Sivas'tan Güldal Mumcu Geçti

[Kibrisli]

27 Mart tarihinde Sivas'a gelen Mumcu Valilikte kendisi için düzenlenen resmi törene katımak için Vergi Dairesinden Valiliğe kadar halk ve esnafla görüşek yürüdü ve Valilik şeref defterini imzaladı. Notunda Sivas'ın geçmişine ve Partisi için önemine değinen Mumcu'ya Vali Kolat, Sivas Kongresi binası armalı plaket ile Valiliğin kültür yayınlarından armağan etti.
Mumcu, Daha sonra partililer ile birlikte Sivas il teşkilat binasına geçti. Yolda bir vatandaşın "Deniz fenerinin üzerine gidin, Yolsuzlukların üzerine gidiniz sayın başkan" sözleri ile karşılaşan Mumcu vatandaşın yanına geçerek "Yolsuzluklar aydınlatılmadığı sürece ülkenin geleceği karartılmış demektir. Bütün yolsuzlukların açığa çıkması lazım. Yolsuzluk yapılan bir paranın üstünde bu vatandaşın hakkı vardır. Haksız kazanç elde eden, hesabını vermek zorundadır.” dedi. İl teşkilatında kısa bir açıklama yapan Mumcu partililerle görüştükten sonra Kadın hakları konusunda vereceği konferans için STSO'ya geçti.



Mumcu,Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Ülkemizde ve Dünyada Kadın Hakları'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Sivas'ın ülkenin en eski, en zengin tarihe sahip kentlerin başında geldiğini söyledi.

Mumcu konuşmasına "Selçuklu'nun başkenti, Osmanlı'nın en büyük eyaleti, Cumhuriyet tarihinin de en çok yatırım alan, Anadolu'nun merkezi olmuş büyük şehiri Sivas'ta olmaktan büyük mutluluk duyuyorum" diyerek başladı.

Yoğun bir kalabalık tarafından izlenen konferansta Kentin 1950'ye kadar önemli yatırımlar aldığını, bu tarihten sonra ihmal edildiğini ifade eden Mumcu, Sivas'ın Mustafa Kemal Atatürk döneminde ödüllendirilmesinin nedeninin Atatürk'e, Sivas Kongresine büyük bir içtenlik ve coşkuyla ev sahipliği yapması, bu nedenle Sivas'ın Cumhuriyet'in doğduğu kent olarak görülmesi olduğunu belirtti. Mumcu, şöyle devam etti:

''Kanaatimce aynı gerekçe, 1950'den sonra Sivas'ın ihmal edilmesi, hatta elindekilerin alınması için de geçerlidir. Değil mi ki 90 yıl önce Atatürk'ü bağrınıza basıp, üç ay ağırladığınız, ne kadar oy alırlarsa alsınlar, 90 yıl önceki büyük konuğunuzu ve büyük ev sahipliğini unutmuyorlar. Bunu unutmadıklarını 1993'e kadar bir güzelim türkü olarak bildiğimiz, sonra bir ağıda dönüşen Madımak saldırısı ile gösterdiler. Bu kara leke Sivaslıların alnına sürülemez ama ileride tekrarlanmaması içinde unutulmaması da gerek. Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta yıkılacak sloganı atanlar bilsinler ki Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta korunacaktır.'' dedi. Bu elim olayın Sivas ile bağdaştırlamayacağını söyleyen Mumcu "Sivas gibi bir kent ve Sivaslılar gibi misafirperver insanların bulunduğu bu güzide şehirden böylesine kara düşünceli insanların çıkabileceğine ihtimal vermiyorum." dedi. Mumcu, ''Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bu güzel, bu cesur ve kahraman şehir, bu vahşeti hiçbir zaman kabul etmeyecek. Bunun sorgulamasını yapmaya devam edecektir." diye devam etti.

-KADINA YÖNELİK ŞİDDET-

Dünya nüfusunun yarısının erkekse, yarısının da kadın olduğunu vurgulayan Mumcu, ''Türkiye'de bu böyledir. Sayılarda ve doğada gördüğümüz bu eşitliğin yönetime, siyasete de yansıması gerekir'' dedi.

Mumcu, Türkiye'de aile içi şiddet konusunda ulusal düzeyde ilk kapsamlı bilimsel saha çalışmasının ancak 2008'de yapıldığını, araştırmaya göre evde şiddet gören kadınların oranının yüzde 42 olduğunu ifade ederek, ''Nüfusumuz son sayımlara göre 72 milyon. Bunun yüzde 49,7'si kadın. Yüzde 50,03'ü erkek. Yani yaklaşık 36 milyon kadının 15 milyonu şiddete maruz kalıyor'' diye konuştu.

Bu konuda bazı örnekler vererek, şiddetin toplumda benimsenen bir olgu olduğunu belirten Mumcu, şunları kaydetti:

''Bunun en güzel örneğini ise Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı vermektedir. Aşk-ı Memnu dizisini toplumun aile yapısını bozduğu, ahlaka aykırı olduğu için eleştiren kadın bakanımız, en çok izlediği dizinin ise her an birilerinin öldürülüp vahşice dayak yediği Kurtlar Vadisi olduğunu söylemiştir. Bir kadın olarak bu şiddeti bu kadar olağanlaştırması bir yana, Bakana göre aile yapısını şiddet değil, aşk bozmaktadır. Adam öldürmek ve şiddet aile yapısına ve ahlaka aykırı değildir. Ama aşk aykırıdır.''

Kadınları siyaset yapmaya davet eden Mumcu, siyaset alanında uzak durmamalarını isteyerek, ''Bu çağrım elbette erkeklere de. Ama özellikle kadınlara. Sadece kadının değil, toplumun bütün olarak kurtuluşu da kadının ülke yönetiminde sorunların çözümüyle, yani siyasetle ilgilenmesiyle mümkündür. Çünkü kadının siyasete girip etkin rol oynamaması, toplumun beyninin yarısının ülke yönetiminden uzak kalması demektir'' ifadesini kullandı.

Sorulara da cevap veren Mumcu "Sivas'a yapılan yatırımlar kayboluyor, taşınıyor, yok ediliyor, siz bu konuda ne yapacaksınız?" sorusu üzerine: "Sayın vekilimiz Malik Bey bu konularda büyük bir çaba göstermektedir, Kongre Müzesinin meclise bağlanması, 4 Eylül'ün Milli Bayram ilan edilmesi için çabaları yoğundur, Meclis Başkan Vekili olarak ben de her iki konuda da arkasındayım. Araştırmalarım sonucunda Cer Atölyesinin Özal Zamanında Malatya'ya, Dikimevi, Tapu kadastro, Ulaş Üretme çiftliği, Madenler gibi bizim partimizin yaptığı onlarca yatırımında İstanbul, Kayseri ve yabancı şirketlere satıldığını taşındığını öğrendim. Gerçekleşecek İlk CHP iktidarında bu kayıpların tamamı yeniden Sivas'a gelecek, CHP ilk Kongresinin yapıldığı Sivas'a geçmişte olduğu gibi gelecekte de bağlılığını gösterecek ve sahip çıkacak size söz veriyorum." dedi.

Daha sonra Kongre binası ve Kent Meydanındaki tarihi eserleri gezen Mumcu İHA muhabiri İsmail Güneş için açılan sergiyi gezdi, orada bulunan Doğan Ürgüp tarafından karşılandı ve Ürgüp'e başsağlığı diledi. Burada Sivas'ın sorunlarını ve projeleri Belediye Başkanından dinleyen Mumcu daha sonra Sivas'tan ayrıldı.

[58_SEMİH_58]

[quote=Kibrisli;538891][IMG]



''Kanaatimce aynı gerekçe, 1950'den sonra Sivas'ın ihmal edilmesi, hatta elindekilerin alınması için de geçerlidir. Değil mi ki 90 yıl önce Atatürk'ü bağrınıza basıp, üç ay ağırladığınız, ne kadar oy alırlarsa alsınlar, 90 yıl önceki büyük konuğunuzu ve büyük ev sahipliğini unutmuyorlar. Bunu unutmadıklarını 1993'e kadar bir güzelim türkü olarak bildiğimiz, sonra bir ağıda dönüşen Madımak saldırısı ile gösterdiler. Bu kara leke Sivaslıların alnına sürülemez ama ileride tekrarlanmaması içinde unutulmaması da gerek. Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta yıkılacak sloganı atanlar bilsinler ki Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta korunacaktır.'' dedi. Bu elim olayın Sivas ile bağdaştırlamayacağını söyleyen Mumcu "Sivas gibi bir kent ve Sivaslılar gibi misafirperver insanların bulunduğu bu güzide şehirden böylesine kara düşünceli insanların çıkabileceğine ihtimal vermiyorum." dedi. Mumcu, ''Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bu güzel, bu cesur ve kahraman şehir, bu vahşeti hiçbir zaman kabul etmeyecek. Bunun sorgulamasını yapmaya devam edecektir." diye devam etti.

[Sivaslilar.Net]

27 Mart tarihinde Sivas'a gelen Mumcu Valilikte kendisi için düzenlenen resmi törene katımak için Vergi Dairesinden Valiliğe kadar halk ve esnafla görüşek yürüdü ve Valilik şeref defterini imzaladı.

Notunda Sivas'ın geçmişine ve Partisi için önemine değinen Mumcu'ya Vali Kolat, Sivas Kongresi binası armalı plaket ile Valiliğin kültür yayınlarından armağan etti.
Mumcu, Daha sonra partililer ile birlikte Sivas il teşkilat binasına geçti. Yolda bir vatandaşın "Deniz fenerinin üzerine gidin, Yolsuzlukların üzerine gidiniz sayın başkan" sözleri ile karşılaşan Mumcu vatandaşın yanına geçerek "Yolsuzluklar aydınlatılmadığı sürece ülkenin geleceği karartılmış demektir. Bütün yolsuzlukların açığa çıkması lazım. Yolsuzluk yapılan bir paranın üstünde bu vatandaşın hakkı vardır. Haksız kazanç elde eden, hesabını vermek zorundadır.” dedi. İl teşkilatında kısa bir açıklama yapan Mumcu partililerle görüştükten sonra Kadın hakları konusunda vereceği konferans için STSO'ya geçti.

Mumcu,Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Ülkemizde ve Dünyada Kadın Hakları'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Sivas'ın ülkenin en eski, en zengin tarihe sahip kentlerin başında geldiğini söyledi.

Mumcu konuşmasına "Selçuklu'nun başkenti, Osmanlı'nın en büyük eyaleti, Cumhuriyet tarihinin de en çok yatırım alan, Anadolu'nun merkezi olmuş büyük şehiri Sivas'ta olmaktan büyük mutluluk duyuyorum" diyerek başladı.

Yoğun bir kalabalık tarafından izlenen konferansta Kentin 1950'ye kadar önemli yatırımlar aldığını, bu tarihten sonra ihmal edildiğini ifade eden Mumcu, Sivas'ın Mustafa Kemal Atatürk döneminde ödüllendirilmesinin nedeninin Atatürk'e, Sivas Kongresine büyük bir içtenlik ve coşkuyla ev sahipliği yapması, bu nedenle Sivas'ın Cumhuriyet'in doğduğu kent olarak görülmesi olduğunu belirtti. Mumcu, şöyle devam etti:

''Kanaatimce aynı gerekçe, 1950'den sonra Sivas'ın ihmal edilmesi, hatta elindekilerin alınması için de geçerlidir. Değil mi ki 90 yıl önce Atatürk'ü bağrınıza basıp, üç ay ağırladığınız, ne kadar oy alırlarsa alsınlar, 90 yıl önceki büyük konuğunuzu ve büyük ev sahipliğini unutmuyorlar. Bunu unutmadıklarını 1993'e kadar bir güzelim türkü olarak bildiğimiz, sonra bir ağıda dönüşen Madımak saldırısı ile gösterdiler. Bu kara leke Sivaslıların alnına sürülemez ama ileride tekrarlanmaması içinde unutulmaması da gerek. Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta yıkılacak sloganı atanlar bilsinler ki Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta korunacaktır.'' dedi. Bu elim olayın Sivas ile bağdaştırlamayacağını söyleyen Mumcu "Sivas gibi bir kent ve Sivaslılar gibi misafirperver insanların bulunduğu bu güzide şehirden böylesine kara düşünceli insanların çıkabileceğine ihtimal vermiyorum." dedi. Mumcu, ''Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bu güzel, bu cesur ve kahraman şehir, bu vahşeti hiçbir zaman kabul etmeyecek. Bunun sorgulamasını yapmaya devam edecektir." diye devam etti.

-KADINA YÖNELİK ŞİDDET-

Dünya nüfusunun yarısının erkekse, yarısının da kadın olduğunu vurgulayan Mumcu, ''Türkiye'de bu böyledir. Sayılarda ve doğada gördüğümüz bu eşitliğin yönetime, siyasete de yansıması gerekir'' dedi.

Mumcu, Türkiye'de aile içi şiddet konusunda ulusal düzeyde ilk kapsamlı bilimsel saha çalışmasının ancak 2008'de yapıldığını, araştırmaya göre evde şiddet gören kadınların oranının yüzde 42 olduğunu ifade ederek, ''Nüfusumuz son sayımlara göre 72 milyon. Bunun yüzde 49,7'si kadın. Yüzde 50,03'ü erkek. Yani yaklaşık 36 milyon kadının 15 milyonu şiddete maruz kalıyor'' diye konuştu.

Bu konuda bazı örnekler vererek, şiddetin toplumda benimsenen bir olgu olduğunu belirten Mumcu, şunları kaydetti:

''Bunun en güzel örneğini ise Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı vermektedir. Aşk-ı Memnu dizisini toplumun aile yapısını bozduğu, ahlaka aykırı olduğu için eleştiren kadın bakanımız, en çok izlediği dizinin ise her an birilerinin öldürülüp vahşice dayak yediği Kurtlar Vadisi olduğunu söylemiştir. Bir kadın olarak bu şiddeti bu kadar olağanlaştırması bir yana, Bakana göre aile yapısını şiddet değil, aşk bozmaktadır. Adam öldürmek ve şiddet aile yapısına ve ahlaka aykırı değildir. Ama aşk aykırıdır.''

Kadınları siyaset yapmaya davet eden Mumcu, siyaset alanında uzak durmamalarını isteyerek, ''Bu çağrım elbette erkeklere de. Ama özellikle kadınlara. Sadece kadının değil, toplumun bütün olarak kurtuluşu da kadının ülke yönetiminde sorunların çözümüyle, yani siyasetle ilgilenmesiyle mümkündür. Çünkü kadının siyasete girip etkin rol oynamaması, toplumun beyninin yarısının ülke yönetiminden uzak kalması demektir'' ifadesini kullandı.

Sorulara da cevap veren Mumcu "Sivas'a yapılan yatırımlar kayboluyor, taşınıyor, yok ediliyor, siz bu konuda ne yapacaksınız?" sorusu üzerine: "Sayın vekilimiz Malik Bey bu konularda büyük bir çaba göstermektedir, Kongre Müzesinin meclise bağlanması, 4 Eylül'ün Milli Bayram ilan edilmesi için çabaları yoğundur, Meclis Başkan Vekili olarak ben de her iki konuda da arkasındayım. Araştırmalarım sonucunda Cer Atölyesinin Özal Zamanında Malatya'ya, Dikimevi, Tapu kadastro, Ulaş Üretme çiftliği, Madenler gibi bizim partimizin yaptığı onlarca yatırımında İstanbul, Kayseri ve yabancı şirketlere satıldığını taşındığını öğrendim. Gerçekleşecek İlk CHP iktidarında bu kayıpların tamamı yeniden Sivas'a gelecek, CHP ilk Kongresinin yapıldığı Sivas'a geçmişte olduğu gibi gelecekte de bağlılığını gösterecek ve sahip çıkacak size söz veriyorum." dedi.

Daha sonra Kongre binası ve Kent Meydanındaki tarihi eserleri gezen Mumcu İHA muhabiri İsmail Güneş için açılan sergiyi gezdi, orada bulunan Doğan Ürgüp tarafından karşılandı ve Ürgüp'e başsağlığı diledi. Burada Sivas'ın sorunlarını ve projeleri Belediye Başkanından dinleyen Mumcu daha sonra Sivas'tan ayrıldı.

[Arif Coşkun]

İlimize göstermiş oldukları ilgi ve geziden dolayı teşekkür ederiz, umarım Sivas öksüz çocuk konumundan bir an evvel kurtulur, ciddi ve gerçek anlamda Sivas için çalışan aktif çalışkan vekillerine bir an evvel kavuşur.

[Kibrisli]

Sivas valiliğinin balkonundan şehire bakarken de şöyle bir öneride bulunmuştu onu söylemeyi unutmuşum. Madem dedi Sivas isminin geldiği yer ulu ağaçlar altından akan 3 adet su ve 3 değirmense hem de şu meydanın yeşillendirilmesi de gerekli üç tane çınar dikin ulu çınarlar olsun bundan 100 yıl sonra... ÇOk beğendim bu teklifini ileride Sivas'ın yönetiminde herhangi bir şekilde görev alacak olursam ilk yapacağım işlerden birisi olacak...

[BOUN]

Sayın Güldal Mumcu'ya Sivas hakkındaki görüşleri ve detaylı bilgisi nedeniyle teşekkür ederim. Duruşuyla, konuşmasıyla, konuştuklarıyla eğitimli, kültürlü ve asil bir insan olduğu belli oluyor. Gönül isterdi ki Güldal Hanım'ın konuştuklarının, Sivas hakkında söylediklerinin yarısını mevcut iktidar partisi vekillerinden birisinden veya birkaçından duyabilseydik, ne olurdu?

[Cley]

BOUN ;

Duymak yetmiyorki hocam icraat lazım. Her zaman muhalefetin sesi iktidardan daha gür çıkar...

[ela58]

ayy amcamın arkadaşı orda resimde

[BOUN]

Cley Nickli Üyeden Al?nt?

BOUN ;

Duymak yetmiyorki hocam icraat lazım. Her zaman muhalefetin sesi iktidardan daha gür çıkar...

Hocam konuşmanın içeriğine bakarsan ağırlıklı olan vurgunun iktidara yönelik icraat eleştirisinden ziyade Sivas'ın tarihi öneminin, birikiminin, ve ağırlığının anlaşılamayıp, bu yönde çalışma yapılmamasına atıfta bulunma şeklinde olduğunu görürsün. Bu açıdan dedim ki keşke mevcut iktidar vekilleri de ne olurdu bir kez konuşmalarında Sivas'ın muhteşem geçmişinden, Seçuklu başkentliğinden, Osmanlı'nın en büyük eyalet merkezlerinden birisi olmasından vs bahsetselerdi. Bunları duymak çok önemli çünkü karşındaki kişi bazı gerçekleri konuşurken dersin hi ''Hımmm, bu kişi bu mevzuya hakim, biliyor, ve bildiği için vereceği hüküm ve yapacağı icraat çok daha bilinçli olur'' ve bu durum yani karşındakinin seni tanıdığını bilmek sana rahatlık, güven verir. Gündemi olabildiğince yakından takip eden birisiyim, çok emin konuşuyorum, Güldal Hanım'ın Sivas'ın tarihi geçmişi ve önemi hakkında yaptığı konuşmanın yarısı değil dörtte biri olacak kadar Sivas'ı önemseyen, seven, Sivas'a değer veren bir yaklaşım ve ifade mevcut iktidar vekillerinde görmedim. Sana soruyorum kardeşim sen duydun mu, okudun mu veya gördün mü?

Hamza mı, Kılıç mı, veya diğerleri mi? Çok merak ediyorum acaba Selçuklular zamanında Sivas şehrinin sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan dünyanın önemli merkezlerinden birisi olduğunu kaçı biliyor, hangisi biliyor???

[Kibrisli]

Ben 2007 seçimlerinden tanıyorum Güldal Hanım'ı bir aya yakın her günümüz birlikte geçti... Buradada bütün gün birlikteydik, bu kadar bilgi sahibi olmasına şaşırdım, hazırlanıp gelmiştir dedim ki muhtemelen öyledir, her konuda muhakkak yorum getirdi, susup dinlemedi, devamlı önerilerde bulundu... Kent Meydanını çok beğendi ama yeşilsizliğinden dert yandı, banklar var güzel ama bu insanlar nasıl oturuyor yazları burda dedi, sonra vali ile görüştü sanırım ve tanıdığım kadarı ile vilayete gidene kadar düşünmüş olacak ki balkonda bu öneriyi sundu, Sivas'ın anlamından yola çıkarak Meydanın yeşillik alanına belki (o kolon şeklindeki lambaların olduğu yolu göstererek) küçük havuzlar yapılarak 3 tane çınar dikilsin halk ileride o ağacın gölgesinde otursun, Hayat Ağacı simgesi madem bu ağaçlarda ileride turist bile çeker dedi... Şaştım kaldım ve heyecan duydum, çok güzel bir öneri dedim... Bunu sonra Doğan Ürgüp'e söyledi mi bilmiyorum onunla çay içtikleri sırada ben Çetinkaya Belediye başkanımızla sohbet ediyordum (Bu arada Çetinkaya ilçe olmak için başvurmak üzereymiş, eğer olursa çok rahatlarız, gelişiriz dedi başkan)
Sonra konferansında o kadar çok şeyden bahsetti ki Sivas'ın, tabii ki Malik Bey'den brifing almıştır, bütün bir yolu arabayla geldiler ikisi Ankara'dan ama en sonunda Sivas'la ilgili sorulara cevap vermesi beni tabiri caiz ise dumura uğrattı, dedim kadın hakim... Yani soru gelince kızdım içimden "Kadın ne bilsin Sivas'ın bu sorununu" dedim ama çatır çatır cevap verdi Özal'ı Cer Atelyesini, Dikimevini örnek vererek ve çokta iddialı bir şekilde söz de verdi... Şimdi bu kadın kim ne derse desin en azından protokol yönünden Baykal'dan sonra ikinci... Bir Partinin ikinci adamı bu kadar rahat ve içten söz veriyorsa ben inanırım arkadaş, hele hele inandırıcılığını kaybetmemiş, karaktersiz bir vekil değilse...
Ayrıca yolda yürürken kadınların fotoğraf çekinmek istemesine olumlu bakmasına hiç terslemeden herkesle sohbet etmesi de çok güzeldi 50. yıldan vilayete yarım saatte yürüyebildik...
Son olarakta Kongre Binasının restorasyonu ve milli saraylara bağlanmasını kendisi önermiş aslında, gelip binayı da görünce aslında sinirlendi ve müdürü biraz fırçaladı diyebilirim... Asıl ilginç tarafı çok şaşalı olmasına ve restorasyonun aslına uygun olmadan işte varaklı kapılar, perdeler, tavanlar çok abartılı acaba o zaman lamba varmıydı buradaki siz avize asmışsınız gibi sözlerle biraz tersledi...

Her yönden çok verimli geçti... Malik Bey ile de spor tartıştık biraz, buraya da yazayım... Diyarbakır kararını sordu bana anlattım, tam olarak içeriğini açıkladım, neden düşürülmeliydi neden düşürülmedi, Trabzon maçını hatırlattım ve GS maçında 1-0 öndeyken sahaya girelim maçı tescil ettirelim dedim, güldü bir fırsat bulursam bu konuyu bu hafta mecliste konuşacam o yüzden sordum dedi... Sanırım benim anlattıklarım üzerinden bir konuşma yapacaktır... Yarın da arayıp bakın Diyarbakıra ceza verilmemesinin ilk meyvesi Antep maçında alındı Antep taraftarı sahaya girdi bunu da dillendirmesini rica edeceğim...

Son olarakta BOUN'a bir ekleme yapacağım, Duymamız mümkün değil zira Malik Özdemir'e ve Partisine "Sen Sivas için Türkiye için ne yaptın? Bir tek çivi çaktın mı?" diye soran Hamza Yerlikaya ve AKP il Başkanı Burhanettin Kuru'dan Sivas'ın geçmişi hakkında sözler beklenir mi? Sivas hakkındaki bilgisizliklerini ne kadar güzel gösteriyorlar... MHP il başkanı bu vekile Tarih kitabı yollamıştı haklıymış... Ama en güzel cevabı yine Vekilimiz verdi "Bizim yaptıklarımızı satarak ayaktasınız, hem Sivas'ta hem Türkiye'de bizim yaptıklarımızı satarak, taşıyarak asıl Sivas'ın tabutuna çivi çakıyorsunuz farkında değilsiniz" demişti... Bu da o vatandaşa yeter bir de 4 Eylül stadındaki tezahuratlar...