahlarına değineceğim.
Biliyorsunuz Sivas ta otomotiv yan sanayi, alüminyum ve metal sanayi gelişmekte olan sektörler. küçük sanayi esnafı bence 3 ü 5 i bir araya gelip cnc torna tezgahları, cnc işleme merkezi tezgahları almalıdır. böylece işlerini büyülterek Sivas taki otomobil yan sanayine tüdemsaşa ilk etapta fason imalat yapabilirler. daha sonra kendileri markalaşabilir. ayrıca Kayseri deki firmalara da iş yapabilirler. ne diyorsunuz benim bu fikrime

Merhaba;

tüdemsaş talaşlı imalat işlerini yan sanayi olarak dışarıya veriyor mu, yan sanayi oluşturma çalışmaları var mı? Talaşlı imalatları kendi bünyesinde mi yapyor? Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar var mı? Tüdemsaş'ı iyi bilen orada çalışan arkadaşlarımız varmı? Onlar bize bilgi aktarabilirler mi ?

Saygılarımla

berat.demir
24.04.2008, 19:21
üstad tüdemsaş dışarıya fason iş veriyor. tüdemsaşın en büyük hedeflerinden biri sivas ta yan sanayi oluşturmak

doganay
25.04.2008, 09:57
sayın demir, bilgilendirmeniz için teşekkürederim.

Tüdemsaş'ın sitesini inceledim. Buradan iş alabilmek için ihaleleremi girmek gerekiyor? Yoksa firma ile görüşüp, iş mi alınıyor? Nasıl bir yol izlenebilir?

Saygılarımla..

berat.demir
02.05.2008, 07:59
mart ayı sivasta teşvik alarak yatırım yapacak firmalar (sadece teşvikli firmalar teşvik almadan yatırım yapacak firmalar yok)


89601 SUŞEHRİ ÖZCAN SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ İMALAT - Gıda ve İçki KDV İstisnası 5 TON/GÜN Mevcut'a Ek: 380.000 ytl yatırım
12.03.2008 Faiz Desteği 4 TON/GÜN Süt İşleyerek Süt ve Süt Mamulleri Üretimi
SİVAS Kemalpaşa Mah.Derin Hendek Mevkii No.79 Suşehri / SİVAS TEVSİ istihdam: 12 kişi
KOBİ

berat.demir
02.05.2008, 08:01
89832 GÜLAÇTILAR TARIM HAYV.GIDA VE İHT.MAD.SAĞ.VE TIB.MALZ.KON.DAY.TÜK.MAL.İNŞ.İ NŞ.MALZ. TAŞM.OTOM.PETR.EML.KUY.ORM.ÜRN .TUR.İML.İTH.İHR.TİC.VE SAN.LTD.ŞTİ. İMALAT - Gıda ve İçki G.M.=% 100 695 TON/YIL Et İşleyerek Et ve Et 1.200.000 ytl yatırım
28.03.2008 KDV İstisnası Mamülleri Üretimi 322
SİVAS Erzincan Karyolu 8.Km.Paşa Pınarı Mevkii SİVAS KOMPLE YENİ YATIRIM Faiz Desteği istihdam : 15 kişi
TEŞVİK

berat.demir
02.05.2008, 09:42
hemşerilerim bu tesisler faaliyete geçtiğinde 27 kişi işsahibi olacak. bu tesislerin ikisi de hayvancılık sektöründe faaliyet gösterecek. biri süt tesisi diğeri de et işleme tesisi. sivasımızın güzel etini işleyip satacaklar. Allah Sivas a yatırım yapan işadamlarımıza zeval vermesin.

doganay
02.05.2008, 12:37
Merhaba arkadaşlar;

Sıvas için yatırımyapan iş adamlarına, buna bağlı olarak gönülden destek vermeye çalışan SIVASlılara ve SİVAS sevdalılarına gönülden teşekkürler.

Bizler buradan gönülden destek vermeye çalışıyoruz. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu sitenin başka bir formunda yapılanlarla ilgili olarak hoş olmayan yorum oldu ve sonucunda arkadaşlarımızın tepkileri oldu. Benim bu konunun üzerine bazı fikirlerim olacak. Bu fikirlerimi tartışmaya açmayı düşünüyorum. Sizinde yorumlarınızı ve fikirlerinizi almak istiyorum.

Bizler, forum katılımcı arkadaşlar, SİVAS sevdalısı olarak SİVAS için elimizden geleni ve gönlümüzden olanı yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda da burada bir sinerji oluşturduk. Bunu sanal alemin dışında gerçekçi bir oluşuma geçirmemiz gerekiyor. Bu konuda yapacaklarımızın basında ama, ekonomik olarak gücümüz varsa bir şeyler yapmak, yoksa da ekonomik gücü olan insanlara destek vermektir. Amaç SİVAS halkının kazanmasıdır. Ben BURSA dan elimden geldiğince her tür desği yapmayya tecrübelerimi ve fikirlerimi sunmaya hazırım. Sanayide birleşecekher tür arkadaşa gerekli yardımı sağlamaya hazırım.

Bizlerin artık, sanal alemdeki platformdan çıkıp, gerçekçi paltformu oluşturma zamanımız gelmiştir.

Yorumlarınızı bekliyorum

Böyle bir gerçekçi oluşuma var mısınız?

Saygılarımla

doganay
02.05.2008, 12:39
Ben SIVAS'a ayda bri gün geliyorum. Genel ziyaret yapıyorum.

bu ziyaretlerimden birinde SİVASlı dostlarla da buluşup, fikir alışverişinde bulunmak isterim.

Her şey SİVAS için.

YATIRIM SİVAS İÇİN YATIRIM

berat.demir
02.05.2008, 20:25
TERMAL DENİNCE SİVAS AKLA GELECEK
Röportaj-HAKAN ATEŞ Sivas yakında Türkiye'nin en büyük ve en lüks Termal Otellerinden birine kavuşacak. Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Sultan Otel A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Yolalan, KYK A.Ş Termal Kür ve Sağlık Merkezinin tamamlandığında adeta bir termal cennete benzeyeceğini söyledi. İşte samimi sohbeti ve geleceğe ilişkin projeleriyle dev projenin yöneticilerinden Şemsettin Yolalan ile yapılan röportajın perde arkası...


Sizi kendi ağzınızdan tanıyabilir miyiz?



Sultan Otel A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Yolalan olarak, yaklaşık 30 yıldır turizm ve otelcilikle uğraşıyorum. Bu güne gelinceye kadar Sivas’ta otelciliği başarıyla yapmış bulunmaktayım. Şimdi, kurmuş olduğumuz KYK A.Ş ortaklığı ile birlikte Türkiye’nin sayılı Termal Otelleri arasında yerini alacak bir cenneti Sivas’a kazandıracağız. 2008 yılında otelimizin temeli atılacak olup, 2009 Eylül’ünde hizmete açacağız. Sivas’ın başarılı dört isminin ortaklaşa kurduğu KYK A.Ş Oteli ile dünyanın dört bir yanından buraya yerli ve yabancı turist çekeceğiz. 30 yıllık turizm birikimimizi buraya aktaracağız.

Termal Otel hakkında bilgi verir misiniz?
Otelimizin özelliklerinden bahis edecek olursak; öncelikle Sivas’ın ilk beş yıldızlı Termal oteli olup, 200 oda ve 600 yatak kapasitesi ile 200 kişiye istihdam sağlayacaktır. Kongre salonları, hamam, sauna, su oyunları, restoranlar, tenis kortları, açık-kapalı yüzme havuzları, yürüyüş parkurları, futbol sahaları, kaydıraklar, fitness, kış bahçesi ve daha birçok aktiviteyi bünyesinde bulunduracaktır. Otelimizde, misafirlerimize sunulacak kahvaltı, akşam yemekleri ve diğer aktivitelerin Sivas halkına ayrı bir keyif sunması amaçlanmaktadır. Bunlara ek olarak, özellikle İç Anadolu’da açıldığı andan itibaren kısa zaman içerisinde söz sahibi olacağına inandığımız Termal Otelimizin her bir sağlık ve tedavi uzmanı personel kadrosu da alanlarında uzman olup dünyanın birçok ülkesinden seçilip konuklarımıza hizmet vereceklerdir. Fizik tedavi görecek, romatizma sıkıntısı yaşayan insanlara ağırlıklı hizmet vermektir. Sıcak Çermik’te yapacağımız Termal Otelimizin bir bölümünde ise misafirlerimizin ayrıca konaklayacakları devre mülkler yaparak farklı tatil ve turizm aktiviteleri yapmayı planlıyoruz. Bunda da hedefimiz her yıl bin turist ve misafirimizi bu devre mülklerde ağırlamak. Yılın on iki ayında hizmet vermeyi düşündüğümüz otelimizde yüzde seksen bir doluluk hedefliyoruz.



Hedefleriniz nelerdir?



Yöneticilerimizin başarılı çalışmaları, uçak seferlerinin artırılması, duble yolların yapılması, yurt dışı bağlantılarının geliştirilmesi ilimizdeki turizmin sıçramasını sağlayacaktır. Ben ve arkadaşlarım inanıyoruz ki, Sivas’ta birkaç yılda atılacak temellerin, açılacak tesislerin ve önemli merkezlerin sayesinde bir takım taşların yerinden oynayacağına inanıyoruz. Sivas’ta dış kaynaklı turizmi değerlendirecek olursak son derece yetersiz bir tablo ile karşılaşmaktayız. Ancak; Sıcak Çermik Kaplıcası içerisinde yapacağımız otelimizde, Sivas’ın on beş yılda ağırladığı turist sayısını bir yılda ağırlamayı planlıyoruz. Sivas’ta ciddi manada bir turist akınının 2010 yılında başlayacağının şimdiden bilinmesini isterim.



Sivas’ta turizm aşama kaydetti mi?



Sivas Ticaret Odası Başkanlığımız döneminde “her alanda birinci lige” diye bir sloganımız kampanyamız vardı. Şimdi görüyorum ki o dönemlerde başlattığımız ve desteklediğimiz çalışmalar 2005 yılında Sivassporun Süper Lige çıkmasıyla ne kadar da doğru yolda olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Sivassporun kesinlikle şehre çok büyük katkısı olmuştur. Şuan geldiğimiz nokta itibariyle Sivasımız her geçen gün büyümekte ve gelişmektedir. Şehrin güzelleşmesinin yanı sıra sanayicimiz, işverenimiz artık üzerlerindeki ölü toprağını atmış ve büyük yatırımlara girişmeye başlamışlardır. Sivas kendini aşma yolunda önemli adımlar atmaktadır. Bunda da başarılı siyasetçileri ve iş adamlarımızın katkısı azımsanamaz. Sivas’ımız Türkiye ekonomisi ve turizmine katkı sağlayan bir il durumuna geçmiştir. Havaalanımız yapılan yatırımlar sonucunda Türkiye’nin en uzun pistine sahip hale gelmiştir. Uçağımız haftanın yedi günü kalkıyor, yollarımız duble olup yeniden düzenlendi, yurt dışı uçak seferlerimiz başlamıştır. Sivassporun birinci ligde olması da ayrı bir temsil şansımızdır. Kendi evimizde ağırladığımız dev takımların maçlarına çevre illerden seyirciler gelmesi, burada birçok iş alanında canlılıklar yaşanmasını sağlamaktadır. Ben günübirlik şehir gezilerin Sivas’a önemli katkılar sağladığı düşüncesindeyim.

Sivas için turizm alanında önemli bir kolunda kış turizmi olduğuna inanıyorum. Yıldız Dağı kayak merkezinin yapılması halinde gerçektende ekonomik anlamda bu ile çok şeyler kazandıracağı düşüncesindeyim. Kışların yoğun yaşandığı bir ilde yaşadığımızı düşünürsek, bu alanda yapılacak yatırımlarında boşuna olmayacağı iyi bilmeliyiz. Turizmin çeşitlendirilmesi, farklı aktivitelerin insanlara sunulması elbette ki önemlidir. Buralara devlet olanaklarının getirilmesi ve böyle bir başlangıç yapılması halinde iş adamlarının da buralara yatırımlarını hızlandıracaktır.



Ayrıca Sivas’ta doğan dergimiz Patika News’inde çok başarılı yerlere geleceği kanısındayım. Şehirlerimizin turizm değerlerinin tanıtılması için bu projeyi hayata geçiren şahsınızda bütün ekip arkadaşlarınıza teşekkürlerimizi sunuyor başarılar diliyorum…
uYUYAN DEV UYANIYOR ARTIK

doganay
03.05.2008, 09:36
Merhaba arkadaşlar;

Sıvas için yatırımyapan iş adamlarına, buna bağlı olarak gönülden destek vermeye çalışan SIVASlılara ve SİVAS sevdalılarına gönülden teşekkürler.

Bizler buradan gönülden destek vermeye çalışıyoruz. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu sitenin başka bir formunda yapılanlarla ilgili olarak hoş olmayan yorum oldu ve sonucunda arkadaşlarımızın tepkileri oldu. Benim bu konunun üzerine bazı fikirlerim olacak. Bu fikirlerimi tartışmaya açmayı düşünüyorum. Sizinde yorumlarınızı ve fikirlerinizi almak istiyorum.

Bizler, forum katılımcı arkadaşlar, SİVAS sevdalısı olarak SİVAS için elimizden geleni ve gönlümüzden olanı yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda da burada bir sinerji oluşturduk. Bunu sanal alemin dışında gerçekçi bir oluşuma geçirmemiz gerekiyor. Bu konuda yapacaklarımızın basında ama, ekonomik olarak gücümüz varsa bir şeyler yapmak, yoksa da ekonomik gücü olan insanlara destek vermektir. Amaç SİVAS halkının kazanmasıdır. Ben BURSA dan elimden geldiğince her tür desği yapmayya tecrübelerimi ve fikirlerimi sunmaya hazırım. Sanayide birleşecekher tür arkadaşa gerekli yardımı sağlamaya hazırım.

Bizlerin artık, sanal alemdeki platformdan çıkıp, gerçekçi paltformu oluşturma zamanımız gelmiştir.

Yorumlarınızı bekliyorum

Böyle bir gerçekçi oluşuma var mısınız?

Saygılarımla

Merhaba arkadaşlar,

Yukarıdaki teklifime ve projeye alternatif fikirleri olan arkadaşlarımızdan yorumlar bekliyorum.

Var mı alternatif teklifleri olan arkadaşlar

Tüm SİVAS lı yiğidolar, yorumlarınızı ve fikirleriniz bekliyorum.

SİVAS VE SİVASLILAR İÇİN PROJE YAPALIM

doganay
03.05.2008, 09:39
sayın berat.demir in vermiş oldugu haber, harika bir haber.

Sıvas'a son geldiğimde SULTAN OTEL de kalmıştım. O peoje ile ilgili olarak biraz fikir sahibi olmuştum. Geniş bilgiyi okuyunca Sivas'lılar adına çok sevindim. Güzel şeyler olacak. Ama burada çok sabırlı olmalıyız.

Bu yatırımda öncelikle inşaat aşamasında kaç kişinin ekmek sahibi olacağını düşünün. Ondan sonra turizm de kaç kişi ekmek yiyecek

SİVAS VE SİVASLILAR İÇİN PROJE YAPALIM

BOUN
03.05.2008, 16:42
Sevgili arkadaşlar Sivas ilinden geçen yıl ne kadar ihracat yapıldığı ve hangi firmanın ne kadar ihracat yaptığı bilgisine nasıl ulaşabiliriz?

Ayrıca geçen 7-8 yılın ihracat rakamlarını gösteren istatistiki bilgiler mevcut mudur?

Bu konularda bilgisi olan arkadaşlarımız var mı? Varsa bu bilgileri burada bizimle paylaşırlarsa müteşekkir oluruz.

BOUN
05.05.2008, 07:52
Güzel bir yatırım haberi daha! Memleketimize hayırlı uğurlu olsun. Dün Sivas OSB'de temeli atılan bir fabirka hakkında...Buyrun okuyun:


05.05.2008

Sivas΄ta inşaat makineleri üretecek fabrikanın temeli törenle atıldı.
İstanbul΄da faaliyet gösteren Tanmaksan İnşaat Makine Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi΄nin Sivas Organize Sanayi Bölgesinde kuracağı fabrikanın temel atma töreninde konuşan Sivas Valisi Veysel Dalmaz, 3 bin metre kare kapalı alanda hizmet verecek fabrikanın birçok işsizse iş ve aş olacağını belirtti.
Sivas΄ta sanayi alanında önemli gelişmeler yaşandığını, ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Dalmaz, ΄΄Sanayinin Sivas΄ta gelişmesiyle gurur duyuyoruz. Her yıl istihdama yeni imkanlar sağlayan iş adamlarımıza teşekkür ediyoruz΄΄ dedi.
Fabrikanın kent ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağına inandığını belirten Vali Dalmaz, fabrikayı kuran iş adamı Selim Tanrıverdi ve ailesine teşekkür etti.

Belediye Başkanı Sami Aydın da ekonomide son zamanlarda kısmen duraklama yaşandığı bu dönemde kentte böyle bir yatırım yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Aydın, fabrikanın bu alanda Anadolu΄da yatırım yapan tek fabrika olduğunu belirtti.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ise inşaat makineleri üzerine üretim yapan firmanın yetkililerinin odalarına müracaatının ardından fabrikanın temelinin kısa sürede atıldığını söyledi.
Yıldırım, fabrikanın kentte yaklaşık 75 kişiye iş imkanı sağlayacağını belirterek, ΄΄Türkiye΄nin ve dünya ekonomisinin krizde olduğu bugünlerde Sivas΄ta böyle hayırlı bir iş kuran Tanrıverdi ailesini kutluyorum΄΄ dedi.

Tanmaksan İnşaat Makine Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi sahibi Selim Tanrıverdi de fabrikayı 4-5 ay gibi kısa sürede faaliyete geçireceklerini belirterek, ΄΄Sivas ekonomisine katkı sağlayacak olmanın mutluluğunu yaşıyorum΄΄ diye konuştu.

BOUN
05.05.2008, 07:54
Güzel bir yatırım haberi daha! Memleketimize hayırlı uğurlu olsun. Dün Sivas OSB'de temeli atılan bir fabirka hakkında...Buyrun okuyun:


05.05.2008

Sivas΄ta inşaat makineleri üretecek fabrikanın temeli törenle atıldı.
İstanbul΄da faaliyet gösteren Tanmaksan İnşaat Makine Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi΄nin Sivas Organize Sanayi Bölgesinde kuracağı fabrikanın temel atma töreninde konuşan Sivas Valisi Veysel Dalmaz, 3 bin metre kare kapalı alanda hizmet verecek fabrikanın birçok işsizse iş ve aş olacağını belirtti.
Sivas΄ta sanayi alanında önemli gelişmeler yaşandığını, ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Dalmaz, ΄΄Sanayinin Sivas΄ta gelişmesiyle gurur duyuyoruz. Her yıl istihdama yeni imkanlar sağlayan iş adamlarımıza teşekkür ediyoruz΄΄ dedi.
Fabrikanın kent ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağına inandığını belirten Vali Dalmaz, fabrikayı kuran iş adamı Selim Tanrıverdi ve ailesine teşekkür etti.

Belediye Başkanı Sami Aydın da ekonomide son zamanlarda kısmen duraklama yaşandığı bu dönemde kentte böyle bir yatırım yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Aydın, fabrikanın bu alanda Anadolu΄da yatırım yapan tek fabrika olduğunu belirtti.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ise inşaat makineleri üzerine üretim yapan firmanın yetkililerinin odalarına müracaatının ardından fabrikanın temelinin kısa sürede atıldığını söyledi.
Yıldırım, fabrikanın kentte yaklaşık 75 kişiye iş imkanı sağlayacağını belirterek, ΄΄Türkiye΄nin ve dünya ekonomisinin krizde olduğu bugünlerde Sivas΄ta böyle hayırlı bir iş kuran Tanrıverdi ailesini kutluyorum΄΄ dedi.

Tanmaksan İnşaat Makine Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi sahibi Selim Tanrıverdi de fabrikayı 4-5 ay gibi kısa sürede faaliyete geçireceklerini belirterek, ΄΄Sivas ekonomisine katkı sağlayacak olmanın mutluluğunu yaşıyorum΄΄ diye konuştu.



Bu firmayı [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] adresinden daha yakından tanıyabilirsiniz. Yatırım yapan işadamımızı kutluyorum. Başarılar diliyorum.

berat.demir
05.05.2008, 09:14
sn. BOUN BEY benden önce davranmışsınız tşk. ederim. bu bize bugun büyük bir moral oldu. Bu fabrikada elektonik inşaat makinaları üretilecek. Sivas ta sanayinin en ilerisinin olabileceğinin bir kanıtıdır bu yatırım. Sivas ta sanayi olmaz zihniyetinin yıkılışıdır bu yatırım. Bu fabrika ilerde daha da büyüyerek en az 300 kişiye istihdam sağlayacaktır. Şu yorumu da yapıp bitiriyorum: Sivas kalkınmadan Sivasspor kalkınamaz. Sivas kalkındığına göre Sivassporumuz da gelecekte tarih yazmaya devam edecektir inş.

berat.demir
05.05.2008, 09:15
Erol Evcil'in batan şirketleri TMSF yönetiminde kâra geçti
Evcil'in gizli ortağı olduğu gerekçesiyle el konulan Nilüfer Turizm, Sivas Demir Çelik, Erege Demir Çelik'in yönetimine TMSF'nin kayyum olarak atanmasından sonra şirketler gelirlerini artırıp kâra geçti.

Erol Evcil'le bağlantılı şirketlerden İzmir'de bulunan Erege Metal'e mahkeme kayyum atadıktan sonra bankaların kredi vermediğini ve şirketin hacizlerle çalışamaz hale geldiğini söyleyen Sider (Erege Metal) Genel Müdürü Ramazan Tekir, "Piyasa TMSF'nin adına güvenip 1.5 aylık kredi açtı. Yoksa şirketi ayakta tutmak çok zordu" diye konuştu. Aynı grupla ilişkili olduğu için TMSF'nin yönetime atandığı Sivas Demir Çelik Genel Müdürü Celal Dağgez de "Biz yönetimi devraldığımızda şirket borç batağındaydı. TMSF adı olmasa işimiz çok zordu" dedi.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Haziran 2006'da gerçekleştirilen "Bozuk para" operasyonu kapsamında tutuklanan Erol Evcil'in sahip olduğu şirketleri basın mensuplarına tanıttı.
Evcil'in gizli ortağı olduğu gerekçesiyle el konulan Nilüfer Turizm, Sivas Demir Çelik (Sidemir), Erege Demir Çelik şirketlerinin genel müdürleri, Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, TMSF'yi kayyum olarak ataması sonrası kâra geçtiklerini söyledi.

Nifüler'de yolcu sayısı arttı
TMSF tarafından Nilüfer Turizm Genel Müdürlüğü'ne getirilen Şerif Eren "Nilüfer Turizm'in geliri yüzde 70 artış ile 34 milyon 765 bin 384 YTL'den, 59 milyon 95 bin 964 YTL'ye çıktı. Grup şirketler toplamında gelir, yüzde 57 yükselişle 68 milyon 874 bin 28'e çıktı. Devlete ödediğimiz vergi de 3 milyon 83 bin 494 YTL'den 14 milyon 192 bin 66 YTL'ye yükseldi" dedi.
Göreve 30 Haziran 2006'da geldiklerini söyleyen Eren, taşınan yolcu sayısını 2 milyon 728 bin 739'dan yüzde 12 artırarak 3 milyon 67 bin 227'ye yükseltip, sefer başına doluluk oranının 37'den 42'ye çıktığını belirtti. Eren bir soru üzerine göreve geldikten sonra hiçbir tehdit almadığını, korumaya görevlisiyle gezmeye ihtiyaç duymadığını belirtip, "Soğan yemedik ki ağzımız korksun. Biz devletin görevlileriyiz" dedi.

Sidemir'den kesintisiz üretim
TMSF tarafından göreve getirilen Sivas Demir Çelik Genel Müdürü Celal Dağgez, Sidemir'in tüm piyasaya borçlandığını ve kapısına kilit vurulmasının konuşulmaya başlandığını belirterek "Şimdiye kadar hiçbir kış mevsiminde endüstriyel anlamda çalışamamış olan şirket, 21 aylık kayyumluk döneminde kesintisiz üretim yaparak endüstriyel ve ticari faaliyetlerine devam etti. Bunun sonucu, 2005'te 22.9 milyon YTL, 2006'da 17.2 milyon YTL zarar ederken, TMSF'nin yönetime geçmesinden sonra, 2007'de 4.4 milyon YTL tutarında kâr etti. Devlete vergi, SSK, elektrik olarak 119.2 milyon YTL para ödedik" dedi.
SİVAS DEMİR ÇELİKTE ÜRETİM KATLANARAK ARTIYOR ARKADAŞLAR

doganay
05.05.2008, 10:03
Merhaba arkadaşlar;

Sıvas için yatırımyapan iş adamlarına, buna bağlı olarak gönülden destek vermeye çalışan SIVASlılara ve SİVAS sevdalılarına gönülden teşekkürler.

Bizler buradan gönülden destek vermeye çalışıyoruz. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu sitenin başka bir formunda yapılanlarla ilgili olarak hoş olmayan yorum oldu ve sonucunda arkadaşlarımızın tepkileri oldu. Benim bu konunun üzerine bazı fikirlerim olacak. Bu fikirlerimi tartışmaya açmayı düşünüyorum. Sizinde yorumlarınızı ve fikirlerinizi almak istiyorum.

Bizler, forum katılımcı arkadaşlar, SİVAS sevdalısı olarak SİVAS için elimizden geleni ve gönlümüzden olanı yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda da burada bir sinerji oluşturduk. Bunu sanal alemin dışında gerçekçi bir oluşuma geçirmemiz gerekiyor. Bu konuda yapacaklarımızın basında ama, ekonomik olarak gücümüz varsa bir şeyler yapmak, yoksa da ekonomik gücü olan insanlara destek vermektir. Amaç SİVAS halkının kazanmasıdır. Ben BURSA dan elimden geldiğince her tür desği yapmayya tecrübelerimi ve fikirlerimi sunmaya hazırım. Sanayide birleşecekher tür arkadaşa gerekli yardımı sağlamaya hazırım.

Bizlerin artık, sanal alemdeki platformdan çıkıp, gerçekçi paltformu oluşturma zamanımız gelmiştir.

Yorumlarınızı bekliyorum

Böyle bir gerçekçi oluşuma var mısınız?

Saygılarımla

Merhaba arkadaşlar;

yukarıdaki teklifime özelden olumlu cevaplar aldım. Proje olarak neler yapabileceğimiz ve gurpların nasıl toplanacagı soruldu. Ben acizane bu firmalarla ilgili olarak imalat satış projesi gerçekleştirebilirim. Ayrıca iyileştime projeleri gerçekleştirebilirim.

Satış projesine bir örnek;

Cekyat, acilip yatak olan kanepe ev tipi
ucuz kumastan, fazla kaliteli olmayacak
aylik 4-6 HC konteyner, fiyat exworks
odeme: 30%uretim oncesi, 70%yuklemede
en uygun USD/Adet fiyatlarinizi bekliyorum

1 Hc Konteynera 65 adet urun aliyor. YaklasIk aylik 400 adet civari alim yapilacak.


Yukarıda belirtildiği şekilde fiyat teklifi uygun olursa sipariş var.

yukarıdaki örnekte oldugu gibi
Gelen teklifleri yayınlayabilirim.
Pazar araştırması gerçekleştirebilirim.
Yan sanayi oluşumunu gerçekleştirebilirim.

Elimden gelen her tür yardıma hazırım. Yeter ki bir yerlerden başlayalım arkadaşlar. Bir elin nesi var. İki elin sesi var.

Yukarıdaki çek yat siparişine teklif verebilecek (kısa zamanda) firma varsa cevaplarını bekliyorum. İletişim adreslerini verebilirim.

Saygılarımla
[B]SİVAS VE SİVASLILAR İÇİN PROJE YAPALIM

doganay
05.05.2008, 10:18
Bir fabrikanın satış agını ne kadar çogaltabilirsek üretimio kadar arttırır, istihdamı o kadar çogaltırız. Bu arada üretimde yapılacak iyileştirmelerle de fabrikada yatırımı genişletebiliriz.

Aklıma geldikçe projeleri aktaracagım.

SİVAS VE SİVASLILAR İÇİN PROJEYAPALIM

doganay
05.05.2008, 11:11
Tanmaksan firmasının yatırımına sevindim. Bu tip firmaların yatırımları SİVAS içinçok çok güzel. Yatırımcı iş adamlarını tebrik ediyorum.

Allah daimini nasip eylesin.

berat.demir
05.05.2008, 11:30
bu sektörde bir firma yatırım yapıyorsa sivas ta her türlü sanayi yatırımı olur. gelecekte bence sivas sanayinin geliştiği illerden olacaktır neden mi;
1. ankara sivas hızlı treni 2011 de bitiyor. ulaşım sorunu ortadan kalkıyor.
2. sivas fatsa yolu bitince sivasın liman sorunu çözülecek
3. uluslararası hava limanı olan bi şehir sivas bu konuda zaten sıkıntı yok.
4. istanbul sivas arası bikaç seneye duble yol olacak.
5. üniversite sanayi işbirliği yapılabilecek büyük bi üniversitemiz var
6. teknokent 2 sene sonra açılacak
bunlar sivası uçuracak özellikle de hızlı tren

doganay
05.05.2008, 12:05
Sayın demir,

Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Özellikle teknokent projesine çok sevindim. Bu konuda Bursa da çalışmalarım var. Harika bir projedir. Sivas'ta böyle bir oluşum Sivas'ı inanılmaz yerlere getirir. Sadece biraz sabır gerekiyor.

Saygılarımla

doganay
05.05.2008, 12:09
Arkadaşlar;

SİVAS PROJE GURUBU Kuruyorum, Kuruyoruz

Katılımcı olanları bekliyorum.

Kimler var. İsim lütfen.

Sayın Rüştü Elmas'ı, sayın berat.demir'i, sayın leblebi82'yi ve sayın Boun'u yazdım. Lütfen teyid edin. Katılımlarınızı bekliyorum.

Saygılarımla

doganay
05.05.2008, 12:11
Sanal ortamda yazılanların dışında gönüllü olarak çalışacakları bekliyorum.

Azimle çalışacağız, yılmadan, uzun soluklu çalışacagız. Bizler, sonuçlarını görmesek de çocuklarımız görsün ve rahat etsin.

Haydi dostlar kimler var....

SONMEZ
05.05.2008, 14:35
Arkadaşlar;

SİVAS PROJE GURUBU Kuruyorum, Kuruyoruz

Katılımcı olanları bekliyorum.

Kimler var. İsim lütfen.

Sayın Rüştü Elmas'ı, sayın berat.demir'i, sayın leblebi82'yi ve sayın Boun'u yazdım. Lütfen teyid edin. Katılımlarınızı bekliyorum.

Saygılarımla


Merhaba hemşehrim,
Öncelikle, cesaretini ve girişimci ruhunu takdir ve tebrik ediyorum.
''Projeyi ve Grubu'' biraz açabilir misiniz ?

Gönüllü çalışmanın içeriği, kurumsal yapısı, resmi statüsü, ilgi-bilgi alanı,...vs
konularına biraz açıklık getirilirse hemşehrilerimiz de ona göre fikirlerini daha
sağlıklı paylaşacaklardır.
Selamlar...

doganay
05.05.2008, 15:13
Merhaba hemşehrim,
Öncelikle, cesaretini ve girişimci ruhunu takdir ve tebrik ediyorum.
''Projeyi ve Grubu'' biraz açabilir misiniz ?

Gönüllü çalışmanın içeriği, kurumsal yapısı, resmi statüsü, ilgi-bilgi alanı,...vs
konularına biraz açıklık getirilirse hemşehrilerimiz de ona göre fikirlerini daha
sağlıklı paylaşacaklardır.
Selamlar...

Sayın Sönmez merhaba;

Proje gurubu çalışmasının amacı ve yönü hakkında geniş bilgiyi yakında aktaracağım. Bu çalışmaları planlamamın amacı, Sivas için yazılan ve yapılmak istenenlerin sanal ortamlarda sohbetten ileri gitmemektedır. Bunun kalıcı olması ve değer katması için öncelikle arkadaşlarımızın fikirleri varsa onları almak ve o fikirlerden yola çıkarak projenin veya projelerin adını, yönünü koymak.

Sivas'ta organize sanayi gelişimine katkıda bulunabiliriz. Bunun için gerekli olan çalışmaları kendi aramızda organize edebiliriz. birçok çalışmaların yanında öncelikle katılımcı olarak aramıza organize sanayi bölgesinde çalışan arkadaşları bulundurmamız gerekiyor.

Üretilebilecek çok proje var. Önemli olan sanal alemdeki gurupları gerçekçi oluşturmak. Bu guruplar arasında iyi bir bağ kurmak.

Şimdilik kısaca aktarabileceklerim bunlar.

Saygılarımla

berat.demir
05.05.2008, 17:25
sn. doğanay bey böyle bi oluşum içerisinde memnuniyetle olurum. ancak proje tabanının çok kuvvetli olması gerekir ve istismarcılardan bu grubun etkilenmemesi ve istismarcılara karşı tedbir alınması gerekir. biliyorsunuz bir çok insanın hayalleriyle oynandı ve gelecekleri karartıldı. bu yüzden çok dikkatli ince eleyip sık dokumak gerekir. saygılarımla teşekkür ederim

yakamozz
05.05.2008, 22:58
TERMAL DENİNCE SİVAS AKLA GELECEK
Röportaj-HAKAN ATEŞ Sivas yakında Türkiye'nin en büyük ve en lüks Termal Otellerinden birine kavuşacak. Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Sultan Otel A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Yolalan, KYK A.Ş Termal Kür ve Sağlık Merkezinin tamamlandığında adeta bir termal cennete benzeyeceğini söyledi. İşte samimi sohbeti ve geleceğe ilişkin projeleriyle dev projenin yöneticilerinden Şemsettin Yolalan ile yapılan röportajın perde arkası...


Sizi kendi ağzınızdan tanıyabilir miyiz?



Sultan Otel A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Yolalan olarak, yaklaşık 30 yıldır turizm ve otelcilikle uğraşıyorum. Bu güne gelinceye kadar Sivas’ta otelciliği başarıyla yapmış bulunmaktayım. Şimdi, kurmuş olduğumuz KYK A.Ş ortaklığı ile birlikte Türkiye’nin sayılı Termal Otelleri arasında yerini alacak bir cenneti Sivas’a kazandıracağız. 2008 yılında otelimizin temeli atılacak olup, 2009 Eylül’ünde hizmete açacağız. Sivas’ın başarılı dört isminin ortaklaşa kurduğu KYK A.Ş Oteli ile dünyanın dört bir yanından buraya yerli ve yabancı turist çekeceğiz. 30 yıllık turizm birikimimizi buraya aktaracağız.

Termal Otel hakkında bilgi verir misiniz?
Otelimizin özelliklerinden bahis edecek olursak; öncelikle Sivas’ın ilk beş yıldızlı Termal oteli olup, 200 oda ve 600 yatak kapasitesi ile 200 kişiye istihdam sağlayacaktır. Kongre salonları, hamam, sauna, su oyunları, restoranlar, tenis kortları, açık-kapalı yüzme havuzları, yürüyüş parkurları, futbol sahaları, kaydıraklar, fitness, kış bahçesi ve daha birçok aktiviteyi bünyesinde bulunduracaktır. Otelimizde, misafirlerimize sunulacak kahvaltı, akşam yemekleri ve diğer aktivitelerin Sivas halkına ayrı bir keyif sunması amaçlanmaktadır. Bunlara ek olarak, özellikle İç Anadolu’da açıldığı andan itibaren kısa zaman içerisinde söz sahibi olacağına inandığımız Termal Otelimizin her bir sağlık ve tedavi uzmanı personel kadrosu da alanlarında uzman olup dünyanın birçok ülkesinden seçilip konuklarımıza hizmet vereceklerdir. Fizik tedavi görecek, romatizma sıkıntısı yaşayan insanlara ağırlıklı hizmet vermektir. Sıcak Çermik’te yapacağımız Termal Otelimizin bir bölümünde ise misafirlerimizin ayrıca konaklayacakları devre mülkler yaparak farklı tatil ve turizm aktiviteleri yapmayı planlıyoruz. Bunda da hedefimiz her yıl bin turist ve misafirimizi bu devre mülklerde ağırlamak. Yılın on iki ayında hizmet vermeyi düşündüğümüz otelimizde yüzde seksen bir doluluk hedefliyoruz.



Hedefleriniz nelerdir?



Yöneticilerimizin başarılı çalışmaları, uçak seferlerinin artırılması, duble yolların yapılması, yurt dışı bağlantılarının geliştirilmesi ilimizdeki turizmin sıçramasını sağlayacaktır. Ben ve arkadaşlarım inanıyoruz ki, Sivas’ta birkaç yılda atılacak temellerin, açılacak tesislerin ve önemli merkezlerin sayesinde bir takım taşların yerinden oynayacağına inanıyoruz. Sivas’ta dış kaynaklı turizmi değerlendirecek olursak son derece yetersiz bir tablo ile karşılaşmaktayız. Ancak; Sıcak Çermik Kaplıcası içerisinde yapacağımız otelimizde, Sivas’ın on beş yılda ağırladığı turist sayısını bir yılda ağırlamayı planlıyoruz. Sivas’ta ciddi manada bir turist akınının 2010 yılında başlayacağının şimdiden bilinmesini isterim.



Sivas’ta turizm aşama kaydetti mi?



Sivas Ticaret Odası Başkanlığımız döneminde “her alanda birinci lige” diye bir sloganımız kampanyamız vardı. Şimdi görüyorum ki o dönemlerde başlattığımız ve desteklediğimiz çalışmalar 2005 yılında Sivassporun Süper Lige çıkmasıyla ne kadar da doğru yolda olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Sivassporun kesinlikle şehre çok büyük katkısı olmuştur. Şuan geldiğimiz nokta itibariyle Sivasımız her geçen gün büyümekte ve gelişmektedir. Şehrin güzelleşmesinin yanı sıra sanayicimiz, işverenimiz artık üzerlerindeki ölü toprağını atmış ve büyük yatırımlara girişmeye başlamışlardır. Sivas kendini aşma yolunda önemli adımlar atmaktadır. Bunda da başarılı siyasetçileri ve iş adamlarımızın katkısı azımsanamaz. Sivas’ımız Türkiye ekonomisi ve turizmine katkı sağlayan bir il durumuna geçmiştir. Havaalanımız yapılan yatırımlar sonucunda Türkiye’nin en uzun pistine sahip hale gelmiştir. Uçağımız haftanın yedi günü kalkıyor, yollarımız duble olup yeniden düzenlendi, yurt dışı uçak seferlerimiz başlamıştır. Sivassporun birinci ligde olması da ayrı bir temsil şansımızdır. Kendi evimizde ağırladığımız dev takımların maçlarına çevre illerden seyirciler gelmesi, burada birçok iş alanında canlılıklar yaşanmasını sağlamaktadır. Ben günübirlik şehir gezilerin Sivas’a önemli katkılar sağladığı düşüncesindeyim.

Sivas için turizm alanında önemli bir kolunda kış turizmi olduğuna inanıyorum. Yıldız Dağı kayak merkezinin yapılması halinde gerçektende ekonomik anlamda bu ile çok şeyler kazandıracağı düşüncesindeyim. Kışların yoğun yaşandığı bir ilde yaşadığımızı düşünürsek, bu alanda yapılacak yatırımlarında boşuna olmayacağı iyi bilmeliyiz. Turizmin çeşitlendirilmesi, farklı aktivitelerin insanlara sunulması elbette ki önemlidir. Buralara devlet olanaklarının getirilmesi ve böyle bir başlangıç yapılması halinde iş adamlarının da buralara yatırımlarını hızlandıracaktır.



Ayrıca Sivas’ta doğan dergimiz Patika News’inde çok başarılı yerlere geleceği kanısındayım. Şehirlerimizin turizm değerlerinin tanıtılması için bu projeyi hayata geçiren şahsınızda bütün ekip arkadaşlarınıza teşekkürlerimizi sunuyor başarılar diliyorum…
uYUYAN DEV UYANIYOR ARTIK

Öncelikle Berat kardeşimi tebrik ediyorum bu haberi bizlerle paylaştığı için, evet Sivasımız her alanda büyük bir gelişme içerisinde bu örneklerden biri de sıcak çermik e yapılan 5 yıldızlı otel.Bu sivasımız için bomba bir haber; çünkü çermike yapılacak olan bu otel şehre bir yandan turrizm alanında katkı sağlarken bir yandan da şehir ekonomisini arttıracak
bir potansiyele sahip.Dilerim en kısa zamanda yapımı tamamlanır ve sivasımız için hayırlı bir kazanç olur.

FurkaN
05.05.2008, 23:07
Açıkcası Sivas'ı ve Sivaslı'ları heyecanlandıran haberler inşaallah muvaffak oluruz...

altuntas58
06.05.2008, 00:16
Sivasımıza yatırım yapan iş adamlarına teşekkür ederim

doganay
06.05.2008, 08:45
sn. doğanay bey böyle bi oluşum içerisinde memnuniyetle olurum. ancak proje tabanının çok kuvvetli olması gerekir ve istismarcılardan bu grubun etkilenmemesi ve istismarcılara karşı tedbir alınması gerekir. biliyorsunuz bir çok insanın hayalleriyle oynandı ve gelecekleri karartıldı. bu yüzden çok dikkatli ince eleyip sık dokumak gerekir. saygılarımla teşekkür ederim

sayın berat.demir ilginize, desteğinize ve katılımınıza teşekkür ederim. Proje tabanının kuvvetli olması ve istismara açık olmaması için tedbirlerimiz olacak. Bunun için proje gurubunun ön hazırlıklarında;

Öncelikle proje çalışmaları, yapılacaklar belirlenecek,
Proje katılımcıları belirlenecek,
Hedefe adım adım ilerlenecek.

Daha sonraki çalışmalarda yapılacakları bu oluşturulan gurup belireyecek. Bu çalışmalar kademe kademe olacaktır.

Unutmayalım. Sabırlı ve uzun soluklu bir çalışma olacaktır.

Saygılarımla

doganay
06.05.2008, 08:46
Sivasımıza yatırım yapan iş adamlarına teşekkür ederim

Sayın altuntaş,

Sizleri de bu grubun içinde çalışmalara bekleriz.

Saygılarımla

berat.demir
06.05.2008, 19:06
Tablo-05:2008 Yılı Ocak-Mart Aylarında Verilen KOBİ Yatırım Teşvik Belgelerinin İllere Göre Dağılımı
Table-05: Breakdown of Investment Incentive Certificates of Small And Medium Size Enterprises (SME's)
According to Provinces, (January-March) 2008
Belge Sayısı İthal Edilecek Makine ve İstihdam
(Adet) Sabit Yatırım Teçhizat Tutarı Employment
İller Sektör Sektör Number of Fixed Investment Foreing Exchange (Kişi)
Provinces Sectors Sectors Certificates (YTL.) (1000 $) (Person)

ADANA 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 1 1.050.857 - 8
ADANA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 416.500 - 30
ADANA 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 2 2.377.100 1.664 37
ADANA 03 - İMALAT 04 - Kağıt 1 512.750 - 11
ADANA 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 2 1.124.381 230 11
ADANA 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 1.233.304 440 5
ADANA 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 2 1.961.000 770 8
ADANA 03 - İMALAT 15 - Elektrikli Makinalar 1 1.398.878 768 5
ADANA 03 - İMALAT 18 - Pişmiş Kil ve Çim.Ger. 1 1.890.000 558 32
Toplam 12 11.964.770 4.430 147
ADIYAMAN 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 2 638.785 - -
ADIYAMAN 03 - İMALAT 18 - Pişmiş Kil ve Çim.Ger. 1 1.000.000 - 40
Toplam 3 1.638.785 - 40
AFYONKARAHİSAR 02 - MADENCİLİK 03 - İstihraç ve İşleme 1 1.975.000 23 10
AFYONKARAHİSAR 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 1.156.180 164 20
Toplam 2 3.131.180 187 30
AKSARAY 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 726.250 - 10
Toplam 1 726.250 - 10
AMASYA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 3.417.096 - 15
Toplam 3 3.417.096 - 15
ANKARA 02 - MADENCİLİK 02 - İşleme 1 652.500 - 20
ANKARA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 4 1.240.216 168 55
ANKARA 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 2 1.071.044 824 20
ANKARA 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 3 3.313.888 1.159 100
ANKARA 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 1.450.000 274 10
ANKARA 03 - İMALAT 08 - Cam 2 902.862 453 25
ANKARA 03 - İMALAT 09 - Demir Çelik 1 1.950.000 1.550 8
ANKARA 03 - İMALAT 11 - Taşıt Araçları 1 402.000 290 10
ANKARA 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 4 3.873.515 2.340 35
ANKARA 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 1.885.307 - 48
ANKARA 03 - İMALAT 21 - Diğerleri 1 1.905.370 770 20
ANKARA 05 - HİZMETLER 02 - Turizm 1 556.197 - 12
ANKARA 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 708.356 101 10
ANKARA 05 - HİZMETLER 05 - Sağlık 1 1.487.410 - 150
ANKARA 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 5 5.821.790 4.146 38
Toplam 29 27.220.455 12.075 561
ANTALYA 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 2 3.342.282 459 35
ANTALYA 03 - İMALAT 04 - Kağıt 1 1.010.000 313 10
ANTALYA 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 2 2.170.000 254 20
ANTALYA 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 2 2.328.028 109 45
ANTALYA 03 - İMALAT 13 - Mesl.Bil.Ölç.Opt.Do. 1 1.644.000 237 10
ANTALYA 05 - HİZMETLER 05 - Sağlık 1 960.454 - 19
ANTALYA 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 294.140 - 10
Toplam 10 11.748.904 1.372 149
AYDIN 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 4 2.369.584 - 35
AYDIN 03 - İMALAT 17 - Çimento 1 1.815.380 - 20
AYDIN 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 456.106 - 15
Toplam 6 4.641.070 - 70
BALIKESİR 02 - MADENCİLİK 03 - İstihraç ve İşleme 1 1.150.000 806 25
BALIKESİR 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 4.509.195 514 29
BALIKESİR 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 1 1.070.000 470 10
BALIKESİR 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 1.169.424 - 25
Toplam 6 7.898.619 1.790 89
BOLU 03 - İMALAT 05 - Deri ve Kösele 1 747.200 582 20
Toplam 1 747.200 582 20
BURDUR 03 - İMALAT 10 - Demir Dışı Metaller 1 545.984 165 10
Toplam 1 545.984 165 10
BURSA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 430.690 - 5
BURSA 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 12 7.819.054 6.622 86
BURSA 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 3 4.352.765 2.828 72
BURSA 03 - İMALAT 11 - Taşıt Araçları 4 4.918.095 2.988 96
BURSA 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 2 1.833.629 355 18
BURSA 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 3 1.366.983 381 8
Toplam 25 20.721.216 13.174 285
BİTLİS 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 252.500 - 10
Toplam 1 252.500 - 10
DENİZLİ 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 1.635.381 82 46
DENİZLİ 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 3 2.523.240 2.013 29
DENİZLİ 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 2 925.000 402 10
DENİZLİ 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 540.000 - 5
Toplam 9 5.623.621 2.497 90
DÜZCE 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 355.000 - 5
DÜZCE 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 3 2.140.918 1.130 170
DÜZCE 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 1 1.684.000 836 5
DÜZCE 03 - İMALAT 09 - Demir Çelik 1 300.000 207 50
Toplam 6 4.479.918 2.173 230
DİYARBAKIR 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 450.000 - 15
DİYARBAKIR 03 - İMALAT 20 - Seramik 1 1.050.000 - 34
Toplam 2 1.500.000 - 49
EDİRNE 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 2 1.497.546 489 18
Toplam 2 1.497.546 489 18
ELAZIĞ 02 - MADENCİLİK 03 - İstihraç ve İşleme 1 1.985.000 1.050 25
Toplam 1 1.985.000 1.050 25
ERZURUM 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 5 2.178.501 - 35
ERZURUM 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 1 598.105 367 14
Toplam 6 2.776.606 367 49
ERZİNCAN 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 1 350.000 166 100
Toplam 1 350.000 166 100
ESKİŞEHİR 02 - MADENCİLİK 03 - İstihraç ve İşleme 1 1.500.000 - 25
ESKİŞEHİR 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 1 1.590.770 1.051 30
ESKİŞEHİR 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 2 1.585.220 990 10
ESKİŞEHİR 03 - İMALAT 15 - Elektrikli Makinalar 1 1.756.420 575 100
ESKİŞEHİR 03 - İMALAT 20 - Seramik 1 1.551.400 - 70
Toplam 6 7.983.810 2.616 235
GAZİANTEP 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 2 655.270 163 17
GAZİANTEP 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 6 6.785.209 5.246 112
GAZİANTEP 03 - İMALAT 04 - Kağıt 1 1.830.000 1.209 60
GAZİANTEP 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 2 2.570.900 1.321 25
GAZİANTEP 03 - İMALAT 07 - Kimya 1 1.250.000 - 26
GAZİANTEP 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 221.760 173 2
GAZİANTEP 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 264.590 120 4
GAZİANTEP 03 - İMALAT 21 - Diğerleri 1 270.000 - 12
Toplam 15 13.847.729 8.232 258
GÜMÜŞHANE 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 1.172.983 - 16
Toplam 1 1.172.983 - 16
HAKKARİ 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 700.000 - 20
HAKKARİ 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 353.200 - 27
Toplam 2 1.053.200 - 47
HATAY 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 2 736.568 - 24
HATAY 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 1 372.470 295 26
HATAY 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 280.000 - 20
HATAY 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 1.986.443 718 40
Toplam 5 3.375.481 1.013 110
ISPARTA 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 1.066.044 503 5
ISPARTA 05 - HİZMETLER 05 - Sağlık 1 1.700.000 - 35
Toplam 2 2.766.044 503 40
KAHRAMANMARAŞ 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 1 1.275.278 - 20
KAHRAMANMARAŞ 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 929.330 - 30
KAHRAMANMARAŞ 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 1 1.098.648 427 40
Toplam 3 3.303.256 427 90
KARAMAN 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 2 1.309.128 - 50
Toplam 2 1.309.128 - 50
KASTAMONU 01 - TARIM 02 - Hayvancılık 1 760.000 - 20
KASTAMONU 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 2 1.414.184 317 42
Toplam 3 2.174.184 317 62
KAYSERİ 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 672.000 219 -
KAYSERİ 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 1.965.954 1.047 20
KAYSERİ 03 - İMALAT 21 - Diğerleri 1 494.588 292 10
KAYSERİ 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 231.763 176 5
Toplam 4 3.364.305 1.734 35
KIRŞEHİR 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 1.144.000 892 12
Toplam 1 1.144.000 892 12
KOCAELİ 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 400.000 - 8
KOCAELİ 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 1.591.485 3.505 30
Toplam 2 1.991.485 3.505 38
KONYA 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 1 387.950 - 11
KONYA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 1.658.740 338 32
KONYA 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 1.730.000 599 25
KONYA 03 - İMALAT 11 - Taşıt Araçları 5 4.102.400 2.843 85
KONYA 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 5 4.962.559 2.106 100
KONYA 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 9 8.430.900 4.916 158
KONYA 03 - İMALAT 16 - Elektronik 1 1.550.000 - 20
KONYA 03 - İMALAT 21 - Diğerleri 1 730.000 572 5
KONYA 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 262.920 - 15
KONYA 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 630.000 537 4
Toplam 28 24.445.469 11.911 455
KÜTAHYA 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 1 1.668.288 160 15
Toplam 1 1.668.288 160 15
KİLİS 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 380.000 - 5
Toplam 1 380.000 - 5
MALATYA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 4 2.204.430 142 38
MALATYA 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 1 709.620 391 300
MALATYA 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 530.000 - 10
Toplam 6 3.444.050 533 348
MANİSA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 8 4.977.506 - 345
MANİSA 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 1.190.000 275 15
MANİSA 03 - İMALAT 11 - Taşıt Araçları 4 2.308.706 1.097 130
MANİSA 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 748.711 - 20
Toplam 14 9.224.923 1.372 510
MARDİN 03 - İMALAT 18 - Pişmiş Kil ve Çim.Ger. 1 754.516 - 10
MARDİN 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 382.000 - 10
Toplam 2 1.136.516 - 20
MERSİN 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 2 1.031.384 190 15
MERSİN 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 13 7.289.705 1.024 142
MERSİN 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 1.500.000 - 25
MERSİN 03 - İMALAT 07 - Kimya 1 1.932.000 - 30
MERSİN 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 272.940 169 11
MERSİN 05 - HİZMETLER 05 - Sağlık 2 3.590.442 218 61
Toplam 20 15.616.471 1.601 284
MUĞLA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 659.897 - 5
Toplam 1 659.897 - 5
MUŞ 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 347.050 - 5
Toplam 1 347.050 - 5
NEVŞEHİR 02 - MADENCİLİK 01 - İstihraç 1 930.000 - 20
NEVŞEHİR 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 2 1.329.500 - 15
NEVŞEHİR 05 - HİZMETLER 02 - Turizm 1 1.463.759 57 15
Toplam 4 3.723.259 57 50
NİĞDE 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 865.248 - 15
Toplam 1 865.248 - 15
ORDU 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 4 2.033.740 - 64
ORDU 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 2 688.145 526 20
Toplam 6 2.721.885 526 84
OSMANİYE 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 4 2.909.993 1.290 56
OSMANİYE 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 1.129.976 - 20
OSMANİYE 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 478.000 - 5
Toplam 6 4.517.969 1.290 81
SAKARYA 03 - İMALAT 18 - Pişmiş Kil ve Çim.Ger. 1 1.400.000 - 10
Toplam 1 1.400.000 - 10
SAMSUN 01 - TARIM 02 - Hayvancılık 1 600.000 - 15
SAMSUN 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 6 6.020.471 106 128
SAMSUN 03 - İMALAT 17 - Çimento 1 1.700.000 - -
SAMSUN 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 496.000 - 7
Toplam 9 8.816.471 106 150
SİNOP 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 1 232.020 95 70
Toplam 1 232.020 95 70
SİVAS 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 1 576.000 - 15
SİVAS 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 4 1.447.500 - 32
SİVAS 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 774.130 - 10
SİVAS 03 - İMALAT 18 - Pişmiş Kil ve Çim.Ger. 1 960.600 300 70
Toplam 7 3.758.230 300 127
SİİRT 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 436.000 - 13
Toplam 1 436.000 - 13
TEKİRDAĞ 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 1 693.200 412 10
TEKİRDAĞ 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 707.000 550 5
Toplam 2 1.400.200 962 15
TOKAT 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 1 642.714 - 15
Toplam 1 642.714 - 15
TRABZON 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 1.271.715 - 41
TRABZON 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 1 550.000 - 12
TRABZON 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 1.020.000 721 15
TRABZON 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 500.000 - 20
Toplam 6 3.341.715 721 88
UŞAK 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 5 3.554.709 2.477 116
UŞAK 03 - İMALAT 15 - Elektrikli Makinalar 1 1.905.969 45 30
Toplam 6 5.460.678 2.522 146
VAN 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 5 2.052.550 - 64
VAN 03 - İMALAT 17 - Çimento 2 1.851.912 - 30
VAN 05 - HİZMETLER 03 - Ticaret 1 364.000 - 13
Toplam 8 4.268.462 - 107
YALOVA 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 1.932.000 1.360 40
Toplam 1 1.932.000 1.360 40
ZONGULDAK 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 1.811.000 272 50
Toplam 1 1.811.000 272 50
ÇANAKKALE 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 1.514.500 - 11
Toplam 3 1.514.500 - 11
ÇANKIRI 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 894.710 60 30
ÇANKIRI 03 - İMALAT 10 - Demir Dışı Metaller 1 243.350 88 10
Toplam 4 1.138.060 148 40
ÇORUM 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 1 842.755 - 10
ÇORUM 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 1 350.000 - 49
ÇORUM 03 - İMALAT 07 - Kimya 1 923.000 - 30
ÇORUM 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 510.048 368 30
ÇORUM 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 2 1.402.302 1.035 15
ÇORUM 05 - HİZMETLER 05 - Sağlık 1 951.000 26 25
Toplam 7 4.979.105 1.429 159
İSTANBUL 02 - MADENCİLİK 02 - İşleme 1 400.000 301 15
İSTANBUL 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 2.032.820 - 30
İSTANBUL 03 - İMALAT 02 - Dokuma ve Giyim 27 25.895.343 18.376 421
İSTANBUL 03 - İMALAT 04 - Kağıt 1 298.000 375 4
İSTANBUL 03 - İMALAT 05 - Deri ve Kösele 1 1.030.000 730 15
İSTANBUL 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 4 3.885.322 2.306 45
İSTANBUL 03 - İMALAT 07 - Kimya 1 1.775.000 633 25
İSTANBUL 03 - İMALAT 08 - Cam 1 595.960 390 25
İSTANBUL 03 - İMALAT 10 - Demir Dışı Metaller 1 1.040.970 732 2
İSTANBUL 03 - İMALAT 11 - Taşıt Araçları 2 1.222.785 836 16
İSTANBUL 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 9 7.754.411 3.324 81
İSTANBUL 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 775.516 41 10
İSTANBUL 03 - İMALAT 15 - Elektrikli Makinalar 1 695.369 526 25
İSTANBUL 03 - İMALAT 21 - Diğerleri 1 870.975 670 4
İSTANBUL 05 - HİZMETLER 02 - Turizm 1 1.150.000 - 12
İSTANBUL 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 5 3.256.215 3.318 34
Toplam 60 52.678.686 32.558 764
İZMİR 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 5 4.502.892 1.081 132
İZMİR 03 - İMALAT 03 - Orman Ürünleri 1 363.300 214 4
İZMİR 03 - İMALAT 11 - Taşıt Araçları 2 1.943.054 1.680 21
İZMİR 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 2 3.354.508 1.029 65
İZMİR 03 - İMALAT 13 - Mesl.Bil.Ölç.Opt.Do. 2 1.051.526 654 22
İZMİR 05 - HİZMETLER 02 - Turizm 1 1.902.224 - 30
Toplam 13 13.117.504 4.658 274
ŞANLIURFA 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 1 913.183 76 12
ŞANLIURFA 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 3 1.527.230 129 31
ŞANLIURFA 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 227.834 170 12
ŞANLIURFA 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 320.400 - 20
Toplam 6 2.988.647 375 75

Genel Toplam 401 335.019.342 122.712 7.021

02.05.2008 ÖZLEM ÜNAL

berat.demir
06.05.2008, 19:09
KAYSERİ 03 - İMALAT 06 - Lastik-Plastik 1 672.000 219 -
KAYSERİ 03 - İMALAT 12 - Madeni Eşya 1 1.965.954 1.047 20
KAYSERİ 03 - İMALAT 21 - Diğerleri 1 494.588 292 10
KAYSERİ 05 - HİZMETLER 06 - Diğerleri 1 231.763 176 5
Toplam 4 firma kobi teşviği almış 3.364.305 ytl yatırım yapılacak 1.734 döviz yatırımı
35 kişilik istihdam

berat.demir
06.05.2008, 19:11
SİVAS 01 - TARIM 01 - Bitkisel Üretim 1 576.000 - 15
SİVAS 03 - İMALAT 01 - Gıda ve İçki 4 1.447.500 - 32
SİVAS 03 - İMALAT 14 - Makina İmalat 1 774.130 - 10
SİVAS 03 - İMALAT 18 - Pişmiş Kil ve Çim.Ger. 1 960.600 300 70
Toplam 7 firma kobi teşviği almış 3.758.230 ytl yatırım300 döviz yatırımı 127 kişilik istihdam
arkadaşlar görüyorsunuz kayseriyi de yavaş yavaş kobi yatırımlarında geçmeye başladık. bu ispatlanmış gerçekçi rakamlardır.
İnşallah devamı gelecektir. uyuyan dev Sivas uyanıyor artık.

BOUN
06.05.2008, 22:12
Sanal ortamda yazılanların dışında gönüllü olarak çalışacakları bekliyorum.

Azimle çalışacağız, yılmadan, uzun soluklu çalışacagız. Bizler, sonuçlarını görmesek de çocuklarımız görsün ve rahat etsin.

Haydi dostlar kimler var....



Doğanay Bey böyle bir oluşum içerisinde seve seve bulunurum ancak ben Sivas'ta değilim, ne derece katkım olur böyle bir çalışmaya, bu konuyu biraz açarsanız sevinirim.

Diğer bir husus nasıl bir oluşum olacak, ne tür teşebbüs ve çalışmalarda bulunulacak, ne gibi projeler hazırlanacak vb hususları biraz daha somutlaştırırsanız inşallah biz de elimizden geleni yaparız.

Elbette hep beraber hep birlikte yapabileceğimiz bir şeyler vardır. Bir elin nesi var iki elin sesi var demişler.

Sivas için....

doganay
12.05.2008, 13:30
Doğanay Bey böyle bir oluşum içerisinde seve seve bulunurum ancak ben Sivas'ta değilim, ne derece katkım olur böyle bir çalışmaya, bu konuyu biraz açarsanız sevinirim.

Diğer bir husus nasıl bir oluşum olacak, ne tür teşebbüs ve çalışmalarda bulunulacak, ne gibi projeler hazırlanacak vb hususları biraz daha somutlaştırırsanız inşallah biz de elimizden geleni yaparız.

Elbette hep beraber hep birlikte yapabileceğimiz bir şeyler vardır. Bir elin nesi var iki elin sesi var demişler.

Sivas için....

sayın BOUN, ilginize teşekkür ederim.

Yapmayı düşündüğüm proje çalışması uzun soluklu bir çalışma olacak. Bu gurpta gönüllü olan özellikle SİVAS'ta yaşayan ve OSB'nin içinde yada içli dışlı olan arkadaşlarla bir grup oluşturmayı düşünüyorum. Bu çalışmanın detaylarını bu oluşturulacak gurpa aktarabilirim. Ayrıca gönüllü olan arkadaşlar bana özelden yazı yazarlarsa proje hakkında kısa bilgi verebilirim. Onların da fikirlerini alıp, proje oluşumunda kullanabiliriz.

Saygılarımla

doganay
12.05.2008, 13:31
Ayrıca,

Allah kısmet ederse, bu hafta sonu SIVAS'a geleceğim. Tanışmak isteyen proje grubu içinde arkadaşlarımız varsa, onlarla da tanışıp, projeler hakkında bilgi alışverişinde bulunabiliriz. Görüşmek isteyen arkadaşlar varsa, Bu hafta 15-05-2008 Perşembe gününe kadar bana özelden yazı gönderebilirlerse o arkadaşlarla nasıl tanışabileceğimizi yazarım.

Tanışacağımız arkadaşlarımızla yapacağımız beyin fırtınası sonucunda çok projeler çıkarabiliriz.

Saygılarımla

BOUN
13.05.2008, 11:53
Sivas'ta gelişim gösteren mermer ve doğaltaş işlemeciliği alanında şu an Sivas OSB'de yeni bir yatırım gerçekleşiyor. Sivaslıların artık yavaş yavaş sanayi alanında yatırımlara yönelmeleri ve başka alanlarda edindikleri kazançları yatırıma çevirmeleri çok sevindirici bir durum. Bu firmamıza başarılar diliyorum. Umarım diğer Sivaslı servet sahibi olup sermaye sahibi olmayan hemşerilerimize yaptıkları yatırıımlarla örnek olurlar.

Aşağıda firmanın web sitesinden aldığım bir tanıtım yazısı var:


Ülkemizde ve Sivas ta son yıllarda mermer sektöründe meydana gelen gelişmeler ve varolan potansiyel göz önüne alındığında daha önce düşünce aşamasında olan mermer sektöründe faaliyet gösterme fikri ivme kazanarak 2007 yılında KAPTAN MERMER Ltd.Şti kurulmuştur.Sayın Hüseyin KAPTAN`ın da Almanya`da yapılan doğaltaş fuarlarına katılması ile bu sektördeki büyümeler bizzat görülmüş ve ülkemizin bu konuda varolan doğal kaynakları göz önüne alındığında bu sektörde faaliyete geçmenin zamanı geldiği hatta geç kalındığı düşünülmüştür.

Firmanın kurulması ile birlikte ilk mermer ocağı çalışmasını Tokat - Reşadiye ilçesinde Traverten ocak işletmeciliği ile başlamış olup halen devam etmektedir. Burada beyaz ve noçe türü traverten üretimi yapılmaktadır.2007 yılında ise Yozgat ili Çekerek bölgesinde Bej ocak işletmeciliğine başlanılmış ve bu yıl itibariyle ocak ağzı açma çalışmaları tamamlanarak azda olsa blok üretimi yapılarak 2008 yılı sezonuna ön hazırlık işlemleri tamamlanmıştır.

Oldukça büyük bir rezerve sahip olan bu ocaklarında CANYON ROSALİA adı altında dış ve iç piyasaya sunulmak üzere mermer üretimi yapılması planlanmaktadır.

Bir yandan ocak çalışmaları devam ederken, diğer yandan fabrika kurma çalışmalarına hız veren Kaptanlar Grup, Sivas organize sanayi bölgesinde firma adına tahsis edilen 65 dönüm arazi üzerine büyük bir mermer fabrikası kurulması için çalışmaları başlatmıştır. Kurulacak mermer fabrikasının da KAPTAN adına yakışır şekilde ve modern bir fabrika olması yolunda adım atılmıştır.

Kaptan Mermer Yönetim kurulu fabrikanın kurulması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacaklarını, Sivas`ın gelecekte bir Afyon ve Denizli gibi mermer kenti olacağı göz önüne alındığında kurulacak mermer fabrikasının Sivas ilinde bulunan mermer fabrikaları içerisinde en büyük yeri alması için çalışacaklarını belirtmektedirler.

Sektörde ileri teknolojiyi ve kaliteyi hedefleyen Kaptan Mermer 2008 Marble / IZMIR fuarında ilk kez yerini almış ve mermer pazarına ilk adımını atmıştır. Kaptan Mermer bundan sonraki fuarlarda da yerini alarak sektördeki ilerleyişini sürdürecektir.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
13.05.2008, 13:22
Sivas OSB'de faaliyet gösteren bir firma da Aktes firması. Web sitesinden ürünlerini inceleyebilir genel bir bilgi edinebilirsiniz. Her ne kadar doğalgaz yaygınlaştıktan sonra kazan üreten firmalar için pazar daraldıysa da bu firmalar ihracaata daha fazla yönelerek veya yabancı veya yerli ortak bulup bir şekilde ürün çeşidini artırarak, hatta belki çok zor olur ama kombi ve doğalgaz sobası üretimini düşünerek bu kıskaçtan kurtulabilirler.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
13.05.2008, 13:26
Yine az evvel bahsettiğimiz firmayla aynı sektörde ve Sivas OSB'de faaliyet gösteren bir Sivaslı firmamız daha var: Ayçelik Isı Sanayi

Web sitesini inceleyebilirsiniz: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
13.05.2008, 14:29
Sivas firmalarından bahsedip Sivas Demir çelik fabrikasından bahsetmemek olmaz. Her ne kadar Sivaslının son 30 yıldır umudu olmasına rağmen çok da fazla derdine derman olamamış olsa da, Sivas sanayisinin gelişmesinde lokomotif etkisi gösterememişse de ben hala bu firmanın liyakat sahibi kimselerin yönetimine geçtiğinde ve sünger demir üretimi için ciddi bir yatırım yapıldığında Sivas sanayisinin lokomotifi olacağını düşünüyorum. Şu an TMSF bünyesinde olan bu dev kuruluşumuzun web adresi:

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

berat.demir
13.05.2008, 14:31
şu anda 700 kişi çalışıyo az bi rakam değil

berat.demir
13.05.2008, 18:37
EVCİLERDEN SİVAS A YENİUN FABRİKASI
evciler değirmencilik ankara asfaltının 15. km.sinde AB standartlarında inşa ettiği un fabrikasında üretime başladı. evciler değirmencilik a.ş. yönetim kurulu başkanı murat evci, 44 bin metrekare alan üzerinde 10 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikanın günlük kapasitesinin 250 ton olduğunu belirterek yapım aşamasında son teknoloji ile donatılan fabrikada daha kaliteli un üretmek için titiz bir çalışma yürüttüklerini ve AB standartlarınınüzerine çıktıklarını söyledi.
Murat Evci evciler değirmencilik a.ş. ile süren süreçte başarının yakalanmasında 4 kardeşin özverili,uyumlu çalışmaları da etkili oldu. hedeflerimizi daima yüksek tuttuk.
Evci, un,unlu gıda ve hayvancılık alanlarında faaliyetlerini sürdüren firmalarında uzman bir kadro ile çalıştıklarını vurgulayarak sivas ve ilçelerinin yanı sıra çevre illerin de ihtiyaçlarını karşılayacak duruma geldiklerini söyledi.
DÜNYA GAZETESİ.

berat.demir
14.05.2008, 19:46
BAYTEM İN YENİ MÜŞTERİSİ KUM OCAKLARI
sivas organize sanayi bölgesinde 2001 yılından bu yana sentetik çuval üreten bay-tem müşteri portföyünü genişleterek kum ocakları ve nakliye şirketlerine de ürün vermeye başladı. bay tem sentetik tekstil aş. işletme müdürü adil arıcık sivas ve çevre illere ürün verdiklerini ihracat da yaptıklarını belirterek ürün yelpazesine lamineli ürünleri de kattık. özellikle kömür ve küçük ebatlı un üreticilerinin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. her ebat ve renkte lamineli ve normal çuval üretimi yapıyoruz dedi. un şeker yem tekstil fabrikalarının yanı sıra tuz kömür işletmeleri mozaik ve bakliyat paketleme tesislerinden oluşan geniş bir müşteri portföyüne sahip olduklarını ifade eden darıcık ayrıca büyük şehirlerde uygulanmaya başlayan kum nakliyesinin de çuval ile yapılmasına yönelik yönetmeliklerden dolayı çok miktarda kum ocağı ve nakliye firmasıyla anlaşmalar yaptık. bu konuda talep her geçen gün artıyor. sivas ve ülke ekonomisi için yatırımlarımız artarak devam edecektir. diye konuştu.
DÜNYA GAZETESİ

doganay
15.05.2008, 08:55
Arkadaşlar merhaba;

Daha önce de belirttiğim gibi, kısmetse bu hafta sonu Yiğido diyarı SİVAS'ımızda olacagım.

SIVAS İÇİN PROJE çalışmasında omuz omuza çalışacak SİVAS'LI arkadaşlarla tanışmak istiyorum. Bu arkadaşlar bana 16/05/08 - Cuma günü saat: 16,00 ya kadar özelden mesaj geçerlerse konaklama yerimi iletirim. Tanışır ve görüşürüz. Proje ve planları geniş olarak anlatırız.

Ne yapacaksak, Sivas ve Sivas'lılariçin yapacağız.

Saygılarımla

doganay
15.05.2008, 16:18
Arkadaşlar, bu araştırma yazısı (haber) uzun, lütfen sonuna kadar okuyalım

Sivas'lı üretiyor, uyuyan dev uyanıyor!
Anadolu’nun göbeğinde, ulaşım ağlarının merkezinde bir kent Sivas. Bilinen tarihi 7 bin yıl öncesine dayanıyor. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle birçok uygarlığa evsahipliği yapan il, günümüzde 5084 sayılı Teşvik Yasası’nın etkisiyle yatırımın yeni rotası olma yolunda ilerliyor. Sivas Valisi ve Sivas Merkez OSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Canpolat, bir dönem kamu yatırımlarıyla şahlanan kentin 1980 sonrası özel müteşebbisini yaratamamasından kaynaklı geri kaldığını ve Türkiye’nin en fazla göç veren illerinden biri haline geldiğini söylüyor.a üretim yapıyor.
Zincir kırılıyor
Geri kalmışlığın Sivas’a yakışmadığına karar veren kent yöneticileri, zinciri kırmak adına 2003 yılında gerçekleşen 4 Eylül Sivas Kongresi’nin yıldönümünde harekete geçiyor. Bakanlar Kurulu’nun ilk kez Sivas’ta toplanması, şehir için dönüm noktası oluyor; Sivas teşvik kapsamına alınıyor. Yasa sonrası başta yurtdışında yaşayan Sivaslılar olmak üzere birçok yatırımcı deyim yerindeyse kente akın ediyor.

Sivas Merkez OSB, bu dönemde yatırımların kalbi haline geliyor. Şu an Sivas OSB’de 64 firma yatırımlarını tamamlayarak üretime geçerken 40 firmanın yatırımı devam ediyor. Elinde çanta yurtdışı dahil yatırımcı avına çıkan Vali Canpolat, teşvikin bölge için şans olduğunu söylüyor. Hikayenin geri kalanını Canpolat’tan dinliyoruz: “Sivas, özünde sahip olduğu kaynaklarla çoktan harekete geçmeye çalışan bir devdi. Biz yatırımcı için ilin avantajlarını gün yüzüne çıkardık. Başlangıçta Sivas’ın doğal kaynaklarına dikkatleri çektik. Ardından geçmişte yapılan ancak bir türlü istenilen performansı gösteremeyen kamu yatırımlarını mercek altına aldık.”

Yatırımcı can suyu oldu
‘Gelin yatırım yapından’ ziyade Sivas’a yatırım ortamı yaratmaya çalıştıklarını söyleyen Canpolat, girişimlerle şehrin ileriye bakan ve üretime geçen bir yapıya büründüğünü anlatıyor. Yoğun çalışmalar sonrası şehrin kendi ayakları üzerinde durma inancını yakaladığını belirten Canpolat, kenti bir zihinsel devrimden geçirdiklerini ifade ederken yurtdışında başarılı olmuş Sivaslı yatırımcıların kendisine büyük destek verdiğine vurgu yapıyor. Sivas’ın önümüzdeki yıllarda ileri teknoloji yatırımlarının merkezi olacağını savunan Canpolat, bölgeye gelecek yatırımları potansiyeli değerlendirmeye yönelik yatırımlar ve talebi karşılamaya yönelik yatırımlar diye ikiye ayırıyor.

İkinci OSB için çalışmalar başladı
Sivas’a 5 yıllık kalkınma planı oluşturan Canpolat, gelişimin bu şekilde devam etmesiyle yatırımcılar için yeni yatırım alanları oluşturduklarını kaydediyor. Sivas Merkez OSB’nin misyonunu tamamladığını ve genişleme alanlarıyla büyümeye devam ettiğini kaydeden Canpolat, bölgenin ihtiyacı olan yatırım alanını oluşturmak adına 800 hektar alan üzerine kurulacak olan İkinci OSB için çalışmalara başladıklarını duyuruyor. “Sivas üretimin kalbi olacak” iddiasıyla yola çıkan Canpolat, 2. OSB’de eksiksiz altyapıyla hizmet vermek istediklerini ve bölgenin gelişimini sağlamak adına bölgedeki küçük sanayi sitelerini de o bölgeye götürmeyi planladıklarını anlatıyor. Yan sanayisi ve eksiksiz altyapısıyla bölgenin önemli bir kalkınma alanı olacağını kaydeden Canpolat, bölgede rekabet edebilir sektörleri toplayarak alanında bir ihtisas OSB yaratacaklarını açıklıyor. Sivas’ın kendisine hedefler koyan ve gelişen bir il haline geldiğini anlatan Canpolat, amaçlarını şöyle özetliyor: “Sivas bir sanayi şehrinden öte bir kültür kenti olmalıdır. Biz sanayide bilimi ve teknolojiyi kullanarak gelişmeyi düşünüyor ve kültür yanımıza hep sahip çıkmayı amaçlıyoruz.”

OSB, genişleme alanlarıyla büyüyor
Sivas Merkez Organize Sanayi Bölgesi Bakanlar Kurulu’nun kararıyla 1976 yılında İl Özel İdare, Belediye ve Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığı ile kurulmuş. 1989 yılında faaliyetine başlayan OSB, birinci ve ikinci kısım toplam 181 hektar alana sahip. Bölgede 189 sanayi parselinin tamamı 114 yatırımcıya tahsis edilmiş durumda. Sivas Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Bekir Sıtkı Eminoğlu, bölgenin atık su arıtma tesisi dışında tüm altyapısının tamamlanmış olduğunu söylüyor. OSB’de 65 aktif tesis bulunurken, inşaat halinde 47, proje halinde ise 2 fabrika yer alıyor. Eminoğlu, yatırım taleplerini almaya devam ettiklerini söylerken gelen yatırımcıyı geri çevirmemek adına genişleme alanını gündeme getirdiklerini ve üçüncü kısımda 220 hektarlık alanı OSB’ye dahil ettiklerini anlatıyor.

Genişleme alanında 265 sanayi parseli yer alırken bu bölgede 40 firmaya ön tahsis yöntemiyle arsa tahsisi yapılmış. Eminoğlu gelişmeleri paylaşıyor: “İmar planlarının onaylanma sürecine girdik. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın parselasyon ve asıl proje onaylamasının gerçekleşmesiyle yer tahsisleri yapılacak. Bölgede Türkiye’de alanında ilk denilecek fabrikalar yer alacak. İmar planları ile altyapı projeleri onaylanan üçüncü kısmın altyapı ihalesinin 2006 yılı içinde yapılacağını düşünüyoruz.”

Sivas OSB’nin marka sektörleri arasında; mobilya, demir çelik, tekstil, gıda ve mermer bulunuyor. Eminoğlu, yatırımcıları bölgeye davet ederken 5084 sayılı Teşvik Yasası’nın avantajlarını hatırlatma gereği duyuyor: “Yatırımcıya OSB’den bedelsiz arsa tahsis edilmektedir. En az 30 kişi çalıştırmaları şartıyla elektrikten yüzde 20 indirimli yararlanmaktadırlar. Bu oran otuz kişiden sonra çalıştıracakları her bir kişi için yüzde 0.5 artarak yüzde 50’ye kadar ulaşabilmektedir. Asgari ücret üzerinden işçilerin işveren payını ve gelir vergisi stopajını devlet karşılamaktadır. Sanayiciye daha iyi hizmet sunmak adına bölgenin ihtiyacı olan kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması için İŞGEM’i kurmuş bulunuyoruz. İlimizde acil nitelikli eleman ihtiyacı olan işkolları Ticaret ve Sanayi Odası ve Organize Sanayi Müdürlüğü ile birlikte belirlenmiştir. İŞGEM bu iş kollarında meslek kursları düzenlemektedir.”

İstihdamda 10 bin kişi hedefleniyor
Sivas OSB’de üretim halinde olan fabrikalarda toplam 3 bin 46 kişi istihdam ediliyor. Eminoğlu, aktif firma sayısının 114’e ulaştığında bu rakamın 6 bin kişiye ulaşacağına inanırken tevsi alanındaki firmaların işletmeye geçmesiyle istihdam sayısının 10 bin kişiye çıkmasını hedeflediklerini belirtiyor. Yürütülen projeler hakkında bilgi veren Eminoğlu; “400 metrekarelik idare binamız içinde bölge müdürlüğümüz ile sağlık istasyonumuz hizmet vermektedir. Yönetim kurulu başkanlığımızca yapılan 500 metrekarelik bina, gümrük müdürlüğü ile Orta Anadolu İhracatçılar Birliği’ne tahsis edilmiştir. 4 bin metrekarelik bir parsel, gümrük müşavirliği hizmetleri ve antrepo tesislerinin yapılması için kiraya verilmiştir. Bunun dışında 5 bin metrekarelik bir alanda da otel, lokanta, kafeterya, banka gibi sosyal tesislerin yapılması için fizibilite çalışmaları devam etmektedir” açıklamasını yaptı.

Yatırımlar devam ediyor
Sivas OSB’nin altyapısı atık su arıtma tesisi dışında 2003’te bitirilmiş. Eminoğlu, atık su arıtma tesisinin yapımına devam ettiklerini Sivas Belediye Başkanlığı ile protokol yaparak şehir şebekesine bağlandıklarını anlattı. Sivas OSB’nin altyapısının bitirilmesi için bugüne kadar 10 milyon YTL’yi aşan yatırım yapılmış. Eminoğlu, tevsi alanın kamulaştırma çalışmaları için 5 milyon YTL daha ödeme yapıldığını ilave yatırımlar için 10 milyon YTL’ye daha ihtiyaç duyduklarını açıklıyor. Eminoğlu, 220 hektar genişleme alanının altyapısı içinde yaklaşık 15 milyon YTL yatırımın şart olduğunu kaydediyor.

Marka yaratıyor
Sivas OSB’nin belli başlı markaları arasında Önyıldız İplik Sanayi, Estaş, Lefaks Tekstil Sanayi, Dörtgen Tekstil, Fimar Mermer, Emmioğlu Mermer, Tuğra Kanepe Sanayi, Özde Kanepe Sanayi yer alırken büyüme halinde birçok kuruluş gelecek vaadediyor. Sivas OSB’de faaliyet yürüten firmaların en büyük özelliği yurtdışına direkt ihracat yapıyor olması. Kişisel bağlantılarını kullanarak yurtdışında birçok ile showroomlar açan kuruluşlar ciddi ihracat rakamlarına ulaşıyor. Eminoğlu, ihracat rakamlarının her yıl katlanarak artış gösterdiğini belirtirken bölgeden yapılan ihracat hakkında bilgi aktarıyor: “Sivas’ın 2005 yılı ihracat rakamı 50 milyon dolardır. Bunun yüzde 90’ı bölgemizden gerçekleştirilmiştir. İhracatı artırmak için gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında toplantılar yapılmakta, düzenlenen fuarlara iştirak edilmektedir.” Sanayi tesislerinin gelişimini sürdürmesi için sanayi- üniversite işbirliğine hız vermeyi amaçlayan OSB, il genelinde üretim yapan sanayi tesislerine yönelik olarak teknoparkın kurulması için Cumhuriyet Üniversitesi ile işbirliğine gidiyor. Eminoğlu son olarak; ulaşım ağlarının ortasında yer alan Sivas OSB’nin altyapısı tamamlanmış, sürekli yatırım talepleri alan, 2006 sonrası elektriğini ve suyunu kedisi işleten bir OSB olma iddiasında olduklarını sözlerine ekliyor.

Ceylan: Ortak girişim grubu oluşturuyoruz
21. dönem Sivas Milletvekili işadamı Mehmet Ceylan, teşvik kapsamında yer alan Sivas’ın gelişimini sağlamak ve bölgeye yatırımcı çekmek için kolları sıvadı. Sivas’a olan vefa borcunu ödeyebilmek adına harekete geçtiğini, yurtiçinde ve yurtdışında yaşayan Sivaslı sanayiciler ile birlikte bölgeye dev bir yatırım yapacaklarını belirten Ceylan, “Almanya’da yaşayan Sivaslı yatırımcılar ile Türkiye’nin birçok şehrinde faaliyet yürüten sanayicileri biraraya getirerek ortak girişim grubu kuruyoruz. Yaklaşık 7-8 ortaklı girişim grubu Sivas’a yatırım yapacak. Sermayesi en az 100 milyon doları bulacak yatırımla tarım ve hayvancılık alanında entegre bir tesisin bölgeye kurulması amaçlanacak” dedi. Grup, bölgede yaklaşık 400-500 kişiyi istihdam etmeyi hedefliyor. Ceylan, projenin Sivas’a büyük fayda sağlayacağının atını çizerken kaynak olarak Avrupa Yatırım Bankası’nın desteğini alacaklarını anlattı.

Aynı zamanda Sivaslı Sanayici ve İşadamları Grubu Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Mehmet Ceylan, bölge sanayicileriyle işbirliği sağlamak amacıyla kurulan derneğin bölgeye maddi ve manevi destek sağladığını ve işbirliğine imza attığını aktardı. Ceylan şöyle konuştu: “İstanbul’daki Sivaslı işadamlarını biraraya getirmek ve onların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesini sağlamak amacıyla derneğimizi kurmuştuk. Dostluğu ve işbirliğini geliştirerek Sivas’a yatırım yapılmasını sağlıyoruz. Örneğin şu an dernek üyesi Efe Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Dursun, bölgede 200- 250 kişiye istihdam sağlayacak bir projeyi hayata geçiriyor.” Aynı zamanda Türkiye genelinde yaygın olarak bulunan Sivaslıları, bir üst platformda biraraya getirmeye çalışan Ceylan, Ankara’da ağırlıklı Sivaslı bürokratların bulunduğu Sivas Birlik Platformu’nu kurduklarını ve buna benzer bir çalışmayı İstanbul’da hayata geçireceklerini açıkladı. İstanbul Sivas Birlik Platformu, iş dünyası ve sanayicilerini kapsayacak. Ceylan: “Platformun oluşması için elimizden gelen desteği sunuyoruz. Sivas’ın uyanan dev olduğunu tüm Türkiye’ye göstermeye çalışıyoruz. Hem sanayinin hem kültür ve turizmin gelişimi için tüm Türkiye’deki Sivaslıları harmanlayıp ortak akılla önemli projeler geliştireceğiz. İstanbul Platformu bu anlamda önemli bir boşluğu dolduracak” diye konuştu. Aynı zamanda Sivas’ın başarılı işadamları arasında yer alan Mehmet Ceylan, 1987’de kurulan Atlas Group ile inşaat ve müteahhitlik alanında yurtiçi ve yurtdışında prestijli projelere imza atıyor.

Betta, Sivas’ın potansiyeline güveniyor
Teşvik sonrası bölgeye gelen Betta Alçı ve Yapı Kimyasalları, Sivas’ın doğal kaynak potansiyelini kullanarak alçı alanında büyüme kararı aldı. Geçen yıl yapı kimyasalları üretimine başlayıp inşaat malzemesi alanında 20 ürün çeşidine ulaşan Betta, 2005’te başlattığı alçı fabrikası yatırımını hayata geçirerek, şu an 270 ton alçı ve yapı kimyasalları üretim kapasitesine ulaştı. Betta Alçı ve Yapı Kimyasalları İşletme Müdürü Turhan Tunahan, Teşvik Yasası’ndan yararlanarak fabrikasının 1. etabının 2 milyon dolara mal ettiklerini projenin tamamlanması için 1.5 milyon dolar daha yatırım yapacaklarını aktardı. Tunahan, uzman oldukları bir alanda üretim yaptıklarına dikkat çekerken, yatırım için Sivas’ıtercih etme nedenlerini şöyle anlattı: “Sivas’ın alçı rezervinin iyi olması bizi bu alanda yatırma itti. İnşaat sektörünün gelişmesi de doğru bir alanda üretim yaptığımız gösteriyor. Alçı sektöründe hep yurtdışı kaynaklı dev firmalar faaliyet yürütmüş. Betta dünyanın en saf (yüzde 99) alçıtaşının bulunduğu Sivas’ta hammaddeyi son teknoloji ile işleyerek müşteriye sunacak. Yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan şirket olarak hem ülkemize hem Sivas’a katkı sağlayacağız.”

Alçı sektöründe uzun vadeli hedefler belirleyen Betta, perliti sıva alçı, kartonpiyer alçı, makine sıva alçı ile saten perdah alçısı üretiyor. Şirket alçı yatırımının ikinci kısmında alçı plaka sistemini hayata geçirecek. Tunahan, 5 yıl içinde günlük 600 ton alçı üretimi gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtirken ürünlerinin tüm Türkiye’de kullanılmasını sağlamak adına Türkiye genelinde 80 olan bayi sayısını geliştirmeyi düşündüklerini belirtiyor. Sektörün gelişimi açısından ihracatın kaçınılmaz olduğunun altını çizen Tunahan, Ukrayna, Rusya, Bulgaristan, Gürcistan’ın alçı talebinde bulunduğunu, üretim kapasitesinin artmasıyla sözkonusu ülkelere ihracat yapmak istediklerini açıklıyor.

Özbelsan, yapı elemanları alanında büyüyecek
Hazır beton, inşaat, ekmek, beton elemanları, kent mobilyaları alanında faaliyet yürütmek amacıyla 1988 yılında yüzde 99 oranında Sivas Belediyesi’nin hisseleriyle kurulan Özbelsan A.Ş., bin kişiye istihdam sağlıyor. Sivas’ın en büyük şirketleri arasında yer alan Özbelsan, son yıllarını yatırımla geçirerek, çevre illere de hizmet veriyor. Özbelsan A.Ş’nin Genel Müdürü Hasan Karaman, devir aldıklarında bir enkazla karşı karşıya kaldıklarını ancak kısa sürede Sivas’ın gururla dile getirdiği bir dev yarattıklarını söylüyor. 2005’te 3.5 milyon YTL bir yatırım yaparak beton elamanları alanında faaliyete başlayan Özbelsan, Sivas OSB içinde 94 dönümlük bir alanda 24 saat aralıksız üretim yapıyor. Kaldırım parke kaplamasından, çiçekliğe toplam 20 farklı alanda üretim yapan Özbelsan, önümüzdeki dönemlerde asfalt ve taş işleme tesisleri kurarak yapı elemanları alanında büyümeye devam edecek. Karaman, Özbelsan’ın ürünlerinin Erzurum, Amasya ve Ordu’da dahi kullanıldığını belirtirken başarılarının sırrını sürekli yatırım olarak dile getiriyor.

Genç Bilgi, Avrupa’ya kafa tutuyor
Ticari hayatına 1985 yılında kitap ve kırtasiye malzemesi satış ve pazarlama yapmak amacıyla başlayan Genç Bilgi Sanayi, 1997 yılından bu yana sanayi ve inşaat boyaları üretimi yapıyor. Günümüzde Laçin, Goldmix, Ekoline markalarıyla üretim yapan firma, Cumhuriyet Üniversitesi işbirliği ile sanatsal, hobi boyaları alanına da geçiş yapmış.

Genç Bilgi Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Laçiner, Türkiye’nin sanatsal ve hobi boyaları pazarının yüzde 80 oranında ithalata bağlı olduğu gerçeğiyle, ithalatın önünü kesmek adına yatırım kararı aldıklarını belirtiyor. Alanında Avrupa’nın dev firmalarına kafa tutan Genç Bilgi iç piyasa ile yetinmeyerek Avrupa Birliği ülkelerini de hedefliyor. 2005’te Alman şirketi Evsan GMBH şirketi ile yüzde 50ortaklığa giden kuruluş, Almanya’ya merkez ofis açarak bölge ülkelerine direkt ihracat gerçekleştiriyor. Laçiner, Avrupalılar’ın özel olarak üzerinde durduğu silika sıvaların üretimini gerçekleştirip ihracatı artırmayı planlıyor. Silika sıvayı Türkiye’de ilk üreten firma olacaklarını söyleyen Laçiner, ürün hakkında detaylı bilgi aktarıyor: “Boyadaki ürün gamını geliştireceğiz. Gelen talepler doğrultusunda silika sıvayı üreteceğiz. Yeni ürünün birçok avantajı bulunuyor; ısı, su ve soğuğa yalıtımlı. Yaklaşık 20 yıl garantili bir ürün. Yeniliklerimiz bununla da sınırlı değil, yakında yine büyük ağırlığı yurtdışına bağlı olan mürekkepleri de Genç Bilgi’den temin etmek mümkün olacak.” Yeniliklere açık olan ve her türlü gelişmeyi yakından takip eden Genç Bilgi, teşvikin etkisiyle farklı bir alanda yatırım kararı alarak son olarak klasör üretimine de el atmış. Yaklaşık 1.5 milyon dolar yatırım yapıp Avrupa’dan makine alımı yapan firma, tam kapasite çalıştığında günlük 10 bin adet klasör üretim potansiyeline sahip olacak.

Bak Çivi ve Tel Sanayi, modüler mobilya üretecek
Çivi ve inşaat teli üretmek amacıyla 1997’de kurulan Bak Çivi ve Tel Sanayi, farklı bir alanda üretime hazırlanıyor. Modüler mobilya üretmek istedikleri bilgisini veren Bak Çivi ve Tel Sanayi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Suat Düz, 2007’de teşvikten yararlanarak mobilya sektörüne gireceklerini ve yatırım için yaklaşık 1 milyon YTL’lik yatırım kararı aldıklarını açıkladı.

İlk aşamada Sivas’a yönelik üretim yapacaklarını anlatan Düz, yeni yatırımla birlikte en az 60 kişiye iş sağlayacaklarını altını çizerek şöyle konuştu: “Sivas’ta mobilya bir sektör haline geldi. Kendi markamızla üretim yapmayı düşünüyoruz. Mobilya’da hedefimiz ihracattır. Satışları kendimiz yapacağız. Modüler mobilya biraz daha kar marjı yüksek bir sektör. Bu alanda uzmanlaşmayı amaçlıyoruz.” Şu an OSB içinde 2 bin 300 metrekarelik bir alanda çivi ve inşaat teli üretim yapan firma, hem yurtdışı hem yurtiçi çalışıyor. Sivas Demir Çelik Fabrikası’nın TSMF’den ciddi bir üreticiye geçmesiyle bu alanda büyümeye devam edecekleri sinyallerini veren Düz, aksi halde hammadde sorunu yaşayan sektör kuruluşlarının fazla şansının olmadığını düşünüyor. Yıllık 9 bin ton çivi ve tel üretim kapasitesine sahip olan firma, kapasitenin ancak yüzde 30’unu kullanıyor.

Sektöre ilişkin sıkıntılarını anlatan Düz; “Hammadde Sivas’a uzak. İskenderun ve Çanakkale ağırlıklı hammadde yüksek maliyetlerle bize ulaşıyor. Şu anda tüm yatırımlar için Sivas Demir Çelik’in üretici bir firma tarafından TMSF’den alınmasını bekliyoruz.”

Aslı Mobilya, mağazalar zinciri oluşturuyor
Sivas’ın mobilya sektöründe önde gelen kuruluşlarından olan Aslı Mobilya, mağazalar zinciri oluşturarak müşteriye ulaşmayı amaçlıyor. İlk aşamada 10 mağazayla perakende sektörüne adım atan Aslı Mobilya, İzmir, Antalya, İstanbul, Ankara, Sivas’a mağaza açacak. Mağazalar zincirinde ev dekorasyon ürünlerine de yer verecek olan kuruluş, evin ihtiyacını A’dan Z’ye karşılamayı amaçlıyor.

Aslı Koltuk Yatak Kanepe Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Özdemir, Türkiye’de mobilya alanında üretim yapan firmaların kar marjlarının daralmasıyla perakende sektörüne odaklandıkları bilgisini vererek şöyle konuştu: “Aslı Mobilya Sanayi, 2000 yılında Sivas’ta kanepe yapmak amacıyla kurulmuş, gelişen sektörle birlikte ürün gamını yatak, baza, kanepe ve modüler mutfak, modüler mobilya üretimi olarak geliştirmiştir. Fabrikasında toplam 120 kişiye istihdam sağlıyor. Mağazalar zincirine girerek de üretim kapasitemizi artırmayı amaçlıyoruz. Bu amaçla yeni bir yatırım kararı aldık; 5 bin metrekare olan üretim hattını 10 bin metrekareye çıkarma düşüncesindeyiz.” Modüler mobilyada Çin’in dünya piyasalarında aktif olarak yer almaya başladığına vurgu yapan Aydemir, zor durumda kalmamak adına kendi markalarıyla yurtdışına açılacaklarını söyledi. Romanya, Macaristan, Belçika ve Irak’a üretim yapan Aslı Mobilya, sektörün gelişimi ve üretim kapasitesinin artmasına paralel olarak Balkan ülkelerine ihracatı düşünüyor.

Ocaklar, 2007’de ihracata odaklanacak
Elektrik panosu ve yangın dolabı imalatı yapan Ocaklar Makine Sanayi, pazar payını geliştirmek adına savaş veriyor. Firma, şu an yüzde 4 ve 5’lerde seyreden pazar payını yüzde 15’lere çıkarmayı hedeflerken 2007’de ihracata başlamayı amaçlıyor.

Ocaklar Şirket Müdürü İlhan Ocak, ticaret hayatına 1973’te elektrik panosu ve yangın dolabı üretimiyle başlayan Ocaklar’ın, 1998’den bu yana Sivas OSB’de üretim yaparak sürekli bir gelişim çizgisi oluşturduğunu söyledi. Şu an yıllık 600 ton sac işleme kapasitesini önümüzdeki günlerde bin tona çıkarma gayretinde olacaklarını belirten Ocak, makine parkuruna 2 CNC tezgah daha katacaklarını anlattı. Biri yerli ve biri de Finlandiya’dan olmak üzere iki makine alan Ocaklar, son teknoloji kullanarak sektörün önde gelen kuruluşlarından biri olmak istiyor. Hızlı bir gelişim seyreden sektörde zaman zaman sorunlarla boğuştuklarına dikkat çeken Ocak, “Hammadde fiyatlarındaki iniş ve çıkışlar bizleri olumsuz etkiliyor. Ayrıca dönem dönem merdiven altı üretim yapan kuruluşlarla rekabet içine giriyoruz” dedi. AB sayesinde yangın dolabı kullanma bilincinin gelişmeye başladığının da dikkatleri çeken Ocak, Türkiye’nin batısında belli bir bilinç oluştuğunu ancak doğu da henüz istenen bilinç düzeyine ulaşılamadığını anlattı. Ocak hedeflerini şöyle özetledi: “Bu yıl TÜV’den CE yeterlilik belgesini alacağız. Ana hedef Avrupa ülkelerine direkt ihracat. Sektörümüzün önü açık. AB sayesinde belli bir gelişim çizgisi yakaladık. İhracat yaparak da firmamızın gelişimini sürdürmek gayretindeyiz.”

Zara Bal, marketler zincirini hedefliyor
Ticari hayatına 1990’da adım atan Ümit Emeç, Sivas’ın kendine has çiçek florasından Zara Bal’ı üretiyor. Balın markasını Sivas İlçesi Zara’dan etkilenerek oluşturduğunu söyleyen Emeç, gerek bölgenin özel çiçek florası, gerekse sunum kalitesiyle sektörde farklı bir yer edinmeyi amaçladıklarını belirtirken 2007’de marketler zincirine girmeyi amaçladıklarını belirtti.

Yıllık 3 bin ton çiçek balı üretimi yapan Emeç, Zara Balı’nın hiçbir şekilde diğer bölge ballarıyla harmanlanamadığını, dolayısıyla kendilerine has müşteri portföyünün oluştuğunu kaydetti. Üretimlerinin yüzde 90’ını 28 ilde bölge bayilikleri oluşturarak iç piyasaya sunan Zara Bal, geri kalan yüzde 10’luk kısmını ise Almanya, Hollanda ve İspanya’ya ihraç ediyor. Sektörde büyümek istediklerini ancak tamamen tabiatın kendilerine verdiği kadarıyla yetinmek zorunda kaldıklarını ifade eden Emeç, “Belki kapasiteyi artırmak mesele değil ama aynı kalitede üretim yapmak, denetimi elden bırakmamak şart. Bu nedenle büyümemizi belli bir hedef dahilinde yürütüyoruz. Şu anda bal kalitesini daha da artırma ve arıcı portföyümüzü geliştirmek için çalışıyoruz. Sivas’ta 90’ının üzerinde arıcı ile çalışıyor, 25 ile 30 bin kovandan al topluyoruz” dedi. Emeç, sadece bal ürettiklerinin altını çizerken sektörün en iyisi olmayı amaçladıklarını belirtiyor.

Öykü’den Hollanda’ya toptan dağıtım deposu
Sivas’ta mobilya denilince ilk akla gelen isimlerden olan Muhsin Yağmur, 2 yıl önce kurduğu Öykü Mobilya ve Ahşap Eşya Sanayi ile yine ilkleri yaratma peşinde. Ticari hayatına 1972’de başlayıp, 1994’te mobilyanın fabrikasyona geçmesinde büyük emeği geçen Yağmur, My Fabella markasıyla Sivas OSB’de üretim yapıyor. Öykü Mobilya’yı kurdukları hafta ilk ürünlerini 6 Avrupa ülkesine ihraç eden Yağmur, ürünlere yeni fonksiyonlar katarak kendilerine farklı bir kulvar edinmeyi amaçlıyor. İç pazarda 80 bayi ile tüm Türkiye’ye üretim yapan Öykü Mobilya’nın yurtdışında Fransa ve Almanya’da kendi showroomları bulunuyor. Henüz yeni bir tesis olmalarına rağmen geçmişin tecrübesiyle yolu çabuk bulduğunu söyleyen Yağmur, şöyle konuşuyor: “Sivasmobilya alanında sözsahibi bir kent olacak. Öykü Mobilya, büyüyerek bu kentin en önemli mobilya üreticileri arasında yerini alacak. Ek yatırım yaparak modüler mobilya olanında büyümeye devam edeceğiz.”

Yağmur, oturma grubu, kanepe, yatak, koltuk takımı, baza ve modüler mobilyada sektörün önde gelen kuruluşlarından biri olacaklarını ve yurtdışında Hollanda’ya toptan dağıtım deposu kurarak, tüm bölge ülkelerine ihracat yapacaklarını açıklıyor.

Sivas Yalçınlar, çekicilere ağırlık verecek
Metal ürünlerinde 15 yıllık tecrübesini sanata dönüştüren Sivas Yalçınlar Metal Ürünleri, sektörlere özel hizmet sunuyor. Firma, metal ve metal ürünleriyle ilgili; otomasyon sistemleri, makine bölme- kaplama ve aksesuarları, çelik konsorsiyum, iç ve dış dekorasyon için ferforje, hayvan taşımacılığı ile ilgili römork çeşitleri, tır ve kamyon için yükleme rampaları, ağıl bölümleri, prefabrik ağıl, at ağıl bölümleri, balkan demirleri ve korkulukları üretiyor.

Sivas’ın teşvik kapsamına alınmasıyla harekete geçen şirket kurucusu Hulusi Yalçın, toplam bin metrekarelik bir alanda yurtiçi ve yurtdışına hizmet sunduklarını belirtiyor. Yalçın, her yıl farklı bir sektöre odaklanarak uzmanlaşma sağladıklarını ve bu yıl çekicilere ağırlık vereceklerini anlattı.

Asıl amacının fabrikalara makine üretmek olan Sivas Yalçınlar Metal Ürünleri, üretiminin yüzde 95’ini Hollanda, Belçika, Almanya ve Fransa’ya gönderiyor. Sektörde en büyük sorunlarını hammadde ve vasıfsız işçi olarak açıklayan Yalçın, “Yurtdışı ağırlıklı çalıştığımız için kaliteli demir hammaddesine ulaşamıyoruz. Üretim kapasitemizi artırmak için kaliteli demir ithal edeceğiz. Sivas’ta bir cıvata dahi bulamadığımız oluyor. Ancak yılmayacağız ve üretim yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Dendi Mobilya, teknolojiyle farklılaşıyor
Dendi Mobilya ve Ahşap Ürünler, Sivas’ın çiçeği burnunda firmalarından. Teşvik sonrası kurulmuş ve modüler mobilya ve Amerikan panel kapı imalatı yapıyor.

OSB içinde toplam 3 bin 500 metrekarelik alanda 2 trilyonu aşkın yatırımla üretim yapan Dendi Mobilya, toplamda 45 kişiye iş sağlıyor. Firmanın ürünleri arasında; yatak odası, genç odası ve ofis mobilyaları yer alıyor. Dendi Mobilya Şirket Müdürü Uğur Karaoğlu, önümüzdeki günlerde üretimi 3 bölüme ayırarak; paket yatak ve genç odası üretimi, panel kapı ve mutfak takımı üreteceklerini ve Türkiye’nin tüm bölgelerine ulaşacaklarını belirtiyor. Karadeniz Bölgesi’ne Samsun’dan, Akdeniz Bölgesi’ne Adana merkezden, İç Anadolu’ya Sivas, Tokat, Yozgat ve Çorum’dan ulaşan Dendi Mobilya, üretim alanlarıyla bölgenin lider kuruluşu olmak istiyor. Karaoğlu, sahip oldukları teknolojik imkanlarla sektörün ikinci büyük şirketi olduklarını ileri sürüyor. Karaoğlu, ürünlerinin özelliklerini ise şöyle açıklıyor: “Kaliteli üretim anlayışı, hızlı hizmet, sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurma ve piyasadaki gelişmeleri yakından takip etme en önemli artımız.”

İnşaat sektörünü gelişimine paralel kapı alanında üretimi artıracak olan Dendi Mobilya, şu an günlük 100 adet olan kapı üretimini önümüzdeki günlerde 400’e çıkaracak. Kapı üretimlerini geliştirmek adına yeni bir yatırım kararı alan Karoğlu, “Otomatik boya sistemi ve kurutma sistemi oluşturarak daha fazla kapı üretmeyi düşünüyoruz.Teknoloji yatırımı yaparak kaliteden taviz vermiyoruz. Kısa bir süre içinde kapı sektöründe aranılan firmalar arasında yerimizi alacağız” iddiasında bulundu. Dendi Mobilya, günlük 10 yatak odası, 10 genç odası, günlük 30 metrekare mutfak takımı üretiyor.

Bio-Vet, suni tohum üretecek
Veteriner aşıları üretimi, viral, bakteriyal ve parazit aşılar üretmek amacıyla kurulan Sivas’ın ilk aşı fabrikası Bio-Vet Aşı, hastalık teşhis laboratuvarı ile suni tohum yatırımına hazırlanıyor. Bio-Vet ortaklarından Çetin Yıldırım, Türkiye’de sektörün oldukça hızlı geliştiğini kabul ederek yeni bir yatırıma hazırlandıklarını ve ülkede ilk kez hastalık teşhis laboratuvarı kurmayı düşündüklerini belirtiyor. Yeni yatırım için 1 milyon doları gözden çıkaran Yıldırım, projenin içeriği hakkında bilgi aktarıyor: “Geçmişte ve günümüzde hastalık teşhisini devlet enstitüleri yapıyordu. Dolayısıyla sonuçlar çoğu zaman tarafsız olmuyordu. Özel sektör kuruluşu olarak yeni bir proje hayata geçiriyor ve hastalık teşhis laboratuvarı kuruyoruz. Projemiz sektöründe bir ilktir. Proje sayesinde hayvanlardan alınan kan örnekleriyle tahliller yaparak hastalık teşhisi ve tedavisinde bulunacağız.”

Devletin aşılama yapan veterinerlere destek verdiğini kaydeden Çetin, kendilerinin de mutlak desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. Yatırımları bununla da sınırlı kalmayan Bio-Vet, Sivas Valiliği, Cumhuriyet Üniversitesi işbirliği ile yeni bir proje daha hayata geçiriyor: Suni tohum merkezi. Sivas’ta hayvancılık sektörünün önünü açmayı düşündüklerini belirten Yıldırım: “Suni tohum merkeziyle Türkiye’de hayvancılık sektörünün ıslahını amaçlıyoruz. Süt ve et verimliği artırma gayesinde olacak merkez, hayvan cinslerinin korunması ve ıslahını da sağlayacak. 40 bin metrekare açık, 5 bin metrekare kapalı alanda bir tesis kuracağız ve yaklaşık 2.5 milyon dolar yatırım yapacağız.” 2001 yılında 2.5 milyon dolar yatırımla kurulan Bio-Vet’in şu an 8 ürün çeşidi bulunuyor.

Özde modüler mobilyaya giriyor
Mobilya sektöründe Sivas’ın en büyük kuruluşları arasında yer alan Özde Mobilya, sadece kendi ürünlerinin yer alacağı mağazalar zinciri oluşturmak için kolları sıvadı.

Özde Mobilya Ortaklarından Ali Aksu, Özde markasıyla A’dan Z’ye bir evin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak mağazalar zinciri oluşturacaklarını bu nedenle 2007’de modüler mobilya üretimine başlayacaklarını duyurdu. Modüler mobilya pazarının hızla büyüdüğü gerçeğiyle böyle bir karar aldıklarını söyleyen Aksu, yeni yatırım için 3 milyon doları gözden çıkardıklarını ve yaklaşık 100 kişiye daha istihdam sağlayacaklarını kaydetti. Mobilya alanında Kayseri ile rekabet halinde olduklarını söyleyen Aksu, yarışta Sivas’ın artılarının daha fazla olduğunu savunarak şöyle konuştu: “Sivaslı mobilya üreticilerinin hepsi birinci sınıf malzeme kullanıyorlar ve rakiplerine oranla daha uygun fiyatlı satıyorlar. Sektörde özgün modeller üretiyor ve kendimize özel müşteri kitleleri oluşturuyoruz. Gelişim çizgisini bozmayan Sivas, Türkiye’nin mobilya merkezi olacaktır” açıklamasını yaptı. Sürekli Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları yürüten Özde Mobilya’nın 30’a yakın koltuk, 8 kanepe, 5 yatak odası ve 3 çeşit baza çeşitliği bulunuyor. Ağırlıklı iç piyasa çalışan Özde Mobilya üretiminin yüzde 25’ini Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Avusturya’ya ihraç ediyor. Sivas OSB’ye 3.5 milyon dolar yatırıp yapıp 10 bin metrekare kapalı alanda 160 kişiye istidam sağlayan Özde Mobilya’nın Türkiye genelinde 180 bayisi bulunuyor. Lefaxx, Avrupa’da mağazalaşma yolunda.

Teşvik sonrası doğduğu topraklara ahde vefa borcunu ödeyebilmek için yatırım yapan Yaşar Önder, 120 günde faaliyete geçirdiği Lefaxx Tekstil ile yüzde 100 ihracat yapıyor. Denim kumaşı üreten firma, 15 ülkede 58 noktada müşteriyle buluşuyor.

Lefaxx Tekstil Genel Müdürü Mürsel Önder, 120 günde bitirilen fabrikanın 340 kişiye istihdam sağladığını söyledi. Tekstil sektöründeki sıkıntıların yakından takipçisi olduklarını belirten Önder, ayakta kalmak ve başarıl olmak adına yeni yatırımlara yelken açtıklarını belirtiyor. Avrupa’da mağazalar zinciri oluşturmaya çalışan firma, İtalyan ortakla Türkiye’ye denim fabrikası kurmaya hazırlanıyor. Önder, Pavarotti markasıyla satışlar yaptıklarını ve sektörde tercih edilir bir marka olduklarına dikkat çekerek, yeni yatırımlarla büyümeye devam edeceklerini anlattı.

Önder şöyle konuştu: “İtalyan ortakla 16 bin metrekarelik bir alanda yeni bir yatırım düşünüyoruz. Şu an fizibilite çalışmaları sürüyor. Kanaatimce yaklaşık 10 milyon euro yatırım yapacağız. Ayrıca hem Türkiye içinde de mağazalaşarak ürünlerimizi daha fazla müşteriye sunacağız.”

Yuvacı, çorapta üretim kapasitesini artırıyor
Yuvacı Tekstil, Gezgin ve Green line markalarıyla yurtiçi ve yurtdışına kadın, erkek ve çocuk çorapları üretiyor. OSB’ye 2006 yılı içinde taşınan Yuvacı Tekstil, üretimini 25 bin metrekare açık, 9 bin metrekare kapalı alanda sürdürüyor.

Yuvacı Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı H. İbrahim Karademir, üretimlerinin yüzde 40’ını ihraç ettiklerini söyledi. Çorapta marka olmanın zorluğuyla baş başa kaldıklarını belirten Karademir, her şeye rağmen büyümeye devam edeceklerini ve şu an günlük 10 bin 250 çift olan çorap adedini 25 bin çifte çıkarmak için çalıştıklarını belirtiyor. Çin ve Uzakdoğu’dan kaynaklı ciddi bir rekabetle karşı karşıya kaldıklarını kaydeden Karademir, ileri ki dönemlerde yatırımları farklı alanlara kaydıracakları sinyallerini veriyor. Çorapta ihracatın kendileri için başarı olduğuna dikkat çeken Karademir şöyle konuşuyor: “Rekabetten korkmak olmaz. Şu anda sektörde dengelerin nasıl değiştiğini izliyoruz. Ama yıkılmadık, ve ayakta kalmaya devam edeceğiz. En az 7-10 yıl bu sektörde faaliyet yürütmek amacındayız. Zorlu bir süreç bizi bekliyor. Bunun farkında olarak maliyetleri azaltmak ve daha fazla ülkeye ihracat yapmak için çalışacağız.“ Sektörde faklılaşma adına bir dizi yenilikler getiren Yuvacı Tekstil sipariş olması halinde organik çorap üretimine başlamayı amaçlıyor.

SBB Vana, çıkışı ihracatta arıyor
Sivas 4 Eylül Sanayi Sitesi’nde küçük bir atölye şeklinde faaliyetlerine başlayan SBB, OSB’deki yeni fabrikasında kelebek vana, küresel vana ve flanş üretimleri yapıyor. SBB Vana ve Armatürleri Sanayi Yetkilisi Sedat Özkan, ürünlerinin her türlü kalorifer tesisatlarında, sıcak ve soğuksu tesisatlarında, sulama hatlarında, akaryakıt, fuel-oil, motorin, benzin depo ve hatlarında yani akışkanın kontrol edilmesi gibi birçok alanda kullanıldığını söyledi.

Yıllık 18 bin vana ve 100 bin adet flanş üretim kapasitesine sahip olan SBB Vana, kapasitesinin yaklaşık yüzde 20’si kullanıyor. Özkan, neden düşük kapasite ile çalıştıklarını şöyle anlatıyor: “Uzakdoğu ürünlerinin ülke piyasasında ciddi anlamda yer bulmuş olması bizi olumsuz etkiliyor. Uzakdoğu ürünleri ucuzlukları sebebiyle tercih edilmektedirler. Bu da haliyle firmamızda kapasite kullanım oranımızı düşürmektedir.” Rekabette ayakta kalmak için ihracata odaklanan SBB Vana, 2005 yılı sonunda Bulgaristan’a yapılan ihracattan olumlu sonuçlar almış. Özkan, bu yıl itibariyle yine Bulgaristan’a ve Ortadoğu ülkelerine, ihracat yapılmasını hedeflediklerini belirtiyor. Hedefleri hakkında bilgi veren Özkan, “Üretim hattımızı güçlendirmek ve kendi dökümhanemizi kurarak kendi ürünlerimizin ve iç piyasanın başka döküm ihtiyaçlarını karşılamak. Ülke genelinde bayi teşkilatını güçlendirerek, yeni pazarlara ulaşmak ve Uzakdoğu ürünlerine karşı satışlarımızı artırmak amacındayız.”

Sivas Alüminyum’un hedefi 40 milyon dolarlık ihracat
Metal işkolunda pazarlama ağırlıklı çalışan Sivas Alüminyum, üretiminin yarısından çoğunu ihraç ederek, 40 milyon dolarlık döviz girdisi sağlamayı hedefliyor. İstanbul’da 1976 yılında kurulan Sivas Alüminyum’un 1996 yılında Sivas Organize Sanayi Bölgesi’nde üretime başladığını belirten Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Saçlı, “Kendi memleketimiz olan Sivas’a yatırım yapmak için çalışmalara başlamış, alüminyum profil üretimi için kolları sıvamıştık. Çalışmalarımız boşa gitmedi. Yıllık üretim miktarımız 4 bin 600 ton. Sivas Alüminyum olarak Sürekli ihracat gerçekleştirdik. Amacımız bu yıl üretimin yüzde 50’sinden çoğunu ihraç ederek, 40 milyon doların üzerinde döviz girdisi sağlamak” dedi.

Sivas Organize Sanayi Bölgesi’nde 22 bin metrekare açık alan ve bu alan üzerinde oluşturulan 8 bin metrekare kapalı sahada 50 dolayında çalışanı ile yörenin ihtiyacı olan alüminyum profil ve alüminyumdan mamul diğer ürün çeşitlerini imal ettiklerini söyleyen Saçlı, Almanya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre gibi birçok Avrupa ülkesine de ihracat yaptıklarını söyledi. Sivas Alüminyum, ana ürünü olan perde kornişinde Türkiye gereksiniminin yüzde 60’ını karşılıyor. Müşteri memnuniyetini ilke edinmiş olarak bugün tüm ürün yelpazesinin yanı sıra müşteri talepleri doğrultusunda ivedilikle özel kalıplar da hazırlayan Sivas Alüminyum, uzman kadrosuyla hizmet veriyor. Saçlı, şunları söyledi: “2001 yılından itibaren ISO 9001 kalite sistemi kurgulandırma çalışmalarını başlattık. 2005 yılında lak tesisi fizibilitesini sonuçlandırdık. Personel istihdamını en üst düzeye çıkardık. Amacımız, Sivas Alüminyum’u dünya markası yapmak.”

Anadolu Tıp: Türkiye’nin ilk lens fabrikası
Türkiye’nin ilk lens üretim tesisi Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ile emekli diş hekimi Abdürrahim Kılınç tarafından 50 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirildi. Anadolu Tıp Yönetim Kurulu Başkanı ve projenin fikir babası olan Abdürrahim Kılınç, 2 yıllık bir hazırlık sürecinde TÜBİTAK MAM ve Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı’ndan (TTGV) Ar-Ge çalışmalarında destek aldıklarını ve Zaraccom markasıyla üretim yapacaklarını duyurdu.

Yıllık 1 milyon adet lens üretmeyi hedefleyen Anadolu Tıp, intraoküler lens ithalatının tamamını durdurmayı hedefliyor. Kılınç, kapasiteye bağlı olarak başlangıçta ithal edilen kontakt lensin yüzde 20, tam kapasiteye ulaşıldığında ise yüzde 50’lik kısmını karşılayacakları bilgisini veriyor. Anadolu Tıp A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan vekili H.Osman Yıldırım da, Ekim ayı sonunda Zarraccom markası ile Türkiye’de lens satışına başlayacaklarını söyledi. Türkiye, yılda bir milyon adetin üzerinde kontakt lens, 400 bin adetin üzerinde de intraokular lens ithal ediyor. Lens ithalatı, Almanya, Hollanda, Fransa, ABD ve İsrail gibi ülkelerden Türkiye’de faaliyet gösteren 10 büyük distribütör tarafından gerçekleştiriliyor. Amerika’nın Alcon ve Lol, Fransa’nın Dr. Smith, Almanya’nın Ciba, İsrail’in Hanita ve Hollanda’nın Netherland markaları, Türkiye ve dünya lens pazarlarına hakim markalar arasında yer alıyor.

Net-Bor, Anadolu’da yaygınlaşıyor
Dizayn Boru ortaklığı ile 2004’te Sivas’ta kurulan Net-Bor, kırılmaz atık su borusu üretimi yapıyor. OSB içinde bin 300 metrekare kapalı alanda üretim yapan Net-Bor, Mayıs 2006’dan bu yana HDPE 100 (PE100) temiz su borusu üretimine başlamış. Her ürünü Dizayn teknolojiyle ürettiklerini belirten Net-Bor Yönetim Kurulu Başkanı Emin Aydın, pazardaki boşluğu değerlendirerek bu alanda yatırım kararı aldıklarını belirtti. Aydın, “Aslında dizayn Grup’un böyle bir amacı vardı. Ortaklık teklifini onlardan aldık. Dizayn Grup’un teknolojisinden yararlanarak yaklaşık 1 milyon 100 bin euro yatırım yaparak tesisi kurduk. Ürünlerimizi Sivas’ın doğusu, batısı kuzey ve güney hattına gönderiyoruz” diye konuştu. Üretim kapasitesi hakkında bilgi veren Aydın, “Yıllık bin ton hammadde kullanarak yaklaşık 60 çeşit atık su ve içme su borusu üretiyoruz. Dizayn Boru’nun kalitesi ve teknolojisini artık tüm dünya kabul etmiş. 2006 sonu ile 2007’in ilk yarısında PPRC temiz su borusu ile korige boru üretmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Net-Bor, kapasiteyi yüzde 100 artırarak Anadolu’nun boru sektöründe aranan firması olmayı amaçladıklarını söyledi.

Sivas Sünger, sert süngerde iddialı
Özyıldızlar Petrol, Sivas Sünger markasıyla mobilya sektörüne yönelik alanında ilk olarak sünger üretimi yapıyor. OSB içinde 3 bin metrekarelik alanda üretim yapan Sivas Sünger, yıllık 72 bin metreküp sünger üretim kapasitesine sahip.

Özyıldızlar Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Yıldız, Yozgat ve Sivas’a yönelik üretim yaptıklarını ve kapasiteyi artırma çalışmaları içinde olduklarını söyledi. OSB içinde 1 milyon 750 bin dolar yatırım yaparak kurulan Sivas Sünger, sektörün gelişiminden memnunluk duysa da vadeli satışlardan oldukça rahatsız. Özellikle sert süngerde büyük başarı elde ettiklerini belirten Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mobilya alında yatırıma hazırlanıyoruz. Böylece kendi süngerimizi de kullanmış olacağız. Yurtdışına yönelik kurulacak mobilya üretim tesisi yine OSB içinde yer alacak.” Sünger satışından sorun yaşanmaz ise mobilya sektöründeki yatırımı erteleyebileceklerini belirten Yıldız, özellikle sert sünger alanında büyük başarı elde ettiklerini söylerken bu alanda her türlü sünger ihtiyacını karşılayabilecek seviyeye geldiklerini düşünüyor. Sivas’ın aylık 6 bin metreküp sünger tüketimi bulunduğunu açıklayan Yıldız, Sivas’ın sünger ihtiyacını Sivas Sünger olarak karşılayabilecek kapasitede olduklarını ve kendilerinin pazarda boşluğu doldurduğuna vurgu yapıyor.

Sektörün ilk üretici olarak başlangıçta büyük sorun yaşadıklarına dikkatleri çeken ve yeni yatırımcıları uyarma gereği duyan Yıldız, “Kalifiye eleman sorununu ciddi eğitimler alarak kapattık. Kalitede sorunuz yok. Bu nedenle pazarımızda oldukça iddialıyız. Sivas’ta faaliyet yürüten mobilya üreticilerinin ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahibiz. Sünger alanında da yeni ürünleri çıkarmak gayretindeyiz” diye konuştu.

STM, bisiklet üretiyor e-ticaretle satıyor
Sivas Ticaret Merkezi (STM), ticaret hayatına 20 yıl önce bisiklet yedek parçası üretmek amacıyla başlamış. Daha sonra bisiklet toptancılığına başlayan firma, şu an OSB’de 12 farklı modelle bisiklet üretimi yapıyor.

Sivas Ticaret Merkezi (STM) Dayanıklı Tüketim Mamulleri Bisiklet Çocuk Gereçleri Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Kurt, yeni tesislerinde 2006 yılında 6-7 bin bisiklet üretimi yaptıklarını, Türkiye’nin ulusal bisiklet markasını yaratmaya çalıştıklarını anlattı. Bisiklet pazarının gün geçtikçe büyüdüğünü kaydeden Kurt, Sivas merkezinden 20 şehre bisiklet satışları yaptıklarını açıklıyor. Uzman oldukları alanda üretim yapmalarının büyük başarı getirdiğini kaydeden Kurt, “Üretimden sonra yurtdışına ihracat da hedefliyoruz. Şu anda bisiklet parçalarının Çin’den gelmesi çok büyük sorun değil. Ürün olarak biz de Tayvan menşeli ürünleri kullanmaya çalışıyoruz. Ancak Çin’den komple bisiklet gelmesi sektörün gelişimini olumsuz etkileyecektir. Sektörün gelişimini sürdürmesi halinde gelecek yıl 35 şehre bisiklet satmayı amaçlıyoruz” dedi. Sipariş üzerine özel bisiklet üretimi STM, bebekten, ceptelefonuna yaklaşık 2 bin çeşit ürünü e-ticaret yöntemiyle satarken Anadolu’nun e- ticaret alanında önemli kuruluşlarından biri olmayı amaçlıyor. Kurt, 2.5 aylık süreçte Türkiye’de 70’e yakın şehre e- ticaret yöntemiyle ürün satışı yaptıklarını belirtiyor. STM’nin e-ticaret sitesi günlük 3 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor.

Fimar Mermer geçmişten geleceğe bakıyor
Mermer sektöründe ticari hayatına 1986’da adım atan Fimar Mermer, 2005’te yeni bir şirket organizasyonuna giderek kendine yeni bir sayfa açtı. Mehmet, Ahmet ve İbrahim Emmioğlu kardeşlerin girişimleriyle kurulan Fimar Mermer, kısa sürede sektördeki tecrübesini kullanarak Sivas’ın önde gelen mermer kuruluşu arasında yerini aldılar.

İbrahim Emmioğlu, kuruluş öykülerini şöyle anlattı: “Amasya’da mermer fabrikamızın temelini atıp kısa süre içinde inşaatı tamamladık. Hemen ardından fabrikada üretimde kullanılmak üzere gerekli olan Makine ve teçhizatların temini sağlanarak 2005’in son çeyreğinde üretime geçtik. Ayrıca fabrikada iş gücünü sağlamak amacıyla 70-80 personeli istihdam ettik.” Amasya’daki fabrikanın yanı sıra Sivas OSB’de ikinci fabrikanın temellerini atan Fimar Mermer, yeni fabrikanın inşaatını da yine 2005’in sonunda tamamlayarak 2006’da üretime başlamış. Sivas’taki fabrikada yaklaşık 35 kişiye iş sağlanırken, üretim kapasitesini artırmak adına çalışan şirket, Amasya’daki üretim faaliyetlerini hızlandırarak modernizasyon çalışmalarını hızla sonuçlandırmış. Emmioğlu, tüm yatırımlar devam ederken Sivas’tan ihracat yapan ilk 5 şirket arasında yer almalarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu anlatıyor. 2005 yılında Türkiye ve dünya da mermer sektöründeki gelişmeleri takip etmek, yeni pazarlar bulmak adına sıkı bir araştırma süreci geçiren Fimar, yerli ve yabancı ihtisas fuarlarını kaçırmıyor. 2005 sonrası yaklaşık 10 milyon YTL’lik yatırıma imza atarak hızla geliştiklerinin altını çizen Emmioğlu, üretimlerin yüzde 60’ını başta ABD olmak üzere Çin, Singapur, Endonezya, Malezya gibi ülkelere ihraç ettiklerini açıklıyor.

İsmail Gülle: Sivas’a sahip çıkmalıyız
Gülle Entegre Tekstil İşletmeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Sivas dışında iş yapan sanayiciler olarak Sivas’a her zaman sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Sivaslı sanayici olarak görüş bildiren Gülle, “Sivas yıllar boyunca dışarıya en çok göç veren birkaç ilden biri olmuştur. Ama Sivaslı işadamları Sivas dışında başarılı olmuş, ticaret ve sanayide başarılı işler yapmış, kurdukları dernek, vakıf ve şirketler kanalıyla Sivas'a dışarıdan hizmet etme imkanını sağlamışlardır. Sivas, teşvik bölgesi içindedir ve bu fırsatı değerlendirmek zorundadır. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte yerini almalı, bölgenin sahip olduğu avantajları iş hayatına kazandırmalı, Sivas ve Sivaslı bu işten karlı çıkmalıdır” diye konuştu.

2001 yılında enerji yatırımı ile kendi ihtiyacı olan elektriği üreterek temiz ve rekabet edebilir maliyet avantajına sahip bir kuruluş olan Gülle Tekstil, tekstil sektöründeki son dönemlerdeki gelişmeleri de bertaraf etmeye çalışıyor. Bünyesinde sürekli yenilikler yapan Gülle Tekstil’in vizyonu içinde; denemeler ve araştırmalar sonucu farklı ürün yaratma, İTKİB'in ve diğer fuar organizasyonlarına katılarak, yurtdışı firma tanıtımı, ürün tanıtımı, yeni pazarlara, ülkelere açılma ve yeni müşteriler bulma yer alıyor.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
15.05.2008, 16:20
Otomotiv Sektörü Dünyada Gözünü İlk 10'a Dikti
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği 30’uncu Genel Kurulu’nda seçimlere tek liste ile girildi. 2 yıldır TAYSAD Başkanlığını yürüten Ömer Burhanoğlu, yeniden göreve seçildi. Sektörün geleceği ile ilgili olumlu bir tablo çizen Burhanoğlu,
2013’te Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ülkesi arasında yer alacağını vurgulayarak, 2 milyon adet araç üretiminin yakalanacağını kaydetti.
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), kuruluşunun 30. yılında 30. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi. TAYSAD üyeleri, yeni yönetim kurulunun da seçildiği 30. Olağan Genel Kurul'da Ömer Burhanoğlu liderliğindeki listeye oy birliğiyle “Devam” diyerek, sektöre olan güvenini gösterdi. TAYSAD’ın yeni hedeflerini anlatan Burhanoğlu, 2013 yılına kadar 2 milyon araç kapasitesi ile 40 milyar dolar ihracat hedefiyle yola devam edeceklerini ve sektörün bu dönemde dünyanın da en büyük ilk 10 üreticisi arasına gireceğini vurguladı.
13 üyeyle 1978 yılında kurulan ve bugün 250 üyeyi aşan TAYSAD, 30 yıllık süreçte derneğe ve sektöre katkıda bulunan üyelerine teşekkür plaketleri verdi. Ayrıca ihracat faydalı model tasarım ve eğitim alanlarında başarılı olan üyelere de ödüller verildi. 30. Genel Kurul'a Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Balcı, Kocaeli Valisi Gökhan Sözen, OSD Başkanı Turgay Durak, sektörün önde gelen yöneticileri ile TAYSAD üyeleri katıldı.

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı 2 yıldır sürdüren Ömer Burhanoğlu, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Türkiye adına olumlu bir tablo ortaya koydu. 2007 yılında 1,1 milyon araç üretildiğini anımsatan Burhanoğlu, yan sanayi olarak toplamda 13 milyar dolarlık iş hacmi yarattıklarını, bunun da 6,3 milyar dolarını doğrudan ihraç ettiklerini söyledi. Yine 2007 yılında otomotiv sanayinin toplam ihracatının 19,5 milyar doları bulduğunu vurgulayan Burhanoğlu, 2008 yılında da üretimde yüzde 25'lik bir artış ile toplam ihracat hacminin 26 milyar doları aşmasını, yan sanayinin ise 10 milyar dolar doğrudan ihracat gerçekleştirmesini beklediklerini kaydetti.

Sanayi olarak hedeflerini aktaran Burhanoğlu, "2013 yılına kadar 2 milyon araç kapasitesi ile 40 milyar dolar ihracat gerçekleştiren bir ülke konumuna gelerek dünyada ilk 10 içinde yer almaktır. Faaliyette olan firmalarımızın yanı sıra katma değeri yüksek yeni projeleri ve yeni yatırımları ülkemize getirmek kaçınılmazdır. Sanayimizin gelişim sürekliliğini sağlayabilmesi için pazarın büyüme ölçüsünün minimum yüzde 12 seviyesinde devam etmesi gerekmektedir. Planlanan yatırımlar kapasite artışı için 3,5 milyar, teknoloji yenileme için 2 milyar, yeni model yatırımları için 3,5 milyar dolar olmak üzere toplam 9 milyar dolardır. Bu kapasite 40 milyar dolar ihracat hacmi ve 500 bin nitelikli kişi için iş imkanı demektir. Kısa vadedeki diğer hedeflerimiz ise; dünya araç üretiminde 10'uncu, AB'de 3'üncü olmak ve Ar-Ge konusunda AB'de ilk 5 ülke arasında yer almaktır' şeklinde konuştu.

Proje bazlı AR-GE desteklenecek

Sektörde çok iyi bir yan sanayi alt yapısına ihtiyaç olduğunun da altını çizen Burhanoğlu, bu alanda haklı bir başarıları olmasına rağmen kurumsallaşma, küreselleşme, tasarım kabiliyeti, know how yaratma ve değer zincirine hakim olma konularında daha çok çalışılması gerektiğini vurguladı. Bir süre önce onaylanan AR-GE yasasına da değinen Burhanoğlu, bu alanda kişi bazından bağımsız, proje bazlı AR-GE çalışmalarının yakında teşvik edileceğinin müjdesini verdi.

Yeni yönetim kurulu seçildi

TAYSAD 30. Olağan Genel Kurulu’nda seçimlere Ömer Burhanoğlu önderliğinde tek liste halinde girilirken üyeler oy birliği ile bu listeyi seçti. Yeni yönetim kurulunda şu isimler yer aldı: Ömer Burhanoğlu, Celal Kaya, Mehmet Dudaroğlu, Alper Kanca, Mustafa M. Alaca, Doğan Gülaydın, Berat Ö. Sen, Herman Butz, Kerem Alptemoçin, Orhan Sabuncu, Neslihan Küçükoğlu.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
15.05.2008, 16:21
600 Kişinin İstihdam Edileceği Alışveriş Merkezi Haziran'da Açılıyor
Sivas'ta, kaba inşaatı tamamlanan fakat iç tefrişatı süren ilk ve tek çok yönlü alışveriş merkezinin haziran ayında hizmete gireceği öğrenildi. Farklı alanlarda çok sayıda işyerinin faaliyet göstereceği ve yaklaşık 600 kişinin istihdam
edileceği alışveriş merkezine, şu ana kadar 163 firma müracaat etti.
Sivas'ta, kaba inşaatı tamamlanan fakat iç tefrişatı süren ilk ve tek çok yönlü alışveriş merkezinin haziran ayında hizmete gireceği öğrenildi. Farklı alanlarda çok sayıda işyerinin faaliyet göstereceği ve yaklaşık 600 kişinin istihdam edileceği alışveriş merkezine, şu ana kadar 163 firma müracaat etti.
Pazar pazarının yerine 17 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulan dev alışveriş merkezinde 44 dükkan, 5 sinema salonu, cafe, restorant, 11 fast food restorant, banka şubesi, ATM'ler, bowling salonu, kapalı otopark yer alacak. Ayrıca, alışveriş merkezinde Sivas Belediyesi'ne ait 2 zabıta denetim noktası, su tahsilat veznesi ve 3 muhtarlık bürosu yeralacak.
Alışveriş merkezinde hiç bir masraftan kaçmayan şirket yetkilileri, teknolojinin bütün imkanlarını alışveriş merkezine yerleştirmiş durumda. Alışveriş merkezinde, merkezi ısıtma ve soğutma sistemi, otomatik yangın söndürücü, kamera sistemi, 4 yürüyen merdiven, 4 asansör, 1 paranomit (camlı) asansör kurulmuş.
Ayrıca, alışveriş merkezi dünyanın her yerinden internet üzerinden görüntülenebileceği gibi merkezi ısıtma ve soğutma sistemi de alışveriş merkezi yönetimi tarafından yine internet üzerinden hava durumuna göre ayarlanabilecek. Alışveriş merkezinde kullanılan kablolar için basbar adı verilen son teknoloji kullanıldı. Bu kablolar yüzde 7 oranında elektrik tasarrufu sağlayacak. Ayrıca, ısınmayan bu kablolar elektrikten kaynaklanacak olası bir yangının çıkmasını da önleyecek. Haziran ayında hizmete açılacak çok yönlü alışveriş merkezinde vatandaşlar, aradıkları her şeyi bulma imkanına sahip olacak. Toplam 15 milyon YTL harcanan çok yönlü alışveriş merkezinin 500 - 600 kişiye istihdam imkanı sağlaması da bekleniyor.
Çok yönlü alışveriş merkezi sahibi Ömer Olgaç, Sivas'a böyle bir eser kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Kentte benzer alışveriş merkezleri sayısının artması gerektiğini vurgulayan Olgaç, "Yaklaşın 1,5 ay sonra hizmete girecek olan merkezde işyeri kiralamak isteyen Sivas'tan ve şehir dışından çok sayıda firma var. Yatırımcıların bu taleplerini değerlendiriyoruz. Umarım şu anda tek olan bu alışveriş merkezimiz gibi yerler çoğalır. Alışveriş merkezi henüz hizmete girmeden bölgeye bir canlılık getirdi" diye konuştu.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
15.05.2008, 16:23
Kaybetmeyi göze aldığımız gün, kazandığımız gündür!..
Son yıllarda sıkça duyar olduk; “Bu Sivaslılardan bir şey olmaz”, “Bunlar ancak kahvaltıda, piknikte, yemekte toplanır, sonunda bir başkasının peşine takılırlar” ya da “Sivaslılarla uğraşmayın, zaten onlar birbirleriyle yeterince uğraşıyorlar” diye.
Gerçekten soruna böyle mi bakmak gerekiyor? Böyle bakmaya iten nedenler neler? Elimden geldiğince bu konuya parmak basmaya çalışacağım… Kimseyi kırmak istemiyorum, inanın kötü niyetli değilim…
Şundan emin olmalıyız ki, Sivaslılar’ın elinde tek bir silah vardır: Birleşmek, birlik olmak, yani örgütlenmektir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; “her şeyi kaybetmeyi göze alamayanlar hiçbir şey kazanamazlar.” Önce kaybetmeyi göze almak gerekir. Bir örnekle açıklamak gerekirse; bir fabrikada işçilerin sigara içme odası vardır. İşçiler burada üç-dört kişilik gruplar halinde sigara içebiliyorlar. İşveren keyfi olarak bu sigara içme odasını iptal ediyor. Onun yerine işçilerin sigara içerken dahi birbirleriyle görüşmesini engellemek için tek kişilik, deyim yerinde ise hücreler yapıyor. Bu uygulamaya karşı işçilerden bir tepki gelmiyor. İşçilerden buna bir tepki gelmediği için işveren bir müddet sonra sigara içmeyi tamamen yasaklıyor. Yani her geri adım, işveren tarafından yeni yaptırıma dönüşüyor...
Tıpkı biz Sivaslılar gibi... Sürekli geri adım atıyoruz... Aman ses çıkarmayalım... Elimizdekini de kaybetmeyelim. Ne olacaksa...
İsterseniz geçmişi bir hatırlayalım.
3 Kasım 2002 seçimleri... Ne AK Parti, ne de CHP İstanbul’da bir iki tane istisna hariç hiçbir hemşerimizi aday göstermedi... Peki biz ne yaptık? Cılız cılız bir iki ses çıkarttık, hepsi o kadar... Yüzde bir-iki oy almış birkaç parti ise hemşerilerimizi aday gösterdi... Ama biz onları da desteklemedik... Niye? Zaten seçilemezler diye... Yani arkalarında durmadık... Destek de vermedik...
28 Mart 2004 seçimleri... Yine 3 Kasım 2002 seçimlerindekiyle aynı tablo... Ne AK Parti, ne de CHP hiçbir hemşerimizi aday göstermedi... Bir Belde Belediye Başkanlığı ve son anda bir İlçe Belediye Başkanlığı...
22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde yine benzer bir durum... Sivaslılar olarak her zamanki gibi sesimizi bile çıkarmadık, çıkaramadık... Neden? Çünkü korktuk, yıldık, hele sabredelim dedik. İnatlaşalım demiyorum, zıtlaşalım demiyorum ama hakkımızı da arayalım diyorum... Birleşerek, örgütlü bir şekilde hareket ederek... Peki nasıl olacak...
Hani biz İstanbul’da 2 milyon Sivaslı hemşerimiz var diyoruz ya... Külliyen yalan... Eğer 2 milyon Sivaslı hemşerimiz varsa sonucun böyle olmaması lazım... Bizi dikkate almaları lazım. Şayet biz şunu yapabilmiş olsa idik, mutlaka dikkate alınırdık... Konumuz Sarıyer olduğu için Sarıyer’den örnekler vermek istiyorum... 2004 Belediye Başkanlığı seçimi. Günün güçlü partileri; AK Parti, CHP ve ANAP, Sivaslı bir hemşerimizi aday göstermedi. Buna karşılık SP bir hemşerimizi aday gösterdi. Bu arada Sarıyer’de 40-45 bin Sivaslı seçmen bulunmakta. Seçilen Belediye Başkanı 36.000 oy ile seçilmiş durumda. Peki bizim hemşehrimiz kaç oy aldı. Sadece 5.000. Üstelik partisi ile birlikte... Beşbinin de ne kadarı Sivaslılara ait Allah kerim. Bu işte bir gariplik var o zaman. Ya bizim 40-45 bin seçmenimiz yok, ya da biz bu işi bilmiyoruz.
Biz; örgütlenmemizi, tabana yaymadığımız sürece, tek çatı altında hareket etmediğimiz sürece başarılı olamayız. Önce adında Sivas geçen tüm dernek ve vakıfların kendi durumunu gözden geçirmesi gerekiyor. Başarılı olan tek bir Dernek ya da Federasyon çatısı altında toplanmamız gerekiyor. Sivaslı Dernek denilince tek Dernek, Federasyon denilince tek Federasyon ya da tek bir Sivaslı oluşum gerekiyor. Bizim bir zamanlar Siyasi Komite’miz vardı. Sadece bu işleri organize edecekti. Şu an nerede, ne iş yapıyor, duyan var mı, haberi olan var mı bilmiyorum.
Tekrar Sarıyer ve konu başlığımıza dönecek olursak... Bizler birlik olabilsek, beraberce hareket edebilsek % 1 veya 2’lik partilerde bile hemşehrimizi başkan seçebilseydik ya da bağımsız bile olsa bir başkan seçebilseydik... Sonuç böyle olmazdı. Tüm partilerdeki hemşerilerimiz kaybetmeyi göze alabilselerdi, bir kişinin etrafında toplanabilselerdi, inanın hem kendi partilerinde kazanacaklardı, hem de tüm Sivaslılara kazandıracaklardı. Bunu yapamıyorsak, ne sayısal çoğunluğumuzdan bahsedelim, ne dernek, ne de vakıf kuralım. Bu işlerle de boşuna uğraşmayalım... Uğraşacaksak eğer Türkiye’nin en büyük partisi “Sivaslılar Partisi” olurdu... Zira Türkiye genelinde 5 milyon Sivaslı olduğu söyleniyor. Sarıyer’in % 20’si, İstanbul’un ise % 10’nu Sivaslılar oluşturuyor. Zira birçok yerde olduğu gibi Sarıyer’de de kimseye ihtiyacımız yok. Örgütlenebildiğimiz takdirde bağımsız bile başkan seçebiliyoruz. Örgütlenebilsek, hasatımız bol, harmanımız bereketli olur.
Başarılı olmak için, mücadele etmek ve kaybetmeyi göze almak gerekir. Meseleyi böyle değerlendirdiğimizde, yani kaybetmeyi göze almak gerekir dediğimizde, koltuk sevdalısı, makam meraklısı hemşerilerimizin tepkisini çekiyoruz. Bize şu deniyor: “Ne yani, bu insanlar koltuklarından mı olsun istiyorsunuz, zaten zar zor bir yerlere getirdik, onları da mı kaybedelim” diyorlar... Ve bu mantık devam ettiği sürece, var olan koltuklar da kaybedilecek, her baskıda geri adım atmaya mahkum olacaklar... Kendimize yeni bir yol, yeni bir rota çizeceksek, var olan koltuklarımızı kaybetmeyi göze almak zorundayız...
Öncelikle birbirimize inanmamız, güvenmemiz, doğru bildiğimiz yolda ilerlememiz gerekiyor... Önümüze çıkarılacak engelleri bilerek, sezerek, etimiz ezilse, kanımız aksa da yılmamaya ant içerek ilerlemeye başlamamız gerekiyor... Tüm Sivaslılar olarak en azından Sarıyer’de çok yol aldığımızı görüyor, bundan sonra çıkacak olumsuzlukların da aynı azimle üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Gün birlik günüdür, beraberlik günüdür.
Hayatını değerleri için kaybetmeyi göze almak cesaretin en uç örneği… Belki de değerlerimize sahip çıkamadığımız için cesur davranamadığımız için göze alamadığımız için kendimize ihanetin bedelini yaşıyoruz hepimiz… Yani “ayazı sert, insanı mert” diye bildiğimiz hemşerilerimiz, kendi kimliklerine uygun davranmadıkları için, Sivaslı gibi davranmadıkları için, bölünüyor, parçalanıyor ve dağıtılıyoruz...
Demokrasi yönetenlerin isteklerini, yönetilenler istiyormuş gibi gösterme sanatıdır... Evet, bunu bugün bizim dışımızdakiler öyle güzel kullanıyorlar ki, bizim, yani Sivaslıların istemediklerini, sanki istiyormuşuz gibi önümüze koyuyorlar... Biz de ne yazık ki bu oyunu yıllardır bozamıyoruz... İstemediğimiz otlar yanıbaşımızda bitiyor... Neden? Çünkü hiçbir zaman bir başımız olmadı... Olan başımıza da sahip çıkamadık... Örnek mi istiyorsunuz. Son örnek Doç. Dr. Abdüllatif Şener... Kaçımız sahip çıktık, ne yaptık. Hazreti Mevlana’nın dediği gibi de “Başsız kalan, her zaman kuyruk olur!” Bilmem anlatabildim mi?
Sözlerimi yine hepinizin bildiği bir yerel atasözümüzle bitirmek istiyorum... Harmanda un olur, Sivas’ta yiğit! Haydi yiğitler, iş başına, görev başına.
Not: Amacım hiçbir partiyi, hiçbir kişiyi ve kurumu kötülemek değil, zira hiçbir partiye üye değilim...
Azimet Bucak

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doganay
15.05.2008, 16:24
Hedefimiz Markaşehir SİVAS
sivasmarka.com internet sitesi hangi amaçla kuruldu? Amaç; Sivas’ı MARKA yapmak, markalaştırmak. Bir Sivaslı olarak, en çok zoruma giden Sivas’ı kültürde, sanayi ve ticarette geri kalmış il olması…Çevremizde; Kayseri, Samsun, Tokat illeri var, hepsi büyük oranda sanayi ve ticarette isimleri öne çıkmış.
Sivas, Selçuklulardan beri gelen ihtişamını sonraları kaybetmiş, insanları kapalı kalmışlar ve körelmişler. Kapalı kutudan 1950’lerden sonra çıkmaya başlamışlar ve İstanbul’a, Ankara’ya göç başlamış.
Yönetim Kurulu Başkanı olduğum ADRES PATENT tarafından bu bölgeyi marka haline getirmek, bu bölgenin sanayi ve ticaret adamına destek vermek amacıyla kuruldu.

SİVASMARKA sitesi İstanbul’a mı yoksa Sivas’a mı hizmet edecek?
Hepsinde birden faaliyette…İstanbul dünyanın sayılı merkezlerinden biri.Bu merkezde,Vadi’li şirketlerin güçlü olması, Sivas’da ki vadinin güçlü olması anlamına geliyor.Çünkü, herkes buradan kazandığının bir kısmını oraya çeşitli şekilde aktarıyor.Bu yol, su, kanalizasyon, inşaat, fabrika, imalathane, okul, bilgisayar gibi…Daha sonraki yıllarda, oraya şirketlerimiz merkezlerini bile taşıyabilirler.
Sivas Organize sanayi bölgesi de doluluk bakımından iyi…bu güzel gelişmeler olacağını gösteriyor.
sivasmarka ne tür hizmetlerde bulunuyor?
Gaziantepliler geçen yıl, Türkiye’de MARKAŞEHİR seçildiler. Bu ne demek: Üretimiyle, ticaretiyle, Türkiye’ye katkısıyla öne geçmiş, artık, kaliteli ürün ve hizmetiyle tanınır olmak demek.
Bizde Sivas’lı şirketlerin faaliyetlerini bu sitelerde tanıtarak, onları marka olmalarını, tanıtılmalarını salıyoruz. Bu sitede yayınlanan bir haberi 100 bin kişi okuyor, bu haber daha sonra 300 bin kişiye ulaştırılıyor, internet ortamında.
Bu büyük bir imkan.
Bunun için de şirketimiz bir ücret almıyor, tamamen Sivas gönüllüsü olarak çalışıyor. Sitenin sahibi ADRES PATENT, hemşehrimiz şirketlere marka, tasarım ve patentler ile diğer hizmetlerinde yüzde 50’ye varan indirim yapıyor. Bu çok büyük bir indirim.
Burada tek amaç; Sivaslı ve Vadili şirketlerin hem tanıtılması, hem de, markalaşması…
Çağımız markalaşma çağı…Bir hizmet veya ürün, markalaşmadan büyümesi, ayakta kalması mümkün değil…Uzun sürmez batar. Markalaşmak; hava ve su gibi gerekli hale geldi…şirketler için.

Şimdi hedef; SİVAS’ı MARKA haline sokmak…
Bunun için de; burada İstanbul’da SİVAS merkezleri oluşturmak gerek. Son aylarda, başkanlığını yaptığım Sivas Vadi Federasyonu’nun Samandıra’da Sayın Yusuf Büyük’ün de katkılarıyla aldığı bir yer var: 70.000M” lik devasa bir orman. Burayı tahsis aldık. Burada SİVAS KÜLTÜR MERKEZİ kuracağız. SİVAS VADİPARK koyduk adını Ama bana göre, işadamları ve sivil toplum kuruluşları kaynaşarak, böyle bir kültür merkezini inşa etmeliler. Burayı ele alarak desteklemeliler. Bu şekilde Gerek SİVAS İŞADAMLARI GRUBU ve gerekse VADİ İŞADAMLARI GİRİŞİM GRUBU da SİVAS markasının tüm İstanbul hatta Dünya’da iyi tanınmasını sağlayacak.
Sivas’ta Selçuklu döneminden kalma çok büyük üç adet (medrese) üniversite var, tarihi eserler var. Vadi’de ise, Kızıldağ, Kösedağ, Kılıçkaya Barajı, Kelkit Nehri, Nayıplı bölgesinin ormanları, Polat Deresi vadisi, Geminderesi yaylaları, Karagöl yaylaları, Koyulhisar’ın orman ve yaylaları, Gölova’nın gölü ve yaylaları…tek tek tanıtılmalı, Sivas’ın çermikleri, ılıcaları, balıklı gölleri tanıtılmalı…buradan her yaz oraya en az 1-2 milyon çekilebilir, hatta kışın bile olabilir.
Bunlar da tanıtımla ilgili konular.İşte bunlar SİVASIN MARKALAŞMASI ‘dır.
Tabiî ki, basın ve yayın kanalları çok önemli.
Oradaki mahalli idarecilerin de bakışının bu konularda düzgün olması gerekiyor, küçük hesaplar yapmadan, bölgenin tümü için yapılacakları beraber yapmak gerek. Dargınlık küskünlük…bu işe en büyük engel.
Adamlar Kars’ın – 50 derece soğuğunu öyle övdüler ki, orası oldu bir marka, Van’ın bozkırları oldu marka, Nevşehir oldu Dünya markası, Erzincan’da rahmetli Yazıcıoğlu, büyük bir reklam yaptı raftingle…tanıttı…Biz niye yapmayalım.

KİŞİLER DE MARKA OLUR MU?
Kişiler, şirketler de marka olur ve markalaşmaya katkıda bulunur. Bu gün AŞIK VEYSEL deyince büyük bir markadır, dünyaca tanınmıştır; Sivas markasına büyük katkı yapıyor. Muhsin Yazıcıoğlu , Sivas’ın çıkardığı büyük markalardan biridir… Bu isim akla gelince, hemen zihinlerde düzgün, seviyeli, dürüst ve vatansever bir imaj akla geliyor, bu markayla da övünmeliyiz. Abdüllatif Şener ‘de öyle, Sivas için güzel bir markadır.

İLETİŞİM araçlarının markalaşmada katkısı olabilir mi?
Tabiî ki…Bunlar zaten vazgeçilmez. TELEVİZYON, RADYO VE İNTERNET SİTELERİNİN MARKALAŞMAYA KATKISI BÜYÜK OLACAK.
HABER 58 artık Sivaslılar için günlük başvurulan bir haber portalı oldu. Her gün bir defa girmezsem rahatsız oluyorum. Birçok kişi de böyle. Haber 58, Sivas TV leri, gazeteleri … İstanbul’da her biri yaptıkları seviyeli yayınları ile MARKA olmada büyük katkı sağlayacaklar.

TÜRKİYE , Markalaşmanın neresinde?
TÜRKİYE MARKASI… diyoruz biz buna.
Son birkaç yıldır markalaşma konusu milli meselemiz haline geldi…Turquality devletin, yerli sermayeye ait şirketleri yurtdışında desteklemesi ve bu şekilde Türk malının kaliteli olduğuna dair imajını önce var etmek, sonra da güçlendirmek şeklinde özetlenecek marka çalışmasıydı. Bu konuda, birçok yabancı tanıtım ve imaj şirketine yüklü ödemeler de yapıldı.
Bundan 15-20 yıl önce Türk malı ibaresi görünen bir ürünü, Türkiye’de bizler yani Türkler de almıyorduk…Bu gün gelinen nokta; tekstilden kimyaya, yedek parçadan çeliğe kadar bir çok alanda artık bu markaya; Türk Malı’na kendimiz güvenir olduk. Bu noktaya kolay gelinmedi. Türkler önce, fasonculuğu yapmaya talip oldular, sonra fason başka ülkelere kayınca mecburen kendi markalarını, tasarımlarını geliştirmeye başladılar. Hükümetlerin ihracata verdikleri büyük destek ve kredilerin de bunda payı oldukça fazla…
Marka olmak her yönüyle dikkat ve çalışma gerektirdiği için; markanın oluşturulması, yönetimi, itibarının korunması uzun mesafeli bir yürüyüş ve gayret olduğu için; 15 yıldır konuşulanlar yeni yeni meyvelerini vermeye başladı. Spordan sanata, siyasete ve sanayiye kadar bazı markalarımız oluştu. Şimdi bu hafta alınan AB tam Üyelik tarihi sürecinde görünen işaretler, Türkiye’nin marka olarak algılandığının birer göstergesi olarak kabul edilebilir.

Av. Ali YÜKSEL

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

BOUN
15.05.2008, 20:56
Arkadaşlar, bu araştırma yazısı (haber) uzun, lütfen sonuna kadar okuyalım

Sivas'lı üretiyor, uyuyan dev uyanıyor!
Anadolu’nun göbeğinde, ulaşım ağlarının merkezinde bir kent Sivas. Bilinen tarihi 7 bin yıl öncesine dayanıyor. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle birçok uygarlığa evsahipliği yapan il, günümüzde 5084 sayılı Teşvik Yasası’nın etkisiyle yatırımın yeni rotası olma yolunda ilerliyor. Sivas Valisi ve Sivas Merkez OSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Canpolat, bir dönem kamu yatırımlarıyla şahlanan kentin 1980 sonrası özel müteşebbisini yaratamamasından kaynaklı geri kaldığını ve Türkiye’nin en fazla göç veren illerinden biri haline geldiğini söylüyor.a üretim yapıyor.
Zincir kırılıyor
Geri kalmışlığın Sivas’a yakışmadığına karar veren kent yöneticileri, zinciri kırmak adına 2003 yılında gerçekleşen 4 Eylül Sivas Kongresi’nin yıldönümünde harekete geçiyor. Bakanlar Kurulu’nun ilk kez Sivas’ta toplanması, şehir için dönüm noktası oluyor; Sivas teşvik kapsamına alınıyor. Yasa sonrası başta yurtdışında yaşayan Sivaslılar olmak üzere birçok yatırımcı deyim yerindeyse kente akın ediyor.

Sivas Merkez OSB, bu dönemde yatırımların kalbi haline geliyor. Şu an Sivas OSB’de 64 firma yatırımlarını tamamlayarak üretime geçerken 40 firmanın yatırımı devam ediyor. Elinde çanta yurtdışı dahil yatırımcı avına çıkan Vali Canpolat, teşvikin bölge için şans olduğunu söylüyor. Hikayenin geri kalanını Canpolat’tan dinliyoruz: “Sivas, özünde sahip olduğu kaynaklarla çoktan harekete geçmeye çalışan bir devdi. Biz yatırımcı için ilin avantajlarını gün yüzüne çıkardık. Başlangıçta Sivas’ın doğal kaynaklarına dikkatleri çektik. Ardından geçmişte yapılan ancak bir türlü istenilen performansı gösteremeyen kamu yatırımlarını mercek altına aldık.”

Yatırımcı can suyu oldu
‘Gelin yatırım yapından’ ziyade Sivas’a yatırım ortamı yaratmaya çalıştıklarını söyleyen Canpolat, girişimlerle şehrin ileriye bakan ve üretime geçen bir yapıya büründüğünü anlatıyor. Yoğun çalışmalar sonrası şehrin kendi ayakları üzerinde durma inancını yakaladığını belirten Canpolat, kenti bir zihinsel devrimden geçirdiklerini ifade ederken yurtdışında başarılı olmuş Sivaslı yatırımcıların kendisine büyük destek verdiğine vurgu yapıyor. Sivas’ın önümüzdeki yıllarda ileri teknoloji yatırımlarının merkezi olacağını savunan Canpolat, bölgeye gelecek yatırımları potansiyeli değerlendirmeye yönelik yatırımlar ve talebi karşılamaya yönelik yatırımlar diye ikiye ayırıyor.

İkinci OSB için çalışmalar başladı
Sivas’a 5 yıllık kalkınma planı oluşturan Canpolat, gelişimin bu şekilde devam etmesiyle yatırımcılar için yeni yatırım alanları oluşturduklarını kaydediyor. Sivas Merkez OSB’nin misyonunu tamamladığını ve genişleme alanlarıyla büyümeye devam ettiğini kaydeden Canpolat, bölgenin ihtiyacı olan yatırım alanını oluşturmak adına 800 hektar alan üzerine kurulacak olan İkinci OSB için çalışmalara başladıklarını duyuruyor. “Sivas üretimin kalbi olacak” iddiasıyla yola çıkan Canpolat, 2. OSB’de eksiksiz altyapıyla hizmet vermek istediklerini ve bölgenin gelişimini sağlamak adına bölgedeki küçük sanayi sitelerini de o bölgeye götürmeyi planladıklarını anlatıyor. Yan sanayisi ve eksiksiz altyapısıyla bölgenin önemli bir kalkınma alanı olacağını kaydeden Canpolat, bölgede rekabet edebilir sektörleri toplayarak alanında bir ihtisas OSB yaratacaklarını açıklıyor. Sivas’ın kendisine hedefler koyan ve gelişen bir il haline geldiğini anlatan Canpolat, amaçlarını şöyle özetliyor: “Sivas bir sanayi şehrinden öte bir kültür kenti olmalıdır. Biz sanayide bilimi ve teknolojiyi kullanarak gelişmeyi düşünüyor ve kültür yanımıza hep sahip çıkmayı amaçlıyoruz.”

OSB, genişleme alanlarıyla büyüyor
Sivas Merkez Organize Sanayi Bölgesi Bakanlar Kurulu’nun kararıyla 1976 yılında İl Özel İdare, Belediye ve Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığı ile kurulmuş. 1989 yılında faaliyetine başlayan OSB, birinci ve ikinci kısım toplam 181 hektar alana sahip. Bölgede 189 sanayi parselinin tamamı 114 yatırımcıya tahsis edilmiş durumda. Sivas Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Bekir Sıtkı Eminoğlu, bölgenin atık su arıtma tesisi dışında tüm altyapısının tamamlanmış olduğunu söylüyor. OSB’de 65 aktif tesis bulunurken, inşaat halinde 47, proje halinde ise 2 fabrika yer alıyor. Eminoğlu, yatırım taleplerini almaya devam ettiklerini söylerken gelen yatırımcıyı geri çevirmemek adına genişleme alanını gündeme getirdiklerini ve üçüncü kısımda 220 hektarlık alanı OSB’ye dahil ettiklerini anlatıyor.

Genişleme alanında 265 sanayi parseli yer alırken bu bölgede 40 firmaya ön tahsis yöntemiyle arsa tahsisi yapılmış. Eminoğlu gelişmeleri paylaşıyor: “İmar planlarının onaylanma sürecine girdik. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın parselasyon ve asıl proje onaylamasının gerçekleşmesiyle yer tahsisleri yapılacak. Bölgede Türkiye’de alanında ilk denilecek fabrikalar yer alacak. İmar planları ile altyapı projeleri onaylanan üçüncü kısmın altyapı ihalesinin 2006 yılı içinde yapılacağını düşünüyoruz.”

Sivas OSB’nin marka sektörleri arasında; mobilya, demir çelik, tekstil, gıda ve mermer bulunuyor. Eminoğlu, yatırımcıları bölgeye davet ederken 5084 sayılı Teşvik Yasası’nın avantajlarını hatırlatma gereği duyuyor: “Yatırımcıya OSB’den bedelsiz arsa tahsis edilmektedir. En az 30 kişi çalıştırmaları şartıyla elektrikten yüzde 20 indirimli yararlanmaktadırlar. Bu oran otuz kişiden sonra çalıştıracakları her bir kişi için yüzde 0.5 artarak yüzde 50’ye kadar ulaşabilmektedir. Asgari ücret üzerinden işçilerin işveren payını ve gelir vergisi stopajını devlet karşılamaktadır. Sanayiciye daha iyi hizmet sunmak adına bölgenin ihtiyacı olan kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması için İŞGEM’i kurmuş bulunuyoruz. İlimizde acil nitelikli eleman ihtiyacı olan işkolları Ticaret ve Sanayi Odası ve Organize Sanayi Müdürlüğü ile birlikte belirlenmiştir. İŞGEM bu iş kollarında meslek kursları düzenlemektedir.”

İstihdamda 10 bin kişi hedefleniyor
Sivas OSB’de üretim halinde olan fabrikalarda toplam 3 bin 46 kişi istihdam ediliyor. Eminoğlu, aktif firma sayısının 114’e ulaştığında bu rakamın 6 bin kişiye ulaşacağına inanırken tevsi alanındaki firmaların işletmeye geçmesiyle istihdam sayısının 10 bin kişiye çıkmasını hedeflediklerini belirtiyor. Yürütülen projeler hakkında bilgi veren Eminoğlu; “400 metrekarelik idare binamız içinde bölge müdürlüğümüz ile sağlık istasyonumuz hizmet vermektedir. Yönetim kurulu başkanlığımızca yapılan 500 metrekarelik bina, gümrük müdürlüğü ile Orta Anadolu İhracatçılar Birliği’ne tahsis edilmiştir. 4 bin metrekarelik bir parsel, gümrük müşavirliği hizmetleri ve antrepo tesislerinin yapılması için kiraya verilmiştir. Bunun dışında 5 bin metrekarelik bir alanda da otel, lokanta, kafeterya, banka gibi sosyal tesislerin yapılması için fizibilite çalışmaları devam etmektedir” açıklamasını yaptı.

Yatırımlar devam ediyor
Sivas OSB’nin altyapısı atık su arıtma tesisi dışında 2003’te bitirilmiş. Eminoğlu, atık su arıtma tesisinin yapımına devam ettiklerini Sivas Belediye Başkanlığı ile protokol yaparak şehir şebekesine bağlandıklarını anlattı. Sivas OSB’nin altyapısının bitirilmesi için bugüne kadar 10 milyon YTL’yi aşan yatırım yapılmış. Eminoğlu, tevsi alanın kamulaştırma çalışmaları için 5 milyon YTL daha ödeme yapıldığını ilave yatırımlar için 10 milyon YTL’ye daha ihtiyaç duyduklarını açıklıyor. Eminoğlu, 220 hektar genişleme alanının altyapısı içinde yaklaşık 15 milyon YTL yatırımın şart olduğunu kaydediyor.

Marka yaratıyor
Sivas OSB’nin belli başlı markaları arasında Önyıldız İplik Sanayi, Estaş, Lefaks Tekstil Sanayi, Dörtgen Tekstil, Fimar Mermer, Emmioğlu Mermer, Tuğra Kanepe Sanayi, Özde Kanepe Sanayi yer alırken büyüme halinde birçok kuruluş gelecek vaadediyor. Sivas OSB’de faaliyet yürüten firmaların en büyük özelliği yurtdışına direkt ihracat yapıyor olması. Kişisel bağlantılarını kullanarak yurtdışında birçok ile showroomlar açan kuruluşlar ciddi ihracat rakamlarına ulaşıyor. Eminoğlu, ihracat rakamlarının her yıl katlanarak artış gösterdiğini belirtirken bölgeden yapılan ihracat hakkında bilgi aktarıyor: “Sivas’ın 2005 yılı ihracat rakamı 50 milyon dolardır. Bunun yüzde 90’ı bölgemizden gerçekleştirilmiştir. İhracatı artırmak için gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında toplantılar yapılmakta, düzenlenen fuarlara iştirak edilmektedir.” Sanayi tesislerinin gelişimini sürdürmesi için sanayi- üniversite işbirliğine hız vermeyi amaçlayan OSB, il genelinde üretim yapan sanayi tesislerine yönelik olarak teknoparkın kurulması için Cumhuriyet Üniversitesi ile işbirliğine gidiyor. Eminoğlu son olarak; ulaşım ağlarının ortasında yer alan Sivas OSB’nin altyapısı tamamlanmış, sürekli yatırım talepleri alan, 2006 sonrası elektriğini ve suyunu kedisi işleten bir OSB olma iddiasında olduklarını sözlerine ekliyor.

Ceylan: Ortak girişim grubu oluşturuyoruz
21. dönem Sivas Milletvekili işadamı Mehmet Ceylan, teşvik kapsamında yer alan Sivas’ın gelişimini sağlamak ve bölgeye yatırımcı çekmek için kolları sıvadı. Sivas’a olan vefa borcunu ödeyebilmek adına harekete geçtiğini, yurtiçinde ve yurtdışında yaşayan Sivaslı sanayiciler ile birlikte bölgeye dev bir yatırım yapacaklarını belirten Ceylan, “Almanya’da yaşayan Sivaslı yatırımcılar ile Türkiye’nin birçok şehrinde faaliyet yürüten sanayicileri biraraya getirerek ortak girişim grubu kuruyoruz. Yaklaşık 7-8 ortaklı girişim grubu Sivas’a yatırım yapacak. Sermayesi en az 100 milyon doları bulacak yatırımla tarım ve hayvancılık alanında entegre bir tesisin bölgeye kurulması amaçlanacak” dedi. Grup, bölgede yaklaşık 400-500 kişiyi istihdam etmeyi hedefliyor. Ceylan, projenin Sivas’a büyük fayda sağlayacağının atını çizerken kaynak olarak Avrupa Yatırım Bankası’nın desteğini alacaklarını anlattı.

Aynı zamanda Sivaslı Sanayici ve İşadamları Grubu Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Mehmet Ceylan, bölge sanayicileriyle işbirliği sağlamak amacıyla kurulan derneğin bölgeye maddi ve manevi destek sağladığını ve işbirliğine imza attığını aktardı. Ceylan şöyle konuştu: “İstanbul’daki Sivaslı işadamlarını biraraya getirmek ve onların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesini sağlamak amacıyla derneğimizi kurmuştuk. Dostluğu ve işbirliğini geliştirerek Sivas’a yatırım yapılmasını sağlıyoruz. Örneğin şu an dernek üyesi Efe Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Dursun, bölgede 200- 250 kişiye istihdam sağlayacak bir projeyi hayata geçiriyor.” Aynı zamanda Türkiye genelinde yaygın olarak bulunan Sivaslıları, bir üst platformda biraraya getirmeye çalışan Ceylan, Ankara’da ağırlıklı Sivaslı bürokratların bulunduğu Sivas Birlik Platformu’nu kurduklarını ve buna benzer bir çalışmayı İstanbul’da hayata geçireceklerini açıkladı. İstanbul Sivas Birlik Platformu, iş dünyası ve sanayicilerini kapsayacak. Ceylan: “Platformun oluşması için elimizden gelen desteği sunuyoruz. Sivas’ın uyanan dev olduğunu tüm Türkiye’ye göstermeye çalışıyoruz. Hem sanayinin hem kültür ve turizmin gelişimi için tüm Türkiye’deki Sivaslıları harmanlayıp ortak akılla önemli projeler geliştireceğiz. İstanbul Platformu bu anlamda önemli bir boşluğu dolduracak” diye konuştu. Aynı zamanda Sivas’ın başarılı işadamları arasında yer alan Mehmet Ceylan, 1987’de kurulan Atlas Group ile inşaat ve müteahhitlik alanında yurtiçi ve yurtdışında prestijli projelere imza atıyor.

Betta, Sivas’ın potansiyeline güveniyor
Teşvik sonrası bölgeye gelen Betta Alçı ve Yapı Kimyasalları, Sivas’ın doğal kaynak potansiyelini kullanarak alçı alanında büyüme kararı aldı. Geçen yıl yapı kimyasalları üretimine başlayıp inşaat malzemesi alanında 20 ürün çeşidine ulaşan Betta, 2005’te başlattığı alçı fabrikası yatırımını hayata geçirerek, şu an 270 ton alçı ve yapı kimyasalları üretim kapasitesine ulaştı. Betta Alçı ve Yapı Kimyasalları İşletme Müdürü Turhan Tunahan, Teşvik Yasası’ndan yararlanarak fabrikasının 1. etabının 2 milyon dolara mal ettiklerini projenin tamamlanması için 1.5 milyon dolar daha yatırım yapacaklarını aktardı. Tunahan, uzman oldukları bir alanda üretim yaptıklarına dikkat çekerken, yatırım için Sivas’ıtercih etme nedenlerini şöyle anlattı: “Sivas’ın alçı rezervinin iyi olması bizi bu alanda yatırma itti. İnşaat sektörünün gelişmesi de doğru bir alanda üretim yaptığımız gösteriyor. Alçı sektöründe hep yurtdışı kaynaklı dev firmalar faaliyet yürütmüş. Betta dünyanın en saf (yüzde 99) alçıtaşının bulunduğu Sivas’ta hammaddeyi son teknoloji ile işleyerek müşteriye sunacak. Yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan şirket olarak hem ülkemize hem Sivas’a katkı sağlayacağız.”

Alçı sektöründe uzun vadeli hedefler belirleyen Betta, perliti sıva alçı, kartonpiyer alçı, makine sıva alçı ile saten perdah alçısı üretiyor. Şirket alçı yatırımının ikinci kısmında alçı plaka sistemini hayata geçirecek. Tunahan, 5 yıl içinde günlük 600 ton alçı üretimi gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtirken ürünlerinin tüm Türkiye’de kullanılmasını sağlamak adına Türkiye genelinde 80 olan bayi sayısını geliştirmeyi düşündüklerini belirtiyor. Sektörün gelişimi açısından ihracatın kaçınılmaz olduğunun altını çizen Tunahan, Ukrayna, Rusya, Bulgaristan, Gürcistan’ın alçı talebinde bulunduğunu, üretim kapasitesinin artmasıyla sözkonusu ülkelere ihracat yapmak istediklerini açıklıyor.

Özbelsan, yapı elemanları alanında büyüyecek
Hazır beton, inşaat, ekmek, beton elemanları, kent mobilyaları alanında faaliyet yürütmek amacıyla 1988 yılında yüzde 99 oranında Sivas Belediyesi’nin hisseleriyle kurulan Özbelsan A.Ş., bin kişiye istihdam sağlıyor. Sivas’ın en büyük şirketleri arasında yer alan Özbelsan, son yıllarını yatırımla geçirerek, çevre illere de hizmet veriyor. Özbelsan A.Ş’nin Genel Müdürü Hasan Karaman, devir aldıklarında bir enkazla karşı karşıya kaldıklarını ancak kısa sürede Sivas’ın gururla dile getirdiği bir dev yarattıklarını söylüyor. 2005’te 3.5 milyon YTL bir yatırım yaparak beton elamanları alanında faaliyete başlayan Özbelsan, Sivas OSB içinde 94 dönümlük bir alanda 24 saat aralıksız üretim yapıyor. Kaldırım parke kaplamasından, çiçekliğe toplam 20 farklı alanda üretim yapan Özbelsan, önümüzdeki dönemlerde asfalt ve taş işleme tesisleri kurarak yapı elemanları alanında büyümeye devam edecek. Karaman, Özbelsan’ın ürünlerinin Erzurum, Amasya ve Ordu’da dahi kullanıldığını belirtirken başarılarının sırrını sürekli yatırım olarak dile getiriyor.

Genç Bilgi, Avrupa’ya kafa tutuyor
Ticari hayatına 1985 yılında kitap ve kırtasiye malzemesi satış ve pazarlama yapmak amacıyla başlayan Genç Bilgi Sanayi, 1997 yılından bu yana sanayi ve inşaat boyaları üretimi yapıyor. Günümüzde Laçin, Goldmix, Ekoline markalarıyla üretim yapan firma, Cumhuriyet Üniversitesi işbirliği ile sanatsal, hobi boyaları alanına da geçiş yapmış.

Genç Bilgi Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Laçiner, Türkiye’nin sanatsal ve hobi boyaları pazarının yüzde 80 oranında ithalata bağlı olduğu gerçeğiyle, ithalatın önünü kesmek adına yatırım kararı aldıklarını belirtiyor. Alanında Avrupa’nın dev firmalarına kafa tutan Genç Bilgi iç piyasa ile yetinmeyerek Avrupa Birliği ülkelerini de hedefliyor. 2005’te Alman şirketi Evsan GMBH şirketi ile yüzde 50ortaklığa giden kuruluş, Almanya’ya merkez ofis açarak bölge ülkelerine direkt ihracat gerçekleştiriyor. Laçiner, Avrupalılar’ın özel olarak üzerinde durduğu silika sıvaların üretimini gerçekleştirip ihracatı artırmayı planlıyor. Silika sıvayı Türkiye’de ilk üreten firma olacaklarını söyleyen Laçiner, ürün hakkında detaylı bilgi aktarıyor: “Boyadaki ürün gamını geliştireceğiz. Gelen talepler doğrultusunda silika sıvayı üreteceğiz. Yeni ürünün birçok avantajı bulunuyor; ısı, su ve soğuğa yalıtımlı. Yaklaşık 20 yıl garantili bir ürün. Yeniliklerimiz bununla da sınırlı değil, yakında yine büyük ağırlığı yurtdışına bağlı olan mürekkepleri de Genç Bilgi’den temin etmek mümkün olacak.” Yeniliklere açık olan ve her türlü gelişmeyi yakından takip eden Genç Bilgi, teşvikin etkisiyle farklı bir alanda yatırım kararı alarak son olarak klasör üretimine de el atmış. Yaklaşık 1.5 milyon dolar yatırım yapıp Avrupa’dan makine alımı yapan firma, tam kapasite çalıştığında günlük 10 bin adet klasör üretim potansiyeline sahip olacak.

Bak Çivi ve Tel Sanayi, modüler mobilya üretecek
Çivi ve inşaat teli üretmek amacıyla 1997’de kurulan Bak Çivi ve Tel Sanayi, farklı bir alanda üretime hazırlanıyor. Modüler mobilya üretmek istedikleri bilgisini veren Bak Çivi ve Tel Sanayi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Suat Düz, 2007’de teşvikten yararlanarak mobilya sektörüne gireceklerini ve yatırım için yaklaşık 1 milyon YTL’lik yatırım kararı aldıklarını açıkladı.

İlk aşamada Sivas’a yönelik üretim yapacaklarını anlatan Düz, yeni yatırımla birlikte en az 60 kişiye iş sağlayacaklarını altını çizerek şöyle konuştu: “Sivas’ta mobilya bir sektör haline geldi. Kendi markamızla üretim yapmayı düşünüyoruz. Mobilya’da hedefimiz ihracattır. Satışları kendimiz yapacağız. Modüler mobilya biraz daha kar marjı yüksek bir sektör. Bu alanda uzmanlaşmayı amaçlıyoruz.” Şu an OSB içinde 2 bin 300 metrekarelik bir alanda çivi ve inşaat teli üretim yapan firma, hem yurtdışı hem yurtiçi çalışıyor. Sivas Demir Çelik Fabrikası’nın TSMF’den ciddi bir üreticiye geçmesiyle bu alanda büyümeye devam edecekleri sinyallerini veren Düz, aksi halde hammadde sorunu yaşayan sektör kuruluşlarının fazla şansının olmadığını düşünüyor. Yıllık 9 bin ton çivi ve tel üretim kapasitesine sahip olan firma, kapasitenin ancak yüzde 30’unu kullanıyor.

Sektöre ilişkin sıkıntılarını anlatan Düz; “Hammadde Sivas’a uzak. İskenderun ve Çanakkale ağırlıklı hammadde yüksek maliyetlerle bize ulaşıyor. Şu anda tüm yatırımlar için Sivas Demir Çelik’in üretici bir firma tarafından TMSF’den alınmasını bekliyoruz.”

Aslı Mobilya, mağazalar zinciri oluşturuyor
Sivas’ın mobilya sektöründe önde gelen kuruluşlarından olan Aslı Mobilya, mağazalar zinciri oluşturarak müşteriye ulaşmayı amaçlıyor. İlk aşamada 10 mağazayla perakende sektörüne adım atan Aslı Mobilya, İzmir, Antalya, İstanbul, Ankara, Sivas’a mağaza açacak. Mağazalar zincirinde ev dekorasyon ürünlerine de yer verecek olan kuruluş, evin ihtiyacını A’dan Z’ye karşılamayı amaçlıyor.

Aslı Koltuk Yatak Kanepe Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Özdemir, Türkiye’de mobilya alanında üretim yapan firmaların kar marjlarının daralmasıyla perakende sektörüne odaklandıkları bilgisini vererek şöyle konuştu: “Aslı Mobilya Sanayi, 2000 yılında Sivas’ta kanepe yapmak amacıyla kurulmuş, gelişen sektörle birlikte ürün gamını yatak, baza, kanepe ve modüler mutfak, modüler mobilya üretimi olarak geliştirmiştir. Fabrikasında toplam 120 kişiye istihdam sağlıyor. Mağazalar zincirine girerek de üretim kapasitemizi artırmayı amaçlıyoruz. Bu amaçla yeni bir yatırım kararı aldık; 5 bin metrekare olan üretim hattını 10 bin metrekareye çıkarma düşüncesindeyiz.” Modüler mobilyada Çin’in dünya piyasalarında aktif olarak yer almaya başladığına vurgu yapan Aydemir, zor durumda kalmamak adına kendi markalarıyla yurtdışına açılacaklarını söyledi. Romanya, Macaristan, Belçika ve Irak’a üretim yapan Aslı Mobilya, sektörün gelişimi ve üretim kapasitesinin artmasına paralel olarak Balkan ülkelerine ihracatı düşünüyor.

Ocaklar, 2007’de ihracata odaklanacak
Elektrik panosu ve yangın dolabı imalatı yapan Ocaklar Makine Sanayi, pazar payını geliştirmek adına savaş veriyor. Firma, şu an yüzde 4 ve 5’lerde seyreden pazar payını yüzde 15’lere çıkarmayı hedeflerken 2007’de ihracata başlamayı amaçlıyor.

Ocaklar Şirket Müdürü İlhan Ocak, ticaret hayatına 1973’te elektrik panosu ve yangın dolabı üretimiyle başlayan Ocaklar’ın, 1998’den bu yana Sivas OSB’de üretim yaparak sürekli bir gelişim çizgisi oluşturduğunu söyledi. Şu an yıllık 600 ton sac işleme kapasitesini önümüzdeki günlerde bin tona çıkarma gayretinde olacaklarını belirten Ocak, makine parkuruna 2 CNC tezgah daha katacaklarını anlattı. Biri yerli ve biri de Finlandiya’dan olmak üzere iki makine alan Ocaklar, son teknoloji kullanarak sektörün önde gelen kuruluşlarından biri olmak istiyor. Hızlı bir gelişim seyreden sektörde zaman zaman sorunlarla boğuştuklarına dikkat çeken Ocak, “Hammadde fiyatlarındaki iniş ve çıkışlar bizleri olumsuz etkiliyor. Ayrıca dönem dönem merdiven altı üretim yapan kuruluşlarla rekabet içine giriyoruz” dedi. AB sayesinde yangın dolabı kullanma bilincinin gelişmeye başladığının da dikkatleri çeken Ocak, Türkiye’nin batısında belli bir bilinç oluştuğunu ancak doğu da henüz istenen bilinç düzeyine ulaşılamadığını anlattı. Ocak hedeflerini şöyle özetledi: “Bu yıl TÜV’den CE yeterlilik belgesini alacağız. Ana hedef Avrupa ülkelerine direkt ihracat. Sektörümüzün önü açık. AB sayesinde belli bir gelişim çizgisi yakaladık. İhracat yaparak da firmamızın gelişimini sürdürmek gayretindeyiz.”

Zara Bal, marketler zincirini hedefliyor
Ticari hayatına 1990’da adım atan Ümit Emeç, Sivas’ın kendine has çiçek florasından Zara Bal’ı üretiyor. Balın markasını Sivas İlçesi Zara’dan etkilenerek oluşturduğunu söyleyen Emeç, gerek bölgenin özel çiçek florası, gerekse sunum kalitesiyle sektörde farklı bir yer edinmeyi amaçladıklarını belirtirken 2007’de marketler zincirine girmeyi amaçladıklarını belirtti.

Yıllık 3 bin ton çiçek balı üretimi yapan Emeç, Zara Balı’nın hiçbir şekilde diğer bölge ballarıyla harmanlanamadığını, dolayısıyla kendilerine has müşteri portföyünün oluştuğunu kaydetti. Üretimlerinin yüzde 90’ını 28 ilde bölge bayilikleri oluşturarak iç piyasaya sunan Zara Bal, geri kalan yüzde 10’luk kısmını ise Almanya, Hollanda ve İspanya’ya ihraç ediyor. Sektörde büyümek istediklerini ancak tamamen tabiatın kendilerine verdiği kadarıyla yetinmek zorunda kaldıklarını ifade eden Emeç, “Belki kapasiteyi artırmak mesele değil ama aynı kalitede üretim yapmak, denetimi elden bırakmamak şart. Bu nedenle büyümemizi belli bir hedef dahilinde yürütüyoruz. Şu anda bal kalitesini daha da artırma ve arıcı portföyümüzü geliştirmek için çalışıyoruz. Sivas’ta 90’ının üzerinde arıcı ile çalışıyor, 25 ile 30 bin kovandan al topluyoruz” dedi. Emeç, sadece bal ürettiklerinin altını çizerken sektörün en iyisi olmayı amaçladıklarını belirtiyor.

Öykü’den Hollanda’ya toptan dağıtım deposu
Sivas’ta mobilya denilince ilk akla gelen isimlerden olan Muhsin Yağmur, 2 yıl önce kurduğu Öykü Mobilya ve Ahşap Eşya Sanayi ile yine ilkleri yaratma peşinde. Ticari hayatına 1972’de başlayıp, 1994’te mobilyanın fabrikasyona geçmesinde büyük emeği geçen Yağmur, My Fabella markasıyla Sivas OSB’de üretim yapıyor. Öykü Mobilya’yı kurdukları hafta ilk ürünlerini 6 Avrupa ülkesine ihraç eden Yağmur, ürünlere yeni fonksiyonlar katarak kendilerine farklı bir kulvar edinmeyi amaçlıyor. İç pazarda 80 bayi ile tüm Türkiye’ye üretim yapan Öykü Mobilya’nın yurtdışında Fransa ve Almanya’da kendi showroomları bulunuyor. Henüz yeni bir tesis olmalarına rağmen geçmişin tecrübesiyle yolu çabuk bulduğunu söyleyen Yağmur, şöyle konuşuyor: “Sivasmobilya alanında sözsahibi bir kent olacak. Öykü Mobilya, büyüyerek bu kentin en önemli mobilya üreticileri arasında yerini alacak. Ek yatırım yaparak modüler mobilya olanında büyümeye devam edeceğiz.”

Yağmur, oturma grubu, kanepe, yatak, koltuk takımı, baza ve modüler mobilyada sektörün önde gelen kuruluşlarından biri olacaklarını ve yurtdışında Hollanda’ya toptan dağıtım deposu kurarak, tüm bölge ülkelerine ihracat yapacaklarını açıklıyor.

Sivas Yalçınlar, çekicilere ağırlık verecek
Metal ürünlerinde 15 yıllık tecrübesini sanata dönüştüren Sivas Yalçınlar Metal Ürünleri, sektörlere özel hizmet sunuyor. Firma, metal ve metal ürünleriyle ilgili; otomasyon sistemleri, makine bölme- kaplama ve aksesuarları, çelik konsorsiyum, iç ve dış dekorasyon için ferforje, hayvan taşımacılığı ile ilgili römork çeşitleri, tır ve kamyon için yükleme rampaları, ağıl bölümleri, prefabrik ağıl, at ağıl bölümleri, balkan demirleri ve korkulukları üretiyor.

Sivas’ın teşvik kapsamına alınmasıyla harekete geçen şirket kurucusu Hulusi Yalçın, toplam bin metrekarelik bir alanda yurtiçi ve yurtdışına hizmet sunduklarını belirtiyor. Yalçın, her yıl farklı bir sektöre odaklanarak uzmanlaşma sağladıklarını ve bu yıl çekicilere ağırlık vereceklerini anlattı.

Asıl amacının fabrikalara makine üretmek olan Sivas Yalçınlar Metal Ürünleri, üretiminin yüzde 95’ini Hollanda, Belçika, Almanya ve Fransa’ya gönderiyor. Sektörde en büyük sorunlarını hammadde ve vasıfsız işçi olarak açıklayan Yalçın, “Yurtdışı ağırlıklı çalıştığımız için kaliteli demir hammaddesine ulaşamıyoruz. Üretim kapasitemizi artırmak için kaliteli demir ithal edeceğiz. Sivas’ta bir cıvata dahi bulamadığımız oluyor. Ancak yılmayacağız ve üretim yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Dendi Mobilya, teknolojiyle farklılaşıyor
Dendi Mobilya ve Ahşap Ürünler, Sivas’ın çiçeği burnunda firmalarından. Teşvik sonrası kurulmuş ve modüler mobilya ve Amerikan panel kapı imalatı yapıyor.

OSB içinde toplam 3 bin 500 metrekarelik alanda 2 trilyonu aşkın yatırımla üretim yapan Dendi Mobilya, toplamda 45 kişiye iş sağlıyor. Firmanın ürünleri arasında; yatak odası, genç odası ve ofis mobilyaları yer alıyor. Dendi Mobilya Şirket Müdürü Uğur Karaoğlu, önümüzdeki günlerde üretimi 3 bölüme ayırarak; paket yatak ve genç odası üretimi, panel kapı ve mutfak takımı üreteceklerini ve Türkiye’nin tüm bölgelerine ulaşacaklarını belirtiyor. Karadeniz Bölgesi’ne Samsun’dan, Akdeniz Bölgesi’ne Adana merkezden, İç Anadolu’ya Sivas, Tokat, Yozgat ve Çorum’dan ulaşan Dendi Mobilya, üretim alanlarıyla bölgenin lider kuruluşu olmak istiyor. Karaoğlu, sahip oldukları teknolojik imkanlarla sektörün ikinci büyük şirketi olduklarını ileri sürüyor. Karaoğlu, ürünlerinin özelliklerini ise şöyle açıklıyor: “Kaliteli üretim anlayışı, hızlı hizmet, sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurma ve piyasadaki gelişmeleri yakından takip etme en önemli artımız.”

İnşaat sektörünü gelişimine paralel kapı alanında üretimi artıracak olan Dendi Mobilya, şu an günlük 100 adet olan kapı üretimini önümüzdeki günlerde 400’e çıkaracak. Kapı üretimlerini geliştirmek adına yeni bir yatırım kararı alan Karoğlu, “Otomatik boya sistemi ve kurutma sistemi oluşturarak daha fazla kapı üretmeyi düşünüyoruz.Teknoloji yatırımı yaparak kaliteden taviz vermiyoruz. Kısa bir süre içinde kapı sektöründe aranılan firmalar arasında yerimizi alacağız” iddiasında bulundu. Dendi Mobilya, günlük 10 yatak odası, 10 genç odası, günlük 30 metrekare mutfak takımı üretiyor.

Bio-Vet, suni tohum üretecek
Veteriner aşıları üretimi, viral, bakteriyal ve parazit aşılar üretmek amacıyla kurulan Sivas’ın ilk aşı fabrikası Bio-Vet Aşı, hastalık teşhis laboratuvarı ile suni tohum yatırımına hazırlanıyor. Bio-Vet ortaklarından Çetin Yıldırım, Türkiye’de sektörün oldukça hızlı geliştiğini kabul ederek yeni bir yatırıma hazırlandıklarını ve ülkede ilk kez hastalık teşhis laboratuvarı kurmayı düşündüklerini belirtiyor. Yeni yatırım için 1 milyon doları gözden çıkaran Yıldırım, projenin içeriği hakkında bilgi aktarıyor: “Geçmişte ve günümüzde hastalık teşhisini devlet enstitüleri yapıyordu. Dolayısıyla sonuçlar çoğu zaman tarafsız olmuyordu. Özel sektör kuruluşu olarak yeni bir proje hayata geçiriyor ve hastalık teşhis laboratuvarı kuruyoruz. Projemiz sektöründe bir ilktir. Proje sayesinde hayvanlardan alınan kan örnekleriyle tahliller yaparak hastalık teşhisi ve tedavisinde bulunacağız.”

Devletin aşılama yapan veterinerlere destek verdiğini kaydeden Çetin, kendilerinin de mutlak desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. Yatırımları bununla da sınırlı kalmayan Bio-Vet, Sivas Valiliği, Cumhuriyet Üniversitesi işbirliği ile yeni bir proje daha hayata geçiriyor: Suni tohum merkezi. Sivas’ta hayvancılık sektörünün önünü açmayı düşündüklerini belirten Yıldırım: “Suni tohum merkeziyle Türkiye’de hayvancılık sektörünün ıslahını amaçlıyoruz. Süt ve et verimliği artırma gayesinde olacak merkez, hayvan cinslerinin korunması ve ıslahını da sağlayacak. 40 bin metrekare açık, 5 bin metrekare kapalı alanda bir tesis kuracağız ve yaklaşık 2.5 milyon dolar yatırım yapacağız.” 2001 yılında 2.5 milyon dolar yatırımla kurulan Bio-Vet’in şu an 8 ürün çeşidi bulunuyor.

Özde modüler mobilyaya giriyor
Mobilya sektöründe Sivas’ın en büyük kuruluşları arasında yer alan Özde Mobilya, sadece kendi ürünlerinin yer alacağı mağazalar zinciri oluşturmak için kolları sıvadı.

Özde Mobilya Ortaklarından Ali Aksu, Özde markasıyla A’dan Z’ye bir evin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak mağazalar zinciri oluşturacaklarını bu nedenle 2007’de modüler mobilya üretimine başlayacaklarını duyurdu. Modüler mobilya pazarının hızla büyüdüğü gerçeğiyle böyle bir karar aldıklarını söyleyen Aksu, yeni yatırım için 3 milyon doları gözden çıkardıklarını ve yaklaşık 100 kişiye daha istihdam sağlayacaklarını kaydetti. Mobilya alanında Kayseri ile rekabet halinde olduklarını söyleyen Aksu, yarışta Sivas’ın artılarının daha fazla olduğunu savunarak şöyle konuştu: “Sivaslı mobilya üreticilerinin hepsi birinci sınıf malzeme kullanıyorlar ve rakiplerine oranla daha uygun fiyatlı satıyorlar. Sektörde özgün modeller üretiyor ve kendimize özel müşteri kitleleri oluşturuyoruz. Gelişim çizgisini bozmayan Sivas, Türkiye’nin mobilya merkezi olacaktır” açıklamasını yaptı. Sürekli Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları yürüten Özde Mobilya’nın 30’a yakın koltuk, 8 kanepe, 5 yatak odası ve 3 çeşit baza çeşitliği bulunuyor. Ağırlıklı iç piyasa çalışan Özde Mobilya üretiminin yüzde 25’ini Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Avusturya’ya ihraç ediyor. Sivas OSB’ye 3.5 milyon dolar yatırıp yapıp 10 bin metrekare kapalı alanda 160 kişiye istidam sağlayan Özde Mobilya’nın Türkiye genelinde 180 bayisi bulunuyor. Lefaxx, Avrupa’da mağazalaşma yolunda.

Teşvik sonrası doğduğu topraklara ahde vefa borcunu ödeyebilmek için yatırım yapan Yaşar Önder, 120 günde faaliyete geçirdiği Lefaxx Tekstil ile yüzde 100 ihracat yapıyor. Denim kumaşı üreten firma, 15 ülkede 58 noktada müşteriyle buluşuyor.

Lefaxx Tekstil Genel Müdürü Mürsel Önder, 120 günde bitirilen fabrikanın 340 kişiye istihdam sağladığını söyledi. Tekstil sektöründeki sıkıntıların yakından takipçisi olduklarını belirten Önder, ayakta kalmak ve başarıl olmak adına yeni yatırımlara yelken açtıklarını belirtiyor. Avrupa’da mağazalar zinciri oluşturmaya çalışan firma, İtalyan ortakla Türkiye’ye denim fabrikası kurmaya hazırlanıyor. Önder, Pavarotti markasıyla satışlar yaptıklarını ve sektörde tercih edilir bir marka olduklarına dikkat çekerek, yeni yatırımlarla büyümeye devam edeceklerini anlattı.

Önder şöyle konuştu: “İtalyan ortakla 16 bin metrekarelik bir alanda yeni bir yatırım düşünüyoruz. Şu an fizibilite çalışmaları sürüyor. Kanaatimce yaklaşık 10 milyon euro yatırım yapacağız. Ayrıca hem Türkiye içinde de mağazalaşarak ürünlerimizi daha fazla müşteriye sunacağız.”

Yuvacı, çorapta üretim kapasitesini artırıyor
Yuvacı Tekstil, Gezgin ve Green line markalarıyla yurtiçi ve yurtdışına kadın, erkek ve çocuk çorapları üretiyor. OSB’ye 2006 yılı içinde taşınan Yuvacı Tekstil, üretimini 25 bin metrekare açık, 9 bin metrekare kapalı alanda sürdürüyor.

Yuvacı Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı H. İbrahim Karademir, üretimlerinin yüzde 40’ını ihraç ettiklerini söyledi. Çorapta marka olmanın zorluğuyla baş başa kaldıklarını belirten Karademir, her şeye rağmen büyümeye devam edeceklerini ve şu an günlük 10 bin 250 çift olan çorap adedini 25 bin çifte çıkarmak için çalıştıklarını belirtiyor. Çin ve Uzakdoğu’dan kaynaklı ciddi bir rekabetle karşı karşıya kaldıklarını kaydeden Karademir, ileri ki dönemlerde yatırımları farklı alanlara kaydıracakları sinyallerini veriyor. Çorapta ihracatın kendileri için başarı olduğuna dikkat çeken Karademir şöyle konuşuyor: “Rekabetten korkmak olmaz. Şu anda sektörde dengelerin nasıl değiştiğini izliyoruz. Ama yıkılmadık, ve ayakta kalmaya devam edeceğiz. En az 7-10 yıl bu sektörde faaliyet yürütmek amacındayız. Zorlu bir süreç bizi bekliyor. Bunun farkında olarak maliyetleri azaltmak ve daha fazla ülkeye ihracat yapmak için çalışacağız.“ Sektörde faklılaşma adına bir dizi yenilikler getiren Yuvacı Tekstil sipariş olması halinde organik çorap üretimine başlamayı amaçlıyor.

SBB Vana, çıkışı ihracatta arıyor
Sivas 4 Eylül Sanayi Sitesi’nde küçük bir atölye şeklinde faaliyetlerine başlayan SBB, OSB’deki yeni fabrikasında kelebek vana, küresel vana ve flanş üretimleri yapıyor. SBB Vana ve Armatürleri Sanayi Yetkilisi Sedat Özkan, ürünlerinin her türlü kalorifer tesisatlarında, sıcak ve soğuksu tesisatlarında, sulama hatlarında, akaryakıt, fuel-oil, motorin, benzin depo ve hatlarında yani akışkanın kontrol edilmesi gibi birçok alanda kullanıldığını söyledi.

Yıllık 18 bin vana ve 100 bin adet flanş üretim kapasitesine sahip olan SBB Vana, kapasitesinin yaklaşık yüzde 20’si kullanıyor. Özkan, neden düşük kapasite ile çalıştıklarını şöyle anlatıyor: “Uzakdoğu ürünlerinin ülke piyasasında ciddi anlamda yer bulmuş olması bizi olumsuz etkiliyor. Uzakdoğu ürünleri ucuzlukları sebebiyle tercih edilmektedirler. Bu da haliyle firmamızda kapasite kullanım oranımızı düşürmektedir.” Rekabette ayakta kalmak için ihracata odaklanan SBB Vana, 2005 yılı sonunda Bulgaristan’a yapılan ihracattan olumlu sonuçlar almış. Özkan, bu yıl itibariyle yine Bulgaristan’a ve Ortadoğu ülkelerine, ihracat yapılmasını hedeflediklerini belirtiyor. Hedefleri hakkında bilgi veren Özkan, “Üretim hattımızı güçlendirmek ve kendi dökümhanemizi kurarak kendi ürünlerimizin ve iç piyasanın başka döküm ihtiyaçlarını karşılamak. Ülke genelinde bayi teşkilatını güçlendirerek, yeni pazarlara ulaşmak ve Uzakdoğu ürünlerine karşı satışlarımızı artırmak amacındayız.”

Sivas Alüminyum’un hedefi 40 milyon dolarlık ihracat
Metal işkolunda pazarlama ağırlıklı çalışan Sivas Alüminyum, üretiminin yarısından çoğunu ihraç ederek, 40 milyon dolarlık döviz girdisi sağlamayı hedefliyor. İstanbul’da 1976 yılında kurulan Sivas Alüminyum’un 1996 yılında Sivas Organize Sanayi Bölgesi’nde üretime başladığını belirten Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Saçlı, “Kendi memleketimiz olan Sivas’a yatırım yapmak için çalışmalara başlamış, alüminyum profil üretimi için kolları sıvamıştık. Çalışmalarımız boşa gitmedi. Yıllık üretim miktarımız 4 bin 600 ton. Sivas Alüminyum olarak Sürekli ihracat gerçekleştirdik. Amacımız bu yıl üretimin yüzde 50’sinden çoğunu ihraç ederek, 40 milyon doların üzerinde döviz girdisi sağlamak” dedi.

Sivas Organize Sanayi Bölgesi’nde 22 bin metrekare açık alan ve bu alan üzerinde oluşturulan 8 bin metrekare kapalı sahada 50 dolayında çalışanı ile yörenin ihtiyacı olan alüminyum profil ve alüminyumdan mamul diğer ürün çeşitlerini imal ettiklerini söyleyen Saçlı, Almanya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre gibi birçok Avrupa ülkesine de ihracat yaptıklarını söyledi. Sivas Alüminyum, ana ürünü olan perde kornişinde Türkiye gereksiniminin yüzde 60’ını karşılıyor. Müşteri memnuniyetini ilke edinmiş olarak bugün tüm ürün yelpazesinin yanı sıra müşteri talepleri doğrultusunda ivedilikle özel kalıplar da hazırlayan Sivas Alüminyum, uzman kadrosuyla hizmet veriyor. Saçlı, şunları söyledi: “2001 yılından itibaren ISO 9001 kalite sistemi kurgulandırma çalışmalarını başlattık. 2005 yılında lak tesisi fizibilitesini sonuçlandırdık. Personel istihdamını en üst düzeye çıkardık. Amacımız, Sivas Alüminyum’u dünya markası yapmak.”

Anadolu Tıp: Türkiye’nin ilk lens fabrikası
Türkiye’nin ilk lens üretim tesisi Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ile emekli diş hekimi Abdürrahim Kılınç tarafından 50 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirildi. Anadolu Tıp Yönetim Kurulu Başkanı ve projenin fikir babası olan Abdürrahim Kılınç, 2 yıllık bir hazırlık sürecinde TÜBİTAK MAM ve Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı’ndan (TTGV) Ar-Ge çalışmalarında destek aldıklarını ve Zaraccom markasıyla üretim yapacaklarını duyurdu.

Yıllık 1 milyon adet lens üretmeyi hedefleyen Anadolu Tıp, intraoküler lens ithalatının tamamını durdurmayı hedefliyor. Kılınç, kapasiteye bağlı olarak başlangıçta ithal edilen kontakt lensin yüzde 20, tam kapasiteye ulaşıldığında ise yüzde 50’lik kısmını karşılayacakları bilgisini veriyor. Anadolu Tıp A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan vekili H.Osman Yıldırım da, Ekim ayı sonunda Zarraccom markası ile Türkiye’de lens satışına başlayacaklarını söyledi. Türkiye, yılda bir milyon adetin üzerinde kontakt lens, 400 bin adetin üzerinde de intraokular lens ithal ediyor. Lens ithalatı, Almanya, Hollanda, Fransa, ABD ve İsrail gibi ülkelerden Türkiye’de faaliyet gösteren 10 büyük distribütör tarafından gerçekleştiriliyor. Amerika’nın Alcon ve Lol, Fransa’nın Dr. Smith, Almanya’nın Ciba, İsrail’in Hanita ve Hollanda’nın Netherland markaları, Türkiye ve dünya lens pazarlarına hakim markalar arasında yer alıyor.

Net-Bor, Anadolu’da yaygınlaşıyor
Dizayn Boru ortaklığı ile 2004’te Sivas’ta kurulan Net-Bor, kırılmaz atık su borusu üretimi yapıyor. OSB içinde bin 300 metrekare kapalı alanda üretim yapan Net-Bor, Mayıs 2006’dan bu yana HDPE 100 (PE100) temiz su borusu üretimine başlamış. Her ürünü Dizayn teknolojiyle ürettiklerini belirten Net-Bor Yönetim Kurulu Başkanı Emin Aydın, pazardaki boşluğu değerlendirerek bu alanda yatırım kararı aldıklarını belirtti. Aydın, “Aslında dizayn Grup’un böyle bir amacı vardı. Ortaklık teklifini onlardan aldık. Dizayn Grup’un teknolojisinden yararlanarak yaklaşık 1 milyon 100 bin euro yatırım yaparak tesisi kurduk. Ürünlerimizi Sivas’ın doğusu, batısı kuzey ve güney hattına gönderiyoruz” diye konuştu. Üretim kapasitesi hakkında bilgi veren Aydın, “Yıllık bin ton hammadde kullanarak yaklaşık 60 çeşit atık su ve içme su borusu üretiyoruz. Dizayn Boru’nun kalitesi ve teknolojisini artık tüm dünya kabul etmiş. 2006 sonu ile 2007’in ilk yarısında PPRC temiz su borusu ile korige boru üretmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Net-Bor, kapasiteyi yüzde 100 artırarak Anadolu’nun boru sektöründe aranan firması olmayı amaçladıklarını söyledi.

Sivas Sünger, sert süngerde iddialı
Özyıldızlar Petrol, Sivas Sünger markasıyla mobilya sektörüne yönelik alanında ilk olarak sünger üretimi yapıyor. OSB içinde 3 bin metrekarelik alanda üretim yapan Sivas Sünger, yıllık 72 bin metreküp sünger üretim kapasitesine sahip.

Özyıldızlar Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Yıldız, Yozgat ve Sivas’a yönelik üretim yaptıklarını ve kapasiteyi artırma çalışmaları içinde olduklarını söyledi. OSB içinde 1 milyon 750 bin dolar yatırım yaparak kurulan Sivas Sünger, sektörün gelişiminden memnunluk duysa da vadeli satışlardan oldukça rahatsız. Özellikle sert süngerde büyük başarı elde ettiklerini belirten Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mobilya alında yatırıma hazırlanıyoruz. Böylece kendi süngerimizi de kullanmış olacağız. Yurtdışına yönelik kurulacak mobilya üretim tesisi yine OSB içinde yer alacak.” Sünger satışından sorun yaşanmaz ise mobilya sektöründeki yatırımı erteleyebileceklerini belirten Yıldız, özellikle sert sünger alanında büyük başarı elde ettiklerini söylerken bu alanda her türlü sünger ihtiyacını karşılayabilecek seviyeye geldiklerini düşünüyor. Sivas’ın aylık 6 bin metreküp sünger tüketimi bulunduğunu açıklayan Yıldız, Sivas’ın sünger ihtiyacını Sivas Sünger olarak karşılayabilecek kapasitede olduklarını ve kendilerinin pazarda boşluğu doldurduğuna vurgu yapıyor.

Sektörün ilk üretici olarak başlangıçta büyük sorun yaşadıklarına dikkatleri çeken ve yeni yatırımcıları uyarma gereği duyan Yıldız, “Kalifiye eleman sorununu ciddi eğitimler alarak kapattık. Kalitede sorunuz yok. Bu nedenle pazarımızda oldukça iddialıyız. Sivas’ta faaliyet yürüten mobilya üreticilerinin ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahibiz. Sünger alanında da yeni ürünleri çıkarmak gayretindeyiz” diye konuştu.

STM, bisiklet üretiyor e-ticaretle satıyor
Sivas Ticaret Merkezi (STM), ticaret hayatına 20 yıl önce bisiklet yedek parçası üretmek amacıyla başlamış. Daha sonra bisiklet toptancılığına başlayan firma, şu an OSB’de 12 farklı modelle bisiklet üretimi yapıyor.

Sivas Ticaret Merkezi (STM) Dayanıklı Tüketim Mamulleri Bisiklet Çocuk Gereçleri Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Kurt, yeni tesislerinde 2006 yılında 6-7 bin bisiklet üretimi yaptıklarını, Türkiye’nin ulusal bisiklet markasını yaratmaya çalıştıklarını anlattı. Bisiklet pazarının gün geçtikçe büyüdüğünü kaydeden Kurt, Sivas merkezinden 20 şehre bisiklet satışları yaptıklarını açıklıyor. Uzman oldukları alanda üretim yapmalarının büyük başarı getirdiğini kaydeden Kurt, “Üretimden sonra yurtdışına ihracat da hedefliyoruz. Şu anda bisiklet parçalarının Çin’den gelmesi çok büyük sorun değil. Ürün olarak biz de Tayvan menşeli ürünleri kullanmaya çalışıyoruz. Ancak Çin’den komple bisiklet gelmesi sektörün gelişimini olumsuz etkileyecektir. Sektörün gelişimini sürdürmesi halinde gelecek yıl 35 şehre bisiklet satmayı amaçlıyoruz” dedi. Sipariş üzerine özel bisiklet üretimi STM, bebekten, ceptelefonuna yaklaşık 2 bin çeşit ürünü e-ticaret yöntemiyle satarken Anadolu’nun e- ticaret alanında önemli kuruluşlarından biri olmayı amaçlıyor. Kurt, 2.5 aylık süreçte Türkiye’de 70’e yakın şehre e- ticaret yöntemiyle ürün satışı yaptıklarını belirtiyor. STM’nin e-ticaret sitesi günlük 3 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor.

Fimar Mermer geçmişten geleceğe bakıyor
Mermer sektöründe ticari hayatına 1986’da adım atan Fimar Mermer, 2005’te yeni bir şirket organizasyonuna giderek kendine yeni bir sayfa açtı. Mehmet, Ahmet ve İbrahim Emmioğlu kardeşlerin girişimleriyle kurulan Fimar Mermer, kısa sürede sektördeki tecrübesini kullanarak Sivas’ın önde gelen mermer kuruluşu arasında yerini aldılar.

İbrahim Emmioğlu, kuruluş öykülerini şöyle anlattı: “Amasya’da mermer fabrikamızın temelini atıp kısa süre içinde inşaatı tamamladık. Hemen ardından fabrikada üretimde kullanılmak üzere gerekli olan Makine ve teçhizatların temini sağlanarak 2005’in son çeyreğinde üretime geçtik. Ayrıca fabrikada iş gücünü sağlamak amacıyla 70-80 personeli istihdam ettik.” Amasya’daki fabrikanın yanı sıra Sivas OSB’de ikinci fabrikanın temellerini atan Fimar Mermer, yeni fabrikanın inşaatını da yine 2005’in sonunda tamamlayarak 2006’da üretime başlamış. Sivas’taki fabrikada yaklaşık 35 kişiye iş sağlanırken, üretim kapasitesini artırmak adına çalışan şirket, Amasya’daki üretim faaliyetlerini hızlandırarak modernizasyon çalışmalarını hızla sonuçlandırmış. Emmioğlu, tüm yatırımlar devam ederken Sivas’tan ihracat yapan ilk 5 şirket arasında yer almalarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu anlatıyor. 2005 yılında Türkiye ve dünya da mermer sektöründeki gelişmeleri takip etmek, yeni pazarlar bulmak adına sıkı bir araştırma süreci geçiren Fimar, yerli ve yabancı ihtisas fuarlarını kaçırmıyor. 2005 sonrası yaklaşık 10 milyon YTL’lik yatırıma imza atarak hızla geliştiklerinin altını çizen Emmioğlu, üretimlerin yüzde 60’ını başta ABD olmak üzere Çin, Singapur, Endonezya, Malezya gibi ülkelere ihraç ettiklerini açıklıyor.

İsmail Gülle: Sivas’a sahip çıkmalıyız
Gülle Entegre Tekstil İşletmeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Sivas dışında iş yapan sanayiciler olarak Sivas’a her zaman sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Sivaslı sanayici olarak görüş bildiren Gülle, “Sivas yıllar boyunca dışarıya en çok göç veren birkaç ilden biri olmuştur. Ama Sivaslı işadamları Sivas dışında başarılı olmuş, ticaret ve sanayide başarılı işler yapmış, kurdukları dernek, vakıf ve şirketler kanalıyla Sivas'a dışarıdan hizmet etme imkanını sağlamışlardır. Sivas, teşvik bölgesi içindedir ve bu fırsatı değerlendirmek zorundadır. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte yerini almalı, bölgenin sahip olduğu avantajları iş hayatına kazandırmalı, Sivas ve Sivaslı bu işten karlı çıkmalıdır” diye konuştu.

2001 yılında enerji yatırımı ile kendi ihtiyacı olan elektriği üreterek temiz ve rekabet edebilir maliyet avantajına sahip bir kuruluş olan Gülle Tekstil, tekstil sektöründeki son dönemlerdeki gelişmeleri de bertaraf etmeye çalışıyor. Bünyesinde sürekli yenilikler yapan Gülle Tekstil’in vizyonu içinde; denemeler ve araştırmalar sonucu farklı ürün yaratma, İTKİB'in ve diğer fuar organizasyonlarına katılarak, yurtdışı firma tanıtımı, ürün tanıtımı, yeni pazarlara, ülkelere açılma ve yeni müşteriler bulma yer alıyor.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


Anladığım kadarıyla bu haber 2005 senesi civarında hazırlanmış. 2004 senesinde başta eski başbakan yardımcımız Sayın Abdüllatif Şener ve eski valimiz Sayın Hasan Canpolat önderliğinde şehrimiz için ciddi bir sanayi hamlesi yapılmıştı. Bunun neticesinde bu gün OSB'de faaliyet gösteren firmalarımızın bir çoğu şehrimize kazandırılmıştı ancak bu rüzgar böyle devam etmedi. Özellikle son iki yıldır şehrimizde daha evvelki senelerde ivme kazanan sanayileşme hamlesinin sekteye uğradığını görüyoruz. Tekrar yatırımcı için Sivas OSB'yi cazip hale getirmek ve gerekirse kapı kapı gezilerek yatırımcı çekebilmek için Sayın Valimiz Veysel Dalmaz'a ve Belediye başkanımız Sami Aydın'a çok iş düşüyor. STSO başkanı Osman Yıldırım için şöyle veya böyle yapmalıdır demiyorum çünkü sayın Yıldırım Sivas için üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Darısı diğerlerine....

doganay
16.05.2008, 08:12
Sayın boun, o yazının tarihini bulamamıştım. Sadece yazı çok hoşuma gitti.

Ayrıca, Sivas için mücadele etmek, araştırmak, bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu sadece devlet büyüklerinden ibaret olmamalı, bizler fert olarak ta bu çalışmalara katkıda bulunmalıyız.

Ben öncelikle bu sitede Sivas'ta yaşayan arkadaşların daha fazla katılımcı olmasını ve dostlarını buraya davet etmelerini istiyorum. Sivasa'ta yaşayanların öncelikle Sivas'a daha iyikatkısı olacaktır. Sivas dışındaki Sivassevdalılarıda onlara destek vereceklerdir. Benim rüyam ve hayalim bu. İnsallah ileride bu hayalim ve rüyam gerçekleşir.

Saygılarımla

BOUN
16.05.2008, 22:08
Sivasımızda gelişen mobilya sektörünün en ciddi firmalarından birisi Aslı Mobilya.

Sivaslı hemşerilerimi Sivas'ta üretilen ürünleri tanımaya ve ellerinden geldiğince hemşerilerimizden alışveriş yaparak onların başarısına dolayısıyla Sivas'ın başarısına ortak olmaya çağırıyorum. Web sitesini ziyaret edenler bir çok önemli şehirde bu firmanın mobilyalarının satıldığını görebilirler.

Ziyaret edebileceğiniz web adresi:

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]