*** Na tahammül devri***‏

[seva]

Na tahammül devri

Ne tahammül,na tahammül bu zamanda!...
Sekinete hasret kalplerle sabra binler gayret uzakta yaşıyoruz.
Her gün yeni bir yeniliğe kavuşma sabırsızlığıyla kendimizi yiyoruz.
Bir adım öteye geçmek için sabretmek yerine sabırsızlanıyoruz her daim.
Bir kıpırtı,pür telaş;etrafı mücadele meydanına çeviriyoruz.
Bizimle beraber olanların bir adım önüne geçebilme mücadelesi ve telaşı...
Hayırda yarış değil bu ama...
Bir fitne,bir dünya almış başını gidiyor en fena bulamamış mekana...
Dünya malıyla fena makamına ulaşılmazmış ya hani,fenafillah makamına,
Allah'ta varlık bulmaya..
Biz işte tam ters istikamette fenalığa doğru fena bulamamış mekanlar zaviyesindeyiz.
Kadınlar süsünün sabırsızlığında,çocuklar doyumsuzluktan sabırsız,
adamlar kariyer-karizma sabırsızlığında...
Bunca sabırsızlık içinde bir sabredememelere sabrediyorlar.
Herkes bir diğerinin sabredemeyişine boyun eğiyor.
Sabırsızlık icabı(dünya hırsı esasında) ulaşılacak bir dünyevi meta varsa;
buna sabırsızlık gösterene eşi,dostu,çocuğu yardımda bin sabır.
Yeterki bir adım ötedeki maddeye ulaşalım.
Sorsak bir ağızdan cevap herkes has müslüman...
Arasak cevabı fiiliyatta;karşımızda binbir maddiyat;nerede kaldı uhreviyat?!
Suçlu hep başkası hayatımızdaki yitirişlerde,hatalarda;
madem öyle neden bir "dur" diyemiyoruz durdurabileceğimiz gidişata?
Her şeyi mükemmel bir kabullenişle,acı içinde kıvranıyoruz yetişemediğimiz,
önümüze konulan hedefler için.
Kızarsak "dur" diyemediklerimize kızıyoruz,birbirimizi tüketiyoruz en nihayetinde.
Hatayı kendimizde aramadan,sabra bir mesel veremeden sabredemeyenlere kızıyoruz,
kınıyoruz.Sorumlu en başta biz iken,adımızı listenin en sonuna koyuyoruz.
Dünya değişsin diye beklerken tükeniyoruz bir tüketim çılgınlığı içinde;
tüketmemeye sabır gösteremeden.
Yeni neslin kişiliği de tüketmemeye sabır nedir bilemeden gelişiyor.
Tüketmemeye sabır gösteremeyenlerden,çağı değiştirecek üretimleri gerçekleştirmeye sabır bekliyoruz beyhude.Oysaki insan aldığını verebilir sadece;ekilen biçilir dünya yerinde.
Nerede bir eksik varsa,nerede bir tahammülsüzlük;önce kendimize bakmalı,
önce kendimizi eleştirebilecek tahammüle sahip olmalıyız.
Haykırmasak da sonuçlarımızı cümle aleme;hiç olmazsa vicdanları susturmamalıyız!