Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Haberler > Anasayfa Haberler
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Anasayfa Haberler Sivas Haberler



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 08.10.2008, 18:22   #21
gurunlumezun58
Yasaklı
NO AVATAR
 
gurunlumezun58 Şuan gurunlumezun58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 04.11.2008 14:08

Üyelik Tarihi: 28.09.2008
Yaş: 37
Mesajlar: 68
Tecrübe Puanı: 0 gurunlumezun58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

Alıntı:
abdussvs Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster


Allah Rahmet eylesin Şehidimize. Ailesine ve tüm gerçek Türklerin başı sağolsun...



sebahattin urhan senin mah leden arkadaşındı hatırlamadınmı kakikki şehit
gurunlumezun58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08.10.2008, 18:55   #22
54_askerim_54
Yeni Yiğido
 
54_askerim_54 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
54_askerim_54 Şuan 54_askerim_54 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 03.11.2008 11:27

Üyelik Tarihi: 06.10.2008
Mesajlar: 13
Tecrübe Puanı: 0 54_askerim_54 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

ya bu kadar kişinin hakkıyla ne yapacaklar çok merak ediyorum. benm içim yanıyo ya şehit haberlerine, gencecik ya ne suçları ne günahları var ama bu dünyadanın diğer yanıda var herkes hesabını verecek ilk önce o başbakanım cumhurbaşkanıyım diye geznipte bişi işe yaramayanlar allah rahmet eylesinn hepsinee toprakları bol olsun en güzek mertebeye ulaştılar ŞEHİT oldular tek tesellimiz bu !!!!!PKK ya da lanet olsun allahtan bulsunlar cezalarını !!!
54_askerim_54 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 08.10.2008, 20:37   #23
captagon
Yeni Yiğido
NO AVATAR
 
captagon Şuan captagon isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 08.10.2008 20:39

Üyelik Tarihi: 08.10.2008
Yaş: 49
Mesajlar: 1
Tecrübe Puanı: 0 captagon FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

MEKTUP
Bu bir mektuptur.
Kuş kanadına, suya, çöl kumlarına yazılmış mektupları okuyanlara veya bu mektupları yazanlara ithaf
edilmiştir.
Vatan üzerine.
Bayrak üzerine.
Onur üzerine.
Namus üzerine.
Vicdan üzerine.
Akıl üzerine.
Adı fark etmeyen ve ithal edilmiş tüm meseleler üzerine.
Kelimeler ve kelimeleri çirkinleştiren kalemler üzerine.
Kalemleri tutan riyakâr ve kan kokulu eller üzerine.
Kalemlerini sapladıkları şehitlerin ve kadınlarının ve çocuklarının ve kardeşlerinin ve onların analarının
yürekleri üzerine yazılmıştır.
Mayın, bomba, pusu, baskın, yazar, çizer ve ihanete alet olan her şey üzerine. İstemeyen okumasın.
Kanla yazılmış bir mektuptur bu. Güvercin kanadının gücü yetmez taşımaya, karabaşlı kartal olsa
nafile.
Ağırdır; zira eskidir ve unutuldukça kanla yeniden yazılır, şehit mezarlarının taşları üzerine.
Bu mektup binlerce yıl önce yazıldı ve binlerce yıldır yazılıyor, yeni fark edenler utansın.
Kardeş kardeşi öldürmez, öldüren kardeş falan değildir, kalleştir olsa olsa.
Kalleşlerin en kalleşi ise kardeşim diyerek kalleşlik yapan kalleşlerdir.
Ve aslında en kahpesi, mayın değil onu Adil Binbaşıların, Davut çavuşların yoluna döşeyen eldir, o eli
alkışlayan ve ululayıp aklayan kalemdir.
En az o el kadar suçludur o kalem, tarihin yanılmaz vicdanında.
O mayınlara basıp parçalanan bedenler, Edirnekapıdadır ve bizim yüreklerimizde ve hafızalarımızda
yaşarlar.
Kemerburgazdaki Kemer Country villalarından görünmez Edirnekapı, çok uzaktır hem de çok.
DAĞLARDA YARIM KALDILAR VATAN İÇİN
Ellerimizde can verdi o parçalanan bedenlerin sahipleri, bayrakları dalgalansın diye.
Vücudunda sigara söndürülerek, tüm kemikleri kırılarak, kafa derileri yüzülerek işkence edilen, sonra
da ağaçtan kazıklarla öldürülen ve çığlıkları telsizlerden dinletilen vatan evlatlarının yeri bizim
yüreklerimizdedir, o çığlıkları duymayanların yanı başında durmaz onlar.
Bir de katillerinin yanı başında dururlar, kulaklarında çınlar haykırışları eğer bir yerlerinde bir parça
insanlık kalmışsa.
Yazıklar olsun, can veren o yiğitleri hainlerle bir tutanlara.
Ağabey diyordu bana telefonda Astsubay Zülfikar, geçen gün kız arkadaşımla gezdim biraz ve
kimse bacağımın takma olduğunu anlamadı
Ağabey diyordu, biraz daha uğraşırsam belki bisiklet bile sürebilirim
Daha on dokuz yaşındaydı Zülfikar, mezun olalı tam yirmi gün olmuştu, o kahpe ellerin döşediği
mayınla ve bazı kalemler tarafından ululanan o hainlerin, ilk izleriyle tanışırken.
Küskün veya kızgın değildi sesi, pişman veya aciz de değildi.
Gururlu ve biraz pusluydu sadece, bisiklet sürebilse yeterdi.
Koşmayı, atlamayı, denize girmeyi feda etmişti vatanı için.
Bacağını payanda yapmıştı, Kemerburgaz;ın da üzerinde bulunan Türk egemenlik örtüsüne.
Yazıklar olsun, çiçek toplayan küçük kızları öldürenlere ve yazıklar olsun o katilleri ululayan kalemlere.
KAVGANIN BİR SEBEBİ VAR, İHANETİN DE
Kavganın sebebini unutmadık, çünkü bu kavga hiç bitmedi.
Kavganın sebebi vatandır çünkü bayraktır, onur ve namustur, vicdandır.
Kimseye verilemeyecek olan, kimse ve hiçbir şey için vazgeçilemeyecek olan egemenlik hakkıdır.
Atalarımdan bana kalmış olan ve benim çocuklarıma bırakmak zorunda olduğum mirasın vicdani
sorumluluğudur.
Hiçbir vicdana dayanarak reddedilemez, hiçbir çocuğun veya sevgilinin sevgisiyle değiştirilemez.
Hiçbir aşağılık pazarlığa konu edilemez, namustur çünkü istiklal, öbür ihtimal ölümdür.
Ben dilimle, bayrağımla, hudutlarımla yaşamak için ölmeyi kayıp veya yazık değil, şeref sayarım.
Bu paha ne ile biçilirse biçilsin, kimseye yalvarmam durdurun diye, benim olana uzanmışsa el, ben
durdururum ellerimle.
Meğerki ölüm varmış, sevememek varmış, çiçek koklayamamak, ne gam?
Vermek vicdansa eğer, akılsa susmak, pusmak, yerle yeksan olmuştur onur ve şeref.
MAYINLAR NEREDE
Mayınların yeri bilinmez, döşeyen ********in yeri bilinmedikçe.
Ve dağlara döşenen mayından daha tehlikeli ve kahpecedir dimağlara ve bilinçlere döşenen mayınlar.
Dağlara döşenen mayın tek kalır, tek can alır.
Ürer her doğumda, her okunmada zihinlere döşenen mayınlar ve ihanet her doğumda bir daha artar.
Başka zihinlere bulaşır, mayınların en tehlikelisidir bu, yayılır.
Dağlardaki gibi otla ve toprakla gizlenmez, sevgiyle, barışla ve daha ne kadar varsa tüm süslü
kelimeler alet edilir bu gizlemeye.
İşte o anda ölür kelimeler, kahreder kaderine.
Kullanıcısını seçme hakkı yoktur çünkü sevgi, bölen ve yıkanın ağzından, aşk yataklık edenin, sinsice
zihinlere mayın döşeyenin kaleminden dökülür.
Ölür kelimelerde sevgi.
Ve barış artık, en fazla parayı verenin yatağını doldurur, en fazla paraya yazıp çizenin elinden.
En pahalı kalemler pazarlar barışı, salyaları akan bölücülerin sofrasına.
Bazen bir villanın çalışma odasında ve bazen bir gazete köşesinde dokunaklı kelimelerle süslenip
öylece pazarlanır barış. Pazarlığı yapılmış ve satın alınmış bir fuhuş için.
Bölmek ve parçalamak için yapılan hain savaş, fuhuş yapar barışla, tecavüz eder barışa hayâsızca.
Dedim ya, bu eski ve ağır bir mektuptur, Türk nereye gittiyse obasıyla, ihanet en sondaki katırla takip
eder göç kolunu.
Soylu atlar hızlıdır, bu yüzden biraz geç gelir ihanet, yolda haram meralardan beslenerek.
Bu eski bir hikâyedir, ne kuş kanadı ne suya atılan şişe taşıyabilir; ağırdır, kanla yazılmıştır, bir kısmı
Edirnekapıdadır, Çanakkalede bir kısmı ve Karsta, İzmirde, Muş ovasında,
Malazgirttedir, Sakaryadadır.
Bir kısmı hala yazılmaktadır, Cudide, Gabar ve Körkandilde, Masura çayında, Ali
boğazında, Cehennem deresinde cehennem sıcağında yazılmaktadır, şehit Mehmetlerin kanıyla.
Yazıklar oluyor, onur ve şerefe, bayrağa, vatana, kutsal olan ne varsa yazıklar oluyor onursuz bir hayatla
değiş tokuş edilirken.
BU YAZGIYI KİM YAZMIŞ?
Yazıklar oluyor yazgıya, çünkü yazgı ihanet edenin suçunu taşıyamaz, can alanın, ev yakanın, çocuk
öldürenin yükü yazgıya bile ağır gelir.
Kışlaya gidenin, askerden sonra evlenip çifte çubuğa bakmanın hayalini güdenin yazgısı Allahın ise
eğer, çocuk öldürenin, mayın döşeyip pusu kuranın yazgısı kimindir.
Kim yazar bu yazgıyı ve hangi kalem bunu yazgı diye ulular, hangi akıl buna inanır ve bu nasıl
vicdandır?
Bu ağır ve eski bir hikâyedir, kanla yazılmıştır ve ne kuş kanadı ne suya atılan şişe taşıyabilir; bir kısmı
Edirnekapıdadır ve Edirnekapı çok uzaktır, Kemerburgazdaki bir villanın çalışma odasına.
Adil Binbaşının bastığı mayının üzerinde made in Italy yazıyordu İngilizce. Ama
döşeyen eller İngilizce veya Latince değil Kürtçe konuşuyordu ve Kürtçe de mayın
kelimesinin nasıl söylendiği önemli değildi, taşıdığı anlam ihanetti nasıl olsa.
Kimseyi haklı veya haksız bulmayan kalemler, hakkı yazar sonra, hak için ölenlerin inadına.
Böylece hakkı, batıla pazarlar aynı sabıkalı eller ve kalemler, aynı hayâsız fuhuş için.
Ne gariptir ki bu kalleş ellerin döşediği mayınlara daima anayasal yolculuklara çıkanlar basar. Onlar ki;
bu yolculuğa siyasal veya mukaddes yolculuklar yapılabilsin diye çıkarlar.
Yazıklar olsun, baktıkları kırık camlı siyasal gözlükleri ile ödenen bedellerin mukaddesatını
göremeyenlere.
Yazıklar olsun!
DİL KAVGANIN VE İHANETİN SEBEBİ MİDİR YOKSA ARACI MI?
Korku salan ve öfke çağrıştıran meselelerin parçaları değil, esas gerekçeleridir aslında Türkçe
dışındaki başka diller.
Dil özgür olunca, Özgürlük dil olur artık ve bütün bölünmeler böyle başlar.
Özgürlük daima yeni sınırlar ister.
Okul der, ayrı olsun.
Bürokrasi der, bu dilde anlayamıyorum ayrı olsun.
Bayrak der sonra, ayrı olsun dilim ayrı nasılsa, ben de ayrıyım ve bu da varlığımın sembolüdür.
Toprak der arkasından, ayrı olsun birazını bana ver, nasıl olsa daha önce dilinin, özgürlüğünün birazını
vermedin mi?
Hem ne olacak, birazcık topraktan ne çıkar biz kardeş değil miyiz?
Özgürlük paylaşılmaz oysa.
Birinin özgür olduğu yerde, diğeri özgür olanın kurallarını ve özgürlüğünü tehdit edinceye kadar
özgürdür.
Yani dilin de kişinin de özgürlüğü esas mülk sahibinin özgürlüğünü ve geleceğini tehdit edene
kadardır.
Sonrası anarşi, sonrası terör, sonrası bölücülük, kahpelik ve ihanettir. Sonra arkadan vurmalar ve
mayın döşemeler başlar yollara ve zihinlere.
Ama her hal ve şart altında, tüm bölücülerin yardım ve yataklığa ihtiyaçları vardır. Gizli olmalıdır, yardım
ve yataklık, sinsice.
Kimse fark etmeden yapılmalıdır, Türkçe konuşmalıdır ama aslında başka dilde anlaşılmalıdır.
Acındırmalıdır ama aslında acımadan katletmelidir, dili, egemenliği ve onun bekçilerini.
Yardım ve yataklık yapanın da yardıma ihtiyacı vardır.
Dışarıdan.
Çok uzaktan, denizler ve tarihler ötesinden. Eski kinlerden ve hesaplardan ve o hesapların
sahiplerinden beslenir yataklık yapan.
Para alır,vaat alır, AFERİN alır.
Bu eski ve çok ağır bir mektuptur.
Türk bağımsızlığını koruyanların kanları ile yazılmıştır.
Ne suya salınan bir şişenin ve nede kuşkanadının taşımaya gücü yeter; karabaşlı kartal olsa nafile.
Başlığı binlerce yıl önce atılmıştır ve Edirnekapıdaki şehit mezarlarının taşları üzerine yazılmaya devam
etmektedir.
Emin olun binlerce yıl daha yazılmaya devam edecektir.
Türkçenin sahipleri yaşadıkça bu kanlı mektup yazılmaya devam edecektir çünkü Türkçenin ve onun
sahiplerinin özgür yaşamasını istemeyenler, yollara ve zihinlere mayın döşemeye, parçalamak ve
bölmek için çabalamaya, parçalamaya çalışanlara yardım ve yataklık etmeye devam edeceklerdir.
Bu eski mektup bir yazıttır aslında Türkün var oluş destanıdır, binlerce yıldır yaşlı dünyanın
bağrına saplı kaidelere ve mezar taşlarına yazılır. Yazanlar asla diz çökmezler ve kimseye yalvarmazlar.
Kimsenin toprağını, dilini veya özgürlüğünü istemezler ve kendilerinin olanı da kimseye vermezler.
Bu bir mektuptur.
Vatan, Bayrak ve Onur üzerine yazılmıştır.
Vatansızlar, dilsizler, hainler, bölücüler ve toprak hırsızları gibi aczi ve acınmayı anlatmaz.
Var olduğu yerde kendinden gayri herşeyi önemsizleştiren, vatan ve bayrak aşkını anlatır.
Onurlu ve egemen ölebilmenin, onursuzca ve esir yaşamaktan daha önemli olduğunu anlatır.
Asla diz çökmeyeceğimizi anlatır.
Yüreği olan varsa gelsin de çöktürsün diye, Yüreği olan varsa okusun diye yazılmıştır.

Tamer KARAHAN
captagon isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 09.10.2008, 15:27   #24
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 32
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart --->: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

Her günüm cenaze her günüm şehit
Bunların sebebi bir it oğlu it
Uyan Türk evladı UYUma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09.10.2008, 17:09   #25
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abircan Şuan abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 09:55

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1059 abircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISI
Böse Fotoğraftaki şüphe

Fotoğraftaki şüphe
08 Ekim 2008 09:14
Milliyet

Fotoğraflarına bakıyorum. Bu kaçıncı bakışım acaba? Daha önceleri bu kadar genç değillerdi sanki. Giderek gençleşiyor vesikalıkları. Yaşlanan benim elbette. O yüzden gençleşiyor ölü çocukların vesikalıkları.
Eskiden aynı yaşlarda olurduk, şimdi kardeşimden bile küçükler. Ben büyüdüm, onlar öldüler. Hiçbirinin adı dizilerde yeni ünlü olmuş bir jön kadar bile bilinmiyor ama bazı evlerin havasız salonlarında onların vesikalıkları kahraman yakışıklı olarak hâlâ gülümsüyor.
Ne eşlerinin ne de kızlarının isimlerini dün çıkmış şarkıcılar kadar bile bilmiyoruz. Onların isimleri şehit ailesi aylığı listelerinde birikiyor. Bizim kandan ülkemiz böyle böyle, öğüte öğüte ülke oluyor. Burası bir kan ülke, fotoğrafçılarda hep birazdan ölecek çocukların vesikalıkları çekiliyor. 18'ine gelen çocuklar bu ülkede tarayıp saçlarını, en yakışıklı bakışlarını takıp gözlerine, son fotoğraflarını çektirmek için şipşakçılara koşuyor.

9.5 saat
Başını gazeteden kaldırıyor erkekler. Bu ülkenin her yerinde yaslı bir sessizlikle gazetelerden başlarını kaldıran erkekler birbirlerine şunu soruyor:
'9.5 saat! Nasıl olur da kimsenin haberi olmaz!'
Soru işaretsiz sorular bunlar. Kan damlası sesi kadar bir ses çıkıyor ünlemlerinden. Değil mi ki bu memlekette bütün erkekler askerlik yapıyor, değil mi ki herkes askeri metalin ürpertisini tıraşlı ensesinde hissetmiş, neyin ne olduğunu biliyorlar. Herkes birbirine soruyor:

'Cep telefonu da mı yoktu?'
Birbirlerine hepimizin paralarıyla alınan silahları, elektronik haberleşme cihazlarını anlatıyorlar. Kendilerini artık 'Bu vatan için kurşun yiyen de atan da...' zırvalarına inandırmadan önce soruyorlar. Bu mırıltı, kutsal askerlik duvarında bir çatlak açıyor.
Ölü çocukların ne zamandır bizi açmaya, derinleştirmeye çağırdıkları bir çatlak o. Hepsi ölüm anındaki korkuları yüzlerinde donmuş olarak bu savaşı bitirecek şüpheyi duymasını bekliyorlar kalabalıkların.
Vesikalıkları sararırken evlerin duvarlarında. En sevdikleri bile unutmak zorunda kalıyor yokluklarını ve bayraklarla sokaklara çıkanların ölümlerini gürültüye getirmesini istemiyorlar. Onlar hesap sorulsun istiyorlar.

Cephane çocuklar
Hepsi ölürken korktu ve hepsi ölüm anında sorsan bu savaşın bir kişi daha ölmeden bitmesini isterdi. Ne generaller ne kutsal Türk ordusu, ne Allahallahallah ne Müslüman Türk gencinin cennetteki şehitlik mertebesi; hepsi biraz daha yaşamak, çocuklarını görmek, genç kadınlarının belini sarmak isterdi.
Yüzleri yaslı duvarlarda eskiyen o çocuklar bu ülkenin bitmez tükenmez, hesabı sorulmaz, sonu gelmez cephanesi değildi. 'Analar scorsky doğurmuyor' değil mi komutanım? 'Askerlik yan gelip yatma yeri değil' değil mi ey Başbakan? Ah! Bilsen ikbal sahibi olmayan evlerde erkek doğuran kadınların rahimleri ölü çocukların vesikalıklarını görünce nasıl bir acıyla geriliyor! Biliyorlar; bu çocuklar kendilerini yaşasalardı aç bırakacak bir ülke için ölüyorlar.

Sorun!
Delirmiş, korkudan delirmiş erkekler çoğalıyor her gün. Savaştan dönenler, öldürmekten ve ölüm korkusundan dönenler yapayalnız evlerine dönüyor. Onlar 'kurtulanlardan' sayılıyor. 'Hadi bakalım geçti bitti' deniyor onlara. Onlara sorun. Yalnızken sorun, numara yapmak zorunda kalmayacakları zaman sorun. Anlatsınlar size savaşın ne olduğunu. Kimse sormuyor onlara.
Askerlikten soğumamak için değil, yaşamaktan soğumamak için, korkmamak için, şüphe etmemek için sormuyorlar.
O vesikalıklar oysa, ne gürültülü bir yas bekliyor bizden ne yeni ölüler için yemin etmemizi. Bir tek şey bekliyorlar. Hesap sormamızı. Bu hesabı kendilerine benzeyen Kürt çocuklardan değil, askeri ve sivil iktidardan sormamızı bekliyorlar. Giderek gençleşiyor fotoğrafları.
ECE TEMELKURAN - MİLLİYET
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 09.10.2008, 17:12   #26
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abircan Şuan abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 09:55

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1059 abircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISI
Standart Cevap: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

şehidlerin memleketi sivasımın 271. şehidi bahattin, allah rahmet eylesin ve daha bunu yazamadan dün şehid olan 6 polisimize allah rahmet eylesin,
allah akıl fikir vicdan versin bizi yönetenlere veya yönettiğini sananlara
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 09.10.2008, 17:28   #27
fatoş_yvz
Usta Yiğido
 
fatoş_yvz - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
fatoş_yvz Şuan fatoş_yvz isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.05.2010 14:19

Üyelik Tarihi: 05.02.2008
Mesajlar: 1.356
Tecrübe Puanı: 774 fatoş_yvz FAZLA SÖZE GEREK YOKfatoş_yvz FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart Cevap: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

ALLh rahmet eyLesiN mekanı cennet oLsuN.......
__________________

hayaT Ne qaRip b!R vaRsıN bir yok......
fatoş_yvz isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 09.10.2008, 19:13   #28
den_iz
Yeni Yiğido
 
den_iz - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
den_iz Şuan den_iz isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 02.08.2010 18:19

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 41
Mesajlar: 15
Tecrübe Puanı: 0 den_iz FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart --->: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

ALLAH rahmet eylesin..
Acılı ailesine sabırlar diliyorum dleğim bu tür acılaı asl ve asla yaşamamk..
den_iz isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 09.10.2008, 19:20   #29
aspasya58
Yiğido
 
aspasya58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
aspasya58 Şuan aspasya58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 18.11.2009 10:37

Üyelik Tarihi: 24.12.2007
Yaş: 48
Mesajlar: 65
Tecrübe Puanı: 647 aspasya58 isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart --->: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

bu son olsun diyoruz ...diyoruzda ne oluyor kısa bir zaman sonra babasının cenaze arabası üstünde ağlayan küçük bir çocuk yada hamile bir eş ,daha doğmadan yetim kalan çocuklar...siyasetçi yüzünü amerikaya dönmüş ,amerika pkk ya kucak açmış,iran kandilliyi vuruyor,biz amerikayı kızdırmamaya çalışıyoruz,saatlerce yardım edilmeyen ana kuzuları ŞEHİT oluyor.Ateş hepimizin yüreğine düştü.canımızı yakanların canları yansın
__________________
BİLGİSİZLİK ÖLÜM,BİLMEK İSE VEBALDİR...
aspasya58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09.10.2008, 23:00   #30
Rallim58
Usta Yiğido
 
Rallim58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Rallim58 Şuan Rallim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 26.04.2012 13:19

Üyelik Tarihi: 28.02.2008
Mesajlar: 1.981
Tecrübe Puanı: 836 Rallim58 FAZLA SÖZE GEREK YOKRallim58 FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart --->: Gözyaşları ve Tekbirlerle Defnedildi

AKŞAM ÜZERİ GRUP ARKADAŞLARIMIZLA ŞEHİDİMİZ İÇİN OKUNAN HATM-İ ŞERİF'İN DUALANMASI VE TAZİYE İÇİN EVLERİNE GİTTİK, RABBİM SABIR VERSİN. ARTIK METANETİNİ KORUMAYA ÇALIŞIYOR AMA İÇİ YANIYOR. BUGÜN, DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZDA VALİ BEYLE TAZİYEDE BULUNMUŞLAR, İŞTE ONLARIN ACILARI NE KADAR PAYLAŞILIRSA O KADAR ACILARININ YÜKÜ HAFİFLER.
ALLAH KİMSEYE ACI VERMESİN, ÇOK ZOR BİR DURUM.
Rallim58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 10:38.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.