![]() |
#2771 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() doğan bulut58 Şuan
![]() Son Aktivite: 13.03.2015 00:32
Üyelik Tarihi: 11.05.2010
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1309
![]() |
![]() ![]() ..Felek.. ![]() Şimdi bir umut var, bunu çok görme Üç günlük dünyada, güleyim felek Çiçeklendi gönlüm, tarumar etme Bırak bende mutlu, olayım felek... ![]() Bekledim yıllarca, sarardım soldum Başka hayatlara, özendim durdum Şimdi aradığım, aşkımı buldum Düş yakamdan artık, ne olur felek... ![]() Kalbimiz acıyla, yanmasın artık Bak ömür geçiyor, yarıyı aştık Mutluluk adına, bir sayfa açtık Tekerime çomak, sokma hiç felek... ![]() Çok doğruymuş zalim, denmesi sana Güldürmedin beni, sevdadan yana Yıllarca keleği, yedirdin bana Bundan böyle kavun, sun artık felek... ![]() alıntı
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı doğan bulut58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2772 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() doğan bulut58 Şuan
![]() Son Aktivite: 13.03.2015 00:32
Üyelik Tarihi: 11.05.2010
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1309
![]() |
![]() Kördüğüm
Gözlerin ufkumda bir nur inanki En umutsuz karanlık gecelerde Seninle kördüğüm gibiyim sanki Çözülmek bilmeyen bilmecelerde Seni sevipte unutmak mümkün mü? Kalbime vurulan mühür gibisin Ben deli divane hayat küskünü Sen daha taptaze ömür gibisin Sen bir leyla isen bende mecnunum Bir sana yangınım bir sana vurgunum Sensiz yaşayamam anlıyor musun Hava gibi su gibi sana mecburum Sensin içli sevdam nazlı çiçeğim Benim tatlı hülyam haklı gerçeğim Bu can bu bedende var oldukça Seni ölümüm gibi bekleyeceğim
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2773 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() erhan 58 Şuan
![]() Son Aktivite: 01.03.2012 08:51
Üyelik Tarihi: 29.08.2010
Mesajlar: 2.903
Tecrübe Puanı: 827
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı erhan 58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2774 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() doğan bulut58 Şuan
![]() Son Aktivite: 13.03.2015 00:32
Üyelik Tarihi: 11.05.2010
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1309
![]() |
![]() Ayım Güneşim OL
Dönderme yüzünü kurban olaym Sen ol bu dünyada güneşim ayım Yalnız ben seveyim, ben okşayayım Gezmesin bir başka el saçlarında Kalbimin içidir en güzel yerin Tutmasın bir başka eli ellerin Gözlerin gözümde bak derin derin Kaybolup gideyim bakışlarında Yüce dağ başına yağan karlarca Seyrine dalayım senin yıllarca Gönül ırmağında coşan sularca Bin huzur bulayım akışlarında Süsenim sümbülüm reyhancasına Kekliğim maralım ceylancasına Tamburum cümbüşüm kemancasına Şarkılar derleyim ağaçlarında Tanrıya dilenen dilekler gibi Cennet de dolanan melekler gibi Sevda dağındaki çiçekler gibi Bir ömür kalayım yamaçlarında alıntı
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2775 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() erhan 58 Şuan
![]() Son Aktivite: 01.03.2012 08:51
Üyelik Tarihi: 29.08.2010
Mesajlar: 2.903
Tecrübe Puanı: 827
![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı erhan 58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2776 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() doğan bulut58 Şuan
![]() Son Aktivite: 13.03.2015 00:32
Üyelik Tarihi: 11.05.2010
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1309
![]() |
![]() Teselli dediğin sözü neyleyim
Geceler uykusuz gündüzler zalim Teselli dediğin sözü neyleyim Senden uzaklarda dertlidir halim Gül yüzün görmeyen gözü neyleyim Hazan rüzgarları esmiş savurmuş Sevda ayazları yakmış kavurmuş Hasretlik yoluma pusular kurmuş ovayı yokuşu düzü neyleyim bir ben mi yorgunum, bir ben mi düşkün hayata darılmış kadere küskün her günüm bir ah, her anım üzgün dünyada gülmeyen yüzü neyleyim gezdim boynu bükük, gezdim ar ile gelip geçti ömür tipi kar ile bülbül oldum iniledim zar ile baharı olmayan güzü neyleyim ceylanım vuruldu yaslıdır dağlar ömür gazel döktü kurudu bağlar her gece içimde bir pınar ağlar türküyü kemanı sazı neyleyim alıntı
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2777 |
Yiğido
![]() ![]() efsane3 Şuan
![]() Son Aktivite: 30.11.2010 18:56
Üyelik Tarihi: 20.08.2010
Mesajlar: 109
Tecrübe Puanı: 548
![]() |
![]() ık dön demeye lüzum kalmadı
Ne güneşim doğar, ne bahar gelir İnan hiç bir şeyde gözüm kalmadı Her sabah içimde bir ah yükselir Artık dön demeye lüzum kalmadı İstersen rüya de geçen yıllara İster gözyaşı dök akan sulara Bir daha ne sor beni, ne de ara Kimseye diyecek sözüm kalmadı Yalancı dünyada hep cefa gördüm Yüreği kavrulmuş toprağa döndüm Hasreti acıyı içime gömdüm Baharım kalmadı yazım kalmadı Yaralı yollarda ömür treni Bir sonsuz acıya sürükler beni Sarın yüreğime beyaz kefeni Ölümden başka bir çözüm kalmadı Her tufan ardında bir güz bıraktı Solan yapraklarda bin giz bıraktı Çektiğim her acı bir iz bıraktı Takatım kalmadı gücüm kalmadı alıntı
__________________
çakalın hükümü varısa birde kurt töresi var |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı efsane3'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2778 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() doğan bulut58 Şuan
![]() Son Aktivite: 13.03.2015 00:32
Üyelik Tarihi: 11.05.2010
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1309
![]() |
![]() Gülü Kıskandırır Gülüşün Gülüm
Cemâlin benzemiş güneşe aya cenneti andırır gülüşün gülüm sensin hayatımda en güzel rüya gülü kıskandırır gülüşün gülüm sensin seven kalbimin tek sahibi lal olmuş dillimin ezel hatibi bu yaralı gönlümün sensin tabibi canıma can verir öpüşün gülüm dostlarım el oldu sevdiğim için gözlerim sel oldu sevdiğim için umudum yel oldu sevdiğim için gel Allah aşkına bir düşün gülüm ben bir menunum gönülden seven aşk için bir ömür bağrını döven ölürsem senin için ölürüm ben bağrımı yakıyor gidişin gülüm alıntı
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2779 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1300
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Elbet bir hinlik vardım seni sevişimde
ey kanıma çakıllar karıştıran isyan saçlarıma bin küsur yalnızlığı takıp girdiğim şehre insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksın günü geçmiş bir gazete, toprak bir çanak bir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanında şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için bir şahan tüylerini döker arımsıra artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım böğrümde kambur çocuklardan bir payanda. Gizemli bir dehliz gibi şehri dolaşıyorum sıkıca tutuyorum kendimi şehre karışmaktan alıkoymaya her yerimde urlar çıkıyor, biraz kürt, biraz köylü, biraz makina kangren oluyorum bahar geldiği için urlarımı kesiyorum kör bir usturayla ama kopmuyor onlar ve bana şehri dolaştırıyor bırakabileceğim herşeyi bıraktırıyor bana kızlardan geçilmiyor köprüler, ayak bileklerime dek yükseliyor kız tortuları tülbentlerden kanı süzülürken körpe yavruların bir bazı şeyler bulmalı yüzümüze tebelleş olan bu korkuya - Avluya çık - Avluya kara bir şey bırakılmış (bir bomba) Kulaklarımız alışmıştı tıpırtısına yağmurun şehre sıkıntının rahatlığı basmadan giriyorduk filimler üç günde bir değişiyordu bense ikircikliydim ama korkmuyordum polis olan babamla tatil arasında uçuşup duruyordum durmadan urlarım yoktu, suçum yoktu ve beyaz kuşlar kalkardı anamın hırkasından şehre karışmayan bir dehliz değildim sevinçle kovalıyordum kendimi bunları ansımak başımı döndürüyor bazan elbet bir hinlik vardır seni sevişimde ey kanıma çakıllar karıştıran isyan. Azan bir hevestir artık tanyeri söküp gövdesinde bir cehennem parçalamak ister insan şehrin defterini dürüp uzanmak ister yanına üstümüzü kuş sesinden bir lekeyle örtmeli umudumuzu kapamaya gelen makinaları bütün çirkefini şehrin çarptırıp aşkımıza solumak gece terlemek gece gece çarşaflara.. Açıklanacak, belletilecek olan belki milat öncesi ve sonrası lakırdıları karışık banka hesapları, navlun yani öylesine açık değil pek hatta - şehir mi, değil mi burası - kötürüm bir kurt çantamı karıştırıyor neden karıştırıyor, ne hakla direnmeler, erzurumlar, kalfalar gecenin ipini koparan gece safaları - Var mısın yok yere ağlamaya… Ki bir sis yanık bırakılmış bir fısıltı şehri sarıyor, bir dehliz olan bana ulaşamıyor ama herkesin içinde iğdiş bir bahar bacakları eriyor memurların, evkızlarının ve saat 24 vardiyasının işçileri inmiyorlar ocaklarına. Yufka mıdır yufka mıdır benim bakışım dünyaya ki acılarıyla başlatırım insanşarı derimi yalayarak geçen mevsim beni alır şehirden yıpranmış bakışlarla her askere gidenin, her tören yorgunun kondurur kemerinin kaşına. Böylece ben, o küskün, o karışmayan dehliz koca bir tomruğu yüklenirim arkadaşlarla koca bir tomruğu kaldırıp kaldırıp kümbetlere, bitkinliğin bordasına.. Kanın çığrından çıktığı saattır bu memelerini bana sıkıca bastırdığın hercai bir yürek somurtkan kepenklerin ardında şehri acıtan çocukluğumuza değdikçe biz seviştikçe bizi acıtan kukumav kuşları, manilerle dolu bir yatak zaç yağı şişeleri kocaman. Sen şimdi sevincimin akranısın ey kanıma çakıllar karıştıran isyan doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim yaralarımı onduranımsın yatağımı hiç boş bırakmayan.. Yüzümü ellerimle yine kapayayım mı? bekçi karısının belaltını mı anlatayım insanlara yoksa onlara bilinmez bir toprak mı adayayım değil partizanlığım dalaşmak istiyor anla bu sarsak hırgürüyle dünyanın dalaşmak dalaşmak dalaşmak böylece aşk akranım oluyor benim ey bayırdan ve yokuştan uzaklara ey çırpınan bir geyiktir memelerin kanın ısırgan otları gibi aklımda. Kan Kalesi-İsmet ÖZEL
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2780 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1300
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Elbet bir hinlik vardım seni sevişimde
ey kanıma çakıllar karıştıran isyan saçlarıma bin küsur yalnızlığı takıp girdiğim şehre insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksın günü geçmiş bir gazete, toprak bir çanak bir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanında şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için bir şahan tüylerini döker arımsıra artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım böğrümde kambur çocuklardan bir payanda. Gizemli bir dehliz gibi şehri dolaşıyorum sıkıca tutuyorum kendimi şehre karışmaktan alıkoymaya her yerimde urlar çıkıyor, biraz kürt, biraz köylü, biraz makina kangren oluyorum bahar geldiği için urlarımı kesiyorum kör bir usturayla ama kopmuyor onlar ve bana şehri dolaştırıyor bırakabileceğim herşeyi bıraktırıyor bana kızlardan geçilmiyor köprüler, ayak bileklerime dek yükseliyor kız tortuları tülbentlerden kanı süzülürken körpe yavruların bir bazı şeyler bulmalı yüzümüze tebelleş olan bu korkuya - Avluya çık - Avluya kara bir şey bırakılmış (bir bomba) Kulaklarımız alışmıştı tıpırtısına yağmurun şehre sıkıntının rahatlığı basmadan giriyorduk filimler üç günde bir değişiyordu bense ikircikliydim ama korkmuyordum polis olan babamla tatil arasında uçuşup duruyordum durmadan urlarım yoktu, suçum yoktu ve beyaz kuşlar kalkardı anamın hırkasından şehre karışmayan bir dehliz değildim sevinçle kovalıyordum kendimi bunları ansımak başımı döndürüyor bazan elbet bir hinlik vardır seni sevişimde ey kanıma çakıllar karıştıran isyan. Azan bir hevestir artık tanyeri söküp gövdesinde bir cehennem parçalamak ister insan şehrin defterini dürüp uzanmak ister yanına üstümüzü kuş sesinden bir lekeyle örtmeli umudumuzu kapamaya gelen makinaları bütün çirkefini şehrin çarptırıp aşkımıza solumak gece terlemek gece gece çarşaflara.. Açıklanacak, belletilecek olan belki milat öncesi ve sonrası lakırdıları karışık banka hesapları, navlun yani öylesine açık değil pek hatta - şehir mi, değil mi burası - kötürüm bir kurt çantamı karıştırıyor neden karıştırıyor, ne hakla direnmeler, erzurumlar, kalfalar gecenin ipini koparan gece safaları - Var mısın yok yere ağlamaya… Ki bir sis yanık bırakılmış bir fısıltı şehri sarıyor, bir dehliz olan bana ulaşamıyor ama herkesin içinde iğdiş bir bahar bacakları eriyor memurların, evkızlarının ve saat 24 vardiyasının işçileri inmiyorlar ocaklarına. Yufka mıdır yufka mıdır benim bakışım dünyaya ki acılarıyla başlatırım insanşarı derimi yalayarak geçen mevsim beni alır şehirden yıpranmış bakışlarla her askere gidenin, her tören yorgunun kondurur kemerinin kaşına. Böylece ben, o küskün, o karışmayan dehliz koca bir tomruğu yüklenirim arkadaşlarla koca bir tomruğu kaldırıp kaldırıp kümbetlere, bitkinliğin bordasına.. Kanın çığrından çıktığı saattır bu memelerini bana sıkıca bastırdığın hercai bir yürek somurtkan kepenklerin ardında şehri acıtan çocukluğumuza değdikçe biz seviştikçe bizi acıtan kukumav kuşları, manilerle dolu bir yatak zaç yağı şişeleri kocaman. Sen şimdi sevincimin akranısın ey kanıma çakıllar karıştıran isyan doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim yaralarımı onduranımsın yatağımı hiç boş bırakmayan.. Yüzümü ellerimle yine kapayayım mı? bekçi karısının belaltını mı anlatayım insanlara yoksa onlara bilinmez bir toprak mı adayayım değil partizanlığım dalaşmak istiyor anla bu sarsak hırgürüyle dünyanın dalaşmak dalaşmak dalaşmak böylece aşk akranım oluyor benim ey bayırdan ve yokuştan uzaklara ey çırpınan bir geyiktir memelerin kanın ısırgan otları gibi aklımda. Kan Kalesi-İsmet ÖZEL
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar LaEdri'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Şiirler Duyguların Yazıya Dökülmüş Halidir | _DuMaN_58 | Aşk şiirleri | 1 | 13.08.2009 16:46 |
Gökhan Doğan'dan Şiirler | dede58 | Şiirler | 0 | 08.07.2008 14:05 |
PEÇETEMDEKİ ŞİİRLER | krmseremet | Arşiv | 7 | 02.04.2008 15:19 |
Sivaslilar.Net' te en uzun forum ve en beğendiğiniz forumlar hangileri????? | serkanka58 | Arşiv | 5 | 07.03.2008 12:58 |
EN BEĞENDİĞİNİZ REKLAM | puar | Arşiv | 9 | 02.02.2008 11:23 |